TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mersin

AGRONEWS - Mersin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Muz ve Mandalinada Tescilli Yeni Çeşitler Üretildi Haber

Muz ve Mandalinada Tescilli Yeni Çeşitler Üretildi

MERSİN (İHA) - Mersin’in Erdemli ilçesindeki Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen çalışmalar sonucunda 2 mandalina ve 4 muz çeşidi geliştirildi ve tescillendi. Enstitüde, biri keçiboynuzu olmak üzere 4 farklı ürün için de tescil süreçlerinin devam ettiği açıklandı. Türkiye’nin yaş meyve ve sebze üretiminde öne çıkan şehirlerinden biri olan Mersin’de, turunçgil ve muz gibi ürünlerde kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar sürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, uzun süredir devam eden araştırma ve geliştirme projeleriyle yeni türler ortaya koydu. YENİ ÇEŞİTLER: ALARİN, ALADEN VE DÖRT YENİ MUZ TÜRÜ Enstitüde geliştirilen türler arasında mart ayına kadar ağaçta kalabilen "alarin" ve ihracata uygun aromasıyla ocak ayında hasat edilen çekirdeksiz "aladen" isimli 2 mandalina çeşidi yer alıyor. Muzda ise "baba baysal", "alata barışı", "poyraz 46" ve "şeker filiz" isimli 4 yeni çeşit tescillendi. Yeni türler, enstitüde düzenlenen bir toplantıyla tanıtılırken, hasat işlemi Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan tarafından gerçekleştirildi. ÜRÜNLERİN TÜM İŞLEMLERİ TAMAMLANDI Vali Ali Hamza Pehlivan, enstitüde bilim insanlarının çalışmaları sonucu 6 ürünün tescil edildiğini belirtti. Bu ürünlerin, 2 mandalina ve 4 muz çeşidinden oluştuğunu söyleyen Pehlivan, ayrıca biri keçiboynuzu, 3’ü mandalina olmak üzere toplam 10 ürün için çalışmaların devam ettiğini açıkladı. Pehlivan, yeni ürünlerin denemelerden ve testlerden başarıyla geçtiğini ifade ederek, "Bütün denemeler yapıldı, ürünler bütün testlerden geçti. Alanda dayanıklılık ve sürdürülebilirlikle ilgili de bilimsel araştırmalar yapıldı. Ürünler bugün itibarıyla literatüre kazandırılmış oldu. Bundan sonraki aşamada ürünlerin yaygın üretimiyle ilgili çalışmalar sürdürülecek" şeklinde konuştu. Enstitüdeki çalışmaların tarım sektörüne önemli katkılar sunduğunu vurgulayan Pehlivan, yeni türlerin raf ömrü uzun ve dayanıklı özellikleriyle üreticilere büyük fayda sağlayacağını ifade etti.

Limonun Başkenti Erdemli’de Hasat Yoğunluğu Haber

Limonun Başkenti Erdemli’de Hasat Yoğunluğu

MERSİN (İHA) - 100 bin dekarı aşan üretimle Türkiye'nin limonun merkezi olan Mersin’in Erdemli ilçesinde, yılda 1 milyon tondan fazla limon üretiliyor. Şu sıralar yoğun hasat dönemi yaşanırken, bahçeden 6-7 TL’ye alıcı bulan limonlar, işçiler tarafından toplanıp ayrıştırma tesislerine gönderiliyor. Üretim sürecinde 10 bin kişiye istihdam sağlanıyor ve limonlar Balkanlar’dan Avrupa’ya 15 ülkeye ihraç ediliyor. BAHÇEDEN SOĞUK HAVA DEPOLARINA Sabah erken saatlerde hasada başlayan işçiler, limonları tek tek toplayıp küfelerle taşıyor. Limonların büyük bölümü yaz aylarında tüketilmek üzere soğuk hava depolarına kaldırılıyor. "Lamas" ve "küt dikenli" cinslerin yoğun hasat edildiği kaydediliyor. Üreticilerden Nurettin Doğan, limonun bahçede 6-7 TL arasında alıcı bulduğunu ancak maliyetlerin yüksek olduğunu belirtiyor. Su ve gübre gibi masrafları hesap etmeden, kesilen her 10 ton limonda 4 tonunun işçilik masrafı olduğunu belirten Doğan, en düşük işçi yevmiyesinin 850 TL olduğunu açıkladı. KADIN İŞÇİLERE İSTİHDAM SAĞLIYOR Narenciye işleme tesisinde çalışan Eşe Bulut, limon üretiminin kadınlara büyük istihdam sağladığını vurguladı. Bulut, "Burası bizim ekmek kapısı. Limonun bize artısı çok fazla. Limon olmasa benim burada yapacağım bir işim olmaz. Limon sayesinde ben yılda 10 ay çalışıyorum. Burada çalışanlar evin yükünü omuzlayan, çocuklarına bakan insanlar. Gençlerimiz var, onlar da çalışarak aile bütçesine katkı sağlıyor" dedi. REKABET ZORLAŞIYOR Narenciye işleme tesisi sahibi ve Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Karagöz, limonun 15 ülkeye ihraç edildiğini, ancak artan maliyetlerin rekabeti zorlaştırdığını söyledi. Karagöz, "Dünyada limonu tek üreten biz değiliz. Mısır, İran, Çin ve İspanya var. İspanya dışındaki bütün ülkeler bizden daha avantajlı durumda. Çünkü oralarda maliyetler çok düşük. Ülkemizde maalesef ürün ucuz, maliyet daha yüksek. Maliyeti düşüremediğimiz sürece hem içeride hem de dışarıda rekabet şansımız azalıyor. Bu iş desteksiz olmaz. Bunu ürün bazında desteklemek gerekiyor. Örneğin bu sene hangi ürün para etmiyorsa ona destek verilmesi gerekiyor. Bu sene de limona destek verilmesi gerekiyor. Limonun durumu çok da iyi değil" dedi. ERDEMLİ’NİN ANA GEÇİM KAYNAĞI Sanayi sektörünün bulunmadığı Erdemli’de limon üretimi, bölgenin en önemli istihdam kaynağı. Karagöz, kadın istihdamıyla öne çıkan limon sektörünün hem üreticiyi hem de ihracatçıyı desteklemek için daha fazla teşvik desteğine ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.

Mersin’de Binlerce Patili Dost Yeni Yuvaya Kavuştu Haber

Mersin’de Binlerce Patili Dost Yeni Yuvaya Kavuştu

MERSİN (İHA) - Mersin’de faaliyet gösteren 3 geçici hayvan bakımevi, geçtiğimiz yıl binlerce sokak hayvanını ağırladı. Kaşlı, Silifke ve Bozyazı’daki bakımevleri, sokakta zor şartlar altında yaşayan hayvanların sağlık, bakım ve rehabilitasyon ihtiyaçlarını karşılamaya devam etti. 2024 yılı boyunca 9 bin 744 sokak hayvanı bakım evlerine kabul edilirken, 6 bin 437 hayvan kısırlaştırıldı ve 7 bin 500 hayvana kuduz ve karma aşı yapıldı. Ağustos ayında başlatılan "Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den" kampanyasıyla, toplamda 1017 kedi ve köpek sahiplendirildi. Geçtiğimiz yıl 172 bin kilogram olan mama desteğinin, 20 ton artırılarak 192 bin kilograma çıkarılacağı belirtildi. PATİLİ DOSTLARA VERİLEN HİZMETLER Mersin Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürü Hünkar Yıkılmaz, başkan Vahap Seçer öncülüğünde gerçekleştirilen projeyle sahiplendirilen hayvanlara 2 yıl boyunca mama desteği, düzenli sağlık hizmetleri ve pet kuaför hizmeti sunduklarını belirtti. Ayrıca, Silifke ve Kaşlı’da toplam 45 dekarlık bir alanda hayata geçirilen "Patiköy" projesinin, hayvanların doğal ve güvenli bir ortamda yaşamalarını hedeflediğini söyledi. Yıkılmaz, "Hayvanların devamlı temiz su ve mamaya ulaşabilmesi için otomatik suluk ve yemlikleri var. Yaz aylarında ise hayvanların serinlemesi için havuzlar mevcut. Patili dostların kalacakları kulübeler ve doğal mağaralar da yer alıyor. Amacımız köpeklerimizin daha doğal bir şekilde yaşamalarını sağlamak. Bizim 3 bakımevimiz var. Bunlardan en büyüğü 2 bin köpek ve bin kedi alabilen Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi. Silifke’deki hayvan bakımevi 500 köpek ve 250 kedi kapasitesine, Bozyazı’daki hayvan bakımevi ise 250 köpek ve 250 kedi kapasitesine sahip" açıklamasında bulundu. Yıkılmaz, Hayvanları Koruma Kanunu değişikliği ile gönüllü katılımcıların da belediye hizmetlerine destek olabileceğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl sonunda Mezitli’de faaliyete geçen kedi kısırlaştırma merkezinin de "Teksin" uygulaması üzerinden vatandaşlara ücretsiz hizmet verdiğini duyurdu.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Haber

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Doğal Afetler Üreticiyi Zorladı"

ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirdi. Bayraktar, "Üreticilerimizin üretime devam edebilmesi için destekler acilen ödenmelidir" diyerek çiftçilere yönelik yardım çağrısında bulundu. Son yıllarda artan doğal afetlere dikkat çeken Bayraktar, 2023 yılında meydana gelen afet sayısının 10 yıl öncesine kıyasla üç kat artarak bin 475'e ulaştığını, 2024'ün ilk sekiz ayında ise 900 afet yaşandığını belirtti. Sel, dolu, fırtına ve hortum gibi olayların çiftçilerin mahsullerine büyük zarar verdiğini vurgulayan Bayraktar, özellikle Samsun'un Bafra ilçesinde yaşanan sel felaketiyle karnabahar, brokoli ve lahana gibi ürünlerin su altında kaldığını hatırlattı. "ÇİFTÇİLER DESTEK BEKLİYOR" Çanakkale’nin Biga ilçesinde ekim ayında meydana gelen dolu afetinde 45 bin dekar çeltik arazisinin zarar gördüğünü aktaran Bayraktar, "Ziraat Odamızdan aldığımız bilgilere göre aradan geçen bir buçuk aylık sürede henüz çiftçilerimizin yaralarını saracak bir gelişme olmadı. Üreticilerimizin üretime devam edebilmeleri için destekler acilen ödenmelidir" diye ekledi. "TARIM SİGORTASI VE DEVLET DESTEĞİ ÖNEMLİ" Antalya ve Mersin'in Türkiye’deki örtü altı üretim alanlarının yüzde 65’ini oluşturduğunu söyleyen Bayraktar, bu bölgelerde yaşanan afetlerin meyve-sebze fiyatlarını artırabileceğini dile getirdi. Tarım sigortalarının önemine dikkat çekerek, devlet desteklerinin artırılması ve sigorta primlerinin çiftçiler için daha uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. "ÜRETİM KESİNTİYE UĞRAMAMALI" Bayraktar, afet sonrası sağlanan yardımların artırılması gerektiğini belirterek, "Çiftçilerimizi tarımsal üretimden koparmamak ve ülkenin gıda arzını korumak birincil gayemiz olmalıdır. Halihazırda yüklü borçlar altına girerek tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin ekonomisi birkaç saat içinde yaşanıp biten doğal afetlerle sarsılmaktadır. Bu sebeple doğal afetlerin sonrasında yapılan yardımlar artırılmalı, çiftçilerimiz ayakta tutulmalıdır" dedi. Gıda fiyatları hakkında da yorumda bulunan Bayraktar, "Bir ürünün yalnızca bulunabilir değil, tüketici tarafından satın alınabilir olması da önemlidir. Bu yüzden gıda enflasyonunun körüklenmesine sebep olacak bu gibi doğal afetlerde çiftçilerimize daha fazla destek olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki üretimden bir kez kopan çiftçimizi geri getirmek çok zordur. Destekler üreticilerimize zamanında ulaştırılmalıdır. Geç verilen destek, destek değildir" diye konuştu.

Mersin TB Başkanı: Yaş Meyve-Sebze Kalıntı İddiaları Abartılı Haber

Mersin TB Başkanı: Yaş Meyve-Sebze Kalıntı İddiaları Abartılı

Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, yaş meyve-sebze ürünlerindeki kalıntı iddialarına ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı. Türkiye'nin tarımsal üretimde dünyada önemli bir konumda olduğunu belirterek, meyve ve sebze üretiminde karşılaşılan zorlukları anlattı. Pestisit kullanımının bir tercih değil zorunluluk olduğunu vurgulayan Özdemir, Türkiye'nin hektar başına pestisit kullanımının Avrupa Birliği ortalamalarının altında kaldığını söyledi. Yıllık ortalama 2,5 kilogram pestisit kullanımı ile diğer ülkelerin gerisinde kaldıklarını ifade etti. Kalıntı sorununun temelinde bilinçsiz kullanımın yattığını belirten Özdemir, üreticilerin ilaç kullanımında zamanlama ve dozaj konusunda dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Yılda ortalama 5 milyon ton meyve-sebze ihracatı yapan Türkiye'de, kalıntı nedeniyle iade edilen ürün oranının binde 1,3 olduğunu ve bu oranın dünya ortalamasının altında olduğunu kaydetti. İade edilen ürünlerin iç piyasaya sunulmadığını kesin bir dille ifade eden Özdemir, ürünlerin ya üçüncü ülkelere ihraç edildiğini ya da imha edildiğini söyledi. Devletin hem ihracat hem de iç piyasa ürünlerini sıkı bir şekilde denetlediğini ve kalıntı analizlerinin son derece güvenilir olduğunu vurguladı. Özdemir, yanlış haber ve abartılı yorumlarla tüketicilerin tedirgin edilmemesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin tarımsal üretim ve ihracat kalitesine güvendiğini ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.