TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rusya

AGRONEWS - Rusya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rusya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ambargonun 10 yılı: Rusya’da gıda üretimi nasıl değişti? Haber

Ambargonun 10 yılı: Rusya’da gıda üretimi nasıl değişti?

On yıl önce, 6 Ağustos 2014 tarihinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı ülkelerine karşı gıda ambargosu kararı aldı. Bu karar, Rusya'nın tarım ve gıda sektöründe köklü değişikliklere yol açtı. RBC gazetesine konuşan Tarım Bakanlığı yetkilileri ve analistler, ambargonun on yılı aşkın etkilerini değerlendirerek, Rusya'nın bugün büyük ölçüde kendine yeten bir ülke olduğunu ve tarım sektöründe önemli bir gelişim kaydedildiğini dile getiriyor. Tarım Bakanlığı, 2014-2023 yılları arasında tarımsal üretimde %33,2, gıda üretiminde ise %42,9'luk bir artış yaşandığını bildiriyor. Bakan Oksana Lut, Rusya'nın artık geniş bir ürün yelpazesinde kendine yetebilen bir ülke olduğunu ve dünya çapında rekabetçi, esnek ve teknolojik bir pazar oluşturduğunu vurguluyor. Özellikle meyve-sebze üretiminde büyük artışlar yaşandığına dikkat çeken Lut, 2023 yılında meyve ve sebze hasadının 7,5 milyon tona ulaştığını, bu rakamın 2013'te sadece 4,5 milyon ton olduğunu belirtiyor. Gıda ambargosu, başlangıçta ABD, AB, Avustralya, Norveç ve Kanada'dan yapılan geniş bir ürün yelpazesini kapsayan ithalatı sınırlamıştı. 2015 ve 2016 yıllarında diğer bazı ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Ambargo, Rusya'nın balıkçılık sektöründe de önemli değişikliklere yol açtı; balık avcılığı 4,3 milyon tondan 5,4 milyon tona çıktı. Ayrıca, su ürünleri yetiştiriciliğinde de büyük bir artış yaşandı. Tarım Bakanlığı, ambargonun Rusya'da peynir üretimini teşvik ettiğini ve bu alanda büyük bir gelişim kaydedildiğini ifade ediyor. Ülke genelinde yüzlerce yerel peynir üreticisi ortaya çıktı ve yerel peynirler, yüksek kaliteli ürünler olarak kendini kanıtladı. Ancak, süt ürünleri sektörü hala ithal maya ve genetik materyal gibi bazı kritik bileşenlere bağımlı durumda. Tarım ve gıda sektöründe sağlanan gelişmelerin, devletin tarım programlarına verdiği destek sayesinde mümkün olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda, devlet programlarının finansmanı son on yılda 2,2 kat artarak 198,1 milyar rubleden 442,6 milyar rubleye yükseldi. Ayrıca, Rusya, dünya pazarında tahıl, bezelye, arpa ve dondurulmuş balık gibi ürünlerin başlıca ihracatçılarından biri haline geldi.

Meyve sebzenin 4 hali İzmir’de görücüye çıkıyor Haber

Meyve sebzenin 4 hali İzmir’de görücüye çıkıyor

Dünya’da 2027 yılında 768 milyar 748 milyon dolara ulaşması beklenen meyve sebze ticaretinden pay almak isteyen Türkiye’nin meyve sebze ürünlerinin 4 hali (yaş, kuru, donuş ve konserve) 26-28 Eylül tarihleri arasında İzmir Interfresh Eurasia Fuarında görücüye çıkıyor. Meyve, Sebze ve Mamulleri, Gıda ve Gıda Teknolojiler, Paketleme, Lojistik ve Depolama Fuarını (Interfresh Eurasia) düzenleyen Antexpo AŞ Genel Koordinatörü Murat Özgen, 60’a yakın ülkeden alım heyetleri ile Avrupa, Orta Doğu ve Rusya bölgelerinin en büyük zincir market temsilcilerinin de katılacağı fuar hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi. “Meyve sebzenin 4 hali İzmir Fuarında buluşacak” Zer, Antalya’dan sonra bu yıl ilk kez İzmir’de düzenlenecek Interfresh Eurasia Fuarı’nın, küresel pazarda rekabet avantajı elde etmek isteyen tüm sektör firmaları için vazgeçilmez bir fırsat sunduğunu belirtti. Murat Özer, şunları kaydetti: "Taze, kurutulmuş, donmuş ve konserve ürünleri başta olmak üzere soslar ve meyve sularını uluslararası bir platformda 26-28 Eylül tarihleri arasında İzmir İzfaş Fuar alanında görücüye çıkacak. İhracatçılarımız bu fuar sayesinde ürünlerini sergileyerek uluslararası alıcılarla doğrudan temas kurabilecek. Interfresh Eurasia Fuarı, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde Avrupa coğrafyası başta olmak üzere Amerika’dan Orta Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafi pazarı da kapsıyor.’’ “30’un üzerinde zincir market katılıyor” Interfresh Eurasia İzmir Fuarına 60’a yakın ülkeden 30’un üzerinde Avrupa, Orta Doğu ve Rusya pazarlarında yer alan ünlü zincir market temsilcilerinin de katılacağını ifade eden Özer, şöyle devam etti: "2018’den beri Antalya’da düzenlenen fuarımız 26-28 Eylül tarihlerinde bu yıl ilk kez İzmir’de Avrupa, Orta Doğu, Rusya ve Latin Amerika ülkeleri alım heyetleri için görücüye çıkacak. Fuar, Türkiye’nin meyve-sebze endüstrisindeki en son yenilikleri ve çeşitleri bir araya getirerek uluslararası bir platform sağlıyor olacak. Geçtiğimiz yıla göre Interfresh Eurasia Fuarı yüzde 200 büyüdü ve fuar alanının yüzde 98’i doldu. İhracatçılarımızın meyve-sebze sektöründe uluslararası arenada kendilerini tanıtmak, sektördeki konumlarını güçlendirmek ve yeni pazarlarla tanıştırmak için dünya alıcılarını İzmir’e getiriyor." “Türkiye’nin ihracat projesi” Interfresh Eurasia Fuarı, yalnızca meyve sebzenin 4 halini değil, aynı zamanda ihracat zincirinin bileşenleri olan makine teknolojileri, gıda teknolojileri, ambalaj, depolama, lojistik, gümrük müşavirlikleri ve sertifikasyon firmaları başta olmak üzere üniversitelerin ilgili bölümlerini ve kamu kuruluşlarını da tek çatı altında buluşturacak. Fuar ile eş zamanlı düzenlenecek olan global konferanslar ile sektörün sorunlarına üniversite ve sanayi işbirliği ile masaya yatırarak çözüm arayacak.

Avokadoda erken hasat uyarısı Haber

Avokadoda erken hasat uyarısı

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde Ziraat Mühendisi Yavuz Çetin, Gazipaşa’da para kazanma hırsı ve hırsızlık olayları yüzünden geçtiğimiz yıllarda avokadonun erken hasat edildiğini hatırlatarak, “Erken hasat edilmiş avokadolar, olgunlaşmadığı için ihracat ve market kanadında gerekse hallerde satıldığı andan itibaren bir ay boyunca olgunlaşmıyor ve sonra çürüyüp gidiyor. Bundan kaynaklı da avokadonun pazarı kapanıyor. Üreticilerimiz ve tüccarlarımız gerekli önlemleri almalılar” dedi. Gazipaşa’da üretimi hızla artan avokadonun hasat mevsimi yaklaşıyor. Olgunlaşma aşamasında olan avokadoların erken hasat edilmesinin kritik sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Ziraat Mühendisi Yavuz Çetin, avokado üreticilerine “Erken hasat etmeyin” uyarısında bulundu. Erken hasadın kâr değil zarar ettireceğini söyleyen Çetin, Tropikal meyvelerde, özellikle avokadolardaki pazarın oluşmamasındaki en büyük problemimiz, erken hasattır. Erken hasat edilmiş avokadolar, olgunlaşmadığı için gerek ihracat kanadında, gerek market kanadında gerekse hallerde satıldığı andan itibaren bir ay boyunca olgunlaşmıyor ve lastik gibi olduktan sonra çürüyüp gidiyor. Bundan kaynaklı da avokadonun pazarı kapanıyor” dedi. “Üretici ve tüketicilerin hasat takvimini takip ederek önlem almaları gerekiyor” Üretici ve tüketicilere uyarıda bulunan Çetin, konuşmasına şöyle devam etti: “En yakın Avrupa noktasına da 27 günde ulaşıyor. Bundan kaynaklı Türkiye avokadosu coğrafi konum bakımından hem Avrupa’ya, hem Ortadoğu’ya hem de Rusya’ya yakın, en uzak noktasına tırlarımızla bir hafta gibi bir sürede gönderebiliyoruz. Avokadonun erken hasat edilmesinin bir diğer özelliği de hırsızlık sorunu. Her avokadoyu olduğu zamanda alabilseler büyük oranda hırsızlığın da önüne geçilme ihtimali yüksek. Avokado, önümüzdeki süreçlerde yeşil altın olarak anılan bir bitki ve gün geçtikçe de ekim alanları artıyor, tanınırlığı artıyor. Değerli bir gıda olduğu için, sağlıklı olduğu için de diyetisyenlerin de yoğun önerileri arasında yer alıyor. Hem üreticilerimizin hem tüccarlarımızın hem de tüketicilerimizin avokadonun cinslerine göre hasat takvimini takip ederek önlem almaları gerekiyor.” Avokado cinsleri hakkında da bilgi aktaran Ziraat Mühendisi Yavuz Çetin; “Clifton cinsi avokadolarımız, iklime bağlı olarak sıcak ve deniz kıyısı olan sıcak bölgelerde 1 Ağustos itibari ile toplanabiliyorken dağlık ve rakımı yüksek yerlere çıktığımız zaman 15 Ağustos’a kadar olgunlaşma süresi sarkabiliyor. Bu noktada da üreticilerimizin ve tüccarlarımızın dikkatli olması gerekiyor. Fuerte cinsi avokadoların Ekim ayı gibi toplanmasını öneriyoruz. Bu türleri zaten 2-3 aşamada olgunlaştıkça topluyoruz. Yağ oranları arttıkça lezzetleri artıyor ve olgunlaşmaları söz konusu olabiliyor. Bacon cinsi avokadolarımız, Ekim ayının ilk haftası gibi toplanması söz konusudur. Ondan sonra da olgunlaşmaları olağan olabilir” ifadelerini kullandı.

Denizli’de üzüm hasadı başladı Haber

Denizli’de üzüm hasadı başladı

Uygun iklim özellikleri sayesinde üzüm üretim merkezi haline gelen Denizli Türkiye üzüm üretimi sıralamasında 4. sırada yer alıyor. 2023 yılında Denizli’de 31 bin 205 hektarlık bağ alanından 160 bin 666 ton üzüm üretimi gerçekleşen Denizli Türkiye’de üzüm üretimi bakımından 4. sırada; Ege Bölgesinde ise Manisa ilinden sonra 2. sırada yer almakta. 2024 yılında ise bağ alanı 32 bin hektarlık alana yayıldı. Denizli’de üretimi yapılan özellikle çekirdeksiz üzüm çeşitleri ihracat ürünü olarak değerlendirilmekte ve büyük bir kısmı Rusya, AB ve Arap ülkelerine ihraç edilmektedir. Çekirdekli çeşitler ise daha çok iç piyasada değerlendirilmektedir. Gerçekleştirilen üzüm hasadına, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Buldan Kaymakamı Turan Erdoğan, Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al, İlçe Müdürleri ile teknik personelin yanı sıra muhtar ve çiftçiler katılım sağladı. Hasada katılan Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, tüketicilerimizin hem kaliteli hem de fiyatı makul olan ürünlere ulaşmasını dilerken diğer taraftan da üreticinin emeğinin karşılığını alabileceği bir piyasa oluşmasını temenni ettiklerini, hasadın hayırlı ve bereketli olmasını diledi. Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Çınar yaptığı konuşmada “Denizli için meyvecilik açısından üzümün önemli bir yeri vardır. İl olarak yaklaşık 32 bin hektar alanda üzüm üretimi yapmaktayız. Bugün ülkemizde ilk hasadı yapılan erkenci çeşit Superior cinsi üzümlerimizin hasadındayız. Tabi ilk çıkan çeşitlerden olduğu için fiyat üreticimizin yüzünü güldürüyor. Hasat edilen ürünler yurt içi ve yurt dışı değişik bölgelerde pazarlara sevk ediliyor” dedi. “Bu sezon 250 bin tonun üzerinde bir üzüm üretimi beklemekteyiz” Denizli’de 32 bin hektarlık üzüm üretiminin yapıldığını belirten Tarım ve Orman Müdürü Çınar, “Tabi bu üzümleri topladığımızda ilimiz ekonomisine önemli bir katkısı söz konusu, son yıllarda küresel iklim değişikliğinden dolayı üzümlerimiz ve diğer ürünlerimiz etkilenmekte, geçtiğimiz yıl bir hastalık sıkıntısından dolayı üretim miktarımız düşmüştü ama bu sezon 250 bin tonun üzerinde bir üzüm üretimi beklemekteyiz. Hasadımızın ülkemize ve ilimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum” dedi Buldan Ziraat Odası Başkanı Al konuşmasında; “Bu sene zor iklim şartları altında ürünlerimizi yetiştiriyoruz. Bahçemizi gezdik, üreticimizin emeğine sağlık. Bu ürün erkenci çekirdeksiz dediğimiz ürün. Ürün özelliği olarak tat oranı biraz daha düşük. Özellikle şeker hastası insanlarımız bu çeşidi daha rahat tüketebiliyorlar. İklim şartları bu sene bizi çok zorladı. Buna rağmen ürünlerimiz güzel. Memleketimize Milletimize hayırlı olsun. Buldan ilçesi olarak ülke ekonomisine katkıda bulunduğumuz için gurur duyuyoruz” dedi.

Bilecik’te mesaisine başlayan şeftali üreticisinin yüzü gülüyor Haber

Bilecik’te mesaisine başlayan şeftali üreticisinin yüzü gülüyor

Sakarya Vadisi’nde yer alan Bilecik’in Osmaneli ilçesinde hasat edilen şeftaliler, başta Avrupa ülkeleri ve Rusya olmak üzere birçok ülkeye satılıyor. İlçeye bağlı 150 haneli Çerkeşli köyünde 20 dekar alanda modern sulama yöntemi ve bilinçli tarım uygulamalarıyla yetiştirilen şeftaliler toplandıktan sonra soğuk hava tesisine taşınıyor. İşçiler tarafından boyutlarına göre kasalara yerleştirilen ürünler, bazı Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya ihraç ediliyor. İlçelerinde 20 bin dekar alanda bu yıl 41 ton şeftali üretimi beklenirken, iç pazarda Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerine gönderiliyor. "Bu sene de hedefimiz 41 bin ton civarında" Hasada katılan Bilecik Valisi Şefik Aygöl, "Osmaneli ilçemizin Çerkeşli köyünde, bir şeftali bahçesindeyiz. Bugün şeftali hasadı yapıyoruz. Memleketimizde daha çok Bursa şeftalisi olarak bilinen şeftalinin en güzel üretim yerlerinden birindeyiz. Bizim ilimizde özellikle Osmaneli ilçemizde 20 dekar üzerinde bir üretimimiz var. Bu sene de hedefimiz 41 bin ton civarında, 41 bin kere maşallah demek istiyoruz. Böyle bir üretimimiz olacak. Tabi bu üretimin önemli bir bölümü ihracat kalemi olarak yurtdışına gidiyor. Diğer bir bölümünde ülke içerisinde biz bu satışlarımızı yapıyoruz. Ayrı yeten satılamayan ve fiyatı ucuzlayan ürünlerimizi burada saklama yeniden ileride satma fırsatı bulmuş oluyoruz. Ben bereketli bir yıl olmasını diliyorum. Yine ifade ediyoruz özellikle şeftalinin en güzeli Bilecik’te olduğunu iddia ediyoruz" dedi. "Osmaneli’nin Medetli bölgesinde 20 konteynerin olduğu bir alan oluşturuyoruz" Vali Aygöl konuşmasının devamında, "Hayırlı uğurlu olsun hasadımız inşallah. İlimizde özellikle bakanlıklarımızın desteğiyle ilimizin genelinde tarım işçilerimizi artık çadırlardan kurtarıyoruz. Artık mavi çadırlar görmek istemiyoruz hiçbir yerde. Biz daha çok insani ortamlar, güzel ortamlar görmek istiyoruz. Geçen hafta içerisinde Söğüt ilçemizde 30 konteyner olan bir alan oluşturduk. İnhisar ilçemizde şu anda 30 konteyner olan bir alan oluşuyor. Yakında Osmaneli’nin Medetli bölgesinde 20 konteynerin olduğu bir alan oluşturuyoruz. Bugünde burada özellikle hemşerilerimize şu müjdeyi veriyoruz daha önce bir oluşum var üzerine yine 30 konteynerin olduğu bir alan oluşturacağız. Yani şehrimizin ihtiyacı olan bütün bölgelerimize toplu bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabileceği mantıklı bir alan oluşturma yönünde hedeflerimize devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Çekirdeksiz sofralık üzüm 25 Temmuz’da ihracat yolcusu Haber

Çekirdeksiz sofralık üzüm 25 Temmuz’da ihracat yolcusu

Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Başkanlığında oluşturulan "Sultani Çekirdeksiz Sofralık Üzüm Çeşidi ve Mevlana (Razaki Tipi) Sofralık Üzüm Çeşidinin Kesim ve İhraç Tarihlerinin Belirlenmesi Komisyonu” tarafından Manisa il ve ilçelerinde emsal teşkil edecek bağlarda yapılan incelemeler sonucunda; Sultani Çekirdeksiz Sofralık Üzüm çeşidinin; 24 Temmuz 2024 tarihinde kesimine, 25 Temmuz 2024 tarihinde ihracatına, Mevlâna (Razaki Tipi) Sofralık Üzüm çeşidinin; 05 Ağustos 2024 tarihinde kesimine, 07 Ağustos 2024 tarihinde ihracatına izin verildi. Ege Sultani Üzümü olarak coğrafi işaret tescili bulunan sultani çekirdeksiz sofralık üzümünün Manisa, Denizli ve İzmir üçgeninde 1 milyon 100 bin dekar alanda 60 bin üretici tarafından üretildiğini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, üzüm üreticilerinin bağlarını bir yıl boyunca büyük bir titizlikle hasada hazırladıklarını, alıcı ülkelerin taleplerine göre bağları hasat edip ihraç etmek için tüm hazırlıklarının tamam olduğunu kaydetti. “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemiz kapsamında farklı noktalardaki bağlardan numuneler alarak pestisit analizleri yapıyoruz ve üzüm üreticisi bölgelerin pestisit haritasını çıkarıyoruz” diyen Başkan Uçak, “Bu sezon geçen sezona göre rekoltemiz daha yüksek. 2023 yılında 87 milyon dolar olan çekirdeksiz sultani sofralık üzüm ihracatımızı 2024 yılında 100 milyon doların üzerine taşımayı hedefliyoruz” dedi. İç piyasada da çekirdeksiz sultani üzüm tüketimi artmalı Üzümün potasyum, sodyum, kalsiyum, bakır, manganez, demir, magnezyum, çinko gibi vitamin ve mineraller bakımından zengin olduğunu vurgulayan EYMSİB Başkanı Hayrettin Uçak, iç piyasada da çekirdeksiz sultani sofralık üzüm tüketiminin artması önerisinde bulundu. Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Üzüm, çocukların kemik gelişimine katkı sağlıyor. Kemik erimesi olan hastalarda üzümün bu özelliğinden yararlanabilir. Üzüm, demir zengini olduğu için kansızlıktan kaynaklanan halsizlik, yorgunluk, tırnak kırılması, saç dökülmesi gibi belirtilerin azalmasını sağlar. Cilde parlaklık ve sağlıklı görünüm kazandırır. Üzümün en önemli faydalarından birisi de bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Sıcakların çok yüksek seyrettiği bugünlerde tüm vatandaşlarımızı sofralık üzüm tüketmeye davet ediyorum. Özellikle okula gidecek çocuklarımızın beslenme çantalarına sezonu bitene kadar taze üzüm, sezonu bittikten sonra ise kuru üzüm konulmasını öneriyoruz.” Rusya-Ukrayna en çok ihracat yapılan ülkeler Türkiye’nin çekirdeksiz sofralık sultani üzüm ihracatında Rusya Federasyonu 2023 yılı verilerine göre 44,5 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. Ukrayna 10 milyon dolarlık sultani sofralık üzüm talebiyle ikinci ülke olurken, Polonya 9 milyon dolarla zirvenin üçüncü basamağında yer aldı. Taze üzümde çekirdeksiz sofralık sultani üzüm yüzde 65 paya ulaştı Türkiye, 2023 yılında taze üzüm ihracatından 134,6 milyon dolar döviz kazanırken, çekirdeksiz sofralık sultani üzüm 87,2 milyon dolarla taze üzüm ihracatından yüzde 65 pay aldı. Red Globe 11,5 milyon dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken, diyabet hastalarının tercih ettiği erkenci üzüm çeşidi Superior 4,5 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı.

Lezzeti ülke sınırlarını aşan Saimbeyli kirazı tescil bekliyor Haber

Lezzeti ülke sınırlarını aşan Saimbeyli kirazı tescil bekliyor

Adana'da 26-28 kalibre kalitesinde olan Saimbeyli kirazında hasat başladı. Saimbeyli ilçesinin zirvelerinde zorlu hasat yapılırken lezzeti tescil almayı bekleyen Saimbeyli kirazı, Rusya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Saimbeyli ilçesinde zorlu kiraz hasadı başladı. Tadı, rengi, aroması ve kalitesiyle dikkat çeken Saimbeyli kirazı, coğrafi işaret ile tescillemeyi bekliyor. Saimbeyli'nin Ayıçukuru mevkiinde bin 100 rakımda hasat yapan 8 dönüm arazide yaklaşık 10 ton kiraz hasadı gerçekleştirdiklerini kaydeden üretici Halil Günel, Saimbeyli zirvesinden toplanan kirazların Rusya'ya ihraç edildiğini söyledi. Günel, kiraz kalitesinin 26-28 kalibre olduğunu ve lezzetinin bölgeye özgü aroması ile tescillenmesi gerektiğini belirterek, “Bin 100 rakımda yaklaşık 10 ton kiraz hasadı gerçekleştiriyoruz. Bölgemizdeki kiraz ilaç kullanılmadan üretilen organik bir lezzet. Kiraz üreticisi olarak bu bölgemizin kirazına tescil bekliyoruz. Dalında 10 TL'den alıcı buluyor ama zincir marketlere bakınca 140-170 TL'den satılıyor. Bu kirazlar yurt dışına ihraç oluyor. Rusya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkelerinden talep görüyor. İç piyasaya çok az gidiyor şu an” dedi. Üretici Emrah Günel ise bölgede kiraz yetiştiriciliğinin zor olduğunu söyleyerek, “Saimbeyli kirazı dünya markası olmalı. Lezzetli bir aroması var. Saimbeyli kirazı yemeyen kiraz yedim demesin” diye konuştu.

Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı Haber

Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı

Dünyanın tohum merkezi arasında bulunan Rusya’da yerli ve milli tohumlarında yayılması beklenirken, seneye ise Rusya’ya 120 ton transfer anlaşması yapılmış durumda. Trakya Kalkınma Ajansının destekleriyle Trakya Tohumcular Derneği tarafından deneme tarlalarında yetiştirilen yerli ve milli 20 ton hibrit ayçiçeği tohumu, Rusya’ya ihraç edilmek üzere yola çıktı. Rusya ihraç transferi öncesi Muratlı Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Trakya Kalkınma Ajansı Gene Sekreteri Mahmut Şahin, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ve Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk tohumların bulunduğu fabrikada incelemede bulundu. İkinci kez 20 ton ihracat Ayçiçeği ihracatında önce gelen ülkelerden biri olan Rusya’da ayçiçeği arenasında artık yerli tohumda boy gösterecek. Tekirdağ’da başarılı bir şekilde kuraklık şartlarına dayanıklılığı ile bilinen yerli tohumlar Rusya’daki tarlalardan 2017’de deneme tarlalarında boy gösterdikten sonra bu yıl da tercih edilmeye başlandı. Seneye 120 ton yerli tohum gönderilmesi konusunda anlaşmalar yapılırken, yerli ve milli ayçiçeği tohumunun ilerleyen yıllarda dünyanın bütün oyuncularının olduğu üretim merkezinde Türk tohumcuları da bundan sonra yayılım göstermesi bekleniyor. "Ekip çalışmalarından güzel neticeler alındı" Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin yaptığı açıklamada, "Bugün burada Tekirdağ’ımız için, Trakya’mız için Türkiye’miz için belki miktar olarak küçük ama önemli bir adım atılıyor. Geçen sene yine burada Türkiye’den Rusya’ya ve yurt dışına mal ihracatı için bir arada bulunmuştuk. Temennimiz seneye de bunun devam etmesi yönündeydi. Allah’a hamdolsun bu sene de yine Tekirdağ’dan Rusya’ya yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu ihraç ediyoruz. Tabii bu günlere kolay gelinmedi. Yaklaşık 7 yıldan beri Trakya bölgesindeki tohum şirketlerimiz yoğun bir Ar-Ge çalışması neticesinde Trakya Araştırma Enstitüsünden, Namık Kemal Üniversitesinden hocalarımızla beraber şirketlerimiz, borsalarımız, bütün ekosistemdeki paydaşlarımız bir araya geldi. 6-7 yıllık emeğin neticesinde geçen sene Trakya ile beraber tüm Türkiye’de ekim çalışmaları yapıldı ve güzel neticeler alındı. Aynı zamanda da yurt dışında da bu yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizin tescil çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar neticesinde geçen sene ilk defa yaklaşık bir konteyner yaklaşık 20 ton mal ihracatı yapılmıştı. Bu sene de onun devamı olarak 20 ton malı ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz’" Hedeflerinin büyük olduğunu söyleyen Şahin, "Bu gönderilen mallar, oralarda belirli bölgelerde ekim yapılacak Rusya’nın farklı yörelerinde ve inşallah orada da tanındıktan sonra, önümüzdeki yıllarda bu 1 konteyner sayısı 7,8 ve 10 konteynere çıkacak. Amacımız Trakya’da ve Tekirdağ’da doğmuş olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu hem Marmara bölgemizde, Trakya’mızda, hem Türkiye’nin değişik bölgelerindeki ayçiçeği ekilebilir 43 ilde bunu yetiştirmek, büyütmek, yerli ve milli satış oranını çoğaltmak. Malum bu alana yabancılar hakim şuanda bu anlamda Türk mühendislerimizin başından sonuna kadar çalıştığı, Türk şirketlerimizin pazarlamasını yaptığı ve bütün sürece hakim olduğu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın, Tarım Bakanlığımızın da büyük destekleri ile yol aldığı bu projeyi Türkiye’de belli bir aşamaya getirdikten sonra yurt dışında da Rusya, Ukrayna, Romanya, Balkanlar gibi bir çok ülkede de Türkiye’nin gururu olarak bayrağımızı yurt dışında temsil edecek olan firmalarında yerli ve milli hibrit ayçiçeğini oraya satmak, ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz" dedi. "Seneye 120 ton üretim anlaşmasını yaptık" Dernek Başkanı Toruk ise açıklamasında, “Firma olarak Rusya’da çalışmalar yaptık. Önce Rusya’nın her tarafında tohumlarımızı gönderdikten sonra önce çiftçilere beğendirmek gerekiyor. 2017’de tescil ettirmiştik. Aslında büyük ihracatı ilk defa geçen sene 20 ton olarak göndermiştik. Rusya’nın 17 tane üretim bölgesi var. 17 üretim bölgesinde denemelerde olumlu sonuçlar verince, tabii yabancı ülkelerde özellikle yabancı çiftçileri ikna etmek çok kolay değil. Orada ölçek ekonomisi var. Bu senede 20 ton gönderiyoruz. Seneye de inşallah 120 ton üretim anlaşmasını yaptık. Rusya gibi bir ayçiçeği üretim merkezinde dünyanın bütün oyuncularının olduğu bir üretim merkezinde biz Türk tohumcuları da bundan sonra varız. Pazarımız gitgide büyüyecek. Orada 100 bin ton bir pazar var. 6-7 bin ton civarında bir pazar payı alacağımıza inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Türk avokadosu Rusya pazarında kilogramı 5 dolardan yok satıyor Haber

Türk avokadosu Rusya pazarında kilogramı 5 dolardan yok satıyor

Ürünün az olması nedeniyle talebe yetişemediklerini söyleyen Yılmaz, "Moskova’da en çok bizim avokadomuz tercih ediliyor, şuan ürün yetiştiremiyoruz, mal yok" dedi. Türkiye’nin avokado üretimin yaklaşık yüzde 70’inin karşılandığı Antalya’da, fiyatlar yüz güldürüyor. Şuan ağaçlardan az da olsa fuerte ve bebek cinsi iki meyvenin hasadı yapılıyor. Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde kahvaltı sofraları ve restoranların vazgeçilmez ürünü haline gelen avokadonun fiyatı bir ay içinde yüzde 50 yükseliş gösterdi. Geçen ay kilo 50, tanesi 15 lira olan avokadonun fiyatı bugünlerde ise yüzde yüz artış gösterdi. İç piyasa kadar, avokado son dönemde Rusya pazarında büyük rağbet görüyor. Özellikle tadı, kıvamı, kokusu, yağlı olması nedeniyle Rusya pazarında Türk avokadosu yok satıyor. Ürünün az olduğu bu dönemde bir ihracatçı ise büyük bir riske girip bir tırlık sipariş aldı. Tahsin Yılmaz, Moskova’ya gönderilmek üzere hazırladığı bir tır dolusu 18 ton avokadoyu Rusya’ya göndermeyi başardı. Talebe yetişemediğini söyleyen Yılmaz, Türk avokadosunun Moskova’da tercih edilen bir meyve olduğunu kaydetti. "Rusya’da bir numara" 45 yıldır Antalya’da sebze ve meyve komisyonculuğu yapan Tahsin Yılmaz, "Bu mevsimde hazırlanması çok zor olan sipariş aldık, başaramayacağız diye çok korktuk. Gazipaşa’da bize tüm üreticilerimiz bize destek oldu. Avokadonun şuan fuerte ve bebek olmak üzere iki çeşidi var. Rusya en çok fuerte cinsini tercih ediyor. Tat ve yağ bakımından çok üstün, başka ülkelerden gelenler bizimki kadar tatlı değil. O nedenle Türkiye’den giden avokado Moskova’da büyük talep görüyor. Şubat ayında bir tır dolusu avokado yapıp Rusya’ya göndermek gerçekten bir başarı hikayesidir. Ürünü bu mevsimde bulmak çok zor. Biz bunu başardığımız için çok mutluyuz” diye konuştu. "Kilosu 100 TL" Türkiye’de avokadonun en çok Antalya’nın Gazipaşa ve Alanya ilçesinde üretildiğinin altını çizen Yılmaz, “Fiyatlar bir ay öncesi arasında şuan yüzde 50 bir yükseliş var. Üretici memnun. Bebek cinsi avokado Türkiye’de ucuz, Rusya’da çok pahalı. Bebek cinsi avokado olgunlaştığı damak tadı çok güzeldir. Herkes tercih eder, yiyen başka tercih etmez. Bebek avokadonun kilosu 100 TL, fuertenin de tanesi 30 TL, kilogram olarak 100 TL fiyatı var. Türkiye’de şuan avokadonun ortalama fiyatları 100 TL civarında” dedi. Talebin çok fazla olduğunu ama ürün bulamadıklarını ifade eden Yılmaz, “İstanbul’da bundan bir ay önce, ’gönderme satamıyorum’ diyen komisyoncu şimdi ‘niye göndermiyorsunuz’ diyor. Önü açık şuan çünkü mal yok. İhracat için bir tır yapıp göndermek çok zor. Moskova’da bir market ile çalışıyoruz. Bir tır istediler, riske girmemize rağmen bir tır ürünü yapmayı başardık. Bu tırda 18 ton,75 bin civarında avokado var. Değeri ise 2 milyon civarında. Bir tır ürünü bundan sonra çıkaramayız. Palet palet gönderebiliriz. Ürün bu yıl erken bitti iklimden dolayı. Türkiye’de her sofrada avokado yer alıyor, lüks restoranlarda meze olarak yer buluyor. Moskova’da bizim avokadomuz bir numara, halk en çok Türk ürününü tercih ediyor. Şuan ürün yetiştiremiyoruz, mal yok” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.