TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Nurittin Karan

AGRONEWS - Nurittin Karan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nurittin Karan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Fındıkta bir rekolte tahmini de Giresun Ziraat Odası’ndan Haber

Fındıkta bir rekolte tahmini de Giresun Ziraat Odası’ndan

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, 2024 yılı için açıklanan fındık rekolte tahminlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek kendi çalışmaları sonucunda belirledikleri rekoltesi açıkladı. Giresun Ziraat Odası olarak Türkiye’nin 2024 yılı tahmini fındık rekoltesini 649 bin 90 ton, Giresun’un tahmini fındık rekoltesini ise 72 bin 200 ton olarak belirlediklerini açıkladı. Giresun Ziraat Odası olarak, Giresun, Ordu, Trabzon ve Samsun başta olmak üzere fındık üretimi yapılan belli başlı illerde üretici merkezli rekolte tespit çalışması yaptıklarını belirten Giresun Ziraat Odası Başkanı Karan, “En doğru ve gerçekçi rekolte tahmini üreticinin kendi yaptığı tahmindir. Atalarımızın ve dedelerimizin dediği gibi ’Rekolte fındık çuvala girdiği zaman belli olur’ tarım danışmanlarımız tarafından yapılan çotanak sayımına ve üreticilerimizle yaptığımız birebir görüşme sonuçlarına göre Türkiye’nin 2024 yılı rekoltesi 650 bin tonu, Giresun’un tahmini fındık rekoltesi ise 72 bin tonu geçmez” dedi. Fındıkta rekolte kaybına neden olan birçok etken var Karan, fındık rekoltesinde yaşanan düşüşün son yıllarda üründe görülen hastalık ve zararlı böceklerinden kaynaklandığına dikkat çekerek “Son yıllarda fındıkta görülen külleme hastalığı ve son 2-3 yıldır fındıkta en büyük tehlike haline gelen Kahverengi Kokarca fındıkta ürün ve kalite kaybına neden olmaktadır. Külleme hastalığı ve Kahverengi Kokarca zararlısı fındık üretimini düşürmekte ve rekolte kaybına deneden olmaktadır. Ayrıca fındık bahçelerinin yaşlanmış olması ve yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üreticilerin bahçelerine gübre ve ilaç atamaması da rekolte kaybının diğer nedenleri arasındadır” dedi. Kafa karıştıran rekolte tahminleri İlk olarak Dünya Kuru ve Sert Kabuklu Meyveler Kongresi’nde (INC) yapılan açıklamada, 2024-2025 sezonu için dünya genelinde 1 milyon 349 bin 200 ton fındık rekoltesi beklendiği, bunun yüzde 785 bin tonunun Türkiye’den geleceği belirtilmişti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ise 2024 yılında fındık üretiminde yüzde 5,4 artış beklediğini belirterek, toplam rekoltenin 770 bin ton olacağını duyurmuş son olarak ise Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde yapılan rekolte 2024’te yüzde 14 artışla 738 bin 931 ton olarak açıklanmıştı.

Fındık üreticisi hasat öncesi fiyatın açıklanmasını bekliyor Haber

Fındık üreticisi hasat öncesi fiyatın açıklanmasını bekliyor

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, fındıkta taban fiyatın açıklanması gerektiğini söyledi. Karadeniz’in “yeşil altını” olarak bilinen fındığın Türkiye’ye 2.5 milyar dolar döviz girdisi sağladığını hatırlatan Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, "Dolaylı yoldan milyonlarca kişiyi ilgilendiren ve ülkemize yıllık 2-2.5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan Karadenizimizin yeşil altını için hasat zamanı yaklaştı. Fındık üreticisi hasat için bahçesine kafasında ’Taban fiyat kaç lira olacak?’, ’Emeğimizin karşılığını alabilecek miyiz?’ sorularıyla girmek istemiyor. Devlet adına müdahil alım yapacak olan TMO’nun fındık taban fiyatı bu ay sonuna kadar mutlaka açıklanmalı. Devletimizden 2024 yılı fındık taban fiyatını bir an önce belirleyerek, açıklamasını bekliyoruz. Açıklanacak olan taban fiyat artan girdi maliyetleri, ekonomik kriz ve üreticinin refah payı göz önünde bulundurularak belirlenmedi” dedi. "TMO kriterlerini açıklamalı" Açıklanacak taban fiyatın yanı sıra TMO’nun fındık alım kriterlerini de belirlemesi gerektiğini ifade eden Karan, “Taban fiyat açıklandıktan sonra ise, TMO alım kampanyası ve kriterlerini kamuoyuyla paylaşmalıdır. En önemlisi TMO’nun fındık alımlarında ödeme süresi 20 günü geçmemelidir. TMO alım merkezi sayılarını artırarak, depolarını şimdiden ilan etmelidir. TMO’nun açıklayacak olduğu fiyat ve alım kriterleri, serbest piyasanın oluşmasında önemli rol oynayacaktır. Çünkü serbest piyasa taban fiyata göre şekillenecek ve ona göre oluşacaktır. Üreticinin emeği, serbest piyasanın insafına bırakılmamalıdır” şeklinde konuştu. "Serbest piyasada fındık fiyatı düşürülüyor" Sezon öncesi serbest piyasada fındık fiyatının gerilediğini belirten Karan, “Serbest piyasada bir ay öncesine kadar 135 liraya kasar yükselen fındık fiyatı, şu anda 115 lira bandına kadar düşürüldü. Her yeni hasat sezonu öncesi olduğu gibi yine üreticinin ürününü düşük fiyata kapatmak isteyenler işbaşında. Devletimiz tarafından bunlara fırsat verilmemesi adına taban fiyatın bir an önce açıklanmasını bekliyoruz. Ayrıca çotanak sayımına göre 2024 yılı tahmini fındık rekolte tespit çalışmaları da devam etmektedir. İlk belirlemelere göre Giresun’da rekolte bir önceki yılla aynı oranda görülmektedir” ifadelerini kullandı.

The quality of Black Sea hazelnuts has been proven once again Haber

The quality of Black Sea hazelnuts has been proven once again

The Italian company Ferrero, which invested 70 million dollars to plant one million hazelnut trees in Australia as an alternative to Black Sea hazelnuts, has decided to abandon the project due to climatic issues. Nurittin Karan, the President of the Giresun Chamber of Agriculture, expressed that Turkish hazelnuts, especially Giresun quality hazelnuts, are unparalleled. He stated, 'We know that Ferrero is trying to find alternatives to Turkish hazelnuts in different places. In fact, we are astonished by the efforts of a company that profits from Turkish producers, reaches a certain point, and continues its trade, to produce alternatives to Turkish hazelnuts. Turkish producers should be supported, and efforts should be made to increase productivity in Turkish hazelnuts. We remind once again that there is no need for the said company to seek alternatives, and we know that their investments will always backfire. They gave up in Georgia, gave up in Australia, and will continue to give up. We want to emphasize once again that Turkish hazelnuts, especially Giresun hazelnuts, have no alternatives. You cannot earn from the back of Turkish producers and invest elsewhere. Karan also emphasized that the climate and soil structure of the Black Sea Region make its hazelnuts unparalleled. Hazelnut production has been known in our province for 5,000 years, and hazelnut exports have been carried out since the 1400s. The climate and soil structure of our Black Sea Region are different. Giresun quality hazelnuts only grow in certain areas between Trabzon Çarşıbaşı district and Ordu Perşembe. This narrow region has a different rainfall rate. When we plant the same hazelnuts in other regions outside of these areas, we cannot achieve the same yield and quality. Therefore, we advocate for the support of Turkish hazelnuts and Turkish producers. We believe that money earned from Turkish producers should not be used to search for alternatives elsewhere. "Turkish Hazelnuts are a Necessity for Quality Products" Entrepreneur Ayhan Akten, who adds value to hazelnuts by transforming them into intermediate products, states, 'There must be a specific taste and quality in the hazelnut products produced. This is only possible with Black Sea hazelnuts. Due to the cost of hazelnuts, we believe that the world's largest hazelnut buyer is also in search of alternatives. There is also an effort to take this power away from Turkey. However, the fact remains that if high-quality and good products are to be made, Turkish hazelnuts must be used. Because high-quality hazelnuts are found in these lands, in this geography, and the best of all is found in Giresun. Therefore, when you take Giresun hazelnuts from here to Australia or other countries, it does not show the same harmony, resulting in a taste like straw. "They are looking for an alternative to Turkish hazelnuts but cannot cultivate them." Mustafa Kankaya, explaining that different countries around the world are trying to produce various products as alternatives to Turkish hazelnuts, says, "In the world, there is a monopoly, and the largest buyer in Turkey, Ferrero, is implementing good agricultural projects in different countries around the world. One of these, the well-known $70 million project, has been abandoned. The reason is that hazelnuts cannot be grown in the climatic conditions of their native region. Hazelnuts are a gift from God to this geography and climate. No matter how hard they try, they cannot achieve a yield that will provide added value. Many companies in the world and in Turkey buy land in Azerbaijan, Georgia, and implement good agricultural projects, but they cannot reach the desired level.

Karadeniz fındığının kalitesi bir kere daha ispatlandı Haber

Karadeniz fındığının kalitesi bir kere daha ispatlandı

Karadeniz fındığına alternatif olarak 70 milyon dolarlık yatırım yaparak Avustralya'da 1 milyon fındık ağacı diken İtalyan firması Ferrero, iklimsel sorunlar nedeniyle projeden vazgeçip tahliye kararı aldı. Konuyla ilgili olarak Türk fındığının, özellikle Giresun kalite fındığının alternatifsiz olduğunu ifade eden Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, "Ferrero firmasının Türk fındığına değişik yerlerde alternatif aramaya çalıştığını biliyoruz. Aslında Türk üreticisinin sırtından para kazanarak belli bir noktaya gelip, ticaretini sürdüren bir firmanın Türk fındığına alternatif üretme çabalarını hayretle karşılıyoruz. Aslında Türk üreticisi desteklenmeli, Türk fındığı üzerinde çalışma yaparak verimi artırılmalıdır. Biz söz konusu firmanın alternatif aramasına gerek olmadığını, bu yanlıştan dönmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatarak, yapmış oldukları yatırımların da her zaman elinde patlayacağını biliyoruz. Gürcistan’da vazgeçti, Avusturalya’da vazgeçti ve vazgeçmeye de devam edecektir. Biz Türk fındığının, hele ki Giresun fındığının hiç alternatifi olmadığını tekrar hatırlatmak isteriz” dedi. "Türk üreticisinin sırtından kazanıp, başka yere yatırım yapamazsınız" Karadeniz Bölgesi’nin iklim ve toprak yapısının fındığını alternatifsiz yaptığını da ifade eden Karan, “Bilinen tarihi ile ilimizde 5 bin yıldır fındık üretimi, bin 400’lü yıllardan beri de fındık ihracatı yapılmaktadır. Bizim Karadeniz Bölgesi’nin iklim yapısı, toprak yapısı farklıdır. Giresun kalite sadece Trabzon Çarşıbaşı ilçesi ile Ordu Perşembe arasında belli bölgelerde yetişiyor. Çünkü bu dar bölgenin yağış oranı daha farklı. Buraların dışında başka bölgelere aynı fındığı diktiğimizde aynı verimi ve kaliteyi alamıyoruz. Biz bu nedenle Türk fındığının ve Türk üreticisinin desteklenmesini istiyoruz. Türk üreticinin sırtından kazanılan paralarla başka yerlerde alternatif aranmaması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. "Kaliteli mamul için Türk fındığı şart" Fındığı ara mamule dönüştürerek, fındığa katma değer sağlayan işletmeci Ayhan Akten ise, “Yapılan fındık mamullerinde elde edilmesi gereken bir tat ve kalite olması gerekiyor. Bu da ancak Karadeniz fındığıyla mümkün. Fındığın maliyetli olmasından dolayı dünyanın en büyük fındık alıcısının da bir arayış içerisine girdiğini düşünüyoruz. Bir de Türkiye’nin elinden bu gücü alma çabası var. Ancak şu var ki, kaliteli ve iyi ürün yapılacaksa Türk fındığını kullanmak zorundadır. Çünkü kaliteli fındık bu topraklarda, bu coğrafyada oluyor, en güzeli de Giresun’da oluyor. Dolaysıyla buradan Giresun fındığını alıp Avusturalya’ya veya başka ülkelere götürdüğünde aynı uyumu göstermeyeceğinden saman gibi bir tat ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu. "Türk fındığına alternatif arıyorlar ama yetiştiremiyorlar" Türk fındığına alternatif olarak dünyada farklı ülkelerin farklı ürünler üretmeye çalıştığını anlatan Mustafa Kankaya, “Dünyada tekel olmuş, Türkiye’deki en büyük alıcı Ferraro da dünyanın farklı ülkelerinde iyi tarım projeleri uyguluyor. Bunlardan birisi olan herkesin malumu olduğu 70 milyon dolarlık projeden vazgeçti. Bunun sebebi, fındığın ait olduğu coğrafyadaki iklim şartlarında yetişememesi. Fındık Allah’ın bu coğrafyaya, bu iklime verdiği bir nimettir. Ne kadar çabalarsa çabalasınlar, katma değer sağlayacak bir verime ulaşamıyorlar. Dünyada ve Türkiye’de birçok firma Azerbaycan’da, Gürcistan’da arazi satın alıp iyi tarım projeleri uyguluyorlar ama istenilen seviyeye ulaşamıyorlar” ifadelerini kullandı.

Karan: “Fındık fiyatı bu saatten sonra 100 liranın altına düşmez Haber

Karan: “Fındık fiyatı bu saatten sonra 100 liranın altına düşmez"

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, düzenlediği basın toplantısında 2023 yılı fındık sezonunu ve gündeme ilişkin bazı konuları değerlendirdi. Bu sene fındıkta bereketli bir yıl bir beklerken çuvala giren ürünlerle hayal kırıklığı yaşadıklarını belirten Karan, “2023 yılı hasat dönemini bir önceki yıla göre önemli bir kayıpla kapattık. Bu sene rekolte tahminlerin çok altında gerçekleşti. Rekoltenin düşük olması aslında üretici başta olmak tüm sektörün kaybıdır. Düşük rekolte ihracat rakamlarına da eksi olarak yansıyacak ve ülke olarak fındıktan elde edeceğimiz döviz girdisi düşecektir. O yüzden fındıkta daha fazla üretim ve kazanç diyoruz" diye konuştu. Karan, “Fındık az olsun, fiyat çok yüksek olsun” söylemlerinin üreticiye bir getirisi olmadığının altını çizerek “bahçesinden ortalama bir ton ürün alan bir üretici bu sene 350-400 kilogram ürün aldı. Bunu ortalama 100 liradan sattı ve eline 35-40 bin lira para geçti. Bir ton fındığı olsaydı ve bunu ortalama 85-90 liradan satmış olsaydı eline 85-90 bin lira geçecekti. Yani ürün kaybından kaynaklı 40-45 lira bir kayıp söz konusu. Her zaman az üreten değil, çok üreten kazanır” dedi. Tekelci firmanın yerli alıcıları devreden çıkarmak istediğini belirten Karan, piyasada oluşan fındık fiyatlarıyla ilgili olarak şunları kaydetti; “Rekolte düşüklüğüne ve arz-talep ticaretine göre serbest piyasada fındık fiyatı çok kısa bir sürede Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklamış olduğu 82,5 liranın üzerine çıkarak 100 lira bandını aştı. 110 lira bandını gören üreticilerin çoğu mantıklı olarak ürününü satarak paraya çevirdi. Bilindiği gibi 110 lirayı gören fındık güçlü alıcıların müdahalesi sonucu 95 liraya kadar düşürüldü. Şu an fındık fiyatı 100-102 lira bandında stabil bir şekilde seyrediyor. Fındık fiyatlarının bu tarihten sonra 100 liranın altına düşeceğini beklemiyorum.” Şu anda fındık alımı yapan manavların depolarının dolu olduğuna dikkat çeken Karan, “Üretici kanadında ürününü satan sattı, bekletenlerin ise çok fazla bir kaybı söz konusu değil. Şu anda 110 lira bandından ürün alan manavlar bir kilogram fındık satamıyor. Manavların dükkanları ağzına kadar dolu. Çoğu da 110 liradan aldıkları ürünler. Biz zamanında ’Bu tekelci zihniyet ne yerli manav, ne tüccar ve ne de sanayici bırakacak’ derken kimse bizi dikkatte almıyordu. Şimdi herkes dediğimize geldi mi?” şeklinde konuştu. Kahverengi kokarca fındık için çok ciddi bir tehdit Fındık üreticileri açısından son günlerde önemli bir gündem haline gelen “Kahverengi Kokarca” zararlısı hakkında da bilgiler veren Karan, bu zararlının fındık için ciddi bir tehlike olduğunun altını çizerek, “Ordu ilinin bu sene bu zararlıdan dolayı başı çok ağrıdı, ağrımaya da devam ediyor. Bizde de aynı sorunu yaşamamak adına İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde bu zararlıyla mücadele noktasında topyekûn bir seferberlik başlatıldı. Artık köylerimizde hatta şehir merkezindeki evlerimizde dahi görmeye başladığımız bu zararlıyı mutlaka ve mutlaka yok etmeliyiz. Çünkü bir ergin kahverengi kokarca gelecek yıl 250-300 tane oluyor. Biz bunu yok etmezsek, fındık başta olmak üzere tüm tarım ürünlerine musallat olacak ve zarar verecektir. Bu zararlı, kış döneminde evlerde kapalı alanlarda saklanıyor. Her Giresunlunun köyünde bir evi var mutlaka, köy evlerimizi sık sık kontrol edelim ve bu zararlının çoğalmasına engel olalım” şeklinde konuşarak üreticileri uyardı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.