TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sürdürülebilirlik

AGRONEWS - Sürdürülebilirlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sürdürülebilirlik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Eceabat’ta Yangından Etkilenen Üreticiye Zeytin Fidanı Desteği Haber

Eceabat’ta Yangından Etkilenen Üreticiye Zeytin Fidanı Desteği

ÇANAKKALE (İHA) - Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde, geçen yaz orman yangınlarından etkilenen çiftçiler için başlatılan "Orman Yangınlarından Etkilenen Çiftçilere Zeytin Fidanı Desteği Projesi" kapsamında önemli bir adım atıldı. Çanakkale Valiliği öncülüğünde, İl Özel İdaresi’nin desteği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yürüttüğü proje çerçevesinde, Büyükanafarta köyünde düzenlenen törende 39 üreticiye toplam 5 bin zeytin fidanı dağıtıldı. Törene, Eceabat Kaymakamı Murat Çiçek, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Orman Bölge Müdürü Enver Demirci ve İl Tarım ve Orman Müdürü Nazan Türkarslan gibi isimlerin yanı sıra köy muhtarları ve üreticiler katıldı. Nazan Türkarslan, Çanakkale’de 2024 yılında meydana gelen 45 yangının tarımsal alanda ciddi zararlar oluşturduğunu belirterek, "Bu yangınlarda 2 bin 500 dekar ekili, dikili alan ve 3 bin 600 dekar hasat edilmiş tarım alanı zarar gördü. Haziran ayında Eceabat'ta çıkan yangında ise hububat ekili ve hasatı tamamlanmış bin 600 dekar alan ile bin 900 adet zeytin ağacı zarar gördü. Eceabat ve Gelibolu'da yangınlardan etkilenen üreticilerimiz için yüzde 75 devlet, yüzde 25 üretici katkılı olarak 39 üreticimize 5 bin adet zeytin fidanı dağıtıyoruz. Ayrıca yangın bölgesi için çalışma ve projelerimiz de devam edecektir" dedi. Türkarslan, projenin yalnızca üreticilerin kayıplarını telafi etmekle kalmayıp, doğal bir yeşil bariyer oluşturarak gelecekteki yangınların önlenmesine de katkı sağlamayı amaçladığını ifade etti. Ayrıca, üreticilere yangın riski ve önlemleri konusunda uyarılarda bulunarak, anız yakılmamasının ve gerektiğinde ALO 177 Orman Yangın İhbar Hattı’nın kullanılmasının önemine dikkat çekti. Türkarslan, "Gelecek nesillere daha yeşil bir Çanakkale bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur" diyerek sözlerini tamamladı. Projenin, Çanakkale’nin tarımsal üretimini sürdürülebilir kılmayı ve ormanlarla tarım arazileri arasında koruyucu bir yeşil kuşak oluşturmayı hedeflediği vurgulandı.

Muğla Büyükşehir’den 8 Milyon TL’lik Mama Üretimi Haber

Muğla Büyükşehir’den 8 Milyon TL’lik Mama Üretimi

MUĞLA (İHA) - Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kedi-Köpek Mama Üretim Tesisi, Antalya Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin ziyaretiyle bir kez daha dikkat çekti. Türkiye genelinde sadece üç belediyenin sahip olduğu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden işletme onay belgesine sahip tesis, mama üretimiyle örnek olmayı sürdürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili ve beraberindeki Anet A.Ş. Genel Müdürü ile Anet Veteriner Hekimi, tesiste kullanılan teknoloji, üretim kapasitesi ve çevresel katkılar hakkında bilgi aldı. Ziyaret sırasında tesiste görevli Mezbaha Hizmetleri Şube Müdürü Veteriner Hekim Yusuf Dur ve Tesis Sorumlu Yöneticisi Uzman Veteriner Hekim Volkan Çubuk mama üretiminin detaylarını paylaştı. 8 MİLYON TL DEĞERİNDE MAMA ÜRETİLDİ Muğla Büyükşehir Belediyesi, bugüne kadar 25 bin 638 kilogram kedi ve köpek maması üreterek piyasa değeri yaklaşık 8 milyon TL’ye ulaşan bir başarıya imza attı. Üretilen mamalar, Türkiye’nin en donanımlı Geçici Hayvan Bakımevi’nde kullanılırken sokakta yaşayan hayvanlara da destek sağlıyor. Hammaddeler tamamen bağış yoluyla temin edilen taze tavuk ve balıktan oluşuyor. BAŞKAN ARAS: "SEVGİYLE HİZMET EDİYORUZ" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, tesisten ve diğer projelerden duyduğu gururu şu sözlerle ifade etti: "Tüm projelerimizi her canlıya duyduğumuz sevgiyle şekillendiriyoruz. Geçici Hayvan Bakımevimiz ve Mama Üretim Tesisimiz, bu yaklaşımımızın en güzel örneklerindendir. Bakımevimizde can dostlarımıza nitelikli bir bakım hizmeti sunarken, Mama Üretim Tesisimizle hem dostlarımızın beslenme ihtiyaçlarını karşılıyor hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyoruz. Bugün birçok belediyenin bu modelimizi örnek alması, bizleri gururlandırıyor. Bu başarı, yalnızca belediyemizin değil, patili dostlarımıza duyarlılık gösteren tüm vatandaşlarımızın ve gönüllülerimizin ortak eseridir". Mama Üretim Tesisi, hem üretim kapasitesi hem de çevresel duyarlılığıyla Muğla’dan Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor.

Ulusal Su Kurulu’nda Alınan 10 Yeni Karar Açıklandı Haber

Ulusal Su Kurulu’nda Alınan 10 Yeni Karar Açıklandı

ANKARA (İHA) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nun 3. toplantısında alınan 10 kritik kararı kamuoyuyla paylaştı. Suyun sürdürülebilir kalkınma ve insan refahı için önemini vurgulayan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin su kaynaklarını ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekti. Yumaklı, iklim değişikliği nedeniyle temiz suya erişimin artık bir beka meselesi olduğunu belirterek, "Biz de ülke olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. Yani ekonomimizde, artan üretimimizde, tarımda, sanayide, enerjide, turizmde ve daha birçok sektörde öncelikli olarak su kaynaklarımızı göz önünde bulunduruyoruz" dedi. MODERN SULAMA VE BİLGİ PAYLAŞIMI Modern sulama sistemleri, yapay zekâ destekli uygulamalar ve erken uyarı sistemleriyle ilgili bilgi veren Yumaklı, belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü ve bu yıl 15 belediyenin daha projeye dahil olduğunu açıkladı. Yumaklı, "Sorumluluk hareketine dönüştürmekle ilgili çabalarımız ve gayretlerimiz devam ediyor. Kayıt oranlarının indirilmesi, tarımda sulama randımanının artırılması ve sanayide su kullanımının azaltılması için önümüzdeki günlerde de çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. HAVZA VE PEYZAJ DÜZENLEMELERİ Yumaklı, "Bugün de Afyonkarahisar, Diyarbakır ve Trabzon Valilerimiz havza kurullarında öne çıkan hususlarla ilgili sunumlarını bizlerle paylaştılar. Özellikle çok su tüketen peyzajlar yerine suyu az tüketen kurakçıl peyzaj düzenlemelerinin yaygınlaştırılması konusu da yine bugün tartıştığımız konular içerisinde yer aldı. Ayrıca sürdürülebilirlik tedbir risk yönetimi, halk sağlığı ve refah sosyoekonomik yaklaşımı, ortak sorumluluklar ile teknolojik bilimsel gibi temel ilkelere dayanan ulusal su planımızla ilgili istişarelerde bulunduk" dedi. Ayrıca, Kuzey Ege ile Batı Akdeniz havzalarındaki sektörel su tahsis planlarının onaylandığını bildirdi. KURAKLIK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEDBİRLERİ Ulusal Su Kurulu'nda alınan kararlar Bakan Yumaklı tarafından açıklandı: Teknik çalışmaların tamamlanarak sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisine arzuyla ilgili başlatılması, Havza su kurullarında öne çıkan hususların fiili durumların ve planlamalarının takip edilmesi ve bir sonraki toplantıda ulusal su kurumuna bilgi verilmesi, Fırat-Dicle havzasının iklim değişikliğinin su kaynaklarının etkisi tespit edilmesi ve kuraklıkla mücadele acil önlem planının hazırlanması, Afyonkarahisar ilinde yapılan yağmur suyu hasadı kurakçıl peyzaj uygulamaları ve farkındalık oluşturulması gibi su verimli çalışmalarına dair iyi uygulamaların valilikler koordinasyonunda illerde örnek uygulama olarak başlatılması, Diyarbakır Ligi'nde başlatılan su gönüllüsü gençler sahada girişimi çalışmalarının Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda ülkemizdeki tüm okullarda yaygınlaştırılması, Kuraklık riski altında olan göllerimize yetişkin eylem planlarının hazırlanması, uygulamaya geçmiş ya da geçecek olan eylem planlarımız da bir sonraki kurula sunulması, Bakanlıklar, üniversiteler, yerel yönetimler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yeşil sahalarda ve refüjlerde, peyzaj alanlarında park ve bahçelerde kurakçıl peyzaj uygulamaları gece sulaması ve ara bulmuş atık suların yeniden kullanılmasını içeren kurakçıl ve peyzaj uygulamaları, rehber takımının uygulanması ve bu konuda Cumhurbaşkanımızın onayına sunulması, Aynı zamanda hem Tarım Orman Bakanlığı hem de Çevre Şehircilik Bakanlığının çalışmalarının birleştirilerek bu onaya tabi olması konusunda karara bağlanması, Ulusal Su Planı nihai hale getirilmesi bir sonraki toplantıda kurulun onayına sunulması, Büyük Menderes Kuzey Ege ve Batı Akdeniz planlarının onaylanması. ULUSAL SU PLANI NİHAİ HALE GETİRİLECEK Taslak Su Kanunu ve Taşkın Kanunu’na yönelik çalışmaların tamamlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağını açıklayan Yumaklı, Ulusal Su Planı’nın da bir sonraki toplantıda nihai hale getirilip kurulun onayına sunulacağını ifade etti. "SU YÖNETİMİNİ SÜREKLİ İYİLEŞTİRECEĞİZ" Su yönetiminin aciliyetini vurgulayan Yumaklı, "Ülkemizde Ulusal Su Kurulu ile su yönetimine yön verecek bir yapının tesisi sağlanmıştır ancak bununla ilgili müştereklerin ortak kuralına veya ortaklaşa kabul edilen kararlar doğrultusunda adil, akıllı ve etkin bir şekilde uygulanması zaruridir. Bu sebeple kurul marifetiyle su yönetimi statülerimizi sürekli olarak iyileştireceğiz ve bunu da kamuoyumuzun bilgilerine arz edeceğiz" dedi. Kurulda alınan kararlar, su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Denizli’de Su Ürünleri Denetimlerinde Kararlılık Vurgusu Haber

Denizli’de Su Ürünleri Denetimlerinde Kararlılık Vurgusu

DENİZLİ (İHA) - Denizli’de, su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak ve yasa dışı avcılıkla mücadele etmek amacıyla denetimler tüm hızıyla sürdürülüyor. Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen denetimlerde, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu'na aykırı hareket eden 43 kişi ve iş yerlerine 527 bin 673 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca, 127 bin metre kaçak balık ağı ve yasaklı 2 elektroşok cihazına el konuldu. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DENETİMLER ARTIRILDI Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, denetimlerin su ekosisteminin korunması, sürdürülebilir avcılığın sağlanması ve her balığa en az bir kere üreme hakkı tanınması amacıyla kesintisiz sürdüğünü belirtti. Çınar, kaçak ve yasa dışı avcılıkla mücadelede güvenlik birimleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde kararlı bir duruş sergilendiğini vurguladı. Denetimlerin, göl, gölet ve akarsularda boy, tür, zaman ve av araçlarına uygunluğun yanı sıra satış noktaları, işleme tesisleri ve nakil güzergâhlarında da yoğun bir şekilde sürdüğünü aktaran Çınar, su ekosisteminin yalnızca insanlar için değil, aynı zamanda birçok endemik canlı için de yaşam alanı sağladığını hatırlattı. VATANDAŞLARA ÇAĞRI Çınar, "Ticari ve Amatör su ürünleri avcılığı yapan vatandaşlarımızın su ürünleri av yasaklarına uymaları hem kendi menfaatleri hem de su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır" uyarısında bulundu. Denetimlerin kesintisiz devam edeceğini ve su ürünleri kaynaklarının korunmasının gelecek nesiller için büyük bir sorumluluk olduğunu ifade etti.

İş Bankası’ndan Karbon Yoğun Sektörler İçin 2030 Hedefleri Haber

İş Bankası’ndan Karbon Yoğun Sektörler İçin 2030 Hedefleri

İSTANBUL (İHA) - Türkiye’nin karbonsuzlaşma ve döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde öncü kurumlardan biri olan İş Bankası, önemli bir adım daha atarak Net Sıfır Bankacılık Birliği kapsamındaki karbon yoğun tüm sektörler için 2030 emisyon azaltım hedeflerini açıkladı. Banka, uluslararası standartlara uyumlu emisyon ölçüm ve hesaplama çalışmalarıyla tüm kredi portföyünü analiz ederek sektörel hedeflerini netleştirdi. HER SEKTÖRE ÖZEL AZALTIM HEDEFLERİ 2023 yılında çimento, demir-çelik ve enerji üretimi sektörlerinde hedeflerini açıklayan İş Bankası, 2024 itibarıyla alüminyum, gayrimenkul, kara yolu yük taşımacılığı, petrol ve gaz ile tarım sektörlerini de planlarına dahil etti. Bu doğrultuda, 2023 baz yılına kıyasla 2030 yılına kadar emisyon yoğunluğunun alüminyumda yüzde 7, gayrimenkulde yüzde 36, kara yolu taşımacılığında yüzde 20, petrol ve gazda yüzde 15 azaltılması amaçlanıyor. Tarım sektöründe ise buğday üretiminde yüzde 14, mısırda yüzde 15 ve pirinçte yüzde 16’lık emisyon azaltımı öngörülüyor. Banka, Türkiye’nin ekilebilir alanları ve ürün çeşitliliğini dikkate alarak tarım bankacılığında üç farklı yol haritası oluşturdu. Bu yaklaşım, hem sürdürülebilir kalkınmaya hem de gıda güvenliğine katkı sunmayı amaçlıyor. "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE LİDERLİĞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ" İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "100. kuruluş yıl dönümümüzü kutladığımız bu özel yılda, Türkiye'nin sürdürülebilir dönüşümüne öncülük edecek şekilde tüm karbon yoğun sektörlerde bilim temelli hedefler belirledik. Böylece, kredi portföyümüzden kaynaklanan emisyonların yaklaşık yüzde 65’ini kapsar hale geldik. Karbonsuzlaşma rotalarımızın oluşturulmasında, küresel iklim senaryolarının yanı sıra ülkemizin sektörel dinamiklerine ve müşterilerimizin yeşil dönüşüm sürecindeki ihtiyaçlarına odaklandık. Böylelikle, ülkemizin koşullarıyla uyumlu, potansiyeliyle örtüşen, uygulanabilir ve veriye dayalı aksiyon planları geliştirdik. Bu çerçevede, Net Sıfır Bankacılık Birliği tarafından karbon yoğun olarak tanımlanan tüm sektörlerde emisyon hedefleri belirleyen ilk Türk bankası olmanın gururunu yaşıyoruz" dedi. Geleceğe yönelik sorumluluklarının farkında olduklarını vurgulayan Aran, "İş birliği, inovasyon ve ortak bir amaçla, sürdürülebilir bir gelecek inşa edeceğimize inanıyorum" açıklamasını yaptı.

Karya Farma'dan Tarımda Kimyasal Bağımlılığı Azaltma Hamlesi Haber

Karya Farma'dan Tarımda Kimyasal Bağımlılığı Azaltma Hamlesi

AYDIN (İHA) - Aydın’da çeyrek asırdır endemik bitkiler üzerinde çalışan Karya Farma HBX Ar-Ge, tarım ve çevre sağlığını öncelik alarak organik tarım çalışmalarına başladı. Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, sağlıklı bir gelecek için tarımın kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini vurguladı. Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Gıda Mühendisi Feridun Levent Saltoğlu, organik tarımın hem insan sağlığı hem de çevre için kritik bir adım olduğunu belirtti. Saltoğlu, "Bugün sağlık alanında yaşanan sıkıntıların temelinde sağlıksız beslenme, çevre alanında yaşanan sıkıntıların temelinde ise açgözlülük ve daha fazla kazanma hırsı gelmektedir. Gerek insanlığın sağlığı gerekse üzerinde yaşadığımız dünyanın çevre sağlığı için, kimyasaldan uzaklaşıp organiğe yönelmemiz gerekiyor. ADÜ Teknokent’te faaliyetlerini yürüten ve şu ana kadar 18 patente imza atan Karya Farma olarak bu yönde çalışma yapıyoruz" dedi. KURAKLIK VE ÇEVRE KRİZİNE EKOLOJİK ÇÖZÜMLER Saltoğlu, 2024’te küresel iklim krizinin ve kuraklığın ciddi bir tehdit haline geldiğini hatırlatarak, tarım ve hayvancılığın kimyasal bağımlılıktan kurtarılması gerektiğini ifade etti. "Başta ilimiz Aydın olmak üzere, kuraklık tüm ülkenin hatta dünyanın önemli bir gündem maddesi. Bunun değişik sebepleri açıklansa da sorun ve sıkıntıların en büyük sebebi tabiata olumsuz müdahale eden insanoğludur" diyen Saltoğlu, yanlış tarım uygulamaları ve doğaya yapılan kimyasal müdahalelerin iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden olduğunu söyledi. Karya Farma HBX Ar-Ge olarak kuraklıktan etkilenen bölgelerde çözüm odaklı çalışmalara imza attıklarını belirten Saltoğlu, "Tarımda kimyasal bağımlılığı azaltarak, zehirsiz ve geri dönüşümlü yöntemlere yönelmemiz gerekiyor. Akıllı eko fidanlar, toprağı ve suyu verimli kullanan genetik çeşitliliğe sahip fidan türleridir ve Aydın gibi kuraklıktan etkilenen bölgelerde üretimi artırabilir. Eko gübreler ise hem toprağın biyolojik yapısını korur hem de çevreye zarar vermeden sürdürülebilir tarımı destekler. Ayrıca, eko seracılık ile hem enerji tasarrufu sağlanabilir hem de yerel ürün çeşitliliği artırılabilir" diyerek konuşmasını tamamladı.

Tarım Sigortalarında 2025 Prim Düzenlemeleri ve Yenilikler Haber

Tarım Sigortalarında 2025 Prim Düzenlemeleri ve Yenilikler

Türkiye İş Bankası’nın Adana Çiftçiler Birliği’nin katkılarıyla düzenlediği "Çiftçi Buluşması" etkinliğinde TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) Genel Müdürü Bekir Engürülü, tarım sigortalarındaki son durumu ve 2025 yeniliklerini paylaştı. Çiftçilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıda, sürdürülebilir tarım, iklim değişikliği ve tarımsal üretim planlaması konularına dikkat çekildi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YENİ NORMAL Engürülü, iklim değişikliğinin tarıma olan etkilerini vurgulayarak, ekstrem hava olaylarının arttığını ve buna uygun üretim planlamasının şart olduğunu söyledi. "İklim değişikliği denilince insanların büyük bölümü sadece şunu anlıyorlar. ‘Ya havalar ısınıyor iklim değişiyor galiba’. Havanın ısınması önemli değil. Havadaki 1-2 derecelik ısınma ekstrem iklim olaylarına neden oluyor. Yani bizim normal olarak alıştığımız yağış rejimi bozuluyor. Bir ayda yağması gereken yağış bir anda düşüyor" dedi. Çözüm yollarının tartışılması gerektiğini aktaran Engürülü, "Sürdürülebilir üretim için bu yeni normale uygun üretim deseni üretim planlamasını yapmak zorundayız. Buna uygun tohum geliştirmek zorundayız" diye ekledi. 2024’TE REKOR SİGORTA PRİMLERİ VE ÖDEMELER Engürülü, geçen yıl TARSİM’in 17,3 milyar TL prim üreterek 8 milyar TL hasar tazminatı ödediğini, bu yıl ise primlerin 27 milyar TL’ye, hasar ödemelerinin ise 12 milyar TL’ye ulaşacağını belirtti. Türkiye’nin tarımsal üretiminin yüzde 39’unun TARSİM garantisi altında olduğunu vurguladı. Türkiye'nin tarımsal sigortalama alanında ABD, Kanada ve İspanya ile birlikte dünyada en iyi dört ülkeden biri olduğunu söyledi. 2025 YENİLİKLERİ: DAHA GENİŞ TEMİNATLAR Geyik zararları sigorta kapsamına alınırken, "Yaban Domuzu Zararı" teminatı "Yabani Hayvanlar" olarak genişletildi. Patateste fide yapraklanma döneminde don zararı teminat kapsamına alındı. Mantar üretiminin yaygınlaşmasıyla, bu ürün de teminat kapsamına alındı. Ayçiçeğinde dünyada ilk kez kuraklık teminatı verileceği açıklandı. Gelir Koruma Sigortası kapsamına, buğdaydan sonra arpa da dahil edildi. Ormana yakın bölgelerde ağaç sigortasının önemine dikkat çekildi. ÜRETİCİLERE ÖZEL İNDİRİMLER Planlı üretim yapanlara poliçe primi üzerinden yüzde 10 indirim, Sözleşmeli üretim yapanlara yüzde 15 indirim, Su kısıtlı bölgelerde yüzde 10 destek indirimi verileceği belirtildi. İNDİRİM UYGULANACAK ÜRÜNLER İndirim kapsamına alınacak ürünler; buğday, arpa, ayçiçeği, mısır, nohut, pamuk, mercimek, kolza (kanola), patates, fasulye (kuru), soğan, soya, aspir, mısır (silajlık), yonca, yulaf (yeşil ot), fiğ, korunga, tritikale (yeşil ot), çayır otu, İtalyan çimi (yeşil ot), çavdar (yeşil ot), arpa (yeşil ot), buğday (yeşil ot) ve sorgum (silajlık) olarak açıklandı. TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TARSİM’in dünyanın en iyi dört uygulamasından biri olduğunu belirten Engürülü, üreticilerin karşılaştığı riskleri poliçelerle yönetmenin önemine değindi. Yeni dönemde çiftçilerin bilinçli sigortacılık yaparak hem üretimlerini hem de gelirlerini güvence altına alması hedefleniyor. HAYVAN SİGORTALARINDA GELİŞMELER 2025’te büyükbaş hayvan sigortalarında kapsam genişletildi. 20 Ay ve üzeri dişi süt sığırları tarifesinde, yavru atma teminatı kapsama dahil edildi. 20 ay ve üzeri süt sığırları tarifesinde Devlet Desteği Oranı yüzde 50’den yüzde 60’a yükseltildi. Bakanlığın belirlediği süt ve besi havzası illerinde, poliçe primi üzerinden yüzde 10 oranında "Tarımsal Üretim Planlaması" indirimi uygulanması kararlaştırıldı. Süt havzası illeri; Amasya, Bitlis, Bingöl, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Muş, Tokat, Tunceli iken; Besi havzası illeri ise; Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Sivas, Şırnak, Tunceli, Van olarak biliniyor. Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası tarifesinde, 7 yaş ve 9 yaş için sigortalanan hayvanın geçmiş 3 yıllık poliçe döneminde kesintisiz sigortalanması koşulu kaldırılıp, yaş kategorisi risk çarpanı bu kapsamda revize edildi. Tüm hayvan hayat sigortası branşlarında, sözleşmeli üretim indirimi yüzde 10’a çıkarıldı. Ayrıca, ipek böcekçiliği de sigorta kapsamına alındı. Etkinlikte ayrıca sürdürülebilir tarım ve çiftçilerin sorunları ele alındı. Tarım sigortalarındaki detaylar, üreticilerin gelecekteki risklere daha hazırlıklı olmasını sağlayacak adımları içeriyor.

Tarımsal Girdi Fiyatları Yeniden Yükselişte Haber

Tarımsal Girdi Fiyatları Yeniden Yükselişte

ANTALYA (İHA) - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE), aylık yüzde 2,75, yıllık yüzde 32,59 artışla yeniden yükselişe geçti. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, bu rakamların son 9 yılın Ekim ayları ortalamasına oldukça yakın olduğunu belirtti. Çandır, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarının aylık yüzde 3,04, yıllık yüzde 31,03 arttığını söyledi. En yüksek artış yem fiyatlarında görülürken (%5,32), yıllık artışlarda veteriner hizmetleri (%60,13), gübre (%55,02) ve diğer kalemlerdeki (%64,81) yükseliş dikkat çekti. ÜRETİCİ FİYATLARI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN KRİTİK Tarımsal ÜFE’nin aylık yüzde 5,03, yıllık yüzde 35,46 artış gösterdiğini ifade eden Çandır, bu artışın 10 yıllık ortalamaların üzerinde olduğunu vurguladı. Üretici fiyatlarının tarımsal girdi maliyetlerine yakın seyretmesinin sürdürülebilirlik açısından önem taşıdığını belirten Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Ekim aylarında bu aleyhte eğilim yerini üretici lehine çevirmiştir. Yıllık girdi maliyetleri artışı ise nispi olarak üretici fiyatları artışına yakın seyretmiştir. Yani üretici, Ekim ayında aylıkta lehte bir durum yaşarken yıllıkta ise birbirine yakın seyretmiştir. Esasen hem aylıkta hem de yıllıkta üretici fiyatlarının nispi olarak tarımsal girdi fiyatlarından ciddi bir yükseklikte seyretmesi sürdürülebilirlik bakımından önem taşımaktadır. Çünkü üreticinin tek maliyet grubu girdi kalemleri değil en az onun kadar da diğer maliyetleri söz konusudur" dedi. TÜKETİCİ ENFLASYONU ÜRETİCİYİ GEÇİYOR Ekim ayında tüketici enflasyonu (TÜFE) aylık yüzde 2,88, yıllık yüzde 48,58 olarak açıklanırken, gıda fiyatları aylık yüzde 4,33, yıllık yüzde 45,28 arttı. Çandır, yaş meyve ve sebze fiyatlarında aylık yüzde 19,20, yıllık yüzde 57,58 artış olduğunu belirtti. Bu rakamların, üreticinin karşılaştığı enflasyonu aşarak tüketici tarafında daha büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.