TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sürdürülebilirlik

AGRONEWS - Sürdürülebilirlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sürdürülebilirlik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Seda Özel: Kuraklık Kapımızdan Girdi Haber

Seda Özel: Kuraklık Kapımızdan Girdi

Haber sitemize konuşan Yüksek Ziraat Mühendisi Seda Özel: 'Kuraklık, uzun yıllardır "yaklaşan bir tehlike" olarak dile getirilen bir sorunken, bugün bu tehlike sadece kapımıza dayanmadı; kapıdan içeri girdi. Artık tarımda su kaynaklarının azalması ve iklim koşullarının değişmesi ile karşı karşıyayız. Bu da tarımda köklü bir dönüşümü zorunlu hale getiriyor. Sulama sistemlerimizi ve üretim modellerimizi yeniden gözden geçirme zamanı geldi, çünkü mevcut yöntemler sürdürülebilir olmaktan çok uzak.' dedi. Geleneksel Yöntemler Bizi Nereye Getirdi? Özel konuyla ilgili şunları söyledi: Tarımsal sulamada kullanılan geleneksel yöntemler, suyu kontrolsüzce tüketen, kaynakları hızla tükenmeye sürükleyen ve çoğunlukla verimsiz olan uygulamalarla dolu. Salma sulama gibi eski sistemlerde suyun büyük bir kısmı buharlaşma ve yüzey akışı ile kayboluyor. Üstelik bu yöntemler, toprak yapısına zarar vererek erozyon ve tuzlanma gibi sorunlara yol açıyor. Sonuç olarak sadece su kaynakları değil, toprak verimliliği de hızla düşüyor. Bugün, bu sürdürülemez yöntemlerin yerini modern ve çevre dostu teknolojilere bırakması gerektiğini net bir şekilde görüyoruz. Ancak bu dönüşüm sadece suyu daha verimli kullanmakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda üretim modellerimizi de yeniden yapılandırmalıyız. Modern Sulama Sistemleri ile Geleceğe Adım Atmak' Özel, ayrıca sorunun çözümüyle ilgili su kaynaklarının doğru kullanılması için modern sistemlere geçilmesi gerektiğini ifade etti. Yüksek Ziraat Mühendisi Özel: 'Kuraklıkla mücadelede su kaynaklarının daha akıllıca ve verimli kullanımı şart. Geleneksel yöntemlerin yerine geçecek modern sistemlerden biri de aquatik (su bazlı) sulama teknolojileridir. Bu sistemler, suyu geri dönüştürerek yeniden kullanımını sağlamak, bitkilerin sadece ihtiyaç duyduğu kadar su almasını sağlamak ve suyu doğrudan köklere ulaştırmak gibi özelliklerle öne çıkar. Aquaponik ve hidroponik gibi modern aquatik sistemler, topraksız tarım yaparak, suyu sürekli sirküle eden ve kayıpları minimuma indiren yöntemlerdir. Bu sistemler su tüketimini %90’a kadar azaltırken, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besinleri de optimize ederek yüksek verim sağlarlar. Üstelik aquaponik sistemlerde balık yetiştiriciliği ile tarımı entegre ederek çift yönlü bir üretim modeli oluşturmak da mümkündür. Böylece hem gıda üretiminde çeşitlilik sağlanır hem de suyun en verimli şekilde kullanımı gerçekleşebilir.' dedi. Yenilikçi Üretim Modellerine Geçiş Seda Özel: 'Sulama sistemlerindeki yenilikler kadar önemli bir diğer husus da üretim modellerimizin modernize edilmesidir. Suya daha az bağımlı bitki türlerine yönelmek, yerel ekosistemlere uygun türleri seçmek ve daha az su isteyen çeşitleri yetiştirmek, tarımsal sürdürülebilirliği destekleyecektir. Ayrıca, agroekolojik tarım ve döngüsel tarım modelleri gibi yenilikçi yaklaşımlar, doğaya daha duyarlı ve verimli üretim süreçlerini mümkün kılar.' diyerek sözlerine devam etti. Teknolojinin tarıma entegrasyonu ise dönüşümün bir diğer önemli parçası. Akıllı sensörler, veri analizleri ve otomasyon sistemleri sayesinde tarımsal süreçler daha verimli hale getirilip, su kullanımı en aza indirilebilir. Örneğin, sensörlerle toprağın nem durumu sürekli izlenerek, yalnızca gerektiği kadar sulama yapılabilir ve bu da su israfını büyük ölçüde azaltır.' diyerek üreticilerin en hızlı şekilde modern sulama sitemlerine geçmesi gerektiğini söyledi. Değişim Kaçınılmaz Haber sitemizin sorularını yanıtlayan Seda Özel: 'Kuraklıkla mücadele etmek ve tarımı sürdürülebilir kılmak için köklü bir değişim artık kaçınılmazdır. Su kaynaklarını koruyan modern aquatik sistemler, bitkilerin suya erişimini optimize ederken doğaya en az zarar veren yöntemler olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, daha az su isteyen bitki türlerine geçiş ve akıllı tarım teknolojilerinin kullanımı, gelecekte tarımsal üretimi güvence altına almanın temel yollarından biridir. Bu değişiklikleri yapmazsak, tarımsal verimliliği korumamız ve gıda güvenliğini sağlamamız mümkün olmayacak. Kuraklık artık kapıdan girdi ve biz bu yeni döneme ayak uydurmazsak, suyun her damlasını boşa harcamış olacağız.' şeklinde ifadesiyle konunun önemine dikkat çekti.

Toros Tarım'dan Girişimcilere Sürdürülebilirlik Desteği Programı Haber

Toros Tarım'dan Girişimcilere Sürdürülebilirlik Desteği Programı

Şirket, İzmir Tarım Teknoloji Merkezi (İTTM) işbirliğiyle ve Sürdürülebilir Tarım Bilimsel Ar-Ge Kooperatifi tarafından yürütülen bir programla, tarım sektöründe yenilikçi iş fikirleri geliştiren girişimci adaylarına mentorluk, iş modeli rehberliği ve kuluçka programlarına hazırlık desteği sunacak. Programın sonunda, projelerini başarıyla somutlaştıran ilk üç katılımcıya toplamda 18 bin dolar tutarında ‘Tohum Sermaye’ desteği verilecek. Programın tanıtımında konuşan Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Genel Müdürü Ahmet Eren, 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşmasının öngörüldüğünü hatırlatarak, iklim değişikliği, sürdürülemez tarım yöntemleri ve tedarik zincirlerindeki sorunlar gibi faktörlerin tarım ve gıda üzerinde olumsuz etkiler yaratacağına dikkat çekti. Eren, 50 yıldır “Tarım Neredeyse Toros Tarım Oradadır” misyonuyla hareket ettiklerini belirterek, “Değişen dünya ve ekonomik koşullarda, çiftçilerimizin rekabet gücünü artırmak ve çevresel etkileri azaltmak amacındayız. Teknoloji ve yenilikçi iş modellerinin bu dönüşümdeki öneminin farkındayız. Türk tarımının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak ve sektördeki ihtiyaçlara yenilikçi çözümler sunmak için AGRI Tech Ön Kuluçka Programı’nı hayata geçirdik” dedi. Programın ilk aşamasında 28 şehirden 58 başvuru alındı ve yapılan değerlendirme sonucunda 10 farklı şehirden 13 girişimci adayı programa kabul edildi. Başvuruların yaklaşık yüzde 30’unu ise kadın girişimciler oluşturdu.

Ülker, 2023 Raporunda Net Sıfır ve Tarım Hedeflerini Açıkladı Haber

Ülker, 2023 Raporunda Net Sıfır ve Tarım Hedeflerini Açıkladı

Türkiye’nin önde gelen gıda şirketlerinden Ülker, 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Şirket, "Dünyamız, Değer Zinciri, Çalışanlar ve Toplum" ana başlıkları altında belirlediği hedeflere yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı.  Ülker, ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetlerini içeren bu raporu 9. kez yayınladı. 2014’ten bu yana karbon salımında artış yaşamadan büyüme kaydeden Ülker, tüm alanlarda sera gazı emisyonlarını kontrol altına alarak “2050’ye kadar net sıfır şirket” olma hedefi doğrultusunda ilerliyor. **CEO Mete Buyurgan’dan Önemli Vurgular** Ülker CEO’su Mete Buyurgan, 2023’te enerji ve su tasarrufu, sürdürülebilir hammadde tedariki, insan kaynağı geliştirme ve üretim kalitesini artırma alanlarında önemli adımlar attıklarını belirtti. **Çiftçilere Özel Projeler** Buyurgan, tarımsal üretim süreçlerinin yeniden tasarlanması, gıda güvenliği ve israfla mücadelenin sürdürülebilirlik stratejilerinin merkezinde yer aldığını vurguladı. İsrafsız şirket kültürü ile çalıştıklarını ifade eden Buyurgan, bu dönüşüme katkıda bulunmayı ve daha dirençli bir küresel gıda sistemi inşa etmeyi amaçladıklarını söyledi. Ayrıca, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedeflerinin yanı sıra, buğday, kakao ve fındık tedarikinde sürdürülebilir tedarik ve onarıcı tarım projeleri üzerinde çalıştıklarını belirtti. **“Fındıktan Fazlası” ve “Kakaodan Fazlası” Projeleri** “Fındıktan Fazlası” projesi kapsamında 25’i kadın çiftçi olmak üzere toplam 75 çiftçiye iyi tarım uygulamaları eğitimi ve saha desteği sağladıklarını aktaran Buyurgan, şu anda projede 33’ü kadın 100 çiftçinin yer aldığını dile getirdi. 2030’a kadar 10.000 dekar alanda onarıcı tarım uygulamalarını hedeflediklerini söyledi. Ayrıca, “Kakaodan Fazlası” projesiyle de tarımsal ormancılık ve iyi tarım uygulamaları eğitimleri verdiklerini belirtti. Fildişi Sahili'nde 124 çiftçiye 12.000 fidan dağıtıldığını ekledi. **Sektörde Bir İlk: Elektrikli Trenle Taşımacılık** Ülker, Türkiye’de hızlı tüketim sektöründe elektrikli demiryolu taşımacılığını kullanan ilk şirket oldu. 2023 yılında demiryolu taşımacılığı sayesinde 213 ton CO2 salımının önüne geçildi. Aynı zamanda, karayolu taşımacılığında rota optimizasyonu ve çift katlı tır kullanımıyla 3.094 ton CO2 emisyonu azaltıldı. **‘Toprağa Sıfır Atık’ Belgeleri** Ülker, atıkların %98’ini geri dönüşüm ve geri kazanım yöntemleriyle değerlendirerek Türkiye'deki tüm fabrikalarında "Toprağa Sıfır Atık" belgesi aldı. Buyurgan, şirketin tarladan sofraya uzanan çevresel ayak izini takip etmek için Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) çalışmaları yürüttüğünü de belirtti. **2023’te Öne Çıkan Başarılar** Bilim Temelli Hedef Girişimi (SBTi) doğrultusunda 2030 ve 2050 hedefleri belirleyen Ülker, Türkiye’de bu taahhüdü veren üç gıda şirketinden biri oldu. Enerji verimliliği projeleriyle 12.000 MWh enerji tasarrufu sağlanırken, 5.683 ton karbon salımı engellendi. 2014’ten bu yana lojistik faaliyetlerde karbon salımı %20 oranında azaldı. Ar-Ge’ye ayrılan 154 milyon TL bütçe ile yeni ürünler ve çevresel etkisi düşük ambalajlar geliştirildi. Ambalajlarda 220 ton plastik ve 700 ton kağıt kullanımından tasarruf edildi. Ayrıca, S&P Global'in Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi’nde üst üste 4. kez yer alan Ülker, Karbon Saydamlık Projesi (CDP) su güvenliği skorunu da B’ye yükseltti. Ülker, çevresel, sosyal ve yönetişim performansı değerlendirmesinde, dünya genelinde değerlendirmeye alınan 450'den fazla gıda şirketi arasında en yüksek puanı alarak kategorisinde birinci oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.