TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mandıra

AGRONEWS - Mandıra haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mandıra haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Binde Bir Yağlı Süte Tepki: Haber

Binde Bir Yağlı Süte Tepki: "Acilen Raflardan Kaldırılmalı"

BALIKESİR (İHA) - Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Cihat Şimşek, marketlerde satılan binde bir yağlı sütlerin aslında süt olmadığını öne sürerek, bu ürünlerin insan sağlığına zarar verebileceğini söyledi. İçerisinde yağ bulunmayan bu ürünlerin sulama amaçlı kullanılabileceğini belirten Şimşek, Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, söz konusu sütlerin raflardan kaldırılmasını istedi. Aynı zamanda Balıkesir Altıeylül ve Karesi Süt Üreticileri Birliği Başkanı da olan Şimşek, Kasım ayından itibaren market raflarında yer almaya başlayan 0,1 (binde bir) yağlı süte, "Bu sütten peynir yapamazsın, yoğurt yapamazsın. İçinde yağ yok. Sulama amaçlı kullanılır" sözleriyle tepki gösterdi. Şimşek, tüketicinin alım gücüne bağlı olarak bu sütleri tercih etmesi halinde zamanla gerçek sütü hazmetmekte zorlanacağını ve sağlık sorunları yaşayabileceğini savundu. "SANAYİCİ SÜTÜN YAĞINI ÇEKİP SUYU SÜT DİYE SATIYOR" Üreticilerin sütlerini satmakta zorlandığını ancak sanayicinin sütten yağı çekerek piyasaya sürdüğünü belirten Şimşek, "Marketlerde 3.1, 3.2 yağ oranlı sütler var. Üreticinin elindeki 3.2 yağlı sütü almazken, marketlerde bu ürünleri satıyorlar. Asıl sorun burada başlıyor. Süt yağ üzerinden değer kazanır. Ancak binde bir yağlı süt demek, tamamen yağı alınmış süt demektir. Vatandaş fiyatı uygun olduğu için bu ürüne yöneliyor ve zamanla gerçek süt tükettiğinde bünyesi bunu hazmedemez hale gelecek" dedi. Devletin süt üretimini fazla gördüğünü ve bu nedenle regülasyon alımı yaptığını dile getiren Şimşek, "Sorduğumuz zaman, Türkiye'de süt üretimi çok fazla gözüküyor. Devlet bu nedenle regülasyon alımı yapıyor. Günde 2 bin ton sütün süt tozuna çevrilmesi ile alakalı stok maliyetlerini de üzerine çekerken; sanayicinin diğer tarafta sütün yağını çekerek süt diye suyu satmaya devam etmesi alınmayan sütlerin de ekonomik yükünün taşınmasına sebep oluyor. Birçok yerel sanayicimiz bu dönemlerde Avrupa'da tereyağı sıkıntısı yaşandığını, Türkiye'de böyle bir durum olmadığını beyan ettiler. Olmaz tabi ki, sütün içindeki bütün yağı çekmişler, piyasaya binde bir yağlı diye süt sunarlarsa sanayici tereyağı sıkıntısı çekmez. Gerçek süt de tüketiciye ulaşmadığı için ülkemizde süt fazla olarak gözüküyor. Yine buna benzer şekilde piyasada yarım yağlı tereyağları türemeye başladı. Bu ne demektir arkadaşlar? Tereyağı, tereyağıdır. Bunun yarım yağlısı ya da farklı bir şekli olmaz" ifadelerini kullandı. Şimşek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tağşiş yapan firmaları ifşa etmesini olumlu karşıladıklarını ancak bunun yeterli olmadığını belirterek, "Bakanlığımızdan ricamız, bu listelerde ürünleri 2 kez yayınlananlar üçüncü kez listeye girdiklerinde kapatılsın. İnsan sağlığı ile oynamaya devam etmesinler. Çünkü bunlar, tüketicinin sağlığı ile oynadıkları gibi üreticinin de geleceği ile oynuyorlar" dedi. Şimşek, muhabirin sorduğu "Binde bir yağlı süte süt demiyorsunuz, peki nedir bu?" sorusuna, "Sütten insanlar yoğurt yapar, peynir yapar. Örneğin sütün yağ oranı iyi ise 6 kilogram sütten peynir yaparsın, bu sütten yapamazsın çünkü içinde yağ yok. İnsanlar son dönemde neden manda sütüne ilgi gösteriyor, neden jersey sütüne ilgi gösteriyor? Tamamen içindeki yağ oranı ile ilgili bir durum" yanıtını verdi.

Denizli'de Süt Üreticileri Çıkış Yolu Arıyor Haber

Denizli'de Süt Üreticileri Çıkış Yolu Arıyor

DENİZLİ (İHA) - Denizli’de günlük bin 350 ton çiğ süt üretiliyor, ancak yalnızca 600 tonu yerel işletmelerde işleniyor. Fazlası diğer illere gönderilirken, süt tozu üretimi için belirlenen günlük 40 tonluk kota yetersiz kalıyor. Üreticiler, bu kotanın 100 ton artırılmasını istiyor. Sütün pazarlanmasında yaşanan sorunlar ve artan lojistik maliyetleri, üreticileri sıkıntıya soktu. Yerel işletmeler 40 tonluk süt tozu kotasıyla sınırlı üretim yaparken, 710 ton süt dışa bağımlı bir şekilde başka illere gönderiliyor. ÇÖZÜM SÜT TOZU ÜRETİMİ Köy-Koop Başkanı Mehmet Varol, kota artışı talep ederek, "Regülasyon günlük 40 ton. Üreticiler çok zor durumda. Denizli'de süt fiyatı 17 lira 55 kuruş ancak şu anda tüketimde sıkıntılar var. Süt fiyatları darmadağın olmuş durumda. Güney Marmara bölgesinde süt fiyatı 17 lira 75 kuruş. Afyon ve Uşak'ta 13 lira 50 kuruş, Konya'da 14 ila 14 lira 50 kuruş arasında değişiyor. Bu rakamlar üreticiyi kurtaracak rakamlar değil. Fiyatlar nedeniyle firmalar da süt çekmiyor. Sütü pazarlamada sıkıntılar var. Dış piyasaya gönderilen sütler var, bunun için çalışmalar yapıyoruz. En azından süt tozu yapalım, üreticiler biraz rahatlasın diyoruz. Ciddi maliyeti olduğu için devlet buna yanaşmıyor. Şu anda üreticiler de sözleşme imzalamak istemiyor. Bağlayıcı maddeler olduğu için çekiniyorlar. En güzeli süt tozu üretimine yönelmek, firmalar da ciddi zararlar ediyor" dedi. "SORUN, TÜKETİM EKSİKLİĞİNDE" Sütün tüketilmemesinin esas sorun olduğunu belirten Varol, "İnsanımızın alım gücü düştü. Süt fazla olduğu için bekletiyorlar. Sanayiciler üretimi azalttı. Herkes planlamasını talebe göre yapıyor. Süt alımını azalttılar, sütler satılmadığı zaman peynir yapılıyor ancak fiyatlar yine tatmin edici değil. Emekliye yüzde 15, asgari ücretliye yüzde 30 zam verildi. Enflasyon rakamlarına bakıyoruz açıklanan yüzde 43-45, reel anlamda gıda enflasyonu ise yüzde 60-80 civarında. Şartlar böyle olunca insanımız tüketmiyor, tüketemiyor. 'Bir kilo peynir 170 lira, nasıl alacağız' diyorlar. Ancak 1 kilo peynire en az 10 kilo süt gidiyor. Sütün firmaya maliyeti 180 lira, bunun içerisinde ambalaj, lojistik daha yok. Belki de zararına mal satılıyor ama insanımız yine alamıyor" şeklinde konuştu. Varol, fazla süt nedeniyle üreticilerin hayvanlarını kestirmemeye çalıştığını, ancak çözüm için acil düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Samsun'da Haber

Samsun'da "Halk Elinde Anadolu Mandası Islahı Projesi" Sürüyor

SAMSUN (İHA) - Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Halk Elinde Anadolu Mandası Islahı Ülkesel Projesi ile mandacılık sektöründe önemli gelişmeler yaşandığını, yetiştiricilerin daha bilinçli hale geldiğini ve manda ürünlerine olan talebin arttığını belirtti. Ayrıca, manda ürünlerinin ekonomik getirilerinin yükseldiğini söyledi. PROJE İLE MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ GELİŞTİRİLİYOR Proje ile ilgili olarak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen Halk Elinde Anadolu Mandası Islahı Ülkesel Projesi Yürütme Kurulu Toplantısı'na TAGEM Hayvancılık ve Su Ürünleri Araştırmaları Teknik Personeli, İl Proje Lideri, Damızlık Manda Yetiştiricileri Birlik Başkanı ve ilgili personel katılım sağladı. Toplantıda konuşan Sağlam, projenin 2011 yılında Bafra, Çarşamba ve 19 Mayıs ilçelerinde başlatıldığını, ardından 2013 yılında Vezirköprü ve 2016 yılında Lâdik ilçelerinin de projeye dahil edildiğini belirtti. Sağlam, projede, saf ıslah ve seleksiyon yöntemleri kullanılarak Anadolu manda varlığının yeniden canlandırılması ve hızla azalan üretimin arttırılması hedeflendiğini vurguladı. PROJEDEN ELDE EDİLEN BAŞARILAR VE DESTEKLER Sağlam, projede elde edilen başarıları aktararak, "2011 yılından bu yana ilimizde uygulanan bu proje ile ilimizde, 2012 yılında 620 kg civarında olan süt verimi bin 278 kg'a yaklaşmıştır. Malakların doğum, 6. ay ve 12. ay ağırlıklarında artış görülmüştür. Yetiştiricilerimiz manda yetiştiriciliği ve kayıt tutma konusunda daha fazla bilinçlenmiş, manda ürünleri konusunda farkındalık ve talep artmıştır. Manda ve ürünlerinin getirisi artmış olup, örgütlü yetiştiricilik ve kazanımları daha iyi kavranmıştır" dedi. Proje kapsamında, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belirlenen destekleme ödemeleri de devam ediyor. 2021 yılında 96 işletmeye yapılan ödeme miktarı 2 milyon 911 bin TL'yi bulurken, 2022 ve 2023 yıllarında yapılan destekleme ödemeleri de arttı. 2024 yılı için boğa ve doğuran anaç manda için 6.200 TL, doğurmayan anaç manda için 3.900 TL destekleme ödemesi yapılacağı açıklandı.

Emet Belediyesi mandıra kurma çalışmalarına başladı Haber

Emet Belediyesi mandıra kurma çalışmalarına başladı

Emet Belediyesinin keçi peynirini markalaştırma çalışmaları çerçevesinde Zafer Kalkınma Ajansı destekli projesinde ikinci aşaması olan mandıra kurulum çalışmalarının başladığı bildirildi. Toplam maliyeti 7 milyon TL olan, yüzde 50’si hibe olarak alınan mandırada günlük 5 bin ton süt işlenebilecek ve 8 kişi istihdam edecek. Kurulum için gerekli makine ve teçhizatlar ilçeye gelirken, kurulum çalışmalarına kısa sürede başlanacak. Zafer Kalkınma Ajansı destekli projenin ilk etabında 1 milyon 350 bin TL maliyetle sürüsünü 100’e tamamlayabilecek üreticilerden 25 kişiye 1000 adet keçi dağıtımı gerçekleştirildi. Sürdürülebilir çiftçilik prensibiyle sürü büyüklüğünü 100’e ulaştırmak için ikinci yıldan itibaren verilen keçinin yüzde 20’si üreticilerden geri alınırken, bunlar diğer ailelere de dağıtılarak toplam sayı bin 300’e çıkarılmıştı. Emet Belediyesi projenin maliyetinin yüzde 77.78’i hibe olarak almıştı. Belediye daha fazla üretim amacıyla mandıra kurma çalışmalarına başladı. Projenin Koordinatörü Emet Belediyesi Destek hizmetleri Müdürü Ahmet Kısa, süt üretimini artırma çalışmalarının ardından şimdi 2. aşamada, “ Sağlıklı üretim tesisi ile sütün zaferi” isimli projenin hayata geçirildiğini söyledi. Ahmet Kısa, “Proje çerçevesinde toplanan sütler kurulacak mandırada güvenli ve sürdürülebilir, katma değeri yüksek kaliteli süt ürünlerinin üretimi ve en az 4’ü kadın olmak üzere 8 kişinin istihdamı sağlanacak. Belediye Başkanımız Hüseyin Doğan’ın sıkça dile getirdiği gibi, ilk projenin devamı olan bu proje ile isteyen tüm süt üreticileri ağa dahil edilerek ilçedeki hayvancılığın gelişmesi sağlanacak, süt ve ürünleri üretimi artacak, ilçeden göç azaltılacak“ dedi. “Projemizin değeri mandırayla daha da anlam kazanacak” Projelerinin adım adım ilerlediğini belirten Emet Belediye Başkanı Hüseyin Doğan, keçi peynirini markalaştırma çalışmalarında keçi dağıtılan ailelerin sütlerini satın almanın yanında projeye dahil olamamış üreticilerinde sütlerini satın alarak ilçeye ekonomik hareketlilik sağlayacaklarını ifade etti. Başkan Doğan, ”Emet denilince ilk akla gelen yöremize has keçi peynirli Emet pidesidir. Emet pidemizin coğrafi işaretini alarak yöresel lezzetimiz tescilletilirken, hayata geçirilen projemizle keçi peyniri üretimini artırarak bu lezzeti bölgemiz ve ülkemize yaymayı hedefliyoruz. Emet için keçi peyniri bir değerdir. Her yıl yüzlerce insanımız keçi peyniri bulma telaşına girer. Üreticilerimiz yetiştirmek için uğraşır. Bu noktada üretimi artırarak hem üreticiye, hem de tüketicilere destek için projemizi hayata geçirdik. İlk aşamada projemizin neredeyse yüzde 80’ini hibe olarak almıştık. Şimdide mandıra kurma çalışmaları başlıyor. 7 milyon TL’ye mal olacak mandıramız için yüzde 50 hibe desteği sağlandı. Mandıramızda keçi peyniri üretimi yanı sıra, büyükbaş hayvan üreticilerimizin sütlerini de toplayarak diğer süt ürünlerini üretmeyi planlıyoruz. Bakanlığımızın örnek gösterdiği projemize emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyorum " dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.