TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye

AGRONEWS - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

CANiK'ten Türkiye'nin Savunma İhracatına Büyük Katkı Haber

CANiK'ten Türkiye'nin Savunma İhracatına Büyük Katkı

İSTANBUL (İHA) - Türk savunma sanayisinin lider markalarından CANiK, 2024 yılında ihracat performansını zirveye taşıdı. Samsun Yurt Savunma (SYS) Grup bünyesinde faaliyet gösteren şirket, yüksek katma değerli ürünleriyle 172 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) verilerine göre, bir önceki yılki 136 milyon dolarlık ihracat rakamını yüzde 27 oranında artırdı. SYS'nin Türkiye'deki üretim gelirleri de yüzde 28 artışla 189 milyon dolara ulaştı. 2025 HEDEFİ: 250 MİLYON DOLAR KONSOLİDE CİRO CANiK, savunma sanayiindeki liderliğini pekiştirirken, 2025 yılı için ABD ve Birleşik Krallık operasyonlarını da içeren 250 milyon dolarlık konsolide ciro hedefi koydu. Bunun 200 milyon dolarlık kısmının Türkiye'deki üretimlerden sağlanması bekleniyor. Dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayan CANiK, Türkiye'nin yüksek teknoloji odaklı savunma sanayi gelişimine katkıda bulunmayı sürdürüyor. GLOBAL PAZAR BEKLENTİLERİ KALİTELİ ÜRÜNLERLE KARŞILANIYOR SYS Grup - CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, ihracat hedeflerini aşmanın gururunu yaşadıklarını belirtti. Aral, "Türkiye'nin savunma sanayi ihracatı, bir önceki yıla göre ürün satışında yüzde 22'in üzerinde bir artış gösterirken, biz de SYS Grup olarak CANiK markamızla 2024 yılında ürün satışında yüzde 27'lik bir ihracat artışı sağlayarak bu başarıya ortak olduk. Bu başarı, yalnızca Türkiye ekonomisine değil, aynı zamanda dost ve müttefik ülkelerimize de sağladığımız katkının bir göstergesidir. CANiK olarak, geliştirdiğimiz yüksek kaliteli ve güvenilir ürünlerle, küresel pazarda kullanıcılarımızın beklentilerini karşılamayı sürdürüyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin güçlü referansıyla dost ve müttefik ülkeler için en iyisini üretmeye, savunmalarına katkı sağlamaya devam edeceğiz. İhraç ettiğimiz ürünlerin ülkemizi yurt dışında bizi temsil ettiğinin bilinciyle bugüne kadar üst seviyede tuttuğumuz çıtayı daha da yukarıya çekme gayretiyle 2025 yılında faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi.

Güneydoğu Hububat İhracatında 3,4 Milyar Dolarlık Başarı Haber

Güneydoğu Hububat İhracatında 3,4 Milyar Dolarlık Başarı

GAZİANTEP (İHA) - Güneydoğu Anadolu, 2024 yılında hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatından 3,4 milyar dolar gelir elde ederek sektör liderliğini sürdürdü. Bölgenin Türkiye’nin toplam hububat ihracatındaki payı yüzde 28,8 oldu. Makarnadan 608 milyon dolar, ayçiçek yağından ise 515 milyon dolar gelir sağlandı. IRAK VE SURİYE İLK SIRADA Irak’a yapılan ihracat yüzde 6 düşüşle 1,15 milyar dolar olurken, Suriye’ye yapılan ihracat yüzde 13,9 artarak 280 milyon doları aştı. Güneydoğu’nun makarna ihracatında Türkiye genelindeki payı yüzde 65’e, ayçiçek yağı ihracatındaki payı ise yüzde 57’ye yaklaşmış durumda. "BÖLGEDE LİDER, SEKTÖRDE ÖNCÜYÜZ" Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, bölgenin stratejik ticari önemine dikkat çekerek, "Güneydoğu Anadolu’nun en fazla ihracat yapan sektörü, hububat sektörü açısından da en fazla ihracat yapan bölgesi olarak Türkiye’nin sınır komşularıyla ticaretinde stratejik bir öneme sahibiz. Kurduğumuz ticari bağlantılarla sadece döviz geliri elde edilmesine değil, ülkemizin bölgedeki varlığı adına güçlü ilişkiler kurulmasına da fayda sağlıyoruz. Ülkemizin özellikle Orta Doğu ve Afrika’daki yerel kesimlerle kurduğu kültürel ve bölgesel bağların gelişimine, gıda markalarımızın girişimleri büyük katkı sağlıyor" dedi. IRAK’TA 15 YILDA YÜZDE 130 ARTIŞ 2009 yılında Irak’a 521 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu, 2024’te bu rakamı 1,15 milyar dolara taşıdı. Kadooğlu, "Halep ve Erbil gibi bölgenin önde gelen siyasi ve ticari merkezlerine çok yakın olduğumuzdan, sınır komşularımızdaki gelişmelerden hızlı etkileniyoruz. Türkiye’nin ana pazarı olarak gördüğümüz bu ülkelerin ekonomik gelişiminden daha fazla pay almaya çalışan rakiplerimiz bölgede yoğun markaj yapıyorlar, ticari ilişkilerini artırmanın yollarını arıyorlar. Bu tarz atakların önüne geçmek ve ana pazarlarımızı korumak için yaptığımız çalışmaların ne kadar verimli olduğu konusunda geçmişten deneyimliyiz. 2009 yılında Güneydoğu’dan 521 milyon dolar sektörel ürünlerimizden ihracat yaptığımız Irak’ta, 15 yıl içinde ihracatımız yüzde 130 artışla 1 milyar 150 milyon dolar seviyelerine kadar geldi. 2030 yılına kadar 2 milyar dolar ihracat hedefimiz var" dedi. SURİYE İHRACATINDA 300 MİLYON DOLARLIK POTANSİYEL Suriye’ye yapılan hububat ihracatını artırmayı planlayan Kadooğlu, Aralık ayında ihracatın yüzde 50 artışla 33 milyon dolara ulaştığını belirtti. Ülkedeki istikrarın sağlanması durumunda yıllık ihracatın 300 milyon dolar artabileceğini söyledi. Kadooğlu, uluslararası desteklerin devamının ve yaptırımların kaldırılmasının önemini vurguladı.

Dondurucu Soğuğa Rağmen Ağrılı Besicilerin Zorlu Mücadelesi Video Galeri

Dondurucu Soğuğa Rağmen Ağrılı Besicilerin Zorlu Mücadelesi

Kışın en sert geçtiği illerin başında gelen Ağrı'da, besiciler dondurucu soğuklara rağmen hayvanlarını beslemeye devam ediyor. Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı İki Yamaç köyünde yaşayan besiciler, yaz aylarında yaylalarda otlattıkları hayvanlarını, kış mevsiminde kar ve soğuk havanın etkisiyle ahırlarda beslemeye devam ediyor. 2 bin 44 rakımlı İki Yamaç köyünde kış aylarının zorlu şartlarına rağmen hayvancılık yaparak geçimini sağlayan besiciler, hayvanlarının yem ve bakımını titizlikle sürdürüyor. “Sabah 5-6'da kalkıp mallara bakıyoruz” Zorlu kış şartlarında besicilik yapmanın zahmetli olduğunu belirten Güven Karakaya, “Çocukluğumuzdan beri babamıza yardım ediyoruz. Hayvanlarla uğraşıyoruz. Zaten yazın bazen biz kendimiz gidiyoruz bazen çoban tutuyoruz. Kışın da 4 ay, 4 buçuk ay içeride bakıyoruz hayvanlarımıza sabah erkenden kalkıp otlarını hazırlıyoruz. 3- saat hayvanın başında bekliyoruz. Eksi 30-35 derecelerde sakalımız, saçımız hepsi buz tutuyor bu soğuklarda, kar yağdığı zaman gerçekten büyük bir esaret yaşıyoruz buralarda köy şartları çok zorlu, çok çetin geçiyor” dedi. “Kat kat giyiniyoruz ama yine de üşüyoruz” Geçmiş yıllara kıyasla bu yıl kar yağışının az olmasının işlerini biraz kolaylaştırdığını ifade eden besicilerden Alican Yıldız “Çocukluğumuzdan beri yani 15-20 yaşından beri bu işin içindeyiz, devamlı bu işi yapıyoruz. Sonbaharda hayvanlar içeri girdi mi, soğuk başlıyor, kar yağıyor. Karda kışta kalkıp sabah erkenden saat 05.00-05.30'ta kalkıyoruz eksi 20-30 derece o soğukta otu, samanı götürmeye çalışıyoruz. Bu sene kar yok ama çok soğuk” şeklinde konuştu.

OMÜ'den Yeni Yerli Kenevir Çeşidi: Video Galeri

OMÜ'den Yeni Yerli Kenevir Çeşidi: "Gizlenci"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kenevir Araştırmaları Enstitüsü, yüksek lif verimi ve oranıyla öne çıkan yeni bir kenevir çeşidi geliştirdi. "Gizlenci" adı verilen bu yeni çeşidin ilk hasadı başarıyla gerçekleştirildi. Enstitü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, Türkiye'nin daha önce geliştirilen yerli kenevir çeşitleri Vezir ve Narlı'dan daha yüksek verime sahip olan Gizlenci için 2025 Ocak ayında tescil başvurusu yapılacağını açıkladı. Tescil sürecinin yaklaşık 2 yıl sürmesi beklenirken, çeşidin 2027 yılında Türk tarımının hizmetine sunulması hedefleniyor. Prof. Dr. Aytaç, Gizlenci'nin geliştirilme sürecini şöyle anlattı: "2013-2014 yıllarından bu yana sürdürdüğümüz çalışmalarla önce esrar oranının azaltılması, ardından lif veriminin artırılması üzerinde durduk. Son üç yılda üç farklı bölgede yaptığımız verim denemeleri başarılı sonuçlar verdi. Bu çeşidimiz tekstil, biyo kompozit ve biyo polimer gibi farklı sanayi kollarında kullanılabilecek." Samsun'un Havza ilçesinde 30 bin ton kapasiteli kenevir işleme fabrikasının yakında faaliyete geçeceğini belirten Aytaç, Türkiye'de Samsun, Kastamonu ve Amasya'da toplam 13 bin 750 dekar alanda kenevir ekimi yapıldığını, bu rakamın geçen yıla göre iki katından fazla artış gösterdiğini vurguladı. Fabrika tam kapasiteye ulaştıkça üretim alanlarının daha da artması bekleniyor. Yeni çeşit, tescil onayı için Tarım ve Orman Bakanlığı'na gönderilecek ve diğer yerli ve yabancı çeşitlerle karşılaştırmalı testlere tabi tutulacak. Testlerin olumlu sonuçlanması halinde Gizlenci, Türkiye'nin üçüncü yerli kenevir çeşidi olarak tescillenecek.

Suriyelilerin Dönüşü Reyhanlı’da Kira Fiyatlarını Düşürüyor Haber

Suriyelilerin Dönüşü Reyhanlı’da Kira Fiyatlarını Düşürüyor

HATAY (İHA) - Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde deprem sonrası hızla artan nüfusla birlikte tavan yapan kira fiyatları, Suriyelilerin ülkelerine dönüşüyle düşüş trendine girdi. Son birkaç ayda kira fiyatlarında 3 bin TL’ye varan gerilemeler yaşandı. SURİYELİLER DÖNÜŞ YOLUNDA 2011’de Suriye’de başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, ülkelerinde Baas rejiminin yıkılmasının ardından geri dönüş hazırlıklarına başladı. Reyhanlı’da bu dönüşler, hem satılık hem kiralık konut fiyatlarının gerilemesine yol açtı. Emlakçı Yakup Göksu, Suriyelilerin ülkelerine dönmesiyle birlikte birkaç ay içerisinde evlere alıcı ve kiracı bulmanın daha da zorlaşacağını belirtti. "KİRA FİYATLARI 13 BİN TL’DEN 11 BİN TL’YE DÜŞTÜ" Göksu, birkaç ay öncesine kadar 13-14 bin TL olan kira fiyatlarının şimdi 11-12 bin TL bandına gerilediğini söyledi. "Suriyelilerin ülkelerine dönmesi piyasada fiyatların düşmesini sağladı. Biz emlakçı olarak bu durumdan memnunuz. Kiralık evlerde oturan vatandaşlarımız için avantaj oldu. Bizim olan kiralık dairelerimizde ve yetkili olduğumuz evlerdeki Suriyeliler, arayarak birkaç ay içinde evi boşaltacaklarını haber verdiler. Kendi dairemde oturan Suriyeli aile de 2 ay içerisinde çıkacağını söyledi. Bazı Suriyeliler ise ülkelerine dönmeyip sözleşmelerini uzatıyorlar. Piyasada evler çok ama alıcı bulamadıkları için piyasa durgun ilerliyor. Suriyelilerden dairelerini 100 ila 200 bin TL daha ucuza satarak ülkelerine dönenler var. Piyasada genel olarak oynama ve düşüş oldu. Adalarda, parsellerde ve gayrimenkullerde ortalama 200 bin TL düşüşler oldu" dedi. SURİYELİ HALİL SALAM: "FİYATLAR DAHA DA DÜŞECEK" Türkiye’de 10 yıldır kiralık evde yaşayan ve 5 ay sonra Suriye’ye döneceğini belirten Halil Salam, ülkelerindeki özgürleşme sürecine vurgu yaptı. Salam, "Esad rejimi çöktü ama bize enkaz bıraktı. Enkaz bıraktığı ve hava şartlarının zor olmasından dolayı ülkemize döndüğümüzde çadırlarda kalacağız. Deyrizor bölgesine aile fertlerinden birini gönderip eve tadilat yapacağız. Depremden önce kiralık evler daha uygundu ama depremden sonra artışlar oldu. İlk zamanlarında 2 bin TL verirken bir anda 8 bin TL'ye çıktı. Bu yıl içerisinde ise 13 bin TL kira veriyorum. Bizim Suriyeli hemşehrilerimiz ülkelerine geri döndükten sonra bu fiyatlar zamanla düşecek" dedi. Salam, Türkiye’nin desteğini hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade etti.

Filistin Ticaretinde Hurma İhracatı Artırılacak Haber

Filistin Ticaretinde Hurma İhracatı Artırılacak

İSTANBUL (İHA) - Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Filistin Ekonomik İşbirliği Konseyi'nin 2. Dönem Toplantısı'nda Türkiye'nin Filistin'e desteğini vurguladı. Toplantıya Filistin Ulusal Ekonomi Bakanı Mohammed Al Amour, Filistin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ile birlikte Türkiye ve Filistin’den çok sayıda iş insanı katılım sağladı. Bakan Bolat, Filistin'den Türkiye’ye yapılan gümrük vergisiz hurma ihracat kotasının 5 bin tondan 7 bin tona çıkarıldığını belirterek, bunun ekonomik işbirliğinde önemli bir adım olduğunu söyledi. Bakan Bolat, Türkiye ile Filistin arasındaki ticaret hacminin artışına dikkat çekerek, bu yılın ilk 10 ayında ikili ticaretin 758 milyon dolara ulaştığını ifade etti. Türkiye-Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nın ticaretin büyümesinde kritik bir rol oynadığını belirten Bolat, "Filistin’in yıllık ortalama 10 milyar dolara yakın bir ithalatı bulunmakta ve 7 Ekim 2023’ten önceki dönemde Filistin, Türkiye’den 2 buçuk ila 3 milyar dolar arasında yıllık ithalat yapmaktaydı. Bizim Filistin’de bu yılın ilk 10 ayında ikili Ticaretimiz 758 milyon dolara yükselmiştir" dedi. "FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Filistin halkına destek mesajı veren Bakan Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye'nin Filistin davasındaki kararlılığını vurguladığını hatırlattı. Toplantıda alınan kararların önemine değinen Bolat, Filistin’in Türkiye’ye ihraç ettiği 41 tarım ürününün serbest ticaret anlaşması kapsamında değerlendirileceğini ve bu kararların Filistin ekonomisini güçlendireceğini belirtti. Bakan Bolat, "Filistin’den Türkiye’ye yapılan mevcut hurma ihracat kotasının gümrük vergisiz olarak 5 bin tondan 7 bin tona çıkarılması kararı büyük önem taşımaktadır. Filistin’in ülkemize gerçekleştirdiği tarım ürünleri ihracatının hemen hemen tamamı tercihli giriş imkanına sahip olacaktır. Bu kararlarımız Filistin halkının ve ekonomisinin desteklenmesi konusunda inşallah hayırlı olacaktır" diye konuştu. Toplantıda, iki ülkenin ticaret ilişkilerini derinleştirme kararlılığı bir kez daha ortaya kondu.

Hopa'da Tır Yoğunluğu Artarak Devam Ediyor Haber

Hopa'da Tır Yoğunluğu Artarak Devam Ediyor

ARTVİN (İHA) - Hopa ilçesinde, Sarp Sınır Kapısı'ndan geçiş yapmak için Karadeniz Sahil Yolu üzerinde park eden tırlar, şehirde yoğunluk yaratıyor. Yetersiz tır park alanları ve park ücretlerinden kaçınan sürücüler, Kemalpaşa, Hopa ve Arhavi'ye kadar uzanan kuyruklarla trafiği aksatarak kazalara neden oluyor. Sokak araları, mahalle içleri ve çocuk parklarına kadar park eden tırlar, trafik yoğunluğunun yanı sıra günlük yaşamı da olumsuz etkiliyor. Hopa Ticaret ve Sanayi Odası (HTSO) Başkanı Osman Demircioğlu, bu sorunun çözülmesi için yeni bir tır parkı projesinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Demircioğlu, "Tır bazlı konuşacak olursak, Sarp Sınır Kapısı'ndan yaklaşık 700'ün üzerinde günlük tır geçişi ihracat yönünde olmakta, ortalama 500 de ithalat tarafından Türkiye'ye giriş yapmaktadır. 24 saatlik bir zaman diliminde bunun dışında da 1400 civarında tır, Türkiye'nin değişik yerlerinden Hopa Sarp Sınır Kapısı'ndan geçmektedir. Dolayısıyla günlük hareket çıkışlarına ve sevkiyatlara bakılırsa, günlük yoğunluk gitgide artmakta" dedi. "HOPA'NIN TAMAMI TIR İSTİLASIYLA KARŞI KARŞIYA" İhracat anlamında kritik olan bölgenin, Karadeniz'in dağları ve deniz arasına sıkışmış bir alan olduğunu belirten Demircioğlu, "Bulunduğumuz bölgedeki transit yola gördüğünüz üzere çift taraflı tırlar mecburi olarak park edilmiş durumda. Tırcılarımızın park edecekleri alan yok" dedi. Tır sürücülerinin şehrin tamamını park yeri olarak kullanması sonucu Hopa'nın tamamının tır istilasıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Günlük yaşamdaki aksamalar ve ölüme varan sonuçları olan trafik kazalarına değinen Demircioğlu, "Bu düzensizliği ortadan kaldıracak çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Türkiye'de Kahve Sektörü Hızla Büyüyor Haber

Türkiye'de Kahve Sektörü Hızla Büyüyor

Türkiye kahve sektöründe son dönemde hızlı bir büyüme gözleniyor. Küresel ısınma, lojistik maliyetleri ve üretim zorluklarının etkisiyle kahve fiyatları artış gösteriyor. Uluslararası piyasada Arabica kahve fiyatları son günlerde önemli bir yükseliş kaydetti. Sektör temsilcileri, son iki yılda yüzde 186 büyüme yaşandığını ve bu trendin devam edeceğini belirtiyor. Kişi başı kahve tüketimi 1.2 kilograma ulaşırken, sektöre yeni giren yerel ve uluslararası kahve zincirleri tüketimi artırıyor. İstanbul'da filtre kahve fiyatları 90 liradan başlarken, Avrupa'daki fiyatlarla kıyaslandığında oldukça yüksek seyrediyor. Fiyat artışlarının temel nedenleri arasında kira, personel maliyetleri ve döviz kuru etkisi yer alıyor. Kahve artık sadece bir içecek olmaktan çıkıp bir sosyal deneyim halini aldı. Bilinçli tüketiciler nitelikli kahve arayışında ve bu durum sektörün kalite odaklı gelişimini hızlandırıyor. Juan Valdez Türkiye Marka Direktörü Tamer Koçali, önümüzdeki 10 yılda kahve sektöründeki büyümenin devam edeceğini öngörüyor. Sektördeki büyüme, kahve ithalatı ve ihracatına da yansıyor. İlk 9 ayda kahve ithalatı 331.7 milyon dolara, ihracatı ise 39.3 milyon dolara ulaştı. Gastronomi Yazarı Cenk R. Girginol, full otomatik espresso makineleri pazarının yüzde 35, Türk Kahvesi makinelerinin ise yaklaşık yüzde 12 büyüdüğünü açıkladı.

Türk ve Alman İş Dünyası İzmir’de Buluştu: Yeni Yatırımlar Kapıda Haber

Türk ve Alman İş Dünyası İzmir’de Buluştu: Yeni Yatırımlar Kapıda

İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen Türk-Alman Yatırım ve İş Birliği Günü, Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkileri daha da güçlendirmek amacıyla rekor bir katılımla gerçekleştirildi. Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) iş birliğiyle düzenlenen etkinliğe, 250 İzmirli firma ile 32 Alman firması katıldı. Toplamda 350'den fazla ikili iş görüşmesi yapılarak yeni iş birliklerinin temelleri atıldı. Toplantının açılışına Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, T.C. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar katıldı. SORG: "ALMAN YATIRIMCILARIN DİKKATİ İZMİR'DE" Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, İzmir’in coğrafi konumu, doğrudan uçuş imkânı ve modern altyapısıyla Alman yatırımcıların ilgisini çektiğini belirtti. Türkiye'de 8.300’den fazla Alman sermayeli şirket bulunduğunu ifade eden Sorg, İzmir’in bu firmalar için önemli bir merkez olduğunu söyledi. Sorg, "İzmir ekonomisi inşaattan enerjiye, teknolojiden telekomünikasyon ve gıdaya kadar geniş bir yelpazede şekilleniyor. Bu geniş yelpaze de Alman firmaların dikkatini çekiyor. İzmir, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde önemli bir role sahip. İzmir’de bağımsız bir Başkonsolosluğumuzun olması bu ilişkilerin ne denli önemli olduğunun da bir göstergesi. Türkiye’de 8300’den fazla Alman sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin önemli bir kısmı ise otomotiv ve yenilenebilir enerji sektörlerine ilgi duymaktadır" dedi. KEBAPCIOĞLU: "ALMANYA'DAKİ TÜRK TOPLUMU İLİŞKİLERİMİZİN TEMEL UNSURU" Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin yoğun ve çok boyutlu olduğuna dikkat çekti. İki ülkenin yakın ortak ve müttefik olduğunu vurgulayan Kebapcıoğlu, "Dış ilişkilerimiz açısından Almanya’nın, aramızdaki bağların çeşitlilik ve zenginliği bakımından ön sıralarda yer aldığını söylemek mümkün. Almanya’daki Türk toplumu ilişkilerimizi özel yapan başlıca unsurdur" dedi. Kebapcıoğlu, Almanya'da toplumun her kesiminde, bilimden spora, üretimden pazarlamaya kadar üstün başarılar gösteren Türklerin, iki ülke arasındaki bağların güçlenmesine önemli katkı sunduğunu belirtti. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin ve ülkede yaşayan Alman vatandaşlarının da bu ilişkilerde olumlu bir rol üstlendiğini ifade etti. ÖZGENER: "ALMANYA, TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ EKONOMİK PARTNERİ" İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, Almanya'nın Türkiye'nin en önemli ekonomik ortaklarından biri olduğunu söyledi. Almanya’nın Türkiye ihracatındaki payının yüzde 12 seviyesinde olduğunu belirten Özgener, 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde Almanya'ya 15.3 milyar dolarlık ihracat, 19.8 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildiğini vurguladı. "2024 yılı sonunda ihracatımızın; geçmiş üç yılda 17-19 milyar dolar bandında gerçekleşen rakamları geride bırakacağını öngörüyoruz" diyen Özgener, Almanya, Almanya'dan iş insanlarının Türkiye'ye gelişinde yaşanan vize sorunlarına değinerek bu konuda destek beklediklerini ifade etti. BERLİN YAPAY ZEKA MODELİ, İZMİR’E TAŞINACAK Özgener, Almanya ile teknoloji, dijital dönüşüm ve yapay zeka alanında ortak projeler gerçekleştirmek istediklerini söyledi. Berlin Yapay Zeka ve Dijitalleşme Merkezi’nde yapılan incelemelerin ardından, bu modeli İzmir’e taşımaya karar verdiklerini açıkladı. Bu girişimle, İzmir’in kentsel planlamasına ve afet yönetimine katkı sağlanması hedefleniyor. YORGANCILAR: "İZMİR TEDARİK ZİNCİRİNİN GÜÇLÜ BİR PARÇASI OLABİLİR" Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, Almanya ile ilişkilerde vize sorununa dikkat çekti. Vize randevularının uzun sürdüğünü ve bu durumun iş insanlarının fuar ve teknik gezilerine katılımını engellediğini söyledi. Yorgancılar, "Ticaret hacmimizi karşılıklı olarak büyütmek için de vize sorununu çözümlememiz öncelik arz ediyor. Vize için randevu alma süreci maalesef ki çok uzun, randevu alabildikten sonraki bekleme süreci de uzuyor, vize alabilenlerin çoğu kısa süreli vize alabiliyor veya red görüyor. Üyelerimiz fuarlara gidemiyor, teknik ekiplerimiz makine kurulumu için vize alamıyor. Almanya vize red oranı ile listemizde 7. sırada. Ve Almanya’dan en fazla red yiyen şehir; Almanya'nın 1. sıradaki ticaret partneri olan İzmir" sözlerinin ardından Büyükelçilikten destek talebinde bulundu. Yorgancılar, Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde önemli bir konumda olduğunu belirtti. "Türkiye, Almanya firmaların değer zincirinde önemli bir tedarikçidir. Türkiye ve İzmir olarak, tüm avantajlarımızla küresel tedarik zincirlerinin güçlü bir parçası olmaya adayız. Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir’de, toplam 2.300 ürün üretilmekte olup, bu veri tabanına kayıtlı ürünlerin yüzde 58,6’sına denk gelmektedir" dedi. TÜRK VE ALMAN İŞ DÜNYASINA KATKI SAĞLAYACAK DÖRT ÖNEMLİ SUNUM Etkinlikte, Türk ve Alman iş dünyasını bilgilendirecek önemli sunumlar yapıldı. AHK Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Ersoy, TD-IHK Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Okan Özoğlu, GTAI Germany Trade and Invest Türkiye Temsilcisi Katrin Pasvantis ve BASF Türkiye CEO’su ve TÜSİAD Almanya Çalışma Grubu Başkanı Tolga Demirözü etkinlikte konuşma yapan diğer isimler oldu. Bu sunumlarda, Türk ve Alman firmaları arasındaki ticari iş birliği potansiyelini artırmak için atılabilecek adımlar ele alındı. Almanya'nın yatırım fırsatları ve Türkiye'nin üretim gücü hakkında detaylı bilgiler verildi. İKİLİ GÖRÜŞMELERDE 350'DEN FAZLA YENİ İŞ BAĞLANTISI Türk-Alman Yatırım ve İş Birliği Günü, iki ülke arasında yeni iş fırsatları yaratmayı başardı. 250 İzmirli firma ile 32 Alman firma arasında gerçekleştirilen 350'nin üzerinde birebir iş görüşmesi, taraflar arasında güçlü iş birliklerinin temelini attı. Görüşmelerin, teknoloji, dijitalleşme, otomotiv, makine, enerji ve gıda sektörlerinde yoğunlaştığı bildirildi. Bu etkinlik, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri daha da ileriye taşımayı amaçlayan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Vize sorunlarının çözülmesi ve dijital dönüşüm projelerinin hızlandırılmasıyla birlikte, bu iş birliklerinin daha da artması bekleniyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.