TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Turizm

AGRONEWS - Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Maden Rehabilitasyonu Başladı Haber

Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Maden Rehabilitasyonu Başladı

İstanbul (İHA) – "Hüsamlar Yeniden-Eski Maden Sahası Rehabilitasyonu" projesi, düzenlenen bir törenle başlatıldı. Cumhuriyet tarihinin en büyük maden rehabilitasyon çalışması olan proje, 511 hektar alanı kapsıyor. 2023 yılında başlatılan pilot çalışmalarda ise 65 hektarlık alan rehabilite edildi. Maden ve Petrol İşleri (MAPEG) Genel Müdürü Arslan Narin, rehabilitasyon çalışmalarında önemli bir aşama kaydedildiğini vurgulayarak, TÜRMES projesi ile 9 bin hektarlık alanda 20.7 milyon ağaç dikildiğini belirtti. Narin, "Madenleri keşfedecek, sürdürülebilir yöntemlerle işleyecek ve sonunda doğaya geri kazandıracağız" dedi. "CUMHURİYET TARİHİMİZDEKİ EN BÜYÜK DOĞAYA GERİ KAZANDIRMA PROJESİ" Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, projede bölge halkı, üniversiteler ve yerel yöneticilerle iş birliği içinde yapılan planlamayı anlattı. Işık, "Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Kurulu sahadaki çalışmaları izledi, değerlendirdi ve raporladı. Dernek, sahada yaptığı incelemelerden sonra rehabilitasyon süreçleri ile ilgili iki rapor hazırlayarak web sitesinde yayımladı. Süreç boyunca şeffaf bir çalışma yürüttük" dedi. Ayrıca, 65 hektarlık alanda yapılan dikim çalışmalarında yüzde 96’ya varan başarı sağlandığını ifade etti.   Projede, eski maden sahasında yürüyüş yolları, piknik alanları ve göletler gibi düzenlemeler de yapılacak. Milas’ın simgesi olan anıt zeytin ağacı da rehabilitasyonun merkezine dikilecek.   Etkinlikte düzenlenen "Hüsamlar Yeniden - Eski Maden Sahalarının Rehabilitasyonu" panelinin moderatörlüğünü gazeteci ve yazar Didem Eryar Ünlü üstlendi. Panelde, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar ve Hüsamlar Yeniden projesinin danışmanı Doç. Dr. Sultan Gündüz konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, doğanın kendini canlandırma sürecinin hızlandırılması gerektiği vurgulandı. İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, madenlerin sürdürülebilir yöntemlerle rehabilite edilmesinin önemine dikkat çekti.  Önümüzdeki yılların en önemli konularından biri olan su havzası yönetimi üzerine görüşlerini paylaşan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar, "Hepimiz su kullanıcısıyız. Ancak bir tesiste içme suyu kalitesinde suyu kullanmamaya özen göstermeliyiz. Farklı bir perspektife sahip olmalıyız. Tarlada ve tesiste suyu yeniden kullanmanın alternatif yollarını araştırmalıyız. Atıkları en iyi şekilde yönetmek kadar, sorumlu tüketim ve üretim de büyük bir önem taşıyor" şeklinde konuştu. Hüsamlar Yeniden Projesi danışmanı Doç. Dr. Sultan Gündüz, peyzaj çalışmalarında farklı disiplinlerle iş birliği yaparak köyleri ziyaret ettiklerini ve burada hangi bitki türlerinin olacağına dair araştırmalar yaptıklarını aktardı. "Rehabilitasyon süreci, doğanın dinamiklerini anlama ve ona göre uygulama oluşturma anlamına geliyor. Hayal üretmeden, gerçeğe en yakın uygulamaları seçmek önemli" diyen Gündüz, mevcut su kaynaklarının etkin kullanımı ve yağmur hasadı üzerine yapılan çalışmalardan bahsetti. Son olarak, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği ile yapılan protokolle, rehabilitasyon sürecinin bir yıl daha izlenip kamuoyuna raporlanacağı belirtildi.

Osmangazi’de Depreme Hazırlık ve Tarihi Miras Haber

Osmangazi’de Depreme Hazırlık ve Tarihi Miras

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Gazeteciler Cemiyeti'nin "Başkanlarla Yüz Yüze" programına katıldı. Aydın, Bursa'nın geçmişte büyük depremler yaşadığını ve gelecekte de 7 ve üzeri şiddette depremler yaşama riskinin olduğunu belirtti. Depreme hazırlıklı olmanın on binlerce insanın hayatını kurtarabileceğini vurguladı. Aydın, göreve başlar başlamaz depreme karşı hazırlık çalışmalarına öncelik verdiğini söyledi. Osmangazi'nin tarihi ve kültürel mirasını koruma çalışmalarına da değinen Aydın, restorasyon projelerinin devam ettiğini ve yeni projeler eklediklerini belirtti. Turistlerin Bursa'ya geldiğinde tarihi ve kültürel mirası görmek istediklerini, bu nedenle tarihi bölgeleri canlandırmak için çalıştıklarını ifade etti. Altıparmak Bölgesi ve Kentsel Dönüşüm Aydın, Altıparmak bölgesinin dönüşümü için Büyükşehir Belediyesi ve akademik odalarla protokol imzaladıklarını belirtti. Bölgenin tarihi dokusunu koruyarak, daha yaşanabilir bir hale getirmek istediklerini söyledi. Osmangazi'nin hızlı büyümesiyle birlikte plansız kentleşme ve depreme dayanıksız binaların sorun olduğunu vurguladı. Aydın, kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı binaların inşası için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Projeler ve Deprem Hazırlıkları Aydın, projeleri tamamlandıktan sonra paylaşmayı tercih ettiklerini söyledi. Almanya'da kardeş şehirleriyle depreme yönelik ortak projeler geliştirdiklerini belirtti. Deprem bölgesinde yaşadığı deneyimlerden bahseden Aydın, Bursa'da depreme hazırlıklı olmanın önemini vurguladı. Osmangazi'de depreme hazırlık için ciddi çalışmalar yaptıklarını ve bu projelerin Türkiye'nin birçok yerine örnek olabileceğini ifade etti. Gündüz Bakım Evi ve Halk Lokantaları Aydın, tam gün hizmet veren bakımevleri planladıklarını ve liyakatli öğretmenlerle tam gün eğitim verecek bir kreş sistemi kurduklarını belirtti. Halk lokantalarında ise esnafı zor durumda bırakmamak için sayıyı sınırlı tuttuklarını ve uygun fiyatlı yemek hizmeti sunduklarını söyledi. İmar A.Ş.'nin dinamik bir çalışma sergileyeceğini ve projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesini sağlayacağını ifade etti. Osmangazi Meydanı ve Gazi Tarım Aydın, Osmangazi Meydanı'nın yüzde 95'inin tamamlandığını ve kalan kısmının da bitirildiğini belirtti. Meydanın canlılığını artırmak için halk lokantası ve Hasan Ali Yücel Kütüphanesi gibi projeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Gazi Tarım projesiyle çiftçiyi, köylüyü ve üreticiyi desteklemeyi, tarımsal ihracatı artırmayı hedeflediklerini ifade etti. Milli değerlerin korunmasının önemine değinen Aydın, Hasan Ali Yücel Kütüphanesi ve İsmail Hakkı Tonguç bağış kütüphanesi gibi projelerle milli duyguları yeni nesillere aktarmayı amaçladıklarını belirtti. Hisar Bölgesi ve Turizm Aydın, Hisar bölgesindeki tarihi ve kültürel merkezin başlangıcının Kayhan olacağını söyledi. Tarihi İpek Yolu aksının Panorama Müzesi'nden başlayarak Hanlar Bölgesi üzerinden Tophane'ye ulaşacağını belirtti. Kayhan'ın benzersiz değerlere sahip olduğunu ve turistlerin burada gastronomi ve alışveriş duraklarıyla karşılaşacağını ifade etti.

HolidayCheck grubu Hasan Yiğit ile birlikte Türkiye’de yeni bir iş ortaklığı kurdu Haber

HolidayCheck grubu Hasan Yiğit ile birlikte Türkiye’de yeni bir iş ortaklığı kurdu

12 milyondan fazla değerlendirme ile tatil planlamasında kapsamlı şeffaflık sunan ve Alman tatilciler arasında büyük bir güvene sahip olan HolidayCheck‘in Türkiye’deki bu girişiminin, turizm alanındaki stratejik büyüme planlarının bir parçası olduğu belirtildi.  Holiday Destination Services’in Yönetim Kurulu Başkanlığını turizm ve otelcilik sektöründe birçok ünlü şirkette yönetici olarak görevlerini başarıyla yürüten Hasan Yiğit üstlendi. HolidayCheck'in Türkiye'deki tüm turizm faaliyetlerini yürütecek olan yeni destinasyon yönetim şirketinde (DMC), turizm sektöründe geniş deneyime sahip Ertan Sakallı, CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi olarakgörev aldı ve HolidayCheck'in yüksek standartlarının korunmasını sağlayacak.  “Tatil deneyimini yeni bir seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz” HolidayCheck Touristik GmbH'nin CEO'su Christian Kaschner, “Türkiye bizim için büyük önem taşıyan bir pazar. Holiday Destination Services’i kurarak net bir mesaj veriyoruz: Bölgede varlığımızı sadece genişletmekle kalmayıp, aynı zamanda müşterilerimize sunduğumuz tatil deneyimini yeni bir seviyeye taşımak istiyoruz,” Ertan Sakallı ve ekibiyle belirledikleri hedeflere ulaşmak için en iyi partnerlere sahip olduklarını kaydeden Kaschner, “Holiday Destination Services, müşteri hizmetlerinde yeni standartlar belirleyecek. Müşteriler, isteklerine ve ihtiyaçlarına göre özel olarak hazırlanmış gezilerden faydalanabilecekler. Bu, sadece tipik turistik deneyimlerle sınırlı kalmayacak, aynı zamanda Türkiye'nin kültürüne ve güzelliklerine otantik bir bakış sunacak.” diye konuştu.  Holiday Destination Services’in HolidayCheck markasının bölgede farkındalığını artırmada da önemli bir rol oynayacağının altını çizen Kaschner, “Yeni girişimimiz, hedeflenen pazarlama stratejileri ve mükemmel hizmetlerle HolidayCheck markasını Türkiye’de tatil deneyimleri sunan lider sağlayıcı olarak konumlandıracaktır.” vurgusu yaptı. 

Turizm kenti Antalya, yaban hayatıyla da öne çıkıyor Haber

Turizm kenti Antalya, yaban hayatıyla da öne çıkıyor

Veteriner hekim ve yaban hayatı gözlemcisi Doğanay Vural, caretta caretta, yarasa, boz ayı, vaşak ve yaban domuzlarını gözlemlediği Antalya’da kentin yaban hayatından izler taşıyan belgesel videosu hazırlayarak gösterime sundu. Yıllardır dağlarda ve ormanlarda yaban hayatını gözlemleyen Veteriner hekim Doğanay Vural, turizm kenti Antalya’da birbirinden eşsiz görüntüler yakaladı. Caretta carette, yarasa, boz ayı, vaşak ve yaban domuzlarını görüntüleyerek Antalya’nın sadece turizm kenti olmadığın gösteren Vural, çektiği belgeseli Youtube kanalında gösterime sundu. "Toros Dağları’nın zirvesinden aşağıda deniz seviyesindeki canlılara kadar özel bir yer" Vural, çektiği belgesele ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Türkiye’de doğayı, yaban hayatını araştırarak bunlarla ilgili proje yapıyorum. Aynı zamanda veteriner hekimliğinde de bir tez yazıyorum. ‘Boz aylarının göç yollarının test edilmesi ve yaşam alanlarının belirlenmesi’ hakkında. ‘Türkiye’de 81 il yaban hayatı’ projesi kapsamında Antalya’ya yolculuk ettik ve Antalya’nın yaban hayatını belgesel yaptık. Herkes Antalya’yı daha çok denize girmek, seyahat etmek, tatil yapmak olarak gözlerinde canlandırıyor ama benim için Antalya çok farklı. Toros Dağları’nın zirvesinden aşağıda deniz seviyesindeki canlılara kadar birbirinden farklı ekosistemleri barındıran gerçekten özel bir yer” ifadelerini kullandı. "Turist insanlarla beraber yaban domuzlarının yürüdüğünü gözlemledik" Antalya’nın bilinmeyen güzelliklerini göstermek istedikleri için bu belgeseli çektiklerini belirten Vural, şunları kaydetti: “Antalya’da bir bozayı görüntüledik. Çevredeki insanlara sorduğumuzda ‘burada bozayı ne arar’ gibi bize dönüşleri oluyordu. Aynı şekilde deniz seviyesinde caretta carettaları gözlemlemeyi ve onları görüntülemeyi başardık. Fakat bu keşiflerimiz sırasında birçok olumsuz durumla da karşılaştığımız oldu. Bunlardan örnek verecek olursak koruma altındaki türlerimiz caretta carettaların balıkçıların misinasına kapılarak yüzgeçlerinden bir tanesini kaybetmesi gibi olumsuz durumlarla karşılaştık. Tabii bunlar bizi üzüyor. Hareket edemediği için tüm vücudu yosunlarla kaplıydı bu Caretta Caretta’nın. Aynı şekilde Toros Dağları’na çıktığımızda dağ keçilerini gözlemleme fırsatı yakaladık. Şehir merkezine indiğimizde şehir merkezinin hemen yanında oradaki turist insanlarla beraber yaban domuzlarının yürüdüğünü gözlemledik.” Vural, insanların hayvanların bölgelerine otel ve ev yaparak, iki popülasyonun kesiştiği bir yaşamın sürüldüğü bir kent yaşamının Antalya’da görüldüğünü aktardı. Vural, ‘Türkiye’de 81 il yaban hayatı’ projesi kapsamında sıradaki duraklarının Bolu olacağını da ifade etti.

Dev yolcu gemisi Marmaris Limanı’na demir attı Haber

Dev yolcu gemisi Marmaris Limanı’na demir attı

Bu sabah 2 bin yolcusu ve bin personeli ile Marmaris Limanı’na demir atan kuravizyer gemisi bölgeyi hareketlendirdi. İngiliz yolcuları Akdeniz ve Ege turuna çıkaracak olan "Marella Discovery" isimli kruvaziyer 2 bin İngiliz yolcusu ve 1000 personeli ile Marmaris Limanına gelerek demir attı. Gelen yolculardan 300’ü 3 gün Marmaris’te çeşitli otellerde konaklayacak. Marmaris Limanı’nın bundan böyle İngiliz yolcuları Akdeniz ve Ege turuna çıkaracak olan "Marella Discovery" isimli kruvaziyere ’ana liman’ olarak hizmet vereceği açıklanırken Kruvaziyer turizminin ve lüks yatların önemli rotalarından birisi olmaya başlayan Marmaris’in yılın ilk 4 aylık döneminde 5 yüzen otelle gelen 10 bin turisti ve yüzlerce lüks yatı ağırladığı belirtildi. “Turu biten yolcuların Dalaman Havalimanı’ndan ülkelerine dönmeleri şeklinde bir program uygulanacak. Gemi turuna bu sene yaklaşık 40 bin İngiliz turist katılmasını bekleniyor” Marmaris’e gelen 2 bin İngiliz turistin gemiden indikten sonra, Marmaris Çarşısı, Kaleiçi ve Yat Limanı’nı gezeceği öğrenildi. Bazı turistler ise tur firmaları ile mavi yolculuğa çıkarken Marmaris’e gelen turistlerin gözde rotalarının Sedir Adası, Dalyan ve Akyaka olduğu öğrenildi. Turistler, ilçe merkezindeki tarihi ve turistik yerleri gruplar halinde ziyaret ediyor. Bazı yolcular da deniz kenarındaki restoran ve kafeteryalarda vakit geçiriyor. Gemiden inen ve otele yerleşmek üzere otobüslere nakledilen İngiliz turistlerden sadece kadın arkadaşları ile 10 kişilik bir grup tura çıkmak için geldiklerini belirterek "Marmaris’e ve Türkiye’ye ilk defa geliyoruz. Kız arkadaş grubu olarak çıktık, Türk insanlarının çok iyi, yemeklerinin çok lezzetli olduğunu duyduk ve mutlaka buraya ayrıca tatile geleceğiz" diye konuştular. Güney Ege Turistik Otelciler Birliği (GETOB) Başkan Yardımcısı Murat Tugay, bugün büyük bir Kruvaziyer gemiyi karşıladıklarını ifade ederek, “TUİ’ye ait Dev Kruvaziyer gemide 2 bin İngiliz turist bulunuyor. Misafirlerimiz gezi kapsamında Limasol, Alanya, Bodrum ve Marmaris’i ziyaret edecekler. Misafirlerimizden 300’ü gemiden indikten sonra otellere yerleşerek Marmaris’te tatil yapacaklar. Bu gemi sezonun 5’inci Büyük Kruvaziyer Gemisi” dedi. Türkiye’de kitlesel bazda haftalık düzenli "ana liman" hizmeti veren tek limanın Marmaris limanı olacağını belirten Tugay, bu sayede TUI firmasının İngiltere’den Dalaman’a gelecek uçak sayısında yüzde 10 kapasite artışına gitmesinin de sektör adına gurur verici olduğunu belirtti. SU

100 haneli köyünü mor turizme devlet desteğiyle açtı Haber

100 haneli köyünü mor turizme devlet desteğiyle açtı

Adana Kozan’da bir 100 haneli bir köyde üretici Meliha Cömert, devlet desteğiyle lavanta bahçesi oluşturdu, mor turizme yörenin kapılarını açtı. Kırsal bölgelerden Gökgöz Mahallesinde çiftçi Meliha Cömert, Tarım ve Orman Bakanlığının hibe desteğinden kuraklık ve su sorunu nedeni faydalanarak lavanta bahçesi kurdu. 6 dönüm araziye lavanta eken ve açık hava fotoğraf stüdyosuna çeviren, yaz boyunca misafirlerini ağırlayacak Cömert’in ziyaretçileri Kaymakam Bahattin Alp Arslanköylü ile ilçe protokolü oldu. 100 haneli köylerini lavanta turizme kazandıran Cömert , Kaymakam Arslanköylü ve ilçe protokolü ile ziyaretçilerin katılımıyla bahçesinin açılışını gerçekleştirdi. Kaymakam Bahattin Alp Arslanköylü , “Atıl vaziyetteki alanı lavanta bahçesine dönüştürerek köyünü turizme kazandıran genç çiftçimizi tebrik ediyoruz. Bizler kırsal mahallelerde tarım ile uğraşan çiftçilerimize her daim destek vermeye çalışıyoruz Turizm açısından da görsellik kazandıran lavanta bahçesini köye kazandıran kardeşimizi tebrik ediyor başarılar diliyoruz ”dedi. Genç Girişimci Meliha Cömert ise “Küresel ısınmadan dolayı verim alamadığım tarlayı Lavanta ekimi yaparak değerlendirmek istedik. Turizm hayali ile lavantalarımızı ekmeye başladık. Kozan Kaymakamımız, İlçe Tarım Müdürümüz desteklerini esirgemediler. Fideleri ilçe tarımdan aldım ve bugünde açılışını yaparak ziyaretçilerimizi davet ediyoruz çıkıp çıkıp gelsinler” diye konuştu.

'Burada Turizm Çok' panelinde Türkiye turizmi mercek altına alındı Haber

'Burada Turizm Çok' panelinde Türkiye turizmi mercek altına alındı

Antalya Sherwood Exclusive Kemer Otel’de düzenlenen etkinliğin düzenleyicisi Tourism Journal Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sektörün desteklenmesi ve çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekti. "10 dilde yayın" Turizm sektörünün deneyimli isimlerinden gazeteci ve Tourismjournal.com.tr sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sitenin şu anda Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hizmet verdiğini 6 ay içinde bu rakamı 10'a yükseltmek istediklerini belirtti. Sitenin sade ve haber odaklı bir tasarıma sahip olduğunu dile getiren Aşkın Koç “Tourismjournal.com.tr, bir reklam kalabalığı olmayan ve haber odaklı yapıya sahip. Türkiye’deki turizm destinasyonlarından günlük ve anlık olarak içerik üreten bir haber sitesi. Türkiye turizmi, dünya sıralamasında ön sıralarda yer alıyor. Haber sitemizi çok dilde yaparak, Türk turizminin dünyada hak ettiği yeri sağlamayı misyon edindik. Bu etkinliğimizle sektör temsilcilerini bir araya getirerek daha neler yapılabilir diye konuştuk. En önemli turizm destinasyonları arısındayız çünkü gerek yatırımlar gerekse de hizmet kalitesiyle önemli bir güce sahibiz ve bunu dünyaya daha çok duyurmalıyız” diye konuştu. "Kaynak pazarımızdan 1 ve 3 birbiriyle savaşıyor" Akdeniz Turistik Otelciler Birliği(AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının 2 milyonu geçtiklerini belirterek, hedeflerinin yıl sonunda 15 milyonu bulmak olduğunu kaydetti. Rekor bir nisan ayı geçirdiklerini ifade eden Kavaloğlu, “Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 bir artış var. Bu sene 3.5 milyon Rus turist gelirse güzel bir sezon geçirdik deriz. Kaynak pazarlarımızdan 1 ve 3 umara hala kendi arasında savaşıyor. Bu gözle bakıldığında Ukrayna pazarı yüzde 90’la kayboldu. 10 bin Ukrayna’lı geldi Antalya’ya 30 Nisan’a kadar bunlarda yerleşik hayata geçenler diye düşünüyorum. Rusya ilk kez Almanya pazarının altına düştü. 3.5 milyon Rus turist kente getirilirse 15 milyon tamamını yakalarız” diye konuştu.  "İngiltere pazarı 1.5 milyonu görebilir" Rusya pazarının eksiğini kapatabilecek bir pazar olmadığının altını çizen Kavaloğlu, “Artı görünen 1 milyonu geçen İngiltere pazarı var. Bu pazarda 1.5 milyon kişinin gelme durumu var. Almanya ve İngiltere’den dünya turizmine 55-60 milyon paket çıkışı var. Biz daha İngiltere pazarında çok yol katetmeliyiz. Antalya ve Türkiye dünya turizmi resort turizmi olamaz. İngiliz turlarının konsantre olduğu bir bölge Antalya” ifadelerini kullandı. "Maliyetler arttı" Turizmde 2019 gelir rakamının yakalanmasına rağmen karlılığı elde etmenin uzun süre alacağına değinen Kavaloğlu, “Maliyetler yüzde yüzün üzerinde arttı. Karlılıklar uzun bir süre 2019 karlılığına ulaşamayacaktır. 2020-2021 pandemi dönemi olduğu için fiyat artışı bile söz konusu değildi. O dönemde istihdamda kaçtı. Fiyatlarımızı peyder pey arttırmalıyız. 1000 doları ilk defa paket fiyatlarında gördük. Yıl boyu ise 869 dolar seviyelerinde. Ama 1000 doların üzerine çıkarmalıyız. Geceleme fiyatını 80-85 dolar civarında, İtalya ve İspanya’da 110-115 dolar civarında o seviyeye yaklaşmalıyız” diye konuştu. Antalya için iç turizmin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, yurt içi pazarının da yurt dışı pazarıyla paralellik göstermesi gerektiğini işaret etti.  "Otellerin yüzde 90'ı her şey dahil" Antalya’nın Bodrum gibi bir destinasyon olmadığına değinen Kavaloğlu, “ Bodrum’da benim bölgem. Bizim sistemimizde otellerin yüzde 90’ında her şey dahil. Maliyetlerin yükseldiği ortamda her şey dahilin içini çok fazla doldurduk. Pastane kalitesinde bir dondurmayı biz her şey dahilin içinde veriyoruz. Bizim tasarrufa gitme lüksümüzde yok. Bu hizmetin toplu karar alınarak içinin bir parça boşaltılması gerekir” dedi.  "Rusya beklenmeyen bir durumdu" TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, sezonun ilk 3 ayının iyi başlamasına Mayıs’ın durağan geçtiğini belirtti. Bu ayda özellikle Rusya pazarında ciddi düşüş olduğunu işaret eden Bağlıkaya, “ Yıl sonunda bu rakamların toparlayacağını düşünüyorum. 2019  rakamlarına göre kıyaslandığında bu ay sonunda belli olur. Avrupa pazarı için bir bekleme süreci var gibi görünüyor. Türkiye sunduğu ürünler ve rekabetçi fiyatlarıyla öne çıkıyor.  Rusya’da savaştan yaşanan durum beklenmeyen bir durumdu. Rus turist Türkiye için 2-3 saatlik bir uçuşla ve uygun ulaşım bedeli öderken, şimdi uçuş 5 saate çıktı ve fiyat yükseldi. Fiyat yükselmesi ve  ambargo Rus turistin destinasyonları için Türkiye avantajı ortadan kalktı. Rus turist 5 saatte Dubai’ye yada başka ülkelere gidiyor. Böyle bir türbülasyon yaşıyoruz. Bir kaç sene sonra bu yaraların sarılacağını süreçten geçiyoruz” ifadelerine yer verdi.  "Rezervasyonlar hemen kesildi" Depremin ilk gününden itibaren ciddi organizasyonlar yaptıklarını hatırlatan Bağlıkaya, “ Yardım konvoyları, mutfak kurulmasından, depremzedelerin daha güvenli bölgesine taşınmasına kadar. Rezervasyonlar bıçak gibi kesildi, yurt dışı yansımasına. Turizm keyifli bir iş, dertli, sıkıntılı yerden doğal olarak uzak durmaya çalışır. Türkiye’de deprem olmuş, sürekli İstanbul’a geldi geliyor, deniliyor. İstanbul’da rezervasyonlar hemen kesildi. 20-25 gün durdu. Depremle ilgili konuyu pozitife çevirmeye çalıştık” diye konuştu.  "Erken rezervasyon tavsiyesi" Fiyat artışlarının maliyetlerle doğru orantılı olduğunun altını çizen Firuz Bağlıkaya, “ Burada en masum olanlar, bu fiyatları uygulamak zorunda kalanlardır. Yerli turist için fiyatın fazlalığı rekabet ettiği ülkelerle ilgili. Erken rezervasyondan yeteri kadar yararlanılmadığını düşünüyorum. Alman, kasım ayında paketini satın alıyor. Onu taksitle az ödüyor. Erken rezervasyon bizim için çok kritik bir şey. Otellerin, seyahat acentelerinin planlama yapması için önemli. Türkiye’de kasım, aralık ayında satın alıyorsun 12 taksit. Böyle almazsanız temmuzda, ağustosta bunun 3 mislini alırsınız” diye konuştu.  "İç turizm hareketli olmalı" İç turizm hareketi kuvvetli olmayan ülkelerin dış turizm hareketinin de iyi olmadığını vurgulayan Bağlıkaya, “Biz kendi vatandaşımızı seyahat ettiremiyorsak, dışarıya yaptığımız hiçbir şeyin sürdürülebilir olması mümkün değil. Bunun için devlete sektöre düşen şeyler var. Otellerin yerli kontenjanı için vergi indirimi yapılabilir, KDV alınmayabilir. Gergin bir ülkeyiz tatil yapmak zorundayız” açıklamasını yaptı. Bodrum’da 450 liralık lahmacun fiyatı sorulan Bağlıkaya, “Nerede yediğinize bağlı. Nasıl yendiğini biliyoruz. Orası için ucuz o. Bu fiyata bence maydanozu falan yoktur” dedi. Hasan Ali Ceylan: ‘’Turizm eskisi kadar karlı bir sektör değil’’ Hasan Ali Ceylan, turizmin çok meşakatli bir sektör olduğunu, kolay bir iş olmadığını belirterek, ‘’Turizmi sevmeniz lazım, aşkla yapmanız lazım. Bunu yaparsanız başarı da onunla birlikte gelir. Biz de işimizi çok seviyoruz, çok konsantreyiz. Bu işin başarı kriterlerinden en önemlisi para değil.  Para mutlaka önemli ama benim için yegane kriter değil. İşimizde para, bizim için birinci kriter olmadığı için her şeyin en iyisini yapmak için mücadele veriyoruz. Bizim için en önemlisi marka değerini yükseltmek ve düzgün esnaf olmaktır’’ dedi. Turizmde karlılık Turizmin karlılık oranı hakkında bilgiler veren Ceylan, ‘’Turizmin sorunların en başında maliyet geliyor. Maden bu iş iyi değil neden devam ediyorsunuz diyorlar. Demek ki herkes iyi yaptığı işte devam ediyor. En iyi bildiğimiz iş bu ve bu işi yapmaya devam ediyoruz. Doktorların da sorunu var ama devam ediyor. 1980’lerde turizm karlı bir sektördü, biz şimdi stabil olduğu dönemleri yaşıyoruz. Turizm eskisi kadar karlı bir sektör değil. Eskisi kadar karlı olması şu an ki koşullarda mümkün değil. Türkiye’de otellerin üzerine yaptığınız arsa çok pahalı. Dünya genelindeki standartlara bakıldığı zaman arsa maliyetinin toplam turizm yatırımı içindeki payı yüzde 30’lardayken, Türkiye’de yüzde 60’larının üzerinde arazi maliyeti olduğunu görüyoruz. Bu maliyetler turizmciyi çok fazla oda yapmaya yöneltiyor. Ancak bu oda sayısıyla otelci maliyetini rantabıl haline getiriyor. Dolayısıyla karlılıklar sadece oda sayısıyla baz alınıyor gibi bir döneme denk geliyoruz’’ diye konuştu. Her şey dahilde misafir lehine bir fayda var Türkiye’de her şey dahil sistemde verilmesi gerekenden çok daha iyi verildiğini vurgulayan Hasan Ali Ceylan, şunları söyledi: ‘’Sunduğumuz hizmetler, sunmamız gerekenin üzerinde. Burada misafir lehine bir fayda var. Türkiye misafirini buna alıştırdı ve misafir ülkemize geldiğinde bunu bekliyor. Bu beklentiyle turist ülkemize geliyor. Bunda yeniden düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Her otelin her şey dahilde birbiriyle yarışması gerekmez. Her otelin her şey dahil standardının olması gerekiyor. Bunu da biz misafirden tahsil ettiğimiz rakama uygulamak zorundayız. Belirli bir plan çerçevesinde yeni standartta uyum sağlayacaktır. Biz mükemmel her şey dahil sistemi sunuyoruz. Her şey dahili  misafire  iyi halde sunabilmek için, bazı şeylerin standartının oturtulması gerekir.  Bir grup misafir standart hizmetin içinde yer almak istemeyecektir. Onlar için bir nevi beyaz bir tahta, siz ne isterseniz onu yazıyorsunuz. Biz de hizmet standartları çerçevesinde hepsini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bazı ürünler ekstra fiyata dahil.  Türkiye dünya turizminin ayrılmaz parçasıdır.  Aile turizminde de Türkiye en önemli destinasyonlardan biridir. İnsanlığa hizmet veren bir sektörün parçasıyız. İnsana, insanla hizmet veriyoruz. Buraya gelen her misafir bizim için bir denetçi. Buraya misafir dinlenmek için geliyor. Herkes harika otel yapabilir ama size servis yapan kişinin hatası tatili berbat edebilir. Biz bir aile olmalıyız. Arkadaşlarımın ihtiyaç duyduğu anda yanlarında olmaya gayret ediyorum. Sektörümüz istihdam açısından kontrolümüz dışında olan sorunları var. Sonuçta sezonluk bir iş yapıyoruz. İstihdamı 12 aya yaymak oteller kapalı olduğu müddetçe bir ütopya, hayalden öteye gidecek bir şey değil. Bazı şeyleri düzeltmediğimiz müddetçe bu konu konuşmaktan öteye geçmez. Bizimle birlikte devletin de elini taşın altına koyması gerekiyor. Alkollü içeceklerimizin KDV’si indirilebilir. Ancak KDV söz konusu edilemiyor. Biz maliyetlerimize KDV’yi dahil edemiyoruz. En azından KDV’nin gerçekleştiği yılın takip eden kış ayında KDV indirilirse istihdam edilen  personelin SGK maliyetlerine aktarılırsa bu ciddi bir istihdam arttıracaktır.’’ Ceylan, teknolojik gelişmelerin tüm sektörleri etkilemesine rağmen turizm sektöründe teknolojinin hakim olma durumunun olmadığını, insanın insana hizmetin ön planda olduğunu belirtti. Turizm yatırımcıları, turizm profesyonelleri, ulusal ve yerel basın temsilcileri, akademisyenlerin katıldığı panelde, “Antalya ve Turizm” oturumunda AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu , “Türkiye ve Turizm” oturumunda TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Havacılık ve Turizm” oturumunda Fraport TAV Genel Müdür Deniz Varol, “Resort Turizmi” Hasan Ali Ceylan Sherwood Exclusive YKB, “Sağlık Turizmi oturumunda “ATSO Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜRSAB Sağlık İHT Kom. Bşk. Hatice Öz Ö.Uncalı Meydan Hastanesi Kurucusu Dr Cengiz Yılmaz, Sanitas SPA Kurucu ve TÜGİAD Bşk.Yrd. Dr Şebnem Akman Balta Mesut Yar’ın sorularını yanıtladı. Antalya Aquarium Genel Müdürü İsmail Arık “Antalya ve Kent Turizmi”, Medilux&Sanitas Kurucu ortağı Abdurrahman Balta “Sağlık Turizminde İnsan Kaynakları ve Eğitim” konusunda görüşlerini belirtti. HOMS Global A.Ş. Genel Müdüri Gökhan Uçarkaya “Turizmde Dijital Dönüşümü” anlattı. “Gastronomi Turizmi” oturumunda ise Rixos Sungate şefi Recep Güler, Sherwood Exclusive şefi Zafer Tok ve Sky Business Otel ve Fener Restaurant Genel Müdürü Nurten Sarı konuşma yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.