TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sanayi

AGRONEWS - Sanayi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanayi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Tarıma Dayalı Sanayi’de Rekabet Gücünün Artırılması Projesi" Haber

"Tarıma Dayalı Sanayi’de Rekabet Gücünün Artırılması Projesi"

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı tarafından desteklenen Doğu Akdeniz, İpekyolu, Karacadağ ve Fırat Kalkınma Ajanslarının yararlanıcısı olduğu "Türkiye’de Tarıma Dayalı Sanayi’de Rekabet Gücünün Artırılması Projesi" faaliyetleri başladı. Üç yıl sürecek olan teknik işbirliği kapsamındaki proje ile projeyi yürüten Nippon Koei firması teknik ekibi ve ajans uzmanlarının birlikte çalışarak TRB1 Bölgesi Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli için tarıma dayalı sanayi stratejik planının oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında Fırat Kalkınma Ajansı konferans salonunda, Nippon Koei firması uzmanları ile proje başlangıç toplantısı gerçekleştirildi. Akabinde firma teknik ekibi ve ajans uzmanları ile Malatya ve Elazığ illerinde saha ziyaretleri yapıldı. Malatya Organize Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren önde gelen tarım ve gıda firmaları ile Arapgir ilçesinde Millet Han ve Arapgir Belediyesi’nin Reyhan Kurutma ve Paketleme Tesisi ziyaret edildi. Elazığ ilinde ise bir kuruyemiş firmasının üretim tesisleri, satış mağazası ile Ağın ilçesinde belediye ve Ağın Kadınları Tarımsal Üretim Kooperatifine ziyaretler gerçekleştirildi. Saha ziyaretleri kapsamında teknik ekip, başta yöresel ürünler olmak üzere bölgede üretilen ürünler ve tarıma dayalı gıda ekosistemi hakkında bilgi edindi. Proje kapsamında ilerleyen süreçte benzer saha ziyaretlerine devam edilecek. Projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Mehmet Şirin Budancamanak, Nippon Koei firması uzmanlarını Malatya ve Elazığ’da ağırladıklarını belirterek, “Ajans uzmanlarımız ile birlikte firma ziyaretleri gerçekleştirdiler. Proje kapsamında tarıma dayalı sanayide faaliyet gösteren ve kurumsallaşma potansiyeli olan bazı KOBİ’lerin pilot olarak seçilerek markalaşma, ürün geliştirme ve satış-pazarlama ağının geliştirilmesi, ajans uzmanları ve seçilen KOBİ temsilcilerine eğitim verilmesi gibi faaliyetler gerçekleştirilecek. Projenin bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Başkan Güler: “İlimizde tarım ve sanayiyi daha da geliştireceğiz" Haber

Başkan Güler: “İlimizde tarım ve sanayiyi daha da geliştireceğiz"

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, şehirde bulunan sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri ile bir araya geldi. Başkan Güler, Ordu’da sanayileşme adına tarım ve hayvancılığa yönelik sanayi tesislerinin kurulacağını açıkladı. Programda konuşan Başkan Güler, “150 işyerine ihtiyacımız olduğunu düşünerek bunu hazır ettik, 100 tanesi sanayi ve işyeri kuracak kişilere verilecek. Burada 600 dönümlük yer vardı, oradan 100 kadar bir yer çıkacak. Bir de Ulubey yolunda bin 300 dönümlük yer var. Burası da fındıkla ilgili ihtisas bölgesi olacak. Lisanslı depoyu da 2. Organize Sanayi Bölgesi’ne kuracağız. Bunun dışında Mesudiye’de hayvan organize sanayi çalışmamız bitmek üzere, izinleri alındı. Yine Aybastı’da süt ürünleri üzerine sanayileşme kuracağız. Akkuş’a da orman sanayi kuracağız” ifadelerine yer verdi. “Birlikte çalışırsak daha güzel sonuçlar alacağız” Toplantıda, şehirdeki mevcut projeleri değerlendirirken yapılacak yeni projelerde de iş birliği yapma çağrısında bulunan Başkan Güler, şehirde yapılan çalışmalar hakkında STK temsilcilerine bilgilendirmelerde bulundu. Güler, belirli bir program çerçevesinde sivil toplum kuruluşları ile yapılacak olan işbirliğinin daha güzel sonuçlar doğuracağını ifade ederek, “Türkiye’nin en fazla uzun yol ağına sahip bir iliz, 27 bin 500 kilometre yolumuz var. Bu kadar yağmur yağdığı halde su problemimiz vardı. Bunun için çalışmalar yaptık. Bütçemizin yüzde 95’ini alt yapıda kullandık. Yola, suya ağırlık verdik. 258 tane kendi makinalarımızı aldık. Kendi asfalt plenti, taş ocağı, beton santrali tesislerimiz var. Ordu, zor olduğu kadar da güzel bir şehir. Mazeret, bahane, şikayet kelimelerini hiç kullanmadık. Çünkü biz bunların çözümü için geldik. Bu sebeple kaldırım, yol, suya, çöpe önem verdik. Örneğin Ünye, Fatsa ve Perşembe’yi çöpten kurtardık. Yine Melet’i, Durugöl’ü kurtardık. En son Durugöl’ü halkımıza açtık. Oradan çok fazla atık çıktı. Yine fındık, deniz ve yazılım gibi diğer işlerimize de baktık. Ama biz denizi kullanmıyorduk. 110 kilometre sahilimiz var ama teknemiz yok. Yaylarımız var kar yağdığı zaman herkes evine çekiliyordu. Ordu’yu 3 ay değil, 12 ay yaşayın diye çeşitli festivallerle kışı da hayatımıza dahil ettik. Tarıma da ağırlık verdik. Bunlar gıdasız, susuz olmuyor. Yol ve su işinde çok az bir işimiz kaldı. Göreve başladığımda 772 mahallenin 272’sinin suyu yoktu şimdi 29’a düştü. Yol konusunda da büyük bir kampanya başlattık. 2 bin 100 kilometre yol yaptık. Nasipse 2 sene içinde de yol sorununu biteceğini düşünüyorum. Belirli bir program dahilinde birlikte çalışırsak güzel sonuçlar alacağımızı düşünüyorum. Belediyemizin bütün imkanları sizin” şeklinde konuştu. Programa çok sayıda STK temsilcisi, oda, borsa ve dernek başkanı katıldı.

“Sürdürülebilirlik Odağında Yeşil ve Yalın Dönüşüm” söyleşisi Haber

“Sürdürülebilirlik Odağında Yeşil ve Yalın Dönüşüm” söyleşisi

Anadolu Üniversitesi Kariyer Merkezi (ANAKARİYER) tarafından düzenlenen “Sürdürülebilirlik Odağında Yeşil ve Yalın Dönüşüm” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Nasrettin Hoca Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşiye; Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş ve ANAKARİYER Müdürü Doç. Dr. Seda Tekeli başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci de katılım gösterdi. ESO Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Öztürk’ün moderatörlüğünü yaptığı söyleşide ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Koordinatörü Ömer Benli, ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Danışmanı Prof. Dr. Cengiz Türe ve ESO Model Fabrika Direktörü Sema Kolcular Şahin konuşmacı olarak yer aldı. “Sürdürülebilir yeşil dönüşümü yakalamak gerekiyor” ANAKARİYER Müdürü Doç. Dr. Seda Tekeli konuşmasında şunları aktardı: “Günümüzde sürdürülebilirlik kavramı özellikle çevreyle ilgili sorunlar bağlamında küresel düzeyde önem arz etmektedir. Bu kavramın tartışılması ve üzerinde düşünülmesi uzun bir tarihi perspektifi yansıtsa da özellikle 2015 yılı ve sonrası sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm temalarının öne çıkması kritik bir eşiktir. Bu bağlamda uluslararası bazı hedef ve amaçların belirlenmesi ulusal düzeyde de değişimi ve dönüşümü zaruri kılmaktadır. Ülkemizdeki sanayicilerin uluslararası alanda daha fazla var olabilmesi için sürdürülebilirliği ve yeşil odağı yakalaması gerekmektedir.” “Avrupa pazarında var olabilmek için sürdürülebilir yeşil teknolojiler şart” Sürdürülebilir yeşil dönüşümün geleceğin sanayi yatırımı olduğuna değinen ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş şunları söyledi: “Eskişehir, orta, yüksek ve ileri teknoloji ürünleri imal ve ihraç eden potansiyelin yüksek olduğu bir sanayi şehridir. Demir yollarıyla başlayan süreçte havacılık, beyaz eşya, otomotiv ve bunun gibi önemli sektörlerde teknolojik merkezlerden birisiyiz. Eskişehir merkezi burada olmayan ancak buradan çıkmış şirketlerle birlikte yüksek bir ihracat hacmi olan sanayiye sahip. Doğal olarak Avrupa pazarının hassasiyetlerini özellikle de sürdürülebilirlik ve yeşil, yalın dönüşümü odak merkezine almamız gerekiyor." “Yeşil dönüşümde Avrupa’yı yakalamak için çalışıyoruz” Dünyada yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik çalışmalarına değinen ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Koordinatörü Ömer Benli şunları aktardı: “Yeşil mutabakatın sürecine aslında kronolojik bakmakta fayda var. 1900’lü yıllara geldiğimizde çevreye yararlı düşünceler ve uygulamalar ortaya çıkmaya başladı. 1950 sonrasında ise kirletici sanayi faaliyetlerini azaltma hatta yok etme çalışmaları hızla arttı Çevreye zarar veren etkenler azaltıldı hatta Avrupa’da tamamen bitti. Bu kirletici etkenler ise bizim gibi gelişmekte olan ülkelere kaydırılmıştır maalesef. Bugün Avrupa ülkeleri bize gönderdikleri kirletici unsurları barındıran üretim araçlarından arındırılmış üretim teknikleri istiyorlar. Bu hem dünya genelinde kirletici unsurları bitirmek için fırsat hem de bu şekilde üretilmiş ürünlerin tamamen ortadan kalkması için fırsat durumunda. Bunun için de yeşil dönüşümün sağlanması gerekiyor." “Küresel ısınma ile mücadele etmenin temeli sürdürülebilirlik” ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Danışmanı Prof. Dr. Cengiz Türe konuşmasında şunlara değindi: “Ekolojik ayak izi bir bireyin yaşamı için kullandığı ürünlerin atıkları için dünya üzerindeki hektar cinsinden alanı göstermekte. Ekolojik ayak izine baktığımızda bir açık olduğu görülüyor ve bu açık kapatılmadığı sürece ekonomik olarak gelişme de olmaz. Bunu kapatmak için de doğanın dönüşümü ile birlikte geri dönüşüm kullanımı etkili olacaktır. Bunu ortaya çıkartan bir de sera gazlarının salınımı ile artan küresel ısınma boyutu var. Küresel ısınmayı da özellikle sanayi devrimi sonrasında insanoğlu hızlandırdı. Küresel ısınma dediğimiz süreç ile gelen iklim değişikliği bugün bizi ekonomik, sosyal, ekolojik ve çevresel olarak büyük zorluklara iten ve aslında ekonomik olarak büyük bedeller ödediğimiz süreç içerisine sokuyor. Bunun tedavisi ise sürdürülebilirlik.” “Yeşil ve yalın dönüşüm ortak şekilde ilerliyor” ESO Model Fabrika Direktörü Sema Kolcular Şahin ise bir karbon yönetim aracı olarak yalın dönüşüm hakkında bilgi vererek, Eskişehir Model Fabrika’nın işletmelere nasıl destek olduğunu, döngüsel ekonomiye geçişte temiz üretim ve temiz enerjinin neden önemli hale geldiğini ve yalın dönüşüm odağında öğrencilerin hangi alanlara yoğunlaşması gerektiğini aktardı. ESO Model Fabrika Direktörü Şahin sözlerine şu şekilde devam etti: “Model Fabrika, T.C. Sanayi Bakanlığı ve ESO ortak projesi olarak kuruldu. 20 firmanın yalın dönüşüm yolculuğundaki sürecini inceledik. Ham madde israfı ise günümüzde en büyük sorunlardan biri. Yeşil ve yalın dönüşüm ortak bir şekilde ilerliyor ve yol planımızı buna göre çiziyoruz.” “Sürdürülebilirlik Odağında Yeşil ve Yalın Dönüşüm” söyleşisi soru cevap kısmının ardından sona erdi. Söyleşi sonunda Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal tarafından konuşmacılara hediye ve teşekkür belgesi takdim edildi.

Tarımın bugünü ve yarını Bursa Ticaret Borsası’nda konuşuldu Haber

Tarımın bugünü ve yarını Bursa Ticaret Borsası’nda konuşuldu

Tarımda sürdürülebilirlik ve dönüşüm odaklı çalışmalar yürüten Bursa Ticaret Borsası, gelişim platformu olarak hayata geçirdiği Bursa TB Akademi’de "Tarımsal Arayış" Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. İki oturumda gerçekleşen zirvenin konukları, Ekonomi Gazetesi Köşe Yazarı Ali Ekber Yıldırım ile kadın girişimciler Beyza Aydın ve Eda Halıcı oldu. Zirveye Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Aslım, Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Aksu, Yönetim Kurulu Üyeleri Emrah Silmez ve İlker Birgül ile Meclis Üyesi Mehmet Korkmaz, Borsa üyeleri, akademisyenler, ziraat odası temsilcileri ve davetliler katıldı. Tarım sektörü hak ettiği değeri göremiyor Zirvenin açılışında konuşan Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, tarım sektörünün, yalnızca ülkemiz için değil, tüm dünya için oldukça kritik ve bir o kadar da stratejik bir sektör olduğunu söyledi. Tarım sektörünün gelinen noktada pek çok sorunla mücadele ettiğini ifade eden Başkan Matlı, "Dünyanın en verimli tarım arazilerine sahip olmamıza rağmen, iklim değişikliğine bağlı artan kuraklık, plansız yapılaşma, parçalı arazi yapısı, girdi maliyetlerindeki artış, tarımda teknoloji kullanımının azlığı gibi çeşitli faktörler nedeniyle tarım sektörü, hak ettiği değeri görememektedir" dedi. "Bursa, tarım ürünleri ihracatında istediği noktada değil" Bursa’nın sahip olduğu tarımsal üretim çeşitliliği ve dünyaca ünlü gıda markalarıyla aynı zamanda önemli bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Başkan Özer Matlı, ahududu, deveci armudu, Bursa siyah inciri başta olmak üzere pek çok meyve ve sebze ürününde Türkiye’de ilk sırada yer aldığını kaydetti. Matlı, tarım alanlarının giderek daralması, gıda firmalarının hızlı kentleşme sonucu şehrin içinde sıkışıp kalması, gençlerin tarımdan uzaklaşması, tanıtım ve pazarlama eksikliği gibi pek çok nedenden ötürü Bursa’nın tarım ihracatında istediği noktayı yakalayamadığı ifade etti. "Çalışma azminiz varsa asla pes etmeyin" Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen ilk oturumda tarım sektöründe faaliyet gösteren genç kadın girişimciler Eda Halıcı ile Beyza Aydın, sektöre giriş hikayelerini ve deneyimlerini paylaştı. Çiftçiliğin zorluklarına dikkat çeken Beyza Aydın, tarım girişimciliğini içinde yanan bir ateş olarak nitelendirirken, "Bir kadın olarak bahçede, arazide çalışmak zorken hem genç olup hem de kadın olmak bu zorluğu biraz daha artırıyor. Ama eğer ki fikriniz varsa, çalışma azminiz ve umudunuz varsa asla pes etmemelisiniz" dedi. Tarım sektöründe markalaşmanın önemine vurgu yapan Aydın, "Ülkemi kalkındırmak istiyorum çünkü ürettiğimiz ve markalaştığımız sürece var olabiliriz" diye konuştu. "İklim ve su krizine karşı önlem almalıyız" Bursa’nın İznik ilçesinde 10 dönümlük arazide organik tarım yöntemleri kullanarak yaban mersini üretimi yapan Eda Halıcı ise, tarıma ilgi duyan herkese öncelikle araştırma yapmaları tavsiyesinde bulundu. Tarımsal girişimciliği "İçinizdeki üretim aşkı" olarak betimleyen Eda Halıcı, iklim ve su krizine dikkat çekerek, "Sürdürülebilir olmak, doğayı ve çevreyi korumak bizim için oldukça önemli. Biz arazimizde damla sulama sistemini kullanırken, yağmur sularını da filtreleyip saklıyoruz. Kullanabileceğimiz her şeyi geri dönüştürmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla tarımla uğraşsın ya da uğraşmasın herkesin iklim ve su krizine karşı birlikte önlem alması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Genç çiftçi eksikliği küresel bir sorun Zirvenin ikinci oturumuna katılan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, tarımın tüm insanlık için önemine vurgu yaptı. Tarım sektöründe genç çiftçi eksikliğine dikkat çeken Yıldırım, “Bu sorun sadece ülkemizde değil, dünyada da var. Pek çok ülkenin en büyük sorunu genç çiftçinin olmaması. Bunu desteklemek için de bayağı ciddi çabalar var. Çiftçi olmayınca bu sefer şirket tarımına geçiliyor. Aile işletmeleri dağılıyor, onların arazilerini şirketler alıyor. Dolayısıyla da bu durum ciddi bir arayışa neden olduğu gibi tarımda değişimi etkiliyor” dedi. “İyi bir planlama ile tarımda ciddi bir ihracatçı olabiliriz” Türkiye’nin tarımda yaş sebze ve meyve üretimi konusunda kendine yeterli olduğunu ancak yağlı tohumlarda ve bakliyatta kendine yeterli olmadığını ifade eden Yıldırım, iyi bir planlama ve çalışma ile bu konuda da kendine yeterli olunabileceğini söyledi. Nisan ayında çıkan yeni yasa ile sözleşmeli üretim ve kullanılmayan arazilerin kiralanmasını öngörüldüğüne değinen Yıldırım, Türkiye’nin tarımda iyi bir planlama ile kendi kendine yetebileceği gibi ciddi bir ihracatçı da olabileceğini vurguladı. Sanayi ile övünürken tarımı unutmayalım Bursa’nın sanayinin yanında tarım ve hayvancılık konusunda önemli bir merkez olduğunu belirten Ali Ekber Yıldırım, sanayinin ön plana çıkmasıyla tarım arazilerinin tehdit altında olduğuna dikkat çekti. “Sanayi ile övünürken tarımı unutmamamız lazım” diyen Yıldırım, Bursa’nın zengin ürün çeşitliliğine sahip bir şehir olduğunu ve doğru bir planlama ile tarımda, sanayide ve turizmde potansiyelini daha da geliştirebileceğini ifade etti. Yıldırım, dondurulmuş gıda konusunda Bursa’da bir kümelenme olduğunu ve bu sektörün daha da geliştirilebileceğini sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.