TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tohum Ihracatı

AGRONEWS - Tohum Ihracatı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tohum Ihracatı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı Haber

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı

Tarımda üretim kalitesinin yükseldiğine değinen Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, “Tohum ithalatı yapan bir ülkeyken, artık tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna yükseldik” dedi. Türkiye’nin tarım ambarı olarak bilinen Konya Ovası, Türkiye genelinde sertifikalı tohum üretiminin yüzde 25’ini karşılıyor. Türkiye’deki 1 milyon 500 bin ton sertifikalı tohum üretiminin 380 bin tonu Konya’da gerçekleştirildi. “380 bin ton civarında Konya yöresinde üretim yapılıyor” Türkiye’deki tohumculuğun büyük bir kısmının Konya yöresinde yapıldığını anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya bölgesi ülkemizde tohumculukta da birinci sırada yer alıyor. Yaklaşık olarak ülkemizde üretilen 1 milyon 500 bin ton civarındaki tohumun yüzde 25’i, 380 bin ton civarında Konya bölgesinde üretim yapılıyor. Tabii Konya’daki tohumculuk faaliyetleri 2006 yılında çıkartılan 5553 nolu tohumculuk kanunuyla beraber ivme kazanarak ciddi bir artış gösterdi. Bu yasanın çıkmasıyla beraber ülkemizde tohumculuk faaliyeti, biraz daha gelişmeye başladı. Önceki dönemlerde tabii yurt dışından tohum ithalatı yapan bir ülkeydik, artık tohum ihracatı yapan bir ülke durumuna yükseldik. Bakanlığımız özellikle tohumculukla ilgili çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Ülkemizdeki tohumculuğun biraz daha ilerlemesi, artık tamamen yurt dışı odaklı çalışmaların başlatılması gerekiyordu. Geçtiğimiz yıllarda bunlar da gerçekleşti. Artık çok ciddi anlamda yurt dışına tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna geldik” dedi. “Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi” Bu yıl açıklanan sertifikalı tohum kullanım desteğinin beklentileri karşıladığının altını çizen Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Desteklemeler çiftçilerimiz tarafından ve firmalar tarafından olumlu karşılandı. Tohumlarında yaklaşık olarak 122 lira dekarına destek verilecek. Yani kilo bazında 5.3 liraya denk geliyor. Bu yılki tohum satış fiyatlarına bakıldığı zaman 5.3 liralık bakanlığımız tarafından verilecek olan destek ciddi anlamda tohum satışını da etkiliyor. Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi. Özellikle hububat alanlarında çiftçilerimizin sertifikalı tohuma yönelmesini ve tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Şu an ülkemizdeki tohumculuk faaliyeti yürüten firmalar ülkemizde bütün alanları ekecek kadar tohum üretebilirler. Tabii bunun satışıyla alakalı ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Artık çiftçilerimizin de bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum. Sertifikalı tohum kullanıldığında birim alandaki maliyetlerimiz de düşüyor. Şöyle ki sertifikasız tohum kullanımında hastalık ve zararlıların daha yoğun bir şekilde görüldüğü ve birim alandaki verim kayıpları da üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohum bazen çiftçilerimiz tarafından yüksek maliyetli bulunabiliyor. Ama çiftçilerimiz sertifikasız tohum kullanırsa daha sonrasında yapılacak bu maliyetler üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohumun da üzerine çıkıyor” ifadelerini kullandı. Sertifikalı tohum üreticiliğinin büyük emekler karşılığında yapıldığına dikkat çeken Kırkgöz, “Sertifikalı tohum üreten firmalarımız anaç tohumlarını tarlaya ektikleri günden itibaren sık sık tarla kontrolleri yaparak tarlalardaki yabancı maddelerin temizliği ve tarlalardaki hastalık kontrollerini, bütün kontrolleri yapıyor. Bunlar tabii emek isteyen meseleler, zaman isteyen meseleler, yaklaşık olarak 8-9 aylık bir süreç sertifikalı tohumluğun üretim süreci. Sözleşmeli üretim modelinde çiftçilerimizle sözleşme yaparak bu üretimleri gerçekleştirip daha sonrasında bu alanlardan hasat ettiğimiz tohumları işleme tesislerinde sertifikalı tohumluk vasfını sağlayacak şekilde temizlikleri ve içerisindeki atık maddelerden veya yabancı maddelerden arındırarak temiz bir tohum elde ediliyor. Daha sonrasında tohumlar ilaçlanarak paketlenip sertifikalandırılıyor” diye konuştu.

Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı Haber

Dünyanın üretim merkezine 20 ton yerli ayçiçeği tohumu ihracatı

Dünyanın tohum merkezi arasında bulunan Rusya’da yerli ve milli tohumlarında yayılması beklenirken, seneye ise Rusya’ya 120 ton transfer anlaşması yapılmış durumda. Trakya Kalkınma Ajansının destekleriyle Trakya Tohumcular Derneği tarafından deneme tarlalarında yetiştirilen yerli ve milli 20 ton hibrit ayçiçeği tohumu, Rusya’ya ihraç edilmek üzere yola çıktı. Rusya ihraç transferi öncesi Muratlı Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Trakya Kalkınma Ajansı Gene Sekreteri Mahmut Şahin, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ve Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk tohumların bulunduğu fabrikada incelemede bulundu. İkinci kez 20 ton ihracat Ayçiçeği ihracatında önce gelen ülkelerden biri olan Rusya’da ayçiçeği arenasında artık yerli tohumda boy gösterecek. Tekirdağ’da başarılı bir şekilde kuraklık şartlarına dayanıklılığı ile bilinen yerli tohumlar Rusya’daki tarlalardan 2017’de deneme tarlalarında boy gösterdikten sonra bu yıl da tercih edilmeye başlandı. Seneye 120 ton yerli tohum gönderilmesi konusunda anlaşmalar yapılırken, yerli ve milli ayçiçeği tohumunun ilerleyen yıllarda dünyanın bütün oyuncularının olduğu üretim merkezinde Türk tohumcuları da bundan sonra yayılım göstermesi bekleniyor. "Ekip çalışmalarından güzel neticeler alındı" Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin yaptığı açıklamada, "Bugün burada Tekirdağ’ımız için, Trakya’mız için Türkiye’miz için belki miktar olarak küçük ama önemli bir adım atılıyor. Geçen sene yine burada Türkiye’den Rusya’ya ve yurt dışına mal ihracatı için bir arada bulunmuştuk. Temennimiz seneye de bunun devam etmesi yönündeydi. Allah’a hamdolsun bu sene de yine Tekirdağ’dan Rusya’ya yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu ihraç ediyoruz. Tabii bu günlere kolay gelinmedi. Yaklaşık 7 yıldan beri Trakya bölgesindeki tohum şirketlerimiz yoğun bir Ar-Ge çalışması neticesinde Trakya Araştırma Enstitüsünden, Namık Kemal Üniversitesinden hocalarımızla beraber şirketlerimiz, borsalarımız, bütün ekosistemdeki paydaşlarımız bir araya geldi. 6-7 yıllık emeğin neticesinde geçen sene Trakya ile beraber tüm Türkiye’de ekim çalışmaları yapıldı ve güzel neticeler alındı. Aynı zamanda da yurt dışında da bu yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizin tescil çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar neticesinde geçen sene ilk defa yaklaşık bir konteyner yaklaşık 20 ton mal ihracatı yapılmıştı. Bu sene de onun devamı olarak 20 ton malı ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz’" Hedeflerinin büyük olduğunu söyleyen Şahin, "Bu gönderilen mallar, oralarda belirli bölgelerde ekim yapılacak Rusya’nın farklı yörelerinde ve inşallah orada da tanındıktan sonra, önümüzdeki yıllarda bu 1 konteyner sayısı 7,8 ve 10 konteynere çıkacak. Amacımız Trakya’da ve Tekirdağ’da doğmuş olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunu hem Marmara bölgemizde, Trakya’mızda, hem Türkiye’nin değişik bölgelerindeki ayçiçeği ekilebilir 43 ilde bunu yetiştirmek, büyütmek, yerli ve milli satış oranını çoğaltmak. Malum bu alana yabancılar hakim şuanda bu anlamda Türk mühendislerimizin başından sonuna kadar çalıştığı, Türk şirketlerimizin pazarlamasını yaptığı ve bütün sürece hakim olduğu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın, Tarım Bakanlığımızın da büyük destekleri ile yol aldığı bu projeyi Türkiye’de belli bir aşamaya getirdikten sonra yurt dışında da Rusya, Ukrayna, Romanya, Balkanlar gibi bir çok ülkede de Türkiye’nin gururu olarak bayrağımızı yurt dışında temsil edecek olan firmalarında yerli ve milli hibrit ayçiçeğini oraya satmak, ülkemize döviz kazandırmak istiyoruz" dedi. "Seneye 120 ton üretim anlaşmasını yaptık" Dernek Başkanı Toruk ise açıklamasında, “Firma olarak Rusya’da çalışmalar yaptık. Önce Rusya’nın her tarafında tohumlarımızı gönderdikten sonra önce çiftçilere beğendirmek gerekiyor. 2017’de tescil ettirmiştik. Aslında büyük ihracatı ilk defa geçen sene 20 ton olarak göndermiştik. Rusya’nın 17 tane üretim bölgesi var. 17 üretim bölgesinde denemelerde olumlu sonuçlar verince, tabii yabancı ülkelerde özellikle yabancı çiftçileri ikna etmek çok kolay değil. Orada ölçek ekonomisi var. Bu senede 20 ton gönderiyoruz. Seneye de inşallah 120 ton üretim anlaşmasını yaptık. Rusya gibi bir ayçiçeği üretim merkezinde dünyanın bütün oyuncularının olduğu bir üretim merkezinde biz Türk tohumcuları da bundan sonra varız. Pazarımız gitgide büyüyecek. Orada 100 bin ton bir pazar var. 6-7 bin ton civarında bir pazar payı alacağımıza inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.

MAY Tohum, tatlı mısır tohum işinde dünyanın ilk 10 şirketi arasında yer aldı Haber

MAY Tohum, tatlı mısır tohum işinde dünyanın ilk 10 şirketi arasında yer aldı

Türkiye’nin en büyük tohum üreticisi MAY Tohum, tatlı mısır tohumda dünya çapında ilk 10 şirket arasında yer alıyor. Uluslararası pazarlardaki iş birliklerini ve ihracatını arttırmak hedefiyle 7-9 Şubat tarihlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirilen dünyanın en büyük meyve ve sebze fuarı Fruit Logistica’ya katılan MAY Tohum, farklı ülkelerden gelen birçok gıda sanayi profesyonelini, tohum satıcılarını ve tatlı mısır üreticilerini standında ağırladı. Fruit Logistica’ya bu yıl ikinci kez katıldıklarını söyleyen MAY Tohum’un Yurtdışı Tatlı Mısır Ürün Müdürü Yasemin Yalım, fuarın oldukça başarılı geçtiğini belirtti. 94 ülkeden fuar katılımcısının bulunduğu fuara 140’ın üzerindeki ülkeden gıda sanayi yetkililerinin, tarımsal üretim ve ticaretiyle ilgilenen profesyonel ziyaretçinin geldiğini belirten Yasemin Yalım, fuar süresince mevcut ve yeni potansiyel müşterileriyle verimli görüşmeler yaptıklarına dikkat çekti. Tatlı mısır tohum ihracatında yüzde 82 artış Rekabet gücü yüksek tohum çeşitleri ve uluslararası pazarlarda gerçekleştirdikleri pazarlama faaliyetleri doğrultuşunda tatlı mısır tohum ihracat rakamlarını her geçen yıl arttırdıklarına dikkat çeken Yasemin Yalım, son 2 yılda ihracatlarını yüzde 82 arttırdıklarını söyledi. Yalım, “Tatlı mısır türünde gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge faaliyetleri neticesinde portföyümüz her geçen yıl daha da güçleniyor. Portföyümüzdeki süper tatlı ve normal tatlı mısır segmentlerinde, farklı iklim ve toprak şartlarına adaptasyon kabiliyeti yüksek, koçan kalitesi ve işletme randımanı yüksek, lezzetli tohum çeşitleri, tarla performanslarıyla üreticilerin ve gıda sanayi profesyonellerinin beğenisi kazanıyor. 2023 yılında yurtdışı tatlı mısır tohum satışlarımızı bir önceki yıla göre yüzde 33 arttırdık. 2024 yılında da yüzde 30’un üzerinde bir artış öngörüyoruz. Fruit Logistica fuarı esnasında yaptığımız toplantılar da bu öngörümüzü fazlasıyla gerçekleştireceğimizi göstermektedir” diye konuştu. “Dünyanın 10 tohum firması arasında yer almaktan gurur duyuyoruz” MAY Tohum’un tatlı mısır türünde gerçekleştirdiği Ar-Ge faaliyetlerinde sanayi üretimini verim ve kalitesi ile destekleyecek nitelikteki rekabetçi çeşitleri geliştirmeye yoğunlaştıklarının altını çizen Yasemin Yalım, ”Sanayi proseslerine uyumlu, ideal koçan kalitesine sahip, işletme randımanı yüksek ve lezzetli çeşitleri portföyümüze dahil ediyoruz. Taze Pazar segmentinde ise uzun raf ömrü kabiliyetleri ile nakliye ve depolama süreçlerindeki kalite kayıplarını minimize edebilen çeşitleri üreticilerimize sunuyoruz. Hem Türkiye pazarında hem de global pazarda, tüm beklentileri karşılayan güçlü çeşit portföyümüzle istikrarlı büyümemizi gerçekleştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge ve Pazarlama faaliyetleri neticesinde, bugün geldiğimiz noktada, tatlı mısır işinde dünyanın en büyük ilk 10 tohum firması arasında yer almaktan gurur duyuyoruz” dedi. MAY Tohum olarak 45’in üzerinde ülkeye tohum ve lisans ihracatı yaptıklarını belirten Yasemin Yalım, "Tatlı mısır tohum çeşitlerini Rusya ve Ukrayna’nın yanı sıra AB ülkeleri, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika ülkeleri dahil geniş bir coğrafyaya ihraç ediyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de Çin ve Hindistan’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyaya ihracat yapmak üzere, Ar-Ge ve pazarlama çalışmalarını kapsamlı bir şekilde sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Mülkiyet ve mirasçılık nedeniyle destek alamayan üreticilere müjde Haber

Mülkiyet ve mirasçılık nedeniyle destek alamayan üreticilere müjde

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, mülkiyet ve mirasçılık sorunları sebebiyle desteklerden faydalanamayan üreticilerin bundan sonra tarımsal desteklerden istifade edeceğini bildirdi. Bakan Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2024 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı. Türkiye’nin Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bakımından Avrupa’da lider, Dünya’da ise ilk 10 içinde yer aldığını söyleyen Yumaklı, Ocak-Eylül 2023 döneminde 18,8 milyar dolar ithalata karşılık 22,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek 3,3 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiklerini dile getirdi. Türkiye’nin fındık, kuru üzüm, kuru kayısı, incir, kabuksuz antepfıstığı, ayva, dondurulmuş alabalık, buğday unu ve bulgur ihracatında dünyada birinci sırada olduğunu belirten Yumaklı, son 21 yılda 95 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiklerini vurgulayarak Türkiye’nin tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı olduğunu bildirdi. "Bugün 97 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz" Tarla bitkileri üretiminin yüzde 22 artışla 70,5 milyon tona ulaştığını aktaran Yumaklı, "Meyvede, yüzde 89 artışla 26,8 milyon tona, sebzede, yüzde 22 artışla 31,6 milyon tona ulaştık. Üretimdeki bu artış büyük oranda verimlilikle ilgili yaptığımız çalışmalardan kaynaklanmıştır. Sertifikalı tohum üretimimizi 9,4 kat artışla 1,4 milyon tona, İhracatımızı 13,7 kat artışla 233 milyon dolara çıkardık. İhracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 31’den yüzde 137’ye yükselttik. Sertifikalı tohum ihracat değeri, 2022 yılı itibarıyla ilk defa ithalat değerini geçmiştir. 2023 yılı ilk 9 ayında, sertifikalı tohum ihracatı 235 milyon dolar, sertifikalı tohum ithalatı 212 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bugün 97 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz" diye konuştu. "Kırmızı et üretimini 2 milyon 192 bin tona çıkardık" Bakan Yumaklı, ıslah çalışmalarıyla ortalama karkas verimini 178 kilogramdan yüzde 61 artışla 287 kilograma ulaştırdıkları bilgisini vererek, şöyle devam etti: "Hayvan varlığımızı büyükbaşta yüzde 68 artışla 16 milyon 687 bine, küçükbaşta yüzde 67 artışla 53 milyon 274 bine ulaştırdık. Üretimimizi kırmızı ette yüzde 181 artışla 2 milyon 192 bin tona, çiğ sütte yüzde 156 artışla 21 milyon 564 bin tona, beyaz ette yüzde 247 artışla 2 milyon 472 bin tona, yumurtada yüzde 71 artışla 19 milyar 808 milyon adede, balda yüzde 59 artışla 118 bin tona çıkardık. Hayvancılıkta sürdürülebilirliği ve verimliliği artırmaya yönelik desteklemelerde 2023 yılında birçok kalemde yüzde 100’ün üzerinde artış gerçekleştirdik." "Su ürünleri ihracatının yıl sonunda 2 milyar dolara çıkmasını öngörüyoruz" Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci sırada olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Su ürünleri üretimimizi 61 bin tondan 8,4 katına çıkararak 515 bin tona yükselttik. Yıl sonu hedefimiz ise 575 bin tondur. Su ürünleri ihracatımızı ise 97 milyon dolardan 17 katına çıkararak 1,7 milyar dolara ulaştırdık. Yıl sonunda ihracatımızın yaklaşık 2 milyar dolara çıkmasını öngörüyoruz. Yüzden fazla ülkeye ihracat yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Yumaklı, 2023 yılı sonu itibarıyla çiftçilere verilen destekleme ödemesinin 63,4 milyar lira olacağını sözlerine ekleyerek, 2006’dan bugüne kadar 92 binden fazla projeyi desteklediklerini, 264 bin kişiye istihdam sağladıklarını, 94 milyar lira ise hibe verdiklerini söyledi. IPARD-3 programını da yakın zamanda yeni desteklerle başlatacaklarını ifade eden Yumaklı, 42 ilde uygulanan destek programını, 81 ilin tamamına yaygınlaştırdıklarını aktardı. Yumaklı, 1,1 trilyon lira değerinde tarımsal ürün sigortalandığını ve 20 milyar lira hasar tazminatı ödendiğini belirterek, buğdayda verim kaybı ve fiyat dalgalanmalarına bağlı Gelir Koruma Sigortası’nın 2023-2024 üretim sezonunda Türkiye genelinde uygulanacağını anlattı. Korunan alan sayısının 659 olduğunu ve bu alanların büyüklüğünün 3,4 milyon hektar olduğunun altını çizen Yumaklı, arz güvenliği kapsamında stratejik tarımsal ürünleri takip ederek risklere karşı tedbirler aldıklarını bildirdi. Yumaklı, önceki yıllarda 110 bin ton olan günlük hububat alım miktarını bu yıl 250 bin tona çıkardıklarını belirterek, "Böylelikle TMO tarihindeki alım rekorunu kırdık. 12,9 milyon ton hububat, 1 milyon 200 bin ton mısır aldık. Alımlarda üreticilerimize 93 milyar lira ödedik, devam eden alımlarla birlikte bu yıl üreticilerimize 108 milyar lira ödemiş olacağız" dedi. "Ülkemizde tüketilen şekerin 100’de yüzünü yerli şeker pancarından karşılamış olacağız" Pancar üretiminin geçen yıla göre yüzde 17 artışla 22,5 milyon tona ulaşacağını, böylece arz ve talep dengesini sağlamış olacaklarını ifade eden Yumaklı, "Üreticilerimize bugüne kadar 5,4 milyar lira destek ve avans ödemesi yaptık, bu rakam alımlar tamamlandığında yaklaşık 16,9 milyar liraya ulaşacaktır. Böylece ülkemizde tüketilen şekerin yüzde 100’ünü yerli şeker pancarından karşılamış olacağız" diye konuştu. "Kırmızı et fiyatları takip ediliyor" Yumaklı, bu yıl 146 bin çay üreticisinden yaklaşık 592 bin ton ürün alıp 6 buçuk milyar lira ödeme yaptıklarını dile getirerek, "Yaş çay rekoltesinin 1 milyon 350 bin ton olmasını bekliyoruz. TİGEM işletmelerimizde tüm zamanların en yüksek üretim rakamına ulaştık. Sertifikalı hububat tohum üretimimizi geçen yıla göre yüzde 60 oranında artırarak 2023 yılında 223 bin tona çıkarttık. Kırmızı et ve süt piyasasının regülasyonu çalışmalarımız kapsamında piyasa fiyatları yakından takip edilmektedir. Hem üreticiyi hem tüketiciyi gözetecek uygulamalara bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz" cümlelerine yer verdi. Tarımsal üretimde detaylı planlama Suyu merkeze alarak stratejik ürünlerde az güvenliğini temin edecek üretim planlaması sürecini başlattıklarını bildiren Yumaklı, "Bitkisel üretimde, ürün desenlerini belirleyerek, arazinin verim kabiliyetiyle birlikte yağış ve sulama imkanlarını, hayvansal üretimde, iklim koşulları, arazi yapısı, kaba yem ihtiyacının karşılanma oranı, mera varlığı ve su ihtiyacını, su ürünleri üretiminde ise dış ticaret, avlanabilir stok durumu, çevresel etkenler ve uluslararası yükümlülükleri, dikkate alarak tarımsal üretimi planlıyoruz" açıklamasını yaptı. "Tarım sayımı 2026 yılı sonuna kadar tamamlanacak" Bakan Yumaklı, üretim planlaması sürecinde ihtiyaç duyulan kayıtlılığı artırmak için Çiftçi Kayıt Sistemi yönetmeliğinde değişiklik yaptıklarını vurgulayarak, "Mülkiyet ve mirasçılık sorunları sebebiyle desteklerden faydalanamayan üreticilerimiz de bundan sonra tarımsal desteklerden istifade edecektir. Yeni politikamızın vazgeçilmez bir sacayağı olarak TÜİK ile imzaladığımız protokol kapsamında, tarım sayımı 2026 yılı sonuna kadar tamamlanacaktır. Bir yenilik olarak; kırsal kalkınma ile hayvancılık desteklerinde ve sübvansiyonlu kredilerin tamamında gençlere ve kadınlara ilave destek veriyoruz" ifadelerini kullandı. Mart ayında tespit edilen Sat-2 serotipine karşı Şap Enstitüsünün ürettiği aşıların uygulanmaya başlandığını anlatan Yumaklı, "2023 yılı içerisinde toplam 46 milyon doz aşıyı ürettik ve 32,6 milyon dozunu uyguladık" dedi. Yumaklı, bugüne kadar 2 milyondan fazla evcil hayvanı mikroçiple kimliklendirerek PETVET sistemine kaydettiklerini belirtti. "Sertifikalı tohumluğun kullanımını yaygınlaştıracağız" Üretim planlaması, sözleşmeli üretim ve yeni destekleme modelleriyle tarımsal üretime yön vereceklerini not düşen Yumaklı, şunları kaydetti: "İşlenmeyen tarım arazilerini üretime kazandıracağız. Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarına yönelik desteklemeleri artıracağız. Sertifikalı tohumluğun kullanımını yaygınlaştıracağız. Gıda güvenliğinin sağlanması, yerel genetik kaynaklarımızın korunması ve sonraki nesillere aktarılması amacıyla Ata tohumlarının kullanımını yaygınlaştıracağız. Su kısıtı, mera varlığı, mera yapısı ve yem olanaklarını dikkate alarak bütüncül yaklaşımla hayvancılık üretim bölgeleri oluşturacağız. Su ürünlerinde yeni türlerin üretime alınması ve avcılığı yapılan türlerin sürdürülebilir işletilmesini sağlayacağız." "Akıllı tarım uygulamalarını yaygınlaştırılacağız" Tarladan-sofraya tedarik zincirini kısaltmak ve karbon salınımını azaltarak çevreyi korumak amacıyla kent tarımı uygulamalarını yaygınlaştıracaklarının altını çizen Yumaklı, şöyle konuştu: "İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında çevre dostu tarımsal uygulamaları destekleyeceğiz. Temel girdilerde kendine yeterliliğin sağlanabilmesi amacıyla AR-GE çalışmalarına hız vereceğiz. Dijitalleşme, yapay zeka ve veriye dayalı iş modelleriyle akıllı tarım uygulamalarını yaygınlaştırılacağız. Uzaktan algılama teknolojisi ile coğrafi bilgi sistemi tabanlı tekniklerin sulama programlarında kullanımına yönelik AR-GE faaliyetleri yürüteceğiz. Bitki koruma ürünlerinin üretimden kullanımına kadar dijital ortamda izlenebilirliğini sağlayacağız. Bitkisel üretimde zirai ilaç kullanımının azaltılması ve kalıntının önlenmesi için biyolojik ve biyoteknik mücadele uygulamalarını yaygınlaştıracağız."

7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor Haber

7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor

Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi. Sezonun ilk sebze tohumu Sezonunun ilk sebze tohumunu çıkardıklarını kaydeden Uzun, “2023 bahar sezonunun ilk tohumunu çıkardık, kurutuyoruz. İlk tohum pembe domates çeşidimiz. Tohumu güz ve bahar olmak üzere yılda iki defa dikiyoruz. Şubat ve Mart ayında dikmiş olduğumuz ürünler, Temmuz 15’e kadar olgunlaşıyor. Olgunlaşmasını beklediğimiz domatesleri daha sonra topluyoruz ve tohumunu çıkarıyoruz. 150 çeşit deniyoruz iki çeşit çıkarıyoruz. Hastalıklara, pazara dayanıklı olanları ve verimli olanları tespit ediyoruz. Onlar çeşit olmaya hak kazanıyorlar. Kurutuyoruz ve gelecek sezon için siparişe hazır hale getiriyoruz” şeklinde konuştu. Hibrit tohumda adet satış Hibrit tohumculukta adetle satışların yapıldığını dile getiren Uzun, şunları söyledi: “7 tür ürün üzerinde çalışıyoruz domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak, kavun ve karpuz. Domateste bin adet tohum 3 ile 6 gr arasında değişir. Hibrit tohum genelde adetle satılır. Satış rakamları oturak ve tarla çeşitleri paket fiyatı 300 ile 500 TL arasında sera çeşitleri de 2 bin TL ile 3 bin TL arasında ortalama satışı yapılıyor.” Kendimize ve dünyaya yetiyoruz Uzun, “Dışardan tohum almazsak da kendimize yetiyoruz. 1 milyon 300 bin ton tohumluk üretiyor ülkemiz. Tarla bitkileri, sebze, sera olmak üzere. Ülke olarak ihtiyacımız bu kadar. Bundan 20 yıl önce 200 bin tonlardaydı, çok hızlı gelişme gösterdik. Tohumculukta çok yanlış bir algı var. Türkiye tohumda dışa bağımlı değil. Biz üretimde ilk 10’dayız. Hedef kitlemiz; Rusya, Kafkasya, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Azerbaycan ve yakın Avrupa. Türkiye kendine yetmesi bizim için bir başarı değil, biz kendimize de yetmeliyiz bizden başka 20 ülkeye de yetebilecek potansiyelimiz var. Sebze konusunda Antalya bunu üretebilecek potansiyele sahip” dedi. Tohum Vadisi Tohum Vadisi adında bir projesinin olduğunu belirten Uzun, "Türkiye’de tohumcular dağınık yerlerde. Her birinin AR-GE tesisi var. Biz organize tohumculuk sanayi bölgesi adında devletimiz bize hazine arazisinden 500 yada bin dekar alan tahsis ederse 5-10 dekar alanları tohumcularımıza verilirse orada AR-GE yapabilirler. Topluca bir AR-GE alanımız olur. Bu teknolojiler çok hızlı gelişiyor ve değişiyor. Organize tohumculuk sanayi bölgemiz olursa dışardan gelen müşterilerimize yerinde hizmet veririz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.