TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rize

AGRONEWS - Rize haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rize haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Palamut bu sezon denizlerde ve tezgahlarda krallığını ilan etti Haber

Palamut bu sezon denizlerde ve tezgahlarda krallığını ilan etti

Av yasağının kalkmasıyla birlikte tüm Türkiye’de olduğu gibi Rize’de de balıkçılar ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açıldı. Balıkçılar av yasağının kalktığı ilk günden bugüne kadar tonlarca palamut yakaladı. Daha önce tezgahlarda fiyatı 200 TL’yi aşan palamut, ilk gün 100 TL’ye inmişti. Gün geçtikçe artan palamut, artan avla birlikte tanesi 50 TL’den tezgahlarda yerini aldı. Rize’de bir balık tezgâhı da vatandaşların daha ucuz bir şekilde palamut yiyebilmesi için 6 tane palamutu 100 TL’den satıyor. Balıkçılar palamut bereketi ile başlayan av sezonunun ilerleyen günlerde de devam etmesini bekliyor. “Geçen sene olmadı bu sene gerçekten tezgahların yüzü güldü” Vatandaşların ucuz ve taze bir şekilde bu sezon palamuta doyacaklarını ifade eden balıkçı Abdulkadir Vural, “Yeni sezon süper. Beklentilerimizin üzerinde devam ediyor. Palamut bedava oldu. 6 tanesi 100 TL, tanesi 50 TL’ye de var. Palamutlar çok güzel. Geçen sene olmadı bu sene gerçekten tezgahların yüzü güldü. İnsanların da yüzü güldü. Vatandaşlarımız bol bol balık yesin. Hem ucuz hem de taze bir şekilde. Beklentilerimiz güzel. Denilene göre denize çok büyük bir palamut yoğunluğu var. İnşallah 2-3 ay devam eder. Bugün Eylül ayının 4’ü güzel gidiyor. Kayıklarımız gerçekten süper bir rekoltede balık tuttular. Beklentimiz güzel. Havalar biraz daha soğuduğunda palamuttan sonra istavrit, hamsi, çinakop türü balıklar başlar. Şu anda büyük çoğunlukla palamut var. Ara sıra istavrit geliyor ama çoğunluk palamut olduğu için palamut tutuluyor” ifadelerini kullandı.

The reference for Anzer honeys was obtained Haber

The reference for Anzer honeys was obtained

In Rize’s geographically indicated product, Anzer honey, its authenticity will now be determined not by the list of flowers in the highland but by the referenced hive. Until this year, Anzer beekeepers sent their honey samples for analysis to the Hacettepe University Bee and Bee Products Application and Research Center through cooperatives and the Rize Provincial Directorate of Agriculture and Forestry after harvesting. The honey samples were examined in the laboratory to determine their variety of flowers from Anzer, and based on the report, it was decided whether the honey was truly Anzer honey. Suitable honey was labeled with a geographical indication by the Rize Provincial Directorate of Agriculture and Forestry, while other honey was returned to its owner without processing. This year, a protocol was established between Hacettepe University’s Bee and Bee Products Application and Research Center and the Rize Provincial Directorate of Agriculture and Forestry. According to the protocol, Hacettepe University set up and sealed its own hives in 10 regions with high honey production in Anzer. The authenticity of the geographical indication for Anzer honey will be tested using reference honey from these hives. Reference honey was harvested On June 27, Prof. Dr. Aslı Özkırım, Director of Hacettepe University’s Bee and Bee Products Application and Research Center, visited the 10 regions with intense beekeeping and sealed the hives from which reference honey would be collected. The sealed hives were left alone to be opened during the honey harvest period. When the harvest period arrived, Prof. Dr. Aslı Özkırım went to the sealed hives in the Anzer highland and had their seals removed one by one. The honeycombs from the opened hives were harvested. After being placed in jars, the honey was resealed and sent to Hacettepe University for analysis. The analysis will determine the authenticity of Anzer honey by comparing it with the reference honey. “Average yield is around 2 kilos per hive” Prof. Dr. Aslı Özkırım stated that the average amount of honey in other hives has also been determined thanks to the sealed hives. “We have identified 10 locations with intense beekeeping in both Lower Anzer and Upper Anzer. Hacettepe University has a hive in each of these 10 locations. We sealed these hives. We did not seal all the beekeepers' hives. I sealed them once and left. Now that we are in the honey harvest period, we opened the seals of the hives in Anzer highland. The honey was harvested from the opened hives. The amount of honey harvested varies by altitude and season in the 10 regions. The average yield is around 2 kilos per hive,” she said. “There will be Hacettepe's sealed hives every year” Prof. Dr. Aslı Özkırım mentioned that Hacettepe University will have sealed hives every year in Anzer. “Bees and bears are important indicators of climate change. Both are greatly affected. Typically, in geographical indication studies, the honey of a place is defined by conducting flora and reference honey studies for five consecutive years. The average of these five years is taken and used in subsequent years. The method we developed is entirely based on climate change. Hacettepe will have sealed hives every year because, although the flowers are the same each year, the flowers visited by the bees change due to variations in humidity, temperature, and climate. This also affects the yield,” she explained. “Securing the future of Anzer honey” Anzer Ballıköy’s village head, Remzi Güzel, stated that the work ensures the future quality of Anzer honey. “Our esteemed professor has started this work by placing witness hives in 10 different regions in our village. Our goal is to better carry forward our geographically indicated honey to future years and secure the quality and future of Anzer honey,” he said. “Our honey has many fakes” Anzer Çiçekliköy’s village head, Aslan Arıcan, expressed concerns about counterfeit honey. “Our Anzer honey is not just any honey. We need to do more. There are many fakes of our honey in Turkey. This work is being done to prevent these fakes. These applications are very good,” he said.

Anzer ballarının referansı alındı Haber

Anzer ballarının referansı alındı

Rize’nin coğrafi işaretli ürünü olan Anzer balında hakiki olup olmadığı artık yayladaki çiçeklerin listesi ile değil referanslı kovan ile belirlenecek. Bu yıla kadar Anzerli arıcılar ballarının sağımını gerçekleştirdikten sonra kooperatifleri ve Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü aracılığı ile tahlil edilmesi için Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’ne gönderiyordu. Burada laboratuvar ortamında incelenen ballar Anzer’deki çiçek çeşitliliği bakımından inceleniyor ve çıkan rapora göre, Anzer balı olup olmadığına karar veriliyordu. Uygun ballar Rize Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından üzerine coğrafi işaret bandrolü vuruluyor, diğer ballar ise işlemsiz sahibine teslim ediliyordu. Bu yıl ise Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü arasında bir protokol yapıldı. Protokole göre Hacettepe Üniversitesi Anzer’deki bal üretiminin yoğun olduğu 10 bölgeye kendi kovanlarını 1 ay sonra açmak için kurarak mühürledi. Kendi kovanlarındaki referans ballar sayesinde coğrafi işaretli Anzer balının olup olmadığı tahlil edilecek. Referans balların sağımı yapıldı 27 Haziran tarihinde Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslı Özkırım, arıcılığın yoğun olduğu 10 bölgeye giderek referans balların alınacağı kovanları mühürledi. Mühürlenen kovanlar bal sağım döneminde açılmak üzere kendi başına bırakıldı. Bal sağım döneminin gelmesi üzerine Prof. Dr. Aslı Özkırım, Anzer yaylasında bulunan mühürlü kovanların yanına giderek mühürlerini tek tek açtırıldı. Açılan kovanlardan alınan peteklerin sağımı yapıldı. Yapılan sağımlar kavanozlara koyulmasının ardından Hacettepe Üniversite’ne götürülmek üzere tekrardan mühürlendi. Üniversitede yapılacak olan çalışmaların neticesinde referans ballar ile Anzerli arıcıların balları tahlil edilecek. “Ortalama kovan başı 2 kilo civarında rekolte var” Mühürlü kovanlar sayesinde diğer kovanlarda da ortalama bal miktarının belirlendiğini ifade eden Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslı Özkırım, “Hem Aşağı Anzer hem de Yukarı Anzer’de arıcılığın yoğun yapıldığı 10 mevkii belirledik. Bu 10 mevkide Hacettepe Üniversite’nin de bir kovanı oldu. Bu kovanları mühürledik. Arıcıların bütün kovanlarını mühürlemedik. Ben bir kez mühürleyip gittim. Şimdi bal sağımına geldim. Mühürlemekte şu oluyor. O kovan Hacettepe üniversitesine ait o kovan açılamaz. Mühürleme Tarım ve Orman Bakanlığımıza ait olduğu için Rize İl Tarım ve Orman İl müdürlüğü ile imzaladığımız protokol nedeniyle birlikte çalıştık. Bugünde bal sağımına geldik. Bu sene 10 bölgede kaç kovan olduğunu biliyoruz. Hacettepe de arıcılık yaptığı için ne kadar bal üretildiğini biliyoruz. Mevsime göre bal üretimi değişiyor. Arıcılarımızın yanında olmak amacıyla bizde arıcılık yaptık. Bu referans ballar ile bize gönderdikleri numuneleri her yıl olduğu gibi kendi referans ballarımız ile birlikte analiz edeceğiz. Bu analizler yaklaşık 1 ayı bulur. Bundan sonra her yıl Hacettepe üniversitesi Anzerli arıcılarla bu dağlarda arıcılık yapacak. Onlara sadece laboratuvarda değil dağlarda da yoldaş olacağız. Bal miktarı 10 bölgede rakıma ve mevsime göre değişkenlik gösteriyor. Ortalama kovan başı 2 kilo civarında rekolte var” ifadelerini kullandı. “Her yıl Hacettepe’nin mühürlü kovanı olacak” Her yıl Anzer’de Hacettepe’nin mühürlü kovanlarının olacağını belirten Özkırım, “Arılar ve ayılar iklim değişimin en önemli göstergesi olan canlılardır. İkisi de çok etkilenir. Genelde coğrafi işaret çalışmalarında bir yerin balını tanımlarken 5 yıl üst üste flora ve referans bal çalışması yapılır. 5 yılın ortalaması alınır. O beş yılın ortalaması alınır ve daha sonraki yıllar hep o ortalama kullanılır. Bizim geliştirdiğimiz bu yöntem tamamen iklim değişikliğine bağlı. Her yıl Hacettepe’nin mühürlü kovanı olacak. Çünkü her yıl çiçek aynı ama arının ziyaret ettiği çiçek farklılaşıyor. Çünkü nem değişiyor. Sıcaklık değişiyor. İklim değişiyor. Bu da rekolteyi etkiliyor” şeklinde konuştu. “Anzer balının kalitesinden ve geleceğini ipotek altına almış oluyor” Anzer Balının yapılan çalışmalarla geleceğe de aktarılmış olacağını söyleyen Anzer Ballıköy muhtarı Remzi Güzel, “Kıymetli hocamız köyümüze gelerek 10 ayrı bölgeye şahit kovan koyarak bu çalışmayı başlatmıştır. Burada amacımız coğrafi işaretli balımızı iler ki yıllara daha iyi taşıyarak Anzer balının kalitesinden ve geleceğini ipotek altına almış oluyor” dedi. “Balımızın sahtesi çok” Anzer balının Türkiye’de sahtesinin çok olduğunu yapılan çalışmalarla bu sahte balların önüne geçileceğini dile getiren Anzer Çiçekliköy muhtarı Aslan Arıcan, “Bizim Anzer balımız basit bir bal değil. Daha fazla bir şey yapmamız gerekiyor. Balımızın sahtesi çok. Türkiye’de sahtesi çok fazla. Bu sahteliği önlemek adına bu çalışmalar yapılıyor. Bu uygulamalar çok güzel oluyor” dile getirdi.

ÇAYKUR elektrikli çay kesme motorlarının hızına yetişemiyor Haber

ÇAYKUR elektrikli çay kesme motorlarının hızına yetişemiyor

ÇAYKUR elektrikli çay motorlarının kullanımının artmasıyla üreticilerin hızına yetişemeyince 1 gün çay alımına ara vermek zorunda kaldı. 26 Haziran 2024’te başlayan 2. sürgün çay sezonu devam ederken geçtiğimiz cumartesi gününden başlayarak 3 günlük tatili fırsat bilen çay müstahsilleri de biran evvel çaylarını toplayıp sürgünü bitirmek istedi. Tüm müstahsillerin aynı anda çay bahçelerine girmesi ise çay alım noktaları önünde izdihama yol açtı. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAKYUR) izdihamın ilk gününde kontenjanı dekara 50 kilograma düşürdü ancak bir çözüm olmayınca ertesi gün 30 kilograma düşürmek zorunda kaldı. Bunun da çözüm olmaması üzerine ÇAYKUR, kotayı 25 kilograma düşürdü. Bu durum üreticiler arasında mağduriyete neden olurken, özel sektör krizi fırsata çevirerek yaş çayın alım fiyatını 17 liradan kilogram başına 12 TL’lere kadar düşürdü. Makasla günde 250 kg çay kesen üretici elektrikli çay kesme motorları ile günde 600 kg çay topluyor İzdihamın en büyük sebebi olarak ise son yıllarda kullanılmaya başlanan ve bu yıl daha yaygın hale gelen elektrikli çay motorları neden olarak gösterildi. Makasla günde ortalama 250 kilogram çay toplayan bir üretici elektrikli motorla günde ortalama 600 kilogram çay toplamaya başladı. Bu durum ise çay üreticilerinin alım yerleri ve fabrikalarda uzun kuyruklar oluşturmasına, fabrikaların ise işleme kapasitelerinin üzerine çıkmasına neden oldu. Bütün olan bitenin üzerine yeni bir metot uygulayan ÇAYKUR bugün de 1 gün süre ile üreticilerden çay almayarak çay alımına ara verdi. "Özellikle elektrikli çay kesme motoru ile çay toplayan üreticilerimizin izdihama yol açtığını görüyoruz" Üreticilerin çayını toplayıp satmaktansa bahçede bekletmesi gerektiğinin altını çizen Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, “2. sürgünün son dönemlerinde hava sıcakları aşırı derecede artınca çay bütün kesimlerde geldi. Vatandaşta bir an evvel çayı toplayıp satmak istedi. Toplarken de artık her evde neredeyse 2 tane bulunan şarjlı çay motorlarını aldılar. İnsanlar günde 1-2 ton çay toplayıp hem özel sektöre hem de ÇAYKUR’a satmaya çalıştı. Bütün Karadeniz’de aynı anda olunca yaklaşık 20 bin ton kapasitesi olan ÇAYKUR ve özel sektörde bir anda izdiham yaşanmasına ve tıkanmasına sebep oldu. Bugün ÇAYKUR’un yaptığı açıklamada ÇAYKUR’a ait bütün alım yerlerinde çay alımı yapılmayacağını, elindeki çayı işleyeceğini duyurdu. Çayın toplayıp biriktirmektense bahçede beklemesini öneriyoruz. Çünkü topladığı zaman daha çok fire veriyor. Özel sektöre çok düşük fiyatlara çay satacağına bekletsin. Nasıl olsa ÇAYKUR’a kotası var. Özellikle motorla çay toplayan üreticilerimizin izdihama yol açtığını görüyoruz. Bunun için üreticilerimizin biraz daha dikkatli ve özel sektöre mahkum olmayacak şekilde çay toplamalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı. "Çayın toplayıp biriktirmektense bahçede beklemesini öneriyoruz" Elektrikli motorların ÇAYKUR ve özel sektörde izdihama neden olduğunu kaydeden Mavi, “Yevmiyelerin çok artması üreticiyi farklı arayışlara soktu. 14-15 bin lira civarındaki çay motorlarına 4-5 günlük yevmiye fiyatına aldı ve kendi çayını toplamaya başladı. Vatandaşlara bu motorda hızla dağıldı. Üreticinin yaklaşık yüzde 50’si çay motoru kullanıyor. Bu da hem ÇAYKUR’u hem de özel sektörü izdihama sokuyor. Hem ÇAYKUR hem de özel sektör vatandaşın çay toplama hızına yetişemedi. Hazırlıksız yakalandılar. Burada üreticinin de her şeyi yapabileceğini gördük. İstediği zaman istediği şeyi yapabiliyor. Bizde şu anda diyoruz ki toplayıp çok düşük fiyattan satmaktansa tarlada bekletip zamana yaymalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

ÇAYKUR’dan çay alımlarına 1 günlük ara açıklaması Haber

ÇAYKUR’dan çay alımlarına 1 günlük ara açıklaması

ÇAYKUR izdihamın önüne geçebilmek için çay üreticilerinden alımlara 1 günlük ara verileceğini açıkladı. Cumartesi günü itibariyle başlayan 3 günlük tatil sürecinde çay üreticileri çay bahçelerine girerek bir an evvel çaylarını toplayıp bitirmek isteyince Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) bünyesindeki fabrikalarda üreticilerden kaynaklı bir izdiham oluştu. Oluşan izdihamı fırsat bilen özel sektör temsilcileri ise taban fiyatı 17 TL olarak açıklanan yaş çayın fiyatını kilogram başına 12 TL’ye kadar düşürdü. Üreticiler için sancılı geçen bu sürecin önüne geçmek isteyen ÇAYKUR bu kez farklı bir metot izleyerek çay alımlarına 1 gün ara verdiklerini açıkladı. Bu sayede stoklardaki çayları işleyerek azaltmayı hedefleyen ÇAYKUR böylelikle üreticilerin özel sektörün elinde mağdur olmasının önüne geçmeyi planlıyor. ÇAYKUR’dan yapılan açıklamada, 2. sürgün yaş çay kampanyasının yoğun bir şekilde devam ettiğini kaydedilerek, “26 Haziran tarihi itibariyle serbest alım şeklinde başlamış olduğumuz 2. Sürgün Yaş Çay alımlarımız yoğun bir şekilde ve tam kapasite ile devam etmektedir. Bu süreçte kapasitemizin çok üzerinde alım olması neticesi ile karşı karşıya kalınmış ve kademeli olarak günlük öncelikle 50 kg, ardından 30 kg, son olarak da 25 kg kontenjan uygulanmak durumunda kalınmıştır. Bugün itibariyle toplam yaş çay stokumuz 16 bin tonun üzerine çıkmış olup, bu miktar tarihimizin en yüksek seviyesidir” ifadelerine yer verildi. “Üreticilerimizin güvencesi Çaykur’dur” Çay müstahsillerinin güvencesinin ÇAYKUR olduğunun altının çizildiği açıklamanın devamında ise, “Üreticilerimizin nesilden nesle her dönemde olduğu gibi, bu süreçte de güvencesi Çaykur’dur. Üreticilerimizin ürününe daha iyi bir şekilde sahip çıkabilmemiz için, ürünün işlenmesini sağlayana kadar bahçede kalmasına özen göstermemiz gerekmektedir. Biraz daha sabır gösterip, birkaç gündür sürmekte olan izdiham dönemini aştığımızda, ürünün hem değerini korumuş olacağız hem de hasat ve üretimi daha sağlıklı yapmış olacağız. Bu nedenlerle fabrika ve ambarlarımızda işlenmeyi bekleyen yaş çayları ivedi bir şekilde üretebilmek ve devamında daha sağlıklı bir alım süreci sağlayabilmek adına 17 Temmuz 2024 (Çarşamba) günü alım yapamayacağımızı tüm üreticilerimize bildirmek isteriz. Üreticilerimizle birlikte el ele vererek bu süreci hasarsız bir şekilde atlatmanın yolunun acele etmeden, süreci biraz daha zamana yayarak hasadı gerçekleştirmek olduğunu bir kez daha hatırlatır, saygılarımızı sunarız” ifadeleri yer aldı.

Çay üreticileri özel sektörü protesto etti Haber

Çay üreticileri özel sektörü protesto etti

Protesto esnasında fabrika çalışanı şoför ile üreticiler arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. 2. sürgün yaş çay sezonunun devam ettiği Rize’de çay üreticileri, Rize Ziraat Odası öncülüğünde özel sektörün büyük temsilcilerinden Doğuş Çay’ın Salarha Fabrikası önünde toplandı. Çay satmak için bekleyen üreticilerin uzun kuyruklar oluşturduğu fabrikanın önünde Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan basın açıklaması yaptığı sırada fabrika çalışanı olduğu öğrenilen bir şoför, aracı park ettiği yerden çıkarmak istedi. Aracın hemen önünde toplanan üreticilerin kendisinden basın açıklamasının bitmesini beklemesini istediği şoför, ‘Sefer atacağım. Kamyonun önünden çekilin’ dedi. Bunun üzerine öfkelenen çay üreticileri ile şahıs arasında gerginlik yaşandı. Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan’ın araya girmesi ile gerginlik kısa sürede son buldu. Çay taban fiyatının altında üreticiden çay alındığını ve üreticilerin mağdur edildiğini kaydeden Arslan, “Bugün burada toplanmamızın sebebi 17 TL olan taban fiyatının çok altında alımların olmasıdır. 13-12 TL gibi fiyatlarda özel sektör üreticinin emeğini gasp ediyor. Burada Rizeli üreticiler olarak bu emek hırsızlığına karşı dik durabilmek için bugün burada bir protesto ve basın açıklaması düzenliyoruz. Bugün çok düşük alım fiyatı verenler, yaklaşık 1 milyar TL’yi 100 tane özel sektör çay fabrikası cebine koymuş durumdadır. Rizeli’nin, Karadenizli’nin cebinden 2. sürgün itibarıyla 1 milyar TL gitmiş durumdadır. Bugün bu ahlaksız taban fiyatı altındaki alımlara üreticilerimizle birlikte dur diyeceğiz. 15 Temmuz’da bu halk sokaklara çıktı, bu işletmeciler görevini devam ettirebilsinler diye, devlet daimi olarak ilerlesin diye. O gün 15 Temmuz diye sokağa çıkan üreticilerin hakkını bunlar gasp edemez” dedi. “12 TL’ye aldığınızda işliyorsunuz da, 16 TL’ye aldığınızda neden işleyemiyorsunuz?” Yaş çay taban fiyatının çok altına inerek kilogramını 12 TL’den alan özel sektör çay fabrikalarının uyguladığı bu yöntemin ahlaki olmadığını söyleyen Arslan, “Üreticilerimizin de dikkatsizliği oluyor. Çok fazla çay topluyoruz. Özel sektör günlük üretimin üstünde olduklarını mazeret ediyorlar. 12 TL’ye aldığınızda işliyorsunuz da, 16 TL’ye aldığınızda niye işleyemiyorsunuz. Üreticilerimize sesleniyoruz çaya 2 gün ara verelim. İşleyemiyorsan kapat kapını. 12 TL’ye çay alıyorsunuz. Bu ahlak dışıdır, Rizeli’ye ihanettir. Vatandaşımız çay motorlarının kullanımını arttırınca yüksek oranda çay kesebiliyor. ÇAYKUR’un buraya el atması gerekiyor. Bölgesel tatil ilan etmesi lazım. Gerçekten bugün Karadeniz Bölgesi’nde plansız ve boş bir üretim halindeyiz. ÇAYKUR bu plansız üretimi durdurmalıdır, özel sektöre fırsat vermemelidir. Elbette ÇAYKUR işleyemediği çaydan ötürü kontenjan koymak zorundadır. Biz üreticiler de haftada 2 gün ara vermeliyiz. Özel sektör biz böyle kapıda durdukça bu fırsattan yararlanacaktır. Bu hukuksuzluktur, emek hırsızlığıdır. Bu devam ettiği sürece eylemlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Burayı provoke eden arkadaş da Rizeli” Basın açıklaması esnasında çıkan gerginliğe de değinen Arslan, “Burayı provoke eden arkadaşta Rizeli. Ben her şeye rağmen, haksız sermaye kazanacaklara rağmen sokaklarda olmaya devam edeceğim. Yarın Borsa’nın önünde oluruz. Diğer gün Karali çay fabrikasının önünde oluruz. Vega çayın önünde oluruz. Mücadelemiz devam edecektir. Rizeli’nin kimse hakkını yiyemez ve gasp edemez” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.