TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Üretim

AGRONEWS - Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üretim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kuru kayısı sezonu 399 milyon dolarlık ihracatla kapattı Haber

Kuru kayısı sezonu 399 milyon dolarlık ihracatla kapattı

Kuru kayısı ihracatı 2022/23 sezonunda miktar bazında 80 bin 388 ton olurken, döviz karşılığı 434 milyon 272 bin dolar olmuştu. 2022/23 sezonunda kuru kayısının ortalama ihraç fiyatı ton başına 5 bin 402 dolar iken, 2023/24 sezonunda yüzde 10,5’lik artışla 5 bin 967 dolara yükseldi. Bu artış sayesinde kuru kayısı ihracatı miktar bazında yüzde 17 düşerken, döviz getirisindeki azalma yüzde 8 ile sınırlı kaldı. Işık: “2024/25 sezonunda 107 bin ton kuru kayısı ihracatı hedefliyoruz” 2024/25 sezonuna sarı kayısıda ‘Altın yıl’ hedefiyle girdiklerini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, 107 bin ton olarak öngörülen rekolte ve 20 bin ton stokla sezona girdiklerini, önümüzdeki sezon 100 bin ton ihracat yaparak ihraç pazarlarını çeşitlendirmeyi, dünya tüketicilerine daha fazla kuru kayısı ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti. “Bu yıl hava koşulları kuru kayısı üretimini artırdı” diyen Işık, “Kuru kayısı antioksidan zengini bir meyve, kolesterolü düşürürken, kasları besliyor, bağırsak dostu ve sindirim sistemini destekliyor. Kuru kayısı da pazarı artıracak hamlelerimiz olacak. Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Avustralya, Çin, Japonya, Brezilya, Güney Kore gibi uzak pazarlarına yoğunlaşacağız. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıdalar listesinde yer alan, üretim ve ihracatında dünya lideri olduğumuz kuru kayısıyı daha çok tüketiciye ulaştıracağımız bir sezon bizi bekliyor. 2013 yılında 117 bin ton ihracat yapmıştık. 100 bin ton bandında ihracat yaptığımız sezonlar var. Aynı başarıyı bu sezonda tekrarlamak için çalışacağız. Türk ihracatçılarının networkü bu ihracata olarak sağlıyor” şeklinde konuştu. “Bu yıl hava koşulları kuru kayısı üretimini artırdı” diyen Işık, “Kuru kayısı antioksidan zengini bir meyve, kolesterolü düşürürken, kasları ve kesimleri besliyor, bağırsak dostu ve sindirim sistemini destekliyor. Kuru kayısı da pazarı artıracak hamlelerimiz olacak. Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Avustralya, Çin, Japonya, Brezilya, Güney Kore gibi uzak pazarlarayoğunlaşacağız. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıdalar listesinde yer alan, üretim ve ihracatında dünya lideri olduğumuz kuru kayısıyı daha çok tüketiciye ulaştıracağımız bir sezon bizi bekliyor. 2013 yılında 117 bin ton ihracat yapmıştık. 100 bin ton bandında ihracat yaptığımız sezonlar var. Aynı başarıyı bu sezonda tekrarlamak için çalışacağız. Türk ihracatçılarının networkü bu ihracata olanak sağlıyor” şeklinde konuştu Türk kayısısını en çok Amerikalılar sevdi Amerika Birleşik Devletleri, 63,6 milyon dolarlık kuru kayısı talebiyle zirvede yer aldı. Ege İhracatçı Birlikleri’nin ABD’de Türk gıda ürünlerinin daha çok talep edilmesi için sürdürdüğü Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi, kuru kayısımızın ABD pazarındaki ihracatını artırdı. Kuru kayısı ihracatında ikinci sırada 33,7 milyon dolarlık taleple Fransa yer alırken, zirvenin üçüncü sırasında 29,8 milyon dolarlık ihracatla Almanya yer aldı. Bu ülkeleri 18,6 milyon dolarlık taleple Avustralya ve 16,5 milyon dolarla Brezilya takip etti. Türkiye’den kuru kayısı ihracatında Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 195 milyon dolarlık tutarla lider olurken, Güneydoğu Anadolu İhracatçıları Birliği 131 milyon dolarlık kuru kayısı ihraç etti. Akdeniz İhracatçı Birlikleri 37 milyon dolarlık kuru kayısı ihracatına imza attı.

Sezona rekor fiyatla başlayan fasulye üreticisini üzdü Haber

Sezona rekor fiyatla başlayan fasulye üreticisini üzdü

Tarım sektöründe kuraklıktan sonra en büyük sorunlarının fiyat dengesizliği olduğunu belirten çiftçiler, sezona 105 TL ile başlayan taze fasulyenin bugün 15 TL’ye kadar düşmesinden dert yanarak, fiyatı toplama maliyetini bile karşılamayan fasulye tarlalarını bozmak zorunda kaldıklarını belirttiler. Aydın’ın Köşk ilçesi ile İzmir’in Ödemiş ilçeleri arasında kalan yaylalarda fasulye üretimi yapan çiftçiler, tarlaları bozmak zorunda kaldıklarını belirttiler. Bin bir zahmetle ürettikleri taze fasulyelerin şu andaki toptan fiyatını elektrik, sulama ve toplamam maliyetinin çok altında kaldığını belirten çiftçilerden Mehmet İnce, “52 yaşındayım. Kendimi bildim bileli tarımla iştigal ederim. Maalesef hiçbir şeyin ortasını bulamadık. Hal böyle olunca ne üreten memnun oluyor ne de tüketen. Bu yıl fasulye sezona 105 TL ile başladı. Tarladan 105 TL’ye alınan fasulye sofraya ulaşıncaya kadar kaç lira olur ve bunu herkes tüketebilir mi diye düşünülmedi. Daha sonra her zaman olduğu gibi çok para ediyor diye herkes fasulyeye yöneldi. Şimdi toptan fiyatı 15 TL’ye düştü. Bunun dikip yetiştirmesi, sulaması toprağın işlenmesi gibi her türlü emek ve yapılan masrafı bir kenara koysak bile işçi ücretinin yaklaşık 1000-1500 TL olduğu günümüzde bir işçinin topladığı fasulyenin parası işçi ücretini karşılamaz hale geldi. Durum böyle olunca zararına üretmektense benim gibi bazı kişiler fasulye tarlalarını bozmak zorunda kaldı” diyerek Türk tarımının önündeki en büyük engelin plansız üretim olduğunu belirtti.

Ardahan’da bal sağımı devam ediyor Haber

Ardahan’da bal sağımı devam ediyor

Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillenen, Ardahan çiçek balında sağım heyecanı yaşanıyor. İlkbaharda zengin floraya sahip 2 bin rakımın üzerindeki yayla ve dağlara bırakılan kovanlarda organik üretim yapılan Ardahan çiçek balı, kent ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Meşakkatli bir uğraşın ardından üretilen ve kendine özgü aromasıyla bilinen balın ilk sağımı yapıldı. Dünyanın en önemli 4 ırkı arasında yer alan Kafkas arısının binden fazla bitki nektarından topladığı "Ardahan çiçek balı" kalitesiyle de adından söz ettiriyor. Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillenen Ardahan balı, 700-1000 TL arasında alıcı buluyor. "Coğrafi işaretli organik bal projesi" Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, Coğrafi İşaretli organik bal üretiminin başlayacağını söyledi. Evliyaoğlu, ’’ Tarım Bakanlığı tarafından yapılan organik bal üretimi projesi bu yıl itibariyle hayata geçecek. Bu projeye 24 arıcımız müracaatta bulundu. Bu arıcılarımıza, 10’ar kocan ve arıcılık ekipman ve malzemeleri verilecek. 2025 yılı itibariyle hem coğrafi işaretli organik bal üretimi yapılacak, hem de coğrafi işaretli bal üretimi yapılacak. Bu proje ile Ardahan arıcılığını bir adım daha ileriye taşımış olacağız" dedi. Organik bal üretiminin diğer bal üretiminden farklı olduğunu söyleyen Evliyaoğlu, ’’Organik bal üretecek olan arıcılar yerleşim biriminin dışında olacak. Üretilecek balın hijyen olması. Bu üreticiler organik şirketler tarafından sürekli olarak denetlenecek. Uygun olan şirketle bu balı üretebilecek" dedi.

Yeşil altında hasat dualarla başladı Haber

Yeşil altında hasat dualarla başladı

Türkiye’de en fazla fındık üretiminin yapıldığı Ordu’da hasat dualarla başladı. Türkiye’nin önemli ihracat ürünleri arasında yer alan fındığın hasadı Ordu’da sahil kesimlerinde resmi olarak bugün itibarıyla başladı. Üreticiler sabah erken saatlerinden itibaren bahçelere girerek fındıkları toplamaya başladı. Altınordu Ziraat Odası Başkanlığı tarafından Eskipazar Mahallesi’nde bir üreticinin bahçesinde protokol mensuplarının da katılımı ile katılımıyla fındık hasadı programı düzenlendi. “Fındık bizim için son serece önemli bir ürün” Düzenlenen programda üreticilerle birlikte hasat yaptıktan sonra açıklamalarda bulunan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Allah’a şükürler olsun tekrara fındık sezonuna kavuştuk ve ilk hasadımızı Ordu Valimiz, ziraat odaları başkanlarımız ve bahçe sahiplerimiz ile birlikte yapıyoruz. Fındık bizim için son derece önemli bir ürünümüz. Dolayısıyla bunun emeğinin değerlendirilmesi, katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi ve fındık politikası tekrar canlı bir şekilde ele alınacak. Alanların fındık dikim kanununa uygun olarak uygulanması en önemli hedeflerimizden bir tanesi. Piyasanın serbestleşmesi de son derece önemli. Serbest piyasa konusunda bizler de Ordu Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı ile hükumetimiz olarak devreye giriyoruz ve inşallah çok daha pozitif bir ortama doğru gideceğiz, hem Karadeniz’de hem de Türkiye’de fındık gerçek değerini bulacak. Bundan dolayı da Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. “Ordu’daki tarım alanlarının yüzde 87’sini fındık oluşturuyor” İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, 5 Ağustos tarihi itibariyle sahil kesimlerinde fındık hasadının başladığını söyledi. Ordu’daki tarım arazilerinin yüzde 87’sini fındık olduğunu belirten Yılmaz, “Ekonomimizin can damarı, ilimizin yeşil altını” ifadelerine yer verdi. “Ülke ekonomisine 2 milyar dolar döviz kazandırıyor” Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 200 bin tondan fazla üretim ile Ordu’nun, Türkiye’deki fındığın yaklaşık 3’te birini ürettiğini söyledi. Soydan, “Fındık ülkemize 2 milyar dolar gibi bir döviz kazandırıyor, yüzde 85’inin de ihracatını yapıyoruz. Bu günlerde belirlenen hasat tarihlerine uymamızda fayda var. Erken hasat hızlı bir şekilde su kaybıyla birlikte bezik ve randıman kaybı oluşturabiliyor” şeklinde konuştu. Fındık hasat programında Ordu Valisi Muammer Erol, Altınordu Kaymakamı Erkan Karahan, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, ilçe ziraat odaları başkanları da katıldı. Öte yandan oluşturulan komisyon tarafından yürütülen rekolte tespit çalışmalarına göre Türkiye genelinde bu yıl 738 bin 931 ton, Ordu’da ise 202 bin 41 ton fındık üretimi olması bekleniyor.

Sivas buğday hasadında rekora koşuyor Haber

Sivas buğday hasadında rekora koşuyor

Türkiye'nin en büyük buğday ambarlarından olan Sivas'ta hasat başladı. Sivas’ta biçerdöverler buğday tarlalarına girdi. Önceki yıl yoğun yağışlar nedeniyle ürünlerinde kalite kaybı yaşayan çiftçilerin yüzü bu yıl güldü. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ve beraberindekiler, Aşağıyıldız köyünde hasat programına katıldı. Çiftçilere kolaylık dileyen Vali Şimşek, kolları sıvayıp biçerdöverin sürücü koltuğuna oturdu. Bir süre buğday hasat eden Vali Şimşek, bereketli ve rekoltesi yüksek bir sezon geçirildiğini söyledi. Rekor üretim bekleniyor Geçen yıl 800 bin ton civarında ekimin olduğunu ve bu yıl rekoltenin yüzde 15 artışla 1 milyon tona yükseldiğini ifade eden Vali Şimşek, "Çiftçilerimizin yüzü gülüyor. Ürünlerimizde hem kalite hem de miktar yönünden ciddi artış var. Nitelik yönünden bakacak olursak geçen yılki pazarlama sorununu bu yıl üreticilerimiz yaşamıyorlar. Çünkü ürünleri kaliteli. Aynı şekilde nicelik olarak da geçen yıl 800 bin ton civarında ekim varken, bu yıl yüzde 15 artışla 1 milyon tona yükselmiştir" diye konuştu. "Amacımız üretimi ve kaliteyi daha da artırmak" Sivas'ın ülkemizin tahıl ambarlarından biri olduğunu kaydeden Vali Şimşek, "İlimiz, bitkisel üretim merkezi konumunda. Bizler de bu üretimin artması için çalışıyoruz, çabalıyoruz. Hem Tarım Bakanlığı hem de Sivas İl Özel İdaresi tarafından çiftçilerimize çok büyük destekler sağlandı. Amacımız üretimi ve kaliteyi daha da artırmak hem de ekilmeyen arazinin kalmamasını sağlamak. Böylece tarımda kırsal kesimde üretimi ve istihdamı artırmak istiyoruz. Çiftçilerimizin ekonomik durumunu, gelirini daha da yukarılara taşımak istiyoruz. Çiftçilerimize bereketli, hayırlı bir hasat sezonu diliyorum" dedi.

Küresel iklim krizi inciri de olumsuz etkiledi Haber

Küresel iklim krizi inciri de olumsuz etkiledi

Her geçen yıl sıcaklığın arttığı Akdeniz Bölgesi’nde etkili olan aşırı sıcaklara bağlı olarak yaşanan iklim krizinin incir üretimini de olumsuz etkilediği belirtildi. Önümüzdeki süreçte incir üreticisinin pek çok sorunla karşı karşıya olacağı da belirtilen toplantıda tarım sigortası yaptırmakta bile ciddi güçlükler yaşanacağı kaydedildi. Aydın Ticaret Borsası (ATB) koordinesinde gerçekleştirilen toplantıda 2024-2025 Sezonu Kuru İncir ve sektörün durumu ele alındı. ATB Konferans salonunda iki oturum şeklinde gerçekleştirilen toplantıda, sektörün sorunları masaya yatırılırken üreticilerin talepleri ve çözüm önerileri de görüşüldü. Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Aydın’ın kuru incir sektöründe lokomotif olduğuna dikkat çekerek, her fırsatta sektörün sorunları ve taleplerini yetkili mercilere ilettiklerini belirtti. Toplantının açılış konuşmasını yapan ATB Başkanı Fevzi Çondur 2024-2025 yılı kuru incir sezonunun Aydın’a ve tüm ATB üyelerine hayırlı olmasını temenni ederek başladığı konuşmasında, "Türkiye’nin dünya incir üretimi ve ihracatında lider konumunu koruduğu 2023-2024 sezonunda şu ana kadar, toplam 59 bin 636 ton kuru incir ihracatı gerçekleşmiştir. Bu miktarın 50 bin 593 tonu ilimizden gönderilmiştir. 2023-2024 sezonunda ülkemiz genelinde toplam 73 bin 852 ton kuru incir tescil edilmiştir. Bunun 58 bin 49 tonu ilimizde gerçekleşmiştir. 2023-2024 sezonu hms (hazır müstahsil satışı) ortalama kilogram fiyatı 98,83 TL olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler, ilimiz ve ülkemiz adına büyük bir başarıyı işaret etmektedir. Bundan sonraki süreçte de sektörümüzün gelişimi için birlikte çalışarak önemli adımlar atacağımıza inancım tamdır" dedi. Aydın Ticaret Borsası olarak her yıl düzenledikleri kuru incir sektör toplantılarında, üreticilerden gelen talepleri ve önerileri yetkili mercilere iletmeyi görev ediklerini kaydeden Çondur, "Sorunların çözümünde, ürünlerimizin katma değerini artıracak ve yeni pazarlar oluşturacak çalışmalara yönelik adımlar attık. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz sektör toplantısı sonrasında hazırladığımız raporda, markalaşma, e-ticaret, antrepo, üretim sezonunda yaşanan hırsızlık olayları ve sektör eğitimi konularındaki talepleriniz için çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bu süreçte, sektörümüzün daha da ileriye gitmesi için birlikte çalışmanın önemini bir kez daha görmekteyiz. Sizlerden gelen geri bildirimler bizim için son derece kıymetli olup, bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğimizi belirtmek isteriz. İhracatçı üyelerimizin talepleri doğrultusunda, A tipi Antrepomuzu 2023 Şubat’ta faaliyete geçirdik. Dünya lideri olduğumuz kuru incir başta olmak üzere, ilimizden gönderilen tarımsal ürünlerin ihracatında yaşanan mağduriyetleri gidermek amacıyla kurulan bu antrepoda kurulduğu günden bugüne kadar yaklaşık 2 bin ton ürün muhafaza edilmiştir. Bildiğiniz üzere, yurt dışından geri dönen ürünlerin tekrar işlenmesi için getirilen yeni şartlar ihracatçı firmalarımızı ciddi şekilde etkilemektedir. Bu şartlar arasında, 10 milyon lira ödenmiş sermaye zorunluluğu ve teminat mektubu talepleri bulunmaktadır. Aydın Ticaret Borsası olarak, bu şartların iş yapma süreçlerimizi ve ihracat potansiyelimizi kısıtladığını görüyoruz. Bu nedenle, konuyu gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş’e ileterek, ihracatçı üyelerimizin bu yükümlülüklerden muaf tutulması talebini ilettik. Amacımız, sektörümüzün büyümesine katkı sağlayacak daha uygun ve adil bir düzenlemenin yapılmasını teşvik etmektir" diye konuştu. Aydın’ın doğu ilçelerine hizmet vermek ve lojistik maliyetlerini azaltmak amacıyla Köşk Kaymakamlığı ile soğuk hava deposu tesisi yatırımı için arsa tahsisi protokolü imzaladıklarını sözlerini ekleyen Çondur, "Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Fatih Kacır’dan soğuk hava depomuzun inşası için destek talebinde bulunduk ve olumlu yanıt aldık. inşallah, 2024 yılı bitmeden depomuzun temellerini atarak, 2025 yılında sizlerin hizmetine sunacağız" dedi. "İncir denildiğinde akla Aydın gelir" Aydın Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş incirin Aydın ile özdeşleştiğini belirterek başladığı konuşmasında, "İncir denildiğinde akıllara Aydın, Aydın denildiğinde de akıllara incir gelir. İlimizle bu denli özdeşlemiş bir meyve olan incir, tadının yanında sınırsız faydasıyla da doğanın en önemli, en kadim meyvelerinden biridir. Önce coğrafi işaret, sonrasında da AB tescili alan Aydın incirimiz, halihazırda ülkemizin AB tescilli 21 coğrafi işaretli ürünü arasında yer almaktadır. Hem yaş hem de meyve ihracatında önemli yeri olan incir özelinde ilimiz, 38 bin hektarlık üretim alanı ve 204 bin tonluk üretimiyle ülke sıralamasında birinci konumdadır. Kuru incir, işletmelerde farklı işleme şekilleri ile katma değeri arttırılarak satışa sunulmakta olup, ilimizde kuru incir özelinde 159 adet işletme, 161 adet depo bulunmaktadır. 2023 yılında ilimizden ihracatına izin verilen kuru incir miktarı yaklaşık 50 bin tondur. Bu yılın ilk 6 aylık dönemde ise ihracatına izin verilen kuru incir miktarı 21 bin tondur. Tüm bu değerlerle kuru incir ilimizin tüm bitkisel ihracat ürünleri içinde tek başına yüzde 27’lik pay ile ilimiz ekonomisine güç katmaktadır" dedi. "EKÜY Projesi kapsamında 21 bin 250 adet incir fidanı dağıtıldı" İncir Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) Projesi kapsamında 21 bin 250 adet incir fidanı dağıtımı gerçekleştirdiklerini kaydeden Altıntaş, incirin tarladan paketlemeye uzanan yolculuğu boyunca en kaliteli ve katma değeri yüksek ürünü elde etme hedefiyle eğitimler gerçekleştirip sürece destek verdiklerini söyledi. Altıntaş konuşmasının devamında, "Her geçen yıl daha da derinden hissettiğimiz iklim krizinin bir sonucu olarak yıl boyunca sürdürdüğümüz saha kontrollerimizde ne yazık ki çeşitli hastalık ve zararlılar da karşılaşılmakta ve tespitlerimiz sonucu gerekli uyarıları yaparak, alınacak önlemler konusunda üreticilerimizi bilgilendirmekteyiz. Refah ve bolluğun simgesi olan incirin üretiminde dünya lideri olan ülkemizin ve ilimizin konumunu korumak için var gücümüzle çalışmalarımıza kıymetli üreticilerimiz ve değerli sektör paydaşlarımızın işbirliği ve desteğiyle devam edeceğimizi ifade etmek isterim" ifadelerine yer verdi.

“Parla” Erzurum, Pasin Ovası’nda başak verdi Haber

“Parla” Erzurum, Pasin Ovası’nda başak verdi

Ümran Küçüközdemir’in öncülüğünde 22 yıldır üzerinde sabırla çalışılan yeni bir ekmeklik buğday, Pasin Ovası’nın verimli toprağıyla buluştu, tüm testlerden geçti ve yüksek verim alınarak yarınlar adına umut saçtı. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü araştırmacıları tarafından ’Palandöken 97’ ve yerel bir buğday çeşidi melezlenip yeni bir ekmeklik buğday çeşidi geliştirildi. Yeni buğdaya ’Parla’ marşının ismi verildi. "Parla" tohumları bu yıl 3 dekarlık alana ekildi ve 3 ton elit tohum alındı. Bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına dayanıklı, yüksek verimli buğday çeşitleri geliştirmek amacıyla çalışma yapan Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, çalışma grubu ile birlikte yıllardan beridir laboratuvar ve sahada çeşidi geliştirdi. Dr. Ümran Küçüközdemir, 1997 yılında geliştirilen ve ’Palandöken 97’ ismi verilen tohum ile yerel bir buğdayı melezleyip yeni bir buğday çeşidi geliştirmek için çalışmaya başladıkları dile getirdi. "Tohumculuk firmaları da onay verdi" Yapılan çalışmalarda; melezleme yapıldıktan sonra 6 yıl saflaştırma sürecinin ardından bölge şartlarında deneme üretimleri tamamlanan yeni buğday çeşidinin tescil aşamasında büyük alanlarda üretimleri gerçekleştirildi. Islah çalışmaları sürerken, yeni buğday çeşidinin bölge şartlarına uyumlu olup olmadığı, hastalıklara, kışa ve kurağa dayanıklılığı da tespit edildi. Yaklaşık 22 yıl süren çalışmanın ardından diğer buğdaylara göre, verimde 100-150 kilogram fark atan, hastalıklara, kışa ve kuraklığa dayanıklı olduğu gözlenen buğday çeşidin bu yıl içinde tescil işlemi de tamamlandı. Tohumculuk firmalarının yaptığı denemelerden de başarıyla geçen yeni “Parla” tohumu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına ithafen Norm Ender’in yazıp bestelediği ’Parla’ marşının adı verildi. Parla, Erzurum’un Pasinler İlçesi’ndeki Pasin Ovası’nın verimli topraklarında, rüzgarda salınan başaklarıyla şimdiden çiftçilerin gözdesi oldu. Çiftçiler, Pasin Ovası’ndaki ekim alanları gezerek, Parla’nın gururunu ve heyecanını yaşadılar. "Cumhuriyetimiz gibi ömrü uzun olsun" Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, 22 yıldan fazla süren ve sabır isteyen çalışma sonunda başarılı sonuçlar aldıklarını belirterek, "Diğer buğday çeşitlerine göre çok daha verimli ve bölge şartlarına dayanıklı olan buğdayımız çok yüksek verimli ve kaliteli. Kontrollü şartlarda yürütülen kışa dayanıklılık testlerde de yüksek performansı belirledik. Bir başakta ortalama 60 buğday danesi saydık. Bu yıl bölgede ciddi bir yağış oldu. Yoğun ve şiddetli yağmur tarım alanlarında önemli zararlara ve olumsuzluklara neden oldu. Ancak bizim çeşidimiz bu olumsuzluklardan ve kötü hava şartlarından hiç bir şekilde etkilenmedi. Pas hastalığı oluşmadı, yatmadı. 3 dekarda ekim yaptığımız ürün elit tohum olarak çiftçimize ulaşacak. Bölgede kuru tarım alanlarında dekarda 600-700 kilogram verim verebilmekte, daha iyi ekolojik şartlarda 1 tona çıkabilecektir. Yeni çeşidin tesciline karar verildiğinde arkadaşlarla birlikte ’Parla’ isminin verilmesini istedik. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için yazılan ’Parla’ marşının isminin uygun görülmesi bizi mutlu etti. İnşallah çeşidimiz, Cumhuriyetimiz gibi uzun süre yaşayacak, bol ve bereketli bir çeşit olacaktır. Yeni çeşidimizi tohumculuk sektöründeki bazı firmalara da verdik. Onlardan gelen sonuçlar da çok iyi. Biz tarım sektörünün ’Parla’ ile daha da parlayacağına inanıyoruz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.