TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Patlıcan Üretimi

AGRONEWS - Patlıcan Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Patlıcan Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalyalı çiftçi ata tohumuyla 52 santimetre patlıcan yetiştirdi Haber

Antalyalı çiftçi ata tohumuyla 52 santimetre patlıcan yetiştirdi

Antalya’nın İbradı ilçesi Ürünlü Mahallesi’nde yaşayan 65 yaşındaki çiftçi Şendur Özdoğru, evinin bahçesinde 52 santimetre uzunluğunda patlıcan yetiştirdi. Şendur Özdoğru, kışın Manavgat ilçesinde, yazın ise İbradı’nın Ürünlü Mahallesi’nde yaşadığını ve çiftçilik ile uğraştığını söyledi. Yaz aylarında doğup büyüdüğü Ürünlü Mahallesi’nde yaşadığını söyleyen Özdoğru, “Yaz aylarında kendi çapımda Ürünlü’de sebze işleriyle uğraşıyorum. Bu yıl atalarımdan kalan patlıcan tohumlarını fide haline getirdim. Evimin önünde bulunan 150 metrekarelik bahçeye patlıcan fidelerini deneme amaçlı ektim. Patlıcan fidelerini tamamen hayvan gübresi verdim. Kesinlikle fenni gübre ve ilaç vermedim. Organik olarak yetiştirdim. Her fidan bol miktarda patlıcan vermeye başladı ve şu anda patlıcanlarımın boyu 52 santimetreye kadar çıktı. Patlıcanları toplamasam daha da büyüyecek ve 60 santimetreye kadar çıkacak. Patlıcanın fidanlarının boyu ise benim boyumu bile geçti. 2 metreye kadar kadar ulaştı” dedi. “Tohumlarını köylüye dağıtacak” Patlıcanların tamamen organik olduğunu anlatan Özdoğru, “Bu atalarımızın yetiştirmiş olduğu tohumların patlıcanları. Şu anda gelecek yıllarda yeniden yetiştirmek için bol miktarda tohumluk patlıcan bırakıyorum. Gelecek yıllarda köylülerimize tohumlarını vereceğim. Köylülerimiz de benden tohum istiyorlar. Onlara tohumu dağıtacağım. Köylülerim de sebeplensin. Gelecek yıl da bol miktarda patlıcan yetiştireceğim. Satış problemim ise bulunmamaktadır. Köylüler ben olmasam bile patlıcanı bahçeden toplayıp parasını bırakıp gidiyorlar” diye konuştu. “Ben bile inanamadım” Patlıcanların bu şekilde büyüdüğüne inanamadığını söyleyen Özdoğru, “Bu patlıcanın böyle olduğuna ben dahi inanamadım. Böyle olacağını hiç tahmin etmiyordum. Havalar soğuyuncaya kadar patlıcan verimi devam eder. Hastalık olmazsa kışın ortalarına kadar gider. Haftalık olarak patlıcanı topluyorum. Patlıcan önce siyahlaşıyor. Büyüdükçe gri renk alıyor. Bir taraftan çiçek açarken bir taraftan da bol miktarda patlıcanlar büyüyor. Normal hale gelen patlıcanlar bir haftada 40 santimetreyi buluyor. Bol su verilirse 50 santimetreyi geçer” şeklinde konuştu.

Tescilli Birecik patlıcanında hasat başladı Haber

Tescilli Birecik patlıcanında hasat başladı

Şanlıurfa’da ince kabuğu, güzel tadı ve aroması ile diğer patlıcanlardan ayrılan tescilli Birecik patlıcanında hasat başladı. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde yetiştirilen patlıcanının hasadı başladı. Türkiye’de sadece Birecik ilçesine bağlı Mezra Mahallesi’nde yetişen patlıcanlar, sabah erken saatlerde tarladan toplanıyor. Türkiye’nin birçok iline gönderilen patlıcanlar, Şanlıurfa’daki restoran ve lokantalarda patlıcan kebabına dönüşüyor. Yüzyıllardır ekilen ata tohumundan üretilen Birecik patlıcanı, ince kabuğu, lezzeti ve farklı aromasıyla büyük beğeni topluyor. Hasat dönemi yaklaşık üç ay süren Birecik patlıcanı, gastronomi şehrine yerli ve yabancı turistleri de çekiyor. İlçeye gelen turistler, patlıcan kebabının tadına bakmadan ayrılmıyor. Tarlada işçilerin patlıcan hasadına katılan Birecik Kaymakamı Mustafa Gürbüz, Şanlıurfa Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy ve Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, bereketli olmasını diledi. Hasat sonrası konuşan Kaymakam Gürbüz, “Bugün ilçemizin bir ürünü olan ve 10 aylık büyük bir emeğin sonunda çiftçilerimizin toprakla buluşturduğu patlıcanlarımızın hasadı başladı. Bizleri dinleyen, bizlerin sesinin ulaştığı herkese bu patlıcanı, Birecik patlıcanını tatmak için, buradaki güzellikleri görmek için Fırat’ın incisi Birecik ilçemize davet ediyoruz” dedi. TÜRES Başkanı Bingöl ise, Birecik patlıcanının ham haliyle de yenilebildiğini belirterek, tadına baktı. Türkiye’nin en iyi lokantalarının camlarında ‘Birecik patlıcanı geldi’ yazısının yazıldığını aktaran Bingöl, en iyi patlıcanlı kebabın da Birecik’te yenilebileceğini söyledi. Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy ise, “Binlerce yıldır Fırat’ımızın getirdiği alüvyal topraklar bu bölgede müthiş bir verimliliğe, müthiş bir kaliteye sebep oluyor. Organik madde oranı en yüksek olan topraklarımızdan bir kısmı Birecik havzasındaki bu topraklardır. Özellikle Cumhurbaşkanımızın tarımı stratejik alan ilan etmesinden bu tarafa coğrafi işaretli ürünlerde Türkiye’den müthiş bir artış oldu. Şanlıurfa’da da 47 adet tarımsal ürünümüze coğrafi işaret aldık. İnşallah çok kıymetli gastronomi mutfağının uzmanlarından ve ülkemizin diğer aşçılarından ve bu işle ilgili olan üniversitelerinden destek alarak Şanlıurfa’mızın lezzetlerini, yetiştirdiğimiz ürünleri dünya piyasasına ve Türkiye piyasasına, üreticiye ulaştırmak için kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Haber

"Pijamalı patlıcan"ın üretimi yaygınlaşıyor

Farklı morfolojik yapısı, kendine has aroması ve çekirdeksiz olmasıyla bilinen Yamula patlıcanı, 980 hanenin yaşadığı yörede neredeyse her aile tarafından ekiliyor. Ekonomik kazancından dolayı tescilli patlıcanın üretimi son yıllarda Mahzemin ve Ebiç gibi mahallerde de yaygınlaşarak 1025 dekar alanda ekiliyor. Patlıcanın hem tarladan toplanmış hali hem de kurusu, reçeli ve turşusu yöre halkı tarafından tüketiciyle buluşturuluyor. Yemliha Mahallesi Muhtarı Ömer Topal, AA muhabirine, patlıcanın 2010 yılında tescilinin alındığını, lezzetiyle diğer patlıcanlardan ayrıldığını söyledi. Patlıcanın mahallenin başlıca geçim kaynakları arasında yer aldığını belirten Topal, "Bizim patlıcanımız pijamalı. Beyaz mor renkte, tam mor değil. Eskiden daha beyazdı. Bizim buranın suyundan, ikliminden ekilen patlıcan başka yerlerde ekilse o verimi ve tadı almıyor." diye konuştu. Kurutmalık, konserve, reçel, turşu yapılıyor Patlıcanın farklı şekillerde değerlendirildiğini anlatan Topal, "Kurutmalık oluyor, karnıyarıklık yapıyoruz. Konserve, reçel, turşu yapıyoruz. Belki 50 çeşit şekilde değerlendiriliyor." dedi. Atalarından bu yana yaklaşık bir asırdır yörede patlıcan ekildiğini aktaran Topal, Yemliha denilince akla patlıcanın geldiğini, lezzetini tadanın vazgeçemediğini dile getirdi. Mustafa Çiçek de yaklaşık 10 yıldır patlıcan ektiğini ifade etti. Çiçek, nisan ayında atalık tohumdan patlıcanı ektiklerini belirterek, "Otla mücadele, ilaçlama yapılır. Bu yıl sekizinci ayda hasada başladık. Normalde biraz daha önce başlamamız lazımdı. Önce yemeklik toplarız. Sonra soğuk almazsa on birinci aya kadar toplamaya devam ederiz. Bu yıl şükür verim güzel, geçen yıla göre iyi. Tüm emeklerimizin karşılığını alırız inşallah." diye konuştu. Hamide Çiçek ise patlıcan hasadı sayesinde düğünlerini yaptıklarını, evlatlarını okuttuklarını, evlerini geçindirdiklerini söyledi.

Sınırın sıfır noktasında patlıcan hasadı başladı Haber

Sınırın sıfır noktasında patlıcan hasadı başladı

Üretici, aşırı sıcaklar nedeniyle ürünü toplayacak işçi bulmakta zorlanıyor. Yaklaşık bin 500 dekar alanda patlıcan üretiminin yapıldığı Kilis’te patlıcan hasadına başlandı. Her yıl dönüme 10 ton civarında ürün alan çitçiler, bu sene hava ve iklim şartlarından dolayı 7 ile 8 ton dolmalık patlıcan hasat ediyor. Düşük rekolteye rağmen 45 dereceye kadar yükselen hava sıcaklığında güneşin altında hasat yapan işçilerin sabahın erken saatlerinde uyanarak, yolunu tuttuğu arazilerde öğlen saatlerine kadar patlıcan topluyor. ‘‘Rekolte düşük, fiyatlar yüz güldürdü" Üretici rekoltenin beklenenden düşük olduğunu belirtirken fiyatlardan ise memnun olduklarını ifade etti. Çiftçi, yüksek talep nedeniyle patlıcanın şuanda tarlada 10-11 TL arasında satıldığını kaydetti. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir, "İlimizde dolmalık olarak giren patlıcanın hasadı 45 derece sıcaklıkta devam etmektedir. Çiftçilerimiz aşırı derece sıcaklıktan dolayı sabahın ilk ışıklarında başlayıp öğlene kadar devam edebiliyorlar. Rekolte bu sene düşük bu da mevsimsel iklim şartlarından kaynaklanıyor. Verimin düşük, talebin de çok olmasından dolayı fiyatlar çiftçilerin yüzünü güldürdü. Şu anda patlıcan, tarlada 10 ile 11 TL arasında piyasaya girmektedir. Marketlerde ise fiyatlar 20 TL ve üzerinden satılmaktadır. Bereketli hasatlar diliyorum’’ dedi En erken hasadın yapıldığı Suriye sınırındaki Yavuzlu köyünde patlıcan üretimi yaptıkları ve her zamanda yapacaklarının altını çizen çiftçi İzzettin Çekiç, ‘‘Her şeyden önce bu tarlada patlıcan fidelerini ekmekle başlıyoruz ve yetiştiriyoruz. Bu şekle geldikten sonra dış piyasada ve halin içerisinde belirli alıcılara satıyoruz. Geçen yıla göre bu yıl patlıcanların durumu fiyat olarak iyi tabi bunu daha üstünü istiyoruz ama bu şartlarda verilen fiyatlar çok iyi" dedi. En büyük korku kuraklık Aşırı sıcaklar nedeniyle çiftçinin en büyük korkusunun kuraklık olduğunu anlatan Çekiç, aşırı sıcaklar nedeniyle işçi bulmakta da zorlandıklarını kaydederek, "Havalar çok sıcak işçi bulamıyoruz. En büyük sıkıntımızda kuraklık yeraltı sularımız çekilmek üzere. Devlet büyüklerimizden yeraltı sularımız için bizlere destek verilmesini istiyorum. Bize en yakın olan baraj Save Barajı var bu barajı biz çiftçilere sulama olarak verirlerse bu verilen baraj bize çok büyük destek olacak. Normalde biz ürünleri tarladan yetiştiriyoruz ama kolay yetişmiyor belirli bir emek istiyor emeğinin de karşılığını alıyoruz alamayınca suyumuz da kuruduğu zaman bu emeğin hepsi boşa gidiyor. Sulama destek olunursa bizim için çok iyi olacak verim iki kat artacak’’ diye konuştu.

Patlıcan Vadisi’nde renkli görüntüler Haber

Patlıcan Vadisi’nde renkli görüntüler

Aydın’ın Nazilli ilçesinde 66 yıl önce patlıcan oyarak kurutan ve günümüzde de kutuplar hariç neredeyse 7 kıtaya ürün ihraç eden Karaefe Ailesi, hem ekonomiye hem de kurutmacılıkla uğraşan binlerce kişiye destek oluyor. ‘Güneşten gelen doğal lezzet’ sloganı ile 66 yıldır sofraları lezzetlendirmeye devam eden Karaefe Ailesi’nin üçüncü kuşak fertlerinden Turgay Karaefe; “Patlıcan vadisi olarak bilinen Yıldıztepe Mahallemizin belli kısmında oluşan hava akımında kuruttuğumuz bu özel lezzetler dünyanın dört bir anındaki sofralara da lezzet katıyor” dedi. 7 kıtaya ihraç ediliyor Nazilli’nin Yıldıztepe Mahallesi’nde doğal hava sirkülasyonu sayesinde doğal kurutmanın gerçekleştirebildiği sadece 400 metre genişlik ve 5-6 kilometrelik uzunluktaki alanda sebzeleri kurutarak binden fazla aileye iş imkanı sağlayan Karaefe ailesi, yılda yaklaşık 7 bin ton kurutulmuş patlıcan başta olmak üzere dolmalık biber, kızartmalık biber, domates, fasulye, bamya gibi çeşitlerle zenginleştirdiği kurutulmuş sebzeleri Avustralya’dan Amerika’ya, Arabistan’dan Rusya’ya ihraç ediyor. “Amerika’nın Silikon Vadisi varsa Türkiye’nin de patlıcan vadisi var” Ailenin 3. kuşaktan bireyleri Abdullah ve Turgay Karaefe kardeşler, Dedeleri Abdullah Gandak’ın 1958 yılında başlattığı, babaları Turgut Karaefe ile sürdürdüğü patlıcan kurutma işini geliştirerek ihracat kapısını da araladılar. Ağabeyi Abdullah Karaefe ile dünyanın dört bir yanındaki sofraları güneşten gelen doğal lezzetlerle buluşturduklarını ifade eden Turgay Karaefe: “Deyim yerindeyse burası Patlıcan Vadisi. Amerika’nın Silikon Vadisi varsa Türkiye’nin de ’Patlıcan vadisi var’ diyoruz. Burada 6-7 kilometrelik patlıcan kurutma alanımız var. Sadece 400 metre genişlik ve 6-7 kilometre uzunluktaki bu alanda doğal kurutma işlemi yapılabiliyor. Burada hafif esinti olması ve nemin olmamasından dolayı daha kaliteli bir kurutma oluyor. Tarladan gelen malımız evlerin önüne dökülür, yıkanır, oyulur, havanın durumuna göre de bir-iki günde güneşte kurutulur. Ağırlıklı olarak patlıcan oyup kurutuyoruz. Onun dışında dolmalık biber, kızartmalık biber, domates, fasulye, bamya gibi çeşitlerimiz de mevcut. Bu ürünlerin tercih edilmesinin nedeni tamamen her şeyin doğal olması. Hiçbir katkı maddesi yok. Geçen yıl 5 bin ton kuru patlıcan olmak üzere diğer ürünlerle birlikte 7 bin ton üretim yaptık. Bu sene ise sadece 7 bin ton kuru patlıcan üretimimiz var. Diğerleri ile yaklaşık 10 bin ton hedefledik” dedi. “İşimizi severek yapıyoruz” 15 yıldır işletmede çalışan Sultan Öztürk: “Arkadaşlarla birlikte 15 yıldır burada çalışmaktayız. Burada her şeyi kurutuyoruz. Yazın yaptığımızı kışın satıyoruz. Hepimiz de bu işi severek yapıyoruz. Öncelikle eşime destek amacıyla başladığımız işimizde 15 yıldır çocuklarımızı okuttuğumuz gibi aile bütçesine de katkıda bulunuyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.