Van Gölü Haberleri - Son Dakika Van Gölü Haber Güncel Gelişmeler

Başkan Süer: “Üreme döneminde avlamayalım, tüketmeyelim”

Van Ticaret Borsası (VANTB) Başkanı Nayif Süer, endemik tür olan inci kefalinin korunmasını isteyerek, “Popülasyonun artması için üreme döneminde avlamayalım, tüketmeyelim” dedi. İnci kefali balığının muhteşem göçü devam ederken, Van Ticaret Borsası (VANTB) Başkanı Nayif Süer ise dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan balık için duyarlılık çağrısı yaptı. Avlanma yasağının 15 Temmuz’da sona ereceğini hatırlatan Başkan Süer, “Vatandaşlarımıza, dünya değerimiz olan inci kefalini avlanma yasağı bitene kadar avlamamaları ve tüketmemeleri çağrısında bulunuyoruz. Vatandaşımızdan daha fazla duyarlılık bekliyoruz” dedi. Kış aylarını Van Denizi’nin sodalı sularında geçiren, hem tatlı suda hem de tuzlu suda yaşayan inci kefalinin sodalı suda üreyemediği için tatlı sulara göç ettiğini ifade eden Süer, “Van Denizi’ne akan tatlı sulara ulaşmak için suyun tersine göç eden balıklarımız muhteşem manzaralar oluşturuyor. Van Gölü’ne dökülen 101 tane irili ufaklı akarsu var ve 3 ile 23 kilometre arasında yol kat eden her bir balık 10 bin ile 16 bin adet arasında yumurta bırakıyor. Üreme döneminde akarsuda tek bir balık avlandığında aslında yüzlerce balık avlanmış oluyor. 3 yaşına geldiğinde üremeye başlayan Van balığı, maksimum 7-8 yıl yaşayabiliyor. Doğa harikası göç, insanı hayran bırakıyor. Bilindiği üzere balığımızın göçü Erciş Deliçay’ın yanı sıra Murdiye Bendimahi, Edremit-Gevaş Engil, Akköprü ve diğer tatlı suların Van Gölü’ne döküldüğü noktalarda izlenebiliyor. Bu değerimizi korumalıyız. Nitekim jandarmamız ve polisimiz balığımız için nöbet beklemektedir. Bu durum, Van balığının geleceği açısından şehrimiz adına büyük bir kazançtır. 2 hafta süren bu kutsal göç yolculuğu 800 bin yıldır devam ediyor. Ancak dünyamızda biyoçeşitlilik kaynaklarımızın sonsuz ve sınırsız olmadığını bilmeliyiz” diye konuştu. Geçen yıl avlanan 8 bin 500 ton civarındaki Van balığının yaklaşık 14 bin kişiye ekmek kapısı olduğunu vurgulayan Süer, “Yıllık yaklaşık 500 milyon liralık cirosu ile ciddi bir geçim kaynağıdır. Van balığının Endüstriyel Hammadde Olarak Kullanılabilme İmkanlarının Araştırılması Projesi çalışmalarımız sürüyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 43 bin ton balık Van Gölü’nde ise yılda yaklaşık 15 bin ton balık elde ediliyor. Projenin amacı, Türkiye iç su balıkları üretiminin yüzde 36’sını oluşturan balığımızın endüstriyel hammadde olarak değerlendirilmesidir. Van Gölü’ne kıyısı bulunan İpekyolu, Edremit, Tuşba, Gevaş ve Erciş ilçeleri ile Bitlis’in Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçelerinde balıkçılık yapılıyor. Van Ticaret Borsası olarak, balıkçılarımızın ortak talebi olan Van Liman Başkanlığının kurulması çalışmalarımız sürüyor. Balığımız için soğuk hava deposu kurulmalıdır, dondurularak muhafaza edilme şartları oluşturulmalıdır. Dondurulan balık 120 gün korunabiliyor. Termokilli soğuk zincir nakil araçları temin edilmelidir. Böylece sağlıklı bir nakliye söz konusu olacaktır. Satış potansiyelini önemli oranda etkileyecek Van Balık Hali kurulmalıdır. Balık halindeki satış yerlerinde soğuk hava deposu ve buzdolabı gibi belli standartlara uyulacaktır. Van balığının protein değeri diğer deniz balıklarına yakındır. Yağ oranı ise azdır ancak bu bilgi tam olarak bilinmemektedir. Van balığı, tam bir diyet balığıdır. Bu anlamda iyi bir tanıtım yapılırsa katma değerli ürünler arasında yer alabileceğine inanıyoruz. Türkiye sularında avlanma derinliği 24 metre iken, Avrupa Birliği balıkçılık sektöründe avlanma derinliği 50 metre olarak belirlenmiştir. Van balığı, kışın gölün 75 metre derinliklerine inen balığımız, yazın 10-15 metre derinliklerde beslenmektedir. Balığımızın neslinin devamı için hem avlanma yasak dönemi hem de avlanma derinliği konusu münazara edilmelidir” şeklinde konuştu.

Vanlı balıkçılar sezondan memnun

Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve son yıllardaki tedbirlerle nesli koruma altına alınan inci kefalinin popülasyonunun artması, balıkçıların yüzünü güldürüyor. Türkiye’nin en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nde yaşayan inci kefalinde yaşanan bolluk yüzleri güldürüyor. Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve üreme dönemi olan ilkbahar mevsiminde tatlı sulara gerçekleştirdiği göç ile hafızalarda yer edinen inci kefali, bu yıl balıkçıların yüzünü güldürdü. 3 bin 712 kilometre yüz ölçümüne sahip olan ve dünyanın en derin 15 gölü olarak bilinen Van Gölü, denizden bin 646 metre yükseklikte bulunuyor. En derin noktası 451 metre olan Van Gölü’nün ortalama derinliği ise 175 metre civarında. Yaklaşık 15 bin insanın geçimini sağladığı inci kefali, bu yıl balıkçıların yüzünü güldürüyor. Açık denizlerde bu yıl balıkçılık yapanlar ağlarını denizden boş çekerken, Van’daki balıkçılar ise inci gibi dizilen inci kefallerini tutmaya devam ediyor. "Bu sene çok iyi bir üreme sezonu geçirdiğimizi söyleyemeyeceğim" 15 Temmuz itibariyle av yasaklarının sona ermesi ile beraber Van Gölü’ndeki balıkçıların da hasreti sona erdiğini ifade eden Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Balıkçılar Van Gölü’ne açılarak ağlarını attılar. Bu sene sezona çok iyi bir başlangıç yaptılar. Gördüğünüz gibi ağlar dolu dolu geliyor ve tekne adeta balık dolmuş. Şu anda bulunduğumuz yer Erciş körfezi ve etrafımızda onlarca tekne var. Van Gölü’ndeki inci kefalinden binlerde insan ekmeğini sağlıyor. Van Gölü’ndeki inci kefallerinin varlığını devam ettirmesi yaz aylarındaki üreme başarısına bağlı. Bu sene çok iyi bir üreme sezonu geçirdiğimizi söyleyemeyeceğim. Çünkü maalesef akarsu debileri ciddi oranda düşüktü. Önümüzdeki yıllarda özellikle üreme döneminde çok iyi bir su yönetimi planı yapılması lazım. Eğer bu ağların dolu dolu gelmesini istiyorsak yaz ayı su yönetimi planı üzerinde durulması lazım. Yani yaz geldiğinde akarsulardaki inci kefalinin üremesi için yeterli miktarda su olması lazım. Ama maalesef bu sene en büyük üreme habitatı olan Bendimahi Çayında Devlet Su İşlerine ait sulama regülatörü bütün suyu tarımsal sulamaya kestiği için akarsu yatağı tamamen kurudu sağlıklı büyümeme gerçekleşemedi. İşte yaz aylarında üreme gerçekleşmediği zaman maalesef buradaki balığın devamlılığından söz etmeniniz mümkün değil. Bu sebepten dolayı inci kefali balıkçılık yönetimi bütün alanları kapsayan bir konuyu oluşturuyor. Sadece göldeki ava araçlarının düzenlenmesi, göldeki balıkçılığa ait düzenlemeler değil, yaz aylarında su yönetimi planı önemli. Ümit ediyoruz ki bu sene iyi bir üreme sezonunu geçirir ve balıkçılarımızın yüzü güler” dedi. “Türkiye’nin en ucuz balığı bizim balığımız” 15 Temmuz’dan itibaren sezonu açtıklarını ifade eden balıkçı Ahmet Çikla, “Yaklaşık 17-18 gündür balığa çıkıyoruz. Sezonun başlaması ile beraber çok şükür şuanda iyi gidiyor. Balık durumu iyi. Sadece girdiler biraz fazla bizi zorluyor. Yakıt ve ağ biraz pahalı. Geçen sene misina ağının 100 metresini 950 ile bin TL civarında idi. Bu yıl aynı ağ 2 bin 200 TL. bu yıl ki balık durumu geçen yıla göre çok iyi. Geçen sene 100 metrelik ağda 50 kilo balık çıkıyordu, bu yıl aynı ağda 100 kilo balık çıkıyor. Şuanda balık durumu gayet iyi. Giderler fazla olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Bu sene genelde balık bol ama ucuza gidiyor. Türkiye’nin en ucuz balığı bizim balığımız” dedi. Balıkçılar, güvenlik güçlerinin aldığı önlemler sayesinde son yılların en güvenli üreme dönemlerinden birini yaşayan inci kefalini, 15 Nisan’a kadar avlayabilecek.

İnci kefalleri en zor göç dönemlerinden birini yaşıyor

Beklenen yağışların gerçekleşmemesi ve aşırı buharlaşma sonucu hem Van Gölü'nün hem de akarsuların su seviyesinde düşüş yaşanıyor. Her yıl 15 Nisan-15 Temmuz döneminde nesillerini sürdürebilmek için tatlı sulara akın eden inci kefalleri de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Su seviyesindeki düşüklük nedeniyle derelerin üst kısımlarına kadar çıkamayan balıklar, bu nedenle verimli bir üreme dönemi geçiremiyor. Göçün en iyi izlenebildiği, balık yoğunluğunun en fazla olduğu Deli Çay'da bu yıl balık varlığının düştüğü gözleniyor. Su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, Erciş ilçesindeki balık bendinde göç yolculuğundaki inci kefallerini görüntüledi. Bu yıl derelerdeki balık miktarının çok az olduğunu belirten Ceylan, şöyle konuştu: "İnci kefalleri yıllardır doğamızda var. Van Gölü'nün tuzluluğu binde 19'a çıkınca balıklar gölde üreme niteliğini kaybetti. Dolayısıyla her yıl ilkbaharda tatlı suya ihtiyaç duyuyorlar. Bu nedenle tatlı sulara akın ederek üreme yapıyorlar. Somonlardan farklı olarak inci kefali yumurtalardan çıkan yavrularla birlikte geri dönüyor. Mansapta bekleyip o dengeyi sağladıktan sonra göle dönüyorlar. Şu anda yaşadığımız büyük bir trajedi. İnci kefalinin üremesi için tatlı su kaynağına ihtiyaç var. Şu anda az miktarda su aktığı için inci kefallerinin çoğu öldü ya da geçiş yapıp ilerleyemedi. İnci kefali üreme yapmadığı zaman çoğalamaz ve böyle giderse tükenir. Bunun sorumlusu kuşkusuz, doğadaki her trajedide olduğu gibi insan. Bir ay boyunca suyun buraya akmasını sağlayamadılar ve bu kadar canlının ölmesine neden oldular."

Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşme yaşanıyor

İlkbahar aylarında güneşli gün sayısında azalma, sağanak yağışların artışı ve sıcaklıkların düşük olması dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Geçtiğimiz yaz aylarında küresel iklim değişimin bir sonucu olarak buharlaşmanın yüksek olması ve yağışların yaşanmaması nedeniyle Van Gölü’nün suyunda gerileme yaşanmıştı. Ancak bu yıl ilkbahar aylarında güneşli gün sayısının az olması, sağanak yağışların artışı, sıcaklıkların düşük olması ve buharlaşmanın ise az olması Van Gölü ile birlikte havzadaki diğer göllerin su seviyesine katkı sağladı. Suların çekilmesiyle Van Gölü’nün sahilinde ortaya çıkan irili ufaklı kum tepeleri ise seviye artışıyla birlikte tekrar suya gömülmeye başladığı görüldü. İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğiyle birlikte dünyanın her yerinde ekstrem doğa olayların yaşandığını, bununla birlikte bir bölgede şiddetli kuraklık yaşanırken, başka bir yerde sağanakların yaşanabildiğini belirtti. Van Gölü Havzası’nda güneşli gün sayısının azaldığını ve bu durumla buharlaşmanın da düşük seviyelere indiğini ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Buharlaşmanın az olması göldeki bilançoyu olumlu yönde etkilemiş. Tabii sadece Van Gölü değil, diğer bütün gölleri de olumlu etkilemiştir. Düşen yağışın katkısıyla birlikte göllerdeki su tutma kapasitesi de olumlu şekilde kendini cereyan ediyor. Ancak şöyle bir durum var; havza aslında bu mevsimde seviye maksimumları yaşaması gereken dönemlerini yaşıyor. Yani dağlardaki karların eridiği, yağmurun düştüğü, buharlaşmanın az olduğu bu dönemde göl seviyesinde çok daha fazla bir iyileşme bekliyorken aslında bunu tam olarak göremedik. Ancak bu durum içme ve kullanma suyu açısından iyi bir gelişme olduğunu düşünüyorum” dedi. “Hava olaylarına aldanmamak gerekiyor” Yağışlı havaya aldanılmaması gerektiğini ve önümüzdeki yıllarda bu durumun tersine dönebileceğini dile getiren Alaeddinoğlu, “Bu yıl yaşadığımız yağışlı ve kapalı hava olayları önümüzdeki yıllarda tam tersi şekilde karşımıza çıkabilir. Yani bu kez tamamen yağıştan yoksun ve kurak bir bahara da uyanabiliriz. Dolayısıyla havzada çok daha olumsuz, belki tehlikeli sayabileceğimiz sonuçlarla da karşı karşıya kalabiliriz. Artık bir haftalık, 10 günlük hava tahminlerindeki değişim bile çok çarpıcı. Yani sürekli değişiyor. Bu değişimin sebebi aslında öngörülememezlik” diye konuştu. “Göl seviyesinde bir iyileşme yaşandı” Bu yıl bahar aylarında havanın kapalı olması, sıcaklıkların düşük olması ve yağışlı geçen gün sayısının fazla olmasıyla birlikte suların göllerde kaldığını söyleyen Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla göl seviyesinde bir iyileşme yaşandı. Ama bu süreç devam edecek anlama gelmez. Bütün yazın böyle gideceğini bilmiyoruz. Öyle bir şeyle karşılaşabiliriz ki hava sıcaklıkları gerçekten bu kez de çok ekstrem artabilir. Yani hiç beklemediğimiz sıcaklıklarla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla göl seviyesindeki iyileşme bir anda ciddi bir düşüşle karşı karşıya kalabilir.”

Bu balıkları sadece martılar avlayabiliyor

Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve üreme döneminde tatlı sulara göç eden inci kefalinin engel tanımayan muhteşem yolculuğu devam ederken, martılar ise rahatça ulaştıkları avlarını gökten süzerek kapma yarışına giriyor. 15 Nisan ile 15 Temmuz arasındaki üreme ve yumurtlama döneminde insanlar tarafından avlanması yasak olan inci kefallerini bir tek martılar avlayabiliyor. Yumurtalarını tatlı suya bırakmak için akarsulara akın eden inci kefali sürüleri, martıların hücumuna uğruyor. Yumurtlama döneminde göle akan tatlı suyun akışının tersine yüzerek engelleri aşmaya çalışan inci kefalinin martılar tarafından avlanması ilginç görüntüler ortaya çıkarıyor. Erciş ilçesinde Deli Çay’ın bulunduğu alanda oluşturulan balık bendine bu yıl suyun debisinin az olması martıların inci kefallerini avlamasını daha da kolaylaştırıyor. Suyun az olması nedeniyle ilerleme sağlayamayan balıklar kolaylıkla martılar tarafından avlanırken ortaya çıkan aksiyon dolu sahneler ise vatandaşlar tarafından heyecanla izleniyor. Erciş ilçesindeki balık bendine Bitlis, Van ve çevre il ve ilçelerden gelen fotoğrafçılar da, martıların balık avlarında ortaya çıkan enstantaneleri fotoğraflayarak arşivlerine katıyor. Balık göçünü izlemeye İzmir’den gelen Semra Saraç isimli vatandaş, balıkların göçünü ve martıların avlanışını hayranlıkla izlediklerini söyledi. Saraç, "Çok beğendik Van’ı. Birkaç gündür geziyoruz. Bugün de Erciş’teki bu balık göçünün olduğu yere geldik. Burayı çok methettiler, görmeye geldik. Balıklar çok ilginç, suyun tersine yüzüyorlar. Martılar onları avlıyor biraz üzüldüm. Ama güzel ve ilginç, herkese tavsiye ediyorum gelsinler görsünler” dedi. Leyla Şanal adlı vatandaş ise Van’ı çok merak ettiğini belirterek, “Çok şükür Allah görmeyi nasip etti. Şu anda da Erciş’te balık bendindeyiz. Çok merak ettiğim bir yerdi. Basında bazen izliyordum ama canlı görmek çok farklı bir şey. Balıklar çayın tersine doğru yüzmeye çalışıyorlar ve kenarlara yaklaşarak yumurta bırakıyorlar. Şu anda avlanma yasağı var. Martılar kendilerine ziyafet çekiyorlar. Muhteşem bir görüntü var. Herkesin görmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.

Van Gölü'nün "incileri"nin göçü başlıyor

Neslini sürdürebilmek için her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihlerinde Van Gölü'nün sodalı ve tuzlu sularından tatlı sulara göç eden inci kefali için söz konusu tarihlerde avlanma yasağı uygulanıyor. Bu süre boyunca Valilik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi ekipleri aldıkları tedbirlerle balıkların üreme dönemini güvenli şekilde tamamlamasını sağlıyor. Van Gölü'ne konuşlandırılan Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, yasak döneminde göl ve çevresinde, jandarma, polis ve zabıta ekipleri de akarsu kenarlarında, ilçe ve kent merkezinde inci kefalinin avlanması, bulundurulması, satışı ve naklinin önlenmesi için mücadele ediyor. Van ve Bitlis'te göle kıyısı olan yerleşim yerlerindeki balıkçılar, üç ay sürecek av yasağı öncesi göle bıraktıkları son ağlarını çekerek teknelerini iskelelerin bulunduğu yerlerde demirledi. "Etkin bir mücadele yürütülecek" İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Görentaş, AA muhabirine, av yasağı süresince inci kefalinin avlanmasını önlemeye çalışacaklarını söyledi. Yapılan çalışmalarla inci kefali konusunda duyarlılığın her yıl arttığını belirten Görentaş, şöyle dedi: "Av yasağı öncesi ilgili kurumlarla toplantı yaparak neler yapmaları gerektiği belirlendi. Tarım ve Orman Bakanlığından temin ettiğimiz ödenekle 12 araç alarak kolluk kuvvetlerinin av yasağında kullanmasını sağlıyoruz. Göl çevresi ve akarsularda jandarmanın nöbet tutacağı noktalar belirlendi. Zabıta ekipleri şehirlerde balık satışının önüne geçecek. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve deniz polisi de elimizi güçlendirdi. Dron ve avlanmayı önleyen tüm tedbirlerle etkin bir mücadele yürütülecek. Gölde avlanmayla ilgili bir sıkıntı yok sadece dere yataklarında sorun var. Okullarda av yasağının önemiyle ilgili bilinçlendirme çalışmaları yürütüyoruz. Teknik personelimiz köylerde balığın avlanmaması ve tüketilmemesi için vatandaşlarımızı bilinçlendiriyor. Bu dönemde Van balığını avlamayalım, avlanılmasına ve avlayanlara müsaade etmeyelim." "İnci kefalini zorlu bir süreç bekliyor" YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş da bu sezon birçok bölgeden balıkçılıkla ilgili olumsuz haberler alınmasına karşın Van Gölü'nde balıkçıların ağlarının dolduğunu dile getirdi. Koruma çalışmalarıyla balığın popülasyonunun arttığını ve boyunun uzadığını anlatan Akkuş, "İnci kefali yaşamını Van Gölü'nde sürdürüyor ama üreme dönemi geldiğinde akarsulara göç etmeye başlıyor. Bu nedenle 15 Nisan-15 Temmuz'da av yasağı uygulanıyor. Her yıl en büyük sorun olarak kaçak avcılık önümüze çıkıyordu fakat bu yıl akarsuların debilerinin düşük olması da bu sorunlara eklendi. Akarsuların debileri her geçen yıl biraz daha azalıyor. Geçen yıllarda barajlarda kısmen su vardı ama bu yıl barajların durumu da iç açıcı değil. İnci kefallerini zorlu bir süreç bekliyor. Çünkü akarsularda haziranda görmemiz gereken manzaraları şimdi görüyoruz." diye konuştu. "Bu sezon çok bereketli geçti" Av yasağı öncesi son ağlarını çeken balıkçı Musa Teran da "Balıkçılıkta sezonun sonuna geldik. Artık 3 ay ava çıkmayacağız. Bu süreçte ağlarımızı onaracağız, yeni sezona hazırlık yapacağız. Bu sezon çok bereketli geçti. Çok kazançlı bir yıl oldu. Av yasağı süresince herkesin balığa sahip çıkması gerekiyor. Balığın neslinin tükenmemesi lazım. Sonuçta hepimiz buradan ekmek kazanıyoruz." ifadesini kullandı. Balıkçı Burak Teran da "5 yıldır gölde balıkçılık yapıyorum. Ramazan olduğu için sabah erken gelip erken dönüyoruz. Havalar ısınmadan balıkları karaya ulaştırıyoruz. Bu sene balık çok iyi çıktı. Kilogramını 10-15 liradan çevre illere gönderiyoruz." dedi. Kaynak: Anadolu Ajansı

Yabancı dağcılar Nemrut Dağı’nda dağ kayağı yaptı

Bitlis’e gelen İtalyan, Alman ve Fransız 10 dağcı, Nemrut Dağı’nda dağ kayağı yaptı. İtalya, Almanya ve Fransa’dan Bitlis’e gelen 10 dağcı; Tatvan, Ahlat ve Güroymak ilçeleri sınırları içinde bulunan 2 bin 948 rakımdaki volkanik Nemrut Dağı’na zirve tırmanışı yaptı. Süphandosd Kulübü Başkanı Adem Gül rehberliğinde Ahlat ilçesine bağlı Serinbayır köyünden Nemrut Dağı’na zirve tırmanışı yapan dağcılar, zirvede eşsiz kaldera gölünün manzarasını izledi. Daha sonra kayakları ile birlikte dağlı kayağı yaparak inişe geçen dağcılar, Van Gölü manzarasına karşı kaymanın keyfini çıkardı. Yaptıkları etkinlik hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Süphandosd Kulübü Başkanı Adem Gül, “Yıllardır Süphandosd Kulübü olarak bölgenin tanınması ve kalkınması için dağcılık, dağ kayağı ve tırmanış gibi doğa sporlarını yürütmekteyiz. İtalya, Almanya ve Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinden yaz ve kış aylarından dönemsel olarak misafirler ağırlıyoruz. Bölgedeki dağlarda Süphan Dağı başta olmak üzere Artos, Nemrut, Başet ve Van dağlarında birçok etkinlik yapıyoruz. Bugünde Nemrut Dağı’na zirve yaparak hem Nemrut Dağı’nın kaldera göllerinin muhteşem karlı manzarasını izledik hem de Van Gölü manzarasına karşı kayak yapmanın keyfini yaşadık” dedi.

#Van Gölü