TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yağış

AGRONEWS - Yağış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yağış haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Konya Ovasında Fare Zararı Alarm Veriyor Haber

Konya Ovasında Fare Zararı Alarm Veriyor

KONYA (İHA) - Konya Ovası, Türkiye'nin tahıl ambarı olarak biliniyor ve bölgede yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekimi yapılıyor. Uzmanlar, kurak geçen kış aylarında çiftçilerin fare zararı konusunda arazilerini düzenli kontrol etmeleri gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Konya'nın yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılırken, bu alanların yüzde 70'i kıraç, yüzde 30'u ise sulu alan şeklinde dağılıyor. Beklenen yağışların olmaması, çiftçilerin ürünlerini zararlı canlılardan koruma konusunda daha dikkatli olmasını gerektiriyor. "KAR YAĞIŞI EKSİKLİĞİ FARELERİN ARTIŞINA YOL AÇIYOR" Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, kuraklığın getirdiği olumsuzluklar hakkında, "Daha kar yağışı yeterli miktarda yağmadı. Bu da önümüzdeki yıl hububatların verimlerinde belli bir oranda düşüşe neden olabilir, lakin şu anda rekolteyle ilgili herhangi bir tahminde bulunmak için erken. Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir. Çünkü kar yağışının az olduğu dönemlerde bu tarz zararlıların popülasyonlarında da artmalar meydana geliyor. Bundan sonraki dönemde eğer yağışlar bu şekilde az bir oranla devam ederse hastalık ve böcek zararı da fazla olur diye tahmin ediyoruz" dedi. Çiftçilerin bu dönemde arazi kontrollerini yapmak dışında bir şey yapamayacaklarını ekledi. DON RİSKİ VE EKİM TEKRARI GÜNDEMDE Kırkgöz, kıraç alanlarda ekim yapan çiftçilerin, yağışların düzensizliğinden kaynaklanan tohum kayıplarıyla karşılaşabileceğini belirtti. "Arazilerde çok fazla açıklık olursa bu dönemlerde o açıklıkları kapatmak için o bölgeleri tekrardan ekmeleri gerekebilir. Toprağın yüzeyi açık olduğundan arpa için bu dönemler biraz riskli. Gece donları çok yüksek olursa üşümeler de meydana gelebilir. Bunun için mutlaka bir ziraat mühendisiyle beraber çiftçilerimizin arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor" diye ekledi. Kırkgöz, yağışların artması durumunda bereketli bir sezon geçirme umutlarının olduğunu ifade etti. Kar ve nisan yağmurları iyi olursa rekolte açısından olumlu sonuçlar elde edileceğini belirtti. Ancak yağışların yetersiz kaldığı durumda, özellikle kıraç alanlarda verim düşüşü yaşanabileceği konusunda uyardı.

Kışlık Ürün Tarımı Kuraklık Tehdidi Altında Haber

Kışlık Ürün Tarımı Kuraklık Tehdidi Altında

Ekim ayında Türkiye genelinde yağışların azalması tarımsal üretim için büyük bir risk yaratıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün raporuna göre ekim ayı yağışları, son 6 yılın en düşük seviyesine, 26.8 mm'ye kadar düştü. Bu durum, özellikle Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde ciddi oranda hissedildi; Ege’de yağışlardaki azalma %95’e kadar ulaştı. KIŞLIK ÜRÜNLERDE VERİM KAYBI BEKLENTİSİ Yağış eksikliğinin kışlık tahıl ve sebze üretimini olumsuz etkilemesi bekleniyor. Türkiye’nin tarım alanlarının %63’ünde kışlık tahıl üretimi yapılırken, yeterli yağış alınmaması durumunda buğday, arpa ve çavdar gibi temel ürünlerde verim kayıpları yaşanabilir. Uzmanlar, kasım ayında da yeterli yağış alınmaması halinde bitkilerin kışa zayıf bir yapıda gireceğini ve baharda gelişme potansiyelinin düşeceğini belirtiyor. SU KAYNAKLARINDA AZALMA NEDENİYLE TARIMDA DIŞA BAĞIMLILIK ARTABİLİR Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının hızla azaldığına dikkat çekiliyor. Son verilere göre bu miktar 1.313 metreküpe kadar düşmüş durumda. Bu durum, su kaynaklarının tükenmesiyle birlikte tarımsal üretimde dışa bağımlılığı artırıyor. 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle buğday ve arpa üretiminde ciddi kayıplar yaşanmıştı, benzer bir tablonun bu yıl tekrar yaşanabileceği öngörülüyor. GELECEĞE YATIRIM: SU TASARRUFU VE BİLİNÇLİ KULLANIM Uzmanlar, su kaynaklarının korunması ve bilinçli kullanımının önemine vurgu yapıyor. Bakanlığın çiftçileri bilinçlendirme çalışmalarını artırması ve su tasarrufuna yönelik kapsamlı bir kampanya başlatılması gerektiği ifade ediliyor. Özellikle ilkokul çağından itibaren suyun değerini anlatan eğitimlerin verilmesi, gelecek nesiller için su kaynaklarının korunmasında önemli bir adım olacağı belirtiliyor.

İklim Değişikliği Batı Akdeniz Tarımında Kriz Yaratıyor Haber

İklim Değişikliği Batı Akdeniz Tarımında Kriz Yaratıyor

İklim değişikliğinin etkileriyle yüzleşen tarım sektörü, üretim hazırlıklarını zorlu koşullarda yapıyor. Çiftçiler, toprağa yeni tohumlar ekerken, seralarını düzenlerken ve kışa hazırlık yaparken, hızla değişen iklim şartlarıyla başa çıkmaya çalışıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün 2024 tarım sezonu için yayımladığı kuraklık haritasında, Antalya'nın batı kıyısı, Muğla, Denizli ve Afyon’un "çok aşırı kurak" bölgeler olarak işaretlendiği görülüyor. Isparta, Burdur ve Antalya'nın merkezi ise "orta ve hafif kurak" alanlar arasında yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Batı Akdeniz’de su verimliliği ve taşkın yönetimi konusunda çalışmalarını bu doğrultuda hızlandırdı. Akdeniz bölgesindeki tarım havzalarındaki yağışlarda, geçen seneye kıyasla %40 oranında bir azalma yaşandığını belirten Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, bu durumun ciddi şekilde tarımsal üretimi etkilediğini vurguladı. REKOLTE DÜŞÜYOR, ÇİFTÇİ ZORLANIYOR   Kuraklık nedeniyle 2024 yılı tarım üretiminde ciddi kayıplar yaşandığını belirten Alp, iklim değişikliğinin etkilerinin her yıl biraz daha fazla hissedildiğini ifade etti. Hasat dönemindeki rekolte kayıpları, çiftçilerin geçim sıkıntısı yaşamalarına ve ekim yapmayı bırakmalarına yol açabiliyor. Alp, "Şimdi tarım alanlarında ekimin tam zamanı. Bir yandan seralar hazırlanıyor bir yandan da yaz koşullarına geçiliyor. Çiftçiye fide ekimi, sulama, ilaçlama gibi rutinleri yerine getirebilmesi için destek çok önemli. Çiftçi ekmezse hayat durur" dedi. KIŞLIK EKİMLERİ YAPILAMADI   Antalya ve çevresindeki tarımda kuraklık nedeniyle pek çok üretici kışlık ekimlerini ertelemek zorunda kaldı. Alp, "Üretici uzun süren yağışsız dönemler ve aşırı yağışların kıskacında üretim yapmaya çalışıyor. Ülkemiz Akdeniz çanağında yer alması itibarıyla iklim değişikliğinden en çok zarar görecek ülkelerin başında geliyor. Çiftçilerimiz de bu değişim ve farklılıklara uyum sağlamakta zorluk çekiyor" dedi. Nazif Alp, yağışların beklenen mevsimlerde gerçekleşmeyip diğer mevsimlerde normallerin üzerinde olması nedeniyle çiftçinin ürününü korumakta zorlandığını ekledi. SONBAHAR YAĞIŞLARI YETERSİZ   Alp, son yıllarda sonbahar yağışlarının belirgin şekilde azaldığını ve sıcaklıkların normalin üzerinde seyrettiğini söyledi. 2019 yılından bu yana eylül, ekim ve kasım aylarında yağışlar beklenenin altında kalırken, toprak daha hızlı kuruyor. 2024 yılı itibarıyla bu durumun değişmediğini belirten Alp, "Sonbahar aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz" dedi. KURAKLIĞA DAYANIKLI TOHUMLAR ÖNEMLİ   Çiftçinin, iklim değişikliğinin etkisiyle daha verimli tohum çeşitlerine yönelmesi gerektiğini vurgulayan Alp, "Kuraklığa dayanıklı tohum çeşitleri geliştirilmeli. Basınçlı sulama imkanlarının artırılması sağlanmalı ve sulama maliyetleri düşürülmeli. Çiftçiye verilecek yeni krediler faizsiz olmalı" ifadelerini kullandı. Antalya'nın, 12 ay boyunca tarımsal üretim yapılan önemli bir bölge olduğunu ve ülkenin gıda ihtiyacını karşılamada büyük rol oynadığını sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.