TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarımsal Üretim

AGRONEWS - Tarımsal Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarımsal Üretim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yumaklı: 61 Organize Tarım Bölgesi Kuruldu Haber

Yumaklı: 61 Organize Tarım Bölgesi Kuruldu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 42 ilde 61 organize tarım bölgesi belirlendiğini ifade ederek, “Organize tarım bölgeleri, içinde bulunduğumuz üretim merkezi gibi hem üretimin yapıldığı, hem paketlemesinin ve benzeri ihtiyaçların yerine getirildiği, hem de pazara gönderildiği bir özellik taşıyacak” dedi. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünyada ikinci, ihracatta ise yedinci sırada olduğunu belirtti. Tarımsal üretimin pazarlama ayağının çok daha önemli olduğunu ifade eden Yumaklı, şunları söyledi: "Bunun için de teknolojinin tüm unsurlarını uygulamanız gerekir. Buradaki üreticilerimiz, bu teknolojilerin geliştirilmesiyle ilgili çok ciddi bir mesafe katetmiş durumdalar. Sadece elmayı değil, onlar için üretilen teknolojiyi de ihraç eder durumdalar. Tarımsal üretimin planlaması olmak üzere sözleşmeli üretim, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması ve diğer birçok unsuru önümüzdeki dönemde hem üretimimizin artırılmasını hem de kendi ihtiyacımızın üzerindeki üretimin ihracata konu olmasıyla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz." "600 milyon liralık idari para cezası kesildi" Yumaklı, bir gazetecinin nişasta bazlı şekerin sağlığa zararı nedeniyle şeker pancarının da planlı üretim modeline dahil edilip edilmeyeceği sorusuna şöyle yanıt verdi: "Tarımsal üretim planlamasına kendi kanunları olan ürünleri dahil etmedik. Çünkü onların ayrı bir dinamiği var ve o tarz bir yasal düzenleme bize çok vakit kaybettirecekti. Bu ürünlerin de münavebe başta olmak üzere uygulamalarımıza konu olduğunu söyleyebilirim. Arkadaşlarımız bunları mevcut planlama sürecine dahil edecekler. Fiili bir dahil olma bu. Bunun dışında, özellikle sadece nişasta bazlı şeker konusu değil, vatandaşımızın hijyen açısından, sağlık açısından ya da farklı sebeplerle aleyhine olacak her durumu engellemek adına bu denetimlerimiz devam edecek. Bununla ilgili denetimlerimiz oldu. Usulsüzlükler, uygunsuzluklar tespit edildi. Bunlara ilişkin de yaklaşık 600 milyon liralık bir idari para cezası kesildi bu firmalara. Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." Hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri için düzenleme Yumaklı, 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modeliyle, ihtiyaç duyulan ürünlerin üretilmesi ve pazar imkanı olanların ihracatının yapılmasıyla üretici ve tüketicinin uğraması muhtemel zararların önüne geçileceğini belirtti. Bu uygulama ile ülke kaynaklarının çok daha verimli kullanılacağını aktaran Yumaklı, şunları kaydetti: "Hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileriyle alakalı 2028'e kadar üretimi ne kadar artıracağımıza dair hedeflerimizi yayınladık. Bunları su, toprak ve diğer kaynaklarımızı dikkate alarak belirledik. Planlı üretim 40 yıldır konuşulan önemli bir husus. Altyapı çalışmaları uzun yıllardır devam ediyordu. Son 3 yıldır çok yoğunlaşarak, gerek yasal düzenlemeleri, gerekse uygulamaların oturmasıyla alakalı süreç tamamlandı. Böylece bitkisel üretimde 1 Eylül'den itibaren bu söylediğim başlıklardaki ürün gruplarında üretim planlamasına geçtik. Ülkemiz ve üreticilerimiz için hayırlı olsun." "Şehirlerin çeperlerinde tarımsal üretimin yapılmasını destekliyoruz" Yumaklı, üretimin tüketimi karşılamadığı ya da büyük şehirlerin tarımsal üretimle ilgili ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik kent tarımı uygulamalarını gündeme getirdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti: "Bununla ilgili şehirlerin çeperlerinde tarımsal üretimin yapılmasını destekliyoruz. Bunun dışında, özellikle jeotermal enerji, tarımsal üretimin en önemli girdilerinden birisidir. Bunun kullanıldığı organize tarım bölgeleri belirlendi. 42 ilde 61 organize tarım bölgesi belirlendi. Organize tarım bölgeleri, şu anda içinde bulunduğumuz üretim merkezi gibi hem üretimin yapıldığı, hem paketlemesinin ve benzeri ihtiyaçların yerine getirildiği, hem de pazara gönderildiği bir özellik taşıyacak. Yani burada üretiyorsanız, 100 kilometre ötede bir yere paketlemeye göndermiyorsunuz. Üretimin buralarda yapılması, burada olduğu gibi hem teknolojinin hem de iyi tarım uygulamalarının en üst seviyede gerçekleştirildiği yerler olacak. Bunlardan 6'sında üretim başladı. 7'sinde de yatırım çalışmaları devam ediyor. Bizim amacımız çok hızlı bir şekilde bu 61 organize tarım bölgesini üretime kazandırmış olmak." Bakan Yumaklı daha sonra, Ayrancı ilçesine bağlı Divle köyüne giderek, yöreye özgü Divle obruk peynirinin yapıldığı mağarayı dolaştı. Yumaklı, son olarak Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirdi. Tohumda dışa bağlılık söyleminin gerçeği yansıtmadığını belirten Yumaklı, şöyle konuştu: "Ülkemizde kullanılan her 100 kilogram ürünün 97 kilogramı bu ülkenin topraklarında üretiliyor. Tohum firmalarımız, dünyanın 117 ülkesine de ihracat yapıyor. Burada diğer önemli husus, bakanlığımızın farklı desteklerle üretimin farklı kesimlerini desteklemesi. Tohum sektörü de bunlardan bir tanesi. Özellikle Avrupa Birliği fonları, kırsal kalkınma destekleri, bakanlığımızın doğrudan ya da dolaylı diğer destekleri, bunları cesaretlendirici ve üretimi artırmaya dönük faaliyetlerimizin karşılanmasında önemli bir nokta. Karaman Organize Sanayi Bölgesi'ne girdiğimizde, hemen hemen çoğunda bakanlığımızın kırsal kalkınma desteklerinin yer aldığını gördüm. Demek ki sadece üretmek değil, aynı zamanda üretmiş olduğumuz tarım ürünlerini katma değerli bir hale getirmek bu yolla mümkün. Tohumculukta dünyanın önde gelen ülkelerindeniz. Bu konuda otorite olmakla alakalı çok ciddi mesafe katetmiş durumdayız. Sonraki dönemde bu ve benzeri tesislerle bu pozisyonumuzu daha da güçlendireceğiz ve ülkemizin ekonomisine, tarımsal üretimine katkıda bulunmaya hep birlikte el ele, omuz omuza devam edeceğiz."

“Düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” Haber

“Düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Hububatın suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday ile arpada rekolte tahminini ve çiftçilerin destek beklentisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bayraktar, 2023-2024 üretim sezonunda bahar aylarında yağışların düzensiz olması ve sıcaklıkların aniden yükselmesinin bazı bölgelerde bitkide dane oluşumunu olumsuz etkilediğini belirterek, ani sıcaklık değişimlerinin bitkileri strese soktuğunu dile getirdi. “Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” Sıcaklık değişikliklerine uyumlu bitki çeşitlerinin geliştirilmesiyle sıcaklık stresinin etkisi ve verimdeki düşmelerin önlenebilir olduğunu da ifade eden Bayraktar, “Nisan ayı yağışları normaline göre Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 70, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 57, Ege Bölgesi’nde yüzde 54, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 53, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 46, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 30 ve Marmara Bölgesi’nde yüzde 24 oranında azaldı. Mayıs ayında ise ülke genelinde normaline göre yüzde 33 ve geçen yıl mayıs ayı yağışlarına göre yüzde 5 artış meydana geldi. Mayıs ayında normaline göre Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 48, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 49, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 44, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 25 artış gerçekleşti. Marmara Bölgesi’nde ise yağışlar normaline göre yüzde 19, Ege bölgesinde yüzde 30 oranında azaldı. Hububatın suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” açıklamasında bulundu. “Arpada yüzde 15, buğdayda yüzde 8-10 azalma bekliyoruz” İklimsel nedenlerle hasadın bu yıl erken başladığını ve ülke genelinde hasadın neredeyse yarısı tamamlandığını söyleyen Bayraktar, “Başta Adana olmak üzere Çukurova’da hasat tamamlandı. Çukurova’da verimde geçen yıla göre artış görülüyor. Ancak hasadın bazı illerde devam edip bazı illerde sona yaklaştığı ve buğday ekilişinin yüzde 11’ini oluşturan Marmara Bölgesi ile hasadın hızla devam ettiği buğday ekilişinin yüzde 37’sini oluşturan İç Anadolu Bölgesi’nde çiftçilerimiz verimde de umduğunu bulamadı. İlkbaharda oluşan olumsuz iklim şartları nedeniyle özellikle arpa rekoltesinde geçtiğimiz yıla göre önemli oranda düşüş bekliyoruz. Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda hasadı devam eden arpada rekoltenin geçen yıla yaklaşık oranla yüzde 15 azalarak 9,2 milyon tondan 7,8 milyon tona, buğday rekoltesinin ise yüzde 8-10 seviyesinde azalarak 22 milyon tondan yaklaşık 20 milyon tona düşeceğini tahmin ediyoruz” ifadelerine yer verdi. “Serbest piyasada fiyatlar, müdahale alım fiyatının altında gerçekleşiyor” Açıklanan müdahale alım fiyatında olduğu gibi bazı bölgelerde çiftçilerin verimde de umduğunu bulamadığını ifade eden Bayraktar, çiftçilerin bir sonraki sezona hazırlık yapmak için tedirgin olduğuna dikkati çekti. Serbest piyasada arpa fiyatları müdahale alım fiyatı açıklanmadan önceki fiyatlara göre yüzde 7,7, buğday fiyatları ise yüzde 6 oranında gerilediği bilgisini de veren Bayraktar, “Geçtiğimiz hafta arpa fiyatları ortalama ton başına 7 bin 70 lira, ekmeklik buğday fiyatları ton başına 9 bin 8 lira, makarnalık buğday fiyatları ise ton başına 9 bin 607 lira seviyelerine kadar düştü. Ekmeklik buğday fiyatlarında müdahale alım fiyatı açıklandıktan sonraki dönemlerde borsalarda yüzde 5 ile yüzde 13,4 oranlarında, arpada ise yüzde 10,7 ile yüzde 14,8 oranlarında düşüş oldu. Buğday fiyatlarındaki gerilemede her ne kadar arz artışı ve kalite düşüklüğünün etkisi olsa da ürününü borsada satma imkânı olmayan ve borcundan ötürü bir an önce satmak isteyen özellikle küçük aile işletmesine sahip üreticilerimiz ürününü müdahale alım fiyatının oldukça altında tüccara satmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu. “Buğday için ton başına bin 750 lira, arpa için ton başına 750 lira fark ödemesi desteğinin artırılması gerekiyor” Bayraktar, oluşan olumsuz tablonun ortadan kaldırılması ve rekoltenin düşeceği göz önünde bulundurularak açıklanan müdahale alım fiyatlarının revize edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Buğday için ton başına bin 750 lira, arpa için ton başına 750 lira fark ödemesi desteğinin artırılması gerekiyor. Türk çiftçisi her türlü olumsuzluğa rağmen fedakâr bir şekilde üretime devam etse de onlara verilecek en büyük destek doğru hazırlanmış, ülke ve çiftçi menfaatleri doğrultusunda saha gerçekleriyle örtüşen uzun vadeli tarım politikalarıdır” diye konuştu.

Tırpan işçilerinin yeşil mercimek hasadı mesaisi başladı Haber

Tırpan işçilerinin yeşil mercimek hasadı mesaisi başladı

Yozgat’ta günlüğü bin 500 liraya aylığı ise 45 bin liraya gelen ancak her geçen gün sayıları azalan tırpan işçilerinin yeşil mercimek hasadı mesaisi başladı. Türkiye’de yeşil mercimek üretiminde ilk sıralarda yer alan Yozgat’ta çiftçiler, hasat sezonunu açtı. Kimi çiftçi makine yardımıyla yeşil mercimek hasadı yaparken, kimileri de geleneksel yöntemlerle tırpan yardımıyla hasat yapıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sayıları günden güne azalan ve geçimlerini tırpan işiyle sağlayan işçilerin de yeşil mercimek hasadıyla birlikte zorlu mesaileri başladı. Sabahın erken saatlerinde işe başlayan tırpan işçileri, 30 dereceyi bulan sıcak havanın altında çalışmaya devam ediyor. Günlüğü bin 500 lira yevmiye ile çalışan tırpan işçileri, Yozgat’ın merkeze bağlı Çalatlı köyünde bereketli topraklarda rızıklarını çıkarıyor. “Tatile gitmiştim geri gelip tırpan yapıyorum” Yozgat’ta tırpan işçisi bulunmadığı için tatile gittiği Antalya’dan geri dönmek zorunda kalan Ali Osman Akyol, “Aşağı yukarı 16 yaşından beri reçberlik yapıyorum, tırpan işiyle uğraşıyorum. Yozgat’a Antalya’dan tatildeyken geri döndüm. Arkadaşlar çağırdı. Çalışacak adam bulamıyorlardı, bana dediler ben de geldim, çalışıyorum. 40 yıldır tırpan işiyle uğraşıyorum, günlük bin 500 liraya çalışıyorum, geçen yıl yevmiyemiz 800 liraydı. Yazıpınar köyünden hariç pek tırpancı kalmadı, herkes yaşlandı. Biz 3 kişi kaldık. Herhalde bu gidişle tırpancılık bitecek. Makineyle biçme hem pahalı oluyor hem de ürün kaybı daha çok oluyor. Tırpan daha iyi. Güneş altında çalışmak kolay olmuyor ama mecbur çalışıyoruz” dedi. “Tırpan işçisi bulmak çok zor” Yazıpınar köyünden gelen Hıfzı Erdoğan ise 15 yaşından beri tırpancılık yaptığını belirterek, “Aşırı sıcaklarda çok zor oluyor ama ekmek parası mecbur yapıyoruz. Yevmiyemiz bin 500 lira, tırpancı yetişmiyor, bilenler de yaşlandı, tırpancı bulmak zor. Makinenin masrafı çok oluyor, onun için geleneksel yöntemi seçiyorlar” şeklinde konuştu. “Tırpancılar olmazsa ürünüm tarlada kalacak” Çalatlı köyünde tırpanla hasat yapan çiftçilerinden 64 yaşındaki Bünyamin Ayverdi de 20 yaşından beri çiftçilikle uğraştığını söyledi. 20 dönüm yerden 5-6 ton mercimek beklediğini de belirten Ayverdi, “Belki daha az da olabilir, çünkü bu yıl mercimek hastalandı, rüzgar ve sıcak mercimeği kuruttu. Bu yüzden verim düşebilir. Geçen yıl ki üretimi bu yıl bulamayız. Tırpancı bulmakta da zorlanıyoruz, geçen yıl 4 kişi getirmiştim, bu yıl 3 tane zor buldum. Onlar da eksiliyor, geçen yıl 800 lira günlük yevmiye verdim, bu yıl bin 600 lira yevmiye veriyorum. Onlar da olmazsa ürün tamamen tarlada kalacak, makine ile biçtirmeye gücüm imkanım yok. Bu adamlar bitene kadar mercimek ekmeye devam edeceğim” ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.