TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sarımsak

AGRONEWS - Sarımsak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sarımsak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Adana çiftçisine ‘su yok, ekim yapmayın’ uyarısı Haber

Adana çiftçisine ‘su yok, ekim yapmayın’ uyarısı

Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği, çiftçilere güzlük soğan, patates, sarımsak ve çeşitli sebzelerin ekilmemesi gerektiğini söyledi. Çiftçiler ise bu önlemlerin gelecek sene ürünlerin fiyatına yansıyacağını belirtti. Tarımsal üretimde önemli bir yer tutan Adana’da, Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği tarafından çiftçilere güzlük ekim yapmamaları yönünde resmi bir uyarı yapıldı. Uyarıda, mevcut suyun sadece meyve bahçelerine yeteceği, güzlük soğan, patates, sarımsak ve çeşitli sebzelerin ekilmemesi gerektiği, aksi halde su verilemeyeceği belirtildi. Çiftçilere ‘su yok’ uyarısı Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği tarafından Yüreğir, Ceyhan, Sarıçam ve Karataş ilçelerindeki mahalle muhtarlarına gönderilen resmi yazıda şu ifadelere yer verildi: “12.07.2024 tarihi itibarıyla Seyhan Barajı’nda 357.31 hm3 sulamada kullanılabilir su bulunmaktadır. Bu miktar, sadece çok yıllık bitkilerin (narenciye, her çeşit meyve bahçesi, her çeşit fidan vb.) su ihtiyaçlarını karşılayabilecektir. Güzlük ekim (soğan, sarımsak, patates, her çeşit sebze vb.) yapılması halinde, çok yıllık bitkilere su verilememesi riski ortaya çıkacaktır. Kendi imkanları ile sulama yapabilecek çiftçiler (dere yatağı ve drenaj kanallarından sulama yapanlar hariç) dışında, güzlük ekim için su verilmesi mevcut su bütçesi ile mümkün görülmemektedir. Bu kapsamda, güzlük ürün ekilmesi durumunda mevcut su bütçesi ile su verilemeyeceği hususunun mahalle halkına duyurulması gerekmektedir." “Aşırı sıcaklar sıkıntılı oldu” Konuyla ilgili Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Başkan Doğan, aşırı sıcakların kuraklığa yol açtığını belirterek, "Aşırı sıcaklar Adana’da çok sıkıntılı oldu. 2023 yılından 2024 yılına geçerken yeterli yağış olmadığı nedeniyle barajlarda çok su olmadı. Adana’da günlük 20 milyon metreküp tarımsal sulama için su kullanıyoruz. Yedigöze Barajı’ndan gelen su 10 milyon metreküp. Ancak mısır sulaması ovada bittikten sonra rotasyona gidildi ve 5 gün bir bölge, 5 gün diğer bölgeye su verilmeye başlandı" ifadelerini kullandı. “40 santimetrelik su kaldı” Çatalan Barajı’nda Adana için sadece 40 santimetrelik kullanılabilir suyun kaldığını vurgulayan Doğan, "Çatalan Barajı’ndaki kot şu anda 115.40 metre. Sistemler gereği orada sadece 40 santimetrelik kullanılabilir su kaldı. 115 metrenin altına su indiğinde sistemler otomatik suyu kesiyor. Şu anda su kısıtlamasına gidildi. Güzlük ürün olan marul, sarımsak, patates ve soğan ekmeyin uyarısı geldi. Sadece mevcut dikili ağaçlara ve seralara su verilecek. Oralara verilen su da sonbahara kadar yeter mi bilinmiyor. Adana bölgesinde su kıtlığı yaşanıyor" diye konuştu. "Açık sistemler kapalıya dönmeli" Çukurova’da halen açık kanaletlerle ve vahşi sulama yöntemiyle sulama yapıldığını aktaran Mehmet Akın Doğan, "Bir an önce kapalı sistem sulamaya geçilmesi gerekiyor. Eğer kapalı sisteme geçilmezse su sıkıntısı yaşamaya devam edeceğiz. Çatalan Barajı’ndaki 2 milyar 100 milyon metreküp suyun ancak her yıl 3’te 1’ini kullanabiliyoruz. 115 metrelik sistemin 100 ve 110 metreye indirilmesi halinde su sıkıntısı yaşamayacağız" ifadelerini kullandı. Öte yandan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, bu önlemlerin gelecek sene ürünlerin fiyatına yansıyacağını söyledi. Uyarı gönderilen muhtarlardan olan Ali Hocalı Mahalle Muhtarı Ahmet Ortatepe, "Maalesef ’su yok’ denilerek bir uyarı geldi. Şu anda zaten ana kanalda su var ama 5 günde bir rotasyon yapılıyor. Su sıkıntısı maalesef var" dedi.

Taşköprü sarımsağında hasat, 40-130 lira fiyata sahip Haber

Taşköprü sarımsağında hasat, 40-130 lira fiyata sahip

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde Avrupa Birliği tarafından tescillenen Taşköprü sarımsağının hasadı devam ediyor. Tezgahlarda da yerini almaya başlayan sarımsak, boyutuna göre 40 ila 130 lira arasında satılıyor. Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağının Kastamonu'nun Taşköprü ilçesindeki hasadına başlandı. Lezzeti ve içerdiği selenyum oranıyla dünyada ün kazanan Taşköprü sarımsağının tarlalardan toplanması için yoğun mesai harcanıyor. Kastamonu'da 5 bin ailenin geçim kaynağı olan Taşköprü sarımsağı, bu yıl 24 bin dekar alanda yetiştirildi. Taşköprü sarımsağı için Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından hasat etkinliği düzenlendi. Taşköprü'nün Yukarıçayırcık köyünde gerçekleştirilen tarla gününe Kastamonu Valisi Meftun Dallı ile AK Parti Kastamonu milletvekilleri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekci katıldı. Vali Dallı, beraberindeki protokol üyeleriyle, Taşköprü ilçesinde sarımsak tarlasında çalışan çiftçileri ziyaret etti, tarlada çalışan kadınlarla birlikte hasat yaptı. Taşköprü sarımsağından yiyen Vali Dallı, özellikle yemeklerde kullanılan Taşköprü sarımsağının sağlık açısından çok faydalı bir ürün olduğunu belirtti. Taşköprü sarımsağının Kastamonu'nun en kıymetli ve tescilli ürünlerinden biri olduğunu söyleyen Vali Dallı, Kastamonu'nun çok kaliteli bir sarımsağa sahip olduğunu kaydetti. Vali Dallı, “Dünyanın en iyi sarımsağı olduğunu ben demiyorum gurmeler söylüyor. Lüks otellerde en çok aranan ve insanların en çok sevdiği sarımsak” dedi. "Soğuk hava deposu yapılırsa daha uzun süre sarımsak satışa sunulabilir” Türkiye'de şu anda 120 bin dekarlık alanda sarımsak ekildiğini söyleyen Vali Dallı, “Bunun 27 bin dekarı Kastamonu'da, onun da 23 bin dekarı Taşköprü'de ekiliyor. Dekarda 800 ile 1200 kilo civarında bir ürün alınıyor. Eksik olarak soğuk hava deposu var. İnşallah işadamlarımızdan Taşköprülü hemşehrilerimiz ve birliğimiz vasıtasıyla, Tarım ve Orman bakanlığımızın desteği ile bir soğuk hava deposu yapılırsa daha uzun süre sarımsak satışa sunulabilir” diye konuştu. Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ise, “Taşköprü sarımsağının diş rengi pembemsidir. Sarımsağı açtığımızda çıkan sıvı dünyada tespit edilmiş en iyi antioksidandır. Tüm vatandaşlarımıza manavlardan sarımsak alırken bu özellikleri aramalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu. Kadınların sarımsak sökümünde ve dikiminde büyük emeklerinin olduğunu belirten Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci de, “Beyaz altınlar gün yüzüne çıkıyor. Burada unutulmaması gereken en önemli şey bu işin dikiminden hasadına kadar baştan sona kadın emeği. Bunun için ben kendilerine ayrıca teşekkür etmek istiyorum” şeklinde konuştu. "Şu anda en iyisi 120-130 lira civarında" Taşköprü sarımsağının 120 ila 130 lira arasında satıldığını söyleyen Taşköprü Sarımsak Üreticileri Birliği Başkanı Abdullah Eligüzeloğlu da, “Taşköprü sarımsağı Mart ayında dikilir, Temmuz ayında hasat yapılır. Doğal şartlarda 10 ay muhafaza edilir. Raf ömrü en uzun olan sarımsaktır. Mayıs ve haziran ayında piyasada Taşköprü sarımsağı bulunmaz. Bu yıl yine bereketli bir hasat bekliyoruz. Bizim sarımsağımız kalitesi ile ön plana çıkıyor. Bu sene 25 bin ton civarında sarımsak beklentimiz var. Şu anda en iyisi 120-130 lira civarında, en küçüğü de 40 lira civarında gözüküyor. Şu anda bu fiyat normal ama değişebilir” şeklinde konuştu.

Sarımsak ve ısırgan otundan tedavi destekleyici ürün geliştirdiler Haber

Sarımsak ve ısırgan otundan tedavi destekleyici ürün geliştirdiler

Takviye edici ürünler hakkında doğru bilinen yanlışlara değinen Prof. Dr. Takır, bu ürünlerin ilaç olmadığını, ancak hekim ve eczacı tavsiyesiyle kullanılabileceğini belirtti. Deney hayvanları üzerinde yapılan klinik çalışmalarda, sarımsak ve ısırgan otunun kireçlenme, eklem ağrıları, idrar yolu enfeksiyonları ve prostat gibi birçok hastalığın tedavisinde destekleyici ürünler olarak etkili olduğunu gördüklerini belirten Prof. Dr. Selçuk Takır, “Kireçlenme hastalığının tedavisi ile ilgili çeşitli çalışmalar yaptık. Deney hayvanlarında kireçlenme hastalığı oluşturduk daha sonra sülfür bileşenlerinin bu hastalığın ilerlemesinde ne gibi etkisi olduğunu inceledik. Sülfür birleşenlerinin vücudumuzun doğal olarak ürettiği bileşenlerdir. Bitkiler arasında sarımsak ,soğan, ısırgan otu, kara lahana, turpgiller gibi benzer bitkiler de sülfür bileşenleri bulunur. Bu sülfür bileşenleri çeşitli bakterin, virüslerin, kanser hücrelerinin yok edilebilmesinde önemli rol oynamaktadır. Bunun dışında hücre yenilenmesinde, kalp ve damar sağlığında önemli rol oynar. Bunların başında da sarımsak ve ısırgan otu bulunmaktadır. Sarımsağın çeşitli ürünleri piyasada hem bitkisel ilaç, hem de takviye edici ürün olarak üretilmiştir. Isırgan otu da çok bilinen bitkilerdir. Isırgan otunun idrar söktürücü, ödem giderici özellikleri iyi bilinir. Bunun dışında kanserleri kan şekeri düzenleyici ve kan basıncını düzenleyici özelliği belirlenmiştir” dedi. Deney hayvanlarıyla klinik çalışma yapılarak geliştirildi Geliştirilen iki ürünün hekim ve eczacı tavsiyesiyle kullanıma sunulduğunu belirten Prof. Dr. Selçuk Takır, “Trabzon Teknokent’te kurduğumuz şirket bünyesinde ürün geliştirme yapmaktayız. Bu çalışmalarımız sonucunda iki ayrı ürün geliştirerek, hekim ve eczacı tavsiyesiyle kullanma sunduk. Bunlardan birisi sarımsak bileşeni içeren ürünümüzdür. Bu ürünümüz kireçlenme, kas, tendon, eklem rahatsızlıklarında ağrıların giderilmesi ve hastalığın seyrinin iyi olması amaçlamaktadır. Diğer ısırgan bileşeni içeren ürünümüz ise idrar yolu enfeksiyonlarda, prostat rahatsızlıklarında gerek Avrupa gerekse Asya tıbbında kullanılmaktadır. Bununla ilgili deney hayvanlarında gerekse insanlarda yapılmış çalışmalar vardır. Bizim kendi çalışmalarımız deney hayvanları klinik düzeydedir” ifadelerini kullandı. "Tedavi destekleyici ürün ilaç değildir" Tedavi destekleyici ürünle ilaç arasındaki farkı da anlatarak, uyarılarda da bulunan Prof. Dr. Selçuk Takır, “Hekim uygun gördüğü takdirde tedavi tedaviye yardımcı olmak amacıyla tedavinin gidişatını hızlandırmak amacıyla bu ürünleri tavsiye etmektedir. Ürünlerimiz Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü üzerinden ruhsatlandırılmış ürünlerdir. Çünkü takviye edici ürünlerin ruhsatlandırılması Tarım ve Orman Bakanlığındadır. Bu ürünler ilaç değildir, Hekimin uygun gördüğü, eczacı tavsiye ettiğinde tedaviyi destekleyici, tedavinin gidişatını olumlu yönde iyileştirme potansiyeli olan ürünlerdir. Takviye ürünlerinde en önemli husus ruhsatlı olmasıdır. Çünkü çok büyük kirliliğin olduğu bir alandır. Burada en belirleyici ayrım Sağlık Bakanlığına tabi ürünler ilaçtır, Tarım ve Orman Bakanlığına tabi ürünleri ise tedaviye takviye edici üründür ancak hekim uygun görürse eczacı tavsiye ederse kullanılır. Bu nedenle bu ürünleri en doğru hekim tavsiyesi ile eczanelerden almalıyız. Bunun dışında üniversite hocalarının bilimsel ve altyapısı olan kişilerin üretip üretmediğine dikkat edilmelidir. Bu şekilde ancak güvende olabiliriz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.