TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rekolte

AGRONEWS - Rekolte haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rekolte haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin en güzel barbunyası: ’Kınık Barbunyası’ Haber

Türkiye’nin en güzel barbunyası: ’Kınık Barbunyası’

Bilecik merkeze bağlı köylerde barbunya hasadı yapılırken, bu yılki rekoltenin 5 bin ton olması bekleniyor. Bilecik, tarım alanında ülkemizin en güçlü şehirlerinden biri olarak bilinirken, her yıl yaklaşık 5 bin ton barbunya üretimi gerçekleştiriyor. Bu üretim, şehrin ekonomisine büyük katkı sağlıyor ve tarımsal alanda önemli bir yere sahip. Bilecik’in Kınık Köyü’nde düzenlenen barbunya hasadı etkinliğine Vali Şefik Aygöl de katıldı. Vali Şefik Aygöl, etkinlikte yaptığı konuşmada, Bilecik’in 88 farklı ürün çeşidiyle tarımda çeşitlilik ve zenginlik sunduğunu belirtti. Aygöl, "Kınık köyü, kaliteli ve lezzetli barbunyasıyla sadece ilimizde değil, ülkemizde de tanınmaktadır. Bu tür etkinlikler, hem üreticilerimizi desteklemek hem de Bilecik’in tarımsal gücünü göstermek açısından büyük önem taşımaktadır" dedi. Bilecik’in tarımsal potansiyeline dikkat çeken Aygöl, bölgedeki çiftçilerin ve üreticilerin özverili çalışmalarına da vurgu yaptı. Barbunya hasadına katılan vatandaşlar ise bu tür etkinliklerin hem sosyal hem de ekonomik açıdan önemli olduğunu belirterek, Vali Aygöl’e teşekkürlerini ilettiler. Kınık köyünde gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlik, Bilecik’in tarımsal gücünü ve üretim çeşitliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Vali Şefik Aygöl ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşen barbunya hasadı, bölgenin tarım sektöründeki yerini pekiştirdi ve Bilecik’in zengin tarım potansiyelini bir kez daha hatırlattı.

Kelkit’te buğday hasadı başladı, yağışlar rekolteyi olumsuz etkiledi Haber

Kelkit’te buğday hasadı başladı, yağışlar rekolteyi olumsuz etkiledi

Bu yıl Haziran ayı sonu ve Temmuz ayı boyunca etkisini gösteren yağışlar nedeniyle rekoltenin düşük olması bekleniyor. Geniş arazilere ve verimli toprağa sahip Kelkit ilçesinde buğday hasadı başladı. İlçede 80 bin dekarlık alan üzerine çiftçiler tarafından binbir emekle ekilen buğday rekoltesinin bu yıl 5 bin ton olması bekleniyor. Dereyüzü köyünde arazilerine buğday eken çiftçiler ise Mayıs ayında meydana gelen aşırı sıcak havanın ve Haziran sonu ile Temmuz boyunca yaşanan aşırı yağış ve akabinde meydana gelen seller nedeniyle ürünlerinin olumsuz etkilendiğini, bu nedenle rekoltelerinin yarı yarıya düşebileceğini söyledi. Tarım İlçe Müdürlüğü’nün destekleriyle birlikte çalışmalarını yürüten çiftçiler, sulak arazilerde bulunan tarım ürünlerinin ise rekoltesinin yüksek olacağını dile getirdi. “Mevsimsiz yağmurlar ürünlerimizi olumsuz etkiledi” Kelkit’in Dereyüzü köyünde çiftçilik yapan Hüseyin Algül, “Hasadımız normal ilerliyor, yağışlar ve yaşanan sel nedeniyle bu sene verim biraz düşük. Biz burada arpa ekiyoruz, buğday ekiyoruz bu sene bir de nohut çıktı. Temmuz ayının sonlarında başlıyoruz hasada. Mevsimsiz yağmur yağınca buğday ince oluyor, bize yağmur Nisan ayında lazım. Haziran’da yağınca yağmur verim düşük oldu biraz” dedi. “Rekolte yarı yarıya düştü” Dereyüzü köyü muhtarı Aslan Güney ise, “Köyümüzde 3 bin dönüme yakın buğday ekim alanımız var, bin dönüm de arpa ekiliyor. Bu sene rekoltemiz zamansız yağan yağmurlar nedeniyle düşük oldu. Normalde Nisan-Mayıs aylarında yağış alan bölgemiz bu sene Haziran ayında yağış aldı rekolte yarı yarıya düştü. Su altındaki mahsulümüz iyi ama hububatta sıkıntımız büyük” diye konuştu.

Kahramanmaraş’ta çerezlik ve yağlık ayçiçeği hasadı Haber

Kahramanmaraş’ta çerezlik ve yağlık ayçiçeği hasadı

İl genelinde 30 bin ton ayçiçeği rekoltesi bekleniyor. Kahramanmaraş’ta TİGEM’den kiralanan 20 bin dekarlık arazinin 16 bin dekarı sazlık ve bataklık olduğu için kullanılamıyordu. Modern tarım aletleri ve ekipmanları, aynı zamanda su tasarrufu sağlayan sulama sistemleri sayesinde çevreye duyarlı üretim faaliyetleri gerçekleştirdi. 16 bin dekarlık alan da tarıma elverişli hale getirilerek, toplamda 20 bin dekarlık alanda üretim başladı. Lazer sistemiyle tüm arazinin tesviyesi yapılıp drenajlar açılarak motopomplar kuruldu. Arazi ıslah çalışmalarında, Amerika’dan modern sulama sistemi getirtildi. 2024 yılı sezonunda bölgeye çerezlik ayçiçeği, mısır, buğday, pamuk ve soya ekimi yapıldı. 20 bin dekarlık alanın 4 bin dekarına ayçiçeği ekimi yapılıp hasadına da başlandı. Ayçiçeğinden dekarda 500 kilogram rekolte bekleniyor. İl genelinde 70 bin dekar ekilen alandan 30 bin ton ayçiçeği rekoltesi beklendiği öğrenildi. Tarım üreticisi Mehmet Özsoy da, “Bu alan 20 bin dönümdü önceden 6 bin dönüm kullanılıyordu ve bataklıktı. Burayı ıslah edip 20 bin dönümü tarıma açtık. Modern sulama ile tarlalarımızı suluyoruz. Şu anda burada buğday, ayçiçeği, soya ve mısır üretimi yapıyoruz. Ayçiçeği ilk kez ektik hasadını yapıyoruz 500 kilogram gibi görünüyor. Pamukta beklentimiz 500 civarında. Soyada ikinci ürün 250 kilogram beklentimiz var. Ürünlerimizi Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz” dedi.

800 rakımlı mahallede yaş incir rekoltesi üreticinin yüzünü güldürecek Haber

800 rakımlı mahallede yaş incir rekoltesi üreticinin yüzünü güldürecek

Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı 800 rakımlı Ürünlü Mahallesi’nde siyah ve beyaz incirde bu yıl geçen yıla göre yüzde 10 rekolte artışı bekleniyor. Ürünlü Mahallesi’nde geçtiğimiz yıl Bursa siyah inciri, Aydın beyaz inciri ve Ürünlü köyünün yerli incirinden yaklaşık 40 ton hasat yapılırken, bu yıl ise hasadın 50-60 ton civarında olması bekleniyor. Ürünlü Mahalle muhtarı ve aynı zamanda incir üreticisi Naci Özkan, bu yıl verimin geçen yıla göre daha iyi olduğunu belirterek, “14 senedir tarımla uğraşıyorum. İncir bahçesini bir hevesle 14 yıl önce yaptım. 150 tane Bursa siyah ve 50 tane Aydın beyaz inciri diktim. Geçen yıl yaklaşık 8 ton civarında hasadım oldu. Allah izin verirse bir önceki yıla göre bu yıl 10 ton civarında ürün almayı bekliyorum. Bu yıl verim oldukça güzel. Pazarlama sıkıntımız yok. Hasadımıza 15 gün sonra başlayacağız. İlk olarak beyaz incirle başlıyoruz. Daha sonra ise siyah incir hasadına giriyoruz. Manavgat ilçesinde büyük manavlara veriyoruz. Hasat dönemimiz ise yaklaşık 45 gün sürüyor” dedi. “Hava sıcaklığından erken hasat olacak” Havaların bu yıl oldukça sıcak geçtiğini anlatan Özkan, “Bu yıl havalar oldukça sıcak geçti. Sıcaklardan dolayı incirlerimizde hasat 15 gün daha erken olacak. Geçen yıla göre Aydın beyaz incirde haşatına on gün sonra başlayacağız. Bursa siyah incirinin haşatına ise 10 gün sonra başlarız” dedi. “Bu yıl sert budama yaptık” Bu yıl ağaçlarının budama zamanı geldiğini ve sert budama yaptıklarını dile getiren Özkan, “Bu sezon ağaçlarımızı sert budama yaptık. Sert budama yapmamış olsaydık yüzde 30 daha fazla rekolte elde edecektik. Tabii ki gelecek yıl daha yüksek rekolte meydana gelecek. Bu yıl ise sert budamadan dolayı rekoltemiz geçen yıla göre yüzde 10 civarında yüksek olacak. Fakat incirimizin kalitesi ise daha iyi durumda. Köyümüz deniz seviyesinden 800 metre yükseklikte olması incire verimli bir seviyededir. İncirimizin kalitesini de arttırıyor. İncir ağaçlarına zaten kesinlikle fenni gübre vermiyoruz. Hayvan gübresi ile besliyoruz. Köyümüzde Aydın beyaz incir, Bursa siyah ve yerli incir olmak üzere 50-60 ton civarında ürün bekliyoruz. Pazarlama sorunumuz yok. Bizim her yıl müşterilerimiz zaten hazırdır. Bursa siyah incirinin 7-8 tanesi ise ortalama bir kilo gram gelir. Bu da incirimizin ne kadar iyi kalitede yetiştiğini göstermektedir” şeklinde konuştu. İncir üreticilerinden İlker Erman, “Kendim Ürünlü köyündenim. Babamdan kalan incir bahçesine bakmayı sürdürüyorum. İncirimizin kalitesi oldukça iyi. Ürünlü’de hava ve rakımdan dolayı incirlerimizin aroması oldukça lezzetli doyurucudur. Doğal incirimiz oluyor. Bu yıl daha kaliteli ve ve lezzetli incirlerimiz olacak” diye konuştu.

Fındıkta bir rekolte tahmini de Giresun Ziraat Odası’ndan Haber

Fındıkta bir rekolte tahmini de Giresun Ziraat Odası’ndan

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, 2024 yılı için açıklanan fındık rekolte tahminlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek kendi çalışmaları sonucunda belirledikleri rekoltesi açıkladı. Giresun Ziraat Odası olarak Türkiye’nin 2024 yılı tahmini fındık rekoltesini 649 bin 90 ton, Giresun’un tahmini fındık rekoltesini ise 72 bin 200 ton olarak belirlediklerini açıkladı. Giresun Ziraat Odası olarak, Giresun, Ordu, Trabzon ve Samsun başta olmak üzere fındık üretimi yapılan belli başlı illerde üretici merkezli rekolte tespit çalışması yaptıklarını belirten Giresun Ziraat Odası Başkanı Karan, “En doğru ve gerçekçi rekolte tahmini üreticinin kendi yaptığı tahmindir. Atalarımızın ve dedelerimizin dediği gibi ’Rekolte fındık çuvala girdiği zaman belli olur’ tarım danışmanlarımız tarafından yapılan çotanak sayımına ve üreticilerimizle yaptığımız birebir görüşme sonuçlarına göre Türkiye’nin 2024 yılı rekoltesi 650 bin tonu, Giresun’un tahmini fındık rekoltesi ise 72 bin tonu geçmez” dedi. Fındıkta rekolte kaybına neden olan birçok etken var Karan, fındık rekoltesinde yaşanan düşüşün son yıllarda üründe görülen hastalık ve zararlı böceklerinden kaynaklandığına dikkat çekerek “Son yıllarda fındıkta görülen külleme hastalığı ve son 2-3 yıldır fındıkta en büyük tehlike haline gelen Kahverengi Kokarca fındıkta ürün ve kalite kaybına neden olmaktadır. Külleme hastalığı ve Kahverengi Kokarca zararlısı fındık üretimini düşürmekte ve rekolte kaybına deneden olmaktadır. Ayrıca fındık bahçelerinin yaşlanmış olması ve yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üreticilerin bahçelerine gübre ve ilaç atamaması da rekolte kaybının diğer nedenleri arasındadır” dedi. Kafa karıştıran rekolte tahminleri İlk olarak Dünya Kuru ve Sert Kabuklu Meyveler Kongresi’nde (INC) yapılan açıklamada, 2024-2025 sezonu için dünya genelinde 1 milyon 349 bin 200 ton fındık rekoltesi beklendiği, bunun yüzde 785 bin tonunun Türkiye’den geleceği belirtilmişti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ise 2024 yılında fındık üretiminde yüzde 5,4 artış beklediğini belirterek, toplam rekoltenin 770 bin ton olacağını duyurmuş son olarak ise Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde yapılan rekolte 2024’te yüzde 14 artışla 738 bin 931 ton olarak açıklanmıştı.

Yaz tatilinde tarlaya koştular, 40 derece sıcakta hasat yaptılar Haber

Yaz tatilinde tarlaya koştular, 40 derece sıcakta hasat yaptılar

50 bin tonun üzerinde rekolte beklenen ilçede işçiler 40 derece sıcaklıkta hasat yaptı. Dünyanın en verimli ovalarından birisi olan Gürsu Ovası’nda Santa Maria armudu için hasat başladı. Gürsu’da 50 bin Bursa genelinde ise 100 bin tonun üzerinde rekolte beklenirken, işçi bulmakta zorlanan üreticiler çareyi üniversite öğrencilerinde buldu. 40 dereceleri bulan sıcaklıklara rağmen yaz tatilinde tarlada çalışan öğrenciler hem ev ekonomisine destek oldu hem de haçlıklarını çıkardı. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 daha fazla verim aldıklarını söyleyen üreticiler, Santa Maria armudunun tarlada 35 liradan satıldığını ifade etti. Santa Maria’nın raf ömrü uzun oluyor Santa Maria armudunun ince kabuklu ve şekerlenmesinden dolayı uzun süre çürümeden kalabildiğini söyleyen armut üreticisi Enes Uğur, "Armut hasadımız çok iyi geçti. Armut Bursa için çok güzel bir ürün, fiyatı da çok güzel. Bu sene güzel bir kar elde etmek istiyoruz. Hastalıksız ve dolusuz çok güzel bir sezon olmasını ümit ediyoruz. Bu armut İtalya’dan geldiği için Santa Maria diyoruz. Santa Maria armudunun özelliği ise ince kabuklu olması ve şekerlenmesi. Bu topraklarda yetiştiği için raf ömrü uzun oluyor. Santa Maria armudu başka bölgede buradaki gibi ince kabuklu ve raf ömrü uzun olmuyor" dedi. Rekolte yüzde 30 arttı Geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 daha fazla verim aldıklarını ifade eden Uğur, "Rekolte bu sene geçen seneye göre yüzde 30 daha fazla. 10 ton meyve beklenen bahçelerden 13-14 ton meyve toplanıyor. İsrail pazarı Filistin’deki zulümden dolayı kapalı ama Rusya, Suudi Arabistan, Irak gibi yerlere ihracat devam ediyor. Araplar daha çok küçük armutları, Ruslar ise büyük armutları seviyorlar. Armutlarımızın yüzde 60-70’i Rusya’ya gidiyor" şeklinde konuştu. Üniversite öğrencileri sıcak havalara rağmen destek veriyor İşçi bulmanın zor olduğunu kaydeden Uğur, 40 dereceleri bulan sıcaklıklara rağmen üniversite öğrencilerinin tarlada hasada destek verdiklerini söyleyerek, "Normalde çalıma saatlerimiz 8.00-17.00 ama biz 6.00-15.00 arasında çalışıyoruz. Yapılan anlaşmaya göre farklı saatlerde de çalışan var. Armudun budaması eylül ayında başlayıp nisan ve mayıs ayına kadar devam ediyor. Şubat ayında da ilaçlaması başlıyor. Armudun bu zamana kadar gelmesi çok zorlu bir süreçten geçiyor. Armut ağacının yetişmesi aşağı yukarı 30 yıl sürüyor. 100 dönüm kadar Santa Maria hasadı yapılıyor. 20’şer kişiden oluşan 3 grup halinde çalışıyoruz. 5-6 kişi günde 20 ton mal topluyor. İşçi bulmak biraz zor. Daha doğrusu işini iyi yapan yok. Üniversite öğrencileri bize destek oluyor. İşçilerin aldığı para çalışma saatine göre değişiyor. 900 liraya da çalışan da var, bin liraya da çalışan var. Armudun kilosunun fiyatı tarladan çıkma büyük boy 35 lira, küçük boyları ise 17-18 lira arası" diye konuştu. 50-55 bin ton arası rekolte bekleniyor Armut hasadında bu yıl çiftçinin yüzünün güldüğünü ifade eden Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, "2024 yılı Santa Maria hasadına yaklaşık 3-4 gün önce başladık. Rekoltemizde bu sene kayıp yok. 50-55 bin civarında rekoltemiz var. Hasat yoğun bir şekilde devam ediyor. Bereketli bir sezon yaşıyoruz. Bizdeki satış fiyatı ya erken dalda satış fiyatı olur. 18-20 kilogram civarında bir satış oldu. Ayrıca ürünü kendileri toplayıp depoya teslim eden çiftçi arkadaşlarımız, 30-35 lira bandında ürünü depoya teslim ediyorlar. Gürsu olarak 50-55 bin ton civarında bir Santa Mariamız var. Bursa’ya baktığımız zamanda toplam 100 bin ton Santa Maria var. 20 gün hasat yapıp piyasaya sokarsanız, her yer armut sirkesi, armut çürüğü olur. Bunun böyle olması mümkün değil. Bunun için ürünler depoya girmek zorunda. Ürünü periyotlar halinde 6-7 ay içinde depodan pazara çıkarmak zorundasınız. 100 bin ton armudu 20 günde pazara çıkardığınızda ne satabilirsiniz, ne tüketebilirsiniz" dedi.

Kastamonu’da kestane balına gal arısı darbesi: Üretimi yüzde 75 düşürdü Haber

Kastamonu’da kestane balına gal arısı darbesi: Üretimi yüzde 75 düşürdü

Son yıllarda arıcıların korkulu rüyası haline gelen gal arısı zararlısı ile iklim değişikliği, kestane balı üretimini büyük ölçüde düşürdü. 400 ton civarında üretimin olduğu Kastamonu'da kestane gal arısı ile iklim değişikliğinden yaşanan sorunlardan ötürü bu yıl üretimin ortalama 150 tona kadar düştüğü belirtildi. Kastamonu'nun sahil kesimindeki ilçeleri olan Abana, Bozkurt, Çatalzeytin, Cide, Doğanyurt ve İnebolu başta olmak üzere üretimi yapılan coğrafi işaret tescilli kestane balında, rekolte her geçen yıl azalıyor. Adeta şifa deposu olan ve düzenli tüketildiğinde birçok hastalığa iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanan kestane balının bu yılki hasadına da başlandı. Kastamonu'da kestane balı üretimi yapan arıcılar, kovanları açarak petekleri aldı. Arıcılar, sağımın ardından topladıkları petekleri süzerek kestane balını elde etti. 2021 yılından itibaren bölgedeki ağaçlarda görülmeye başlanan kestane gal arısı zararlısı, kestane ağaçlarına büyük oranda zarar vermeye başladı. Bunun yanı sıra tüm dünyada hissedilen iklim değişiklikleri de kestane ağaçlarındaki çiçek verimini düşürdü. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından kestane gal arısı zararlısına karşı başlatılan mücadele kararlılıkla sürerken, zararlı sebebiyle kestane balı üretimi büyük oranda düştü. 2021 yılında 400 ton kestane balının üretildiği Kastamonu'da bu yıl rekoltenin 150 ila 200 tona kadar düşmesi bekleniyor. “2021 yılından itibaren ilimizde görülen kestane gal arısıyla sebebiyle kestane balı üretiminde düşüşler yaşandı” Konu ile ilgili konuşan Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Kastamonu, yüzde 72 orman varlığıyla, zengin florasıyla ve eşsiz doğasıyla Türkiye'de en önemli orman varlığına sahip illerden bir tanesi oluyor. Bu eşsiz doğası içerisinde tabii ki kestane ağaçları da önemli bir yere sahip. Kestane balı da, kestane çiçeklerinden elde edilen bir baldır. Yılın belirli bir döneminde yılın 15 gün gibi çok kısa bir süresinde arıcılarımız, kestane çiçeklerinden kestane balı üretmeye çalışıyor. Kastamonu'da 80 ila 85 bin kolonisiyle yaklaşık bin 218 işletmesiyle önemli arıcılık hizmetlerinden bir tanesi. 80 bin hektarlık Türkiye'deki kestane ağacı varlığı içerisinde yüzde 25'ine sahip Kastamonu'da 20 bin hektarlık alanda kestane ağaçları bulunmaktadır. Dolayısıyla kestane balı üretimi de Türkiye'de önemli üretim merkezleri içerisinde yer alıyoruz. Özellikle 2021 yılından itibaren ilimizde görülen kestane gal arısıyla sebebiyle son 2 yıldır kestane balı üretiminde biraz düşüşler yaşandı. Buna iklim değişikliği de etkili oldu. Biraz daha geçtiğimiz yıllara göre ortalama verim konusunda düşüşler gözlemlemekteyiz. Özellikle koloni başına 8 ila 10 kilo arasında olan kestane balı üretimi bu yıl yaklaşık 3 ila 4 kilo arasına kadar düşmüş. Buna rağmen Kastamonu'da yine de 200-250 ton arasında kestane balı üretimiyle ülkemizde önemli üretim merkezleri arasında bulunuyor” dedi. “Arıcılık konusunda Kastamonu, Türkiye'de önemli bir merkez olacaktır” Kastamonu'nun önümüzdeki yıllarda arıcılık noktasında Türkiye'de önemli bir merkez olacağına inandıklarını söyleyen Tanrıkulu, “2022 yılında Kastamonu Üniversitemiz ile Arı Yetiştiricileri Birliği ve Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz tarafından yapılan çalışmalar neticesinde kestane balına coğrafi işaret aldık. Yine Arı Yetiştiricileri Birliğimiz, Kastamonu kestane balı olarak markalaşmasını yaptık. Şu anda birliğe üye arıcılarından elde ettikleri balları Kastamonu kestane balı markası altında satışını yapmaktadırlar. Son zamanlarda özellikle yetiştiricilerimizden ya da diğer illerden kestane balı üretimi için ilimize gezginci arıcı olarak gelmektedirler. Bu gezginci arıcılık konusunda İl ve İlçe Müdürlüklerimiz vasıtasıyla bizler bunların çalışmalarını da yapıyoruz. Bizlerden izin aldıktan sonra ilimize gelebiliyorlar. Bu da arıcılık konusunda bizleri, Türkiye'de önemli bir merkez olacağımıza işaretlerden bir tanesi oluyor” şeklinde konuştu. Kestane gal arısıyla ilgili mücadelenin 7-8 yıl daha süreceğini belirten Tanrıkulu, “Kestane Gal Arısıyla ilgili sorunlar ve sıkıntılar azalmaya başladıktan sonra bizler, tekrardan kestane balında verimin artmasını bekliyoruz. Fakat kestane gal arısıyla mücadeledeki çalışmalar yaklaşık 7-8 yılı bulacaktır. Bunan ardından inşallah Kastamonu'da kestane ağaçlarındaki çiçekler sağlıklı bir şekilde artmaya başladıktan sonra verimde artacaktır. Bu konuyla ilgili İl Müdürlüğümüzün ve Orman Bölge Müdürlüğümüzün birlikte yürüttüğü projemiz bulunuyor. Kestane ağaçlarının etrafının biraz daha açılmasını amaçlıyoruz ve bu sayede kestane varlığının da artırılmasını hedefliyoruz” diye konuştu. “Bu yıl tahminlerimiz üzerine 100 ila 150 ton arasında bir üretim gerçekleştirdik” Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar ise, “Kastamonu kestane balı coğrafi işaretli bir ürünümüzdür. Kastamonu'nun özellikle sahil ilçelerindeki kestane ormanlarında doğal olarak üretim yapılmaktadır. Yaklaşık 50 ila 60 civarında kovanda bu yıl üretim yapıldı. 2024 yılı maalesef hem iklim değişikliğini hissedilir derecede gördük hem de yoğun olarak kestane ormanlarımızı saran kestane gal arısıyla birlikte üretimde oldukça düştü. Normal bir sezona göre yaklaşık yüzde 25 civarında bir üretim aldık. Bu da koloni başına 3 kilogram civarında bir üretime sahip olduk. Kastamonu, bu yıl tahminlerimiz üzerine 100 ila 150 ton arasında bir üretim gerçekleştirdik. Tüm üreticilerimizi hayırlı ve bereketli bir sezon diliyorum” dedi. Normal şartlarda Kastamonu'da yaklaşık 400 ton civarında kestane balı üretiminin olduğunu söyleyen Başar, “Bu 2020 yıllarının başından itibaren sürekli olarak düşüş göstermeye başladı. Hem küresel iklim değişikliğini çok şiddetli görüyoruz hem de 2021 yılından kestane gal arısı zararlısı ilimize giriş yaptı. Kestane gal arısı zararlısı şiddetli bir şekilde Kastamonu'yu sardı. Bu yüzden yıldan yıla 400 tonlardan üretim 100 ila 150 tona kadar düştü. Şu anda aynı kovan sayısıyla yani kovan sayısı değişmemekle birlikte yaklaşık olarak 100 ila 150 ton arasında bir üretim gerçekleştirildi. Şu anda kestane balının sağımı bitti, üreticilerimiz ürünlerini piyasaya çıkarmaya başladı. Piyasadan da yoğun bir talep var. Bu talebe karşılık üretilen ürünümüz çok az. Alacak insanlarımızın biran önce ballarını almalarını tavsiye ediyoruz. Kestane balının bu yıl perakende fiyatı 2 bin lira civarındadır” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.