TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tübitak

AGRONEWS - Tübitak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tübitak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Akademisyenden yeni turfanda üzüm çeşitleri Haber

Akademisyenden yeni turfanda üzüm çeşitleri

Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile pazarın ihtiyacı olan, erken olgunlaşabilen ve üreticilerin gelirini arttırabilecek yeni üzüm çeşitleri geliştiriliyor. Çekirdeksiz ve erkenci üzüm çeşitlerinin melezleme ıslahı yoluyla geliştirilmesinin hedeflendiği projede Bahçe Bitkileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse projesinde Victoria, Trakya ilkeren, red globe, prima, cardinal, Yalova incisi ve çavuş gibi üzüm çeşitlerini kullanıyor. Melezleme çalışmalarında kullanılan sultani çekirdeksiz, Tekirdağ çekirdeksizi, crimson seedless çeşitlerine ait çiçek tozları ise Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsünden temin ediliyor. Melezlemeler sonucunda elde edilecek yeni bireylerin ilerleyen yıllarda salkım ve tane özelliklerinin yanı sıra erkencilik durumları belirlenecek. Bu üzüm çeşitlerinin çekirdeksiz, beyaz ya da renkli taneli, verimli, yeme kalitesi ve albenisi yüksek, ihracata uygun çeşitler olması amaçlanıyor. Geliştirilecek erkenci üzümler sayesinde özellikle Akdeniz Bölgesi’nde örtü altı bağcılığına yeni çeşitlerin kazandırılması ve ihracata yönelik erkenci üzüm yetiştiriciliğinin artması hedefleniyor. "Piyasada beyaz, erken olgunlaşabilen ve çekirdeksiz çeşitte sıkıntı var" Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, "Seramızda melezleme yoluyla farklı üzüm çeşitleri geliştiriyoruz. Amacımız ülkemizde en erken oluşabilecek erkenci üzüm çeşitlerini geliştirebilmektir. Bu amaçla beyaz ya da diğer renkli çeşitlerle, diğer erkenci çeşitleri melezleyerek beyaz ve çekirdeksiz ile renkli çeşitler geliştirmek için çalışıyoruz. Pazarın ihtiyacı olan çok erkenci Akdeniz gibi Mersin gibi bölgelerde, örtü altı tarıma uygun olabilecek çeşitleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Melezleme çalışmalarında Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsünden temin etmiş olduğumuz sultani çekirdeksiz, Tekirdağ çekirdeksiz, crimson seedless gibi çeşitlerin çiçek tozlarını kullanıyoruz. Burada ana ebeveynler olarak iri taneli Victoria çeşidi, erken olgunlaşabilen Trakya ilkeren, prima, early sweet çekirdeksiz çeşitleri melezleme yoluyla kullanarak çok erken olgunlaşabilecek ve özellikle ihracatta elimizi güçlendirebilecek, üreticilerimiz karlılığını arttırabilecek çeşitleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Projemiz yeni başlayan bir projedir. 2’nci yılındayız. Melezleme çalışmaları devam ediyor. Melezlemelerden elde ettiğimiz bitkilerimizde yeni yeni gelişmeye başladı. Bu süreç uzun bir süreçtir. Hemen bugünden yarına sonuç almak biraz zor. Çalışmalarımız devam ediyor. Ümit var çeşitlerimizi meyveleri gördükten sonra tespit edip bunlar üzerinde daha sonra tescil çalışmaları yoluyla çeşit vasfı kazandırılacaktır. Bunun yanı sıra red globe gibi geçici ama kalitesi çok yüksek olan çeşitlerle çekirdeksiz, Tekirdağ çekirdeksizi, sultani çekirdeksiz, early sweet gibi çeşitlerle bunları melezleyerek beyaz, renkli çeşitler elde edebilmek istiyoruz. Piyasada beyaz, erken olgunlaşabilen ve çekirdeksiz çeşitte sıkıntı var. Ülkemizde ihracatı ve üreticilerin gelirini geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi. "Hastalıklara dayanıklı çekirdeksiz çeşit" Bülent Köse ayrıca şunları söyledi: "TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında Karadeniz bölgesinde yetişen ve Prof. Dr. Hüseyin Çelik hocamız tarafında tescil ettirilmiş olan 2 adet kokulu üzüm çeşidi kullanarak Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsünden temin ettiğimiz sultani çekirdeksiz, Tekirdağ çekirdeksiz, crimson seedless çiçek tozları ile bunları melezleyerek hem hastalıklara dayanıklı hem de çekirdeksiz çeşit geliştirmeyi hedefliyoruz.”

Kozalaklar katma değeri yüksek ürünlere dönüşecek Haber

Kozalaklar katma değeri yüksek ürünlere dönüşecek

Bartın Üniversitesi (BARÜ) Bartın Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayben Kılıç Pekgözlü danışmanlığında, YÖK 100/2000 Doktora bursiyeri Özge Özgürlük’ün yürütücülüğünü yaptığı proje, TÜBİTAK 1002-A Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu. Atık kozalaklar BARÜ’de değerlendirilecek “Doğal Derin Ötektik Çözücü ile İğne Yapraklı Ağaç Kozalaklarından Lignin Eldesi ve Biyoaktivitelerinin Belirlenmesi” başlıklı proje ile Türkiye’de doğal yayılış gösteren Doğu Karadeniz Göknarı, Toros Sediri, Doğu Ladini ve Fıstık Çamı kozalaklarından ilk kez mikrodalga yöntemiyle lignin elde edilecek. Proje çıktısı olarak elde edilen bu ligninlerin, antioksidan ve antibakteriyel özellikleri incelenecek. Böylece atık bir malzeme olmaktan çıkan lignin artık sürdürülebilir ve yenilenebilir özellikleriyle yeni nesil akıllı malzemeler için önemli bir kaynak olacak. Proje hakkında bilgi veren Özgürlük, “Doğal kaynakların azalması tüketicileri bu kaynakların rasyonel ve ekonomik kullanma yöntemlerini geliştirerek daha verimli bir şekilde faydalanma yoluna sevk etmiştir. Biz de TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazanan projemiz ile yaşam döngüsü açısından önem arz eden ormanlarımızı ve lignoselülozik esaslı hammadde kaynaklarını daha verimli kullanmak amacıyla atık olarak nitelendirilen kozalakların daha iyi değerlendirilmesi için incelemeler gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu çalışmayla derin ötektik çözücü kullanarak mikrodalga yöntemiyle ilk kez katma değeri yüksek lignin elde etmiş olacağız” dedi. “Yerli ve milli imkânlarla sürdürülebilirlik ekseninde çalışıyoruz” Yüksek katma değerli, yerli ve milli ürün üretiminin stratejik bir öneme sahip olduğu günümüzde yürütülen bu projenin önemine değinen BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “Proje kültürünün tüm bileşenlerimizce bir pratiğe dönüşmesi için yoğun çalışmalar yürütüyor, desteklenen proje sayımızın her geçen gün artmasıyla gelecek adına daha motive oluyoruz. Yerli ve milli imkânlarla üretilen katma değeri yüksek ürün üretimini amaçlayan bu çalışmanın da kalkınma dinamiklerimize katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Bu doğrultuda sürdürebilirlik ekseninde yürüttüğü çalışmaları dolayısıyla Prof. Dr. Ayben Kılıç Pekgözlü ve doktora öğrencimiz Özge Özgürlük’ü tebrik ediyorum. Kurumsal ilerleyişimize sundukları katkı için Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürümüz Prof. Dr. Sabri Gök ile Bartın Orman Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Birsen Durkaya’ya teşekkür ediyorum. Ayrıca bizleri daha iyiye ulaşma noktasında motive ederek destek veren YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a, YÖK üyelerimize ve bilim temelli kalkınma anlayışıyla bizleri teşvik eden TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Hasan Mandal’a teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Üniversite sanayi işbirliğiyle geliştirilen sera sistemi verimli Haber

Üniversite sanayi işbirliğiyle geliştirilen sera sistemi verimli

Antalya OSB sanayicileri ile Akdeniz Üniversitesi akademisyenlerinin geliştirdiği yeni nesil sera sistemi ile yüzde 60’a varan maliyet avantajı, yüzde 30 oranında verimlilik artışı sağlanacak. Antalya Organize Sanayi Bölgesi sanayicileri ile Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri, sera teknolojileri alanında yeni bir inovasyona imza attı. Tasarım Çelik firmasının kurucu ortakları Fatih İncir ve Cenani Yılmaz ile Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ferhat Erdal, ülkemiz örtü altı tarımsal üretiminde ürün çeşitliliği ve verimlilik artışı sağlayacak inovatif bir projeyi, başarıyla hayata geçirdi. Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı çerçevesinde geliştirilen Öngerilmeli Betonarme Direklerin Sera ve Örtü Sistemlerinde Uygulanması Projesi ile örtü altı tarım faaliyetlerinde ürün çeşitliliği ile birlikte yüzde 30’a yakın verimlilik artışı sağlanacağı aktarıldı. "Yerli ve milli" Projenin içeriği ile ilgili bilgi veren Antalya OSB Yönetim Kurulu Üyesi ve Tasarım Çelik Firması Kurucu Ortağı Fatih İncir, “İklim değişikliği tarımda yüzde 70’lere varan rekolte düşüşlerine neden oldu. Kaybın telafi için Akdeniz Üniversitesi’ndeki hocalarımız ile geleneksel sera sistemlerinde kullanılan çelik yapılara alternatif olacak öngerilmeli betonarme direklerin inovasyonu üzerine çalışmaya başladık. Ekonomik olduğu kadar verimlilik artışına yol açacak bir sistem geliştirmek amacıyla başlattığımız proje, üniversite-sanayi iş birliği programı çerçevesinde TÜBİTAK tarafından da desteklendi. Yaptığımız fizibilite çalışmalarında, ürettiğimiz öngerilmeli betonarme direklerin sera kurulumlarında yüzde 60’lara varan bir maliyet avantajı sağladığı görüldü. Avrupa’nın birçok ülkesinde benzer uygulamalarını gördüğümüz bu sistemi, teknolojiyi ön plana çıkararak, yüzde 100 oranında yerli ve milli olacak şekilde inove edip tarım sektörünün hizmetine sunuyoruz” dedi. "Yeni nesil muz ve avakado bahçeleri" 9 metre uzunluğa sahip öngerilmeli betonarme direkler üretebildiklerini ifade eden Doç. Dr. Ferhat Erdal, “Geleneksel seraları, yeni nesil seralara dönüştürerek hem maliyet avantajı, hem verimlilik artışı hem de ürün çeşitliliği sağlayacak bir ürün geliştirdik. Üretimine başladığınız 9 metrelik betonarme direkler sayesinde geleneksel seralara oranla çok daha yüksek yeni nesil sera kurumları yapılabilecek, bu yükseklik örtü altı üretime yeni tarım ürünlerinin eklenmesine imkan sağlayacaktır. Örneğin, geleneksel sera sistemleri, ağaçlarının yüksekliği nedeniyle muz ve avakado gibi ürünlerin örtü altı üretimine imkan sağlamazken, geliştirdiğimiz öngerilmeli betonarme direkler sayesinde avakado ve muz bahçeleri örtü altına alınabilecek, böylelikle bu ürünler kışın yaşanacak don olaylarından yazın ise güneşin zararlı etkilerinden korunarak verimliliğin yüzde 30 oranında artması sağlanacaktır” ifadelerini kullandı. "Örtü altı üretim artacak" Türkiye’deki örtü altı üretimin Avrupa ülkelerine oranla çok düşük olduğunu aktaran Cenani Yılmaz, “Yaptığımız araştırmalarda, Avrupa ülkelerinin tarımsal üretimde, yüzde 70 oranlarında örtü altı sistemleri tercih ettiğini gördük. Türkiye’de ise bu oran yüzde 15 dolaylarında. Ülkemizin tarımsal üretim kapasitesini artırmanın örtü altı üretimden geçtiği düşüncesi ile çalışmalarımıza başladık. Örtü altında yetiştirilebilecekken, geleneksel seraların fiziki ve teknik yetersizlikleri nedeniyle açık alanlarda yetiştirilmek zorunda kalınan tüm tarımsal ürünlerin örtü altına alınmasını sağlayacak bir model ortaya koymayı başardık” şeklinde konuştu. "İlk kutlama Başkan Bahar’dan Tasarım Çelik firmasını ziyaret ederek geliştirilen yeni sistem hakkında bilgi alan Antalya OSB ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, “Sera teknolojileri alanında köklü bir dönüşüme yol açacak çok önemli bir inovasyona, büyük bir başarıya imza attı sanayicilerimiz. Üniversite-sanayi iş birliğinin ülkemize sağlayacağı katma değeri de gözler önüne seren bir çalışma oldu. Antalya OSB ve ATSO yönetimi olarak sonuna kadar akademisyenlerimizin ve sanayicilerimizin arkasındayız” diye konuştu.

OMÜ, "Yapay Mera Projesi" ile kaliteli ve ucuz et üretimi Haber

OMÜ, "Yapay Mera Projesi" ile kaliteli ve ucuz et üretimi

OMÜ'den yapılan açıklamaya göre, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Çayır Mera ve Yem Bitkileri Ana Bilim Dalınca yürütülen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen "Yapay Meralarda Botanik ve Fitokimyasal Çeşitliliğin Ot Verimi, Toprak Özellikleri ve Kuzularda Canlı Ağırlık Artışı ile Antihelmintik Etkilerinin Belirlenmesi Projesi" ile besi kuzuları, yapay meralarda otlatılacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen proje yürütücüsü OMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Ayan, projenin 7 ay önce başladığını, önemli sonuçlar elde etmeye başladıklarını belirtti. Ayan, bahar dönemi kuzularına yedirilen bitkilerle canlı ağırlıklarını artırmayı, toprak özelliklerini ve antihelmintik (solucan parazit düşürücü) etkileri karşılaştırarak yapay meralarda farklı bitkilerden uygun ve kazançlı karışımları belirlemeyi hedeflediklerini anlattı. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünün Ambarköprü Deneme İstasyonu arazisinde proje çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Ayan, şöyle devam etti: "Projenin üç ayağı var. Yem bitkisinden üretilen kaliteli ot miktarını artırmak, kaliteli otla beslenen hayvanlardaki verimi, yani canlı ağırlık artışı sağlamak. Çalışma kapsamında oluşturduğumuz karışımların dışında hindiba ve sinir otu da farklı bitki olarak mevcut. Bu farklı bitkiler, hayvanların sağlığına, özellikle hayvanlardaki iç parazit miktarına etki ederek, yani bağırsak parazitlerini azaltarak hayvan sağlığına ve performansına yansıyor. Bu da hayvansal verim olarak bize dönüyor. Projemizin üçüncü aşamasında da bu bitkilerin aynı zamanda toprağın farklı derinliklerinden yararlanan ve toprağa bıraktıkları bazı besin maddelerinin toprağı iyileştirme özellikleri var." Ayan, proje sayesinde sulama yapılmayan şartlarda kuzu beslemede en uygun şartların belirlenerek kaba yem açığının azaltılmasına katkı sağlanacağını kaydetti.

13. Dünya Arı Günü Sakarya'da Coşkuyla Kutlandı Haber

13. Dünya Arı Günü Sakarya'da Coşkuyla Kutlandı

Arı Varsa Tarım, Tarım Varsa Üretim, Üretim Varsa Gelecek Var Adapazarı Millet Bahçesi’nde başlayan ve Demokrasi Meydanı’nda son bulan kortej yürüyüşü ile açılışı yapılan etkinliğe her yaştan katılımcının yoğun ilgi göstermesi dikkat çekti. Açılışın hemen ardından yapılan protokol konuşmaları, halk oyunu gösterileri, müzik dinletileri ve arı günü konulu yarışmaların ödül törenleri ile dolu dolu bir program gerçekleştirilmiş oldu. “Arı Varsa Hayat Var” Törenin açılış konuşmalarını gerçekleştiren Sakarya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa ÖR, “13. Dünya Arı Günü etkinliğini bu yıl Sakarya’da kutluyoruz. Melen Botanik Vadisi’nde arılarımızdan verim almaya başladık. Büyükşehirimiz “bal54” adıyla güzel bir entegre tesisi kurdu ve biz de Arıcılar Birliği olarak bu projeye destek veriyoruz. Hayalimizde bir bal evi kurmak vardı, bunu da hayata geçirdik. Arıcılık alanında Türkiye’nin tam ortasındayız. Her ilçemizde arıcılık sektöründe faaliyet gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı. Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Merkez Başkanı Ziya ŞAHİN ise Dünya Arı Günü’nün önemi temalı konuşmasında, “Bugün tüm dünyada arı günü kutlanıyor. “Arı Varsa Hayat Var” sloganıyla Dünya Arı Günü kutlamalarımıza başladık. Ülkemiz endemik ve nektar alanında dünyanın en zengin ülkelerindendir. Arıcılık dünyada 6 ay yapılabilirken, ülkemizde 9 ay yapılabilmektedir.” dedi ve konuşmasının devamında arı ile arıcılığın öneminden bahsetti. “Verimliliği Artırmaya ve Katma Değeri Yüksek Ürünlerin Üretimine Destek Vermeye Devam Edeceğiz” Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı Arıcılık Daire Başkanı İslam KÖSE, bal ve diğer arı ürünleri üretiminde dünya ortalamasının çok üzerinde olduğumuzdan bahsettiği konuşmalarında bakanlık olarak gelecek desteklerine yer verdi. “Ülkemiz arıcılık konusunda çok zengin ve bu anlamda çok şanslıyız. Arıcılarımızın sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz ve desteklerimizi artırarak devam ettireceğiz. Ülkemiz dünyada bal üretiminde Çin’den sonra ikinci sırada. Geçen sene 96 bin ton olan bal üretimimiz bu sene 114 bin tonlara geldi. 9 milyona yakın kovana sahibiz. Bu dünya ortalamasının çok üzerinde. Bundan sonra da bakanlık olarak katma değeri yüksek olan ürünlerin üretimine destek vermeye devam edeceğiz. Arıcılıkta bal verimliliğini daha da artırmak istiyoruz.” “Ekonomimize Doğrudan Katkı Sağlayan Arıcılık, Tozlaşma Sayesinde Üretim Miktarını, Verimliliği ve Meyve Kalitemizi de Artırmaktadır” Sakarya’daki arıcılık ve bal üretimi hususundaki gelişmelerden bahseden ve arıcılık alanında rol model olacaklarını ifade eden Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem YÜCE konuşmalarında, “Arıcılık, nebati kaynakların ve teknik bilginin bir arada kullanılmasıyla  gerçekleşen sosyo-ekonomik bir faaliyettir. Şu anda Türkiye, dünyada Çin’den sonra en çok bal üreten ülke konumunda ancak arıcılıkla ilgili istenilen seviyede ilgi görmüyoruz. Biz Sakarya’da arıcılığı hobi olmanın ötesine taşıdık. Bal, balmumu, arı sütü, arı zehri, polen ve propolis gibi değerli ürünlere yoğunlaşarak ticari anlamda da güçlü konuma geldik. Bu sebeple biz arıcılığın ticari bir meslek olarak görülmesini istiyoruz. Çünkü ekonomimize doğrudan katkı sağlayan arıcılık, tozlaşma sayesinde üretim miktarını, verimliliği ve meyve kalitemizi de artırmaktadır.” söylemlerine yer verdi. Etkinlik kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve TÜBİTAK destekli projeler kapsamında çeşitli inovasyon ödülleri almış olup, “İyi Arıcılık” ve “Sürdürülebilir Arıcılık” uygulamalarını destekleyerek özellikle ülkemizde kovan standardizasyonu ve verimlilikte kovanın önemi konularında farkındalık yaratan APİMAYE’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen “Arının Yaşam İçin Önemi” konulu şiir yarışmasının ve “Arıların Yaşamı” temalı resim yarışmasının ilkokul ve ortaokul kategorilerinde dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi. “Arıcılarımızı Desteklemeye ve Yeni Arıcılarımızı Yetiştirmeye Devam Edeceğiz” Türkiye’deki arıcılık faaliyetlerinin gelişiminde önemli destekleri olan ve sürdürülebilir iyi arıcılık uygulamalarını her daim devam ettireceklerini vurgulayan APİMAYE Kurucusu ve Onursal Başkanı Muzaffer YILDIRIM etkinlik sonrasında yaptığı konuşmasında, “Hobi ve profesyonel arıcılarımızın sahada karşılaştığı sorunları tespit etmek ve gerçekleştireceğimiz inovatif çözümlerle bu sorunlarını ortadan kaldırmak öncelikli amaçlarımız arasındadır. Bu kapsamda hem yürüttüğümüz projeler hem de kurduğumuz işbirlikleri ile arıcılarımızı desteklemeye ve yeni arıcılarımızı yetiştirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Katılımcılar tarafından yoğun ilgi gören gösteri ve sergilere de ev sahipliği yapan programa, Moldova Ankara Büyükelçisi Dimitri Crotior, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, İl ve İlçe Başkanları, Samsun Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Dr. Ali Korkmaz, MARKA Genel Sekreteri Dr. Mustafa Çöpoğlu, Arıcılar Birliği İl Temsilcileri, Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürü Ali Ulvi Özerdem, SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, ilçe kurum müdürleri, öğretim üyeleri, muhtarlar, STK ve oda temsilcileri katıldı. Firma Hakkında: APİMAYE, arıcılık sektöründe dünyadaki teknolojik gelişmeleri, değişimleri takip ederek arıcılığı hobi ya da meslek olarak yapan herkesi en modern ve doğru ekipmanlar ile buluşturmak amacıyla kurulmuştur. TÜBİTAK destekli bir AR-GE projesi kapsamında dünyada bir ilk olan Termo Kovanlar ile inovasyon ödülleri almış olup, “İyi Arıcılık” ve “Sürdürülebilir Arıcılık” uygulamalarını destekleyerek özellikle ülkemizde kovan stardardizasyonu ve verimlilikte kovanın önemi konularında farkındalık yaratmıştır. Kaliteyi ilke edinerek üretmiş olduğu Termo Kovanlar, Ergo Kovanlar ve Ahşap Kovanların modernizasyonuna yönelik ekipmanların yanı sıra yapmış olduğu uluslararası işbirlikleri ile dünyanın önde gelen arıcılık ekipmanı firmalarının ürünlerini ülkemiz arıcılarının hizmetine sunmuştur.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.