TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarımsal Ilaçlama

AGRONEWS - Tarımsal Ilaçlama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarımsal Ilaçlama haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bilinçsiz gübre, ilaç ve hormon kullanımı tehlike oluşturuyor Haber

Bilinçsiz gübre, ilaç ve hormon kullanımı tehlike oluşturuyor

Tarımda sürdürülebilirlik için kontrol mekanizmalarının hızla devreye girmesi gerektiğini vurguladı. Soner Taştan, ülkemizin geniş ürün yelpazesi nedeniyle her noktada yoğun tarımsal işlemler yapıldığını ifade etti. Ancak bu çeşitlilik, bilinçsiz gübre, ilaç ve hormon kullanımıyla birleştiğinde hem ürünlerde hem de insan sağlığında ciddi dengesizliklere ve sorunlara yol açabildiğini anlatan Taştan, kontrolsüz ve kolay erişilebilen tarımsal girdilerin, üreticileri daha fazla verim elde etmek için aşırı derecede kimyasal kullanmaya ittiğini söyledi. Özellikle meyvecilik sektöründe kullanılan hormon ve gübrelerin ürünün aromasını ve tadını değiştirdiğini belirten Taştan, tüketicilerin bu durumu kısa vadede fark edemese de uzun vadede ürünlerin genetik yapısının ve orijinal tadının kaybolduğunu kaydetti. Aynı durumun yem bitkisi üretiminde, hububatta ve sanayi türü tarımsal ürünlerde de gözlemlendiğini dile getirdi. Taştan, tüketicilerin kendi bahçelerinde hobi olarak üretim yaparak bu durumdan daha az etkilenebileceğini, ancak bu imkana sahip olmayanların ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi. Bu sorunların çözümü için tarım ilaçları ve gübre satan bayilerin kimyasal ürünleri kayıtsız şartsız satmaması veya kayıt altına alması gerektiğini vurguladı. Taştan, ayrıca, toprağa atılan gübrelerin karne tutulması ve hangi aralıklarda hangi içeriklerde gübre atıldığının kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. “Karnesiz ilaç, gübre veya hormon satılmamalıdır” diyen Taştan, bu kontrol mekanizmalarının hızla işleme konulmasının önemine dikkati çekti. Taştan, tarımsal ürünlerinin yatlarını kaybetmeden sürdürülebilir bir kontrol yapısının oluşturulması gerektiğini ifade etti. Taştan, mevcut durumun minimize edilerek tüm üretici gruplarında uygulanmasının olumlu sonuçlar vereceğini belirtti. Taştan, kısa vadede uygulanacak çözümler, uzun vadede vatandaşların sağlığı başta olmak üzere toprak sağlığı ve atmosferdeki sera gazı salınımını kontrol altına almakta yardımcı olacağının da altını çizdi.

Turunçgilde Akdeniz Meyve Sineğine karşı mücadele Haber

Turunçgilde Akdeniz Meyve Sineğine karşı mücadele

Türkiye’nin en önemli ihracat ürünleri arasında yer alan turunçgillerde sıfır tolerans gösterilen Akdeniz Meyve Sineği’ne karşı toplu mücadele yapılarak, ürünler yeni sezon için yetiştiriliyor. Ülkemiz ve Akdeniz Bölgesi ekonomisi açısından önemli bir yere sahip olan, gerek iç piyasada gerekse dış piyasada yoğun bir talep gören turunçgillerde hedef sıfır hata ile üretim yapmak. Tarımsal ihracatta önemli bir yere sahip olan narenciyede en önemli zararlı gurubu içinde yer alan ve ihracatta sıfır tolerans gösterilen Akdeniz Meyve Sineği’nde daha kaliteli ürün ortaya çıkması için üreticilerin bahçelerdeki mesaisi durmaksızın devam ediyor. Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve ilçe müdürlüklerinin teknik elemanları tarafından sahada yapılan gözlemlere göre popülasyonu ilaçlama sınırında olan Akdeniz Meyve Sineğine karşı toplu mücadele yapılıyor. 10 Ağustos’ta başlayan ve 16 Ağustos’a kadar tüm narenciye ve sert çekirdekli meyve bahçelerinde uygulanacak olan toplu mücadele programında, zehirli yem kısmi-dal yöntemi ile ağaçların bir tarafına kimyasal ilaçlama yapılıyor. Seyhan ilçesi Mıdık Mahallesinde ilaçlama yapılan bir narenciye bahçesini ziyaret eden Adana İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Efe Güler, daha önce 13-16 Temmuz 2023 tarihleri arasında toplu mücadele yapıldığını hatırlattı. Akdeniz Meyve Sineğinde ihracatta sıfır tolerans gösterildiğini ve bu sebeple toplu mücadele yapılmasını uygun gördüklerini kaydeden Güler, “İhracata giden ürünlerin daha kaliteli ve daha verimli olması için sahadaki duruma göre bir sonraki dönemde de bu mücadeleyi gerçekleştireceğiz. 15 Ağustos tarihine kadar üreticilerimizden bu zararlıya karşı gereken ilaçlamaları yapmalarını bekliyoruz. Şu anda saha gözlemlerimize göre sineğin oranları düşük. Bu mücadele ile daha da düşürmeyi planlıyoruz" dedi. Seyhan ilçesi Salmanbeyli Mahallesinde 160 dekarlık narenciye bahçesinde ilaçlama yapan Şefik Gözüküçük ise “Akdeniz meyve sineğine karşı ikinci toplu mücadelemizi yaptık. İl ve ilçe müdürlüğümüzün gözetimi altında gerekirse yine mücadele yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Adana’da 700 bin dekar alanda yılda ortalama 1 milyon 600 bin ton narenciye üretimi yapılıyor. Türkiye üretiminin yüzde 30’unu karşılayan Adana’da Eylül ayında başlayan narenciye hasadı ertesi yıl Mart ayına kadar devam ediyor. Başta narenciye olmak üzere sert çekirdekli meyvelerin etli kısmı ile beslenen Akdeniz Meyve Sineği, mücadele edilmediği durumda gerek ihracatı gerekse dekara verimi olumsuz etkiliyor.

Elma kurduyla biyoteknik mücadele Haber

Elma kurduyla biyoteknik mücadele

Verimli topraklara sahip Çanakkale ve ilçelerinde 50 bin dekar alanda yıllık yaklaşık 105 bin ton elma üretiminin 72 bin tonunu, Kazdağları'nın eteklerinde yetiştirilen coğrafi işaretli Bayramiç elması oluşturuyor. Meyvenin en büyük zararlısı elma iç kurduna karşı kimyasal mücadelenin önüne geçilmesi amacıyla geçen yıl başlatılan biyoteknik mücadele başarılı sonuçlar verdi. Elma iç kurdu zararlısının çiftleşmesini dolayısıyla üremesini önleyen feromon yayıcı çubuklarla kimyasal kullanımını azaltan yetkililer, 66 dekardan 540 dekara çıkardıkları uygulamayı yaygınlaştırarak kimyasal ilaçlamanın tamamen kaldırılmasını hedefliyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ, AA muhabirine, ziraat alanında kimyasallardan uzaklaşılmasının gıda güvenliği bakımından önemli olduğunu söyledi. Uyguladıkları kimyasal olmayan biyoteknik mücadele hakkında bilgi veren Karadağ, şöyle devam etti: "Elma üretiminde ciddi anlamda kimyasal kullanılıyor. Kimyasal kullanımını en aza indirebilmek için son zamanlarda teknolojiyle gelişen, feromon çubukları dediğimiz, feromon kokusunu yayan ve o elma iç kurdunun kelebeklerini yani erkeklerini şaşırtan dolayısıyla çiftleşmeyi engelleyerek popülasyonu en minimize, en düşük seviyede tutan yöntemi başlattık. Feromon çubukları ağaçlara her dekar başına 50 adet bağlanıyor. Bundan sonra erkek kelebekler yönünü şaşırarak çiftleşme engellenmiş oluyor. Uyguladığımız alanlara baktığımızda ilaçlamanın yüzde 50'nin altına düştüğünü gördük ama hedefimiz inşallah 3'te bire kadar kimyasal ilaçlamayı düşürmek." Hem çevreci hem de daha az maliyetli Üreticilerin buna büyük ilgi gösterdiğini vurgulayan Karadağ, "Onlar da inanamıyordu aslında. Çünkü ilaçlama olmuyor. 'Bu nasıl olacak?' diye düşündüler. Öncelikle çevre bilinci olan üreticilerimiz insan sağlığını, ekolojik sistemi düşünerek hem memnun hem de cebinden çok fazla para çıkmadığı için bir o kadar da ondan daha memnun oluyor. İlaçlama sayısı da bu sayede 3'te bire kadar düşüyor. Üretim bu sayede artıyor." diye konuştu. Karadağ, 2018'de 15 köy ve 90 konteynerle başlanan, bugün 115 yerleşim birimi ve 275 konteynerle süren "Çanakkale İlindeki Boş Zirai İlaç Ambalaj Atıklarının Toplanarak Bertaraf Edilmesi" projesi kapsamında 5 yılda 23 bin kilogram atığın bertaraf edildiğini aktardı. Bayramiç elması üreticilerinden İsmail Pehlivan da projeyi çok önemli bulduklarını belirtti. Çanakkale'nin elma üretiminde Türkiye'nin en büyük merkezlerinden olduğuna dikkati çeken Pehlivan, şunları kaydetti: "Üreticiler olarak kimyasal koruma yönteminden uzak biyoteknik mücadeleyi daha uygun bulduk. Bu sayede üretilen ürünlerin de kalitesinin artacağına inanıyoruz. Bayramiç yöresindeki elmalar gerek lezzeti gerek görüntüsü gerekse bu topraklardan gelen kalitesiyle önemli bir pazar payına sahip. Bayramiç elması, coğrafi işaretli bir ürün olması bakımından da bu korumayı yüksek derecede hak ediyor. Bu nedenle bizler biyoteknik mücadeleyi çok benimsedik. Büyük ölçüde de kimyasal kullanımı azalmaya başladı. Tüm üreticilerimizin yakın tarihte özellikle elma iç kurduyla mücadele için bu yöntemi seçeceğini düşünüyorum."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.