TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkiye

AGRONEWS - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gıda ambarı Türkiye, ABD pazarında ‘Turkish Tastes’ ile güçleniyor Haber

Gıda ambarı Türkiye, ABD pazarında ‘Turkish Tastes’ ile güçleniyor

Dünyanın en büyük gıda ithalatçısı olan ABD’de Türk gıda ürünlerinin daha fazla tercih edilmesini amaçlayan Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 gıda ihracatçı birliğinin katılımıyla, Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen “Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi” başarılı bir şekilde devam ediyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB Gıda Birlik Başkanları, Turkish Tastes tanıtım filmi çekimleri için Türkiye’ye davet edilen ABD’li şefler Tom Macrina ve John Bryne ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Türk gıda sektörümüz, ABD pazarındaki yerini sağlamlaştırmak ve ihracatını artırmak adına büyük bir azim ve kararlılıkla çalışmalarına devam ediyor. TURQUALITY Projemiz, 2019 yılında ABD’de güçlü, köklü kuruluşlar ve ticari bağlantılar kurmak için katalizör rolü oynayacak üst düzey profesyonellerden oluşan Turkish Tastes topluluğunu inşa etmek üzere başlatıldı. Yaklaşık 6 senedir ticarileşme yolunda büyük adımlar attık, ABD’nin en büyük gıda distrübütörleri Türk firmalarımızla işbirlikleri kurdu. ABD HoReCa sektörü, üretici, dağıtıcı, toptancı, perakendeci ve zincir marketler, restoran birlikleri, gıda yatırımcıları, gıda girişimleri, turizm-otelcilik fakülteleri, aşçılık okulları ile birlikte büyük network oluşturduk.” dedi. ABD’ye 5 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk Başkan Eskinazi, “Bu doğrultuda çalışmalarımızın sonuçlarını, Türk firmalarımızın gerçekleştirdiği ikili iş görüşmelerini, Turkish Tastes’nin ABD’de neler başardığını bugün burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. 2019-2023 yılları arasında ABD’nin toplam gıda ithalatı yüzde 35’lik bir artışla 156 milyar dolardan 211 milyar dolara çıkarken, aynı dönemde Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatı yüzde 100’ün üzerinde artış göstererek 708 milyon dolardan 1 milyar 712 milyon dolara yükseldi. Türk gıda ihracatçıları olarak başarımızı daha da ileri taşıyarak ABD’ye 5 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk. Turkish Tastes tanıtım filmi çekimleri için ülkemize davet ettiğimiz şeflerimiz Tom Macrina ve John Bryne bugün aramızda olduğu için mutluluk duyuyoruz. Her geçen gün büyüyen Turkish Tastes markamız ve tüm çalışmalarımızda Ticaret Bakanlığımızın “Uzak Ülkeler Stratejisi” vizyonu ile uyumlu hareket ediyoruz.” diye konuştu. Firmalarımız ABD’nin en büyük ikinci gıda distribütörü olan US Foods’un tedarikçisi oldu Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Büyükelçi şefimiz Tom Macrina’nın destekleriyle biri zeytinyağı biri kuru meyve sektöründen 2 firmamız ABD’nin en büyük ikinci gıda distribütörü olan US Foods’un tedarikçisi oldu. Firmalarımız US Foods’a göndereceği ürünlerini kendi markalarının yanında Turkish Tastes markasıyla da gönderecek. Böylelikle Bakanlığımızın verdiği desteğe somut bir şekilde karşılık vermeye başlamış olacağız. Projemizde kuruluşlarla iş birliğine olduğu kadar profesyonellere de önem veriyoruz. Yaptığımız çalışmalarda önce ABD’deki etkinliklerde şefleri ve satın alma yetkililerini bilgilendiriyoruz. Sonrasında anlattıklarımızın sağlamasını yapmak üzere Türkiye’ye davet ediyoruz.” dedi. Başkan Uçak, “Türkiye’de topraktan çatala konseptinde hazırladığımız programlarla, üretim alanları, işletmeler, kültürel mekanlar ve restoranlarda ürünlerimizi ve kültürümüzü tanıtıyoruz. Geçen yıl 3 şefimizi ağırlamıştık bu yıl 6 şefimizi ağırlayacağız. Şeflerimiz Türkiye programını tamamladıktan sonra bizim ABD’deki büyükelçilerimiz oluyorlar. Zaten amacımız da en başından beri ABD’de Turkish Tastes Topluluğunu oluşturmaktı. Her geçen yıl daha büyük bir aile oluyoruz. Türkiye’nin önceki yıl ABD’ye meyve ve sebze mamulleri ihracatı yüzde 26 artarak 343 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır.” diye konuştu. ABD’de Summer Fancy Food Show kapsamında projemizin ticarileşmesini sağladık Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “İhracatçı birlikleri olarak gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerin birinci amacı ticari sonuçlar almaktır. Projemizin bu yıl 5. yılını uyguluyoruz ve bu yılla birlikte kalan yıllarda da en büyük önemi ticarileşmeye vereceğiz. Bu yıl 25. Milli Katılım organizasyonu gerçekleştirdiğimiz ABD Summer Fancy Food Show kapsamında projemizin ticarileşmesini sağladık. Marka elçimiz Şef Tom Macrina ve arkadaşları önce fuar alanında sonra New York Türkevi’nde gerçekleştirdiğimiz resepsiyonda ürünlerimizle hazırladığı menülerle sunumumuzu bir üst lige çıkardı. Ülke genelinden katılan 39 firmamız projemizden doğrudan faydalanma fırsatını yakalamış oldular. Diğer katılımcı ülkelerden aldığımız yorumlar bizleri ayrıca mutlu etti.” dedi. Başkan Işık, “Yine Türkevi’nde gerçekleştirdiğimiz resepsiyonun ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin Büyükelçi seviyesinde katıldığı ilk etkinlik olması ve yirmisi büyükelçi kırkın üzerinde diplomatın katılması bizleri ayrıca gururlandırdı. Bundan sonra da hem ABD hem de diğer ülkelerde gerçekleştireceğimiz tüm çalışmaları projemizin kazanımlarıyla birleştirerek yolumuza devam edeceğiz. Sektör verilerimize gelince, Türkiye’nin önceki yıl ABD’ye kuru meyve ihracatı % 5 artarak 132 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Gelecek için, Türkiye’nin ABD’ye olan kuru meyve ve diğer tüm sektör ürünlerimizin ihracatında gösterdiği bu olumlu trendin devam etmesi için tüm desteğimizi devam ettireceğiz.” diye konuştu. ABD’de Ur-Ge projeleri ile ticaret heyetleri yapılacak Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Tüm Türkiye adına, ABD pazarında yürüttüğümüz projemizin her geçen gün daha başarılı hale gelmesi bizleri çok mutlu ediyor. Bu başarının arkasında ortaya koyduğumuz vizyon ve 6 sektörümüzün uyum içerinde çalışmasıdır. Şu an burada olan şeflerimizin de katkılarıyla, ABD’de B2B odaklı yapacağımız tadım etkinliklerini yine 6 birliğimiz tarafından yürütülen Ur-Ge projeleri üyesi firmalarımızın katılacağı ticaret heyetleriyle hibrit olarak organize etmeyi planlıyoruz. Bu itibarla 2025 yılı, Ur-Ge projeleri Yurtdışı Pazarlama Faaliyetleri alanında en başarılı proje ödülüne talip olduğumuzu şimdiden ilen ediyorum. Böylelikle bir yandan nihai hedef olan katma değerli ihracat artışı için önemli bir adım atmanın yanında, Bakanlığımızın Turquality, Ur-Ge ve Uzak Pazarlar Stratejisi konseptlerini bir araya getirmiş olacağız. Son olarak projemiz sayesinde sektörümüzün ABD’ye olan ihracatının 700 Milyon rsquo;a ulaştığını ifade etmek istiyorum.” diye konuştu. "Ne yaparsanız, nasıl yaparsanız yapın ’Türk ürünlerini kullanın’ diyoruz" Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Projeye başladığımız 2019 yılında hedefimiz sadece ABD’ye ihracatımızı artırmak değil bunun yanında Turkish Tastes markası ile katma değerli ihracatı da artırmaktı. Bu ancak uzun vadede ulaşılabilecek bir hedef olduğu için köklü kuruluşlarla işbirliğine büyük önem verdik. Ne yaparsanız, nasıl yaparsanız yapın TÜRK ÜRÜNLERİNİ KULLANIN diyoruz. Bu doğrultuda hepinizin bildiği gibi Las Vegas Üniversitesi müfredatında yer alarak başladık. Sonrasında Nevada Restoran Birliği ile lise programlarına da girdik. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla ise Chain des Rotisseurs ve American Aşçılar Federasyonu ile partnerlikler başlattık. Bu işbirlikleri sayesinde daha projenin 5. yılında ulusalda güçlü bir görünürlük yakaladık. Bu bağlamda Amerika Aşçılar Federasyonuna ayrı bir parantez açmak istiyorum. Federasyon ABD’de executive şef unvanı verme yetkisi olan ve yaklaşık 20.000 üst düzey şefin üyesi olduğu güçlü bir platform.” dedi. ABD’li şefler 6 sektörümüzün ürünleriyle hazırladıkları tariflerle şov yaptılar Başkan Girit, “14 - 17 Temmuz tarihlerinde ben de ilk defa katıldığım ulusal konvensiyonda gördüğümüz ilgiye inanamadım. Şef Macrina ve arkadaşlarının yaklaşık 1000 üst düzey şefin katıldığı bir oturumda gerçekleştirdiği demoyla 6 sektörümüzün ürünleriyle hazırladıkları tariflerle şov yaptılar. Ülke genelinden yaklaşık 1300 şefin katıldığı etkinlik 4 gün sürdü ve 4 gün her yerde biz vardık. Bu şeflerin bizim nihai hedefimize ulaşmamız için önemli katalizör olacağına inanıyorum. Türkiye’nin ABD’ye olan su ürünleri ve hayvansal mamulleri ihracatını artırmaya yönelik gerçekleştirdiğimiz Turkish Tastes projesi ve fuar organizasyonları sayesinde Türkiye’nin ABD’ye olan su ürünleri ve hayvansal mamulleri ihracatı 2023 yılında artarak 123 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Günümüz itibari ile de geçen yılın 2/3’ünün üzerine şimdiden ulaşmış durumdayız.” diye konuştu. Herkesin kazanacağı bir kazan kazan modeli ile Turkish Tastes markası her geçen gün büyüyecek Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, “Bugün aramızda olan marka elçimiz şeflerimizin büyük katkıları ile 360 derece bağlı bir döngü kurguladık. Bu döngü, ihracatçılarımızdan başlıyor ve ABD’deki son tüketicilerle tamamlanıyor. Marka elçilerimiz aracılığı ile Turkish Tastes markası taşıyan ürünlerimiz distribütörlere, distribütörlerden de başlattığımız program kapsamında yer alan ve bu distribütörlerden ürün alan restoranlara, oradan da Turkish Tastes markası ile hazırlanan menülerle son tüketicilere ulaşacak. Program kapsamında yer alan restoranları influencerlarla destekleyerek herkesin kazanacağı bir kazan kazan modeli ile Turkish Tastes markası her geçen gün büyüyecek. Bu nedenle asıl yükü üstlenen şeflerimize tekrar teşekkür ediyorum. Projenin etkilerini en belirgin hisseden sektörlerden biriyiz. En önemli hedef pazarlarımız olan ABD’ye zeytin ve zeytinyağı ihracatı 2023 yılında yüzde 80 artarak 185 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Bu çalışmalarla gelecek yıllarda çok daha güzel haberler paylaşacağımıza inanıyoruz.” Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi’nin ortağı olmaktan gurur duyduk Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesine odundışı orman ürünleriyle ortağı oldukları için gurur duyduklarını belirten Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle de destek olan herkese teşekkürlerini sundu. Sadece gıda sektörleri için değil diğer sektörler için de örnek göstererek pilot proje olarak değerlendiriyor Turkish Tastes Ambassador ve Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, “2019 yılında pandemiye rağmen başladığımız ve aralıksız devam ettirdiğimiz çalışmalarımızda çok önemli bir aşamaya geldik. Bakanlığımız projemizi yürüttüğümüz Turquality Destek Programı kapsamında sadece gıda sektörleri için değil diğer sektörler için de örnek göstererek pilot proje olarak değerlendiriyor. Bizlerde tüm sorumluluğumuzun yanında bu tatlı yükü de büyük bir şevkle üstleniyoruz. Biz 2018 yılında 1 yıl süren derinlemesine bir analizin ardından bilimsel verilerle oluşturduğumuz 12 yıllık bir yol haritasını 2019’da uygulamaya koyduk. Yol haritamızı 4 yıllık 3 döneme ayırdık.” dedi. Gürel, “Birinci 4 yıl farkındalık oluşturma, ikinci 4 yıl ticarileşme ve son 4 yıl ise markalaşma. Her şeyin planlandığı gibi ilerlediğini başkanlarımızın konuşmalarında göreceğinize inanıyorum. Projemizin temel hedefi ABD’de etkin bir ticari mekanizmaya dönüşecek olan Turkish Tastes topluluğu oluşturmaktır. Bu toplulukta, ünlü şefler, satın alma yetkilileri, kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve eğitim kurumlarına yer vererek oldukça geniş bir yelpazeye ulaşmayı hedefledik. Her yıl bu hedef doğrultusunda yaklaşık 15 faaliyet gerçekleştiriyoruz. Projenin 5. Yılı itibari ile ABD’de ulusal düzeyde güçlü bir farkındalık oluşturmanın yanında bu yıldan itibaren planlandığı gibi ticarileşmeye de başladık. Bakanlığımızın ve tüm başkanlarımızın destekleri ile tüm hedeflerimize ulaşıncaya kadar yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı Markalaşma ve Tasarım Destekleri Daire Başkanı Ebru Gülsoy Rojas Atencio, “Türk ürünlerinin yurtdışındaki algısını araştıran, pazarlara nasıl girebileceğimizin önünü açan ihracatçı birliklerimizin ürün ve sektörlerimizi tanıtmak üzere yürüttüğü projelerden “Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi” çok iyi bir noktaya gelmiş durumda, bu kapsamda EİB’i tebrik ediyoruz.” dedi. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Ürünleri Daire Başkanı Halis Kaya, “Ülkemizin gıda sektörünü küresel gıda alıcılarıyla buluşturan “Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi”nde emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Sizlerin büyük çabaları ve doğru politikaları sayesinde Cumhuriyetimizin yüzyılına yakışır 31 milyar dolar seviyesinde tarımda rekor bir ihracat gerçekleştirdik.” diye konuştu. Türkiye’de yemek nereye giderseniz gidin her zaman çok güzel Turkish Tastes ABD Ulusal Büyükelçi Şefi Tom Macrina, “Türkiye’de nereye giderseniz gidin yemek her zaman çok güzel. Türk şefler çok başarılı, gittiğimiz her mutfak çok temizdi. Türk şefler hijyene çok önem veriyorlar. ABD’de birçok restoran Türk ürünlerini kullanıyor ve Türk ürünlerinde menüleri var. Ege İhracatçı Birlikleri’nin liderliği çok kuvvetli. ABD’in birçok bölgesinde etkileyici tanıtımlar yapıyoruz. Türk yemekleri çok iyi. Türk ürünlerinin daha fazla tanıtılması için çalışıyoruz. Bu işe verdiğiniz önemi, özveriyi görüyoruz. Türk mutfağında sürdürülebilirliği görüyoruz sizleri tebrik ediyoruz.” dedi. Türkiye’deki en güçlü bölge Ege Bölgesi Turkish Tastes ABD Ulusal Büyükelçi Şefi John Bryne, “Türkiye’deki en güçlü bölge Ege Bölgesi. Türk ürünlerinin ticarileşmesi çok iyi bir noktaya ulaştı. Türkiye’yi ilk kez ziyaret ettim. 5 gündür Türkiye’de hayatımı değiştirecek bir deneyim yaşadım. Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi ile EİB’nin gösterdiği özverinin yatırımlarının görme fırsatı buldum. Türk şefleri ziyaret ettik, Türk işletmeleri gezdik, Türk firmalarla tanıştık, onur vericiydi. Turkish Tastes TURQUALITY Projesinin bu başarı öyküsünü ABD’de paylaşacağım.” diye konuştu.

Türkiye ihracatında Antalya’nın rolü büyük Haber

Türkiye ihracatında Antalya’nın rolü büyük

Çandır, “Antalya’nın son 7 aylık ihracatı geçen yıla göre yüzde 1, 6 artarak 1.27 milyar dolara ulaştı. Emek veren üretici, tüccar ve ihracatçımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, 2024 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yaş meyve sebze ihracatının Türkiye’de yüzde 4,6 arttığına, Antalya’da ise yüzde 5,5 azaldığına ve toplam ihracatın ise yüzde 17.3 arttığına dikkat çekti. Bir önceki yılın aynı ayına göre maden ihracatı yüzde 77,8 arttı Çandır, “Süs bitkileri ve mamulleri ihracatı Türkiye’de yüzde 14,4 azalırken, Antalya’da yüzde 6 azaldı. Toplam tarım ve gıda ihracatı Türkiye’de yüzde 3,1 artarken, Antalya’da yüzde 3,3 arttı. Sanayi ihracatı Türkiye’de yüzde 14 azalırken, Antalya’da yüzde 13,6 arttı. Maden ihracatı Türkiye’de yüzde 23,2 artarken, Antalya’da yüzde 77,8 arttı. Toplam ihracat da Türkiye’de yüzde 12,5 artarken, Antalya’da yüzde 17,3 arttı.” İfadelerine yer verdi. İlk 7 ay büyüme oranında Antalya, ülke ortalaması altında kaldı 2024’ün ilk 7 ayı toplamında bir önceki yılın ilk 7 ayına göre; yaş meyve sebze ihracatında Antalya’da yüzde 10,4 küçülme yaşandığını belirten Başkan Ali Çandır, toplam ihracatta ise Antalya’nın büyüme oranında ülke ortalamasının altında kaldığını aktardı. Çandır, şöyle devam etti: “Yaş meyve sebze ihracatı Türkiye’de yüzde 1,7 büyürken, Antalya’da ise yüzde 10,4 küçüldü. Süs bitkileri ve mamulleri ihracatı Türkiye’de yüzde 0,1 küçülürken, Antalya’da yüzde 3,4 büyüdü. Toplam tarım ve gıda ihracatı Türkiye’de yüzde 4,9 büyürken, Antalya’da yüzde 2,8 küçüldü. Sanayi ihracatı Türkiye’de yüzde 2,1 büyürken, Antalya’da yüzde 8,1 büyüdü. Maden ihracatı Türkiye’de yüzde 4,2 büyürken, Antalya’da yüzde 7,3 büyüdü. Toplam ihracat Türkiye’de yüzde 2,6 büyürken, Antalya’da yüzde 1,6 büyüdü”. Bir önceki aya göre yaş meyve sebze ihracatı azaldı Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, 2024 Temmuz ayında bir önceki aya göre; yaş meyve sebze ihracatının Türkiye’de yüzde 20,8, Antalya’da yüzde 21,8 azaldığını kaydetti. Çandır, “Süs bitkileri ve mamulleri ihracatı Türkiye’de yüzde 21,1 azalırken, Antalya’da yüzde 25,8 azaldı. Toplam tarım ve gıda ihracatı Türkiye’de yüzde 17,1 artarken, Antalya’da yüzde 4,9 azaldı. Sanayi ihracatı Türkiye’de yüzde 20 artarken, Antalya’da yüzde 7 arttı. Maden ihracatı Türkiye’de yüzde 31,5 artarken, Antalya’da yüzde 46,6 arttı. Toplam ihracat Türkiye’de yüzde 19,9 artarken, Antalya’da yüzde 5 arttı” dedi. 2024 Temmuz ayında tarım ve gıda ihracatı içinde; yaş meyve sebze ihracatının payının Antalya’da yüzde 45,5 iken, Türkiye’de yüzde7,2 olduğunu belirten Başkan Çandır, süs bitkileri ve mamulleri ihracatının payının ise Antalya’da yüzde 3,7 iken, Türkiye’de yüzde 0,2 olduğunu dile getirdi. Çandır, geçen yılın aynı ayına göre; 2024 Temmuz Ayı’nda Türkiye’de toplam ihracat İçinde tarımın payının ise yüzde 1,4 azalarak; yüzde 14,8 olduğunu söyleyerek, diğer sektörlerdeki durumu ise şu şekilde aktardı: “Sanayinin payı yüzde 1,2 artarak yüzde 82,3, madenciliğin payı ise yüzde 0,2 artarak yüzde 2,9 oldu. 2024 Temmuz ayında Antalya’da toplam ihracat içinde tarımın payı yüzde 6 azalarak; yüzde 46, sanayinin payı yüzde 1 azalarak; yüzde 33 oldu. Madenciliğin payı yüzde 7 azalarak yüzde 21 oldu.” Temmuz’da Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 17,7’si Antalya’dan Çandır, son olarak 2024 yılının ilk 7 ayı toplamında geçen yılın ilk 7 ayına göre ise ortaya çıkan ihracat rakamlarını açıkladı. Çandır, “Antalya’da toplam ihracat içinde tarımın payı yüzde 2 azalarak yüzde 56, sanayinin payı yüzde 2 artarak yüzde 29, madenciliğin payı yüzde 1 artarak; yüzde 16 oldu. Türkiye’de toplam ihracat içinde tarımın payı yüzde 0,4 büyüyerek; yüzde 15,9’a çıkarken, sanayinin payı yüzde 0,4 azalarak yüzde 81,5’e düştü, madenciliğin payı ise yüzde 0,1 artarak yüzde 2,7 oldu. 2024 Temmuz ayında Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 17,7’si, ilk 7 ay toplamında ise yüzde 20,6’sı Antalya’dan yapıldı. Süs Bitkileri ve Mamulleri ihracatında da Temmuz ayında yüzde 47’si, ilk 7 ay toplamında ise yüzde 45,8’i Antalya’dan yapılırken, tarım ve gıda ihracatında Temmuz ayında yüzde 2,8’i ve ilk 7 ay toplamında ise yüzde 3,5’i Antalya’dan yapıldı. Sanayi ihracatında yüzde 0,4’ü ve ilk 7 ay toplamında da yüzde 0,3’ü, maden ihracatında ise Temmuz ayında yüzde 6,6’sı, ilk 7 ay toplamında da yüzde 5,8’i Antalya’dan gerçekleşti. 2024 Temmuz ayında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 0,9’u, ilk 7 ay toplamında ise yüzde 1’i Antalya’dan yapıldı” dedi. Antalya’nın son 7 aylık ihracatı 1.27 milyar dolar Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın Temmuz ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 17, 3 arttığının altını çizerek, 175.5 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğinin bilgisini verdi. Çandır, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Antalya’nın yaş meyve sebze ihracatı yüzde 5.5 azalışla 36.4 milyon dolar, süs bitkileri ve mamulleri ihracatı yüzde 6 azalışla 3 milyon dolar oldu. Antalya’nın son 7 aylık ihracatı ise geçen yıla göre yüzde 1, 6 artarak 1.27 milyar dolara ulaşırken, son 7 aylık yaş meyve sebze ihracatı yüzde 10.4 azalışla 396.1 milyon dolar oldu. Antalya’nın son 7 aylık süs bitkileri ve mamulleri ihracatı ise yüzde 3.4 artışla 42.3 milyon dolar oldu. Emek veren üretici, tüccar ve ihracatçımıza teşekkür ediyorum.”

150 futbol sahası büyüklüğünde ‘teknolojik sera’ Haber

150 futbol sahası büyüklüğünde ‘teknolojik sera’

Afyon Sandıklı’da 150 dönüm üzerinde yeni sera inşasını sürdüren Alarko Tarım, 2028’e kadar Türkiye ve Kazakistan’da 10 bin dönüm modern sera alanını faaliyete geçirmeyi hedeflediğini duyurdu. Afyonkarahisar, Denizli ve Eskişehir’de kurulu olan ve yapımı devam eden seralarında yenilenebilir, temiz ve doğal jeotermal kaynaktan faydalandıklarını ifade eden Alarko Tarım Grubu Genel Müdürü Melike Koçoğlu, özellikle seracılık tarafında daha çok yerel ve parçalı işletmeler şeklinde bir yapılanma olduğunu, Alarko Tarım Grubu’nun gerçekleştirdiği planlı üretimle Türkiye’nin rekabet gücünü artırmayı amaçladıklarını ifade etti. Seracılık faaliyetlerini 3 ilde yürütme kararı aldıklarını belirten Genel Müdür Melike Koçoğlu, “2024 yılı için hedefimiz Eskişehir’de de inşa edeceğimiz seralarla birlikte toplam 3 ilimizdeki sera büyüklüğümüzü 2 bin dönüme ulaştırmak. 2028 yılında ise Türkiye ve Kazakistan’da toplam 10 bin dönüm modern sera alanına ulaşmayı hedefliyoruz’’ diye konuştu.  Pestisit kullanmadan ‘sıfır kalıntı’yla ürettikleri domateslerin yüzde 70’ini 18 ülkeye ihraç ettiklerini ve Eskişehir Mahmudiye’deki seralarında biber üretimine de başladıklarını ifade eden Melike Koçoğlu, ‘’Alsera şirketimizle Türkiye’nin farklı bölgelerinde jeotermal enerjiye erişimi olan uygun sahalarda yüksek teknolojili seralar kuruyoruz. Topraksız, teknolojik ve temiz tarım anlayışıyla faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Teknoloji ve otomasyon sistemlerimizle ısıtma, sulama, havalandırma, nem, gölgelendirme, sisleme ve drenaj gibi birçok başlıkta ölçümleri yaparak kayıt ve kontrol altına alıyoruz. Bu sayede üretimde verimliliği artırıp, kaynak kullanımını minimize edebiliyoruz. Şu an seralarımızda üretilen domateslerin ihracat oranı yüzde 70’ler seviyesinde seyrediyor. Domates ve biberin yanı sıra yakın dönemde salatalık, çilek ve yaban mersini gibi farklı yaş meyve ve sebzelerin üretimine de başlayacağız” diye konuştu.

Almanya, Türkiye ile organik ürün ticaretini geliştirmek istiyor Haber

Almanya, Türkiye ile organik ürün ticaretini geliştirmek istiyor

Yüz yılı aşkın bir süredir devam eden Türk Alman ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yeni işbirliği fırsatlarının oluşturulması amacıyla Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında Gıda Konulu Alman-Türk Ekonomi Günü etkinliği düzenlendi. Avrupa’da Türk gıdalarına büyük talep olduğunu dikkat çeken Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, “Türkiye tarım üretiminde güçlü bir Pazar. Özellikle, meyve ve sebzede. 2024 yılında sebzede yüzde 5.6, meyvede yüzde 3.4 büyüme bekleniyor. Organik ürünler AB pazarı için çok önemli. Türkiye ile ihracatımızda un, fındık, ayçiçek yağı öne çıkıyor. Ancak Ege Bölgesinde üretilen gıda ürünlerine yönelmek istiyoruz. AB’nin en büyük alıcısı Almanya, Türkiye ile organik ürünlerde ticareti geliştirmeye ilgi duyuyor. Sadece gıda üretimi değil, gıda işleme, lojistik alanlarında da tedarik zincirinin tüm aşamalarında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Türk gıda pazarı yeni fırsatlar sağlıyor. Glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlere Almanya’dan büyük talep var. Türkiye glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlerde önemli bir pazar. Almanya’da yeni bir uygulama başlatıldı. 250 metrekareden büyük olan işletmelere menülerinde glutensiz gıda sunma zorunluluğu getirildi. Bu Türkiye için bir fırsat olabilir.” dedi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Birliğimiz 12 farklı sektör ve 7 bin 500‘ün üzerinde üyemizle 215 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren dinamik ve her geçen gün gelişen büyüyen bir birliktir. Türkiye, 2023 yılında yüzde 2,8 artışla 35 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri yüzde 8,8 artışla 7,3 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 20’sini tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu oldu. Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak 2023 yılında da liderliğimizi koruduk. 2024 yılında da bu olumlu eğilim devam ediyor. Önümüzdeki süreçte yüksek teknoloji yatırımlar ve sürdürülebilirlik vizyonuyla Türkiye’de 10 milyar dolarlık tarım ihracatına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Türkiye, 2023 yılında 255 milyar 800 milyon dolarlık ihracata imza atarken, Avrupa’nın ekonomik motoru Almanya’ya 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracat yaptık.” dedi. Başkan Eskinazi, “Türkiye, 2023 yılında Almanya’dan 28,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde. Almanya’da gıda kalemlerinde ülkenin kendine yetme oranlarına baktığımızda; Almanya’da ihtiyaç duyulan meyvenin sadece ’ü, balık/deniz ürünlerinin %27’si, bitkisel yağların %28’i, sebzelerin %38’i Almanya’da üretilirken, şekerin 3’ü, patatesin 8’i, peynirin 6’sı Almanya’da üretiliyor. Almanya’ya yıllık 2 milyar dolarlık gıda ihracatımız var. Bu rakamın gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor ve adımlarımızı bu çerçevede atıyoruz. Almanya’nın Nürnberg şehrinde düzenlenen BioFach Fuarı’na çeyrek asırdır Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştiriyoruz.” Diye konuştu. Jak Eskinazi, “Almanya’ya 2023 yılında gıda ihracatımızda yaş meyve sebze sektöründe yüzde 43,2’lik, zeytin ve zeytinyağı sektöründe yüzde 24’lük, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 21’lik, su ürünleri ve hayvancılık mamullerinde yüzde 17’lik, kuru meyve ve mamullerinde yüzde 9’luk, meyve sebze mamullerinde yüzde 8’lik, fındık ve mamulleri yüzde 2’lik artış sağladık. 2024’ün ilk dört ayında ise Türkiye’nin Almanya ile ticaretinde gerileme yaşandı. Almanya’ya yüzde 5 azalışla 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Gıda ihracatımız yüzde 10 artışla 748 milyon dolar oldu. Özellikle İzmir sektörel çeşitliliğin ve zenginliğin zirvede olduğu bir şehir. Kuru meyve, mamul, zeytin-zeytinyağı, su ürünleri, baharat, tütün, odundışı orman ürünlerinde, organik üretimde dünyada güçlü bir oyuncuyuz.” dedi. İzmir’de kurulan Ulusal Tohum Gen Bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri Başkan Eskinazi, “Türkiye’nin en önemli tohum bankası Ulusal Tohum Gen Bankası Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde 1964 yılında tarım kenti ve ihracat kenti İzmir’de kurulmuştur. Bu gen bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri olma niteliğini de taşıyor. Ulusal Tohum Gen Bankasında 3 bin 339 türe ait 55 binden fazla tohum örneği günümüz ve gelecekteki bitkisel araştırmaların kullanımına hazır bir şekilde kaybolmadan saklanmaktadır. Tarımda lider bir bölge olan İzmir’e her geçen sene Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hizmet eden yeni yatırımlar yapılıyor. Paydaşı olduğumuz Avrupa ve Türkiye’nin en büyük modern sera ve tarımsal sanayi kümelenmesi Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, aynı zamanda Bayındır’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi önemli bir potansiyeli ortaya çıkaracak.” Diye konuştu. Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız Eskinazi, “Bergama’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi, tohum fide tıbbi aromatik bitkilerle ilgili Kınık’ta kurulan Bitkisel Üretim Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bütün dünyada gıdayla ilgili endişelerin arttığı bu dönemde, ülkemiz için büyük bir avantajımız. Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’i Ege Bölgesi’nden gerçekleştiriliyor. Yıllık 3 milyon tona yakın organik ürün ithal eden Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız, hedefimiz bu listede ilk üçe girmek. Türk organik sektörü Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum sağlamış bir sektör. Türkiye’nin organik sektöründe yaklaşık 35 yıllık bir deneyimi var. Bu yüzden Türk organik ihracatçıları olarak, Avrupa’nın bir numaralı tedarikçisi olmaya talibiz.” dedi. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Organik tarım ihracatımızı her geçen gün artırıyoruz. En önemli konu gıda güvenliğinin sağlandığı ticaret zincirinin oluşturulmasıdır. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık. Alman kontrol firmalarının disipliniyle başladık. Bizim Almanya ile işbirliğimizin başarılı olmasının temeli buradan geliyor. Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, pandemi sonrasında Almanya ve Avrupa Birliği organik üretimi yüzde 30 artırma kararı aldığını net bir şekilde dünya kamuoyuna iletti. Bu karar ülkenin dinamiklerinin kökten değişmesidir. Bizim de önceliğimiz topraklarımızı koruyarak, sağlıklı gıda üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak olacak.” dedi. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz Başkan Işık, “Organik tarım; sürdürülebilirliğin tarladan rafa kadar izlenebilirliğin ve gıda güvenliğinin sağlandığı tarım şeklidir. Ülkemizde bütün paydaşlarımızla çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bunu uluslararası sertifikalarla devam ettireceğiz. Sürdürülebilirlikte koordinatör birliğiz. Organik tarımın başlangıcı Ege Bölgesi ve İzmir’dir. Ege Bölgesi organiğin merkezidir. Türkiye’nin kapsamlı bir organik altyapısı var. Çiftçilere eğitimler veriyoruz. Kooperatifçilik için denetleme mekanizmaları oluşturulmalı. AB’de bağımsız yüzlerce danışmanlık firmaları var. Bizde bunu firmalar üstlenmiş durumda. Bunun organize edilmesi gerek. Kuru meyveler Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı ürünler kategorisine alındı. EİB olarak biz Türkiye’de tarımın dinamiğiyiz, merkeziyiz. Organik tarım bizim için büyük bir adanmışlık, 35 yıllık geçmişimiz var.” diye konuştu. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı, Ekolojik Tarım Dairesi Başkanı Dr. Başak Egesel, “Türkiye’nin yurtdışında ilk ticaret odası Almanya’da kurulmuş. Almanya ile bağlarımız çok kuvvetli. Organik ürünler her geçen yıl daha önemseniyor. Ticaretimizde Almanya ilk sırada yer alıyor. Son dönemde dünyada gıda, iklim krizi, su, enerji konuları çok kıymetli hale geldi. Türkiye’de üretim planlaması yapıyoruz. Profesyonel şekilde tarımı yönetiyoruz. Organik tarım bizim için öncelikli. Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecinde ülkemizin ciddi tedbirleri var. Tarım ve Orman Bakanlığımızın hedefi; planlı üretim, üretimin sürdürülebilirliği, verimlilikle birlikte kalitenin artırılması, diğer ülkelerin isteklerini göz önünde bulundurarak ülkemizdeki gıda arz güvenliğini sağlamak, boş tarım arazilerinin değerlendirilmesi, atık yönetimi. Yeni bir destekleme modeli geliştirdik. Kalkınma planları ve stratejik planlarımızın hepsi Avrupa Yeşil Mutabakatı süreci dikkate alınarak gerçekleştiriliyor. Organik tarımı kanun çerçevesinde yürütüyoruz. Bakanlığımızın uhdesinde, denetimler yapıyoruz. Yetkiyi verirken akreditasyon şartı var. Yüzde yüz kontrol zorunluluğu var. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak ve tarım cebimde app uygulamasına sertifikalar gelecek. Karekodlarla ürünler yurtdışında nerede satılabiliyorsa görülecek ve izlenebilirlik tesis edilecek. Organik tarım üreticilerine hibe desteği sağlıyoruz. Almanya ile ticaretimizde ihracatta söz sahibi olduğumuz ürünler; kurutulmuş meyveler, fındık, üzüm, incir öne çıkıyor, diğer öne çıkan ürünler ise meyve suyu, buğday, soya hariç yağlı tohumlar.” dedi. Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Genel Sekreteri Okan Özoğlu, “Almanya ve Türkiye’nin ticaretini artırması için Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor. Lojistikteki sorunlar aşılmalı. Özellikle gümrüklerde bekleme süreleri ürünlerin raf ömrünü etkiliyor. Kimyasal kalıntılara dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri. Sahada kontrol kontrollü tarıma yönelinmesi için kooperatifleşme çok önemli. İtalya’daki toptancılar kooperatifleşerek, tarladan başlayan soğuk zincirde kontrollü olarak dünyaya ürünlerini satıyorlar. Türkiye olarak kooperatifleşmede daha güçlü bir altyapı oluşturmalıyız.” diye konuştu. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası AHK İzmir Temsilcisi Deniz Eriten, Türkiye Almanya arasında karşılıklı ticaretin artırılması için networking çalışmaları yaptıklarını, sektörlerin öncülerini bir araya getirdiklerini söyledi.

Türkiye'de buzağı ölümleri yüzde 60'tan yüzde 20'lere geriledi Haber

Türkiye'de buzağı ölümleri yüzde 60'tan yüzde 20'lere geriledi

Tarım ve hayvancılığın önemli merkezlerinden biri olan Yozgat’ta, buzağı ölümlerinin önüne geçmek amacıyla hayata geçirilen “Erken Teşhis ile Buzağılar Ölmesin” projesi ile kent genelinde ishal kaynaklı buzağı ölüm oranları yüzde 60’tan yüzde 20’lere geriledi. Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (KOP), Sorgun İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Yozgat Veteriner Hekimler Odası iş birliğiyle hazırlanan “Erken Teşhis ile Buzağılar Ölmesin” projesi, ilk kez Yozgat’ta uygulamaya konuldu. Proje ile veterinerlere dağıtılan hızlı tanı kitleri sayesinde buzağı ishallerinin nedenleri olan Rota virüsü, Korona virüs, E.coli ve Kripto gibi ölümcül olan dört hastalığın tespiti yapılıyor. Buzağılardan alınan dışkı örnekleri sayesinde hastalık, tanı tespit kiti sayesinde 15 dakika içerisinde tespit edilerek hayvanlara tedavi uygulanıyor. İlk belirlemelere göre proje ile Yozgat’ta buzağı ölüm oranlarının yüzde 60’tan yüzde 20’lere kadar gerilediği belirlendi. İlk etapta Sorgun, Sarıkaya, Saraykent ve Akdağmadeni ilçelerinde uygulanan proje daha sonra il ve Türkiye genelinde uygulanacak. Ücretsiz olarak veteriner hekimler tarafından yapılan hizmet, üreticiyi memnun ederken projenin milli gelire de yaklaşık 200 milyon lira katma değer oluşturması hedefleniyor. Projenin amacının yeni doğan buzağıların ishalden kaynaklı ölümlerinin önüne geçmek olduğunu belirten Yozgat Veteriner Hekimler Odası Başkan Yardımcısı Veteriner Adem Yıldız, projenin Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Sorgun İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Yozgat Veteriner Hekimler Odası iş birliğince hazırlandığını söyledi. “Teşhis 15 dakika içinde konuyor” “Erken Teşhis ile Buzağılar Ölmesin” projesinin Türkiye’de ilk kez Yozgat’ta uygulamaya konduğunu da hatırlatan Yıldız, proje ile buzağı ölümlerinin yüzde 20’lere kadar gerilediğini ifade etti. Yıldız, “Hızlı tanı kiti ile buzağıların ishallerinin nedeninin 15 dakikada ne olduğu anlaşılıp ona göre tedavi yapılıyor. Hızlı tanı kitinde buzağılardaki ishale sebep olan 4 tane hastalık var. Rota virüs, Korona virüs, E.coli ve Kripto dediğimiz dört hastalık var. Bu tanı bu hastalıklara yönelik yapılan tanı testi. Bunu 15 dakika içinde ahır ortamında veteriner hekim arkadaşlarımız buzağılara uyguluyor. Hastalık tespiti yapılıyor ve ona göre de aşılama, ilaç, serum gibi tedaviler uygulanıyor ve hayvanlarımız hastalıktan kurtuluyor. Bu Türkiye’de ilk olan ve maliyetli bir proje. Üreticilerimiz bunu temin etmede çok zorlanıyordu biz bunu ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Bu proje Türkiye genelinde yaygınlaşırsa sadece Yozgat’ta değil tüm Türkiye’de bu hayvan ölümlerinin önüne geçilmesi hedeflenmiş olur. Yozgat’ta Sarıkaya ilçemizde buzağı ölüm oranları yüzde 60’larda iken biz bu sayıyı erken teşhis ile yüzde 20’lere kadar çektik. Bu sayıyı ne kadar azaltırsak ülke ekonomisine de o kadar katkı sağlarız. İnşallah diğer illerimiz de bu projeyi hayata geçirir ve buzağı ölümlerinin önüne geçilir” dedi. “Buzağılarımız artık ölmüyor” Sarıkaya’da besicilikle uğraşan Süleyman Ersoy ise, “Daha önce buzağılarımız ishalden öldüğü için Yozgat Veteriner Odasının tanı kiti sayesinde 15 dakikada buzağıların hastalığını öğrenme fırsatı bulduk. Bu sayede buzağılarımızı ölümden kurtarıyoruz. Hayvanlarımız, buzağılarımız artık ölmüyor, gayet memnunuz. Bize verilen hizmet ücretsiz olduğu için de ayrıca teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

Türkiye en fazla döner ve köfte seviyor Haber

Türkiye en fazla döner ve köfte seviyor

Yeme alışkanlıklarının öne çıktığı araştırmanın sonuçlarına göre, yeme-içme sektöründe en fazla kredi kartı harcaması döner ve köfte restoranlarında yapıldı. Türkiye’nin 2023’te yemek tercihlerini ortaya çıkaran GÖSAŞ araştırmasına göre, yıl boyunca kredi kartlarıyla en fazla döner ve köfte restoranlarında harcama yapılırken; sıralamayı kebap, pide, burger restoranları takip etti. Tekirdağ’ın tercihi köfte yerine döner oldu Tekirdağ başta olmak üzere, Çanakkale, İzmir, Antalya, Karaman, Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin, Şırnak, Hakkari, Rize, Trabzon, Ordu, Sinop, Ankara gibi şehirlerle Türkiye’nin yedi bölgesinde Garanti BBVA kart kullanıcıları döner restoranlarına rağbet gösterdi. Tekirdağ ve Çanakkale dışında Marmara Bölgesi köfteyi seçerek bu gruptan ayrı konumlandı. Sadece Tunceli kebap yemeği tercih ederken; Bolu, Afyonkarahisar, Zonguldak, Amasya, Uşak, Aydın ve Bayburt pideyi tercih etti. Mersin ise tantunide öne çıkarak yerel yemeğinden vazgeçmedi. Ege ve Karadeniz’de pide ilk tercih oldu Yemek çeşitleri bakımından Türkiye ortalamasının üstünde olan şehirlerdeyse İstanbul, Kocaeli, Antalya burger restoranlarını seçerken, Ege ve Karadeniz illerinde pide restoranları tercih sıralamasında en üst seviyeye yerleşti. İç ve Doğu Anadolu’da döner / kebap sofralarda yerini alırken, Güneydoğu’da lahmacun diğer şehir ve bölgelere göre daha fazla tercih edildi. Eve en fazla sipariş veren Edirne oldu Garanti BBVA kartlarından yapılan işlemlerle eve en fazla oranda sipariş veren Edirne ve İzmir oldu. İstanbul üçüncü sıradan araştırmaya girerken listede Kırklareli, Çanakkale, Tekirdağ, Denizli yüksek oranda eve sipariş veren iller olarak dikkat çekti.

Türkiye Gıda İhracatçıları Singapur’da büyüyecek Haber

Türkiye Gıda İhracatçıları Singapur’da büyüyecek

Türkiye Gıda İhracatçıları Singapur’da 50 bine yakın katılımcıyla buluşacak. Makarna, buğday unu, bitkisel yağlar, bisküvi ve kakaolu mamuller gibi temel gıda ürünleri içeren hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe faaliyet gösteren 6 İhracatçı Birliği, 23-26 Nisan tarihleri arasında Türkiye Gıda İhracatçıları markasıyla FHA Food & Beverage Fuarı’nda olacak. Gıda, yiyecek, içecek, otel ve restoran ekipmanları gibi ticaret hacmi yüksek sektörleri bir araya getiren fuarda Türkiye’den 26 firma yer alacak. “Nüfusun yüksek olduğu her yer bizim için potansiyel taşıyor” Doğu ve Güneydoğu Asya’ya açılmak için önemli bir geçiş kapısı olarak gördükleri fuarda 100’den fazla ülkeden gelen 50 bine yakın katılımcıya Türkiye’nin temel gıda üretim gücünü göstermeyi arzu ettiklerini belirten TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, “Dünyada artan ekonomik zorluklar, ülkelerin belirli alanlardaki tüketimlerini kısmalarına neden olabilir. Fakat temel gıda ticareti, insanların ekonomik gerekçeler nedeniyle erteleyebilecekleri bir alan değil, sürekli bir talep var. O yüzden nüfusun yüksek olduğu her yer, bizim ticari faaliyetlerimiz için büyük potansiyel içeriyor. Singapur, toplam nüfusu 3 milyara yaklaşan Çin ve Hindistan başta olmak üzere Uzak Asya’daki büyük pazarlarda tanınırlık sağlamak için çok önemli bir vitrin. Bu bölgedeki ihracat hacmimiz Orta Doğu, Afrika, Avrupa ve Amerika gibi coğrafyaların gerisinde. Firmalarımızdan ithalata başladıklarında, onların da kolay kolay vazgeçmeyeceklerini biliyoruz. Asya, pay yükseltmenin kolay olduğu bir yer değil ama ürünlerimizin kalitesine çok güveniyoruz” dedi. “Güneydoğu Anadolu bölgesi Asya ile gıda ticaretinde stratejik rol oynayacak Türkiye’nin temel gıda ihracatında en büyük paya sahip olan Orta Doğu ile ticari ilişkilerinde stratejik bir role sahip olan Güneydoğu bölgesinin, Uzak Doğu ile ticarette de öne çıkacağına dikkat çeken TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Üyesi ve Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu ise, “Burası özellikle bitkisel yağ talebi çok yüksek olan bir bölge. Soya ve susam gibi yağların yanında, mutfaklarda ayçiçek yağ tüketimi de hızla artıyor. Güneydoğu Anadolu’nun öne çıkan bir özelliği var; Türkiye’nin ayçiçek yağı ihracatının yarıdan fazlası bölgemizden yapılıyor. Ayçiçek yağı müşteri çeşitliliği sağladığımız bir ürünümüz ve bölgemizden dünyanın farklı ülkelerine her yıl yüzbinlerce ton sevkiyat yapıyoruz. Singapur’da aynı zamanda makarna, bulgur, bisküvi, şekerleme gibi ürünlerimizi de tanıtacağız. Türkiye Gıda İhracatçıları standını; Asyalı ithalatçıların ve süpermarket satın-almacılarının en çok ziyaret ettiği noktalardan biri yapacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

Başkan Celal Kadooğlu, seçim sonuçlarını değerlendirdi Haber

Başkan Celal Kadooğlu, seçim sonuçlarını değerlendirdi

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, yerel seçimlerin ardından yaptığı değerlendirmede, "Zaman kaybetmeden üretim ve ihracata odaklanmalıyız" dedi. 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından göreve seçilenleri kutlayan Başkan Celal Kadooğlu, "Öncelikle seçimlerin sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını diliyor ve yeni seçilen tüm başkanlarımızı ve belediye meclis üyelerini kutluyorum" ifadelerini kullandı. Seçimlerin demokratik olgunluk içerisinde gerçekleşmesinin ülkemiz demokrasisinin geldiği aşamayı göstermesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Başkan Kadooğlu, zaman kaybetmeden ekonomideki makro dengelerin iyileştirilmesi için çalışmak gerektiğini ifade etti. Başkan Celal Kadooğlu, "Seçimler artık geride kaldı. Eğer erken seçim olmazsa önümüzde dört yıllık seçimsiz bir süreç var. Zaman kaybetmeden önümüzdeki bu süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Başta ekonomi olmak üzere hemen her alanda yapılacak çok işimiz var. Ekonomide özellikle enflasyonun düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması çok önemli. Bu anlamda kaybedecek zamanımız yok. Enflasyonu düşürmenin yolu da daha çok üretmekten, istihdam oluşturmaktan ve ihracattan geçiyor. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, ülkemizin hedefleri doğrultusunda ihracatımızı artırmak için yurt dışındaki mevcut pazarlarımızı güçlendirmek ve yeni pazarlar elde etmek için büyük bir gayretle çalışmaya devam ediyoruz. Ülke olarak seçimleri geride bırakıp asıl gündemimiz olan üretim ve ihracata odaklandığımızda hedeflerimize kolayca ulaşabileceğimize inanıyoruz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.