TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarımsal Sulama

AGRONEWS - Tarımsal Sulama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarımsal Sulama haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Manisa Büyükşehir Belediyesinden 10 tonluk taral doldurma tesisi Haber

Manisa Büyükşehir Belediyesinden 10 tonluk taral doldurma tesisi

Bu kapsamda Şehzadeler ilçesinin Sancaklıuzunçınar Mahallesi’ne yerleştirilen 10 ton kapasiteli Taral Doldurma Tesisi de mahalle halkının faydalanması için hizmete girdi. Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, kentin 17 ilçesinde yaşayan üreticilere desteklerini sürdürüyor. Bu kapsamda Şehzadeler ilçesi Sancaklıuzunçınar Mahallesi’ne de 10 tonluk taral doldurma tesisi kazandırıldı. Taral Doldurma Tesisi ile üreticiler tarımsal faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları suya kolay bir şekilde erişebiliyor. Tesis, özellikle ilaçlama çalışmalarında büyük kolaylık sunuyor. Üreticiler, ilaçlama yapacakları zaman ve hayvanları için suya ihtiyaçları olduğunda makineleri için gereken suyu, taral doldurma tesisinden ücretsiz olarak doldurabiliyor. Bu bakımdan tesis, ürünlerin sağlıklı bir şekilde gelişmesine büyük katkı sağlıyor ve ilaçlama süreçlerini hızlandırarak ürün verimliliğini arttırıyor. Şehzadeler ilçesi Sancaklıuzunçınar Mahalle Muhtarı Servet Coşkuner, taral doldurma tesisinin mahallede yaşayan üreticiler için güzel bir hizmet olduğunu belirtti. Coşkuner, “Şimdi küresel ısınmadan dolayı sular da bayağı azaldı. Bazı yüzeysel sular kesildi. Böyle faydalı, yararlı hizmeti çevre köylerde de gördük. Her kesim bu hizmetten faydalanıyor. Mesela merada keçi ağılımız var, koyun ağılımız var. Taralla ya da su tankeriyle bu depodan su alınarak hayvanlar sulanıyor. Haftada bir depodan kendi tankerleriyle alıp götürüyorlar. Hayvanını suluyorlar. Sonra orman yangınları var. Bağda bahçede ufak tefek yangın da olabilir. Vatandaşlarımız zaten pürdikkat hareket ediyor. Ancak hatayla da olsa başımıza gelebilir. Burada 10 ton hazırda suyumuz var. Öyle bir durumda da kendi tarallarımızla erkenden müdahalede bulunabiliriz. En azından itfaiye ekipleri gelene kadar zaman kazanmış oluruz. Güzel bir hizmet. Mahallemizde meyvecilik de yapılıyor. Kiraz, üzüm, zeytin, şeftali üretiliyor. Bunlara ilaçlama yapılıyor. Önceden 3-5 km su doldurmak için yol gidiyorduk. Şimdi elimizin altında. Örneğin, şimdi arkadaşımız zeytinlerine ilaç atacak. Dopadan suyunu doldurup gidecek. Ama tabiiki, mahalle olarak bilinçli şekilde kullanıyoruz. Suyumuz var deyip de israf yapmıyoruz. Mahallemize iyi bir hizmet oldu. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” dedi. “Bu bizim için büyük bir ihtiyaçtı” Mahallede çiftçilik yapan Mustafa Atıcı da kurulan tesisle ilgili düşüncelerini şu sözle dile getirdi: “Bağım var, kirazım var, zeytinim var. Bunların hepsi için ilaç makinemi rahatlıkla, kolaylıkla doldurabiliyorum. Taral yapılmadan önce aşağıdaki köylerden, petrollerden doldurmaya gidiyorduk. Burada olması bizim için büyük bir avantaj oldu. Bu bizim için büyük bir ihtiyaçtı. Yapanlar sağ olsunlar. Belediye Başkanımızdan, muhtarımızdan, emeği geçen kim varsa hepsinden Allah razı olsun.” Sancaklıuzunçınar Mahallesi’nde çiftçilik yapan Yunus Binici, taral doldurma tesisinden memnun olduklarını dile getirdi. Binici, “Tarımla uğraşıyorum. Kiraz üretimi yapıyorum. Bağımıza bahçemize ilaç atacağımız zaman su arama derdimiz yok. Bu konuda gerçekten köyümüz adına çok güzel bir hizmet oldu. Böyle bir hizmet her zaman saygıya değer. Taraldan çok memnunuz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

Büyükşehir’den Mavikentli çiftçilere sulama desteği Haber

Büyükşehir’den Mavikentli çiftçilere sulama desteği

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kumluca Mavikent Mahallesi Bahçebaşı mevkiinde sulama sistemi projesini hayata geçirdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kumluca’da Mavikentli üreticilerin sesine kulak verdi. Kumluca Mavikent’te yaşanan sorunları çözmek için harekete geçen Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri 25 yıldır kullanılmayan içme suyu kaynağını tekrar aktif hale getirip 2 kilometrelik kapalı hat yaparak saatte 30 ton su kapasiteli sulama sistemi oluşturdu. Gerçekleştirilen proje ile yaklaşık 400 dönüm arazinin sulama sıkıntısı giderilerek bölgedeki tarım faaliyetleri için büyük kolaylık sağlanmış oldu. “Sulama sorunu ortadan kalkıyor” Bölgede seracılığın son derece önemli bir sektör olduğuna dikkat çeken Mavikent Mahalle Muhtarı Adem Karataç, su sorunu nedeniyle seralarını sulamada ciddi sıkıntılar çektiklerini söyledi. Karataç “Mahallemizde seracılık önemli bir yere sahip bölgede sulama suyu kaynağımız yetersiz kalıyordu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kumluca Koordinasyon Başkanımız Kerem Kaya Turan’a mahallemizdeki sulamayla ilgili sıkıntıları anlattık. Bizi dinledikten sonra Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimleri sulama suyu için hızlı bir şekilde çalışma başlattı. Bir ay gibi kısa bir zamanda tesis tamamlandı. Vatandaşlarımız bahçe ve seralarını daha verimli sulama imkanı buldu” dedi.

Vahşi sulama hem ürüne hem su kaynaklarına zarar veriyor Haber

Vahşi sulama hem ürüne hem su kaynaklarına zarar veriyor

Üreticiler, vahşi sulama sisteminden bir an önce kurtulup, kapalı sulama tekniğine geçmek istiyor. Bu kapsamda, Manisa Büyükşehir Belediyesi de gün geçtikçe sayısını arttırdığı kapalı sulama tesisleriyle üreticiye en sağlıklı hizmeti vermeyi sürdürüyor. Manisa, yaklaşık 5 milyon 22 bin dekar tarım arazisiyle ülkenin tarımına önemli katkılar sunuyor. Tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 50’lik alanında sulu tarım yapılan Manisa, ihracata yönelik önemli ürünler üreten bir il olma özelliğini de sürdürüyor. Tarım arazilerin sulamaya açıldığı bugünlerde, su kaynaklarının yetersiz olduğuna dikkat çeken uzmanlar ve üreticiler, ’vahşi sulama’ diye tabir edilen sistemin terkedilip kapalı sulama tekniğine dönülmesini istiyor. Suyun kontrolsüz ve ölçülmeden toprakla buluşturulması olarak bilinen vahşi sulama, hem toprağa hem ürüne hem de su kaynağına zarar veriyor. Üreticilere doğrudan sulama desteği veren Manisa Büyükşehir Belediyesi de kendi sorumluluğunda olan sulama sahalarında yaptığı kapalı sistem tesislerle üreticilere hem destek hem de kolaylık sağlıyor. Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde uzun yıllardır çiftçilik yapan ve vahşi sulama sistemi kullanan Muhittin Coran, bu sulama sisteminin zorluğundan ve zararlarından bahsetti. Coran; “Vahşi sulama nedeniyle su kaybımız çok oluyor. Özellikle son yıllarda yaşanan kuraklıklar da su kaybında etkili oluyor. Çiftçiler için en uygun sulama yöntemi, kapalı sistemdir. Hiçbir su kaybı yok ve tamamen bitkiye odaklı yöntemdir. 100 litre suyla sulanan bir yer, kapalı sistem sayesinde 50 litre ile sulanabilmektedir" dedi. Her geçen yıl barajlarda ve göllerde su seviyelerinin giderek azaldığına dikkat çeken Muhittin Coran “Sulama Birliği de bu sene bize yalnızca 20 gün su verme mecburiyetinde kaldı. Yeterli suyumuz olsa belki 1 ay boyunca sulama yapabiliriz. Daha Temmuz ayının başındayız. Bu bağ daha en az 2 defa daha sulama ihtiyacı duyacak. Bir noktadan sonra da sulamamızı yapmak için yeraltı sularından yararlanmaya başlayacağız ama onlar da her geçen gün daha aşağıya iniyor. Benim iktidardan tek beklentim, bu su kaybını önlemek için kapalı sistemin buraya getirilmesi lazım. Yıllardan beri bunun hep plan proje içerisinde olduğunu söylüyorlar. Ama en ufak bir teşebbüs, girişim henüz yapılmadı” diye konuştu. “Baraj kapakları açıldığı andan itibaren vahşi kayıp başlıyor” Barajlardaki doluluk oranının geçen yıllara göre yarı yarıya daha düşük olduğunu belirten Sulama Teknisyeni Hasan Hüseyin Çırak da şu sözlere yer verdi: “Bildiğiniz gibi vahşi sulama kullandığımız için, yani bu baraj kapakları açıldığı andan itibaren bu vahşi kayıp başlıyor. Nasıl başlıyor peki? Mesela sıcaktan buharlaşma oluyor, tahliyeye kaçıyor, yani suyumuz bayağı zebil oluyor. Bunun çözümü gayet basit. Bir an önce kapalı sisteme geçilmesi gerekiyor. Bu su yetmediği için çiftçiler yeraltı suyunu kullanıyorlar. Yeraltı suyu dediğimiz zamanda içme suyumuzdan gidiyor. Bu baktığımız zaman direk kendimize zarar veriyor. Çünkü yerin altından içme suyumuzu alıyorlar. Sonuçta yerin altında da deniz yok, bir yere kadar dayanacak?” "Damlama sulamayla verimimiz arttı" Damlama sulama yöntemi kullanarak ürün yetiştiren Aykut Uyar isimli çiftçi ise kapalı sistemin faydalarından bahsetti. Yaklaşık 8 yıldır kapalı sulama tekniğinden faydalandıklarını belirten Uyar, “Önceden bizde karık suyu kullanıyorduk. Damlama çıktıktan sonra damlama sistemini yaptırdık. Bunda da çok rahat ettik. Salma sulamada tarlanın tesviyeli olması gerekiyor. İstediğiniz gübreyi atamıyorsunuz, bitkinin istediği gübreyi veremiyorsunuz. Damlama sisteminde ise, bitkinin neye ihtiyacı varsa o şekilde verebiliyoruz. Verimlerimiz de arttı tabii. Bir de aşırı su tüketimi vardı, şimdi o ortadan kalktı. 7-8 seneden beri damlama sulama kullanıyoruz. Şimdi bu damlama sistemi olmasa bizim yeraltı gübresi atmamız gerekiyor. Onu da dekara 50 kg civarında atıyoruz. Ama bu sistemde bitkinin direk köküne gübre verdiğimiz için 5 ile 10 kg’ı geçmiyor. Daha önce vahşi sulama sistemini de kullandık. Vahşi sulamada suyun yüzde ellisinden fazlası israf olmuş oluyor” diye konuştu. “İklim değişikliği ve kuraklık bölgemiz için tehdit" Vahşi sulamanın bölgede oldukça yaygın olarak kullanılan bir sulama yöntemi olduğuna dikkat çeken Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Yılmaz Usta, artan kuraklığa dikkat çekti. Başkan Usta, “İklim değişikliği ve kuraklığın etkilerini her geçen gün daha şiddetli bir şekilde yaşıyoruz. Meteorolojik tahminler, öngörüler gelecek yıllarda özellikle bölgemiz için bu tehdidin artarak devam edeceğini gösteriyor. Yağış rejimindeki bozulmalar ve yağış miktarındaki azalmalar, bölgemiz için gelecek için önemli bir tehdit. Haliyle bizim de su kaynaklarımızı en doğru ve en verimli şekilde kullanmaktan başka çaremiz yok” dedi. Hem salma sulamada hem de kapalı sulama sisteminde, çiftçilerin gereğinden fazla su kullanmaması konusunda uyaran Başkan Yılmaz Usta, toprağın alabileceği belli bir su kapasitesinin olduğunu hatırlattı. Başkan Usta, bu kapasitenin üzerinde su verilmesi halinde, su israfının yanı sıra bitkilerde hastalık, çevre ve doğal dengenin bozulması, toprakta ve üründe verimliliğin azalması gibi birçok zararla karşılaşılabileceğini vurguladı. "Büyükşehrin tüm tesisleri kapalı sistem" Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak üreticilere verilen sulama desteklerine de değinen Başkan Usta, açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Genel anlamda kapalı sistem sulama sistemlerine tamamıyla geçmemiz kaçınılmaz bir zaruret. Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak, biz de üreticilerimize doğrudan sulama hizmeti veriyoruz. Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda şu anda yirmi yedi bin dekar sulama sahamız var. Yaptığımız bütün tesisler kapalı sistem. Tarla başına kadar getirdiğimiz ana hatlarla, suyu borularla parsel başına kadar getirip, vanamız ve sayacımızla, metreküp hesabından tarifelendirerek sulama hizmeti vermeye çalışıyoruz. Çok geçmiş yıllarda köylere yapılmış olan açık kanal sistem sulama tesislerimiz var. Bu tesislerden de imkânlar ölçüsünde, belli bir iş planına bağlı kalarak, yenileyerek kapalı sistemlerde çevirip su verimliliğini ve su kalitesini arttırmak için desteklerimizi, çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aynı zamanda bölgemizde 110’a yakın yakın sulama kooperatif var. Bu üretici örgütlerimize de zaman içerisinde yıpranan, kırılan borular nedeniyle su kayıplarının olduğu tesislerinde, boru desteği veya sulama amaçlı depo yapımı gibi destekler verip, Büyükşehir Belediyesi olarak hem üretici örgütlerinin hem çiftçilerimizin su verimliliği için yanında olmaya gayret ediyoruz. Bu anlamda girdi bazında desteklerimiz, sulama tesisleri, hayvan içme suyu göletleri, tanker doldurma tesislerinin yapımı, gölet yapımı gibi işlemlerimiz devam ediyor” "Sulama kanallarının kullanım ömrü tamamlandı" Manisa’daki tüm ilgili birimlere, su ve sulama sistemleri konusunda acil çağrılarda bulunan Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, “Şehzadeler Ziraat Odası Başkanlığı olarak bizim görüşümüz, kapalı sistemin kurularak tamamen damlama sistemine geçilmesidir. Bu konuda yapılacak çalışmalar için destek vermek için de tüm Manisalı yetkililerimizi davet ediyorum. Çünkü damlama sistemi Manisa’mız için artık olmazsa olmazdır. Gediz ovamız çok önemli tarım faaliyetlerinin yapıldığı bir yerdir. Uzun yıllardan beri ovamızı sulayan sulama kanallarının ise kullanım ömrünü tamamladığını söyleyebiliriz. Bu sistemin Demirköprü Barajı’ndan buraya kadar yenilenmesi önemlidir. Bunun yanı sıra ovamızda imkan bulunan noktalara da yeni sulama göletlerinin acilen yapılması gerekiyor. Çünkü her geçen yıl su kıtlığına doğru gidiyoruz. Şu anda biz Manisa ovamızda ürün yetiştirebiliyorsak, burada kullanılan suyu yer altından alarak yapıyoruz. Yakınlarımızda Bağyolu Göleti var. Bir de yakında Davutlar-Sarma Göleti faaliyete geçecek. Yani bunlar gibi göletlerin Salihli’den buraya kadar ovamızda çoğaltılması lazım. Tüm belediyelerimiz, tarım müdürlükleri ve bizlerin çalışmalarıyla bunları başarmamız gerekiyor” diye konuştu.

Alaca’da hasat dönemi başladı Haber

Alaca’da hasat dönemi başladı

Bir dönem süresince topraklarını işleyen, ekime hazırlayan çiftçiler, bu yıl da bereket dolu tarlalar için umutlu. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri bu yılın hasat beklentilerini etkilese de, çiftçiler modern tarım teknikleri ve yerel bilgi birikimleriyle bu zorlukları aşmaya çalışıyor. Mart ve Nisan aylarında etkili olan sağanak yağışlar kimi yerde ürünlere zarar verse de, kimi yerde bereketli ürünlerin oluşması çiftçinin yüzünü güldürdü. Belediye Başkanı Şerif Arslan, buğday hasadına başlayan çiftçileri ziyaret ederek, bereketli hasatlar diledi. Başkan Arslan’a, Ticaret Borsası Başkanı Arslan Gür ve Ziraat Odası Başkanı Ferhat Arslan eşlik etti. Burada bir konuşma yapan Belediye Başkanı Şerif Arslan, Alaca’nın tarım kenti olduğunu belirterek, “Çorum genelinde en çok sulu tarıma sahip arazileri barındırıyor. Koçhisar Barajı ile birlikte verimlerimiz artmış bulunuyor. Sulak alanlarda rekolte gayet güzel ancak, kıraç yerlerde problemler yaşanıyor. Yağış olursa bu topraklarda her zaman verim güzel oluyor. Yeni hasat sezonu hayırlı uğurlu olsun. Bol ve bereketli kazançlar diliyorum” dedi. Baraj sularının geç açılmasıyla ilgili de açıklama yapan Başkan Arslan, “Geçtiğimiz dönemlerde vahşi sulamadan dolayı baraj sularımızda zaman zaman problemler yaşadık. Hem içme, hem de sulama suyu olduğu için sulamalar zaman zaman kesildi. Sulak arazilerden her zaman 5-6 misli daha verim alabilirsiniz. Sulama Birliği’nin biz Alaca’da kalmasını istiyorduk. Ancak geçmişte bu Mecitözü sulama birliğine verildi. Başkanlarımın şikayetlerini dikkate alacağız. İnşallah bunu tekrar Alaca’ya kazandıracağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. "Başkan Arslan artan anız yangınlarına dikkat çekti" Belediye Başkanı Şerif Arslan, ilçe genelinde artan anız yangınlarına dikkat çekerek, çiftçilere bu konuda uyarılarda bulundu. Yaklaşan hasat dönemi ile birlikte anız yangınlarının arttığını kaydeden Başkan Arslan,“Hasat mevsimi ile birlikte özellikle anız yangınları artmaya başladı. Çiftçilerimiz haklı olarak tekrar ürün almak için anız yangını yapıyorlar ancak bununla birlikte tarla üzerinde mineraller ve birçok canlı telef oluyor. Buradaki yanan canlıların hesabını nasıl vereceğiz bunu düşünelim. Anız yangınların toprağa da zararı oluyor. Verim düşüyor. Tüm çiftçilerimiz bu konuda dikkatli olmalıdır. Sadece anız yakılmıyor, bu evlere ve ormanlara da sıçrıyor. Bu konuya dikkat çekmek istiyorum” ifadelerini kullandı. ’Baraj suları geç açılınca verim düştü’ Ticaret Borsası Başkanı Arslan Gür, "İlçemizde yaklaşık 120-130 bin dönüm arazi sulanabilir. Baraj ve altyapımız var devletimiz sağ olsun bunları yaptı. Tarım Bakanlığı’nın yaptığı bir yanlışı buradan söylemek istiyorum. Sulama konusunu Mecitözü’nde bir firmaya verdi. Kaymakamlık veya Belediye’ye verilmiş olsaydı sulama işi biz istediğimiz zaman sulayabilirdik. Biz sulama için gittik ücretlerini yatırdık, kartlarımızı aldık ancak 9 gün bayram tatil araya girdi. Bu süreçte su verilmedi. İklimlerde biraz kurak geçti ve bizler sulama yapamadık. Ekinler kuruduktan sonra suları açtılar. Burada bizim 100 bin dönüm arazide doğru düzgün sulama yapamadığımız için sulu tarıma göre aldığımız ürünün 4/3’ünü kaybetmiş bulunuyoruz. Buda Çorum Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün hatasından kaynaklanıyor. Nisan ve Mart ayları bizim için sulama konusunda önemliydi. Sulu tarımın bulunduğu alanda sulama sularının geç açılmasından dolayı çiftçilerimiz büyük zarar etmiş durumda. Yetkililerimizden bu konuya bir çare bulmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu. ’Bereketli bir yıl olsun’ Alaca Ziraat Odası Başkanı Ferhat Arslan da, “Sulu alanlarda rekoltemiz güzel ancak Başkanımızın da dediği gibi kuru alanlarda rekolte problemi yaşıyoruz. Barajlar geç açıldı suyu geç verdiler. Arıza verdiği söyleniyor ancak buna hazırlıklı olmaları gerekiyordu. 10 gün önce suları açarak deneme yapılsaydılar çiftçilerimiz böyle duruma düşürmezlerdi. Yine de buna şükür. Bütün çiftçilerimize hayırlı bir hasat dönemi diliyorum” dedi.

Doğu’da tarımsal arazilerin yüzde 68’i ekiliyor Haber

Doğu’da tarımsal arazilerin yüzde 68’i ekiliyor

Doğu Anadolu Bölgesi’nde tarımsal alan kullanımı ve kullanılabilir su potansiyeli ile ilgili değerlendirmede ilginç tespitlere yer verildi. 15 ili bünyesinde bulunduran Doğu Anadolu Projesi (DAP) bölgesinde tarımsal amaçlı kullanılan arazinin yüzde 68’inde ekim yapılırken; yüzde 26’sı nadasa bırakılıyor. Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma Programı 2021-2023 Eylem Planı’nda, bölgede nadasa bırakılan arazinin fazla olmasında; bölgenin yükseltisinin fazla, dağlık ve engebeli bir coğrafyaya sahip olması, vejetasyon periyodunun kısalığı ve köylerde kalan nüfusun yaşlı olması gibi nedenlerin olduğunun düşünüldüğü ifade edilerek, “Bölge, 55.838 hm3/yıl yer üstü su kaynağı ve 1.616 hm3/yıl yer altı su kaynağı olmak üzere toplam 57.454 hm3/yıl su kaynağına sahiptir. Türkiye’nin yüzde 15 tarım arazisine sahip olan bölge, Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyelinin ise yüzde 36’sına sahiptir.” denildi. Su kaynakları etkin kullanılamıyor Bölgede tarım alanı (dekar) başına düşen kullanılabilir su potansiyelinin en yüksek ilinin Bingöl olduğu belirtilerek şu tespitlere yer verildi, “Bingöl’ü Elazığ, Tunceli ve Hakkâri illeri takip etmektedir. Bölgede Bingöl ilinin kullanılabilir su potansiyeli yüksek olmasına rağmen topoğrafik yapısı itibariyle tarım arazileri küçük olması nedeniyle mevcut su kaynakları etkin bir şekilde kullanılmamaktadır. Kaynakların etkin bir şekilde kullanılamamasının üç temel sebebi; mevcut sulama altyapısının bakım onarım yetersizliği nedeniyle işlevini yitirmiş olması, bazı tesislerin ekonomik ömrünü tamamlamış olması ve birçok alana ise sulama altyapısının ulaşmamış olmasından kaynaklanmaktadır.” Taşkınlar sorun teşkil ediyor DSİ tarafından “Büyük Su İşleri Programı” kapsamında, 1936-2018 yılları arasında, yapımı tamamlanan 79 sulama tesisi ile DAP Bölgesinde, brüt 441.174 hektar alanın sulandığı ifade edilen 2021-2023 Eylem Planı’nda, “ Bu tesislerin 72 tanesi sadece sulama amaçlı iken; geri kalan 7 tesisten enerji üretimi ve içme suyu olarak faydalanılmaktadır. Yağışlar, mevsimsel sıcaklık değişimleri gibi doğal durumlarla birlikte; yanlış arazi kullanımları, dere yataklarına yönelik yapılan yanlış müdahaleler gibi etkenler taşkın sorunlarına neden olmaktadır. Taşkınlar, bölgede özellikle tarımsal nitelikleri açısından önem taşıyan Iğdır ve Muş ovaları için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu konuda DSİ tarafından yapılan çalışmalar kapsamında, bölgede işletme halinde olan tesisler 2014 yılında 1.397 iken; 2018 yılında 1.666’ya yükselmiştir. Taşkınlardan korunan alan ise 112.061 hektar alandan 2018 yılında 244.727 hektar alana çıkmıştır.” ifadesi dile getirildi. Malatya, Elazığ, Bitlis ve Sivas’ta tarımsal sulamada enerji kıymetli DAP Bölgesinde tarımsal sulamada enerji tüketiminin Malatya, Elazığ, Bitlis ve Sivas illerinde ortalamanın üzerinde bir değere sahip olduğu vurgulanan eylem planında, “ Bilhassa ortalamanın üzerinde çıkan bu illerde kullanılabilir su potansiyelinin tarımsal arazi varlığına göre düşük olması sebebiyle, tarımda yaygın olarak pompaj sulamaları kullanılmaktadır. Bu da enerji tüketimini artırmaktadır. Bir diğer sebep ise bu illerde meyveciliğin gelişmiş olması ve yamaç arazilerin değerlendirilmesi amacıyla bahçe tesislerinin bu alanlara kurulması sonucu suyun enerji tüketilerek kullanılması gerekliliğidir. Elazığ ilinde kullanılabilir su potansiyelinin yüksek olması, ilin çevresindeki baraj göllerinin varlığını göstermektedir. Bu potansiyele rağmen enerji tüketiminin yüksek olması ise baraj gölünden pompa üniteleri ile sulama yapılmasıdır.” Tespitlerine yer verildi.

Mut’un Kayaönü Mahallesi’nde sulama suyu sorunu sona erdi Haber

Mut’un Kayaönü Mahallesi’nde sulama suyu sorunu sona erdi

Kayaönü Mahallesi Sulama Kooperatifi’ne sağlanan bin 200 metre çelik sulama borusu desteği sayesinde Göksu Nehri’nden 240 kottan alınan su, motopomp yardımıyla 640 kota basılarak, yaşanan susuzluk sorununa çözüm bulundu. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı üreticilere verdiği destekleri sürdürüyor. Arazi şartları, su kaynaklarına uzaklık, maliyet, iklim şartları, mevcut sulama kanallarının yıpranması gibi sebeplerle yaşanan su sıkıntısı nedeniyle üretim yapamayan bölgeleri ve üreticileri tespit ederek yıl boyunca sulama borusu desteği sağlayan Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Kayaönü Mahallesi’nde üreticilerin imdadına yetişti. Yıllardır cazibeyle ulaştıkları su miktarında iklim krizi nedeniyle yaşanan azalmayla zor durumda kalan mahalle sakinleri, Büyükşehir Belediyesinin ’Sulama Borusu Desteği Projesi’ sayesinde suya kavuştu. Ekipler, Kayaönü Mahallesi Sulama Kooperatifi’ne sağlanan bin 200 metre çelik sulama borusu desteği sayesinde Göksu Nehri’nden 240 kottan alınan suyu, motopomp yardımıyla 640 kota basarak, susuzluk sorununu sona erdirdi. Yıllardır sıkıntısını çektikleri ve hayalini kurdukları suya kavuşan mahalleli, yeniden üretime başlayacak. "2020’den bu yana 105 bin dekar arazi can suyuna kavuştu" Büyükşehir Belediyesinin, Mersin genelinde yürüttüğü çalışmalar kapsamında 2020’den bu yana verdiği 355 bin 500 metreye yakın sulama borusu desteğiyle 19 bine yakın üretici randımanlı sulama suyu ile buluşurken, 105 bin dekar arazi can suyuna kavuştu. Kayaönü Mahallesi’ne ise 2022 yılında 900 m HDPE-100 boru desteği sağlandı. Toplamda 5 yılda Kayaönü Mahallesi’ne 2 bin 100 metre sulama borusu desteğinde bulunuldu. "2019 yılından bu yana 355 kilometre boru desteği sağladık" Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, sulama borusu desteği kapsamında 2019 yılından bu yana Mersin genelinde 355 kilometre boru desteği sağladıklarını söyledi. Bunun yaklaşık 93 kilometresinin Mut ilçesine sağlandığını belirten Şahutoğlu, "Bu mahallemizde daha önce kullanılan cazibeyle sulama imkanı neredeyse sonlanmak üzere. Kooperatifimizle yaptığımız işbirliği sonucunda bin 200 metre çelik boru desteği sağladık. Bir dalgıç pompa yardımıyla Göksu Nehri’nden 240 kottan 640 kota su basarak toprakları suyla buluşturduk" dedi. "Yaylalardan cazibeyle gelen sularımız tamamen kurudu" Kayaönü Mahalle Muhtarı Tahsin Yüksel de köylerinin Göksu Nehri’ne yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta olduğunu belirtti. Köylülerin geçimlerini tarımla sağladıklarını ifade eden Yüksel, “Genelde tarımla uğraşırız ama sulu tarım yapamıyoruz. Arazilerimiz kıraç, ürün alamıyoruz. Yaylalardan cazibeyle gelen sularımız tamamen kurudu. Ancak Mersin Büyükşehir Belediyesi bize Göksu Irmağı’nda bir proje yaptı. Bu destek, su sıkıntısı çeken köylüler için yerinde bir destek" diye konuştu. "Bu su dışarıya göçü durduracak" Kayaönü Mahallesi sakinlerinden Mehmet Bayram ise su sıkıntısı nedeniyle köyde üretim yapılmadığını, bunun da göçe sebep olduğunu söyledi. Susuzluğun üretimi, dolayısıyla da geçimlerini etkilediğini vurgulayan Bayram, "Bu su bizim için hayati bir ihtiyaç. Burası 1990 yılında köy oldu, 150 nüfusu vardı. Aradan geçen 34 yılda nüfusu yine aynı. Bunun tek sebebi su olmaması. Bu su dışarıya göçü durduracak" şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Hamim Yasin de yıllardır sulama suyu sıkıntısı çektiklerini belirterek, "Sulama imkanı olmadığı için geçim sıkıntısı çeken vatandaşlarımız köyü yavaş yavaş terk ettiler. Köyümüzün suya çok ihtiyacı var. Bu su bizim için hayati bir öneme sahip. Özellikle de dışarıya giden gençlerimizin bir kısmı geri dönmeye başlayacak" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.