TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tzob

AGRONEWS - Tzob haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tzob haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TZOB Başkanı Bayraktar'dan Kuraklık Uyarısı Haber

TZOB Başkanı Bayraktar'dan Kuraklık Uyarısı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2023 yazında yağışların normal seviyelerin çok altında kaldığını belirterek, bu durumun hububat ekimlerini ciddi şekilde etkilediğini açıkladı. Bayraktar, ekim dönemi için gerekli yağışların sağlanamaması ve kuraklık nedeniyle birçok çiftçinin hububat ekimi yapamadığını ifade etti. YAĞIŞLAR NORMALİN ÇOK ALTINDA Bayraktar, 2023 yılının ekim ayında yağışların normale göre yüzde 26 oranında azaldığını belirterek, bu durumun buğday ve arpada ekim dönemi süresinin uzamasına neden olduğunu vurguladı. Çiftçilerin, mevsimsel zorluklarla başa çıkabilmek için ekim tarihlerini 20 gün ile 1 ay arasında ertelemek zorunda kaldığını söyledi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TARIMI DERİNDEN ETKİLİYOR İklim değişikliğinin tarıma etkilerini değerlendiren Bayraktar, "İklim değişikliği, yağış rejiminde değişikliğe, doğal afetlere, sıcaklık artışına ve kuraklığa neden oluyor. Dolayısıyla iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en fazla tarım sektörü hissediyor" dedi. Bu değişikliklerin, özellikle su kaynakları üzerindeki etkisinin büyük olduğunu belirterek, su sıkıntısının önümüzdeki yıllarda daha da artacağına dikkat çekti. SU KAYNAKLARININ SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNETİMİ KRİTİK   Bayraktar, ülkemizin su zengini olmadığını ve su stresi altında bir ülke konumunda olduğunu belirterek, su kaynaklarının etkin bir şekilde yönetilmesinin önemine vurgu yaptı. "Ülkemizde 98 milyar metreküp yerüstü, 14 milyar metreküp yeraltı suyu olmak üzere toplam 112 milyar metreküp kullanılabilir su miktarı bulunuyor. Bu miktarın 44 milyar metreküpü tarımda, 13 milyar metreküpü sanayi ve içme-kullanma olarak kullanılıyor. Yani kullandığımız suyun yüzde 77’si tarımda kullanılıyor" dedi. Ayrıca, sulama yatırımlarının tamamlanmaması ve sulama sistemlerinin verimsizliğine dikkat çekerek, sulama altyapısının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. MODERN SULAMA YÖNTEMLERİNE YATIRIM YAPILMALI Bayraktar, sulama yöntemlerinin modernize edilmesi gerektiğini ve çiftçilerin suyu daha verimli kullanabilmesi için eğitilmeleri gerektiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, çiftçilerin modern sulama sistemlerine geçiş yapabilmeleri için teşvik ve kredi imkanlarının artırılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye Zeytin Üretiminde Dünya Lideri: 3.6 Milyon Ton Hedefleniyor Haber

Türkiye Zeytin Üretiminde Dünya Lideri: 3.6 Milyon Ton Hedefleniyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bursa'nın İznik ilçesindeki zeytin hasat töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Üretim ve İhracat Rakamları: 2024'te dane zeytin üretiminin 3.6 milyon tona ulaşması bekleniyor Sofralık zeytin üretimi 750 bin ton Zeytinyağı üretimi 475 bin ton olarak öngörülüyor 2023'te zeytinyağı ihracatı 135 bin ton ile 675 milyon dolara yükseldi Türkiye'nin Konumu: Sofralık zeytin üretiminde dünya birincisi Zeytinyağı üretiminde dünya ikincisi Bursa, 96 bin ton üretimle ülke içinde ikinci sırada İznik ilçesi Bursa'nın zeytin üretiminin %26'sını karşılıyor Sektördeki Sorunlar: Fiyatlandırma: Marmarabirlik'in açıkladığı avans fiyatları üretici beklentilerinin altında Tavan fiyatta .6 artış yapılırken taban ve yağlık zeytin fiyatları sabit kaldı Piyasa fiyatları 55-140 TL arasında seyrediyor Kalite ve Denetim: 705 taklit/tağşişli üründen 331'i zeytinyağı çıktı Afrin'den gelen zeytinyağlarının iç piyasaya kontrolsüz girişi Denetim ve cezaların yetersizliği Öneriler: Marmarabirlik'in fiyatları revize etmesi Üretici kotalarının artırılması Denetimlerin sıklaştırılması Caydırıcı cezaların uygulanması İhracatın arz-talep dengesine göre düzenlenmesi Sektörün sürdürülebilirliği için üreticilerin desteklenmesi ve zeytinliklerin korunması gerektiği vurgulandı.

Tarımın Görünmez Kahramanları: Üretimde Var, Yönetimde Yok! Haber

Tarımın Görünmez Kahramanları: Üretimde Var, Yönetimde Yok!

Tarımın sessiz kahramanları kadın çiftçiler, tarladan sofraya gıda üretiminin belkemiğini oluştururken, yönetim kademelerinde görünmez olmaya devam ediyor. Çarpıcı Rakamlarla Kadın Çiftçiler: Gıda üretiminin %50'sinden fazlası kadınların elinden çıkıyor 933.723 kadın çiftçi Ziraat Odalarına kayıtlı Kayıtlı kadın çiftçilerin sadece .8'i sosyal güvenceye sahip 755 Ziraat Odasından yalnızca 1'inde kadın başkan var Yönetimde Kadın Temsili Krizi: Bakanlık Düzeyinde: 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde hiç kadın bakan yok 4 bakan yardımcısının tamamı erkek 21 üst düzey birimden sadece 1'inde kadın yönetici Karar Mekanizmalarında: Tarımsal Üretim Planlama Kurulu'nda kadın temsilci yok TZOB yönetim kurulunda 11 üyeden hiçbiri kadın değil 37 bin kadın çalışandan sadece 738'i yönetici pozisyonunda FAO'nun Çarpıcı Tespitleri: Fırsat eşitliği sağlanırsa küresel ekonomiye 1 trilyon dolar katkı mümkün Kadınlar erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık 82 sent kazanıyor Kredi ve eğitime erişimde ciddi eşitsizlikler var Uzmanların Önerileri: Yönetim kademelerinde kadın kotası uygulanmalı Sosyal güvenlik desteği artırılmalı Kredi ve eğitim fırsatları genişletilmeli Mülkiyet haklarında pozitif ayrımcılık yapılmalı FAO Genel Direktörü QU Dongyu'nun uyarısı dikkat çekiyor: "Tarımda cinsiyet eşitsizliğini gidermeden, dünya açlığını sonlandırma hedefine ulaşamayız." Değişim İçin Çağrı Uzmanlar, kadın çiftçilerin haklarını elde etmek için daha fazla örgütlenmesi ve dayanışma içinde olması gerektiğini vurguluyor. Bakanlık, oda ve sivil toplum örgütlerinde daha fazla temsil için mücadele çağrısı yapılıyor.

Pamuk Üretimi ve Gümrük Birliği Sorunu Haber

Pamuk Üretimi ve Gümrük Birliği Sorunu

Pamuk Üretiminde Düşüş Bayraktar, Türkiye'de pamuk üretiminin son yıllarda azaldığını belirterek, özellikle 2023 yılında ekim alanlarında önemli bir düşüş yaşandığını ifade etti. Bu durumun, pamuk fiyatlarındaki düşüş ve üreticilerin karlılığını etkileyen çeşitli faktörlere bağlı olduğunu vurguladı. Gümrük Birliği Anlaşması'nın Olumsuz Etkileri Bayraktar'a göre, pamuğa Gümrük Birliği Anlaşması gereği sanayi ürünü muamelesi yapılması, Türkiye'nin pamuk ithalatına gümrük vergisi koymasını engelliyor. Bu durum, dünya pazarındaki düşük pamuk fiyatları nedeniyle Türk pamuk üreticilerinin daha da zor durumda kalmasına neden oluyor. Bayraktar, pamuğun tarım ürünü olarak kabul edilmesi ve Gümrük Birliği Anlaşması'nın bu doğrultuda revize edilmesi gerektiğini savundu. Üreticilerin Zor Durumu Bayraktar, pamuk üreticilerinin maliyetlerinin sürekli arttığını ve elde ettikleri gelirlerin bu maliyetleri karşılamadığını belirtti. Özellikle dünya pazarındaki pamuk fiyatlarının düşük olması ve Türkiye'de pamuk alım fiyatlarının üretim maliyetlerinin altında kalması üreticileri zora sokuyor. Bayraktar, bu durumun devam etmesi halinde önümüzdeki yıllarda pamuk üretiminin daha da azalabileceği uyarısında bulundu. Çözüm Önerileri Bayraktar, pamuk üreticilerinin sorunlarının çözümü için şu önerilerde bulundu: Gümrük Birliği Anlaşması'nın Revize Edilmesi: Pamuğun tarım ürünü olarak kabul edilmesi ve ithalata gümrük vergisi konulması. Destekleme Ödemelerinin Artırılması: Pamuk üreticilerine verilen destekleme ödemelerinin artırılması ve üreticilerin maliyetlerini düşürecek diğer önlemlerin alınması. Pamuğun Değerlendirilmesi: Pamuktan elde edilen katma değerin artırılması için yeni ürünler geliştirilmesi ve pazarlama stratejilerinin güçlendirilmesi. Birliklerin Rolü: TARİŞ, Çukobirlik ve Antbirlik gibi birliklerin, pamuk alım fiyatlarını üreticilerin maliyetlerini karşılayacak şekilde belirlemesi. Sonuç Şemsi Bayraktar'ın açıklamaları, Türkiye'de pamuk üretiminin karşı karşıya olduğu sorunlara ve çözüm önerilerine ışık tutuyor. Pamuk sektörünün geleceği için alınacak kararların, üreticilerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak açısından büyük önem taşıdığı görülüyor.

Bayraktar: Haber

Bayraktar: "Kırsaldan kente göçün sebebi sosyal güvencesizlik"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, kırsal alanlardan kente göçün temel sebebinin sosyal güvenceden yoksunluk ve yeterli gelir elde edememe olduğunu belirtti. Bayraktar, kırsal bölgelerde 25 yıldır çocuk doğmadığını, köylülerin tarımı ve köylerini terk ettiklerini vurgulayarak, bu göçün önlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Bayraktar, tarımda kadın iş gücünün önemine değinerek, "Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretimde, beslenmede, gelecek nesillere bilgiyi aktarmada, çocuk eğitiminde, hasta ve yaşlı bakımında kadınlar en önemli katkıyı sağlıyor" dedi. Türkiye’de büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan tarım sektöründe kadınların erkeğin en büyük destekçisi olduğunu belirten Bayraktar, "Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne kayıtlı toplam 933 bin 723 kadın çiftçi bulunuyor. Üyelerimizin yüzde 17,82’si kadın çiftçilerimizden oluşuyor" ifadelerini kullandı. Kadın çiftçiler sosyal güvenlikten yoksun Bayraktar, sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olan kadın çiftçilerin oranının oldukça düşük olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de 4/b kapsamındaki toplam 460 bin 260 Tarım BAĞ-KUR'lu çiftçinin yüzde 24’ünü oluşturan 110 bin 381 kadın çiftçi, sosyal güvenlik sistemine kayıtlı ve primlerini kendileri ödüyor. Ancak bu rakam, toplam kadın çiftçilerin yalnızca yüzde 11,8'ini kapsıyor, geri kalan yüzde 88,2'lik kısım ise sosyal güvenceden yoksun durumda. Bu durum kırsaldan kente göçün en önemli sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Bayraktar, tarımda çalışan kadınların, 2024 yılında açıklanan asgari ücret ve 30 gün üzerinden prim ödeme zorunluluğu nedeniyle aylık 5 bin 900 lira olan Tarım BAĞ-KUR primlerini ödeyebilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Aile çiftçiliğinde sadece erkek bireyin prim ödeyecek durumda olduğunu, bu yüzden kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine dahil olamadığını dile getirdi. Kırsal alandaki göçü durdurmak için reform çağrısı Bayraktar, kırsal alanlardaki göçün önlenmesi için tarımda çalışan kadınların sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi gerektiğini vurguladı. "Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimize sosyal güvenlik desteği sağlanması, kırsalda yapılacak en büyük reformlardan biridir" diyen Bayraktar, bu desteğin kadınları kırsalda tutabilmek için zorunlu olduğunu söyledi. Kadın çiftçileri kapsayan reformlar yapılmalı Bayraktar, kırsal kalkınmanın sürdürülebilir olabilmesi için kadın çiftçilerin ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti. "Kadın çiftçilerimizin hepsini kapsayacak program ve mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç var. Kadınların tarımsal projelere katılımı desteklenmeli, internet erişimleri ücretsiz sağlanmalı ve kırsal alanlarda kreş, yaşlı, engelli ve hasta bakım hizmetleri gibi sosyal imkanlar sunulmalı" diyerek kırsalda yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, kadınların tarımsal üretimin ve kırsal kalkınmanın en önemli parçalarından biri olduğunu, bu sebeple onların ekonomik ve sosyal haklarının genişletilmesi için gerekli adımların hızla atılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Eylülde üretici-market arasındaki fiyat farkı havuçta %249’a ulaştı Haber

Eylülde üretici-market arasındaki fiyat farkı havuçta %249’a ulaştı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklarına dikkat çekti. Havuç, %249 fark ile en yüksek seviyede yer alırken, limon, kuru kayısı, kuru soğan ve patates de ciddi fiyat farklarıyla dikkat çekti. Bayraktar, “Üreticiden 7,50 TL'ye çıkan havuç, markette 26,18 TL'ye satıldı. Limon, kuru kayısı, kuru soğan ve patates de benzer şekilde üreticiden tüketiciye ulaşırken fiyat farkıyla karşılaşıyor" dedi. Marketlerde Fiyat Artışları ve Düşüşler Bayraktar, Eylül ayında market fiyatlarında 23 üründe artış, 13 üründe ise düşüş olduğunu söyledi. En fazla fiyat artışı %32,7 ile kuru incirde görülürken, limon %30 düşüşle en fazla ucuzlayan ürün oldu. Patates ve Soğan Üreticilerinde Endişe Patates üretiminin bu yıl oranında artarak 6,5 milyon tona ulaşmasının beklendiğini ifade eden Bayraktar, patates üreticilerinin düşen fiyatlar karşısında borçlarını ödeyememe kaygısı taşıdığını belirtti. Ayrıca, kuru soğan üretiminde de artış beklendiğini, bu yüzden fiyatların daha fazla düşmesi endişesi yaşandığını dile getirdi. Müdahale ve İhracat Çağrısı Bayraktar, kuru soğan ihracatının artırılması ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek patates ve kuru soğan alımlarına müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Bu süreçte Ziraat Odaları'nın da üreticilere destek vermesi gerektiğini ifade etti.

Haber

"Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 29,8 ile patateste görüldü"

Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 25 buçuk ile limon, yüzde 20,9 ile yeşil soğan, yüzde 20,4 ile kuru soğan izledi” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ağustos ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. “Ağustos ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 370,4 ile limonda görüldü” Ağustos ayında üretici ve market arasındaki ürünlerde fiyat farkını değerlendiren Bayraktar, “Ağustos ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 370,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat farkını yüzde 323,9 ile havuç, yüzde 262,1 ile kuru soğan, yüzde 249,6 ile kabak takip etti. Limon 4,7 kat, havuç 4,2 kat, kuru soğan 3,6 kat, kabak 3 buçuk kat fazlaya satıldı. Üreticide 11 lira 17 kuruş olan limon 52 lira 54 kuruşa, 8 lira olan havuç 33 lira 91 kuruşa, 4 lira 88 kuruş olan kuru soğan 17 lira 67 kuruşa, 8 lira 75 kuruş olan kabak 30 lira 59 kuruşa markette satıldı” ifadelerini kullandı. “Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 39,4 ile salatalık oldu” Ağustos ayında markette 37 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 14’ünde fiyat azalışı olduğunu dile getiren Bayraktar, 1 üründe ise fiyat değişiminin olmadığı kaydetti. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 39,4 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 35 buçuk ile kabak, yüzde 35,4 ile patlıcan, yüzde 26 buçuk ile marul takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 24,4 ile kuru incir oldu. Kuru incirdeki fiyat düşüşünü yüzde 19,3 ile limon, yüzde 11,1 ile şeftali, yüzde 10,1 ile sivri biber izledi.” “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 29,8 ile patateste görüldü” Üretici fiyatlarına da değinen Bayraktar, Ağustos ayında üreticide 29 ürünün 18’inde fiyat artışı olduğunu 8’inde fiyat düşüşü görüldüğünü ve 3 üründe ise fiyat değişimi olmadığını belirterek, şunları kaydetti: “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 29,8 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 25 buçuk ile limon, yüzde 20,9 ile yeşil soğan, yüzde 20,4 ile kuru soğan izledi. Üreticide en çok fiyat artışı ise yüzde 83,3 ile kuru üzümde görüldü. Kuru üzümdeki fiyat artışını yüzde 47,8 ile kuru incir, yüzde 35,8 ile yumurta, yüzde 34,4 ile kuru fasulye izledi.” “Kuru soğan ekim alanında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 10 artış bekleniyor” Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ay özellikle patates, kuru soğan ve limonda üretici fiyatları yüzde 20 ile yüzde 30 oranında düştü. Erkenci patateste hasat bu yıl 15-20 gün erken başladı. Yazlık patateste erkenci çeşitler bitmek üzere iken orta erkenci çeşitlerde de hasat başladı. Bu yıl geçen yıla göre rekoltenin yüksek olması ve yazlık patatesin depolanamaması nedeniyle üretici fiyatlarında düşüş yaşanıyor. Pazarda ve markette ortalama 15 lira olan patateste üretici fiyatının 4 buçuk liraya kadar düşmesi üreticilerimizi mağdur etti. Kuru soğan ekim alanında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 10 artış bekleniyor. Ancak sahadan aldığımız bilgiler doğrultusunda bu artışın daha da yüksek olacağını tahmin ediyoruz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.