TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tunceli

AGRONEWS - Tunceli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tunceli haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tunceli Balında Tağşiş Sorunu: Arıcılar İsyanda Haber

Tunceli Balında Tağşiş Sorunu: Arıcılar İsyanda

Tunceli Balı'nın Özellikleri ve Coğrafi İşaret Tunceli İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kazım Doğan, Tunceli balının benzersiz özelliklerini ve coğrafi işaretleme çalışmaları hakkında bilgi verdi. Hacettepe Üniversitesi ile yapılan ortak çalışmalar sonucunda, Tunceli balının diğer bölgelerdeki ballardan farklılaşan özellikleri ortaya çıkarıldı. Bu sayede Tunceli balı, coğrafi işaret alarak koruma altına alındı. Arıcıların Sorunları ve Talepleri Arıcılar, karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri olarak tağşiş balları gösteriyor. Üreticiler, emeklerinin karşılığını alamamak ve tüketicilerin sağlıklı bal yerine sahte balları tercih etmesinden şikayetçi. Arıcılar, bu sorunun çözümü için şu taleplerde bulunuyor: Denetimlerin Artırılması: İl ve ilçe tarım müdürlüklerinin, tağşiş ballara karşı daha sıkı denetimler yapması. Etiketleme Düzenlemesi: Balların üzerindeki etiketlerin standartlaştırılması ve tüketicilerin balın kaynağını kolayca anlamasını sağlayacak düzenlemeler yapılması. Meraların Korunması: Arıların verimli bir şekilde çalışabilmesi için meraların korunması ve dinlendirilmesi. Destekleme Ödemeleri: Arıcılara verilen destekleme ödemelerinin artırılması. Tüketicilere Öneriler Arıcılar Birliği Başkanı Kazım Doğan, tüketicilere şu önerilerde bulunuyor: Analizli Bal Alın: Bal alırken analiz raporu bulunan ürünleri tercih edin. Tanıdığınız Üreticiden Alın: Güvendiğiniz bir üreticiden bal satın alın. Balın Özelliklerini Bilin: Hakiki balın kristalize olabileceğini unutmayın. Az Miktarda Alın: Balı tüketim miktarınız kadar alın. Sonuç Tunceli balı, hem bölge ekonomisi hem de ülke için önemli bir değer. Ancak, tağşiş balların yaygınlaşması bu değeri tehdit ediyor. Arıcıların taleplerinin dikkate alınması ve denetimlerin sıklaştırılması, hem üreticilerin hem de tüketicilerin haklarını koruyacaktır. Tüketicilerin de bilinçli olarak hareket ederek, sağlıklı ve doğal balları tercih etmeleri büyük önem taşıyor.

Coğrafi işaretli Ulukale dutu, dünyaya ihraç ediliyor Haber

Coğrafi işaretli Ulukale dutu, dünyaya ihraç ediliyor

Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale ve çevre köylerinde üretilen, çekirdeksiz ve küçük taneli çerezlik Ulukale dutu, kadın erkek dayanışması ile üretilip birçok ülkeye ihraç ediliyor. Coğrafi işaretli olan ve aroması ile adından söz ettiren Ulukale dutu, ailelerin ortak çabası sonucu üretilip toplanıyor. Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde üretilen tescilli Ulukale dutunun hasadında sona gelinirken, elde edilen ürünler de pazar sunumuna hazır hale getiriliyor. Dut üretimi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan üretici Gülten Altınoluk, "Ben Ulukale köyünde dut üreticisiyim. Yaz sezonunda günlerimiz dut bahçelerinde geçiyor. Dutumuz tescilli ve güzel bir ürün. Yani köyümüzün geçim kaynağı. Ulukale köyü kadınları olarak eşlerimize dayanışma olarak hep destek oluyoruz. Organik ürün yetiştiriyoruz. Dut ağaçlarımıza, bahçelerimize hayvan gübresinden başka hiç bir gübre kullanmıyoruz. Her şeyi erkeklerimizden beklemiyoruz. Devletimizden de beklemiyoruz. Biz kadın olarak üretiyoruz. Eşimizle, ailemizle iş birliği içerisinde geçimimizi sağlıyoruz. Bütün kadınlara sesleniyorum, ekonomiyi düzeltmek için eşlerinize yardımcı olun, destek çıkın, çalışın, üretin ve başarın" dedi. ’’Dut üretiminde kesinlikle ilaç kullanılmıyor’’ Üreticilerden Gönül Bektaş da ’’Otuz yıllık tarih öğretmeniyim. Ulukale köyünde babama ve anneme yardım etmek için bulunuyorum. Çocukluğumuzdan beri bu işin içerisindeyiz. Yılın on ayı normal memurluk hayatımı sürdürüyorum. Ardından aileme yardım etmek için buraya geliyorum. Köyde ciddi anlamda bir erkek kadın dayanışması var. Köyümüzde eğitim düzeyi çok yüksek. Türkiye’nin eğitim düzeyinin en yüksek olduğu köylerden biri olduğunu söyleyebilirim. Köyümüzde bulunan insanlar genelde okumuş memur insanlardır. Ve onların çocukları da onlardan daha fazla eğitim almış insanlardır. Hiçbirimiz kadın erkek demeden yazın geldiğimizde özellikle kadınlarımız şalvarlarını giyer, yazmalarını bağlar ve dut bahçelerine inerler. Tarıma katkıda bulunuyoruz. Doğal tarımdan yanayız. Ulukale dutu da organik bir dut. Bu dut üretiminde kesinlikle ilaç kullanılmıyor" diye konuştu. Hüsniye Karakaya, "Elli senedir bu işi yapıyoruz. Dut üretimi yapıyoruz, memnunuz. Karşılığını da alıyoruz. Allah ömür verdikçe de bundan vazgeçmeyeceğiz, üreteceğiz" şeklinde konuştu. Hafize Adigüzel, "Dutumuzun rengi altın sarısı. Dutumuz bir marka ürün. Dutumuz özellikle çerezlik olarak üretiliyor. Bununla birlikte dutumuzdan pekmez ve pestil de yaparız. Dutu ve pestili çocuklarımız da yer, haricen satarız da. Bizim geçim kaynağımız bu’’ dedi. ’’Yıllık ortalama 400 ton ürün alabiliyoruz’’ Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisi Necmettin Duman, ’’Ulukale ve Bozağaç köylerinde üretilmekte olan Ulukale dutu yaklaşık olarak yılda ortalama 500 ton rekolte vermektedir. Rekoltemiz hava şartlarına göre değişmektedir. Ancak ortalama yıllık 400 ton ürün alabiliyoruz. Ürünümüz diğer dutlardan farkı, Ulukale dutumuz dalındayken yüzde 70 kurur, ondan sonra dökülür. Taze olarak döküldüğü zaman bizim ürünümüzün kalitesi bozulur. Dutumuzun pazar sorunu yoktur. Rekolte ne kadar yüksek olsa bile yaygın bir şekilde itibar görmektedir. Ayrıca, özellikle vatandaşlarımızın yaşamış olduğu Batı Avrupa ülkelerinde dahi bol miktarda tüketilen bir üründür. Dutumuz coğrafi işaret belgesine haizdir. Dutumuzun bir özelliği de doğası gereği asla dalında ilaçlama kabul etmez. Bizler bu yüzden organik üretim yapmak zorundayız" diye konuştu.

Stern control on animal transportation in Tunceli Haber

Stern control on animal transportation in Tunceli

As animal shipments increase in Çemişgezek district of Tunceli, where both large and small scale livestock farming are extensively practiced, veterinary inspections and road checks continue day and night. Veterinary inspectors affiliated with the Çemişgezek District Directorate of Agriculture and Forestry are maintaining inspections along the transit route of producers heading to pastures in Tunceli's Pülümür, Ovacık, and Nazımiye districts, as well as the plateaus of provinces such as Erzurum, Erzincan, Bayburt, Kars, Sivas, and Tokat. These inspections aim to ensure the validity of veterinary health certificates, prevent the spread of potential animal diseases, control unregistered animal movements, and verify whether animals have been vaccinated. Veterinary Doctor Şeyda Yıldırım, emphasizing that they do not adhere to standard working hours during their inspections, stated, "We work in Çemişgezek district where small-scale livestock farming is intense. With the arrival of summer and rising temperatures in our district, we are in a period where producers are taking their livestock to pastures for better welfare and nutrition. Additionally, we are in a month where Eid al-Adha (Kurban Bayramı) shipments will occur. During our inspections, we check the welfare of the animals and the suitability of the vehicles used by producers engaged in nomadic animal husbandry. We ensure that they undergo veterinary inspections before being sent to the pastures. Apart from these, we also deal with vaccinations, animal movements, animal diseases, and mandatory reporting diseases related to the district's agriculture. We also conduct identification (tagging) efforts. During this busy period, our road inspections take place throughout the day, with the support of law enforcement agencies." Yıldırım noted that inspections usually proceed smoothly and routinely as producers comply with regulations. He added, "Producers should ensure they have official veterinary health certificates for transit. They should not exceed the maximum number of animals allowed in their vehicles. Animals should not be transported at excessive speeds or subjected to rough handling. Sick animals should be transported separately and should not be in proximity to healthy animals. During these intense periods, we continue our work tirelessly, even at hours like three, four, or five in the morning, regardless of regular working hours." Sedat Şahin, a small-scale producer and transporter, expressed his satisfaction with the veterinary inspectors, saying, "We are pleased with all of our veterinary doctors. May Allah bless them all. They are here from 5 in the morning until 5 in the evening. They do not leave us alone. I even see them on the road at 4 or 5 o'clock. Our teams are very good. We thank them all very much.

Tunceli’de hayvan sevkiyatına sıkı denetim Haber

Tunceli’de hayvan sevkiyatına sıkı denetim

Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde hayvan sevkiyatları artınca, veteriner hekimlerin gece gündüz süren denetim ve yol kontrolleri devam ediyor. Tunceli’nin Pülümür, Ovacık, Nazımiye ilçelerinin yaylalarıyla birlikte, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Kars, Sivas ve Tokat gibi illerin yaylalarına gitmek için yola çıkan üreticilerin geçiş güzergahı üzerinde kontrollerini sürdüren Çemişgezek ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne bağlı veteriner hekimler, üreticilerin veteriner sağlık raporu kontrolü, muhtemel hayvan hastalıklarının yayılımının engellenmesi, kayıt dışı hayvan hareketlerinin önlenmesi, hayvanlara aşılama yapılıp yapılmadığının kontrolleri yapılıyor. Yol kontrollerini sürdürürken mesai kavramı gözetmediklerini aktaran Veteriner Hekim Şeyda Yıldırım, "Küçükbaş hayvancılığın yoğun olduğu Çemişgezek ilçesinde görev yapmaktayız. İlçemizde yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artmasıyla, küçükbaş hayvanların refahı ve iyi beslenmesinin sağlanması amacıyla, üreticilerimizin yaylaya, meraya çıktığı bir dönemdeyiz. Ayrıca, bununla beraber Kurban Bayramı sevklerinin gerçekleşeceği bir aydayız. Burada yaptığımız uygulamalarda, geçişlerde göçer hayvancılık yapan üreticilerimizin taşıdığı hayvanların refahını, araçların uygunluğunu kontrol ediyoruz. Kendilerini yaylaya göndermeden önce veteriner hekimlerimizin kontrolünden geçmelerini sağlıyoruz. Bunların dışında ilçe tarım olarak aşılar, hayvan hareketleri, hayvan hastalıkları, ihbari mecburi hastalıklar ile ilgileniyoruz. Küpeleme, yani kimliklendirme çalışmaları yapıyoruz. Bu yoğun dönemde gün içerisinde yol kontrol denetimlerimiz gerçekleşiyor. Bu denetimlerde kolluk kuvvetlerinin desteğini de alıyoruz" dedi. Üreticiler kurallara uyduğu için genelde rutin ve sorunsuz bir şekilde denetimlerin gerçekleştiğini belirten Yıldırım, "Üreticiler resmi veteriner sağlık raporu ile geçiş yapmaya dikkat etmeliler. Geçiş yapacakları araçlarda maksimum hayvan sayısını aşmamaları gerekiyor. Hayvanların aşırı hızlı veya sarsıntıyla taşınmaması gerekiyor. Hasta hayvanların ayrı bir şekilde taşınması, sağlıklı hayvanların yanında olmaması gerekiyor. Bizler, yoğun geçen bu süreçlerde mesai saati gözetmeksizin gece saat üç, dört, beş, sabah saat altı gibi, bu saatlerde bile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz" diye konuştu. Küçükbaş üreticisi ve aynı zamanda nakliyeci olan Sedat Şahin ise, "Veteriner hekimlerimizden hepsinden razıyız. Hepsinden Allah razı olsun. Sabah 5, akşam 5’e kadar buradalar. Bizi yalnız bırakmıyorlar. Saat 4 veya 5’te bile yolda görüyorum. Ekiplerimiz çok iyi. Hepsine çok teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.

“Tunceli’nin biyoçeşitliliği aşırı otlatma tehdidi altında” Haber

“Tunceli’nin biyoçeşitliliği aşırı otlatma tehdidi altında”

Dr. Mehmet Yavuz Paksoy, "Bitki örtüsünün zayıflaması veya yok olması da erozyonla sonuçlanmaktadır. Sonuç olarak verimli toprak tamamen yok olmakta ve çölleşmeye kadar varabilecek sorunlar ortaya çıkmaktadır” dedi. Tunceli, Türkiye’nin biyoçeşitlilik anlamında en zengin bölgelerinden biri. Ancak bu zenginlik, son zamanlarda aşırı ve kapasitenin üzerinde yapılan otlatma faaliyetleri ve madenler nedeniyle tehdit altında. Konuya ilişkin bilgi veren Munzur Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksekokulu Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Yavuz Paksoy, yaylalarda sürdürülebilir hayvancılık ve biyolojik çeşitliliğin zarar görmemesi için önlem alınması gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin en önemli doğal kaynaklarından olan yaylalarda hayvancılığın besin ihtiyacının yaklaşık yüzde 60 ile 65’inin karşılandığını aktaran Doç. Dr. Mehmet Yavuz Paksoy, “Bitkiler, uzun zaman dilimleri boyunca yoğun otlatmaya maruz kaldıklarında kendilerini toparlama ve yenileme imkanı bulamamaktadır. Bitki örtüsünün zayıflaması veya yok olması da erozyonla sonuçlanmaktadır. Sonuç olarak verimli toprak tamamen yok olmakta ve çölleşmeye kadar varabilecek sorunlar ortaya çıkmaktadır” dedi. "Plansız otlatma ciddi zarar veriyor" Plansız otlatmanın ülke genelinde olduğu gibi Tunceli yaylalarında da mevcut olduğunu kaydeden Doç. Dr. Paksoy, “Bu da bitkilerin klimaks dediğimiz en verimli seviyeye ulaşmasının önüne geçmektedir. Aşırı otlatma yaylalarımızın ve meralarımızın ot kalitesinde ve verimliliğinde önemli düşüşlere neden olmaktadır. Ülkemizde bir çok yaylada zamansız ve taşıma kapasitesinin üzerinde yapılan otlatma sonucu klimaks bitki örtüsü oluşamıyor ve bölgeye tamamen çalımsı ve dikenli türlerin hakim duruma geçtiği bir vejetasyona dönüşmektedir” diye konuştu. "Kapasitenin üzerinden hayvan, yaylaya çıkarılıyor" Meraların bozulmasında en büyük tehlikelerden birinin de kapasitelerinin çok üzerinde hayvanlarla otlatma olduğunu dile getiren Paksoy, “İlimizde en büyük etkinin bu olduğunu düşünmekteyiz. Yaylalarımıza kapasitenin çok üzerinde hayvanın çıktığı bilinmektedir. Bu durum meraların verimliliklerinin korunması ve bu alanda istenilen miktarda hayvansal ürün üretimine imkan bırakmamaktadır. Yaylalarımızda sürdürülebilir hayvancılık yapılması, verimli kullanılması ve biyolojik çeşitliliğin zarar görmemesi için bazı önlem alınması gerekmektedir. Bunların birincisi yem bitkileri tarımının arttırılması, çayır ve meraların ıslah edilmesi ve otlatmanın bir düzen içinde uygulanması yapılabilecek tedbirlerin başında gelmektedir” şeklinde konuştu. "Endemik türler tehdit altında" Tunceli’de yapılan flora çalışmaları sonucunda bin 300 bitkinin yayılış gösterdiğini ifade eden Paksoy, “Birçok endemik bitki de yine ilimizde yayılış göstermektedir. Bunların çoğu da yüksek dağ bitkileri olduğu için yani yaylalarda olduğu için bu aşırı otlatma sonucu endemik bitkilerimiz de tehdit altına girmektedir. 2022 yılında Pülümür ilçesinde yaptığımız arazi çalışmalarında özellikle Dağbek ve Karagöz Köyleri arasında özel toprak yapısına sahip bölgede çok dar bir alanda 6 tane endemik türün bir arada yetiştiği, yayılış gösterdiğini tespit ettik. Bu bölgeler yine otlatma ve maden aramaları tehdidi altındadır. Yani sadece otlatma değil bir de maden tehdidi bulunmaktadır” ifadelerini kullandı. "Arıcılık faaliyetleri biyoçeşitliliği koruyor" Arıların doğaya zarar vermek bir yana bitkilerin tozlaşması ve nesillerini devam etmesi açısından son derece önemli olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Paksoy, “Sadece bal arısı olarak düşünmeyelim değişik türdeki arılar sayesinde bitkilerin tozlaşması gerekmektedir. Bitkilerin melezleşmesi, ya da alt türleşme gibi yeni bitkilerin oluşması arılar sayesinde sağlanıyor. Mutualizm yaşam dediğimiz en önemli birliktelik bitkilerle arılar arasındaki yaşam ve tozlaşmadır. Bu sayede biyolojik çeşitlilik de korunuyor. Yani bazı hayvancılık faaliyetleri aşırı olduğunda zararlı olduğu gibi bazıları da yapılmazsa doğaya da zarar verebilmektedir. Ama özellikle insanlar tarafından yapılan arıcılık, bitkilerin tozlaşmasında, nesillerinin devamında çok büyük bir görev üstlenmektedir. Doğa için de yaylalarımızın geleceği için de arıcılık faaliyetlerinin daha da fazla teşvik edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Tunceli’de kadın kooperatifleri güçlendiriliyor Haber

Tunceli’de kadın kooperatifleri güçlendiriliyor

Tunceli’de kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi işbirliği protokolü çerçevesinde çalışma grubu oluşturuldu. Kadınların, kooperatifler yoluyla güçlenmelerine katkı sağlanması, yol gösterici ve rehber olmak amacıyla sekreteryasını Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün yürüttüğü ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Ticaret İl Müdürlüğünün dahil olduğu işbirliği protokolü çerçevesinde çalışma grubu oluşturuldu. Protokol kapsamında Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Seyfettin Özdemir başkanlığında Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, Tarım ve Orman Müdür Vekili Vedat Gültekin, Sosyal Güvenlik İl Müdürü Vural Polat, Çalışma ve İş Kurumu Müdürü Emrah Karakurt, ilgili personel ve ilde faaliyet gösteren kadın kooperatifi temsilcileriyle 2024 yılında yapılması planlanan çalışmalar değerlendirildi. Yapılan değerlendirme toplantısına ilişkin bilgi veren Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Seyfettin Özdemir, “Kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi, sürdürülebilirliklerinin sağlanması, kurumsal ve ekonomik kapasitelerinin geliştirilerek nitelikli girişimler haline getirilmesi ve kadınların kooperatifler yoluyla ekonomik ve sosyal hayata etkin katılımını sağlamak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ortaklığında ilki 2018 yılında imzalanan kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi işbirliği protokolü 6 Eylül 2023 tarihinde 5 yıl süreyle uzatıldı” dedi. Müdürlük olarak ilde kooperatif ortağı olan ya da ortak olabilecek kadınlara yönelik yapılacak çalışmalara değinen Özdemir, “Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak ilimizde kooperatif ortağı olan ya da kooperatif ortağı olabilecek kadınlara yönelik olarak eğitim, danışmanlık, teknik destek, uygulamalı çalışmalar, toplantılar, çalıştaylar, kooperatif buluşmaları ve ziyaretleri gibi bilgilendirme ve farkındalık faaliyetleri düzenlenecek Faaliyetler ile öncelikli olarak kadın kooperatiflerinin kurumsal ve ekonomik kapasitelerinin geliştirilerek nitelikli ve sürdürülebilir girişimler hâline gelmeleri ve kadınların kooperatif yönetimlerine aktif katılımlarının sağlanmasını amaçlıyoruz. Bunun yanında kadın kooperatiflerinin üretim, satış ve pazarlama konusunda desteklenmesi amacıyla protokol tarafları dışındaki kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde çalışmalar yürütülecek ve her daim kadın kooperatiflerinin yanında olacağız” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.