TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Üretim

AGRONEWS - Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üretim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yumaklı: Haber

Yumaklı: "Deprem Bölgesine 30 Milyar Lira Tarımsal Destek Yaptık"

KAHRAMANMARAŞ (İHA) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamada, deprem bölgesinin tarımsal üretim açısından stratejik önemine dikkat çekerek, içme ve tarımsal sulama altyapısına 2 yılda 20 milyar liralık yatırım yapıldığını, 46 milyar liralık ek yatırımın ise en geç 2 yıl içinde tamamlanacağını belirtti. "Depremin meydana geldiği bölge, bizim gıda arz güvenliğimizi sağlayan önemli bir tarım bölgemizdir. Ülkemizin tarımsal üretiminin yaklaşık yüzde 15'i bu bölgede gerçekleştiriliyor. Tarımsal ihracatımızın yaklaşık yüzde 20'si de bu bereketli topraklarda yetiştirilen ürünlerden yapılıyor. Bu nedenle deprem bölgesi, tarımsal üretimimiz açısından bizim için stratejik bir bölgedir" diyen Bakan Yumaklı, üreticilere toplam 30 milyar lira tarımsal destekleme ödemesi yapıldığını ifade etti. Su kullanım ücretlerine yüzde 50 destek sağlandığını ve 190 bin dekar alanın modern basınçlı sulama sistemlerine kavuşturulduğunu vurguladı. Ayrıca, çiftçilere sağlanan hayvancılık ve tohum desteklerinden bahseden Yumaklı, "Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında 2 bin 106 projeye 560 milyon lira hibe desteği sağladık. Başta yağlı tohumlu bitkiler, baklagiller, hububat ve sebze üretimi olmak üzere Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında 341 milyon lira tutarında ayni tohum desteği sağladık. Hayvanlarını kaybeden üreticilerimizin kayıplarını birebir karşıladık. Bu kapsamda 1 milyar lira değerinde 43 bin 317 küçükbaş, 5 bin 804 büyükbaş, 548 bin 810 kanatlı hayvan, 26 bin 318 arılı kovanı üreticilerimize teslim ettik. Merada hayvancılık yapan çiftçilerimizin güneş enerjisi paneli, su kuyusu, sıvat ve gölgelik gibi ihtiyaçlarını karşılayan Çayır Mera Islah ve Amenajman Projemiz kapsamında hibe desteği verdik" dedi. Kahramanmaraş’a 13 milyar liralık su ve sulama yatırımı planlandığını söyleyen Yumaklı, 6 milyar liralık kısmın tamamlandığını, kalan 7 milyar liralık yatırımın ise 2 yıl içinde tamamlanacağını belirtti.

Tekirdağ’da Gübre Denetimiyle Çiftçiye Güvence Haber

Tekirdağ’da Gübre Denetimiyle Çiftçiye Güvence

TEKİRDAĞ (İHA) - Tarım ve Orman Bakanlığı, çiftçilerin güvenilir gübreye ulaşmasını sağlamak ve taklit gübreleri engellemek amacıyla Tekirdağ'da denetimlere başladı. Süleymanpaşa ilçesinde yapılan kontrollerde, gübre bayilerinin usulüne uygun çalışıp çalışmadığı incelendi. Denetimlere katılan Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, Türkiye genelinde 3 bin 500 denetçiyle sahada olduklarını belirterek, "Biz de bugün Tekirdağ’da arkadaşlarımızla beraber gübre bayilerinin denetimini yapmak için sahadayız. Bizim bölgemizde gübre bayilerimiz ve çiftçilerimiz zaten bilinçli ve doğru tarım yaptıkları için çok fazla kaçak gübre ve yanlış gübre yok. Bayilerimiz usulüne uygun ve yasaya uygun şekilde faaliyet gösteriyorlar" dedi. Fazla gübre kullanımının doğaya zarar verdiğini vurgulayan Aksoy, "Fazla gübre, fazla ürün anlamına gelmez. Fazla gübre çevreyi de kirletir. Bitkiye uygun, çeşide uygun gübre kullanmalıyız. Bu konuda bilgi almak için ilçe ve il müdürlüklerimize mutlaka başvurun. Gübre denetimi önemli çünkü gübrenin hammaddesi doğalgazdır ve doğalgaz ülkemize yurt dışından ithal ediliyor. Verimli bir şekilde gübre kullanarak, yurt dışına çıkacak dövizi azaltmış oluruz. Şükürler olsun, gübremizin yüzde 60’ını kendi ülkemizde üretebilecek kapasitemiz var ve organik gübreler ile diğer gübreleri de ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Güzelbahçe Belediyesi'nden Çiftçiye Destek Eli Haber

Güzelbahçe Belediyesi'nden Çiftçiye Destek Eli

İZMİR (İHA) - Güzelbahçe Belediyesi, ilçedeki Payamlı, Küçükkaya ve Çamlı köylerinde tarımla uğraşan çiftçilere 1,5 ton bordo bulamacı ve 3 ton kükürt dağıtarak destek sağladı. Belediye Başkanı Mustafa Günay, belediyeye devredilen tarım arazilerini köylülerin kullanımına sunduklarını belirterek, sadece arazi vermenin yeterli olmadığını, üreticilere destek sağlamaya devam edeceklerini söyledi. Başkan Günay, çiftçilerin ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini ve tarım ürünlerine ulaşımda maliyetlerin arttığını vurguladı. "Bizler eğer bu köylümüzü üretemez hale getirirsek bizler tükeniriz, yok oluruz. Köylü üretmeli, köylü üretmezse göç eder. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Bunun önüne de köylüyü, çiftçiyi desteklersek geçebiliriz. Biz Güzelbahçe Belediyesi olarak köylümüze birçok konuda destek oluyoruz. 6360 sayılı yasayla belediye geçen toplam 130 dönümlük yerin kullanım hakkını köylülerimize verdik. Köylüler ekecek, üretecek ki biz ürünleri pahalı almayalım" diye ekledi. "Ekonomik zorluklar çiftçimizi ciddi anlamda etkiliyor. 10 kg bordo bulamacının fiyatı 2 bin 500 ile 3 bin TL arasında, kükürdün torbası 600 ile 1000 TL arasında değişiyor. Çiftçi bu ekonomik zorluklarda ne kadar alacak ve ne kadar kullanabilecek? Bu desteği devletin sağlaması gerekiyor. Çiftçinin yaşamasını istiyorsak destek olmak zorundayız, çiftçi biterse biz de biteriz ve tüm ürünlerde dışa bağımlı olmaya başlarız. O yüzden çiftçiye desteğimiz sürecek. Her zaman şunu söyledim, artık herkes köylere dönecek. Bu yüzden yerinizi yurdunuzu satmayın. Çünkü hayat toprakta, toprak olmazsa, binanın, arabanın, paranın bir anlamı olmaz. Toprak olacak ki bunların bir anlamı olsun. Köylümüze çiftçimize desteğimiz devam edecek. Onlar üretecek biz alacağız ve ülkemizi bu şekilde kalkındıracağız" diyen Günay, mart ayında gübre desteği de sağlayacaklarını belirtti.

Türkiye Tarımsal Verimlilikte Öne Çıkıyor Haber

Türkiye Tarımsal Verimlilikte Öne Çıkıyor

SAMSUN (İHA) - Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, Samsun’da düzenlenen "Çeltikte Sözleşmeli Üretim Sektör Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tarımsal alan sıralamasında 31. olmasına rağmen tarımsal hasıla bakımından 9. sırada yer aldığını vurguladı. Emiralioğlu, "Biz tarımsal verimlilik anlamında ülkemiz topraklarını dünya ölçeğinde iyi kullanan bir ülkeyiz. Bu bizim çiftçi ve üreticimizin başarısı. Toplam tarım alanına göre arazilerimizden aldığımız verim dünya ortalamasının üzerinde" dedi. Çeltik tarımının önemine değinen Emiralioğlu, son 20 yılda üretimde yüzde 180’in üzerinde artış sağlanmasına rağmen hâlâ yeterli seviyeye ulaşılamadığını belirtti. Üretimi artırmak için teşvikler, destekler ve sözleşmeli üretim modelleri üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Dünya nüfusunun hızla arttığını, küresel iklim krizinin tarımı olumsuz etkilediğini ve doğal afetlerin zararlarının yüzde 50’sinin tarım sektöründe gerçekleştiğini dile getiren Emiralioğlu, "2050’de dünya nüfusunun 10 milyara, ülkemiz nüfusunun 105 milyona çıkması bekleniyor. Bu, gıda talebine dayalı üretim artışı demek oluyor. Bu da üretimi artırmak için daha fazla su kullanmamız anlamına geliyor. Daha çok üretip, daha çok su kullanmamız gerekiyor. Gelişen nüfus artışı ve gıda talebine karşı insanlar kendi ülkelerinin gıda arzını karşılamaya yönelik bir takım makro tedbirler alıyor. Biz de öncelikle ülkemizin kendi kendine yeterlilik anlamında öncelikle kendimizin temel gıda ihtiyaçlarının karşılanması ve ihracat sürecimizi geliştirmek için birtakım üretim tedbirleri almak zorundayız" diye konuştu. Toplantıda ayrıca Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, çeltik tarımında yeni üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması için yapılan çalışmaları ve Bakanlık destekli çeltik tohumu dağıtımı sürecini anlattı. Projeler kapsamında basınçlı sulama sistemleriyle üreticilere destek sağlanarak çeltik tarımı yapılan alanların artırılması hedefleniyor. Etkinlik, üreticilerin sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.

Antalya’daki 70 Yılllık Mülkiyet Sorunu Çözüme Kavuşuyor Haber

Antalya’daki 70 Yılllık Mülkiyet Sorunu Çözüme Kavuşuyor

Mirasçı avukatı Muhtar Kızıltan konuyla ilgili açıklama yaptı ve "70 yıllık kanayan yaramız hem kamu yararına hem de mirasçılar lehine çözüm aşamasına geldi" dedi.   İLGİLİ BELEDİYELER VE ANTALYASPOR VAKFI 70 YILLIK MİRAS SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN BİR ARAYA GELDİ   Konuyla ilgili olarak uzun süredir hukuki mücadele veren avukat Muhtar Kızıltan, ilgili belediye yetkilileri ve Antalyaspor Vakfı yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde kamu yararı esas alınarak söz konusu arazideki mirasçıların mağduriyetlerinin giderilmesi için hukuki düzenlemeler yapılmasına çalıştıklarını  söyledi.   70 YILLIK SÜREÇTEN BUGÜNE NELER YAŞANDI? 70 yıllık sorunun çözülmesinde önemli rol oynayan ve çoğu mirasçının avukatı olan Muhtar Kızıltan süreçle ilgili şunları söyledi: "Konuyu bir haritayla anlatmak istiyorum. Hepimizin bildiği Turizm Uygulama Oteli, Eğitim Araştırma Hastanesi, Falez ve Rixos otelleri, Cam Piramit Parkı, AKM, Atatürk Kültür Parkı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Gölbaşı Restaurant, 7 Mehmet Restoran, Atik Tenis İhtisas Kulubü, McDonald’s, Saraçoğlu Petrol Tesisleri, Antalyaspor Tesisleri, Antalyaspor Halı Sahası, Antalya Corendon Stadyumu, Antalya Adliyesi, Nashira City, Antalya Spor Salonu.., daha gerilere gidelim; ANTKOOP ve sayısız sitelerdeki 10 bin civarında konut, Meltem Pazar Yeri, tesisler, okullar, parklar, Tapu Bölge Müdürlüğü, camiler, yeni Adliyeye kadar otoparklar, kooperatifler ve daha birçok yapının malikleri var. Ama bunların taşınmazları üzerinde dava süresinde yasal kamulaştırmalar veya yasaya uygun olmayan biçimde kamulaştırma yapmadan resmi makamlarca tesisler kurulmuş. Yani, tapu malikleri bu haklarını kullanma olanağından mahrum durumdalar. Bütün bunlar şöyle başlıyor ; 1955 yılında Antalya Kadastro Müdürlüğü kadastro çalışması sonucunda 556 ada 2 ve 570 ada 3 parseller olarak sınırlandırılan 4.000 dönümlük taşınmazların malikleri TAPU KAYITLARINA DAYALI olarak belirliyor . Taşınmazların 1/3 payının tapu maliki Bakırcı Yorgi adlı şahıs mütegayyip olduğundan bu hisse Maliye Hazinesi adına, diğer 1/3 paylar ise yine tapu kayıtları uyarınca Hacı Bekirzade ve Hacı Süleyman (Arap Süleyman olarak bilinir) adına tespit ediliyor. Kadastronun bu tespitinden sonra Hazinenin tarafı olduğu bir dava açılıyor ve bu dava 2006 yılına kadar sürüyor. Yarım asır sonra verilen karar sonucunda taşınmazların miktarı yarıya düşüyor, karar ise aynen Kadastro tespitindeki maliklerin adlarına tescil yapılmasına ilişkin. Yani 51 yıl sonra "burası sizinmiş" diyor Devlet. Kesinleşmiş kararın infazı için Tapu Sicil Müdürlüğüne giden malikler beklediklerinden çok daha büyük bir sürpriz ile karşılaşırlar. Dava süresi içerisinde maliki oldukları taşınmazların büyük bölümü 1980’li yıllardan başlayarak kamulaştırılmıştır. Hem de eski para ile 20.000 TL, günümüz parası ile 0,20 TL (yani 20 kuruş) bedellerle… Dava sürdüğü için bu kamulaştırma bedellerini de alamamışlar ve kamulaştırma paraları da deyim yerinde ise "pul" olmuştur. Bu "kamulaştırma" furyasına bir örnek vermek isterim; şimdi üzerinde FALEZ Otel’in bulunduğu alan Arsa Ofisi tarafından "dar gelirlilere ev yapılması" amacıyla 1164 sayılı yasa uyarınca kamulaştırılmış ve fakat daha sonra Maliye Hazinesine devredilerek, Maliye Hazinesi tarafından da Turizmi Teşvik Yasası uyarınca otel yapılmak üzere Özkaymak şirketine "TAHSİS" edilmiştir. Peki, çoğu Antalya’nın eski ailelerinden olan tapu maliklerine "kalan" mülk yok mudur? Vardır ama neredeyse hepsine resmi kurumlarca el atılmış, malikler açısından işlevsiz imar planlarıyla rekreasyon alanlarına, yeşil alanlara dönüştürülmüş ve üzerlerine Cam Piramit’inden AKM’ye, restoranlardan spor tesislerine sayısız "yapı" kurulmuştur. Bunların tamamı plansız, imarsız, ruhsatsız yapılardır ve  yıktırılması da yasal engel nedeniyle imkansızdır, çünkü Yargıtay bu tür yapıların yıkımı ve müdahalenin önlenmesi davalarında bütün maliklerin davacı olmasını şart koşmaktadır. 800 kadar hissedarın da birlikte dava açmaları mümkün olamamaktadır. Tapu maliklerinin çilesi 1955 yılından bu yana geçen 70 sene sonrasında da sona erememiştir. Çünkü, bu kez de halen Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olan bir kamu görevlisinin nüfus kayıtlarını değiştirerek (ki, müracaatımız üzerine sonradan eski haline getirilmiştir) elde ettiği bir veraset belgesine dayanarak açtığı davalar ile uğraşmaktadırlar. Adaletin ağır işleyişi, bu kez de idarelerin kamulaştırmasız el atmaları nedeniyle alabilecekleri bedellere ulaşmalarının da önündeki engel olmuştur. Biz, 5 milyar dolarlık arazi denilerek ve bilerek şişirilen (bunun kimler tarafından ve ne amaçla yapıldığını ileride belgeleriyle açıklayacağız) taşınmazların maliklerinden kimilerinin 5 bin liralık arsa vergisini ödeyemediği için evine icra ihbarnamesinin gönderildiğine tanık olduk ve merak edenlere de belgelerini sunarız". 4000 DÖNÜMLÜK ARAZİ PROBLEMİ KAMU, HAZİNE VE MİRASÇILARIN YARARI GÖZETİLEREK ÇÖZÜME KAVUŞTURULUYOR Avukat Muhtar Kızıltan; "2006 yılından bu yana ilk kez ilgili belediye başkanlarının bu sosyal yarayı "Kamu ve Hazine yararını da" gözeterek çözüme kavuşturma iradesine tanık oluyoruz. Antalyaspor Vakfı’nın bu konudaki özverili çalışmaları da konunun olumlu sonuca ulaşmasında çok etkili oldu. Kamuoyuna da yansıdığı üzere, anılan sayın başkanların "Kamu Yararı" perspektifinden üretebilecekleri çözümler, başta mağdur yüzlerce ailenin sorunlarına ve nihayetinde Antalyalıların sosyal hizmetlere yasal biçimde ulaşmaları yolunda tek çaredir. Kendilerine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Yakın zamanda projelerin detayları ilgili kişilerce açıklanacaktır" dedi.

Antalya'da 2. Arıcılık ve Arı Ürünleri Fuarı Kapılarını Açtı Haber

Antalya'da 2. Arıcılık ve Arı Ürünleri Fuarı Kapılarını Açtı

Antalya 2. Arıcılık ve Arı Ürünleri Fuarı, Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen üreticiler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde ziyaretçilere kapılarını açtı. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin desteğiyle, Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen fuar, sektör profesyonelleri ile tüketicileri buluşturdu. İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Fırat Erkal, açılış konuşmasında organizasyonun ilerleyen yıllarda gelişerek Türkiye’nin önde gelen fuarlarından biri olabileceğini belirtti. Antalya’nın tarım ve turizm alanındaki öncü rolüne değinen Erkal, bitkisel üretimde Türkiye’de lider olduklarını, arılar olmadan üretim de gıda da olmayacağını belirterek, "Arılar en değerli varlıklarımızdan biri" dedi. Sektörün gelişmesi için her alanda destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Erkal, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sahte ve kaçak ürünlere yönelik denetimlerini sıkılaştırdığını söyledi. Sanayinin ürettiği, belgelenmiş ve raflarda yerini almış ürünlerin güvenle tüketilebileceğini vurguladı. Antalya ve Türkiye'nin bal markalarının küresel alanda tanınırlığını artırmak için çalışmalar yapacaklarını aktaran Erkal, sağlık turizmi açısından önemli bir adım olarak Antalya’da bir apiterapi merkezi kurulmasını istediklerini belirtti. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin ise, fuarların alıcı ve satıcıları buluşturması açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Dünya genelinde Türkiye’nin arı varlığı ve bal üretiminde ikinci sırada olduğunu hatırlatan Şahin, bu alanda ürünlerin daha fazla ön plana çıkarılması gerektiğini söyledi. Sektör temsilcilerinin gelişimi için fuarda çeşitli eğitimler verildiğini belirten Şahin, bal severleri ve apiterapi ürünlerine ilgi duyanları etkinliğe davet etti. Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yücel Turan, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen sektör paydaşlarının buluştuğu fuarda 51 firmanın stant açtığını açıkladı. Antalya 2. Arıcılık ve Arı Ürünleri Fuarı, 9 Şubat’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.