TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tavukçuluk

AGRONEWS - Tavukçuluk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tavukçuluk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çiftçiler Günü’nde düzenlenen tarım fuarına yoğun ilgi Haber

Çiftçiler Günü’nde düzenlenen tarım fuarına yoğun ilgi

Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde Dünya Çiftçiler Günü’nde gerçekleştirilen tarım fuarına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla Devrekani Ziraat Odası Başkanlığı öncülüğünde tarım fuarı gerçekleştirildi. Fuara çiftçiler ile tarım sektörü temsilcileri yoğun katılım gösterdi. Devrekani’de bulunan Bıdık Çayırında gerçekleştirilen tarım fuarında konuşan Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcısı Özcan Gazioğlu, Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten, Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, çiftçilerin gününü kutladı. Açılışa Devrekani İlçe Emniyet Amiri Mekan Sivrikaya, Devrekani İlçe Jandarma Komutanı İsak Ağırman, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Altıkulaçoğlu, siyasi partilerin başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, İl Genel Meclis Üyesi Akif Oruçoğlu, Muhtarlar Derneği Başkanı Sinan Tulum ile mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Fuarda, yerel üreticilerin ürünlerini sergileme fırsatı bulduğu stantlar büyük ilgi gördü. Çeşitli tarım makineleri ve yenilikçi tarım teknolojileri de fuarda çiftçilere tanıtıldı. Katılımcılar, yeni teknolojiler hakkında detaylı bilgi alarak, tarımda verimliliği artırmanın yollarını öğrenme fırsatı buldu. Etkinlik boyunca Kastamonu’nun yerel sanatçıları sahne alarak şarkılar seslendirdi. Keyifli dakikaların yaşandığı fuarın sonunda çiftçilere tavuk ve hindi dağıtımı yapıldı. Fuarın ardından konuşan Ziraat Odası Başkanı Uğur Kalafatoğlu, “Bu fuarda emeği geçen ve bu soğukta bizleri yalnız bırakmayan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Devrekani Ziraat Odası olarak, tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlar, bereketli ve verimli bir tarım yılı dileriz” dedi. Fuarın sonunda Devrekani Kaymakamı Hüseyin Çamkerten ve Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, traktör kullanarak deneme sürüşü yaptı.

Uzmanı konuştu: "Tavuk fiyatlarına yüzde 200 zam haberleri asılsız" Haber

Uzmanı konuştu: "Tavuk fiyatlarına yüzde 200 zam haberleri asılsız"

İhracatın yasaklanmasıyla Türkiye’nin güvenilir ihracatçı olmaktan çıkacağını, bu boşluğun Brezilya gibi ülkeler tarafından doldurulacağını ifade eden Sezer, "Biz üretimi kısmadık, ihtiyacın üzerinde üretim yaptık. Yeteri kadar arzımız var" dedi. Tavuk ihracatının yıl sonuna kadar kısıtlanması ve son günlerde medyada yer alan tavuk fiyatlarının yüzde 200 arttığına dair haberler üzerine, HasTavuk Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, İHA’ya açıklamalarda bulundu. Fiyat artışından tavuk ihracatına, kümes sorunundan yumurta piyasasına kadar sektör ile ilgili geniş değerlendirmelerde bulunan Sezer, bir yıl içerisinde de yüzde 74,4 zam geldiğinin altını çizdi. Türkiye’deki yıllık tavuk üretimi, iç piyasa ve ihracata giden ürünler hakkında da konuşan Sezer, Türkiye’de tüketilmeyen birçok ürünün yurt dışına gittiğini, ihracatın durdurulmasının bu açıdan da doğru olmayacağının altını çizdi. “Fiyatlara yüzde 200 zam haberi yalan” Türkiye’de her şeyin enflasyon kadar fiyatının yükseldiğini belirten Müjdat Sezer, “Son zamanlarda gündeme gelen beyaz etin neden daha çok yükseldiği, olması gerekenden daha fazla yükseldiği gibi konuşmalar var. 1 Ocak 2023 tarihinde bütün tavuğun fiyatı 36 lira 40 kuruştu. 14 Mart 2024’te tarihindeki fiyatı 70 lira 30 kuruştur. Bunlar bizim marketlere, bayilerimize nakliye dahil teslim ettiğimiz fiyatlardır. Niye bütün tavuk üzerinden gidiyorum. Bunun çıkış noktası bütün tavuktur. Alt kırılım ve lüks ürünlere kadar fiyatlar değişebiliyor. ‘Sene içerisinde yüzde 200 zam yapıldı’ haberleri asılsızdır. Bu rakamlar bizim faturalandırdığımız rakamlar. Kim istiyorsa gelip, her türlü şirketimizde bunu basitçe ispat edebiliriz. 36 lira 40 kuruştan 70 lira 30 kuruşa gelmesinin manası da şu; 15 aylık yüzde 93, bu da yıllık yüzde 74,4 fiyat artışı demektir. Nerede yüzde 200 fiyat artışı? Bu haberler doğru değil, yalan” diye konuştu. “Kırmızı et alımlarında düşüş yaşandı” “Neden fiyatlar yükseliyor kısmına gelecek olursak, insanların alım gücünde bir azalma oldu. Enflasyonun yüksek olmasından kaynaklanan bir şey” diyerek sözlerini sürdüren Sezer, “Bunun dışında Türkiye’ye özel bir durum var. Dünyanın her yerinde kırmızı et bu kadar pahalı değil. Kırmızı et alımında düşüşler yaşandı. İnsanlar da hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için ya balık ya da tavuk yiyecekler. Kırmızı et fiyatlarıyla karşılaştırdığınız da tavuk fiyatları uygun kaldı ve talep arttı. Biz hiçbir zaman talep arttı diye fiyat artışı yapmadık. Kırmızı etin 600-800 lira olan bir yerde, bizim teslim fiyatımızın 70 lira olan tavuğun market üstüne fiyat koyuyor. Her marketin fiyatları farklı, biz ona karışamıyoruz. Diyelim ki markette bütün tavuk kilosu 80-90 lira oldu, bu bile alım gücü açısından tercih edilen bir ürün haline geldi” ifadelerini kullandı. “Biz üretimi kısmadık, ihtiyacın üstünde ürettik” Türkiye’nin 2020 yılında 2 milyon 136 bin 263 ton tavuk eti ürettiğinin altını çizen Sezer, “2021 yılında artarak, 2 milyon 245 ton oldu. 2022’de 2 milyon 400 tona ulaştı. Buraya kadar istikrarlı bir üretim artışımız var. Sektör, olması gereken şekilde insanların talebini sağlamak için gerekli artışını yapmış. Sonra bakıyoruz, 2023 yılında 2 milyon 328 tona düşmüşüz. 100 bin ton düşüş var. Bu da alım gücünün düşmesinden kaynaklanıyor. 2022 yılında üretim fazlaca artınca, sektör o yıl zarar ediyor. Zarar edince, ürettiğiniz malı biraz az üretirsiniz. Ekonomik bir karardır. Gelelim en son duruma, 2023’ün ilk 2 ayında 367 bin 460 ton beyaz et üreten sektör, 2024’ün ilk 2 ayında 404 bin 744 ton üretim yapmış. Biz üretimi kısmamışız. İhtiyacın daha da üstünde üretmişiz. Burada sektörün doğru kararlar aldığı ve tüketiciyi düşünerek işler yaptığını ispat edebiliyoruz” şeklinde konuştu. “Yeteri kadar arzımız var” Ürünlere ulaşımla ilgili aksaklıkların yaşandığına dair çıkan söylentileri de yalanlayan Müjdat Sezer, “Ürünlere ulaşım ile ilgili en ufak bir sıkıntı yok. Kırmızı et için kuyruklarda insanlar bekliyor. Siz nereye giderseniz gidin, parasını verirsiniz, beyaz etinizi alır, filenize koyar ve evinize gidersiniz. Ben hiçbir zaman beyaz et konusunda şunu bulamıyorum diyen bir tane tüketici duymadım, görmedim. Yeteri kadar arzımız var” dedi. “İç piyasaya daha fazla ürün verilmiş” İhracat konusunun da medyada biraz şişirildiğini dile getiren Sezer, “Olması gerekenin üstünde fiyatlar söylendi. Onların gerçek olmadığını söyledim. Buna bağlı olarak ihracat kapatılır, ya da azaltırsak ne olacağını anlatayım. 2022 yılında Türkiye’nin beyaz et ihracatı 620 bin ton, 2023 yılında 505 bin ton olarak gerçekleşiyor. Zaten düşmüş, yani iç piyasaya daha fazla ürün verilmiş. 2024 şubat ayında 38 bin 793 bin ton, mart ayında da 41 bin 552 ton ihracat yapılmış. İhracata çok gitti de iç piyasada mağduriyet var gibi bir şey de söz konusu değil. Bizim yaklaşık ihracat oranımız son 2 ayda yüzde 20’lere düşmüş. Eskiden yüzde 30 olan oran, iç piyasaya daha fazla mal verdiği için ihracat düşmüş” ifadelerini kullandı. “İhracatı yasaklamak doğru değil” Türkiye’de tüketilmeyen tavuk ürünlerinin ihracatının yapıldığını hatırlatan Sezer, “İç piyasada satılamayan tavuk ayağı, tavuk konservesi, kanat ucu, tavuk derisi, yumurtacı tavuğun kesildikten sonra kalan özellikle Afrika’ya giden ürünleri içine alan bir paket daha var. İç piyasada ne yaparsanız yapın, satamayacağınız ürünlerin miktarı bizim ihracatımızın yarısıdır. İhracat yasaklanınca bunlar, atık ürün işlemeye gidecek. Orada büyük bir ekonomik kayıp olacak. Biz 1-2 lira daha iç pazara sattığımız ürünü daha pahalıya mal edeceğiz, bu da tüketici fiyatlarına aks edecek. Türkiye’de göğüs ürünü pahalı ve halkımız pek sevmediği için daha çok yurt dışına gidiyor. Bunun fiyatı daha da pahalı. Dışarıda da göğüs ürünlerine talep daha fazla. İçeride kullanılan ürünle, dışarıda tüketilen ürün farklı oluyor. Bunu da durdurursanız, yine sıkıntı olacak. İhracatta ikincisi durum da finansman. Peşin parayı alırız, malı göndeririz. İhracat durursa, az da olsa finansmanda da sıkıntı çıkacaktır. İhracat yasaklanması doğru bir mantık değil, yasaklanırsa içeriye girecek ürün aylık 20 bin ton, zaten bizim dişimizin kavuğuna bile girmez. Fiyatları da çok etkilemez. Etkilese de bu kadar gürültü çıkartılacak bir konu da değil. Ama ihracatı yasaklarsanız, Türkiye güvenilir ihracatçı olmaktan çıkar. Bir sürü ticari anlaşma yapanlar var. Bugün var, yarın yok. Karşınızda sizin keyfinizle hareket edecek bir müşteri tarzı yok. Brezilya gelir, sizin açığınızı kapatır. Türkiye’ye döviz lazım diyoruz. Karınca kararınca ona da bir desteğimiz var” diye konuştu. “Canlı hayvan üretimi diğer üretimlere benzemez” Yumurta konusuna da değinen Sezer, “Bir dönem aynı gürültü yumurta için de çıkarıldı. Canlı hayvandan üretilen ürünlerden söz ediyoruz. Canlı hayvan üretimi, tekstil, otomotiv üretimine benzemez. Hayvan canlı olduğu için yer, içer, yumurtlar. Arkadan eti gelir. Makine değil, dokuma tezgahı değil bu. Düğmeye basalım, kapansın. Yumurtlama, yem yeme, büyüme deme şansı yok. Arz-talep dengesini biraz kurcaladığınızda fiyatlar düşer. Bu tersi için de geçerlidir. Olmazsa da fiyatlar yükselir. Canlı hayvan üretimi, diğer üretimlere benzemez. Uzun vadeli planlamalar yapmak lazım” dedi. “Dünyada beyaz et tüketimi fiyata bakmadan artıyor” Sektör olarak ne yaptıklarını bildiklerini ve dünyayı takip ettiklerini anlatan Sezer, sözlerine şöyle devam etti; “Bundan sonra ne yapmalıyız? Buradan bütün yetkililere sesleneyim. Biz sektör olarak işimizi bilen bir sektörüz. Dünyayı da takip ediyoruz. Beyaz et dünyada şöyle; eskiden dünyada en çok domuz yenirdi. Sonra sığır oldu. Beyaz et tüketimi dünyada da ucuzluğuna pahalılığına bakmadan artıyor. 2030 yıllarında beklenen insan başına beyaz et tüketimi dünyada 50 kilogram ön görülüyor. Bunun sebepleri şu; tartışmasız beyaz et daha sağlıklı. Daha kolay bulunabiliyor. Daha çabuk üretim arttırılıp, azaltılabiliyor. Bir diğer konu da karbon salınımı diye bir şey var. Günün birinde dünya kirlendi. Bizim çocuklar, torunlar ne yapacak. Onları da düşünerek bir şeyler yapmamız gerekiyor. Karbon salınımı en az et ve yumurta tavuğunda meydana geliyor. Sığırla karşılaştırdığınızda, sığır üretimde 4 misli diyebiliriz. Süt ineği ile karşılaştırdığınızda 3 katı fark var. Büyük bir oran bu. Siz karbon salınımını yabana atamazsınız. İkincisi su sorunudur. İklim değişimi diyoruz, dolayısıyla suyu az tüketerek üretim yapmamız lazım. Sığır etini üretmek için 20 litre, tavuk etini üretmek için ise 2 litre suya ihtiyacınız var. Türkiye olarak şimdiden tedbirleri almazsak vay halimize” “Kümes açığı kapatılmalı” Müjdat Sezer sözlerini şöyle tamamladı; “Tüketim artacak, avantajları var diyoruz. Bizim üretmemiz lazım. Sektör güçlü, kaliteli, bilgili. Fabrikaları var, açık kapasiteleri var. İşçi de biraz zorlanıyoruz ama bir şekilde bulunacak. Gel gelelim kümes yok. Şimdiden biz kümes açığını kapatmamız için makro planlamalar yaparak kararlar vermeliyiz. Avrupa fonları bu tarafa daha çok aktarılabilir. Kümes yatırımı çok büyük. Firmaların tek başına bunu yapması mümkün değil. 1 lira o iş için lazımsa, kümes için 3 lira lazım. Oraya da devletin bir şeyler düşünmesi lazım. Uygun kredilerle desteklenebilir. Bu gün bu tedbirleri almazsak, kırmızı et için ne konuşuyorsak, yarın beyaz et için onları konuşacağız. Şimdiden bildiğim kadarıyla ikaz etmiş olayım”

Ordu’da yumurta üretimi yıllık 40 milyonu aştı Haber

Ordu’da yumurta üretimi yıllık 40 milyonu aştı

Sezgi, tavukların aynı zamanda kahverengi kokarca zararlısını da yiyerek azaltan bir özelliği olduğunu belirtti. Ordu’da yumurta üretimi, Büyükşehir Belediyesi ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen projeler ve destekler ile yaygınlaşıyor. İl genelinde yıllık üretimi yapılan 40 milyon adetten fazla yumurta, ülke genelinde 10 binden fazla marketin raflarında satışa sunuluyor. İldeki yumurta üretiminin ilerleyen süreçte daha da artması hedefleniyor. “Ordu yumurtasının Türkiye’de marka olacağını tahmin ediyoruz” Ordu Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Celal Sezgi, ilde yeni yapılan projeler ile birlikte yumurta üretiminin arttığını söyledi. İl genelinde yıllık 40 milyon adedin üzerinde yumurta üretimi olduğuna değinen Sezgi, “Hibe çalışmaları ve yeni projeler ile birlikte artarak devam ediyor. Ordu Büyükşehir Belediyemiz ile ortaklaşa sürdürdüğümüz ciddi projeler var, o projelerin hayata geçirilmesi ile beraber gerçekten Türkiye’de marka olarak raflarda olan bir ürün haline geleceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu. “Orta Doğu’daki savaş gerilimi nedeniyle ihracat durma noktasına geldi, yumurta fiyatları yarıya indi” Sezgi, yumurta fiyatlarında yarı yarıya bir düşüş yaşandığını ifade ederek, “Şu anda üretici adına tedirginlik vere bir durum yaşıyoruz, sebebi de Orta Doğu’daki savaş gerilimi nedeniyle Süveyş Kanalı kapandı ve ihracat yüzde 90 durdu. İhracat ürününün tamamen iç piyasaya yönelmesi yumurtada yüzde 100 oranında bir fiyat indirimine sebep oldu. Şu anda gıda ürünleri arasında fiyatı düşen tek ürün yumurta diyebiliriz. Bu tüketici adına sevindirici bir durum ancak bir üretici birliği olarak eğer gider kalemlerinde bir iyileşme olmadan yumurta fiyatları düşerse bu üretimin her geçen gün daha da azalacağı anlamına gelmekte. Ramazan ayından önce 140 TL bandında olan 30’lu yumurta şuanda 65 liraya kadar geriledi, bu da üreticiler için kaygı verici bir durum” şeklinde konuştu. “Tavuklar kahverengi kokarca ile mücadelede etkili” Amerika ve Avrupa ülkelerinde tarım alanlarında ciddi zararla neden olan kahverengi kokarcanın geçen yıl itibariyle bölgede etkili olduğunu ve ciddi zararlar verdiğini söyleyen Sezgi, tavukların bu zararlı ile mücadelede etkili bir rol oynadığını ifade etti. Sezgi, “Gözlemlediğimiz, bakanlığımızın yaptığı kimyasal ilaçlamanın yanı sıra tavuğun kokarca ile mücadele etkin bir rol oynaması. Tavuğun yaylım alanlarında kokarca popülasyonu çok az çünkü tavuğun severek beslendiği bir protein kaynağı. Kokarca ile mücadelede özellikle köylerde ikamet eden vatandaşlarımızın tavuk besleyip popülasyonu arttırmasını, kokarca ile mücadele tavuğu da kullanmasını öneriyoruz” ifadelerine yer verdi.

Kırsal kalkınmaya tavuk desteği Haber

Kırsal kalkınmaya tavuk desteği

Kocaeli’de "Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi" projesi çerçevesinde üreticilere yüzde 50 hibe ile yerli ırk tavuk, yem ve kümes desteği veriliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesince, yumurta tavukçuluğunun geliştirilmesi ve kırsalda üreticilerin gelir düzeyinin artırılması amacıyla geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi çerçevesinde, bu yıl da çiftçilere yüzde 50 hibeli tavuk, yem ve kümes ekipmanı desteği verilecek. Türkiye’nin ilk yerli ve ödüllü yumurtacı tavuk ırkı olan Atak-S yarka tavuk desteği için üreticilerden talepler alınmaya başlandı. Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce yürütülen ve Türkiye Tarım Şehirleri Birliği tarafından ödüle layık görülen proje kapsamında, üreticilere yüzde 50 hibeli 16-18 haftalık Atak-S cinsi yerli tavuk, yemlik, folluk, suluk ve tavuk yemi desteği sağlanacak. Doğal ortamlarda beslenen, hastalıklara dirençli ve yılda en az 280 gün yumurtlama özelliğine sahip yerli ve milli Atak-S yarka tavuklar, gelecek kuşaklar için sağlıklı bir dünyada yaşama ve sağlıklı beslenme hakkının savunulmasına da katkı sağlayacak. Kırsal kalkınmaya ve çiftçilerin gelir düzeyinin artırılmasına büyük katkı sağlayacak proje ile ayrıca kırsaldan kente gidişin engellenmesi ve kentten kırsala geri dönüşün teşvik edilmesi de amaçlanıyor. Desteklerden yararlanmak isteyen üreticilerin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın biogüvenlik kurallarına uygun Kanatlı Hayvan İşletme Tescil Belgesi ile başvurularını 26 Nisan Cuma günü mesai bitimine kadar Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğüne şahsen yapmaları gerekiyor.

Karaman’da köylülere tavuk ve horoz dağıtıldı Haber

Karaman’da köylülere tavuk ve horoz dağıtıldı

Karaman Ziraat Odası, kırsalda yaşamı teşvik etmek amacıyla yiyecekleri yumurtaları kendilerinin üretmesi için köylülere düşük fiyattan tavuk ve horoz temin ederek dağıttı. Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram, oda olarak kırsalda yaşamı teşvik etmek amacıyla, kendi yiyecekleri yumurtayı üretmeleri için köylülere böyle bir proje hazırladıklarını söyledi. Bayram, “Bu projeyi yaparken köylülerimize aşıları düzenli bir şekilde yapılmış ucuz bir fiyattan yumurta tavuğu ve horoz temini yaptık. Proje köylülerimizden büyük ilgi var. Önümüzdeki günler dede hindi alımıyla ilgili bir çalışmamız olacak. Türkiye’de en büyük sıkıntı, kırsaldan şehirlere göç verilmesinden dolayı köylerdeki üretimin durarak bitmesidir. Şuan köy bakkalında satılan yumurtalar şehirden geliyor. Önceden şehirde yaşayan vatandaşlar yumurta almaya köylere giderdi. Biz yeniden kırsalda yaşamı teşvik etmek için, köylülerimize kendi yumurtasını ve kendi etini üretsin diye bu projeyi yaptık. Projede oldukça başarılı oldu. Bugün temin ettiğimiz 6 bin yumurta tavuğunun dağıtımı yapılıyor” dedi. Önümüzdeki günlerde projenin devamının geleceğini de belirten Bayram, odaya müracaat eden köylülere tavuk ve horozun tanesinin 150 liradan temin edileceğini sözlerine ekledi. Tavuklarını alan köylüler ise projenin gayet güzel olduğunu söyleyerek, emeği geçenlere teşekkür etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.