TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sulama Sistemleri

AGRONEWS - Sulama Sistemleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sulama Sistemleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Seda Özel: Kuraklık Kapımızdan Girdi Haber

Seda Özel: Kuraklık Kapımızdan Girdi

Haber sitemize konuşan Yüksek Ziraat Mühendisi Seda Özel: 'Kuraklık, uzun yıllardır "yaklaşan bir tehlike" olarak dile getirilen bir sorunken, bugün bu tehlike sadece kapımıza dayanmadı; kapıdan içeri girdi. Artık tarımda su kaynaklarının azalması ve iklim koşullarının değişmesi ile karşı karşıyayız. Bu da tarımda köklü bir dönüşümü zorunlu hale getiriyor. Sulama sistemlerimizi ve üretim modellerimizi yeniden gözden geçirme zamanı geldi, çünkü mevcut yöntemler sürdürülebilir olmaktan çok uzak.' dedi. Geleneksel Yöntemler Bizi Nereye Getirdi? Özel konuyla ilgili şunları söyledi: Tarımsal sulamada kullanılan geleneksel yöntemler, suyu kontrolsüzce tüketen, kaynakları hızla tükenmeye sürükleyen ve çoğunlukla verimsiz olan uygulamalarla dolu. Salma sulama gibi eski sistemlerde suyun büyük bir kısmı buharlaşma ve yüzey akışı ile kayboluyor. Üstelik bu yöntemler, toprak yapısına zarar vererek erozyon ve tuzlanma gibi sorunlara yol açıyor. Sonuç olarak sadece su kaynakları değil, toprak verimliliği de hızla düşüyor. Bugün, bu sürdürülemez yöntemlerin yerini modern ve çevre dostu teknolojilere bırakması gerektiğini net bir şekilde görüyoruz. Ancak bu dönüşüm sadece suyu daha verimli kullanmakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda üretim modellerimizi de yeniden yapılandırmalıyız. Modern Sulama Sistemleri ile Geleceğe Adım Atmak' Özel, ayrıca sorunun çözümüyle ilgili su kaynaklarının doğru kullanılması için modern sistemlere geçilmesi gerektiğini ifade etti. Yüksek Ziraat Mühendisi Özel: 'Kuraklıkla mücadelede su kaynaklarının daha akıllıca ve verimli kullanımı şart. Geleneksel yöntemlerin yerine geçecek modern sistemlerden biri de aquatik (su bazlı) sulama teknolojileridir. Bu sistemler, suyu geri dönüştürerek yeniden kullanımını sağlamak, bitkilerin sadece ihtiyaç duyduğu kadar su almasını sağlamak ve suyu doğrudan köklere ulaştırmak gibi özelliklerle öne çıkar. Aquaponik ve hidroponik gibi modern aquatik sistemler, topraksız tarım yaparak, suyu sürekli sirküle eden ve kayıpları minimuma indiren yöntemlerdir. Bu sistemler su tüketimini %90’a kadar azaltırken, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besinleri de optimize ederek yüksek verim sağlarlar. Üstelik aquaponik sistemlerde balık yetiştiriciliği ile tarımı entegre ederek çift yönlü bir üretim modeli oluşturmak da mümkündür. Böylece hem gıda üretiminde çeşitlilik sağlanır hem de suyun en verimli şekilde kullanımı gerçekleşebilir.' dedi. Yenilikçi Üretim Modellerine Geçiş Seda Özel: 'Sulama sistemlerindeki yenilikler kadar önemli bir diğer husus da üretim modellerimizin modernize edilmesidir. Suya daha az bağımlı bitki türlerine yönelmek, yerel ekosistemlere uygun türleri seçmek ve daha az su isteyen çeşitleri yetiştirmek, tarımsal sürdürülebilirliği destekleyecektir. Ayrıca, agroekolojik tarım ve döngüsel tarım modelleri gibi yenilikçi yaklaşımlar, doğaya daha duyarlı ve verimli üretim süreçlerini mümkün kılar.' diyerek sözlerine devam etti. Teknolojinin tarıma entegrasyonu ise dönüşümün bir diğer önemli parçası. Akıllı sensörler, veri analizleri ve otomasyon sistemleri sayesinde tarımsal süreçler daha verimli hale getirilip, su kullanımı en aza indirilebilir. Örneğin, sensörlerle toprağın nem durumu sürekli izlenerek, yalnızca gerektiği kadar sulama yapılabilir ve bu da su israfını büyük ölçüde azaltır.' diyerek üreticilerin en hızlı şekilde modern sulama sitemlerine geçmesi gerektiğini söyledi. Değişim Kaçınılmaz Haber sitemizin sorularını yanıtlayan Seda Özel: 'Kuraklıkla mücadele etmek ve tarımı sürdürülebilir kılmak için köklü bir değişim artık kaçınılmazdır. Su kaynaklarını koruyan modern aquatik sistemler, bitkilerin suya erişimini optimize ederken doğaya en az zarar veren yöntemler olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, daha az su isteyen bitki türlerine geçiş ve akıllı tarım teknolojilerinin kullanımı, gelecekte tarımsal üretimi güvence altına almanın temel yollarından biridir. Bu değişiklikleri yapmazsak, tarımsal verimliliği korumamız ve gıda güvenliğini sağlamamız mümkün olmayacak. Kuraklık artık kapıdan girdi ve biz bu yeni döneme ayak uydurmazsak, suyun her damlasını boşa harcamış olacağız.' şeklinde ifadesiyle konunun önemine dikkat çekti.

İmece usulü sulama projesi sayesinde herkese eşit su gidiyor Haber

İmece usulü sulama projesi sayesinde herkese eşit su gidiyor

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde 2 yıl önce imece usulü yapılarak başlatılan ve köylünün desteğiyle 6 milyon TL’lik dev yatırımla tamamlanan sulama projesi, köylülerinin hizmetine sunularak faaliyete geçti. Güneyköy Mahalle Muhtarı Yahya Küçükballı öncülüğünde 2 yıl önce projesi tasarlanan sulama suyu projesi faaliyete geçti. Muhtar Küçükballı ve 471 mahalle sakininin desteği ile imece usulüyle Güneyköy Nohut Yeri mevkiine yapılan dev su projesi, çiftçilerin umudu oldu. "2 yıl içinde projemizi aktif hâle getirdik" 3 yıl önce mahalle sakinleri ile bir araya gelip su projesini tasarladıklarını belirten Muhtar Küçükballı, tarımla uğraştıklarını belirterek, "Muz, çilek, avokado gibi meyveler üretiyoruz. Bu ürünler su isteyen ve katma değeri çok yüksek ürünler. Ama bu ürünleri sulayabilecek mahallemizde su yok. Bölgemizde çektiğimiz en büyük sorunlardan biri su sıkıntısı. Mahallelerimle toplanıp su sorununa nasıl çözüm üretebiliriz diye düşünürken bir kuyu çıkarıp bu su sistemini kuralım diye yaklaşık 3 yıl önce bir projesini yaptık. 471 çiftçinin bir araya gelip sondaj kuyusu açmasıyla beraber su sistemimizi 2 yılda aktif hâle getirdik. Bu bölgede ciddi anlamda su sıkıntımız var. Kısacası suyumuz yok. Çaresizlikten ne yapacağız derken aklımıza böyle bir su sistemi kurmak geldi. 2 yılın sonunda da sistemi çiftçilerimizin hizmetine sunduk. Muz, avokado ve tropikal meyveler suyla kendini buluyor. 471 kişiye ayrı ve herkese eşit akacak şekilde köyümüzün en yüksek yerine havuz yaparak soruna çözüm bulduk. Yaklaşık 3 kilometre aşağıdan demir borularla suyu bu havuza getirdik ve 471 çitçimize umut olduk" dedi. "10 kilometre uzağa giden suyumuz var" Su projesinin faaliyete geçmesi ile birlikte çiftçilerin ürünlerine umut olduklarını ve istedikleri yere suyu götürebildiklerini belirten Küçükballı, "Mahallelilerimiz kendi bölümüne hortumlarını takarak kendilerine götürdü. Yaklaşık 10 kilometre uzağa giden suyumuz var. Hem Güney Mahallemize hem de Zeytinada Mahallemize suyu veriyoruz. Sistemi yaklaşık 6 milyon TL’ye kurduk ve bu da tamamen mahallelilerimizin katkılarıyla oldu yani imece usulü yaptık. Hem mahallelilerimiz susuzluktan kurtuldu, hem de ürünlerimiz susuz kalmaktan kurtuldu. Böyle bir sistemi kurmak çiftçimize tamamen bir can suyu oldu. Köyümüzün su sorunu bir nebze de olsa azaldı. Şimdi herkesin bahçesine su akıyor" diyerek projenin çiftçiye katkısını dile getirdi. "Herkese eşit su gidiyor" Küçükballı, 471 kişiye aynı oranda suyun gittiğini belirterek, "471 kişinin de ayrı bölmeleri var, her bölüme eşit su gidiyor ve yaşanabilecek haksızlıkların da önüne geçmiş oluyoruz. Örneğin kardeşlerin su bölümleri yan yana olduğunda birleştirmek isteyenlerin sularını birleştiriyoruz. Aralarında olası anlaşmazlık sonucunda tekrar eski haline gelecek şekilde bölümlerini ayırabiliyoruz" ifadelerini kullandı. "Su hayattır" Yaptıkları su projesi ile suyun önemini vurgulayan Küçükballı, "Yaptığımız havuzdan getirdiğimiz suyu bahçemizde kullanmaya başladık. Bu da üretimi daha çok artıracak diye umuyoruz. Yeni sene bu suyla beraber yatırımlarımız daha da artacak. Su hayattır. Katma değeri yüksek olan muzlarımız, hem getirdiğimiz suyla susuzluktan kurtuldu, hem köylümüze destek oldu. Üretimimiz rahatladı" şeklinde konuştu. Köylüye teşekkür Katkılarından dolayı mahalle sakinlerine şükranlarını sunan muhtar, "Emeği ve katkısı geçen bütün köylülerime teşekkür ediyorum. Birlik beraberliğin en büyük örneğini sergilediler" dedi.

2023 yılı sulama tesisleri ücret tarifesi belirlendi Haber

2023 yılı sulama tesisleri ücret tarifesi belirlendi

Bazı sulama tesislerinden faydalananlardan 2023'te alınacak işletme ve bakım ücretleri belli oldu. 2023 Yılı Sulama Tesisleri İşletme ve Bakım Ücret Tarifelerine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Buna göre, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce işletilen Ağrı'da Eleşkirt, Tunceli'de Akpazar, Elazığ'da Kuzuova, Çanakkale'de Gökçeada, Van'da Van ve Gürpınar tesisleri ile yüklenici firmalar tarafından işletilen Bursa'da Dağdibi, Erzurum'da Kirazlı, Bingöl'de Gözeler, Diyarbakır'da Ergani, Kayseri'de Bünyan Sarıoğlan, Gümüşhane'de Sadak, Kastamonu'da Bezirgan Hazım Kılıç, Bilecik'te Bayırköy, Sakarya'da Topçu, Kantar ve Elmalı, Sivas'ta Nevruz ve Akören, Balıkesir'de İvrindi-Gökçeyazı sulama tesislerinde belirlenen tarifelere göre işletme ve bakım ücreti alınacak. Bu yıl sulama tesisleri işletme ve bakım ücret tarifeleri, 30 kategorideki bitki çeşidi ve sera için dekar başına 25 lira ile 743 lira arasında değişecek. 1000 metreküp su ücreti, 25 lira ile 276 lira arasında olacak. Depolama yapıları ve düzenlenmiş doğal göllerden sanayi amaçlı su tahsislerinde 1000 metreküp su ücreti 55,80 lira olarak belirlendi. İşletme ve bakım ücreti, her bitkinin yıl içindeki yetişme süresine göre tespit edilecek. Bu nedenle bir yıl içinde aynı parsele, biri kalktıktan sonra yenisi ekildiğinde, bu bitkilerin her biri için ayrı ayrı işletme ve bakım ücreti uygulanacak. Yıllık işletme ve bakım ücretleri, sulama sayısına bakılmaksızın, sulanan parsel sahibinden, kiracı veya ortakçıdan alınacak. İndirimler Bir yıl içinde aynı parsele biri kalktıktan sonra diğer bitki ekildiğinde, bir önceki bitkinin sulanmış olması şartıyla ondan sonra ekilen bitkiler için işletme ve bakım ücreti yüzde 20 indirimli uygulanmaya devam edilecek. Çiftçilerin devamlı olarak kendi motopomplarıyla suladıkları bitkiler (yağmurlama ve damla sulama dahil) için işletme ve bakım ücreti yüzde 50 indirimli uygulanacak. Kaynak: Anadolu Ajansı

Tarımda vahşi sulama enerji faturasını artırıyor Haber

Tarımda vahşi sulama enerji faturasını artırıyor

DEPSAŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel, “Çiftçilerimizin yaklaşık 65 bini tarımsal faaliyetlerini sulama yaparak sürdürüyor. Sulanan 8 milyon dekar alanın 5,6 milyon dekarında elektrik enerjisi kullanılarak üretim yapılıyor.” dedi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 6 ilde elektrik satış hizmeti veren Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş'nin (DEPSAŞ Enerji), Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısında, bölgenin elektrik tüketimi, bu tüketimde önemli rol oynayan tarım sektörü ve DEPSAŞ Enerji’nin sürdürülebilir çözüm önerileri konusunda bilgiler verildi. DEPSAŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel, “Çiftçilerimizin yaklaşık 65 bini tarımsal faaliyetlerini sulama yaparak sürdürüyor. Sulanan 8 milyon dekar alanın 5,6 milyon dekarında elektrik enerjisi kullanılarak üretim yapılıyor.” dedi. KURAKLIK TEHLİKESİ YARATIYOR DEPSAŞ Enerji’nin hizmet verdiği illerde 16 milyon dekar ekili tarımsal alanda, 123 bin kayıtlı çiftçinin üretim yaptığını ifade eden Karagüzel, “Çiftçilerimizin yaklaşık 65 bini tarımsal faaliyetlerini sulama yaparak sürdürüyor. Sulanan 8 milyon dekar alanın 5.6 milyon dekarında elektrik enerjisi kullanılarak üretim yapılıyor. Sulama birlikleri sahalarında ekilen alanın yaklaşık yüzde 65’i (1,7 milyon dekar) elektrik enerjisi kullanılarak sulanıyor. 150 metre ile 750 metre arasındaki yük derinliklerinden elektrikle suyun çekilmesi, çiftçinin giderlerinde önemli bir kalemi oluşturuyor. Türkiye’de elektrik enerjisi ile tarımsal sulamanın yaklaşık yarısı, faaliyet gösterdiğimiz bölgede gerçekleştiği için ortaya büyük bir enerji tüketimi çıkmış oluyor. Ayrıca ülkemizin yer altı sularını bu türden efektif olmayan yöntemlerle kullanmak kuraklık tehlikesini gündeme getiriyor.” bilgilerini verdi. ABONELERİN 12,2 MİLYAR BORCU VAR Yoğun elektrik tüketimini beraberinde gelmesi ve kaçak elektrik kullanımının başlıca sorunlar arasında olduğunu belirten Karagüzel, “Kaçak elektrik kullanımı ve borçların ödenmemesi, bölgemizde yaşadığımız diğer bir sorun olarak öne çıkıyor. Geldiğimiz noktada tarımsal sulamada 24 bin 513 abone borçlu durumda ve bu da 12,2 milyarlık bir alacağa tekabül ediyor. Biz DEPSAŞ Enerji olarak enerjinin doğru bir şekilde yönlendirilmesi, verimli ve doğru kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda tarımda modern tekniklerin kullanılmasını öneriyor, yüksek enerji tüketimine neden olan 'vahşi sulama' denilen salma sulama tekniğinden vazgeçilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.” ifadelerini kullandı. FATURASINI ÖDEYENDEN KESİNTİ YAPILMIYOR Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde 69 hizmet bölgesi ile 2.2 milyon müşteriye elektrik perakende satış hizmeti veren DEPSAŞ Enerji'nin Türkiye’de tüketilen elektriğin yüzde 5’ini kapsadığını kaydeden Karagüzel, “ÇKS'ye kayıtlı çiftçilerin tarımsal sulamada kullandıkları elektrik masrafını yüzde 35’i Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sübvanse ediliyor. Çiftçilerin sorunlarının giderilmesi için Cumhurbaşkanımızın 18.8.2022 tarih ve 5972 sayılı kararı ile Ziraat Bankası çiftçilerin elektrik borçlarını ödemesine yönelik beş yıl faizsiz elektrik kredisi imkânı sağlandı.” dedi. Karagüzel devletin tarımsal destekleme ödemelerinin ardından kesinti iddialarının yanlış kurgulandığını ve yanlış algılandığını öne sürerek, “Devletimizin çiftçilerimize yaptığı destek, deprem yardımları kapsamında gerçekleşen bir durumu kapsamıyor. Bu destek daha önce de aralıklı olarak yapılan desteklerin devamı niteliğinde. Dolayısıyla biz fatura ödemelerini yapan çiftçilerimizden kesinti yapmıyoruz.” diye açıkladı. FATURALANDIRMA NASIL YAPILDI? Karagüzel, yaşanan depremin ardından faturalandırma süreçlerine de açıklık getirerek, “Elektrik faturaları normal şartlarda 25-35 günde bir okunurken deprem sonrasında bu süre 45-50 günlere uzadı. Abonelerimize ekstra bir ödeme söz konusu olmadı. Zira Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince faturalandırma yapmaktayız. Kullanım günündeki artışa bağlı olarak faturalarda bir artış yaşansa da ‘ulusal tarife’ uygulandı. Tüketim gün sayısı ne olursa olsun günlük 8 Kwh ve altındaki tüketimler, daha önceden de olduğu gibi 1. kademeden yani indirimli tarifeden hesaplanıyor. Günlük 8 Kwh üzerindeki tüketimler ise 2. kademeden faturalandırılıyor.” dedi. TÜKETİM DE FAZLA KAÇAK DA Dicle Elektrik’in Diyarbakır’daki Genel Müdürlük binasında düzenlenen basın toplantısında Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “2013’ten bu yana, büyük kısmı şebeke yenileme ve güçlendirmeye yönelik harcamalar olmak üzere toplam 19.4 milyar TL yatırıma imza attık. Kayıp kaçak konusunda ise; 2013 yılında yüzde 76’lık oranla devraldığımız şirketimizi, bugün yüzde 43’e kadar düşürdük.” dedi. Eksim Holding’e bağlı Dicle Elektrik'in Genel Müdürü Arvas, kişi başı tüketimde Türkiye’de bir abonmanın ortalama yıllık tüketimi 4.500 KW iken Dicle Elektrik’in bölgesinde bu oranın 11.500 KW olduğunu ve diğer bölge abonelerinden 2.5 kat fazla bir elektrik tüketimine denk geldiğini belirtti. Arvas, “İl ve ilçe merkezlerinde kayıp kaçak oranı yüzde 30’un altında. Kırsalda ise yüzde 75-80’in üzerinde, tarımsal sulama alanlarında ise yüzde 40’ın üzerinde seyrediyor.” bilgilerini verdi. Kaynak: Aydınlık

Kuraklıktan endişelenen çiftçiler farklı sulama yöntemleri arıyor Haber

Kuraklıktan endişelenen çiftçiler farklı sulama yöntemleri arıyor

Eskişehir'de kurak geçen kış mevsiminin etkisiyle su sıkıntısı çeken çiftçiler, kapalı sulama sistemleri malzemelerini tercih etmeye başladı. Eskişehir’de hava sıcaklıkları mevsim normalleri üzerinde seyrederken, yağış oranının önceki yıllara göre azaldığı görülüyor. Ülke genelinde baraj doluluk oranlarının azalması çiftçileri endişelendiriyor. İlkbahar mevsiminin gelişiyle birlikte tarlalarında tohumlama yapacak olan üreticiler, yağışın az olması sebebiyle toprağın suya doymadığını ve yeteri kadar nemlenmediğini düşünerek farklı sulama yöntemleri için arayışa girdi. Bu yöntemlerden en çok tercih edilen ise kapalı devre sulama sistemleri oldu. "Maliyeti fazla geleceği için arazinin tamamı ekilemeyebiliyor" Eskişehir’de zirai ürünlerin ticaretini yapan Ali Yücel, yağış az olunca çiftçilerin kapalı devre sulama yapmak için hazırlık yaptığını söyledi. Yer altı kuyularından çekilen suyun da azaldığını ve su çıkarabilmek için daha derine kazı yapılması gerektiğini belirten Yücel, “Kışın tarım arazileri üzerine istenildiği kadar kar yağmadı. Bu sebeple sulanacak araziye harcanacak maliyet arttı. Diyelim ki bir dönüm araziye 1 ton metreküp sulama yapacaksın, kışın kar yağmadığı ve toprak mayalanmadığı için 1 yerine 5 ton su vermek zorunda kalacaksın, bu da maliyetli olacak. Bu maliyet bazen çiftçinin ekeceği arazi büyüklüğünü de etkiliyor, 100 dönüm arazi ekecek bir çiftçi hesabını kitabını yaptığında enerji maliyeti fazla geleceği için arazinin tamamını ekmeyebiliyor. Son zamanlarda kuyularda da su azalmaya başladı, yeraltı kuyularında su olmaması en büyük sıkıntı, diplere inilmeye başlandı ve kuyuları daha da aşağı indiriyorlar. Diyelim ki bir sene önce 50 tabanca bağlanan kuyulara artık 35 tabanca falan bağlanıyor çünkü bu yıl arazilere kar yağmadı ve kurak bir dönem yaşandı. Tarım yapacak kişiler de kapalı sulama yapmak için gerekli olan malzemelere ilgi göstermeye başladı” dedi. “Tarımda verim düşüşü başlıyor” Bazı çiftçilerin maliyet hesaplamaları sonucu tarlalarının tamamını kullanamadığını dile getiren Ali Yücel üretimde aksaklıklar olabileceğini söyledi. Daha fazla ürün satacaklarını dile getiren Yücel, "En büyük sıkıntımız kuraklık sonucu akarsulardaki suların çekilmesi. Çiftçiler kuyulara daha çok önem vermeye başladılar hatta yetmeyince ilave kuyular da açıyorlar. Genellikle bizden sadece ek malzeme talep ediyorlar, çünkü gerekli malzemeleri devletimizden temin edebiliyorlar. Su azlığı sebebiyle damlama tekniği kullanımı artıyor ve kapalı devre kullanımı yaygınlaşıyor. Böylelikle ek malzeme talebi oluyor ve bende hep ek malzeme var. Çiftçiler yavaş yavaş bunların arayışına girdi, bu yüzden sulama yapmaya yardımcı ürünlere talep göstermeye başladı. Çiftçilerde bir tedirginlik var, kar ve yağmur az yağdığı için toprağın yeteri kadar mayalanmadığını ve suyu depolamadığını düşünüp, ekecekleri ürünlerin beslenmeyeceğinden kaygılanıyorlar. Son zamanlarda arpa ve buğday için de sulama yapılacağından bahsediliyor. Eskiden kış mevsimi karlı geçtiği için nisan ayında yağan yağmurlar harmanı idare ediyordu ama bu yıl kar ya da yağmur istenildiği kadar yağmayınca mecburen bu aylarda sulama yapmak gerekecek. Biz biraz daha fazla ürün satacağız gibi görünüyor ama çiftçilere ekonomik olarak zorluk çıkaran bu işlemlerden dolayı tarımda verim düşüşünün başlayacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.