TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Küresel Isınma

AGRONEWS - Küresel Isınma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Küresel Isınma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin tahıl ambarında hasat erken başladı, rekolte yüksek Haber

Türkiye’nin tahıl ambarında hasat erken başladı, rekolte yüksek

Rekolte ve kalitenin yüksek olması, mahsulüne aylardır gözü gibi bakan çiftçilerin yüzünü güldürdü. Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği, ülke genelinde hasat dönemini etkiledi. Sivas’ta Ağustos ayında başlayan hububat hasadı, havaların sıcak seyretmesi nedeniyle Temmuz ayı sonunda başladı. Türkiye’nin birçok iline giderek hasat yapan biçerdöverler, Sivas’ta tarlalara girdi. Önceki yıl yoğun yağışlar nedeniyle ürünlerinde kalite kaybı yaşayan çiftçiler, 2024 yılı hasat döneminden ümitli. Sivas merkeze bağlı Himmetfakı köyünde başlayan hasadı yerinde inceleyen Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, çiftçilerin bilinçli üretim yaptığını söyledi. “Tüccarlar ürünün hakkını vermeli” Hasadın normal şartlarda Ağustos ayında başlaması gerektiğini söyleyen Başkan Hacı Çetindağ, “Sivas’ımızda hasat geçen yıllara sıcaklıkların aratmasından dolayı bu sene erken başladı. Şu anda hem kalite tüksek hem de verim yüksek bu yüzden çok memnunuz. Fiyatların düşük olmasından dolayı çiftçimiz biraz sıkıntı yaşandı. Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardı ekilmeyecek yer bırakılmasın, biz kimseye muhtaç olmaya caz diye. Biz Sivas çiftçisi olarak bunu çok iyi başardığımızı biliyorum. Ekilmeyen bir arazimiz kalmadı her tarafı ektik. Sivas, ülkemizde en son hasat başlayan illerden birisi. Buğdaylarımız eskisi gibi değil, Toprak Mahsulleri Ofisimiz gece gündüz çalışıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi bizim kara gün dostumuz, bunun yanında tüccarlarımızda olsun. Tüccarlarımız hemen fırsatını değerlendirip de düşük fiyata almasınlar. Çiftçimiz bu sıcağın anlıda 24 saat çalışarak ülkemizin dışarıya bağımlı kalmaması için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Biz Sivas çitçisi olarak devletimizin milletimizin her zaman yanındayız üretmeye devam edeceğiz. Bizim tek istediğimiz Devletimiz bizim çiftçimizin hakkını versin ve tüccarlarımızda bu işi fırsata çevirmeyerek daha çok taşın altına elini koyarak bu toprakları hep beraber ekelim, ülkemizin karnını doyuralım dışarıya da ihracat yapalım” dedi. “Bu yıl verim de kalite de yüksek” Önceki sene yaşanan kalite kaybının yağmur nedeniyle olduğunu söyleyen Hacı Çetindağ, “Hasat zamanına daha 15-20 gün varken bu sene erken başladı. İklim değişikliğinden dolayı geçen sene yağışların çok fazla olması, hastalıkların fazla olması hem verim kaybına neden oldu hem kaliteyi düşürdü. Bu yüzden dolayı da Toprak Mahsulleri Ofisi de buğday aldı ama yeteri kadar alamadı çiftçimiz bu yüzden dolayı büyük mağdur oldu. Bu sene hem kalite var hem verim yüksek ama tek sıkıntımız buğday fiyatlarını Cumhurbaşkanımız tarafından düşük açıklanması. Bir ekmeğin 10 TL olduğu bir bardak çayın 20 TL olduğu bir ülkede bizim çiftimizin gerçek el emeğinin verilmesini istiyoruz. Biz yine de şikâyet etmeyeceğiz. Ekmeye, üretmeye devam edeceğiz. Hükümetimize devletimize güveniyoruz çiftçimizin emeğini verecek” ifadelerine yer verdi. "Bu yıl hasat yüzümüzü güldürdü" Tarlasında hasada başlayan çiftçi İsmail Doğruyol, “Hasat çok güzel, bakım istiyor her şey gibi bakım olmazsa da verim alınamıyor. Mevsim olarak güzel, rekolte güzel, protein oranı yüksek bu yıl hasat yüzümüzü güldürdü. Mazot, gübre pahalı girdiler çok fazla. Girdiler biraz daha düşük olsa bu hasat zamanı verim ile kendini dengeler” şeklinde konuştu.

Kırıkkale’de çiftçilerin hasat mesaisi başladı Haber

Kırıkkale’de çiftçilerin hasat mesaisi başladı

Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, hububat hasat programında yaptığı konuşmada, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini belirterek, "Özellikle köylülerimizi, çiftçilerimizi ve tüm sürücüleri uyarıyorum. Lütfen izmarit atmayalım ve yangına sebep olabilecek malzemeleri arazide bırakmayalım" dedi. Bahşılı ilçesine bağlı Karaahmetli köyünde yılın ilk hasadı düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Vali Mehmet Makas, katıldığı hasat programında önemli uyarılarda bulundu. Vali Makas, son günlerde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini belirterek, anız yakma konusuna dikkat çekti. Vali Makas, "Kırıkkale’miz, bir tarafta savunma sanayisiyle lokomotif şehir olarak anılmakta ama bir o kadar da tarım ve hayvancılıkta da isim yapmış bir şehrimiz ve üreten bir şehrimiz. Milli ve manevi değerleri yüksek bir şehir. Bizler üretmekle mükellefiz" dedi. Küresel ısınmanın etkilerine değinen Makas, "Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok çok üstünde. Özellikle köylülerimizi, çiftçilerimizi ve Kırıkkale’mizden geçen tüm sürücüleri uyarıyorum. Lütfen izmarit atmayalım ve yangına sebep olabilecek malzemeleri arazide bırakmayalım" ifadelerini kullandı. Vali Makas, konuşmanın ardından biçerdövere binerek, yılın ilk hasadını yaptı. Hasat programına Bahşılı Kaymakam Vekili Mintaha Sarikaya, Tarım ve Orman Müdürü Fatih Ateş ile çiftçiler katıldı.

Küresel ısınma inekleri de olumsuz etkiledi Haber

Küresel ısınma inekleri de olumsuz etkiledi

Aydın İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Veteriner Hekimi Nusret Mercan, iklim değişikliği sebebiyle artan sıcaklık dalgalarının etkisinin giderek ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, özellikle yaz aylarında artan sıcaklıkların, büyükbaş hayvanların verimliliğini olumsuz etkilediğini söyledi. “Aşırı sıcaklar büyükbaş hayvanlarda strese neden oluyor” Aydın’ın tarım ve hayvancılık sektörünün, ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu ancak son yıllarda bölgede yaşanan sıcak dalgaları, yetiştiricileri endişelendirdiğini belirten Veteriner Hekim Nusret Mercan, yaz dönemi boyunca insanlar gibi hayvanların da bol su tüketmeye ve serinlemeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Aşırı sıcakların, hayvanların normal davranışlarını bozabildiğini ve bunun sonucunda, hayvanların beslenme alışkanlıkları değişip süt veriminin azalabildiğini kaydeden Mercan, “Aydın’da büyükbaş hayvan yetiştiricileri, son yıllarda artan sıcaklıkların işlerini zorlaştırdığını söylüyor. Sıcaklar nedeniyle hayvanlar daha az yem yiyor ve verimlilikleri düşüyor. Bu da üyelerimizi ekonomik olarak olumsuz etkiliyor” dedi. “Alınacak tedbirler” Büyükbaş hayvanları sıcak hava şartlarının neden olduğu olumsuzluklardan korumak için alınacak tedbirlerde de söz eden Aydın İli damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Veteriner Hekimi Nusret Mertcan, “Yetiştiriciler, hayvan barınaklarının iyileştirmeli. Hayvanların serinlemeleri için işletmelerde; sürekli olarak suluklar ve su miktarı kontrol edilmelidir. Helikopter tipi fan kullanımı ile işletmeler havalandırılmalı, ahır tavanları yüksek yapılmalı ve tavan malzemesinde izolasyon konulup işletme sıcaklıklara karşı korunaklı yapılmalıdır. İşletme fanları ile sıvı püskürtme yapılmalı ve ayrıca tohumlama yapılacak hayvan serin bir yere alınmalıdır” diyerek bazı önlemlerle düşen verimin minmize edilebileceğini kaydetti. Yetiştiricilere bilgilendirmeler yapılıyor İklim değişikliği sebebiyle oluşan mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar karşısında daha kuzun vadeli politikalar belirlenmesi gerektiğini de ifade eden Mercan, “Yetiştiricilerimize tarım ve danışmanlık hizmetlerimiz çerçevesinde, tarım danışmanlarımız aracılığıyla sıcaklık stresi ile mücadelede Birlik aracılığıyla bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Bunun yanında Birliğimiz, üniversiteler, araştırma enstitüleri ve kamu kuruluşları ile çeşitli araştırmalar yürütmek ve projeler geliştirmek için işbirliğine her zaman açıktır” diyerek sorunun çözümü için detaylı çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti. “İnekler 27 derecenin üzerindeki sıcaklıkları sevmiyor” Aydın ve çevresindeki metabolizmasında yaşanan değişiklik nedeniyle ineklerin günlerdir keyifsiz olduğunu kaydeden Veteriner Hekim Nusret Mercan, “Nasıl bir insan yaz sıcağında duş aldığında rahatlıyor ve iş verimi artıyorsa inekler de aynı durumda. Aydın’da yoğunlukta olan Holştayn cinsi inekler 27 derecenin üzerindeki sıcaklıkları sevmez. Çöl sıcaklarının yaşandığı ilimiz yaklaşık 500 bin civarında büyükbaş hayvan var. Bunların büyük bir bölümü aşırı sıcaklar nedeniyle streste olduğu için verim düşüklüğü yaşıyor. Ayrıca streste olan ineklerin tohum tutması da zor” dedi.

Küresel ısınma gıda enflasyonunu her yıl yüzde 3 artırabilir Haber

Küresel ısınma gıda enflasyonunu her yıl yüzde 3 artırabilir

İnsan hayatı ve çevreyi etkilediği kadar ekonomiler üzerindeki etkisi de giderek artan küresel ısınmanın gıda enflasyonunu 2035'e kadar dünyada her yıl yüzde 3, manşet enflasyonu ise yüzde 1'in üzerinde artırabileceği hesaplanıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nün iklim değişikliğinin makroekonomik etkilerindeki hızlı değişimi incelediği araştırması, küresel ısınma ve enflasyon arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Araştırmanın bulgularını AA muhabirine değerlendiren Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü Araştırmacısı Maximilian Kotz, küresel ısınmanın enflasyon üzerindeki etkilerinin geçen yıl Avrupa'daki sıcak hava dalgalarının ardından ekonomistlerin daha çok dikkatini çekmeye başladığını söyledi. Avrupa'da 2022'deki aşırı sıcak hava dalgaları ve kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde düşüş görüldüğünü ve bunun gıda fiyatlarını yükselttiğini ifade eden Kotz, şunları kaydetti: "121 farklı ülkede son 30 yılda iklim ve enflasyonda görülen değişimleri inceledik ve iklim değişikliğinin artan etkilerinin enflasyonu ve özellikle gıda enflasyonunu da artırdığını gördük. Örneğin, Avrupa'da geçen yılki aşırı sıcak hava dalgaları gıda enflasyonundaki artışa 0,7 puanlık katkı yaptı. Yüzde 10 seviyesindeki gıda enflasyonunun hepsi iklim değişikliğinden kaynaklanmadı elbette. Salgın ve Ukrayna'daki savaş gibi faktörler daha yüksek enflasyona yol açtı ancak küresel ısınma şiddetlendikçe enflasyondaki etkisi de artıyor." Kotz, küresel ısınmanın 2035'e kadar enflasyonu nasıl etkileyeceğine ilişkin de "İklim değişikliğinin giderek daha kötü hale geldiğini görüyoruz. Şiddetlenen küresel ısınmanın, dünyada 2035'e kadar özellikle gıda enflasyonunu artıracağını öngörüyoruz. Küresel ısınma, 2035'e kadar her yıl yüzde 1 ila 3 arasında daha yüksek gıda enflasyonuna yol açabilir. Bu oranlar yüksek görünmüyor olabilir ancak iklim değişikliğinin gıda enflasyonu üzerindeki etkisi ısrarcı hale geliyor." değerlendirmesinde bulundu. Göç ve gelecekteki iş fırsatları, iklim değişikliği baskısı altında Küresel ısınmanın enflasyonun yanı sıra istihdam ve büyüme oranlarını da etkileyeceğini ifade eden Kotz, makroekonomik büyüme oranlarının ve üretimin iklim değişikliği nedeniyle giderek azalacağına yönelik güçlü işaretler olduğunu söyledi. Bilim insanlarının iklim değişikliğinin makroekonomi ve iş gücü üzerindeki etkilerini incelediğini belirten Kotz, "İklim değişikliği nedeniyle çok yüksek ihtimalle gelecekte daha az iş fırsatları olacak. Tabii ki bu etkilerin ne kadar geniş çaplı olacağı fosil yakıtlar nedeniyle emisyonların ne kadar artacağına ve emisyonlardaki artışın küresel ısınmayı ne kadar şiddetlendireceğine bağlı." değerlendirmesinde bulundu. Küresel ısınma nedeniyle dünyanın özellikle bazı bölgelerinin yaşanamaz hale geldiğini ve bunun da iklim göçüne yol açtığını vurgulayan Kotz, kuraklık ve aşırı sıcak hava dalgalarının sıklığındaki artışın özellikle Sahra Altı Afrika'daki topluluklar için risk oluşturduğunu söyledi. Kotz, bu bölgelerde yaşayan insanların yerli tarımsal üretimle geçimini sağladığını belirterek, "Şu anda bu bölgelerdeki tarımsal üretimin azalmasına karşı bu toplulukları destekleyecek güçlü bir altyapı yok. Bunun muhtemel sonucu da iklim göçündeki artış... Bu konuda bilimsel olarak yeterli veri yok ancak iklim göçünün giderek daha büyük bir konu haline geleceğini görebiliyoruz. Sadece şu an bunun ne boyutta olacağını kestirmek bilimsel açıdan zor." dedi. ECB ve Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nün araştırmasına göre, iklim değişikliğine karşı adaptasyon uygulamalarının yetersiz şekilde devam etmesi durumunda küresel ısınma gıda enflasyonunda 2035'e kadar yüzde 0,92 ila yüzde 3,23 arasında, manşet enflasyonda ise yüzde 0,32 ila yüzde 1,18 arasında artışa yol açarken, enflasyonda görülen mevsimsel dinamikleri de değiştirecek. Küresel ısınmanın enflasyon üzerindeki etkisi "Küresel Güney" olarak ifade edilen, iklim değişikliğinde katkısı az olmasına rağmen bunun etkilerine karşı en kırılgan konumda olan gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek olacak. Sıcaklık artışı gelecek 5 yılda 1,5 derece limitini aşabilir Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) verilerine göre, küresel sıcaklık artışı, 2022'de sanayi öncesi döneme göre 1,15 dereceye ulaştı. Birleşmiş Milletler'in (BM), sıcaklık artışında yaşanabilir son sınır olarak belirlediği 1,5 derecenin aşılması ihtimali ise son yıllarda hızlandı. WMO'ya göre, 2023 ila 2027 yılları arasında sıcaklık artışı 1850-1900 dönemine göre 1,1 ila 1,8 derece arasında daha yüksek olacak. Gelecek 5 yıldan en az birinin, dünyadaki en sıcak yıl ve 2023-2027'nin bir bütün olarak en sıcak yıllar olma ihtimali yüzde 98 iken, bu yıllar arasında 1,5 derece limitini aşma olasılığı da yüzde 66 olarak hesaplandı.

İklim değişikliği için temiz enerji kurulumları artırılmalı Haber

İklim değişikliği için temiz enerji kurulumları artırılmalı

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan Dünya Enerji Dönüşümü Görünümü 2023 raporuna göre, yenilenebilir enerji kurulumlarının hızlandırılabilmesi için, fiziksel altyapının sağlanması yanında, politikalara, düzenlemelere ve iş gücüne ihtiyaç bulunuyor. Küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması için yapılacak yatırımlarda elektrifikasyon ve verimlilik uygulamaları, dönüşüm için anahtar oyuncular olarak tanımlanırken, yenilenebilir enerji, temiz hidrojen, sürdürülebilir biyokütle uygulamalarının tüm sektörlere yayılması gerekiyor. Rapora göre, geçen yıl 300 gigavatlık yenilenebilir enerji kapasite artışı olmasına rağmen, bu miktar iklim hedeflerinin yakalanması için yeterli görülmüyor. Enerji dönüşümünün başarılı şekilde uygulanabilmesi ve küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması için küresel ölçekte 2030'a kadar yıllık 1000 gigavat seviyesinde yenilenebilir enerji kurulumunun yapılması gerekiyor. Rapora ilişkin değerlendirmesinde IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, Paris Anlaşması'nın uygulanması için hedeflenen kapasite artışlarının daha bilimsel olarak ele alınması ve yenilenebilir enerjiyi çözüm olarak merkeze alan yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini bildirdi. La Camera, kapasite artışları yanında enerji güvenliğini sağlama, enerji maliyetlerini azaltma ve endüstriyel ölçekte yenilenebilir enerjiyi sisteme dahil etmenin söz konusu hedefe ulaşmada önemli olduğunu kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.