TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Örtü Altı Tarım

AGRONEWS - Örtü Altı Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Örtü Altı Tarım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

OKA desteğiyle Kargı’da kurulan serada ilk hasat yapıldı Haber

OKA desteğiyle Kargı’da kurulan serada ilk hasat yapıldı

Serada kadınlar tarafından toplanan domatesler, iç piyasada satışa sunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda 2022 yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) çerçevesinde Kargı Kaymakamlığı, Kargı Belediyesi, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kargı Halk Eğitim Merkezi, Kargı Ziraat Odası Başkanlığı ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde uygulanan “Serada Üreten Genç Eller” projesi ile 7 adet bin 80 metrekarelik sera kuruldu. Seralarda ilk olarak deneme amaçlı 48 bin marul fidesinin ekimi yapıldı. Daha sonra domates fideleri toprakla buluşturuldu. Bugünkü değeri ile toplam 9.3 milyon TL bütçeye sahip olan projeye OKA tarafından 6.5 milyon TL finansal destek sağlandı. Hedef 150 ton domates üretimi İlk hasatta elde edilen domatesler iç piyasada satışa sunulurken, bu yıl 150 ton domates yetiştirilmesi hedefleniyor. Serada Üreten Genç Eller Projesi ile Kargı ilçesinde seraya dayalı tarımsal üretimin geliştirilip yaygınlaştırılması yoluyla model olacak bir tarım işletmesi kurulması, ayrıca kadınlar ve gençler için istihdam imkanlarının artırılması amaçlanıyor. “Örtü altı yetiştiriciliği yoluyla kadın istihdamı sağlanıyor” Projeye ilişkin açıklamada bulunan OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, örtü altı yetiştiriciliği ile Kargı ilçesindeki kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılmalarına vesile olduklarını vurguladı. “Uyguladığımız bu proje ile sosyoekonomik gelişmişlik endeksinde 5. kademe gelişmiş ilçeler grubunda yer alan, kırsal nüfus yoğunluğu yüksek olan, mikro klima özelliği ile birçok ürünün yetiştirilmesine uygun verimli topraklara sahip Kargı ilçemizde örtü altı bitki yetiştiriciliğinin geliştirilmesine katkı sağladık. Bu hasat döneminde domates fidelerinin dikimi, çapalanması, bakımı ve hasadında 30 kadın istihdam edildi. Kargı içerisinde ve Kastamonu gibi civar illerde önemli miktarda domates satışı gerçekleşti. Örtü altı tarım eğitimi almış işsiz, dar gelirli kadın ve gençlerin serada istihdam edilerek aldıkları eğitimleri uygulamalı hale getirmeyi ve ilçede seracılık faaliyetlerinin geliştirilmesini hedefliyoruz” dedi. “Farklı tarımsal projelerin hayata geçirilmesi için bir örnek teşkil edecek” Serayı ziyaret eden Kargı Belediye Başkanı Hamit Dereli, seranın ilçedeki tarım sektörünün gelişimine önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Gelecek yıllarda da farklı tarımsal projelerin hayata geçirilmesi için bir örnek teşkil edeceğini ifade eden Dereli, “Bu projenin hem yerel ekonomiye katkı sağlaması hem de ilçemizdeki seracılık faaliyetlerini teşvik etmesi beklenmektedir. Hedeflediğimiz 150 ton domates üretimi ile vatandaşlarımızın da kaliteli ve taze ürünlere daha kolay ulaşabilmesini amaçlıyoruz. Bunun yanında seralarımızda kadınlarımıza istihdam sağlıyoruz” diye konuştu.

Domates serasında günlük 666 TL’ye çalışacak eleman bulunamıyor Haber

Domates serasında günlük 666 TL’ye çalışacak eleman bulunamıyor

Antalya’da son 10 yılda 20 bin üye sayısının 40 bine çıktığını ifade eden Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, tarımda yaşanan iş gücü sorununa değinerek, “Kendi çocuklarımızı tarıma kazandırmamız gerekir. Bu olmadan nereye kadar gideriz? Yevmiye fiyatları 666 TL oldu. Buna rağmen işçi bulmakta zorlanıyoruz, çalışmak istemiyorlar. İşini yaptırmak için 750 TL dahi verenler var” dedi. Yazın turizmin başkenti olan Antalya, kışın da örtü altı üretimin başkentliğini üstleniyor. Almanya, Rusya, Ukrayna ve Romanya başta olmak üzere 135 ülkeye yaş sebze meyve gönderen Antalya’da kentin ihracat potansiyelinde tarım lokomotif sektör olarak görev üstleniyor. Örtü altı tarımda lider Antalya yaş sebze ve meyvede tüketiminde sadece Türkiye’nin değil, yurt dışı ihtiyacını da karşılıyor. Örtü altı yetiştiriciliğinde domates, fasulye, biber, mantar, patlıcan, salatalık gibi ürünlerin yüzde 50’sinden fazlası Antalya’da üretiliyor. Tarımda son yıllarda yaşanılan sorunların başında iş gücü geliyor. Verilen hibe destekleriyle sera kurulumu artarken, seralarda çalışacak işçi ise neredeyse bulunmuyor. Üretilen alanların kayıt altına alınması için çiftiler tarafından her yıl Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt yaptırılması gerekiyor. "ÇKS kayıtlarımızın zamanında yapılması gerekir" 2 Ocak tarihinde biten ÇKS kayıtlarının uzatılması yönünde talepte bulunduklarını belirten Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Yüzde 60 çiftçimiz yaptırdı, geri kalan yaptıramadı. ÇKS kayıtlarının yapılması gerekir. Ne kadar arazimizin ekildiğini tespit etmek için miras hukuk yasasının işletilmesi gerekir. Bir vatandaşımız kardeşlerinin yerinde ekim yaparken kardeşleri imza atmayınca bunu kayıt altına alamıyor. ÇKS kayıtlarımızın zamanında yapılması gerekir, şuanda uzatıldığına dair bir karar yok. Uzatılması bizim için faydalı olacaktır. ÇKS kaydı olmayan çiftçilerimiz hibe desteklerinden faydalanamıyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ekilmemiş tek karış toprak kalmayacak” sözlerine atıfta bulunan Alp, “Bu sözler çok doğru, bu arazilerin hepsinin işlenmesi lazım. Çiftçimize destek verilmesi de gerekir. Gübre ve girdi fiyatları çok yükseldi. Biz bu ülkeyi sırtlar götürürüz, pandemiyle bir kez daha tarımın önemi anlaşıldı. Çiftçilerimiz artık örtü altında çeşide döndü. Domatesin yanında çok daha farklı ürünler yetiştiriliyor. Devletimizin verdiği desteklerle sera yapımı arttı. Muza verilen desteklerle 35-40 bin dönüm muz serası oldu. Örtü altı son 10 yıl içerisinde yüzde 15 artmıştır” sözlerine yer verdi. Üye sayısı yüzde 100 arttı Aktif 6 ilçede 41 bin üyesi olduklarına dikkat çeken Alp, “10 yıl önce 20 bindi, yüzde 100 arttı. Bizim tek istediğimiz şey pazar, önümüz açılsın. Biz Antalya olarak desteği fatura üzerinden istiyoruz. Hem devletimiz hem çiftçi kazanacak. Devletimiz bütçesine göre yapacak. Bölgesel destek olsun, 1 kilogram da ürün versek fatura üzerinden destek verilmelidir” ifadelerine yer verdi. Muz seraları yer altı sularını tehdit ediyor Muz seralarının artmasıyla yer altı sularında tehlike oluştuğuna dikkat çeken Nazif Alp, “Eskiden Gazipaşa ve Alanya’da üretim vardı. Yüzde 50 hibe desteği geldi, 40 bin dönüme çıktı. Su çok önemlidir, Konya’da obrukların oluştuğunu görüyoruz. Antalya’da böyle bir sıkıntı beklenmiyor ama bu olmayacak diye vahşi sulama yapamayız. Denize akan ufak büyük çok sularımız var, bunların değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir projenin devlete büyük katkısı olur” dedi. “Buna rağmen işçi bulmakta zorlanıyoruz” Tarımda yaşanan iş gücü sorununa da değinen Alp, “En büyük istihdam tarımda bulunuyor. Turizmin ve tarımın başkenti Antalya’dır. Tarımı yabancı uyruklu kişilerle devam ettiriyoruz. Kendi çocuklarımızı tarıma kazandırmamız gerekir. Bu olmadan nereye kadar gideriz? Yevmiye fiyatları 666 TL oldu. Buna rağmen işçi bulmakta zorlanıyoruz, çalışmak istemiyorlar. İşini yaptırmak için 750 TL dahi verenler var” ifadelerine yer verdi.

Yerli ve milli 50 çeşit hibrit tohumu 35 ülkeye ihraç ediyor Haber

Yerli ve milli 50 çeşit hibrit tohumu 35 ülkeye ihraç ediyor

GDO ve hibrit tohumun tamamen birbirinden farklı olduğunu söyleyip, doğada arı ve rüzgârın gerçekleştirdiğini serada yaptıklarını belirten Uzun, "Kontrollü şekilde kadınlarımızın adeta dantel örer gibi ortaya çıkardıkları çeşitlere hibrit çeşit diyoruz. İnsanlar bu konuda yanlış algı içindeler. Hibrit tohum da doğal ata tohum gibi bir tohumdur" şeklinde konuştu. "50 çeşitle, 35 ülkeye ihracat" Antalya’nın Aksu ilçesi Yurtpınar Mahallesi’nde 20 dekar örtü altı alanda eşi ile birlikte hibrit tohum üreten Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 30 yıldır ülkemizde yerli tohum üretiminin yapıldığını kaydederek, "Sebze tohumculuğu açısından öncü yer Antalya. 8 yıl önce yola çıktık, şu an 50 çeşit tohum üretimiyle 35 ülkeye tohum satıyoruz. Türkiye’nin her iline her bölgesine tohumlarımız gidiyor. Domates, biber, salatalık, kavun, karpuz, patlıcan çeşitleri üzerinde çalışıyoruz. Bunların açılımıyla birlikte kıl biber, pembe domates, çarliston çeşitlerimize Anadolu isimleri veriyoruz. İhraç ettiğimiz ülkeler; Afrika başta olmak üzere, Somali, Mısır, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Ürdün, Suudi Arabistan, Suriye, Irak, İran Kenya ve Sudan. Orta Asya Cumhuriyetleri; Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Azerbaycan ve Rusya. Balkanlar da ise; Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk, Makedonya. Deneme olarak verdiğimiz ülkeler de var" dedi. "Yüzde 15 ihracat, yüzde 15 ithalat" Kapasitelerinin ortalama 30 bin civarında paket satışı olduğunu ifade eden Uzun, "Amacımız 100 bin paketlere çıkarmak ve istihdamı artırmak. Biz kendimize yeteriz. Türkiye bugün sınırları kapansa ya da savaş, afet veya pandemi yaşasa yüzde yüz kendimize yetiyoruz. Fakat dünya ticareti gereği yüzde 15 miktarında tohum alıyoruz ve yüzde 15 civarında satıyoruz. 1 milyon 350 bin ton tohum üretiyoruz, bunun yüzde 85’ini ülke içinde yüzde 15’ini de yurt dışına satıyoruz. İthalatımız ihracatımız dengeli. İhraç ettiğimiz, ithal ettiğimizden milyon dolar bazında 10 milyon dolar fazlamız oldu geçen sene bu durum farklılıklar gösterebiliyor. Hacim olarak tohumculuk sektöründe 1 milyar dolarlık sektörüz. Dünyada ise bu sektör 50 milyar dolar. Ürettiğimizin 10 katını daha fazla üretip dünyaya satabilme potansiyeline sahibiz. İhracat imkanlarımızın artmasıyla daha ileri seviyelere getirebiliriz" diye konuştu.

HEKTAŞ’ın yerli sebze tohumları Growtech Fuarı’nda tanıtıldı Haber

HEKTAŞ’ın yerli sebze tohumları Growtech Fuarı’nda tanıtıldı

Tarım sektörünün çözüm ortağı olan OYAK Grubu şirketlerinden HEKTAŞ, 22-25 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen dünyanın en büyük örtü altı (seracılık) tarım sektörü fuarı Growtech’te yerli sebze tohumlarını tanıttı. Bitki koruma, bitki besleme, tohum ve hayvan sağlığı alanındaki bilgi birikimi ve ürünleri ile sürdürülebilir tarımsal üretimde sektörün çözüm ortağı olan HEKTAŞ, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gelen sektör temsilcileri ile dünyanın en büyük örtü altı (seracılık) tarım sektörü fuarı Growtech Fuarı’nda buluştu. Şirket, sürdürülebilir tarımsal üretime yönelik bitki koruma ve bitki besleme ürünleri ile akıllı tarım çözümlerinin yanı sıra yeni yerli tohumlarını ilk kez Growtech Fuarı’nda tanıttı. Organomineral gübre pazarının liderlerinden olan şirket, üreticilerin son 6 yıldır beğeniyle kullandığı Tradite organomineral gübrenin ‘Premium’ versiyonunu da ilk kez görücüye çıkardı. Areo Tohum’un hedefi global marka olmak Hastalıklara ve iklim koşullarına dayanıklı tohumların yerli üretimine ve çeşitlendirilmesine odaklanan şirketin iştiraki Areo Tohum, tarla grubunda pamuk, mısır, ayçiçeği; sebze grubunda ise biber, domates ve salatalık başta olmak üzere 20’den fazla yeni tohum çeşidini Growtech 2023 Fuarı’nda tanıttı. Türkiye’nin tohum alanındaki dışa bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Areo Tohum, ‘global bir marka olma’ vizyonu doğrultusunda Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent’te yer alan Tohum Teknolojileri Merkezi’nde faaliyetlerini sürdürüyor. Çiftçilerin üstün nitelikli çeşit ve kaliteli tohum ihtiyaçlarını dünya standartlarında karşılamayı amaçlayan marka; buğday, pamuk, mısır, ayçiçeği, arpa, domates, biber, salatalık, patlıcan, kavun ve karpuz tohumlarının geliştirilmesi için dünyadaki son teknolojilerle ıslah çalışmalarını gerçekleştiriyor. Marka, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı TAGEM ile üniversitelerle ve araştırma enstitüleriyle ortak projeler de yürütüyor. Hastalıklara karşı yüksek tolerans ve yüksek verim Hızla artan dünya nüfusunun gıdaya erişimi için özellikle kuraklığa ve hastalıklara dayanıklı ve verimli tohumların geliştirilmesi büyük öneme sahip. Growtech Fuarı’nda hedef pazarların ihtiyaçlarına yönelik, yüksek meyve kalitesine sahip ve olumsuz koşullara dayanıklı tohumları sergileyen marka, söz konusu ürünleri ile 2024 itibarıyla pazarda söz sahibi olmaya hazırlanıyor. Marka, geçen yıldan itibaren üretimini gerçekleştirdiği yerli pamuk tohumlarının satışlarına da 2024 yılında başlayacak. Dünya tohum pazarını 3 şirket domine ediyor Yapılan açıklamaya göre, günümüzde 72.9 milyar doları aşan dünya tohum pazarının 2026 yılına kadar 78.7 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. 8.02 milyar dolar ile global tohum pazarının yüzde 11’ine sahip olan sebze tohum pazarının ise, 2026 yılına gelindiğinde 12.6 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Dünya tohum pazarını domine eden tarımsal kimya devi 3 şirket, global pazardan yüzde 50 pay alıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde sebze tohum pazarının yüzde 95’i sadece 5 firma tarafından kontrol edilirken; söz konusu şirketler mısır tohum pazarının da yüzde 75’ine hâkim. Kendine ait araştırma ve geliştirme seralarında yüksek nitelikli sebze ve tarla hibrit tohumları üzerinde çalışmalar yürüten marka, Türkiye’nin tohum alanındaki dışa bağımlılığını azaltmanın yanı sıra dünyada söz sahibi olmayı da hedefliyor.

Organik atıklar elektrik enerjisine dönüştürülüyor Haber

Organik atıklar elektrik enerjisine dönüştürülüyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde çalışan ekipler, örtü altı üretimin fazla olduğu Akdeniz ilçesindeki üreticilerin yüzünü güldürdü. Yeni sezona hazırlık yapmak için tarlasını boşaltan ve daha önceleri tarladan topladıkları organik atıkları dere kenarları veya boş arazilerde bekleten üreticiler, Büyükşehir Belediyesi sayesinde bu dertten kurtuldu. Dere kenarlarına bırakılan organik atıkların kışın yağmur suları ile birlikte sahillere taşınmasıyla çevre kirliliğine de sebep olan bu durum, büyükşehir ekipleri tarafından çözüme kavuşuyor. Ekipler, tarlalardan topladıkları organik atıkları belediyenin katı atık depolama ve bertaraf tesisine ulaştırarak, atıkların dönüştürülmesini sağlıyor. Üreticinin işçi ve iş yükü maliyetini azaltan bu uygulama sayesinde hem üretici nefes alıyor hem de çevre kirliliğinin önüne geçiliyor. Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı Mahallesinin, örtü altı yetiştiriciliğinin en fazla yapıldığı yerlerden biri olması sebebiyle organik atık sorunu ile sık sık karşılaştıklarını ifade eden Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, “Buralarda yıllardır sera atıklarının oluşturmuş olduğu çevre kirliliğine çözüm üretmeyi hedefliyoruz. Üreticilerimizden ve muhtarlarımızdan, bu atıkların toplanması için çok fazla talep alıyorduk. Büyükşehir olarak bu çağrılara kulak verdik ve ekiplerimizle harekete geçtik” dedi. Şahutoğlu, üreticilerin sera veya yol kenarlarına bıraktıkları organik atıkların toplanıp, Büyükşehir Belediyesinin katı atık depolama ve bertaraf tesisinde dönüştürülerek hem çevre kirliliğinin önüne geçildiğini hem de enerji üretimi yaparak şehrin ekonomisine katkı sağladıklarını dile getirdi. Bu uygulama sayesinde üreticilerin yeni hasat zamanına daha da hazır olduklarını belirten Şahutoğlu, “Üreticiler, ürettikleri ürünleri hasat sonrası yeni sezona hazırlamak ve seralarını boşaltmak zorundalar. Fakat bu atıkları bertaraf edemedikleri durumlarda yol, dere veya göl kenarlarına bırakıyorlar. Bu şekilde hem çevre kirliliğine hem de derelerin tıkanmasına sebep olup, suyun akışına da engel oluyorlar. Bizler, bu uygulamayla üreticilerin yaşadığı sulama sorununa da çözüm üretmiş oluyoruz. İkinci olarak ise yol kenarlarına bırakılan atıklar, sıcakla birlikte yangınlara da sebep olabiliyor. Bu sayede bu problemlerin de önüne geçmiş oluyoruz” diye konuştu. “Üreticiler yüksek maliyetler ödemekten kurtuldu” Organik atıkların sulama kanallarına bırakılması sebebiyle bu noktalarda tıkanmalar yaşandığını söyleyen Akdeniz ilçesi Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı İbrahim Koca, “Bizim burada örtü altı yetiştiriciliği çok fazla yapılıyor. Örtü altı yetiştiriciliğinden çıkan organik atıklar ya kanallara atılıyordu, ya da bir kenarda biriktirilip yakılıyordu. Büyükşehir Belediyesi ekipleri bu atıkları toplamaya başladı ve katı atık toplama merkezine götürdü” ifadelerini kullandı. Üreticilerin, daha önce organik atıkları taşıtmak için yüksek ücretler ödediğini belirten Koca, “Bir kamyon bin beş yüz liraya geliyor. Kamyon atıkları topluyor ama dökecek saha olmadığı için, kaçak yollarla atıkları yine dereye döküyordu. Bu konuda çok dertliydik. Büyükşehir, üreticilerimizi yüksek bir maliyetten kurtararak rahatlattı. Başkanımız Vahap Seçer’e, bizlere destek olduğu ve elinden geleni yaptığı için çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Mersin Büyükşehir Belediyesi Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı’da 32, Adanalıoğlu’nda ise 44 ton olmak üzere toplam 76 ton organik atığı belediyenin katı atık depolama ve bertaraf tesisine ulaştırdı.

Üniversite sanayi işbirliğiyle geliştirilen sera sistemi verimli Haber

Üniversite sanayi işbirliğiyle geliştirilen sera sistemi verimli

Antalya OSB sanayicileri ile Akdeniz Üniversitesi akademisyenlerinin geliştirdiği yeni nesil sera sistemi ile yüzde 60’a varan maliyet avantajı, yüzde 30 oranında verimlilik artışı sağlanacak. Antalya Organize Sanayi Bölgesi sanayicileri ile Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri, sera teknolojileri alanında yeni bir inovasyona imza attı. Tasarım Çelik firmasının kurucu ortakları Fatih İncir ve Cenani Yılmaz ile Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ferhat Erdal, ülkemiz örtü altı tarımsal üretiminde ürün çeşitliliği ve verimlilik artışı sağlayacak inovatif bir projeyi, başarıyla hayata geçirdi. Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı çerçevesinde geliştirilen Öngerilmeli Betonarme Direklerin Sera ve Örtü Sistemlerinde Uygulanması Projesi ile örtü altı tarım faaliyetlerinde ürün çeşitliliği ile birlikte yüzde 30’a yakın verimlilik artışı sağlanacağı aktarıldı. "Yerli ve milli" Projenin içeriği ile ilgili bilgi veren Antalya OSB Yönetim Kurulu Üyesi ve Tasarım Çelik Firması Kurucu Ortağı Fatih İncir, “İklim değişikliği tarımda yüzde 70’lere varan rekolte düşüşlerine neden oldu. Kaybın telafi için Akdeniz Üniversitesi’ndeki hocalarımız ile geleneksel sera sistemlerinde kullanılan çelik yapılara alternatif olacak öngerilmeli betonarme direklerin inovasyonu üzerine çalışmaya başladık. Ekonomik olduğu kadar verimlilik artışına yol açacak bir sistem geliştirmek amacıyla başlattığımız proje, üniversite-sanayi iş birliği programı çerçevesinde TÜBİTAK tarafından da desteklendi. Yaptığımız fizibilite çalışmalarında, ürettiğimiz öngerilmeli betonarme direklerin sera kurulumlarında yüzde 60’lara varan bir maliyet avantajı sağladığı görüldü. Avrupa’nın birçok ülkesinde benzer uygulamalarını gördüğümüz bu sistemi, teknolojiyi ön plana çıkararak, yüzde 100 oranında yerli ve milli olacak şekilde inove edip tarım sektörünün hizmetine sunuyoruz” dedi. "Yeni nesil muz ve avakado bahçeleri" 9 metre uzunluğa sahip öngerilmeli betonarme direkler üretebildiklerini ifade eden Doç. Dr. Ferhat Erdal, “Geleneksel seraları, yeni nesil seralara dönüştürerek hem maliyet avantajı, hem verimlilik artışı hem de ürün çeşitliliği sağlayacak bir ürün geliştirdik. Üretimine başladığınız 9 metrelik betonarme direkler sayesinde geleneksel seralara oranla çok daha yüksek yeni nesil sera kurumları yapılabilecek, bu yükseklik örtü altı üretime yeni tarım ürünlerinin eklenmesine imkan sağlayacaktır. Örneğin, geleneksel sera sistemleri, ağaçlarının yüksekliği nedeniyle muz ve avakado gibi ürünlerin örtü altı üretimine imkan sağlamazken, geliştirdiğimiz öngerilmeli betonarme direkler sayesinde avakado ve muz bahçeleri örtü altına alınabilecek, böylelikle bu ürünler kışın yaşanacak don olaylarından yazın ise güneşin zararlı etkilerinden korunarak verimliliğin yüzde 30 oranında artması sağlanacaktır” ifadelerini kullandı. "Örtü altı üretim artacak" Türkiye’deki örtü altı üretimin Avrupa ülkelerine oranla çok düşük olduğunu aktaran Cenani Yılmaz, “Yaptığımız araştırmalarda, Avrupa ülkelerinin tarımsal üretimde, yüzde 70 oranlarında örtü altı sistemleri tercih ettiğini gördük. Türkiye’de ise bu oran yüzde 15 dolaylarında. Ülkemizin tarımsal üretim kapasitesini artırmanın örtü altı üretimden geçtiği düşüncesi ile çalışmalarımıza başladık. Örtü altında yetiştirilebilecekken, geleneksel seraların fiziki ve teknik yetersizlikleri nedeniyle açık alanlarda yetiştirilmek zorunda kalınan tüm tarımsal ürünlerin örtü altına alınmasını sağlayacak bir model ortaya koymayı başardık” şeklinde konuştu. "İlk kutlama Başkan Bahar’dan Tasarım Çelik firmasını ziyaret ederek geliştirilen yeni sistem hakkında bilgi alan Antalya OSB ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, “Sera teknolojileri alanında köklü bir dönüşüme yol açacak çok önemli bir inovasyona, büyük bir başarıya imza attı sanayicilerimiz. Üniversite-sanayi iş birliğinin ülkemize sağlayacağı katma değeri de gözler önüne seren bir çalışma oldu. Antalya OSB ve ATSO yönetimi olarak sonuna kadar akademisyenlerimizin ve sanayicilerimizin arkasındayız” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.