TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kuzu

AGRONEWS - Kuzu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuzu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yoğun Tipide Kuzularına Sarılarak Hayatta Kaldı Haber

Yoğun Tipide Kuzularına Sarılarak Hayatta Kaldı

ANTALYA (İHA) - Antalya’da yoğun kar yağışı nedeniyle yaylada kaybolan ve AFAD ekipleri tarafından 2 kuzu ve bir horoza sarılmış halde bulunan 70 yaşındaki Naciye Akın, tedavisinin ardından kurtarılan kuzusuna kavuştu. Naciye nine, hayatını kuzularına borçlu olduğunu söyleyerek duyduğu minneti dile getirdi. KAR VE TİPİDE KAYBOLDULAR Manavgat ilçesi Hocalı Mahallesi'nde yaşayan ve geçimini hayvancılıkla sağlayan Naciye ve Mustafa Akın çifti, 25 Kasım’da yayladan dönerken yoğun kar yağışı sebebiyle hayvanlarını kaybetti. Yolu bulamayan yaşlı çift saatlerce mahsur kaldı. Yakınlarının ihbarı üzerine AFAD ve Büyükşehir Belediyesi ekipleri, karla kaplı 20 kilometrelik yolu iş makineleriyle açarak, saat 19.30 sıralarında yaşlı çifti Yarpuz Yaylası’nda bir ağacın dibinde kuzularına ve horozlarına sarılmış halde buldu. "DEVLETİMİZDEN ALLAH RAZI OLSUN" Naciye Akın, mahsur kaldıkları sırada kurtulamayacaklarını düşündüğünü belirterek, "Devletimiz bize önce ev verdi, şimdi de canımızı kurtardı. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun. Hastaneler saray gibi, doktorlarımızdan ve çalışanlardan Allah binlerce kere razı olsun" dedi. Manavgat orman yangınında evini kaybeden ve devletin inşa ettiği yeni bir evde yaşamaya başlayan Naciye nine, "Manavgat yangınında evimiz yanmış, açıkta kalmıştık. Kısa sürede evlerimiz yapıldı ve saray gibi evlere kavuştuk. Yaylada mahsur kaldıktan sonra yine devlet bizi kurtardı Seydişehir, Manavgat ve Antalya'daki hastanelerde her şeyimizle ilgilenildi. Allah devletimize zeval vermesin" diyerek yaşadıklarını anlattı. Bir kuzusunu kaybettiği için üzgün olan Naciye nine, hayatta kalan kuzusuna sıkı sıkıya bağlı kalırken minnet duygusunu her fırsatta dile getiriyor.

Erzincan’da Yılın Son Kuzuları Üreticilere Mutluluk Getirdi Haber

Erzincan’da Yılın Son Kuzuları Üreticilere Mutluluk Getirdi

ERZİNCAN (İHA) – Erzincan’da küçükbaş hayvancılıkla uğraşan üreticiler, yeni yıla sayılı günler kala doğan kuzularla büyük bir sevinç yaşadı. Yaz boyunca yaylalarda yoğun bir tempoda çalışan üreticiler, kış mevsimi için Erzincan merkezdeki köylerine döndüler. Bu dönemde başlayan kuzu doğumları, üreticilerin yüzünü güldürdü. 2024 yılının son günlerinde alınan ilk mahsuller, üreticilere büyük bir moral kaynağı oldu. Kışın en yoğun mesaisine giren üreticiler, doğan kuzuların bereketini kutladı. Başpınar Mahallesi’nde hayvancılıkla uğraşan İbrahim Erel, yeni doğan kuzularını kucağına almanın mutluluğunu dile getirerek, "Yılımızın ilk emeğini, ilk bereketini şu an kucaklamış bulunmaktayız. Bu maraton süreci içerisinde üreticimiz, yayla şartlarında yaşadığı zorluklardan sonra tekrar kendi yerleşkelerine geri dönüp bu bereketin, bu mahsulün sevincini yaşıyor. Bu sevincimi belirtirken tabi ki şikayetçi olduğumuz konular da var. Üreticimize daha çok sahip çıkılsın. Çünkü bir ülkenin en büyük silahı üretmektir ve emektir. Üretici olarak bizim tek kazancımız bu kuzudan elde edeceğimiz gelirdir. Bunun dışında peynirimiz var. Peynirden elde ettiğimiz gelirin büyük bir kısmı hatta tamamı, çok pahalı olan arpa samana gidiyor ve üreticimize çok şey kalmıyor" dedi. Erel, ayrıca gençlerin hayvancılıktan uzaklaşmasına dikkat çekerek, "Bir diğer sıkıntımız da gençlerimizin giderek bu meslekten uzaklaşmaları. Yine söylüyorum bir ülkeyi ayakta tutan emektir, üretmektir, buna sahip çıkalım. Gençlerimizi de tekrardan kendi mesleklerine davet ediyorum. Her şey okuyup bir yerlere gitmek değil, istedikleri kadar gitsinler, üretilmedikten sonra onların paraları da kazançları da inanın ki hiçbir şeye yaramayacak. Gençlerimizi de bu mesleğe davet ediyorum" çağrısında bulundu. Erel, kuzu doğumlarının aralık ayında başlayıp nisan ayına kadar devam edeceğini ve bu süreçte doğan her kuzunun kendilerine mutluluk getireceğini sözlerine ekledi.

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor Haber

Üreticiden 100 TL’ye Çıkan Peynir, Markette 400 TL Oluyor

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da tulum peyniri üreticileri, ürünlerinin market raflarında 350-400 TL’ye satılırken kendilerinin yalnızca 100 TL kazandığını belirterek yaşadıkları adaletsizliği dile getirdi. Günebakan Köyü’nde hayvancılıkla uğraşan Murat Kamay, peynir üretim sürecinde büyük emek harcadıklarını ancak bu emeğin karşılığını alamadıklarını söyledi. Kamay, "Beşinci ayda biz yaylaya çıkıyoruz, on bir, on ikinci aya kadar. Çoluk çocuğumuzla birlikte hepimiz bu mesleği sürdürüyoruz. Aynı zamanda tulum peyniri üreticisiyiz. Ürettiğimiz peynirleri biz yüz liradan satıyoruz" dedi. Aynı köyden Mustafa Erdoğan, artan yem ve çoban maliyetlerinin üreticiyi zorladığını, kazancın büyük kısmının aracılara gittiğini ifade etti. Hem üretici hem de tüccar olarak çalışan Hacı Genç ise fiyat farkından aracıların faydalandığını belirtti. Genç, "Ben kilosunu 100 TL’ye alıyorum, bana 180 TL’ye mal oluyor. Ben toptan satmaya kalksam kimse 260 TL’ye almıyor. Şimdi bakkallara marketlere bakarsan 300-350’ye satıyorlar" diye konuştu. Akyazı Mahallesi’nden İlhan Koyun, 7 ay yaylada çalıştıklarını ancak maliyetleri bile karşılayamadıklarını söyledi. "Peynirlerimizi tüccarlar 100 TL’ye aldılar. Benim sattığım peynir 220 koyundan yaklaşık 3 ton. Yani çobanı, emeğimizi, arabasını, ilacını baz alırsak bize hiçbir şey kalmadı. En azından bir asgari ücret ben ve çocuklara kalmış olsaydı idare ederdik. Borcumuzu harcımızı, gittiğimizi geldiğimizi biz peynirle karşılayamadık. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Sadece kuzu da sağlıklı doğarsa bize o kalıyor" diye ekledi. Erzincan’da şarkütericilik yapan Nusret Sürcü ve Murat Baydil de tulum peynirinin fiyatını belirlerken maliyetlerin etkili olduğunu belirtti. Ancak üreticiler, emeğin adil bir şekilde değerlendirilmesi ve fiyat farkının çözülmesini talep ediyor.

Elazığ'da koyun ve kuzuların coşkulu buluşması Haber

Elazığ'da koyun ve kuzuların coşkulu buluşması

Koyunların kuzulama döneminin başlaması ile birlikte birçok yerde olduğu gibi Elazığ’da da renkli görüntüler oluştu. Merkeze bağlı Güneyçayırı köyünde koyun besleyen üreticiler, koyun ve kuzularının buluşmasını sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez gerçekleştiriyor. Yeni yılın girişi ile kuzulayan koyunlar, bir süre yavrularıyla aynı mekanda bırakılıyor. Daha sonra ayrı yere konulan kuzular, sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere anneleriyle bir araya geliyor. Buluşma saatinin yaklaşmasıyla koyunlar dışarıda, kuzular ise ağıllarda melemeye başlıyor. Kapının açılmasıyla birlikte anne ve yavrular birkaç dakika içinde ses ile kokuları sayesinde birbirlerini buluyor. Renkli ve duygusal görüntüler oluşturan o anlar, dron ile saniye saniye kayda alındı. Koyun ve kuzuları günde iki defa buluşturduklarını belirten Mahmut Çağdak, “Herkes kendi yavrusunu tanır. Her hayvanın kendisine has kokusu vardır. Sesiyle, rengiyle, kokusuyla hisseder. Herkes kendi yavrusunu tanır. Şubatın ilk haftasında doğumlar başlıyor. Sonlarına doğru biter. Mayısın birine kadar emziriyoruz sonra ise sağım zamanına geçiyor. 250 hayvanımız var. Çok yorucu bir iş. Zevk olmasa bu işi yapamayız” dedi. Tayfun Çelenk ise “Koyunlar ve kuzuları günde iki sefer buluşturuyoruz. Koyun kuzu buluşması baharın habercisidir. Koyunlar kuzularını sesleri ve kokularıyla buluyorlar. Ortaya güzel görüntüler çıkıyor ama biz alışkın olduğumuz için fark edemiyoruz. Dışardan gelenler daha iyi fark ediyor. Zor iş ve meslek” diye konuştu.

Kuzu doğumlarında üçüzler arttı, kış güneşi süt kuzularına yaradı Haber

Kuzu doğumlarında üçüzler arttı, kış güneşi süt kuzularına yaradı

Doğan 4 bin kuzunun 600’den fazlası üçüz oldu. Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üstünde seyrettiği Şubat’ın ilk günlerinde doğan kuzular gelişimleri için sık sık güneşe çıkartılıyor. Doğum için bekleyen koyunlar da kış güneşinden faydalanıyor. Baharın habercisi kuzuların anneleriyle buluşmaya başladığı süt saati renkli anlara sahne oldu. Koyunlar ve sürüye alıştırılan kuzuları beslenme saati geldiğinde birbirlerine koştu. Dronla çekilen görüntüler yürekleri ısıttı. Bu yıl üçüz doğumları arttı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesindeki işletmede bu yılki kuzu doğumları bereketli başladı. Çoklu doğum özelliğine sahip Bafra ırkı koyunların yetiştirildiği işletmede 4 bin kuzudan 600’den fazlası üçüz, 3 bini ise ikiz doğdu. Kuzu sayısının sezon sonunda 6 bin 300 civarında olması bekleniyor. Doğumun ardından annesinin kuruttuğu kuzular ilk adımlarını yine annelerinin desteğiyle atıyor. Doğum yapan koyun ve yavruları 3 gün özel tekli bölmede tutulmalarının ardından yavaş yavaş sürü sistemine alıştırılıyor. Süt saati geldiğinde anneleriyle buluşan kuzular en lezzetli anın keyfini doyasıya tadıyor. Gün boyu süt emmek için ağılda sabırsızlıkla bekleyen kuzular ile meralarda otlayan anneleri birbirlerinin sesini duymasıyla tatlı bir heyecan yaşıyor. Görünümleri çok benzeyen anneler ile kuzuları ses ve kokuları sayesinde birbirlerine kavuşuyor. Kuzular 90 günde 22 kilo ağırlığa ulaşıyor Bu yıl üçüz kuzuların önceki yıllara göre daha fazla olduğunu belirten Gökhöyük Tarım İşletmesi Müdürü Muhammet Altıparmak, “Kuzularımızın 600’den fazlası üçüz. Önceki yıllara göre üçüz sayısı daha fazla. Havaların güneşli gitmesiyle doğumlar daha kolay oluyor. Kuzular daha hızlı gelişiyor. 3 ile 4 kilo arası ağırlıkta olan kuzularımız doğuyor. Anne sütüyle 90 günde 22 kilo ağırlığa ulaşıyorlar. Gelişimleri çok hızlı oluyor” dedi. Hatay’a bin 950 damızlık koyun gönderilmişti, üreticiler çok memnun 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayvanları telef olan üreticilere destek olunması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığının talimatıyla Gökhöyük Tarım İşletmesi’nden Hatay’a bin 950 damızlık koyun gönderilmişti. İşletme Müdürü Altıparmak, koyunlarından çok memnun olan üreticilere teknik bilgi desteği sağlandığını da açıkladı. Yüzde 75 sakız ırkı ile yüzde 25 karayaka ırkının melezinden elde edilen yerli ve milli Bafra ırkı koyunlar çoklu doğum yapma özelliğine sahip olmalarının yanı sıra et kalitesi ve süt veriminin yüksekliği dolayısıyla da üreticiler tarafından tercih ediliyor.

Balıkesir kuzusunun eti marka olurken, yünü de ülkeye döviz oldu Haber

Balıkesir kuzusunun eti marka olurken, yünü de ülkeye döviz oldu

İvrindi ilçesinde Hüseyin Karaköse adlı genç girişimci, kurduğu tesiste koyun yünlerini tasnif ederek ambalajlarken, 2 bin ton yünü ihraç etmeyi hedefledi. Balıkesir’in kuzusu 2018 yılında coğrafi işaret alırken, bu günlerde Balıkesir koyununun yünü de ülkeye döviz olacak. İvrindi’de 28 yaşındaki Hüseyin Karaköse kurduğu tesiste yöreden topladığı yünleri temizleyip tasnif ederken, 2 bin ton ürünü ihraç etmeye hazırlanıyor. Hüseyin Karaköse, 2 bin ton yün ihraç etmeyi planladıklarını söyledi. Balıkesir’in değişik yerlerinde toplanan yünler işçiler tarafından tasnif edilirken, ambalajlanarak ihracata hazırlanıyor. Tesislerde 15 kişi görev yapıyor. Dededen yüncü olduklarını anlatan Hüseyin Karaköse, "Biz Balıkesir’in İvrindi ilçesinde yün işleme tesisi olarak çalışan bir işletmeyiz. İşletmemiz 3 kuşaktır yün yapağı işleriyle ilgilenmektedir. Dedemiz ve babamız da bu işi yaptı. İşletmemize Türkiye’nin birçok yerinden yün geliyor. Ama, ağırlıklı olduğumuz ürün merinos kuzusunun da merkezi olan Balıkesir bölgesi ve İvrindi ilçesi. Tesisimize yıllık 2 bin ton yün gelmektedir. Gelen yünler burada sehpalarda bayan ve erkek personellerimiz tarafından kalite olarak sınıflandırılmaktadır. Halı yünü, merinos kumaş iplik yünü ve diğer örgü yünleri olarak tek tek sınıflandırılmaktayız. Gelen yünlerin biz burada kirini pisliğini diğer samanlı problemli olan taraflarını ayırıyoruz. Ayırdıktan sonra tekrar sanayide kullanılmak üzere ayrı paketleyip ambalajlıyoruz. Tesisimizde yıllık hedefimiz olan işleme kapasitesi 2 bin ton. Tabi biz 2 bin tonun büyük çoğunluğunu iç piyasadan yerli Türk yününden karşılamaktayız. Burada işlediğimiz malların büyük çoğunluğunu yurt dışı ülkelere özellikle Hindistan ve İngiltere’ye sanayide kullanılmak üzere ihraç etmekteyiz. Şu anki hedefimiz 2 milyon dolar. Biz tescilli olan İvrindi kuzumuzun yanında yünde de ülkede iddialı bir firmayız" dedi. İşçilerden Kadriye Bilir, "6 aydır burada çalışıyorum. Evimize katkıda bulunmak için çalışıyoruz. İvrindi’de yapılan bu yün işinde ayırıcı olarak çalışıyoruz. Bu işi ilk yapan biziz. İhracata katkıda bulunduğumuz için de çok mutluyuz. Elimizden geleni yapmaktayız" dedi. Emine Can ise, "Patronlarımız sağ olsun bize böyle bir iş imkanı sağladılar. Kendimize, ailemize, memleketimize fayda sağlıyoruz" diye konuştu. Ali Kaya da, "Buraya usta olarak geldim. Hem arkadaşlarımızı yetiştiriyoruz. Hem memleketimizin ürününü değerlendiriyoruz. Hem ihracat yapıyoruz. Memleketimize döviz kazandırıyoruz" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.