TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Lavanta Üretimi

AGRONEWS - Lavanta Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lavanta Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Babasından kalan tarlasına lavanta ekti, yüzde 90 verim aldı Haber

Babasından kalan tarlasına lavanta ekti, yüzde 90 verim aldı

Bilecik’in Bozüyük ilçesinde babasından kalan tarlasını lavanta bahçesine çeviren İlhan Emir isimli çiftçi, bu yıl üründen yüzde 90 verim aldıklarını söyledi. Araştırmalar sonucunda tarlasına lavanta fidanı ekmeye karar verdiğini belirten İlhan Emir, yetiştirdiği lavantalardan yağ ürettiğini ve önümüzdeki günlerde çayını üretip satmayı düşündüklerini söyledi. Kozmetik ürünlerinden lavanta balına kadar pek çok alanda lavanta ürünlerine rastlandığını anlatan İlhan Emir; “Lavanta hasadımızı Temmuz sonu Ağustos ayı başında gerçekleştiriyoruz. Havanın yağış durumu olursa bir kaç gün gecikmelide olabiliyor. Bu yıl aile üyelerimizle birlikte hasadımızı tamamladık. Karaağaç Köyü, Kuştepe mevkiinde bulunan 3 dönüme yakın tarlamızda lavanta çeliklerimizi (fidelerini) 2022 Nisan ayında toprakla buluşturduk. Yüzde 90’a yakın başarı sağladık diyebilirim. Kozmetik ürünlerinden lavanta balına kadar pek çok alanda lavanta ürünlerine rastlayabiliriz. Eşim, doğal ev yapımı sabun üretebiliyor. Kendi bahçemizden ürettiğimiz lavanta yağlarını şişeleyip satabiliyoruz. Önümüzdeki dönemlerde lavanta çayını paketleyip müşterilerimizin beğenisine sunmayı düşünüyoruz” dedi. “Lavanta fidanı dikim ayları çok önemli” Lavanta fidanlarını ekerken dikim aylarına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden İlhan Emir; “Benim önerim Nisan ayı. Lavanda soğuğa dayanıklı bir bitkidir. Kimileri susuzluğa dayanıklı diyor, ama ben kısmen katılıyorum. Su çok önemli. Susuz hiç bir bitki yetişmez. Ama lavanta domates biber gibi sık sulanmaz Belirli periyotlarda sulanabilir. En önemlisi ot ile mücadele. Ot tarlayı basarsa lavanta gelişemez. Ayda 1 sefer ot çapası yapılmasını tavsiye ederim” diye konuştu. Yağı ve suyu bir çok sektörde kullanılan lavantaya son yıllarda Bozüyük’ü çiftçilerde ilgi göstermeye başlarken, ilçede yaklaşık 50 dönüm arazide lavanta yetiştiriliyor.

Litresi 750 TL’den satılan ve susuz yetişen lavanta hasadı başladı Haber

Litresi 750 TL’den satılan ve susuz yetişen lavanta hasadı başladı

350 dönümlük lavanta tarlasının hasadında konuşan Burdur Valisi Türker Öksüz; “84 yıl sonra ilk kez en yüksek sıcaklıkları yaşıyoruz, o yüzden çiftçilerimizin su kullanımlarına dikkat ederek damlama veya susuz tarım ürünleri yetiştirmeliler” dedi. İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklıkla boğuşan Burdur’da yaşanan sıcak hava nedeniyle göl ve yer altı sularında ciddi derecede çekilme meydana geldiği için susuz tarım ürünleri yetiştirilmeye başlanmıştı. 2005 Yılında başlatılan proje ile birlikte Burdur Gölü çevresinde susuz tarımının en önemli tıbbi aromatik bitkileri olan lavanta, kekik, lavanta, adaçayı, melisa, biberiye ve gül gibi ürünler yetiştirilerek su kullanımının minimum seviyelere düşürülmesi hedefleniyor. Lisinia Doğa Projesi Kurucusu Öztürk Sarıca ve Burdur Valiliği tarafından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin bulunduğu tepelerde yaklaşık 350 dekar araziye ekilen lavantaların hasadı bugün başladı. Mor rengiyle kurak tepeleri adeta masalsı görünüme kavuşturan lavantalar hasat edilmeden önce eko turizm ile hasat edildikten sonrada işlenerek sağlık ve kozmetik alanlarında kullanılarak yöre halkına ekonomik destek sağlıyor. “84 yıl sonra Burdur’da en yüksek sıcaklıkları yaşıyoruz o yüzden susuz tarım bizim için önemli” Lavantanın Burdur için öneminin büyük olduğunu ve susuzlukla mücadele için çiftçilerin su kullanımına dikkat etmesi ve bu tür susuz bitkileri yetiştirmeye çağıran Burdur Valisi Dr. Türker Öksüz, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “ Bugün lavanta hasadı için üniversitemiz yerleşkesi içerisinde hep bir aradayız. Malum lavanta ilimizin önemli aromatik bitkilerinden birisi. Bugün de onun hasadını gerçekleştirmiş olacağız. Tabi bu vesileyle lavanta hasadını yaparken dikkat çekmek istediğimiz birkaç husus daha var onu da ifade etmek istiyorum. Malum bir iklim değişikliği var bütün dünyada ve buna bağlı olarak da tabii sıcaklıklarda ani düşüşler yükselmeler oluyor ve bu da tabiatın dengesini olumsuz yönde etkiliyor. 1940 yılından beri ilk kez 2024 Mayıs ayında en yüksek sıcaklık ortalaması ölçülmüş durumda. Bu küresel ısınmanın dünyada ve ülkemizdeki etkilerini göstermesi açısından önemli bir örnek. Dolayısıyla bu küresel ısınma ortamında bizler mutlaka ilk olarak suyu tasarruflu kullanmamız lazım, su verimliliğini ön plana almamız lazım ve yaptığımız tarımsal faaliyetleri de buna göre planlamamız lazım. Daha az su tüketen, suya az ihtiyaç duyan bitkilerin yetiştirilmesi bu anlamda işte aromatik bitkilerin ekimi bu yüzden önemli. Lavantada ve gül üretimi de suya az ihtiyaç duyan bitkilerden. Bunun tabii hem ekonomik değeri var hem de bir yanda suya az ihtiyaç duyma gibi bir avantajları var” dedi. “Ülkemiz uluslararası alanda su sıkıntısı çeken ülkeler arasında o yüzden susuz tarıma yönelmemiz lazım” Ülkemizin uluslar alanda su sıkıntısı çeken ülkeler arasında olduğunu ve bu yüzden de susuz tarıma yönelmenin çok önemli olduğunu belirten Vali Öksüz, “Biz uluslararası göstergeler açısından su sıkıntısı çeken ülkeler arasındayız. Dolayısıyla mutlak surette suya az ihtiyaç duyan bitkilerin üretimine önem vermemiz lazım. Hatta suyu kullanırken içme suyu kaynaklarından değil atık sulardan, yağmur sularından ve derin sulardan faydalanmamız gibi önümüzde önemli bir husus var” ifadesinde bulundu. Susuz tarım ürünlerinin eko turizme de büyük katkısı var Susuz tarımın kuraklıkla mücadele dışında eko turizme de büyük katkı sunduğunu belirten Vali Öksüz; “Bizim kurumlarımızın desteğiyle başlatılan “Lavantayı yolu projesi” adlı bir proje vardı. Biz de “Gül yolu projesi” diye bir projeyi de mayıs ayı içerisinde başlatmış olduk. Bu projelerin amaçlarından birincisi su verimliliğine katkıda bulunmak, suyun kullanımının sürdürülebilirliğini sağlamak, ikincisi ise bölgemizin eko turizm imkanlarından daha faydalanmasını sağlamak. Çünkü artık turizm çeşitleri arasında çevreye duyarlı olan, çevreye saygılı olan turizm türleri ile doğal güzellikleri de ön plana çıkıyor. Dolayısıyla ilimizin güzelliklerini lavanta, gül bahçelerini, ilimiz tarihi değerlerini, kültürel değerlerini, antik kentlerini bu vesileyle eko turizm ile birlikte canlandırma gayreti içerisindeyiz. Geçtiğimiz günlerde de balon turizminde de bir destinasyon olma yönünde önemli bir adım attık. Bugün de burada eko turizmimize katkı sağlayacak bir lavanta bahçesindeyiz. Artık “Gül Yolu projesi” ve “lavanta Yolu projeleri” ile ilimiz eko turizmde daha ileri hareket edecek ben buna inanıyorum. Bizler de bu anlamda katkı sağlamaya devam edeceğiz Suya az ihtiyaç duyan ürünlerin yetiştiriciliğinde Türkiye’de ilk sıralardayız Suya az ihtiyaç duyan ürünlerin yetiştiriciliğinde Burdur’un Türkiye’de ilk sıralarda olduğunu bu yüzden de şanslı olduklarını dile getiren Vali Dr. Türker Öksüz; “İl olarak suya az ihtiyaç duyan anasonda, çörek otunda, rezene gibi bitkilerde de Türkiye’de önemli üreticiler arasındayız. Dikiliş alanı bakımından 1 ve 2’inci sıralardayız. Dolayısıyla bunun da önemini kıymetini bilerek ama burada da kalmayarak mutlaka suyu tasarruflu kullanan, az tüketen bitkilere yönelmemiz lazım. Hem çevreye katkıda bulunmak hem de ilimizin eko turizmine katkı sağlamak için çalışmalarımızı bundan sonra da sürdüreceğiz.” dedi. Lisinia Doğa Projesi kurucusu Öztürk Sarıca ise ; “ 2005 yılında Lisina Doğa Projesi çerçevesinde başladığımız etkinliklerle ilgili Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde özellikle susuz tarım ve gelecek nesillerin içme sularının korunması ve Burdur Gölü ile ilgili çalışmalarımızda kamu, üniversite ve Lisinia proje birliktelikleriyle burada 675 dekarlık alanda tıbbı aromatik bitki dik im ve faaliyetlerine başladık. Şu anda asıl bu işin çağrıcı üyesi lavanta olmak üzere, kekik, lavanta, adaçayı, melisa, biberiye gibi pek çok ıtri bitkiyi burada yetiştiriyoruz. Ayrıca burada araştırmaları yapılıyor ve bunun yanında çevresel alanda susuz tarımı yöreye anlatmaya çalışıyoruz. Özellikle burada görsellerini kullanarak hem insanları buraya, eko turizme yönlendirmeye hem de özellikle insanları sulu tarımdan susuz tarıma, damlama sulama sistemlerine geçirmeyi bir proje dahilinde anlatmaya çalışıyoruz. Şu an yaklaşık burada 350 dekarlık alanda lavanta, geri kalan alanlarda da kekik, adaçayı ve diğer ıtri bitkiler yetiştiriyoruz. Hasat edilen bitkiler Lisinia proje alanında yağları çıkartıldıktan sonra ekolojik olarak yapılan bu üretimler uluslararası piyasada ve ulusal piyasada değerlendiriliyor. Nihai ürünlere kadar ulaştırılıyor.” şeklinde konuştu. Litresi 750 TL civarında satılıyor Hasadı yapılan lavantaların yağları çıkarılarak litresinin 750 TL civarında satıldığını da belirten Öztürk Sarıca; “Son iki yıldan beri lavanta yağlarının fiyatı düşük seyrediyor. Özellikle 400-750 TL arası fiyat söz konusu ama önümüzdeki yıllarda artarak gideceğini düşünüyorum. Bizdeki asıl amaç lavantadan çok yüksek gelir elde etmek değil. Lavantaya, tıbbı aromatik bitkilerin başkomutanı diyebiliriz. Çünkü insanlar lavantayı görmeye geldiklerinde burada su olayını düşünmeye başlıyorlar. Susuz yetiştiğini görüyorlar. Susuz yetişmesiyle birlikte diğer tıbbı aromatik bitkilerin de yetişebileceğini görüyorlar. Bir anlamda da kokusuyla, rengiyle insanları alanlara çağırıyor. En azından insanların kafasında bir soru işareti oluşturması açısından lavanta her zaman bizim için bir öngörü.” sözlerine yer verdi.

Kocaeli’de mor tarlalarda lavanta hasadı başladı Haber

Kocaeli’de mor tarlalarda lavanta hasadı başladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesince katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitki üreticiliğini teşvik amacıyla yetiştirilen lavantaların hasadına başlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin katma değeri yüksek ürünler yetiştirmeye teşvik ettiği çiftçilerin hem gelir düzeyini artırmak, hem de tarımsal kalkınmaya destek sağlamak amacıyla hayata geçirdiği "Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi" (TABİP), il genelinde ilk etapta yaklaşık bin 140 dekar alanda 5 milyon tıbbi ve aromatik bitkiyi toprakla buluşturdu. Bu kapsamda yetiştirilen lavantaların ilk hasadına başlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın büyük önem verdiği, Kocaeli’nin en önemli kırsal kalkınma hamlelerinden biri olan TABİP ile katma değeri yüksek biberiye, tıbbi nane, lavanta ve oğul otu yetiştiricilerine destek sağlanıyor. Kırsaldan kente göçü durdurulması ve kentten kırsala geri dönüşün teşvik edilmesinin de hedeflendiği proje ile ayrıca kadın çiftçilere de istihdam sağlanıyor. "Lavanta çiçeklerinden ekonomik değeri yüksek uçucu yağlar elde ediliyor" Derince ilçesi Tahtalı Mahallesi’nde İbrahim Turan’ın 13 dekarlık tarlasına ekilen lavanta çiçeklerinin hasadı, büyükşehir tarafından istihdam edilen kadın personel ve aynı zamanda tasarımı ile üretimi tamamen milli, yerli imkanlarla büyükşehir belediyesince yaptırılan römork yüklemeli aromatik bitki hasat makinasıyla yapılıyor. Hasadı yapılan lavanta çiçeklerinden büyükşehirin Ekstraksiyon ve Distilasyon Merkezi’nde ekonomik değeri yüksek uçucu yağlar elde ediliyor. Bu yağlar, kozmetik ve temizlik malzemeleri ile ilaç ve takviye gıda sektöründe kullanılıyor. Ayrıca ağrı kesici, sakinleştirici ve uykusuzluk giderici özellikleriyle de aromaterapi uygulamalarında da kullanılan lavanta çiçeği, çay olarak da tüketiliyor. Dikim yapılan alanlar sigortalandı Büyükşehir Belediyesi Sekapark AŞ’nin kontrolörlüğünde 5 üretim yılı boyunca tüm tarımsal faaliyetler, çiftçilere ait sertifikalandırma süreci, eğitimler ve saha uygulamalarının takibi, uluslararası standartlara uygun olarak organik bitki sertifikalandırma doğrultusunda yapılıyor. Fide dikimi gerçekleştirilen arazilerin yıllık bitkisel ürün sigorta poliçeleri Sekapark AŞ tarafından karşılanıyor. Proje doğrultusunda büyükşehir ziraat mühendisleri ve Sekapark AŞ teknik ekibi dikim yapılacak tarlalarda gerekli kontrolleri sağlarken, çiftçilere teknik konularda danışmanlık hizmeti de veriyor. Proje ile çiftçilere satın alma garantisi sunuluyor. "Lavanta ve biberiye daha karlı ürün" Tarlasında lavanta hasadı yapılan Derinceli üretici İbrahim Turan, Büyükşehir’in TABİP projesine katılarak, 13 dekarlık tarlasında lavanta ve 22 dekarlık alanda da biberiye yetiştirdiğini, bu yılın en güzel mahsulünü elde ettiklerini söyledi. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yaptığı için memnun olduğunu ifade eden Turan, "Daha önce arpa, buğday, mısır ekiyorduk. büyükşehir belediyesinin katkılarıyla Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi ile tanıştım. Lavanta ve biberiye daha karlı ürün. Üstelik alım garantili. Ürünlerimizi zarara uğramadan ve kazançlı şekilde satabiliyoruz. Katma değeri yüksek ürünler bölgemize uyum sağladı. Üreticilere tavsiye ediyorum. Bu ürünler daha çok yetiştirilmeli. Bu desteklerin artmasını istiyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Lavanta bahçelerinde ellik ve orakla geleneksel hasat Haber

Lavanta bahçelerinde ellik ve orakla geleneksel hasat

Adana’nın Feke ilçesinde 200 dönüm alana 5 yıl önce ekilen ve her yıl verimi artan lavanta bahçelerinde hasat ellik ve orakla başladı. Feke ilçesinin Hopka Dağı eteklerinde bulunan işlenmeyen atıl tarlaları ekonomiye kazandıran Fekeli kadınlar, bu yıl lavanta hasadını gerçekleştirmeye başladı. Dualarla başlayan hasatta ellik ve orak ile toplanan lavantalar şifalı yağ yolculuğu için kazanlara atıldı. Hasat sürerken görsel şölen oluşturan lavanta bahçeleri bir yandan da ziyaretçi akınına uğruyor. Feke Belediye Başkanı Cömert Özen de hasata katılarak, Feke’nin lavanta üretim, tabiatı ile Adana’nın ve Türkiye’nin görülmeye değer en güzel ilçelerinden biri olduğunu kaydetti. Özen, “Yıllar önce bıraktığım ellik orağı bu hasatta yeniden elimize aldık. Tapan halkımızla berber birliğimiz beraberliğimiz daim olsun. Hasadımızın bereketli olmasını temenni ediyorum. Adana’yı ve ülkemizin her bölgesinden vatandaşlarımızı ilçemize davet ediyoruz. Bu doğayı, bu samimiyeti, Hopka Dağının bu güzelliğini ülkemizde herkesin görmesini istiyoruz” dedi. Feke Kaymakamı Şafak Karaca da devletin kadınların her zaman destekçisi olduğunu belirterek, “Hepimiz hasat gününde olmaktan çok mutluyuz. Kadınlarımızın iyileşmesi memleketin iyileşmesi demek. Kadınlarımızın aileleri ile birlikte devletimiz olarak onların yanında olmaya çalışıyoruz. Emekleri için teşekkür ederiz. İlerleyen yıllarda çok daha güzel lavanta günlerinde buluşacağız” diye konuştu. Tapanlı kadınlar üretiyor ziyaretçiler akın ediyor Tapan Kadın Eli Kooperatifi Başkanı Hilal Köz de tapan bölgesinde 200 dönüm lavanta bahçesi olduğunu ve 200 kilogram lavanta yağı verimi beklediklerini belirterek, “Bu sezon çok güzel geçti. Hasat yapılan bahçelerimiz yağlık lavanta çeşidimiz. Görsel lavanta olan lavanta bahçelerine ziyaretçilerimiz gelmeye devam ediyor. Tüm üreticilerimize bereketli olsun” dedi. Üreticilerden Sezgi Yiğit ise sezonun çok güzel geçtiğini söyledi. Üretici Bediha Arı da bu yıl bahçelerinin ziyaretçi girişinin çok yoğun olduğunu kaydederek üretici olarak yüzlerinin güldüğünü ifade etti.

Yozgat’ta ekilen lavanta üreticinin gözdesi oldu Haber

Yozgat’ta ekilen lavanta üreticinin gözdesi oldu

Yozgat’ta arpa, buğday, nohut ve yeşil mercimeğe alternatif olarak 2021 yılında yurt dışından getirdiği 15 bin lavanta fidesini 8 dönüm alanda toprakla buluşturan Harun Haliloğlu, lavanta hasadına başladı. Yozgat’ta dershanede uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra tarım faaliyetlerine başlayan Harun Haliloğlu, 3 yıl önce alternatif ürünlere yöneldi. Daha önce hububat ekimi yapan Haliloğlu, yaptığı araştırmalar sonucu Yozgat ikliminde yetişebilen ve katma değeri yüksek olan alternatif ürün lavantaya yöneldi. Lavanta yetiştiriciliği konusunda bilgi edinen Haliloğlu, yurtdışından getirttiği 15 bin lavanta fidesini 8 dönüm alanda toprakla buluşturdu. 2 yılın ardından diktiği lavantalardan verim elde etmeye başlayan Haliloğlu, şimdi 3. hasadını yaparak elde ettiği lavantalardan yağ elde ediyor. Memleketinde üretimini yaptığı lavantayı ihraç edemeyen Haliloğlu, lavantanın sıkımını yaptırıp yağ olarak iç piyasaya sunuyor. Sağlıktan sanayiye, kozmetikten sağlığa kadar birçok alanda lavantanın katma değerinin yüksek olduğunu belirten Haliloğlu, dış pazarın açılıp ürünlerin ihraç edilmesini istedi. “2 bin kilogram ürün elde edeceğim” Bu yıl yağışların az olması nedeniyle lavanta üretiminde yüzde 40 civarında bir kaybın olduğunu aktaran Haliloğlu, 8 dönüm alandan 2 bin kilogram verim elde edeceklerini söyledi. Haliloğlu, “2021 yılı baharında lavantaları fideledik. İlk fidelerimizi yurt dışından getirmiştik, şimdilerde Türkiye’de yaygınlaştı. Bu sene dördüncü yıl ve üçüncü hasat. Bu seneki hasadımızda önceki yıllara nazaran yüzde 40’a yakın fire var. Kış yağışları, özellikle kar yağışı görmediğimizden dolayı şu anda lavanta ürünümüzde bir kayıp söz konusu. Ama yine de katma değerli ürün üretilmesi açısından Yozgat için tavsiye edebileceğim bir ürün. Şu anda 8 bin metrekarelik bir alan içerisinde yaklaşık 15 bin fideyle tarım yapmaya çalışıyoruz. En büyük sorunumuz çıkardığımız yağların pazar bulamaması, pazar bulamadığımız için de iç piyasada şu anda değerlendirmeye çalışıyoruz. Yurt dışı kanallarımızın gerek devlet, gerek hükümet yetkililerince ivedi bir şekilde acil bir şekilde açılmasını talep ediyoruz” dedi. “Lavanta, hububattan daha avantalı” Hububata oranla lavantanın yüzde 50 daha karlı bir ürün olduğunu belirten Haliloğlu, “Bizim bölgemizde tarlalar genellikle nadasla kullanılır. Bir yıl ekilir, bir yıl bekler. Ben bu aşamada küçük bir hesap yaptığımda buraya buğday, arpa cinsinden bir şey ekmiş olsaydım yıllık bana getirisi ortalama bin lira civarı olacaktı. Ama ben şimdi burada yağı çıkarttığımda eğer yağları gerçek fiyatıyla satabilirsem yaklaşık 70-80 bin lira gibi bir rakama ulaşabilirim. Bu masrafları düştüğümüzde de nereden baksanız yüzde 50 masrafa gitmiş olsa bile yıllık 40-50 bin lira bir getirisi olabilir. Bir de her yıl bu durum. Buğdayın yaklaşık 50 katına ulaşabilme ihtimalimiz var. Fakat en büyük sıkıntımız az önce söylediğimiz gibi yurt dışı kanallarının açılması, yani uluslararası bir ürün haline gelmesi. Çünkü biz burada turistik bir amaç peşinde değiliz, tamamıyla tıbbi lavanta üretiyoruz” şeklinde konuştu. “Emek gerektiren bir ürün” Lavanta üretiminin emek gerektirdiğini ve çalışacak herkese bu işi önerebileceğini söyleyen Haliloğlu, “Normal şartlarda böyle bir tarladan ürün dönüşü 3 yıldan sonra alınır. Ama biz ikinci yılımızda hasada başladık, oldukça memnunuz ama emek istiyor. Yani çalışmayı göze alabilecek herkesin yapabileceği bir ürün. Sulama imkanımız olmadığı için biz yılda bir defa ürün alıyoruz ama sulamanın olduğu yerlerde iki kez de ürün alınabiliyor” ifadelerine yer verdi.

Lavanta hem mest ediyor hem de öğrenciye yardım sağlıyor Haber

Lavanta hem mest ediyor hem de öğrenciye yardım sağlıyor

Mersin’in Silifke ilçesinde Mersin Büyükşehir Belediyesinin desteği ile lavanta bahçesi oluşturan bir grup köylü, kurdukları kooperatif aracılığı ile ürünlerini satıp öğrencilere burs verip, bölgedeki okullara da katkı sağlıyor. Yaklaşık 2 bin nüfuslu Çaltıbozkır Mahallesi’ne lavanta bahçesi kurularak kooperatifleşme hikayesi, 2018 yılında emekli öğretmen Mehmet Asım Özçalık’ın “Öğretmenlikte emeklilik olmaz” şiarı ile köyüne dönüp, Çaltıbozkır Derneğini kurması ile başladı. Kimisi gazeteci, kimisi ev hanımı olan diğer üyelerin de katıldığı toplantılarda alınan karar ile lavanta yetiştiriciliği kursuna katılan Özçalık ve arkadaşları, Mersin Büyükşehir Belediyesine başvurarak lavanta fidesi istedi. Çaltıbozkırlılara, belediye tarafından 5 bin lavanta fidesi hibe edildi. Dikilen 5 bin lavanta fidesiyle önemli bir üretim başarısı sağlandı. Çaltıbozkır köyünde yaşayan herkesin günden güne kendilerine daha fazla destek ve katkı sunduğunu belirten Çaltıbozkır Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Hatice Gülcan Yüksel, 11 çeşit yağ üretimi yaptıklarını belirtti. Mersin Büyükşehir Belediyesinin distilasyon ünitesi desteği sonrasında, satış ve pazarlama olanaklarının daha da arttığına dikkat çeken Yüksel, şunları söyledi: “Tesisimizde 11 çeşit yağ üretiyoruz. Buradan elde ettiğimiz lavanta yağından sabun, kese, kolonya, mum, lokum, oda spreyi yapıyoruz. Gelirimizin bir kısmı ile üniversitede okuyan öğrencilere burs veriyoruz. Eski okullarımızın tadilatını yaptırıyoruz. Bir tanesini müzeye dönüştürdük, bir tanesini kütüphaneye dönüştürdük. 6 okulumuz daha var. Üretime tüm köy halkının dahil olmasını istiyoruz. Özellikle kadınlar, üretim ve etiketleme aşamasında bize yardımcı oluyorlar. Biz bunu ilk başta alternatif tarım olarak düşünmüştük. Çok temiz bir tarım. Az su istiyor, az bakım istiyor. Görseli güzel, turizm açısından çok iyi. Lavanta bahçelerini görmek isteyen yerli ve yabancı, çok sayıda turist ağırlıyoruz. Özellikle Ruslar bölgemizin tanıtımını yapıyor.” Lavanta bahçesini gezmeye gelen ziyaretçi Ayşegül Şengi ise, “Lavanta bahçesini hep merak ederdik. Isparta’ya gitme şansımız yoktu. Silifke’de böyle güzel bir yerin olması bizi mutlu etti. Buranın güzel kokusunu tattık. Lavantanın nelere faydası olduğunu öğrendik, ürünlerden aldık. Silifke gibi küçük bir yerde böyle bir yerin olması çok güzel bir şey” diye konuştu. Eşi ve çocuğu ile lavanta bahçesini gezen Mücahit Özel de “Kendimizi Isparta’ya gelmiş gibi hissettik. Silifke’de böyle bir yerin olması güzel bir ortam oluşturuyor. Bahçeye girer girmez çok güzel bir koku oluştu. Eşim ve çocuğumla burayı gezmeye geldik. Herkesi bekleriz” şeklinde konuştu.

Fekeli lavanta üreticileri sahte ürünlere karşı tüketiciyi uyardı Haber

Fekeli lavanta üreticileri sahte ürünlere karşı tüketiciyi uyardı

Adana’nın Feke ilçesindeki lavanta tarlalarında hasat yaklaşırken, üreticiler sahte lavanta yağlarına karşı uyarıda bulundu. Adana’nın Feke ilçesinde Tapanlı kadınların devlet desteği kurdukları lavanta tarlalarında hasat için geri sayım başladı. Bu yıl verimli bir sezon geçirdiklerini ve ilçe tarım desteği ile kurduğu tarlada kırlangıç, kuyruk kelebek ve bon bon arılarının mor lavantalar üzerinde görsel bir şölene imza attığını kaydeden Pınar Özsoy, kendi elleri ile ürettikleri ürünlerin taklit ve dışarıdan getirilen lavanta ürünleri ile karıştırılmaması için tüketicinin de ürünleri tarlalardan ve Feke’de kurdukları kadın kooperatifinden temin edebileceklerini kaydetti. Daha önce buğday ve mısır ekimi yaptıkları ata yadigarı topraklarını 5 yıl önce devlet desteği ile lavanta üretimiyle ve turizme kazandırdıklarını kaydeden Özsoy, "Bu yıl çok verimli bir sezon geçirdik ve bayram tatili ile birlikte çok sayıda ziyaretçi ağırladık. Mor tarlalarımızda adeta düğün havası yaşadık" diye konuştu. Özsoy, Tapanlı kadınların bölgede üretime başlamasıyla turizm sahası oluştuğunu belirterek, "Paşalı köyünde ikamet ediyorum. Buraya daha önce buğday mısır ekiyorduk. 4 kişi olarak ilçe tarım desteği ile kurs aldıktan sonra tarlalara lavanta etmeye başladık. Lavantadan mum, yağ, sabun yapıyoruz. Dışarıdan bizim ürünlerin sahtesini getiriyorlar. Bizzat tüketicinin Tapaneli Kadın Kooperatifi’nden yada tarlalardan ürünleri temin etmesi lazım. Aksi takdirde bizim ürettiğimiz ürünleri değil sahtesini almış olurlar" dedi. Tarla sahibi kadınlar ata yadigarı toprakları turizme kazandırırken lavanta tarlalarına astıkları dev Türk Bayrağı ile de dikkat çekti.

Kadınlar devlet desteğiyle atıl arazileri lavantalarla süsledi Haber

Kadınlar devlet desteğiyle atıl arazileri lavantalarla süsledi

Kartpostallık görüntüleri yukarıdan görmek isteyen bazı turistler yamaç paraşütü yapıyor. Feke’nin Tapan Mahallesi’ndeki Hopka Dağı’nın yamaçları bundan yaklaşık 5 yıl önce boş araziyken şimdi devlet desteğiyle kadın eli değince rengarenk oldu. Kadınlar hem devletin hem de yerel yönetimlerin desteğiyle atıl durumda olan arazilere lavanta ekti. Kadınlara lavanta bahçeleri gelir kapısı olurken bölgenin de canlanmasını sağladı. Bir zamanlar yüzüne bakılmayan boş arazilere şimdi hem yerli hem de yabancı turist akımına uğruyor. Bu görsel şöleni görmek isteyen bazı vatandaşlar yamaç paraşütü yapıyor. Kayseri’den bölgeye yamaç paraşütü ve lavanta bahçeleri için gelen Mert Göktürk, “Gün boyu lavanta bahçelerini gezdik. Eko ve kültür turizmi olmuş. Bahçedeki her insan Anadolu’nun ruhunu aktarıyor. Şehrin kasveti olmadan samimiyet dolu ortamda bölgeyi geziyoruz. Çok güzel, çok mutlu olduk” diye konuştu. Yamaç paraşütü sporcusu olan Selçuk Orta ise Kayseri’den bölgeye yamaç paraşütü için geldiklerini kaydederek, “Kayseri’de yamaç paraşütü ile ilgileniyoruz. İlk kez geldik ama umduğumuzdan çok güzel. Bu kadar yaygın olduğunu bilmiyorduk ve burada kadınlarımızın kurduğu lavanta bahçeleri ülkemiz içinde güzel bir örnek olmuş" dedi. Tayfun Aksu da bölgeye çok sayıda ziyaretçi geldiğini kaydederek, “Burası yerli ve yabancı turistlerin odağı haline geldi. Doğa sporları da bölgede gözde. Hem endemik bitkiler var hem de dağcılık yamaç paraşütü gibi birçok doğa sporu yapılıyor” dedi. Tapaneli Kadın Kooperatif Başkanı Hilal Köz, “Bu yıl bayram nedeniyle daha yoğun ziyaretçi aldık. 200 dönüm lavanta bahçemiz oldu. Kadınlarımız lavanta bahçelerini kurdu ve ziyaretçileri ağırlıyoruz. Günlük bin ziyaretçiye ulaştık. Bu da ilçemiz ve köyümüz adına çok güzel. Hasat için de geri sayım başladı. 15 gün sonra da bu görsel şölenin ardından hasat gerçekleştirecek ve lavanta yağı üretimine başlayacağız” diyerek doğa ve fotoğraf tutkunlarını ilçeye davet etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.