TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tzob

AGRONEWS - Tzob haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tzob haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Don afeti İzmir’in yüksek kesimlerinde tüm ürünleri vurdu Haber

Don afeti İzmir’in yüksek kesimlerinde tüm ürünleri vurdu

TZOB Başkanı Bayraktar: “65 ilde hasar oluştu” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki 75. Yıl ve Cumhuriyet mahallelerinde don zararını yerinde inceledi. Bayraktar, sadece İzmir değil, 65 ilde tarımsal üretimin don, kuraklık ve mevsim kaymaları nedeniyle zarar gördüğünü belirtti. “İlkbahardayız ama kışı yaşıyoruz, bu çok ciddi bir mevsim kayması. Tarımsal üretim desenini yeniden gözden geçirmemiz gerekebilir,” dedi. İzmir'de kiraz ve üzüm üretimi tehdit altında Bayraktar, İzmir’in özellikle ihracat kalemi olan kirazda ciddi kayıplar yaşandığını, bunun dışında üzüm, şeftali, nektarin, kayısı ve kivide de büyük zarar oluştuğunu vurguladı. “Bazı ürünler yüzde 100 zarar gördü. Bu ürünleri bu yıl hiç göremeyeceğiz,” diyerek, bu durumun yoksul kesimleri daha da zorlayacağını söyledi. Genç çiftçiler göç edebilir Tarımsal üretimdeki belirsizlik ve maddi kayıpların gençleri tarımdan uzaklaştırdığına dikkat çeken Bayraktar, “Gençleri artık tarlada göremiyoruz. Bu destekler sağlanmazsa büyükşehirlere göç hızlanır,” uyarısında bulundu. TARSİM ve borç yapılandırması çağrısı Don olayının ardından çiftçilerin büyük çoğunluğunun sigorta yaptırmadığını hatırlatan Bayraktar, TARSİM eksperlerinden memnun olmayan çiftçilerin TZOB’a bildirimde bulunmasını istedi. Ayrıca bankalara olan çiftçi borçlarının da yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Ağaçlar kurudu, önümüzdeki yıl meyve vermeyebilir Don nedeniyle bazı ağaçların ve dalların kuruduğunu, bu ağaçların önümüzdeki yıl meyve vermeyeceğini söyleyen Bayraktar, çiftçilere nakit destek verilmesi gerektiğini vurguladı. “Bir gecede emek yok oldu. Açık fabrikada üretim yapıyoruz. Doğal afetlerin en büyük mağduru çiftçidir,” dedi. Kemalpaşa’dan Manisa’ya Bayraktar’ın Kemalpaşa’daki incelemelerine Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray da katıldı. Heyet, İzmir’deki incelemelerin ardından Manisa’ya geçerek üreticilerle bir araya geldi.

Bayraktar: Destekler hemen verilmeli, bir yıl sonra anlamı yok Haber

Bayraktar: Destekler hemen verilmeli, bir yıl sonra anlamı yok

Zirai don sonrası üretici büyük kayıp yaşadı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Sakarya ve Bursa’daki don zararlarını yerinde inceledi. İznik’te çiftçilerle bir araya gelen Bayraktar, nisan ayında yaşanan zirai donun son yılların en ağır hasarını bıraktığını belirtti. Bayraktar, “3-4 gün süren bu don hadisesi, birçok bölgede üretimi tamamen bitirdi. Don riski hâlâ devam ediyor” dedi. TARSİM’e kayıtlı olmayan çiftçi ağır mağdur Bayraktar, tarım sigortası sistemine (TARSİM) katılım oranının çok düşük olduğuna işaret ederek, “Üreticilerin yalnızca üçte biri TARSİM’e kayıtlı. Bu da büyük bir açık demek. Primler yüksek olduğu için çiftçi yaptıramıyor. Kayıtlı olanlar bir nebze korunuyor, ancak dışarıda kalanlar ciddi mağduriyet yaşayacak” şeklinde konuştu. Borç ertelemesi yetmez, yeni kredi ve fon şart “Bir yıl erteleme çiftçiyi memnun etmez” diyen Bayraktar, üreticilerin sadece bu sezon değil, gelecek sezon da ürün alamayacağını vurguladı. Bayraktar, zarar gören üreticiler için özel fon kurulmasını ve yeni kredilerle nakit destek sağlanmasını önerdi. Ayrıca, SGK prim yükünün de çiftçi için ağırlaştığını dile getirerek primlerin devlet tarafından sübvanse edilmesini talep etti. Tarımda göç riski artıyor Desteklerin gecikmesinin genç nüfusu tarımdan uzaklaştıracağına dikkat çeken Bayraktar, “Üreticiye yaşamı için destek sağlanamazsa tarımda insan bulamayacağız. Gençler tarımdan kopacak. Bu afetler daha da artacak, hazırlıklı olunmalı” ifadelerini kullandı. Bayraktar, incelemelerinin ardından İznik’te zarar gören meyve bahçelerinde değerlendirmelerini sürdürdü.

Bayraktar: Don afeti 65 ilde tarımı vurdu, acil destek fonu şart Haber

Bayraktar: Don afeti 65 ilde tarımı vurdu, acil destek fonu şart

Son yılların en büyük felaketi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10-13 Nisan arasında yaşanan ve hava sıcaklıklarının eksi 15 derecelere kadar düştüğü zirai don afetinin 65 ilde tarımsal üretimi ağır şekilde etkilediğini söyledi. Şubat ayından bu yana üçüncü büyük don olayının yaşandığını hatırlatan Bayraktar, üreticilerin birçok bölgede ürün kaybı yaşadığını belirtti. Ürün bazlı büyük kayıplar yaşandı Don; Malatya ve Kahramanmaraş'ta kayısıyı, Karadeniz’de fındığı ve çayı, Ege’de üzüm, zeytin, incir gibi ihraç ürünlerini, Akdeniz’de sebzeleri, Marmara, İç Anadolu ve Güneydoğu’da ise çok sayıda meyve türünü etkiledi. Bazı bölgelerde zarar oranı yüzde 100’e ulaştı. "Fon kurulmalı, çiftçiye destek verilmeli" İklim krizinin etkileriyle doğal afetlerin arttığını vurgulayan Bayraktar, 2024’te 1.257 doğal afet kaydı yapıldığını belirtti. Tarımsal üretimin devamı ve köyden kente göçün önlenmesi için zarar gören çiftçilere nakit yardımı yapılması, girdi desteği sağlanması, bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçların faizsiz ertelenmesi ve yeni kredi olanakları sunulması gerektiğini vurguladı. Sigorta yetersiz kalıyor Bayraktar, sigortası olmayan çiftçilerin de desteklenmesi gerektiğini ifade ederek TARSİM sigortası olan üreticilerin ise süreçte çeşitli zorluklarla karşılaştığını, hasar tespitlerinin adil yapılması gerektiğini dile getirdi. "Çiftçimiz direniyor, biz de arkasında durmalıyız" Ziraat odalarının sahada hasar tespit çalışmalarına destek verdiğini aktaran Bayraktar, “Türk çiftçisi bütün yapısal zorluklara rağmen üretmeye devam ediyor. Bu emeğin arkasında durmak hepimizin görevi” dedi.

Çiftçilerin Yaşı 59’a Yükseldi, Gençler Tarımdan Uzaklaşıyor Haber

Çiftçilerin Yaşı 59’a Yükseldi, Gençler Tarımdan Uzaklaşıyor

Çiftçilerin Yaş Ortalaması 59’a Çıktı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2024 yılı itibarıyla çiftçilerin yaş ortalamasının 59’a yükseldiğini açıkladı. Erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin ise 61 olarak belirlendi. Bayraktar, üreticilerin yüzde 35’inin 65 yaşın üzerinde olduğunu ve genç çiftçilerin oranının yalnızca yüzde 5’e düştüğünü söyledi. Kadın Çiftçiler ve Genç Nüfus İçin Destek Vurgusu Kadınların tarımda büyük bir potansiyel taşıdığını vurgulayan Bayraktar, desteklerin artırılması gerektiğini belirtti. 18-24 yaş arası çiftçi sayısının yüzde 6, 33-49 yaş arası çiftçi sayısının ise yüzde 4 azaldığını söyleyen Bayraktar, gençlerin tarımdan koptuğuna dikkat çekti. Acil Önlemler ve Gençleri Kazanma Çağrısı Genç nüfusun tarıma dönmesi için sosyal güvenlik prim yükünün hafifletilmesi, arazi ediniminin kolaylaştırılması ve özel fonlarla tarımsal girişimciliğin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, kırsalda yaşamı cazip hale getirecek altyapı yatırımlarına da dikkat çekti. “Gençlerimizi Kazanmazsak, Umudumuz Kalmaz” Bayraktar, tarımın geleceği için gençlerin kazanılmasının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Gençlerimizi bu topraklara kazandırmazsak, yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır” dedi.

Tarımda Don Tehlikesi: Ürün Rekoltesi Düşecek Haber

Tarımda Don Tehlikesi: Ürün Rekoltesi Düşecek

ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimi etkileyen don afetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Don olaylarının başta Adana, Mersin ve Hatay olmak üzere Akdeniz bölgesinde ciddi zarara yol açtığını belirten Bayraktar, "Gelecek yıl ürün rekoltesinde de azalma olacağı tahmin ediliyor. Patateste Çukurova bölgesinde nisan sonu gibi hasat edilmesi planlanan ürünlerde dondan dolayı yüzde yüze yakın hasar olması bekleniyor" dedi. Bayraktar, tarım sektörünün doğal afetlerden en çok etkilenen sektör olduğunu vurgulayarak, özellikle sebze ve meyve üretiminin bu durumdan büyük zarar gördüğünü söyledi. Don afetinin şeftali, kayısı, erik, patates, karpuz ve narenciye gibi ürünlerde ciddi hasar oluşturduğunu ifade etti. Aynı zamanda kabak, patlıcan, biber ve salatalık gibi sebzelerin de olumsuz etkilendiğini belirten Bayraktar, zarar gören tüm üreticilere geçmiş olsun dileklerini iletti. "ÜRETİCİLERİN KREDİ BORÇLARI FAİZSİZ ERTELENMELİ" Hasar tespit çalışmalarının başladığını bildiren Bayraktar, doğal afet sonrası çiftçilerin zararlarının eksik hesaplanmaması gerektiğine dikkat çekti. "Doğal afet sonrası hasar tespit aşamasında birçok sorun çıkmakta ve çiftçilerimizin zararı olduğundan daha düşük gösterilebilmektedir. Aynı şeylerin yaşanmaması adına çiftçilerimizin zararı hakkaniyetli bir şekilde belirlenmelidir. Don afetinden zarar gören bölge, ülkemiz tarımsal üretimi için önemlidir. Yine 2 yıl önce şubat ayında bu bölge depremin merkezindeydi. Henüz depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet bölgedeki çiftçilerimize ve ülke tarımına büyük zarar verir. Kesin raporlar çıkmasa da yüzde 100’lere varan hasar oranlarının olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına bölgedeki üreticilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Ayrıca yetkili kurumlar harekete geçerek üreticilerimizin bu zararını telafi edici yardımlar yapmalıdır" dedi. Tarımın ülke ekonomisi ve gıda arz güvenliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Bayraktar, don afetinin etkilerinin sadece üreticileri değil, tüketicileri de olumsuz etkileyeceğini belirtti. Afetin hem açık alanda hem de sera üretimi yapılan bölgelerde fiyat artışlarına sebep olabileceğini belirterek, Ramazan ayıyla birlikte gıda fiyatlarının daha da yükselmesi endişesi taşıdıklarını vurguladı. SEBZE VE MEYVE FİYATLARI REKOR ARTIŞ GÖSTERDİ Bayraktar, Şubat ayı üretici ve market fiyatlarını değerlendirerek, özellikle sebze ve meyve fiyatlarında büyük artışlar yaşandığını açıkladı. "Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara baktığımızda, bu yıl markette 39 ürünün 36’sında fiyat artışı, 2’sinde fiyat düşüşü olurken, 1 ürünün fiyatı değişmedi. Markette en fazla fiyat artışı yüzde 160,2 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 94,1 ile kabak, yüzde 80,9 ile limon, yüzde 62,5 ile yumurta izledi" dedi. Öte yandan, fiyatı düşen ürünler arasında yüzde 18,1 ile patates ve yüzde 1,5 ile karnabahar bulunduğunu belirtti. Tüketicilerin geçen yıla kıyasla beyaz lahanayı 2,6 kat, kabağı 1,9 kat, limonu 1,8 kat ve yumurtayı 1,6 kat daha pahalıya almak zorunda kalacağını vurguladı. Üretici fiyatlarında da büyük değişimler yaşandığını belirten Bayraktar, "Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 594,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 201,6 ile kabak, yüzde 184,2 ile beyaz lahana, yüzde 141,4 ile salatalık izledi" dedi. FİYAT FARKI KURU FASULYEDE ZİRVEDE Market ve üretici fiyatları arasındaki farkın en fazla kuru fasulyede yaşandığını açıklayan Bayraktar, "Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 217 ile kuru fasulyede görüldü. Kuru fasulyeyi yüzde 207,4 ile havuç, yüzde 197,9 ile kuru kayısı ve yüzde 196,6 ile Antep fıstığı takip etti. Kuru fasulye 3,2 kat, havuç 3,1 kat, kuru kayısı ve Antep fıstığı 3 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 105 lira 54 kuruşa, 13 lira olan havuç 39 lira 96 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı 446 lira 80 kuruşa, 250 lira olan Antep fıstığı 741 lira 48 kuruşa markette satıldı" dedi. Bayraktar, market raflarında da fiyat artışlarının devam ettiğini belirterek, "Şubat ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 35,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 30 ile havuç, yüzde 27,3 ile portakal, yüzde 19,4 ile kabak izledi. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,4 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 13 ile yeşil soğan, yüzde 11,1 ile marul, yüzde 10,6 ile pırasa ve beyaz lahana izledi" ifadelerini kullandı. LİMON VE PATATES ÜRETİMİNDE BÜYÜK KAYIP BEKLENİYOR Bayraktar, özellikle limon ve patates üretiminde büyük kayıplar yaşanacağını belirtti. "Limonun dallarda azalması nedeniyle hasadı da azaldı. Diğer taraftan yaşanan don olayı narenciye çiçek ve sürgünlerinin yanmasına, zarar görmesine sebep oldu. Gelecek yıl ürün rekoltesinde de azalma olacağı tahmin ediliyor" dedi. Patates üretiminde de ciddi sıkıntılar olduğunu belirten Bayraktar, "Patateste Çukurova bölgesinde nisan sonu gibi hasat edilmesi planlanan ürünlerde dondan dolayı yüzde 100'e yakın hasar olması bekleniyor. Nevşehir, Niğde ve Ödemiş'te, Çukurova bölgesinde yaşanan don ve soğuk hava sebebiyle ürün fiyatları yükseldi" diye konuştu. Kabak ve patlıcandaki fiyat artışının hem don afetinin hem de artan taleplerin etkisiyle yükseldiğini açıklayan Bayraktar, kuru soğanda da sezon sonuna yaklaşıldığı için fiyatların yükseldiğini belirtti. "Depolarda kalan ürün miktarı azaldı ve çürümeler nedeniyle zayiat oluştu. Bu da fiyatların yükselmesine neden oldu" dedi. NARENCİYE HASADI DON NEDENİYLE DURDURULDU Bayraktar, mandalina ve portakal hasadının sona yaklaştığını, don nedeniyle Çukurova bölgesinde narenciye hasadının durduğunu açıkladı. Dona karşı önlem alan üreticilerin daha az zarar gördüğünü fakat genel olarak büyük bir rekolte kaybı olacağını açıkladı. Bunun da ilerleyen dönemde fiyatların artmasına neden olacağına işaret etti. Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün bu tür doğal afetlerden korunabilmesi için üreticilere yönelik destek mekanizmalarının hızla devreye sokulması gerektiğini belirterek, çiftçilerin zararlarının hafifletilmesi adına gerekli önlemlerin bir an önce alınması çağrısında bulundu.

Haber

"Markette fiyatı en fazla artan ürün kuru fasulye"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında market fiyatlarındaki değişimleri ele aldı. Bayraktar, "41 üründen 23'ü Ocak ayında markette değer kazanırken, 18 üründe ise fiyat düşüşü gözlendi. Kuru fasulye, yüzde 14,9'luk bir artışla en çok zam gören ürün oldu" açıklamasında bulundu. Bayraktar, üretici ile market arasındaki fiyat farkları ve aylık-yıllık girdi maliyet değişimlerini de değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi. "Ocak ayında üretici ve market fiyatları arasında en yüksek fark yüzde 597,4 ile limonda yaşandı" diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Limon fiyat farkı ardından yüzde 379,9 ile patates, yüzde 267,2 ile mandalina, yüzde 215,4 ile kuru kayısı ve yüzde 193,6 ile kuru fasulye takip etti. Limon markette, üreticideki fiyatının 7 katı, patates 4,8 katı, mandalina 3,7 katı, kuru kayısı 3,2 katı, kuru fasulye ve kuru incir ise 2,9 katı fiyatla satıldı. Üreticide 4 lira olan limon markette 27 lira 90 kuruşa, 3 lira 80 kuruş olan patates 18 lira 24 kuruşa, 11 lira 50 kuruş olan mandalina 42 lira 22 kuruşa, 140 lira olan kuru kayısı 441 lira 61 kuruşa ve 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 97 lira 73 kuruşa satıldı." Bayraktar, markette kuru fasulyenin en çok zamlanan ürün olduğunu ama üreticide en büyük artışın yüzde 25,8 ile portakalda gözlendiği bilgisini paylaştı. Bunun yanı sıra, fiyatı en çok azalan ürünün markette yüzde 26,8 ile patlıcan, üreticide ise yüzde 46,8 ile karnabahar olduğunu ekledi. Marketteki genel fiyat değişikliklerine de işaret eden Bayraktar, "Ocak ayında marketteki 41 ürünün 23'ünde fiyat artışı görülürken, 18 üründe düşüş görüldü. Kuru fasulye yüzde 14,9'luk artışla başı çekerken, onu yüzde 12 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,7 ile sivri biber takip etti. Patlıcan ise yüzde 26,8'lik düşüşle en çok ucuzlayan ürün oldu" dedi. Üreticideki fiyat değişimlerine gelirsek, 33 üründen 12'sinde zam görülürken, 14'ünde fiyat azalışı oldu. Üreticide en ciddi fiyat düşüşü karnabaharda yüzde 46,8 ile yaşandı. Fiyatı yükselen ürünlerde ise portakal yüzde 25,8'lik bir oranla üst sıradaydı. Bayraktar, karnabaharda sıcak hava nedeniyle bol hasat yapıldığından fiyatların düştüğünü, ancak portakal ve havuçta artan taleple fiyatların yükseldiğini belirtti. Aylık ve yıllık girdi maliyetlerindeki değişimler de incelendi. Ocak ayında, önceki aya göre bazı gübrelerde yüzde 10'a varan artışlar gözlemlendi. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla birçok girdi fiyatında çift haneli artışlar oldu. Ayrıca, elektrik, mazot ve tarım ilacı gibi maliyetlerin de belirgin oranda arttığı vurgulandı.

Üreticiler 100 Bin Ton Fındığı Bekletiyor, Fiyatlar Yükseliyor Haber

Üreticiler 100 Bin Ton Fındığı Bekletiyor, Fiyatlar Yükseliyor

Türkiye'nin en önemli tarım ürünlerinden biri olan fındık, 2024 yılında kahverengi kokarca zararlısıyla mücadele etti. Bu durum, resmi rekolte tahminlerinin düşmesine yol açtı. Üreticiler, düşük fiyatlar nedeniyle mahsullerini hemen satmak yerine, fiyatların yükselmesini bekleyerek depolarında tutmayı tercih ediyor. “Üreticilerin Elinde Kıymetli 100 Bin Ton Fındık Var” TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 2024 yılı için açıklanan 738 bin tonluk fındık rekoltesinin kahverengi kokarca zararlısı nedeniyle 700 bin ton seviyelerine düştüğünü belirtti. Soydan, "Üreticilerimizin elinde yaklaşık yüzde 15'lik bir fındık bulunuyor. Yani, 100 bin ton civarında kıymetli bir ürün bekletiliyor. İhracat açısından da bu fındığa ihtiyaç var" dedi. Soydan, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) stoklarının da ihtiyacı karşılayabilecek durumda olduğunu vurgulayarak, "Üreticiler, en iyi fiyatı yakalamak için fındıklarını ellerinde tutuyor. Uygun piyasa şartları oluştuğunda satışı gerçekleştireceklerdir" diye konuştu. Fındık Fiyatları Yükselişe Geçti Serbest piyasada fındık fiyatlarının 130-135 TL seviyesinde olduğunu kaydeden Soydan, 2025 yılı ile birlikte fiyatların yükselişe geçtiğini söyledi. Üreticilerin beklentileri doğrultusunda fiyatların daha da artabileceğini ifade etti. “160 Liranın Altına Satmam” Üreticiler, maliyetlerini karşılayacak seviyeye gelmeden fındıklarını satmayı düşünmüyor. 68 yaşındaki üretici Fikret İlhan, "Benim beklentim en az 160 lira. O fiyattan aşağı satmam mümkün değil. Evimde 3 tondan fazla fındık var, fiyat istediğim seviyeye gelene kadar bekleteceğim. Bu yıl kokarca bahane edilerek fındık düşük fiyattan alındı" dedi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Haber

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Doğal Afetler Üreticiyi Zorladı"

ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, doğal afetlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirdi. Bayraktar, "Üreticilerimizin üretime devam edebilmesi için destekler acilen ödenmelidir" diyerek çiftçilere yönelik yardım çağrısında bulundu. Son yıllarda artan doğal afetlere dikkat çeken Bayraktar, 2023 yılında meydana gelen afet sayısının 10 yıl öncesine kıyasla üç kat artarak bin 475'e ulaştığını, 2024'ün ilk sekiz ayında ise 900 afet yaşandığını belirtti. Sel, dolu, fırtına ve hortum gibi olayların çiftçilerin mahsullerine büyük zarar verdiğini vurgulayan Bayraktar, özellikle Samsun'un Bafra ilçesinde yaşanan sel felaketiyle karnabahar, brokoli ve lahana gibi ürünlerin su altında kaldığını hatırlattı. "ÇİFTÇİLER DESTEK BEKLİYOR" Çanakkale’nin Biga ilçesinde ekim ayında meydana gelen dolu afetinde 45 bin dekar çeltik arazisinin zarar gördüğünü aktaran Bayraktar, "Ziraat Odamızdan aldığımız bilgilere göre aradan geçen bir buçuk aylık sürede henüz çiftçilerimizin yaralarını saracak bir gelişme olmadı. Üreticilerimizin üretime devam edebilmeleri için destekler acilen ödenmelidir" diye ekledi. "TARIM SİGORTASI VE DEVLET DESTEĞİ ÖNEMLİ" Antalya ve Mersin'in Türkiye’deki örtü altı üretim alanlarının yüzde 65’ini oluşturduğunu söyleyen Bayraktar, bu bölgelerde yaşanan afetlerin meyve-sebze fiyatlarını artırabileceğini dile getirdi. Tarım sigortalarının önemine dikkat çekerek, devlet desteklerinin artırılması ve sigorta primlerinin çiftçiler için daha uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. "ÜRETİM KESİNTİYE UĞRAMAMALI" Bayraktar, afet sonrası sağlanan yardımların artırılması gerektiğini belirterek, "Çiftçilerimizi tarımsal üretimden koparmamak ve ülkenin gıda arzını korumak birincil gayemiz olmalıdır. Halihazırda yüklü borçlar altına girerek tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin ekonomisi birkaç saat içinde yaşanıp biten doğal afetlerle sarsılmaktadır. Bu sebeple doğal afetlerin sonrasında yapılan yardımlar artırılmalı, çiftçilerimiz ayakta tutulmalıdır" dedi. Gıda fiyatları hakkında da yorumda bulunan Bayraktar, "Bir ürünün yalnızca bulunabilir değil, tüketici tarafından satın alınabilir olması da önemlidir. Bu yüzden gıda enflasyonunun körüklenmesine sebep olacak bu gibi doğal afetlerde çiftçilerimize daha fazla destek olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki üretimden bir kez kopan çiftçimizi geri getirmek çok zordur. Destekler üreticilerimize zamanında ulaştırılmalıdır. Geç verilen destek, destek değildir" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.