TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Van

AGRONEWS - Van haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Van haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Van’da inci kefali av yasağı sonra erdi Haber

Van’da inci kefali av yasağı sonra erdi

Van Gölü’nde yaşayan ve endemik bir tür olan inci kefalinin 3 aylık av yasağı bugün itibarı ile sona erdi. Van Gölü’nde bulunan tek endemik tür olan inci kefali balığının göçüne denk gelen aylarda ilan edilen balık avı yasağı sona erdi. Üç aylık av yasağı süresi içinde Van Valiliği öncülüğünde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İl Jandarma Komutanlığı, Tarım ve Orman il ve ilçe müdürlükleri, İl Emniyet Müdürlüğü ve Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından göl kenarındaki yerleşim birimlerinde ve tatlı su ağızlarında birçok tedbir alındı. Ancak alınan tüm önlemlere rağmen kaçak avlanan tonlarca balık ele geçirildi. Türkiye genelinde denizlerde ve derelerde av yasağı uygulanırken, Van’da da Van Gölü’ndeki inci kefali balığının tatlı sulara doğru yaşanan göçüne denk gelen 15 Nisan tarihi itibariyle başlayan av yasağı, 15 Temmuz itibarı ile son buldu. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Görentaş, av yasağı süresince gerek jandarma gerek emniyet gerekse il ve ilçe tarım ve orman müdürlükleri personelinin yoğun çalışmaları kapsamında 185 kişiye 2,5 milyon TL’lik bir idari para cezasının uygulandığını ifade ederek, “Bu çalışmalar çerçevesinde ekiplerimiz 77 ton balık yakalarken, bu balıkların yaklaşık 20 tonu canlıydı ve tekrar doğaya salındı. Tabi su sene yağışların bol geçmiş olması, her noktada balıkların tatlı sulara göçlerini kolaylaştırdı. Ayrıca bu göçler sırasında vatandaşların bize yaklaşım tarzı, bizi sürekli bilgilendirmeleri ve balık yasağını desteklemeleri bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bu çalışmalar kapsamında bize destek veren valiliğimize, emniyet ve jandarma ekiplerimize ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Bu sene yağışların bol olmasının balık miktarında artışa neden olduğunun altını çizen Görentaş, “Bu sene av yasağı çalışmalarının yanı sıra yağışların bol olması, herhangi bir derede su kesintisinin olmaması, balıkların hem göç hem de dönüş yolunda bir sıkıntıya uğramaması ileriki dönemlerde Van Gölü’ndeki balık miktarının artmasına faydası olacaktır. Balıkçılarımız teknelerini hazırladılar ve 15 Temmuz itibariyle de ‘Vira Bismillah’ diyecekler. Ben bu sezonun balıkçılarımıza bereketli olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Başkan Süer: “Üreme döneminde avlamayalım, tüketmeyelim” Haber

Başkan Süer: “Üreme döneminde avlamayalım, tüketmeyelim”

Van Ticaret Borsası (VANTB) Başkanı Nayif Süer, endemik tür olan inci kefalinin korunmasını isteyerek, “Popülasyonun artması için üreme döneminde avlamayalım, tüketmeyelim” dedi. İnci kefali balığının muhteşem göçü devam ederken, Van Ticaret Borsası (VANTB) Başkanı Nayif Süer ise dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan balık için duyarlılık çağrısı yaptı. Avlanma yasağının 15 Temmuz’da sona ereceğini hatırlatan Başkan Süer, “Vatandaşlarımıza, dünya değerimiz olan inci kefalini avlanma yasağı bitene kadar avlamamaları ve tüketmemeleri çağrısında bulunuyoruz. Vatandaşımızdan daha fazla duyarlılık bekliyoruz” dedi. Kış aylarını Van Denizi’nin sodalı sularında geçiren, hem tatlı suda hem de tuzlu suda yaşayan inci kefalinin sodalı suda üreyemediği için tatlı sulara göç ettiğini ifade eden Süer, “Van Denizi’ne akan tatlı sulara ulaşmak için suyun tersine göç eden balıklarımız muhteşem manzaralar oluşturuyor. Van Gölü’ne dökülen 101 tane irili ufaklı akarsu var ve 3 ile 23 kilometre arasında yol kat eden her bir balık 10 bin ile 16 bin adet arasında yumurta bırakıyor. Üreme döneminde akarsuda tek bir balık avlandığında aslında yüzlerce balık avlanmış oluyor. 3 yaşına geldiğinde üremeye başlayan Van balığı, maksimum 7-8 yıl yaşayabiliyor. Doğa harikası göç, insanı hayran bırakıyor. Bilindiği üzere balığımızın göçü Erciş Deliçay’ın yanı sıra Murdiye Bendimahi, Edremit-Gevaş Engil, Akköprü ve diğer tatlı suların Van Gölü’ne döküldüğü noktalarda izlenebiliyor. Bu değerimizi korumalıyız. Nitekim jandarmamız ve polisimiz balığımız için nöbet beklemektedir. Bu durum, Van balığının geleceği açısından şehrimiz adına büyük bir kazançtır. 2 hafta süren bu kutsal göç yolculuğu 800 bin yıldır devam ediyor. Ancak dünyamızda biyoçeşitlilik kaynaklarımızın sonsuz ve sınırsız olmadığını bilmeliyiz” diye konuştu. Geçen yıl avlanan 8 bin 500 ton civarındaki Van balığının yaklaşık 14 bin kişiye ekmek kapısı olduğunu vurgulayan Süer, “Yıllık yaklaşık 500 milyon liralık cirosu ile ciddi bir geçim kaynağıdır. Van balığının Endüstriyel Hammadde Olarak Kullanılabilme İmkanlarının Araştırılması Projesi çalışmalarımız sürüyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 43 bin ton balık Van Gölü’nde ise yılda yaklaşık 15 bin ton balık elde ediliyor. Projenin amacı, Türkiye iç su balıkları üretiminin yüzde 36’sını oluşturan balığımızın endüstriyel hammadde olarak değerlendirilmesidir. Van Gölü’ne kıyısı bulunan İpekyolu, Edremit, Tuşba, Gevaş ve Erciş ilçeleri ile Bitlis’in Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçelerinde balıkçılık yapılıyor. Van Ticaret Borsası olarak, balıkçılarımızın ortak talebi olan Van Liman Başkanlığının kurulması çalışmalarımız sürüyor. Balığımız için soğuk hava deposu kurulmalıdır, dondurularak muhafaza edilme şartları oluşturulmalıdır. Dondurulan balık 120 gün korunabiliyor. Termokilli soğuk zincir nakil araçları temin edilmelidir. Böylece sağlıklı bir nakliye söz konusu olacaktır. Satış potansiyelini önemli oranda etkileyecek Van Balık Hali kurulmalıdır. Balık halindeki satış yerlerinde soğuk hava deposu ve buzdolabı gibi belli standartlara uyulacaktır. Van balığının protein değeri diğer deniz balıklarına yakındır. Yağ oranı ise azdır ancak bu bilgi tam olarak bilinmemektedir. Van balığı, tam bir diyet balığıdır. Bu anlamda iyi bir tanıtım yapılırsa katma değerli ürünler arasında yer alabileceğine inanıyoruz. Türkiye sularında avlanma derinliği 24 metre iken, Avrupa Birliği balıkçılık sektöründe avlanma derinliği 50 metre olarak belirlenmiştir. Van balığı, kışın gölün 75 metre derinliklerine inen balığımız, yazın 10-15 metre derinliklerde beslenmektedir. Balığımızın neslinin devamı için hem avlanma yasak dönemi hem de avlanma derinliği konusu münazara edilmelidir” şeklinde konuştu.

Başkan Süer’den kurbanlık uyarısı Haber

Başkan Süer’den kurbanlık uyarısı

Van Ticaret Borsası (VANTB) Başkanı Nayif Süer, yaklaşan kurban bayramı öncesinde kurbanlıklar ile ilgili çeşitli uyarılarda bulundu. Van Büyükşehir Belediyesi ve Van Ticaret Borsası olarak hizmet verilen, Van Canlı Hayvan Borsasında (Van Canlı Hayvan Pazarı) kurbanlık satışlarında hareketlilik başladığını söyleyen Başkan Süer, “Van Canlı Hayvan Pazarımız; Van Büyükşehir Belediyesi, Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Van Ticaret Borsasında görevli veteriner hekimlerimizin kontrolündedir. Veteriner hekimlerin kontrolünün ardından küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar meydana alınıyor. Bayramın dördüncü gününe kadar kurbanlık satışı yapılacaktır, ancak kurban alımı son günlere bırakılmamalıdır” dedi Van Büyükşehir Belediyesinin borsaya işletmesini verdiği, Van Canlı Hayvan Borsası (Van Canlı Hayvan Pazarı) ve belediyelerce belirlenen yerler dışında kurbanlık alımı ve kesimi yapılmayacağını vurgulayan Süer, “Kurbanlık hayvanların kesimi şehir ve kasabalarda çalışma izni almış mezbahalar ile belediyeler tarafından sadece kurban kesimi için hazırlanmış, alt ve üst yapıları bulunan kesim yerlerinde ve kurban hizmetleri komisyonlarının belirlediği yerlerde yapılmalıdır. Kırsal mahallelerde ve kesim yeri bulunmayan yerlerde ve bahçelerde usulüne uygun olarak, çevreye zarar vermeden kesim yapılabilir. Ancak cadde, sokak ve park gibi kamu alanlarında kesim yasaktır. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Rastgele kesimler yapılmamalı, sertifikalı ve eğitimli kasaplar kesim yapmalıdır. Yeni kasaplar için de sertifikalı eğitimler verilmelidir. Aksi takdirde çok sayıda yaralanmalar meydana gelmektedir” diye konuştu.

Van’ın taze otlu peyniri satışa sunuldu Haber

Van’ın taze otlu peyniri satışa sunuldu

Van’da yüksek kesimlerde yetişen endemik bitkilerin karışımıyla yapılan taze otlu peynir satışa sunuldu. Van’da endemik bitkilerin karışımıyla yapılan kentin tescilli ürünü olan otlu peynir, asırlardır değişmeyen lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Kentin önemli değerlerinden olan ve mayıs ayında dağların yüksek kesimlerinde toplanan türlü türlü otlarla sütün buluşması sonucu yapılan taze otlu peynir satışa sunulmaya başlandı. Kaynatılmış süte yaylalardan toplanan mendi, heliz, sirmo (yabani sarımsak), siyabo, dağ nanesi ve kekiği karıştırılarak mayalanan ve en az 40 gün boyunca hafif tuzda bekletildikten sonra taze olarak satışa sunulan otlu peynirin koyun sütünden üretileni 170 ila 200, inek sütünden üretileni ise 130 il 150 lira arasında satışa sunuluyor. “En çok Özalp ve Gürpınar peynirleri tercih ediliyor” İHA muhabirine konuşan Tarihi Peynirciler Çarşısı esnafından Mehmet Nar, mayıs ayında yaylalardan toplanan otların mayalanan süte eklendiğini belirtti. Mayıs ayında koyun ve inek olmak üzere iki tür taze peynirin satışa sunulduğunu ifade eden Nar, “Koyun peynirinin ortalama fiyatı 170-200 lira, inek peyniri ise 130-150 liraya kadar satışa sunuluyor. Van halkı kışlık sezon için peynir tutmaya başladı. Tutulan peynirler yer altına gömülür, kış aylarında çıkarılarak tüketilir. 50 kilo taze peynir yer altına gömülünce, su kaybından dolayı 40 kilo olur. İnek peynirinin ve tereyağının rengi sarı, koyun peynirinin de rengi beyazdır. Koyun peynirinin tadı güzeldir. Ancak inek peyniri biraz daha ekşimtırak olur. Tabii tadı içine konulan otlara göre değişiklik gösterir. Van’da en çok tercih edilen peynir ise Özalp ve Gürpınar Norduz peyniridir. Diğer taraftan Başkale ve Çatak ilçesi peynirleri de güzeldir” dedi. Üreticilerden peynir alırken; sütü kaynatılmış, hafif tuzlu ve kalıplı sert olmasına önem gösterdiklerini dile getiren Nar, brusella hastalığının tuzsuz ve çok ıslak peynirlerde görülme riskinin olduğunu kaydetti. “Otlu peynir her yerden alınmaz” Van Ticaret Borsası (VATBO) eski Meclis Başkan Yardımcısı esnaf Rüstem Apaydın ise hayvanların zamanında aşılanması durumunda brusella hastalığının ortadan kalktığını belirterek, “Brusella hastalığı genellikle çiğ sütten geçer. Ancak bizim peynirde kullandığımız sütler 40 santigrat derecede kaynatılmaktadır. Son dönemlerde peynirimiz 3-4 ay tuzlu suda kaldığı için brusella riski de olmaz. Bundan 7-8 yıl önce tuzsuz peynirler tezgahlara gelirdi. Tuz atılmayan bazı peynirlerde brusella riski vardı. Ancak şimdi en az 40 gün tuzda kalan salamura peynirler gelir. Otlu peynir de her yerden alınmaz. Peynirciler Çarşısından veya işin erbabı olan esnaftan alınmasını tavsiye ederiz” diye konuştu.

5 bin insan, 400 bin küçükbaş hayvanın zorlu yolcuğu başladı Haber

5 bin insan, 400 bin küçükbaş hayvanın zorlu yolcuğu başladı

Şırnak’ta havaların ısınması ile birlikte göçer hayvancılığı ile uğraşan 5 bin insan ile 400 bin küçükbaş hayvanın kışlaklardan yaylaklara doğru zorlu yolculuğu başladı. Kasım ayında kışlaklara inen göçerler, havaların ısınması ile birlikte Şırnak-Hakkari-Van üçgeninde bulunan 2 bin rakımlı çayır, mera ve otlakların bulunduğu Faraşin Yaylası’na doğru engebeli ve zorlu yolcuğu başladı. Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü beldesinde bulunan kışlaklarda bulunan göçerleri ziyaret ederek, hayvanların zorlu yolculuğu öncesi göçerleri bulundukları kışlaklarda ziyaret eden Şırnak Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Sezgin, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine Şırnak’ta bulunan küçükbaş hayvanlarının 3’te 1’nin göçer hayvancılığına ait olduğunu söyledi. Şırnak il genelinde 1 milyon 100 bin küçükbaş hayvanın olduğunu belirten Sezgin, “Şırnak ilinde 1 milyon 100 bin küçükbaş hayvan varlığımız bulunmaktadır. Bu hayvan varlığımız 3’te 1’lik kesimi göçer hayvancılık ile yürütülmektedir. Göçer hayvancılık modelinde kışlak olarak Şırnak ilinin ovalarını tercih eden göçerlerimiz yılın 5 ayını kışlaklarda, geriye kalan zamanı da yayla yollarına çıkarak tamamlamaktadır” dedi. Burada göçerlerin hava sıcaklığının 20 dereceye ulaşması ile beraber yayla yoluna, rakımın 2 bin olduğu çayır, mera ve otlakların olacağı alanlara doğru seyahat etmekte olduğunu belirten Sezgin, "Özellikle Hakkari, Şırnak Faraşin Yaylası göçerlerimizin yaylak olarak kullandığı, hayvanlarını otlattığı oldukça zengin bir beslenme ortamı sunmaktadır. Göçer hayvancılık ile uğraşan Şırnak ilinde yaklaşık 247 aile, toplam 5 bin nüfusa yakın bir topluluk, toplamda da 400 bin küçükbaş hayvanımız bugün büyük bir göç ile yayla yollarını tutmuştur. Göçer hayvancılığın ülke ekonomisine, ilimize ve bölgemize büyük destekleri ve katkıları bulunmaktadır. Tarım ve Orman İl müdürü olarak bizzat göçerlerimizin kışlak döneminde Tarım ve Orman Bakanlığımızın hayvancılık desteklerinden yararlanabilmesi için tüm şartları sağlıyor, gerekli kolaylıkları göstermekteyiz" ifadelerini kullandı. Göçer İdris Aşkara ise havaların ısındığı zaman yaylaya gideceklerini dile getirerek, "4-5 ay yaylada kalıyoruz. Ondan sonra da tekrar geri Silopi, Cizre ve İdil taraflarına gideceğiz. Kış aylarında 4-5 ay burada kalıyoruz. Ondan sonra da yaylaya gidiyoruz” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.