TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Orta Doğu

AGRONEWS - Orta Doğu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Orta Doğu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güneydoğu Hububat İhracatında 3,4 Milyar Dolarlık Başarı Haber

Güneydoğu Hububat İhracatında 3,4 Milyar Dolarlık Başarı

GAZİANTEP (İHA) - Güneydoğu Anadolu, 2024 yılında hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatından 3,4 milyar dolar gelir elde ederek sektör liderliğini sürdürdü. Bölgenin Türkiye’nin toplam hububat ihracatındaki payı yüzde 28,8 oldu. Makarnadan 608 milyon dolar, ayçiçek yağından ise 515 milyon dolar gelir sağlandı. IRAK VE SURİYE İLK SIRADA Irak’a yapılan ihracat yüzde 6 düşüşle 1,15 milyar dolar olurken, Suriye’ye yapılan ihracat yüzde 13,9 artarak 280 milyon doları aştı. Güneydoğu’nun makarna ihracatında Türkiye genelindeki payı yüzde 65’e, ayçiçek yağı ihracatındaki payı ise yüzde 57’ye yaklaşmış durumda. "BÖLGEDE LİDER, SEKTÖRDE ÖNCÜYÜZ" Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, bölgenin stratejik ticari önemine dikkat çekerek, "Güneydoğu Anadolu’nun en fazla ihracat yapan sektörü, hububat sektörü açısından da en fazla ihracat yapan bölgesi olarak Türkiye’nin sınır komşularıyla ticaretinde stratejik bir öneme sahibiz. Kurduğumuz ticari bağlantılarla sadece döviz geliri elde edilmesine değil, ülkemizin bölgedeki varlığı adına güçlü ilişkiler kurulmasına da fayda sağlıyoruz. Ülkemizin özellikle Orta Doğu ve Afrika’daki yerel kesimlerle kurduğu kültürel ve bölgesel bağların gelişimine, gıda markalarımızın girişimleri büyük katkı sağlıyor" dedi. IRAK’TA 15 YILDA YÜZDE 130 ARTIŞ 2009 yılında Irak’a 521 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu, 2024’te bu rakamı 1,15 milyar dolara taşıdı. Kadooğlu, "Halep ve Erbil gibi bölgenin önde gelen siyasi ve ticari merkezlerine çok yakın olduğumuzdan, sınır komşularımızdaki gelişmelerden hızlı etkileniyoruz. Türkiye’nin ana pazarı olarak gördüğümüz bu ülkelerin ekonomik gelişiminden daha fazla pay almaya çalışan rakiplerimiz bölgede yoğun markaj yapıyorlar, ticari ilişkilerini artırmanın yollarını arıyorlar. Bu tarz atakların önüne geçmek ve ana pazarlarımızı korumak için yaptığımız çalışmaların ne kadar verimli olduğu konusunda geçmişten deneyimliyiz. 2009 yılında Güneydoğu’dan 521 milyon dolar sektörel ürünlerimizden ihracat yaptığımız Irak’ta, 15 yıl içinde ihracatımız yüzde 130 artışla 1 milyar 150 milyon dolar seviyelerine kadar geldi. 2030 yılına kadar 2 milyar dolar ihracat hedefimiz var" dedi. SURİYE İHRACATINDA 300 MİLYON DOLARLIK POTANSİYEL Suriye’ye yapılan hububat ihracatını artırmayı planlayan Kadooğlu, Aralık ayında ihracatın yüzde 50 artışla 33 milyon dolara ulaştığını belirtti. Ülkedeki istikrarın sağlanması durumunda yıllık ihracatın 300 milyon dolar artabileceğini söyledi. Kadooğlu, uluslararası desteklerin devamının ve yaptırımların kaldırılmasının önemini vurguladı.

İhracatın Lideri MAY Tohum Ödülleri Topladı Haber

İhracatın Lideri MAY Tohum Ödülleri Topladı

BURSA (İHA) - MAY Tohum, 2023 yılında ayçiçeği ve mısır tohumu ihracatındaki başarılarıyla "İhracatın Öncüleri Ödülü"nü kazandı. İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği "Lezzeti Dünya’ya Taşıyanlar: 2023 İhracat Öncüleri" ödül töreninde, firma bitkisel yağlar-yağlı tohumlar ve hububat-bakliyat-baharat kategorilerinde iki platin ödül alarak tohum ihracatındaki öncülüğünü bir kez daha kanıtladı. "TOHUM İHRACATININ YÜZDE 10’UNU GERÇEKLEŞTİRİYORUZ" MAY Tohum Yurtdışı Pazarlama ve Satış Direktörü Ersin Güneş, firmanın ihracata 2005 yılında başladığını ve bugün cirolarının yüzde 35’inin ihracat ve lisans gelirlerinden oluştuğunu belirtti. Gelecek 5 yılda bu oranı yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Güneş, 2023’te ihracat hacmini bir önceki yıla göre yüzde 70 artırarak hedeflerinin üstüne çıktıklarını söyledi. Güneş, "Geliştirdiğimiz çeşitleri Avrupa Birliği, Karadeniz Kuşağı, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika ve ABD’ye kadar olan coğrafyada en etkili şekilde tanıtarak, pazarlama ve satış faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz pazarlama satış faaliyetleri sonucunda, bugün MAY markası altında yer alan 200’den fazla uluslararası tescilli ticari çeşitlerimizi, 45’i aşkın ülkeye ihraç ederek, Türkiye tohum ihracatının yüzde10’undan fazlasını MAY Tohum olarak biz gerçekleştiriyoruz" dedi. YENİLİKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER MAY Tohum, yalnızca ihracat oranlarını artırmayı değil, aynı zamanda yenilikçi ürün portföyünü genişleterek sürdürülebilir tarımsal çözümler sunmayı amaçlıyor. Güneş, "2019 yılı itibariyle hibrit mısır ve pamuk türünde, Türkiye’deki Ar-Ge Merkezlerinde ıslahını gerçekleştirdiğimiz çeşitlerle ABD GDO’suz tohum pazarında yer almaya başladık. Hibrit mısır ve pamuk türünde dünyanın en rekabetçi pazarlarından biri olan ABD GDO’suz tohum pazarına, rekabet gücü yüksek çeşitlerimizle giriş yaptık. Çeşitlerimiz adaptasyon kabiliyetleri ve verim potansiyelleri ile müşterilerimizin beğenisini kazandı" açıklamasında bulundu. 2005’te tohum ve lisans ihracatına başlayan firma, hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, pamuk, tatlı mısır ve fasulye türlerinde pazarlama ve satış faaliyetleriyle global pazarlardaki büyümesini sürdürüyor.

Marmara'da Çiftlik Midyesi Üretimi Dört Yılda İkiye Katlandı Haber

Marmara'da Çiftlik Midyesi Üretimi Dört Yılda İkiye Katlandı

BURSA (İHA) - Yalova, Balıkesir ve Çanakkale İlleri Midye Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, Türkiye’de yılda 8 bin tondan fazla çiftlik midyesi üretildiğini ve bunun büyük çoğunluğunun midye dolma olarak tüketildiğini açıkladı. Maltaş, çiftlik sayısındaki artışla birlikte üretimin daha kontrollü ve sağlıklı şekilde yürütüldüğünü vurguladı. Yeni kurulan birliklerinin, üreticilerin sorunlarını çözmeyi, daha verimli üretim ve sağlıklı tüketimi hedeflediğini belirtti. Marmara Denizi’nde kurulu çiftliklerde gerçekleşen üretimin 2020’de 4 bin tondan günümüzde 8 bin tonun üzerine çıktığını ifade eden Maltaş, bu miktarın yeni yatırımlarla daha da artacağını ve gelecekte 50 bin tona ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. ÜRETİM SÜRECİ VE SAĞLIK DENETİMLERİ Maltaş, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale’deki 21 çiftliğin denizde halatlarla askıya alınmış sistemlerde midye ürettiğini belirtti. Bu sistemin, deniz tabanıyla temas olmaksızın, sağlıklı bir üretim imkânı sunduğunu dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından her hafta yapılan analizlerle mikrobiyolojik, toksikolojik riskler ve ağır metal ve poliaromatikhidrokarbon miktarının kontrol edildiğini, böylece tüketicilerin güvenle midye tüketebildiğini söyledi. Midyelerin fitoplankton ve organik atıklarla beslendiğini ve bu durumun Marmara Denizi’nin temizliğine katkıda bulunduğunu anlatan Maltaş, "Bu nedenle da faydalı bir canlıdır. Beslenme ve büyütülmesinde herhangi bir yem veya kimyasal kullanılmamaktadır. Gerçekte organik bir üretim yapılıyor diyebiliriz" dedi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÜRETİM ALANLARINA ETKİSİ Maltaş, 2024’te Marmara Denizi’nde su sıcaklığındaki artışın bazı bölgelerde üretimi olumsuz etkilediğini, yavru ve büyüme sorunları yaşandığını belirtti. Ayrıca, turizm ve yerleşim nedeniyle yeni çiftlik alanı bulmanın zorlaştığını, ancak yatırımların devam ettiğini söyledi. Bursa’da yeni çiftliklerin üretime kısa sürede katılacağını açıkladı. "MİDYE DOLMA, İÇ PAZARA ÖZGÜ" Türkiye’de üretilen midyelerin büyük bölümünün midye dolma olarak iç piyasada tüketildiğini ifade eden Maltaş, bu ürünlerin sağlık açısından güvenli olduğunu söyledi. Ancak merdiven altı üretimlere karşı tüketicilerin dikkatli olması gerektiğini belirtti. Maltaş, Marmara’daki yeni çiftliklerle üretimin önümüzdeki yıllarda 10 bin tonu aşacağını ve bu artışın ülke ekonomisine katkı sağlayacağını vurguladı. Daha önce Ortadoğu ve Rusya’ya yapılan ihracatın azaldığını, ancak Avrupa Birliği onaylı tesislerde yapılan üretimle ihracatın yeniden canlanacağını belirtti. "İhracat potansiyeli yüksek bir deniz ürünü. Önümüzdeki dönemde artan ihracatla birlikte sektörün çok daha canlı ve verimli olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Kayseri'den 6 Ülkeye 10 Bin 500 Ton Balık İhracatı Haber

Kayseri'den 6 Ülkeye 10 Bin 500 Ton Balık İhracatı

KAYSERİ (İHA) - Kayseri'de 24 yıldır balıkçılık yapan Ekrem Duran, denizi olmayan şehrinden, bu yıl Irak, Suriye, İran, Rusya, Yunanistan ve Ukrayna'ya 10 bin 500 ton balık ihracatı gerçekleştirdi. Balıkçılığa 2000 yılında başlayan ve 15 yıl önce ihracata yönelen Duran, bu süreçte Türkiye'nin birçok bölgesinde depo açtı. 2013, 2014 ve 2015 yıllarında Türkiye ihracat üçüncüsü ve Kayseri ihracat birincisi olarak dikkat çekti. Duran, 12 çeşit tatlı ve tuzlu su balığı, özellikle çipura, levrek, somon, alabalık, kefal gibi çeşitleri ihraç ediyor. Yılın ilk yarısında 11 bin ton ihracat gerçekleştiren Ekrem Duran, mevsimsel balık kıtlığı nedeniyle ihracatın azaldığını söyleyerek, "Yıl ortalamasına bakılırsa bu yılın ilk 6 ayında Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Irak ve Suriye'ye toplamda 11 bin ton ihracatımız var. Bu aylarda da biraz balık kıtlığı olduğu için ortalama aylık 15 araba, yani 300 ton ihracatımız var. Piyasada alabalık ve somon sıkıntısı olduğu için ihracatta biraz gerileme var. 12 çeşit balık ihraç ediyoruz. Çipura, levrek, somon, alabalık, kefal, turna, sazan gibi. Avrupa'ya ve Rusya'ya alabalık, somon, çipura, levrek ve Orta Doğu'ya tatlı su balıkları gönderiyoruz" dedi. DENİZİ OLMAYAN KAYSERİ'DE BÜYÜK BALIKÇILIK POTANSİYELİ Duran, Kayseri'nin denizi olmadığı halde şehrin balık ihracatında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, hedeflerini ihracatı 50 bin tona çıkarmak olarak açıkladı. İhracat sürecini, "Kayseri'nin denizi yok ama Kayseri'de deniz kadar balık var. Bizim Türkiye'nin birçok ilinde ve ilçesinde depolarımız var. Oralardan balıkları toplayıp buraya getiriyoruz. Kayseri'den ihracatın 11-15 bin tonunun 2 bin tonunu Kayseri ve civarından temin ediyoruz. 13 bin tonunu ise Bursa, Yozgat, Çorum, Tokat, Antep, Elazığ, Malatya illerimizden topluyoruz. Buradan da paketleyip yurt dışına ihracatını yapıyoruz" sözleriyle ifade etti. Duran, Kayseri'deki göllerde balıkçılığı artırmak için Tarım İl Müdürlüğü ile işbirliği yaparak, balıkçılık rezervini çoğaltmayı ve ihracat hedeflerini 30-50 bin tona çıkarmayı planlıyor.

Meyve sebzenin 4 hali İzmir’de görücüye çıkıyor Haber

Meyve sebzenin 4 hali İzmir’de görücüye çıkıyor

Dünya’da 2027 yılında 768 milyar 748 milyon dolara ulaşması beklenen meyve sebze ticaretinden pay almak isteyen Türkiye’nin meyve sebze ürünlerinin 4 hali (yaş, kuru, donuş ve konserve) 26-28 Eylül tarihleri arasında İzmir Interfresh Eurasia Fuarında görücüye çıkıyor. Meyve, Sebze ve Mamulleri, Gıda ve Gıda Teknolojiler, Paketleme, Lojistik ve Depolama Fuarını (Interfresh Eurasia) düzenleyen Antexpo AŞ Genel Koordinatörü Murat Özgen, 60’a yakın ülkeden alım heyetleri ile Avrupa, Orta Doğu ve Rusya bölgelerinin en büyük zincir market temsilcilerinin de katılacağı fuar hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi. “Meyve sebzenin 4 hali İzmir Fuarında buluşacak” Zer, Antalya’dan sonra bu yıl ilk kez İzmir’de düzenlenecek Interfresh Eurasia Fuarı’nın, küresel pazarda rekabet avantajı elde etmek isteyen tüm sektör firmaları için vazgeçilmez bir fırsat sunduğunu belirtti. Murat Özer, şunları kaydetti: "Taze, kurutulmuş, donmuş ve konserve ürünleri başta olmak üzere soslar ve meyve sularını uluslararası bir platformda 26-28 Eylül tarihleri arasında İzmir İzfaş Fuar alanında görücüye çıkacak. İhracatçılarımız bu fuar sayesinde ürünlerini sergileyerek uluslararası alıcılarla doğrudan temas kurabilecek. Interfresh Eurasia Fuarı, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde Avrupa coğrafyası başta olmak üzere Amerika’dan Orta Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafi pazarı da kapsıyor.’’ “30’un üzerinde zincir market katılıyor” Interfresh Eurasia İzmir Fuarına 60’a yakın ülkeden 30’un üzerinde Avrupa, Orta Doğu ve Rusya pazarlarında yer alan ünlü zincir market temsilcilerinin de katılacağını ifade eden Özer, şöyle devam etti: "2018’den beri Antalya’da düzenlenen fuarımız 26-28 Eylül tarihlerinde bu yıl ilk kez İzmir’de Avrupa, Orta Doğu, Rusya ve Latin Amerika ülkeleri alım heyetleri için görücüye çıkacak. Fuar, Türkiye’nin meyve-sebze endüstrisindeki en son yenilikleri ve çeşitleri bir araya getirerek uluslararası bir platform sağlıyor olacak. Geçtiğimiz yıla göre Interfresh Eurasia Fuarı yüzde 200 büyüdü ve fuar alanının yüzde 98’i doldu. İhracatçılarımızın meyve-sebze sektöründe uluslararası arenada kendilerini tanıtmak, sektördeki konumlarını güçlendirmek ve yeni pazarlarla tanıştırmak için dünya alıcılarını İzmir’e getiriyor." “Türkiye’nin ihracat projesi” Interfresh Eurasia Fuarı, yalnızca meyve sebzenin 4 halini değil, aynı zamanda ihracat zincirinin bileşenleri olan makine teknolojileri, gıda teknolojileri, ambalaj, depolama, lojistik, gümrük müşavirlikleri ve sertifikasyon firmaları başta olmak üzere üniversitelerin ilgili bölümlerini ve kamu kuruluşlarını da tek çatı altında buluşturacak. Fuar ile eş zamanlı düzenlenecek olan global konferanslar ile sektörün sorunlarına üniversite ve sanayi işbirliği ile masaya yatırarak çözüm arayacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.