Narenciye Hasadı Haberleri - Son Dakika Narenciye Hasadı Haber Güncel Gelişmeler

Tarımda Don Tehlikesi: Ürün Rekoltesi Düşecek

ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimi etkileyen don afetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Don olaylarının başta Adana, Mersin ve Hatay olmak üzere Akdeniz bölgesinde ciddi zarara yol açtığını belirten Bayraktar, "Gelecek yıl ürün rekoltesinde de azalma olacağı tahmin ediliyor. Patateste Çukurova bölgesinde nisan sonu gibi hasat edilmesi planlanan ürünlerde dondan dolayı yüzde yüze yakın hasar olması bekleniyor" dedi. Bayraktar, tarım sektörünün doğal afetlerden en çok etkilenen sektör olduğunu vurgulayarak, özellikle sebze ve meyve üretiminin bu durumdan büyük zarar gördüğünü söyledi. Don afetinin şeftali, kayısı, erik, patates, karpuz ve narenciye gibi ürünlerde ciddi hasar oluşturduğunu ifade etti. Aynı zamanda kabak, patlıcan, biber ve salatalık gibi sebzelerin de olumsuz etkilendiğini belirten Bayraktar, zarar gören tüm üreticilere geçmiş olsun dileklerini iletti. "ÜRETİCİLERİN KREDİ BORÇLARI FAİZSİZ ERTELENMELİ" Hasar tespit çalışmalarının başladığını bildiren Bayraktar, doğal afet sonrası çiftçilerin zararlarının eksik hesaplanmaması gerektiğine dikkat çekti. "Doğal afet sonrası hasar tespit aşamasında birçok sorun çıkmakta ve çiftçilerimizin zararı olduğundan daha düşük gösterilebilmektedir. Aynı şeylerin yaşanmaması adına çiftçilerimizin zararı hakkaniyetli bir şekilde belirlenmelidir. Don afetinden zarar gören bölge, ülkemiz tarımsal üretimi için önemlidir. Yine 2 yıl önce şubat ayında bu bölge depremin merkezindeydi. Henüz depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet bölgedeki çiftçilerimize ve ülke tarımına büyük zarar verir. Kesin raporlar çıkmasa da yüzde 100’lere varan hasar oranlarının olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına bölgedeki üreticilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Ayrıca yetkili kurumlar harekete geçerek üreticilerimizin bu zararını telafi edici yardımlar yapmalıdır" dedi. Tarımın ülke ekonomisi ve gıda arz güvenliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Bayraktar, don afetinin etkilerinin sadece üreticileri değil, tüketicileri de olumsuz etkileyeceğini belirtti. Afetin hem açık alanda hem de sera üretimi yapılan bölgelerde fiyat artışlarına sebep olabileceğini belirterek, Ramazan ayıyla birlikte gıda fiyatlarının daha da yükselmesi endişesi taşıdıklarını vurguladı. SEBZE VE MEYVE FİYATLARI REKOR ARTIŞ GÖSTERDİ Bayraktar, Şubat ayı üretici ve market fiyatlarını değerlendirerek, özellikle sebze ve meyve fiyatlarında büyük artışlar yaşandığını açıkladı. "Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara baktığımızda, bu yıl markette 39 ürünün 36’sında fiyat artışı, 2’sinde fiyat düşüşü olurken, 1 ürünün fiyatı değişmedi. Markette en fazla fiyat artışı yüzde 160,2 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 94,1 ile kabak, yüzde 80,9 ile limon, yüzde 62,5 ile yumurta izledi" dedi. Öte yandan, fiyatı düşen ürünler arasında yüzde 18,1 ile patates ve yüzde 1,5 ile karnabahar bulunduğunu belirtti. Tüketicilerin geçen yıla kıyasla beyaz lahanayı 2,6 kat, kabağı 1,9 kat, limonu 1,8 kat ve yumurtayı 1,6 kat daha pahalıya almak zorunda kalacağını vurguladı. Üretici fiyatlarında da büyük değişimler yaşandığını belirten Bayraktar, "Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 594,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 201,6 ile kabak, yüzde 184,2 ile beyaz lahana, yüzde 141,4 ile salatalık izledi" dedi. FİYAT FARKI KURU FASULYEDE ZİRVEDE Market ve üretici fiyatları arasındaki farkın en fazla kuru fasulyede yaşandığını açıklayan Bayraktar, "Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 217 ile kuru fasulyede görüldü. Kuru fasulyeyi yüzde 207,4 ile havuç, yüzde 197,9 ile kuru kayısı ve yüzde 196,6 ile Antep fıstığı takip etti. Kuru fasulye 3,2 kat, havuç 3,1 kat, kuru kayısı ve Antep fıstığı 3 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 105 lira 54 kuruşa, 13 lira olan havuç 39 lira 96 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı 446 lira 80 kuruşa, 250 lira olan Antep fıstığı 741 lira 48 kuruşa markette satıldı" dedi. Bayraktar, market raflarında da fiyat artışlarının devam ettiğini belirterek, "Şubat ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 35,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 30 ile havuç, yüzde 27,3 ile portakal, yüzde 19,4 ile kabak izledi. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,4 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 13 ile yeşil soğan, yüzde 11,1 ile marul, yüzde 10,6 ile pırasa ve beyaz lahana izledi" ifadelerini kullandı. LİMON VE PATATES ÜRETİMİNDE BÜYÜK KAYIP BEKLENİYOR Bayraktar, özellikle limon ve patates üretiminde büyük kayıplar yaşanacağını belirtti. "Limonun dallarda azalması nedeniyle hasadı da azaldı. Diğer taraftan yaşanan don olayı narenciye çiçek ve sürgünlerinin yanmasına, zarar görmesine sebep oldu. Gelecek yıl ürün rekoltesinde de azalma olacağı tahmin ediliyor" dedi. Patates üretiminde de ciddi sıkıntılar olduğunu belirten Bayraktar, "Patateste Çukurova bölgesinde nisan sonu gibi hasat edilmesi planlanan ürünlerde dondan dolayı yüzde 100'e yakın hasar olması bekleniyor. Nevşehir, Niğde ve Ödemiş'te, Çukurova bölgesinde yaşanan don ve soğuk hava sebebiyle ürün fiyatları yükseldi" diye konuştu. Kabak ve patlıcandaki fiyat artışının hem don afetinin hem de artan taleplerin etkisiyle yükseldiğini açıklayan Bayraktar, kuru soğanda da sezon sonuna yaklaşıldığı için fiyatların yükseldiğini belirtti. "Depolarda kalan ürün miktarı azaldı ve çürümeler nedeniyle zayiat oluştu. Bu da fiyatların yükselmesine neden oldu" dedi. NARENCİYE HASADI DON NEDENİYLE DURDURULDU Bayraktar, mandalina ve portakal hasadının sona yaklaştığını, don nedeniyle Çukurova bölgesinde narenciye hasadının durduğunu açıkladı. Dona karşı önlem alan üreticilerin daha az zarar gördüğünü fakat genel olarak büyük bir rekolte kaybı olacağını açıkladı. Bunun da ilerleyen dönemde fiyatların artmasına neden olacağına işaret etti. Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün bu tür doğal afetlerden korunabilmesi için üreticilere yönelik destek mekanizmalarının hızla devreye sokulması gerektiğini belirterek, çiftçilerin zararlarının hafifletilmesi adına gerekli önlemlerin bir an önce alınması çağrısında bulundu.

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Hatay'da Narenciye Hasadını Açtı

Bakan Yumaklı'nın Dörtyol Ziyareti Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay'a geldi. Dörtyol ilçesinde narenciye hasadının açılış törenine katılarak sezonu başlattı. Narenciye Üretiminin Önemi Bakan Yumaklı, portakal, mandalina, greyfurt ve limon gibi narenciye ürünlerinin bu yıl da önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Geçen yıl yaklaşık 8 milyon ton narenciye hasadı gerçekleşti, ancak bu yıl mevsim şartları nedeniyle bir miktar rekoltede düşüş öngörülüyor. İhracat ve Soğuk Zincir Yumaklı, narenciye üretiminin bölge için ve ihracat açısından büyük bir önemi olduğunu ifade etti. Ürünlerin ekonomik olarak katma değerle satılabilmesi için doğru zamanda toplanması, paketlenmesi ve soğuk zincir halkası içinde pazara ulaşması gerektiğini vurguladı. Tarımsal Sanayi Yatırımları Bakan Yumaklı, tarımsal sanayi kısmının da önemli olduğunu belirterek, tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri gibi farklı yatırımların yapılması gerektiğini kaydetti. Bu konuda valilik ve milletvekilleriyle çalıştıklarını ifade etti. Tüm Üreticilere İyi Dilekler Bakan Yumaklı, narenciye sezonunun tüm üreticilere, Hatay halkına ve ülkenin tarımsal ekonomisine büyük değerler katmasını diledi. Dörtyol AK Parti İlçe Teşkilatı'nın yeni merkezinin açılışına da katıldı.

Narenciye üreticisini Akdeniz meyve sineği vurdu

Bu yıl az olan rekoltenin Akdeniz meyve sineği zararlısı nedeniyle daha da azaldığını belirten çiftçiler, alınan önlemlere rağmen zararın ciddi boyutlarda olduğunu belirttiler. Türkiye’de meyvelerin ihracatına engel olan Akdeniz meyve sineği pek çok bölgede önemli ekonomik kayıplar vermeye başladı. Köşk Ziraat Odası Başkanı Levent Güler ülke genelindeki değişik illerde bulunan enstitülerin ortak çalışmasına rağmen Akdeniz meyve sineği popülasyonun hızla arttığını belirterek önümüzdeki sezon için şimdiden önlem alınması gerektiğini belirtti. Özellikle Akdeniz ikliminin hakim olduğu illerde üretilen tüm meyvelere zarar veren Akdeniz meyve sineğinin narenciyede önce çürüğe ve olgunlaşma esnasında da dökülmelere neden olduğunu belirten Köşk Ziraat Odası Başkanı Levent Güler, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda çiftçileri bilgilendirip gerekirse toplu mücadeleye destek vermesini bekliyoruz. Bu yıl Aydın bölgemizde incir başta olmak üzere pek çok meyvede Akdeniz meyve sineği dolayısıyla ciddi bir zarar oluştu. Belki iklimsel değişikliklerin de bu duruma etkisi büyük ama yetkililerin bir an önce mücadeleyle ilgili bir takvim belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda narenciye ürünün önemli bir kısmı yere döküldü. Ağaçta kalanların önemli kısmı da Akdeniz meyve sineği zararlısı nedeniyle ekonomik değerini yitirmiş durumda” diyerek popülasyonu hızla artan Akdeniz meyve sineğine karşı acil önlem alınması gerektiğini kaydetti.

Ortaca’da limon hasadı başladı

Yıllık 100 bin tonun üzerinde limon üretimi yapılan ilçede Kaymakam Kenan Aktaş, önemli bir ihracat ürünü olan limonu hasat eden işçilerle bir araya geldi. İşçilerle hasada katılan Kaymakam Aktaş, kaymakamlığın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bu yıl sadece Ortaca’dan 100 bin tonun üzerinde rekolte beklendiğini ifade etti. Yılın ilk limon hasadının yapıldığı tarlalarda çalışan işçilerle bir araya gelen Ortaca Kaymakamı Kenan Aktaş, hasat çalışmalarını yerinde izledi. Başta AB ülkeleri olmak üzere İngiltere, Rusya ve Kanada’ya kadar bir çok ülkeye ihraç edilen Ortaca limonunun kıtalar arası yolculuğunun başladığını belirten Kaymakam Aktaş, sektör çalışanlarına bereketli sezon diledi. Tarım ve turizmin en önemli merkezlerinden biri olan Ortaca’da yaklaşık 21 bin 300 dönüm alanda başta limon olmak üzere narenciye üretimi yapıldığını kaydeden Ortaca Kaymakamı Kenan Aktaş, “Tabii güzellikleri, tarihi eserleri, deniz ve kumunun yanında verimli toprakları ile önemli bir tarım merkezi olan Ortaca’da limon önemli bir yere sahiptir. İlçemizde yıllık ortalama 100 bin tonun üzerinde limon üretilmektedir. Üretilen bu limonlar genellikle ihraç edilmektedir. Ağırlıklı olarak Almanya ve Hollanda gibi AB ülkeleri ile İngiltere, Rusya ve Ukrayna’nın yanı sıra Kanada’ya kadar ihraç edilen Ortaca limonu tadının yanında ülke ekonomisine önemli katkılar sunmaktadır” açıklamasında bulundu.

Muğla’da narenciye bahçelerinde hasat dönemi başladı

Türkiye’nin önemli narenciye merkezlerinden biri olan Muğla’nın Ortaca ilçesinde hasat sezonu başlarken, ülke genelinde bu sezon mandalina ihracatında hedef 500 milyon dolar olarak belirlendi. Türkiye’ye 2022 yılında 207 milyon dolar döviz kazandıran sonbahar ve kış aylarında doğal C vitamini deposu olan, grip ve soğuk algınlıklarına karşı kalkan görevi gören, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren, kokusu ve aromasıyla ağızlarda enfes bir tat bırakan satsuma mandalinada hasat ve ihracat zamanı geldi. Türkiye’nin narenciye üretimi ve ihracatında önemli yere sahip olan Muğla’nın Ortaca ilçesinde de üreticiler ürünlerini hasat ederken Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 2022 yılında 463 milyon dolar olan mandalina ihracatının 2023 yılında 500 milyon dolara ulaşmasını hedeflediklerini dile getirdi. Bağışıklık sisteminin güçlü kalması için günlük 2-3 tane mandalina tüketilmeli Mandalinada ihracat yanında, iç piyasada da tüketiminin artmasının özellikle okul çağındaki çocukların bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkısı olacağının altını çizen Uçak, “Tüm vatandaşlarımızın günlük 2-3 adet mandalina tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Mandalina rekoltesinin yüksek ve ürün kalitesinin iyiliği 2023 yılının bereketli bir yıl olacağı umutlarımızı artırıyor. Üreticilerimize ve ihracatçılarımıza hayırlı bir sezon diliyoruz” şeklinde konuştu.

Mevsimlik işçi sorunu narenciye hasadını sekteye uğratıyor

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, yılın her döneminde farklı tarım ürünlerinin yetiştiği ve hasat edildiği Çukurova’da son yıllarda mevsimlik işçi sorunu yaşandığını, bu durumun hasadı da geciktirdiğini söyledi. Tarım üreticilerinin yüzleştiği en büyük zorluklardan birinin de, mevsimlik tarım işçi sorunu olduğuna dikkat çeken Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ‘’Çukurova, Türkiye’nin en önemli tarım bölgelerinden biridir ve tarım üreticileri burada büyük çabalar sarf etmektedir. Ancak, son yıllarda mevsimlik tarım işçi sayısında ciddi bir azalma yaşanmaktadır. Çukurova’da narenciye hasadı başladı. Narenciyede bu yıl rekolte yüksek ama çiftçi para kazanamıyor. Birçok sorunla mücadele eden üreticilerimiz hasat zamanında da mevsimlik işçi sorunuyla karşılaşıyor. Zaten para etmeyen narenciyede ürününü hasat edemeyen üreticiler bu sebeple de zarara uğramaktadır’’ dedi. Mevsimlik tarım işçi sorununun, tarım sektörünün sürdürülebilirliği konusunda da endişeleri beraberinde getirdiğini belirten Doğan, ’’ İşçi azlığı, tarımsal üretim kapasitesini ve verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı zamanda, bu durum, çiftçilerin gelecekteki üretim planlarını yapmalarını zorlaştırmaktadır. Planlama ve süreç yönetimi tarım işletmeleri için oldukça önemli ve işçi azlığı bu alanlarda sorunlara yol açabilir” diye konuştu. Çukurova’da mevsimlik tarım işçi sorununun çözümü için çeşitli adımlar atılabileceğini belirten Doğan, şunları kaydetti: ‘’Güneydoğu Anadolu bölgesinde yoğun yaşayan Suriyeli mevsimlik tarım işçileri, mültecilerin iller arası seyahatine kısıtlama getirilmesinden dolayı Çukurova’ya gelemiyor. Pandemide bile özel izinle seyahat eden tarım sektörü için, bu kısıtlamada da tarım işçilerine özel bir izin uygulanabilir. Afrika, Türk Cumhuriyetleri gibi emek ucuz ülkelerden barınma sorunları çözülerek işçi getirilebilir. Bunun yanı sıra, teknolojik yeniliklerin tarım sektöründe yaygınlaşması da işçi azlığı sorununa bir çözüm olabilir. Makineler ve otomasyon teknolojileri, tarım iş yükünü azaltabilir ve verimliliği artırabilir. Bununla birlikte, bu teknolojilerin maliyeti ve erişilebilirliği gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.’’

#Narenciye Hasadı