TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Topraksız Tarım

AGRONEWS - Topraksız Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Topraksız Tarım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Iğdır Üniversitesi'nde Topraksız Tarım Ar-Ge Ünitesi Kuruldu Haber

Iğdır Üniversitesi'nde Topraksız Tarım Ar-Ge Ünitesi Kuruldu

Topraksız Tarımda Yeni Bir Dönem Başlıyor Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği bölümünde kurulan "Topraksız Tarım Sistemleri Ar-Ge Ünitesi," bölgedeki tarım tekniklerinin modernize edilmesi ve verimliliğin artırılması için önemli bir adım atıldı. Prof. Dr. Sefa Altıkat önderliğinde kurulan bu ünite, tarımda katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilmesini amaçlarken, çevre dostu ve sürdürülebilir üretim modellerini de desteklemeyi hedefliyor. Hidroponik Sistemin Avantajları Proje yürütücülerinden Doç. Dr. Tuncay Kaya, hidroponik sistemin, ilaç kullanılmadan da tarım yapılmasına olanak tanıdığını belirtti. Bu sistemde, su ve enerji kullanımının minimize edilmesi sağlanarak, daha verimli bir üretim modeli sunuluyor. Kaya, “Bir metrekare alanda 15 bitki yerine, bu sistemle 30-40 bitki yetiştirilebiliyor. Bu da hem daha fazla verim hem de daha az enerji tüketimi anlamına geliyor,” dedi. Yıl Boyunca Sürekli Üretim Prof. Dr. Sefa Altıkat, hidroponik sistemin yıl boyunca üretim yapılmasına imkan sağladığını belirtti. "12 ay boyunca üretim yapabilme imkanı sunan bu sistem, kışın da tarımsal üretimi sürdürebilir hale getiriyor. Bu, özellikle kapalı alanlarda üretim yapmayı mümkün kılarak, tarım alanlarının daha verimli kullanılmasına katkı sağlıyor," diye ekledi. Teknolojik Yeniliklerle Tarımda Katma Değer Ziraat Fakültesi Araştırma Görevlisi Alperay Altıkat, sistemin tamamen kontrol edilebilir olduğunu ve suyun otomatik olarak dağıtılmasını sağlayan bir sulama sistemi ile donatıldığını söyledi. Ayrıca, "Grow ledlerimiz sayesinde dış ışığa ihtiyaç duymadan üretim yapabiliyoruz. Sistem, nem, karbondioksit ve diğer ihtiyaçları da bizlere göre ayarlayabiliyor," dedi. Gelecekteki Hedefler Iğdır Üniversitesi, bu projeyi geliştirerek farklı bitki türleri ve üretim modelleriyle tarımda katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilmesine katkı sağlamayı planlıyor. Üniversite, hidroponik sistemle tarımı daha verimli ve çevre dostu hale getirmeyi hedefliyor.

Agrotech’ten Sürdürülebilir Tarım Hamlesi: 23 Bin Dönümde Üretim Haber

Agrotech’ten Sürdürülebilir Tarım Hamlesi: 23 Bin Dönümde Üretim

Sözleşmeli Tarım ile Geniş Üretim Yelpazesi Hümeyra Gökçen Keskin, Türkiye genelinde 23 bin dönümlük tarım arazisinde domatesten fındığa, muzdan bademe kadar çeşitli ürün gruplarında üretim yaptıklarını belirtti. Bu alanın 20 bin dönümünde sözleşmeli tarım modeli uyguladıklarını ifade eden Keskin, çiftçilere pazar garantisi ve istikrarlı gelir sunduklarını vurguladı. Antalya, Samsun, Uşak ve Burhaniye’deki tarım faaliyetleri kapsamında, 3 bin dönümlük kendi arazilerinde ceviz, fındık ve seracılık yapıldığını, İzmir Torbalı’daki salça fabrikasında ise günde 160 ton salça ürettiklerini söyledi. Topraksız Tarım ve Teknoloji Entegrasyonu Keskin, Balıkesir Burhaniye’de Türkiye’nin ilk cam seralarından birinde topraksız tarımla salkım domates ürettiklerini ifade ederek, bu yöntemi yaygınlaştırmayı hedeflediklerini açıkladı. Ayrıca, blueberry ve raspberry gibi az üretilen, ithal edilen ve yüksek katma değerli ürünlerin topraksız tarımla üretilebileceğini belirtti. Hollanda’nın tarımda dünya devi haline gelmesindeki başarısını örnek aldıklarını dile getiren Keskin, bu modelin Türkiye’nin tarım potansiyelini artırabileceğini vurguladı. Arazi Birleştirme ve Ölçek Ekonomisi Türkiye’de miras nedeniyle küçük parçalara bölünen tarım arazilerinin verimliliği olumsuz etkilediğini söyleyen Keskin, 2 bin 500 dönümlük bir alanda 95 çiftçinin arazisini birleştirerek yüksek verimlilik sağladıklarını açıkladı. 1000 dönüm ve üzeri operasyonlarla ölçek ekonomisi kurallarını uyguladıklarını belirtti. Tarımda Yapay Zeka ve Dijital Dönüşüm Keskin, Agrotech Grup olarak yazılım, yapay zeka ve sistem entegratörlüğü alanlarında geliştirdikleri yerli ürünlerle dünya çapında hizmet sunduklarını ifade etti. By-Chat adlı yapay zeka destekli ürünleriyle e-ticaret ve dijital dönüşüm süreçlerini yönettiklerini belirtti. Agrotech, sürdürülebilir tarım politikalarıyla hem Türkiye’nin tarımsal üretimini artırmayı hem de modern tarım teknikleriyle küresel rekabette güçlü bir yer edinmeyi hedefliyor. Kaynak: Platin

Kuzey Ege'de Tarımda Dönüşüm: Üreticiden Fabrika İşçisine Haber

Kuzey Ege'de Tarımda Dönüşüm: Üreticiden Fabrika İşçisine

Kuzey Ege'de Tarımda Dönüşüm: Üreticiden Fabrika İşçisine Topraksız teknolojik seralar, sanayi ile tarımın entegre olduğu sistemler ve akıllı tarlalar, 2020'lerin Türkiye'sinde tarımı hızla dönüştürüyor. Tarımda çalışan insan profili de bu değişimle şekil değiştiriyor. Geçim kaynağı toprak olan köylü ve küçük üretici, adeta fabrikanın vardiyalı işçisine dönüşüyor. Bu dönüşümün örneklerinden biri de Kuzey Ege'deki Bakırçay Havzası'nda yaşanıyor. Avrupa ve Türkiye’nin en büyük otomasyonlu sera ve tarımsal kümelenmesi olan Dikili Sera Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, sanayi tesislerini seralarla aynı alanda birleştirerek yeni bir üretim yapısı kuruyor. Bu projede 3 bin 500 kişiye istihdam yaratılması bekleniyor ancak küçük ölçekli tarım üreticileri için yer yok. Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, Bakırçay Havzası'nda tarladaki üreticinin yerini ücretli işçilerin aldığını ve bölgedeki çalışma ilişkilerinde yeni bir sosyoloji oluştuğunu belirtiyor. Eski köylüler artık sanayinin parçası olarak ağır koşullarda çalışıyor. Özellikle Dikili'de sera üreticiliği ön planda. Yüksek kaliteli domatesler büyük şirketlerin seralarında üretilip yurt dışına ihraç ediliyor. Ancak, küçük üreticiler yerini sanayinin işçilerine bırakmış durumda. Tarımda oluşan bu yeni düzende, köylüler ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere mahkûm oluyor. Son dönemde, bölgedeki büyük şirketlerdeki işçi direnişleri dikkat çekiyor. Örneğin, Agrobay Seracılık’ta sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan kadın işçiler, çalışma koşullarına isyan etti. Benzer şekilde, Queen Seracılık'ta da işçiler fazla mesai ücretlerinin düzgün ödenmemesi ve sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Kocagöz, tarımda küçük üreticinin giderek iflasa sürüklendiğini ve tarım politikalarının küresel sermayenin çıkarlarına hizmet ettiğini belirtiyor. Tarımda yaşanan bu dönüşüm, işçileşme sürecini hızlandırarak, köylüleri sanayinin işçileri haline getiriyor. Bu durum, bölgedeki köy yaşamını köklü bir şekilde değiştiriyor.

Amerika'daki işini bıraktı, Burdur'da tarıma başladı Haber

Amerika'daki işini bıraktı, Burdur'da tarıma başladı

ABD'deki akademisyenlik görevini bıraktıktan sonra yerleştiği memleketi Burdur'da 4 yıldır susuz tarım yapan Dr. Ece Aynur Onur, kentte kuraklık tehdidinin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti. Temmuz ve ağustosta kenti çok daha zor günler beklediğini ifade eden Dr. Onur, Burdur'da yaşanan susuzluğun 3 önemli nedeni olduğunu; bunların, mermer ocaklarının denetimsiz su kullanması, kaçak sondajların önüne geçilememesi ve tarımda yanlış sulama olduğunu anlattı. Kentin, mermer ocaklarının en yoğun olduğu illerin başında geldiğini anlatan Dr. Onur, "Mermer bloklarının kesiminde tonlarca su harcanıyor ancak bu kullanımın kaydı ve denetimi yok. İkincisi, örneğin Karataş Gölümüz, çevresindeki yüzlerce kaçak sondaj nedeniyle tamamen kurudu. Şimdi Burdur Gölümüz de aynı tehlike ile karşı karşıya. Kaçak sondajlar 15 bin TL gibi sembolik cezalarla yasal hale getiriliyor, acilen bunun önüne geçilmeli. Üçüncüsü, Burdur ve çevresinde büyükbaş yemi olarak yetiştirilen mısır ve yoncanın dönümüne senede 700 ile 1000 ton arasında su harcanıyor. Kuraklık tehdidi altında çok su tüketen tarım ürünlerini üretmek ne yazık ki susuzluğa, kuraklığa davetiye çıkarmak demektir. Burdur gibi kuraklık ve susuzluk yaşayan bir şehirde peyzaj düzenlemesi mutlaka sulamasız yetiştirilebilecek bitkilerle yapılmalı ve eğlence havuzları bir süreliğine de olsa devre dışı bırakılmalıdır" diye konuştu. Burdur'da 4 yıldır yürüttüğü susuz tarım projesinin kentin susuzluk ve kuraklığına çare olacak çok önemli bir proje olduğunu söyleyen Dr. Ece Aynur Onur, "Kuraklığa sebep olan mısır, yonca, mermer sarmalından çıkmamızın tek yolu susuz tarım ile ekonomik değeri yüksek şifalı bitkiler ve gıda üretimi yapmaktır" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.