TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tahıl Üretimi

AGRONEWS - Tahıl Üretimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tahıl Üretimi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk tahıl sektörü: Tahıl Koridoru'nda denetim Türkiye'de olmalı Haber

Türk tahıl sektörü: Tahıl Koridoru'nda denetim Türkiye'de olmalı

Tahıl Koridoru anlaşması ve sektörün ihracatına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, dünyadaki her ülkenin gıdaya erişim konusunda eşit imkanlara sahip olmadığını, bu durumun Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler arasındaki Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın önemini artırdığına dikkati çekti. "Tahıl Koridoru’nun acilen tekrar tahsis edilmesi bütün dünya için elzem" Başta Afrika kıtası olmak üzere pek çok ülkenin Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan gelecek haberi beklediğini ifade eden Tiryakioğlu, "Ukrayna’dan tahıl çıkışını engelleyen Rusya’nın, bu ülkenin limanlarındaki altyapılara saldırması, gıdaya erişim konusundaki riskleri daha da artırıyor. Ukrayna’nın karşı saldırıya geçme ihtimali, ülkemizde ve dünyada gıda fiyatlarında artışa sebep olabilir. Bu nedenle Tahıl Koridoru’nun acilen tekrar tahsis edilmesi sadece ülkemiz için değil, bütün dünya için elzemdir." şeklinde konuştu. Tiryakioğlu, Türkiye’nin Tahıl Koridoru Anlaşması’nı yeniden tahsis etme çabalarını tüm dünyanın takdirle takip ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Rusya’nın, Tahıl Koridoru’ndan gelişmiş ülkelerin daha fazla faydalandığı, az gelişmiş ülkelerin ise pek faydalanmadığı yönündeki şikayetlerini gidermek olumlu bir adım olur. Bu beklentiyi karşılamak üzere; tahıl gemilerinin, BM tarafından ortak kararla belirlenecek olan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere gitmesi konusunda bir anlaşma sağlanabilir. Türkiye bu konunun garantörü olarak gemilerin Ukrayna’daki belirlenmiş limanlardan ülkemize varışlı olarak gitmesini de sağlayabilir. Daha önceki anlaşma kapsamında Tahıl Koridoru’nda 4 ülkenin denetiminde yapılan gözetimlerin artık yapılmaması; transit ticaret kapsamında denetitm görevini Türk makamlarının alması da sürece önemli bir katkı sağlar. Ülkemiz tarımsal üretim altyapısıyla olduğu kadar, diplomatik gücü ve girişimleriyle de ihtiyaç sahibi ülkelerin gıdaya erişimden mahrum kalmaması için, her zamanki gibi elinden geleni yapacaktır." Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün ihracatı yılın ilk 7 ayı sonunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 artarak 6,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında 781 milyon dolara ihracata imza atan sektörün temmuz ayındaki ihracatı 1,4 milyar dolar ile tarihi seviyeye erişirken en fazla ihracat yapılan ülkeler Irak, ABD ve İtalya oldu. "Sektörümüz aylık ortalama 1 milyar dolar seviyesindeki ihracatını artırmaya devam edecek" Gelişmiş ülkelerde uygulanan parasal sıkılaşma politikalarının ekonomik daralmaya neden olan etkilerinden en az etkilenen faaliyet alanlarının başında gıda sektörünün geldiğine dikkati çeken Tiryakioğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Parasal genişleme son bulduğunda insanlar harcamalarını kısıp, acil olmayan alışverişlerini erteleyebilirler. Gıdada ise böyle bir durum söz konusu değil. Özellikle buğday unu, makarna, bitkisel yağ, bakliyat gibi temel gıda ürünlerinde talep hiçbir zaman bitmez. Bu alanlarda güçlü üretim merkezleri olan ülkelerin ihracat potansiyeli de azalmaz. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir ailenin sofrasında ihtiyaç duyabileceği çoğu besini üretebilme kapasitesine sahip bir ülke olmamız, bizler için büyük bir nimet ve şans. Tarımsal ürün üreticilerimizin çabaları ve ürünleri tüketime uygun şekilde işleyen firmalarımızın yatırımları sayesinde, gıda sektörümüz büyümeyi sürdürecektir. Yurtiçinde 85 milyon insana hizmet eden sektörümüz, aylık ortalama 1 milyar dolar seviyesindeki ihracatını artırmaya da devam edecektir."

Dünya hububat fiyatlarında koridor etkisi Haber

Dünya hububat fiyatlarında koridor etkisi "sınırlı" olacak

Kırali, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle gıda krizi riskinin ortadan kaldırılması amacıyla oluşturulan koridordan bugüne kadar 33 milyon tona yakın tahıl taşındığını hatırlattı. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamalara göre, koridordan geçen tahılın yüzde 40'ının Avrupa'ya, yüzde 30'unun Asya'ya, yüzde 13'ünün Türkiye'ye, yüzde 12'sinin Afrika'ya ve yüzde 5'inin Orta Doğu'ya taşındığına dikkati çeken Kırali, 22 Temmuz 2022'de Türkiye'nin girişimleriyle Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan ve en son 17 Temmuz 2023'e uzatılan anlaşmanın küresel gıda krizinin aşılmasında önemli rol oynadığını vurguladı. Kırali, Rusya'nın, Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden tahıl ihracatına izin vermeye yönelik anlaşmayı yenilemeyi reddettiğini anımsatarak, "2022 yılı Temmuz'dan bu yana global emtia fiyatlarında düşüş trendi var. Hububat fiyatları geriliyor, rekolte yüksek, depolar dolu. Ukrayna, Tahıl Koridoru dışında başta AB ülkeleri üzerinden olmak üzere farklı kanallardan ürünleri ihraç etme yollarını kullanmaya başladı. Diğer yandan Ukrayna'nın kara yolu ile Avrupa üzerinden gerçekleştirdiği sevkiyatlara tanınan serbesti özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin tarım iç pazarını bozucu etkisi nedeniyle eleştiri almakta." değerlendirmesinde bulundu. Tahıl koridorundaki anlaşmazlığın dünya piyasasına etkisini değerlendiren Kırali, "Anlaşmazlığın kısa vadede yurt dışı hububat fiyatlarında bir oynaklık yaratması beklenmekle birlikte dünya hububat üretiminin rekor seviyelerde olması, Rusya'daki yüksek üretim ve bu stokları satmak zorunluluğu etkinin sınırlı kalmasını ve tahıl koridorunda uzlaşma yoluna gidilmesi beklentisini artırmaktadır. Kuzey yarım kürede hasadın devam etmesi hububat fiyatlarında olası yükselişi frenleyecektir." ifadelerini kullandı. Kırali, mayısta açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye'de buğday üretiminin bu yıl geçen yıla göre yüzde 3,8 artarak 20,5 milyon ton civarında olmasının beklendiğine değinerek, artan üretim ve stokların güçlü olmasından dolayı kısa vadede Türkiye'de gıda arz güvenliği açısından bir risk bulunmadığını kaydetti. Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) alımlarının yoğun bir şekilde devam ettiğinin altını çizen Kırali, piyasa fiyatlarının TMO'nun fiyatlarının altında seyrettiğini aktardı.

Biçerdöver operatörlerinin gurbette zorlu ekmek mücadelesi Haber

Biçerdöver operatörlerinin gurbette zorlu ekmek mücadelesi

Mardin Ovası’nda tahıl hasadının başlamasıyla farklı kentlerden biçerdöverleriyle kente gelen operatörler, kavurucu sıcak ve tozun altında zorlu bir ekmek mücadelesi veriyor. Mezopotamya bölgesinin en verimli toprağına sahip olan ve yüzde 75’i buğday ekili bulunan Mardin Ovası’nda buğday hasadı devam ediyor. Farklı kentlerden biçerdöverleriyle gelen operatörler de 3 ay boyunca ailelerinden uzakta zorlu ekmek mücadelesi veriyor. Tarlalarda sıcak ve tozla mücadele ederek günde 12 saat alın teri döken operatörler, dinlenme, uyku, yemek pişirme, bulaşık ve çamaşır yıkamanın yanı sıra temizlik gibi diğer kişisel ihtiyaçlarını da "evimiz" dedikleri römork veya konteynerlerde gideriyor. Diyarbakır’dan hasat için Mardin’e gelen operatörlerden Hasan Okra, hasat sezonuna göre farklı şehirleri dolaşarak geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Mardin’de hasat sezonuna başladıklarını belirten Okra, “Diyarbakır’dan gelerek Kızıltepe ve Derik’ten başlıyoruz. Burası bittikten sonra tekrar Diyarbakır’a dönüyoruz. Diyarbakır bittikten sonra Elazığ, Erzurum ve Muş tarafına gidiyoruz. Sezonumuz yaklaşık 3 ay devam ediyor. 3 ay ailemizden uzak kalıyoruz. Dışardan bakıldığında kolay bir iş olarak görünüyor ama kolay bir iş değil. Bu işin de bir zorluğu var. Ekmek mücadelesi, mecburen yapıyoruz. İş geçen seneye göre daha iyi. Geçen sen verimler azdı, işimiz erken bitti. Hem çiftçilerin yüzü hem de bizim yüzümüz gülüyor” dedi.

Konya Ovası’nda hasat sezonu öncesi rekolte beklentisi arttı Haber

Konya Ovası’nda hasat sezonu öncesi rekolte beklentisi arttı

Yağışların rekolte artışına olumlu katkı sağlayacağı tahmin edilirken, hasat döneminde de bir gecikmenin olmaması öngörülüyor. Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da, 2023 yılının ilk dönem aylarına kadar yağışların az olmasından kaynaklı kuraklık alarmları çalmıştı. 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılan ovaya Nisan ve Mayıs aylarında düşen yağmur yağışı, rekolte umutlarını arttırdı. “Kıraç alanlarda yaklaşık olarak 40 veya 45 gün sonra başlayacak gibi” Konya’da, 2023 yılının ilk dönem aylarına kadar yağışların az olmasından kaynaklı kuraklık tehlikesinin yaşandığını aktaran Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya Ovasında yavaş yavaş hasat sezonuna doğru giriyoruz. Bölgemizdeki hububat tarlalarında hasadın özellikle kıraç alanlarda yaklaşık olarak 40 veya 45 gün sonra başlayacak gibi. Şu anda arazideki hububatın durumu hamur olum dönemini dediğimiz yani daha hububatın denesini sıktığımız zaman içerisinden peynirimsi bir yapının çıktığı dönemde. Bu dönemde bize yaklaşık 45 gün sonra hasadın geleceğini gösteriyor. Şu anda ovada herhangi bir sıkıntımız yok. Geçtiğimiz dönemlerde yağışlarımız biraz düşüktü. Özellikle kar yağışı az aldığımız dönemler oldu. Nisan yağışları ise çok güzeldi ve Mayıs ayında da çok güzel yağışlar aldık. Tabii Nisan, Mayıs yağışları bazen bunlar dolu yağışına dönebiliyor. Bazı bölgelerimizde dolu zararı var ama şu anda bizim rekoltemizi etkileyecek düzeyde bir zarar tespitinde daha bulunmadı. Tabii kısım kısım arazilere daha yeni giriliyor. Bu arazilerin hasar tespitleri yavaş yavaş yapılıyor. Ama şu anda sulu tarlalarımızda özellikle ovanın Aksaray tarafına doğru olan kısımlarında herhangi bir sıkıntımız yok. Mahsullerimiz güzel. Verimlerimiz de güzel çıkacak gibi gözüküyor. Şu anda hali hazır burada bir aksilik veya bir dolu zararı olmazsa arazi gezmelerimizde yaptığımız tespitler bu yönde” dedi. “Havaların sıcak gidip yağışlı olması hastalıkları da beraberinde getiriyor” Fazla yağışların bazı olumsuzlukları da beraber getirdiğinin altını çizen (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Bu dönemdeki olumsuzlukları sıralamak gerekirse havaların sıcak gidip yağışlı olması hastalıkları da beraberinde getiriyor. Başlangıçta mantar hastalığı Konya Ovası’nda ciddi bir problem oldu. Bununla ilgili tedbiri çiftçilerimiz tabii erken dönemde aldı. Arkasından mahsuller büyüyünce pas hastalığı da beraberinde geldi. Bunun nedeni iklimin tamamen yağışlı ve sıcak geçmesinden kaynaklanıyor. Böyle güneşli havalarda toprağın nemli olduğu dönemlerde mantar hastalıkları çok fazla rastlıyoruz. Çiftçilerimizin ilaçları erken dönemde atmaları kendileri için iyi olur. Şu anda gezdiğimiz arazilerde hastalık var lakin uygulamalarını çiftçilerimiz yapıyor” şeklinde konuştu. “Yağışlar devam etse bile tabii bitkilerin belli bir ömürlerini tamamlayacakları günleri var” Hasadın gecikmesinin yaşanmayacağını ön gördüklerinin ifade eden Kırkgöz, “Yağışlarımız güzeldi. Yağışlar güzel olunca kardeşlenmeden gelen başaklar da yetişmiş durumda. Şu anda mahsul zamanında ilerliyor. Herhangi bir gecikmenin olacağını düşünmüyoruz. Yağışlar devam etse bile tabii bitkilerin belli bir ömürlerini tamamlayacakları günleri var. Şu anda o günlük periyotunda ilerliyoruz. Herhangi bir sıkıntı olacağını da düşünmüyorum. Geçen yıl fiyatları çok güzeldi. Özellikle TMO’nun alım yapması ve devletin açıkladığı fiyat çiftçiyi memnun edici seviyedeydi. Bunun etkisini bu yılda hissediyoruz. Çünkü ekim alanlarında belli bir artış var. İnşallah rekoltemizde bir düşüş değil de yükseliş bekliyoruz. Geçen yılın rekorunu bu yıl kırmayı planlıyoruz” dedi.

Tahıllar ve sebze-meyve üretiminin 2023'te artacağı tahmin edildi Haber

Tahıllar ve sebze-meyve üretiminin 2023'te artacağı tahmin edildi

Türkiye İstatistik Kurumu, bu yıla ilişkin "Bitkisel Üretim 1. Tahmini" verilerini açıkladı. Buna göre, üretim miktarlarının bu yıl tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 4,8 artışla 73,6 milyon tona, sebzelerde yüzde 1,9 yükselişle 32,2 milyon tona, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 0,3 artışla 26,9 milyon tona çıkacağı tahmin edildi. Buğday üretimi artacak Tahıl ürünleri üretim miktarının 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artarak 39,5 milyon ton olacağı tahmin edildi. Buğday üretiminin yüzde 3,8 artışla 20,5 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 1,2 artışla 8,6 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 4,4 artışla 285 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 2,7 artışla 375 bin ton olacağı öngörüldü. Baklagillerden nohut üretiminin 580 bin ton, kuru fasulye üretiminin 270 bin ton ve kırmızı mercimek üretiminin 400 bin ton olması bekleniyor. Yumru bitkilerden patatesin üretiminin ise bir önceki yıla göre yüzde 5,8 artarak 5,5 milyon ton olacağı hesaplandı. Yağlı tohumlardan soya üretiminin yüzde 3,2 azalarak 150 bin ton, ayçiçeği üretiminin ise yaklaşık 2,6 milyon ton olacağı öngörüldü. Şeker pancarı üretiminin yüzde 13,2 artarak 21,5 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi. Karpuz üretimi azalacak Üretimin hıyarda yüzde 13,8, domateste yüzde 3,8, kuru soğanda yüzde 1,1 artacağı, karpuzda yüzde 7,3, kavunda yüzde 9,3, sakız kabakta yüzde 2,6 azalacağı hesaplandı. Meyveler grubunda, geçen yıla göre elmada yüzde 1,3, zeytinde yüzde 25 üretim azalışı beklenirken, şeftali ve nektarin toplamında yüzde 7,8, kirazda yüzde 18,6, çilekte yüzde 1,6 üretim artışı olacağı öngörüldü. Antep fıstığı üretiminde artış bekleniyor Turunçgillerden mandalinada yüzde 12,6, portakalda yüzde 17,2, limonda yüzde 13,4 üretim artışı bekleniyor. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta üretimin yüzde 4,6 azalacağı, Antep fıstığı üretiminin ise yüzde 0,3 artacağı öngörüldü. Muz üretiminde yüzde 7,2 azalış olacağı tahmin edildi.

Üreticiler, buğdayda fiyat bekliyor Haber

Üreticiler, buğdayda fiyat bekliyor

Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, stratejik öneme sahip buğdayda hasat yaklaşırken üreticilerin bir an önce fiyatların açıklanmasını beklediğini belirtti. Türkiye’nin önemli hububat üretim merkezlerinden Adana’da birçok ürünün hammaddesi olan buğdayda hasat önümüzdeki haftalarda başlayacak. Üreticiler hasat öncesi buğday alım fiyatlarının açıklanmasını istiyor. Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "Havalar bu yıl yağışlı ve serin gitti, bu sebeple buğdayda rekolte beklentimiz yüksek. Hafta sonu başlayacak olan buğdayın girdi maliyeti bir kilogram için 7 TL. Çiftçilerimizin zarar etmemesi için enflasyona göre buğday fiyatının en az 10 TL olarak açıklanmasını bekliyoruz" diye konuştu. Buğday fiyatlarının artmasının gelecek seneki ekim alanında da artışa neden olacağını aktaran Doğan, "Küresel boyutta olduğu gibi ülkemiz için de en stratejik ürünlerin başında yer alan buğday ne kadar çok desteklenirse üretimi de o kadar artacaktır. Cumhurbaşkanımızdan buğday fiyatını 10 TL’nin üzerinde, prim desteğini de 1 TL’nin üzerinde açıklanmasını talep ediyoruz. Gerekli destek verilmezse üretici zarar edecek ve bu kadar önemli bir ürünü ekmeyi bırakarak başka ürünlere yönelecektir. Geçen sene buğday fiyatı kilogramı 6,40 TL ve prim 1 TL açıklandığında birçok çiftçimiz prim desteğinden faydalanamadı. Ekimini yapmadan önce tüccardan gübre ve mazot alan çiftçilerimiz buralara buğday vermek zorunda kalıyor. Sadece TMO’ya ürün döken çiftçilerimizin değil, tüm buğday üreticilerimizin primden yararlanması gerekir" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.