TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yerli Üretim

AGRONEWS - Yerli Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yerli Üretim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“İsrail'den Tohum Almıyoruz, Kendi Kendimize Yetiyoruz” Haber

“İsrail'den Tohum Almıyoruz, Kendi Kendimize Yetiyoruz”

Türkiye Tohumda Kendine Yeterli Antalya’da düzenlenen 8. Uluslararası Tohumculuk Kongresi’nde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin tohumculuk sektöründe dışa bağımlı olduğu iddialarını yalanladı. Yumaklı, "İsrail'den bir adet bile tohum almıyoruz. Dünyadaki tüm bağlantılarımız kopsa dahi gıda arz güvenliğimizi etkileyebilecek hiçbir sorun yaşamayız. Türkiye, tohumda kendine yeten ve ihraç eden bir ülkedir," dedi. Bakan Yumaklı, tohum üretiminde son 22 yılda büyük bir artış sağlandığını belirterek, “145 bin ton olan tohumluk üretimimiz 1,3 milyon tona çıktı. 117 ülkeye ihraç edilen tohumlarımız, milli ekonomiye yıllık 500 milyon dolar katkı sağlıyor,” ifadelerini kullandı. Sektöre Destekler Sürecek Tohumculuk sektörünü geliştirmek adına ulusal ve uluslararası ölçekte birçok proje yürütüldüğünü vurgulayan Yumaklı, “Hibe, kredi ve yatırım destekleriyle sektörü büyütüyoruz. Bu sayede Türkiye, tohumculukta dünyada otorite kabul edilen bir ülke haline geldi,” dedi. Antalya’nın Önemi Vurgulandı Antalya Valisi Hulusi Şahin ise, tarım ve tohumculukta Antalya’nın stratejik önemine dikkat çekerek, "Antalya, yerli tohumculuğun ve tarımın amiral gemisidir. Türk tarımı, gerekli altyapı ve imkânlara sahip bir sektördür ve ülkemizin milli gelir hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacaktır," açıklamasını yaptı. Yerli Tohumla Geleceğe Güvence Bakan Yumaklı, tohumculuk sektörünün teknoloji ve bilgiyle geliştiğini, yapılan yatırımlarla Türk tarımının daha ileri noktalara taşınacağını belirtti. Yerli üretim ve ihracat odaklı projelerin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Doğal Yoğurt Mayalarına Patentle Koruma Haber

Doğal Yoğurt Mayalarına Patentle Koruma

Anadolu'nun Geleneksel Yoğurt Mayaları Ticarileşiyor Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Orhangazi’de düzenlenen Global Farm Summit 2024 etkinliğinde yaptığı açıklamada, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından geliştirilen projelerin Türkiye’nin tarımsal üretimine önemli katkılar sunduğunu belirtti. Özellikle doğal yoğurt mayaları üzerine yürütülen çalışmalara dikkat çeken Bakan Yumaklı, şunları söyledi: “Anadolu’nun dört bir yanından toplanan geleneksel yoğurt mayalarının patent süreci tamamlandığında, bu doğal mayalar ticari ürünlere dönüştürülecek ve Türkiye’de üretilen ürünlerde kullanılacak. Katkı maddesi içermeyen bu mayalar, yoğurdun dayanıklılığını 3-4 kat artıracak. Böylece, bu alandaki ithalat bağımlılığı sona erecek.” Yerli ve Doğal Ürünlere Odaklanma TAGEM’in yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarının yalnızca tarımsal üretimi artırmayı değil, ithalata bağımlılığı azaltmayı da hedeflediğini belirten Yumaklı, doğal yoğurt mayası çalışmasının bunun somut bir örneği olduğunu ifade etti: “Türkiye’nin raflarındaki ithal ürünleri azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için yeni bir strateji oluşturuyoruz. Bu yoğurt mayası projesi de küçük gibi görünen ama ülke ekonomisine ve gıda sektörüne büyük katkılar sunacak bir adım.” Türkiye Yüzyılı: Üretim ve Üreticinin Yüzyılı Konuşmasında “Türkiye Yüzyılı” vurgusu yapan Yumaklı, üretimin ve üreticilerin desteklenmeye devam edileceğini söyledi: “Üreticilerin yanında olmayı sürdüreceğiz. Kim bu alanda katkı sunmak istiyorsa, birlikte çalışmaya her zaman hazırız. Bu tür projeler, üreticilerimize ve ülkemize daha güçlü bir gelecek sağlama yolunda atılmış önemli adımlardır.” Doğal Mayalar ve Gıda Güvenliği Bu proje sayesinde, doğal yoğurt mayalarının Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticilere sunulması hedefleniyor. Hem katkısız hem de dayanıklı yapısı ile bu mayalar, Türkiye’nin geleneksel tatlarını modern teknolojiyle birleştirerek daha geniş kitlelere ulaştıracak.

Hektaş, Yerli Tohumlarla Türkiye Tarımına Güç Katıyor Haber

Hektaş, Yerli Tohumlarla Türkiye Tarımına Güç Katıyor

Gıda güvenliği ve bağımsızlığının temel taşlarından biri olan tohum, ülkeler için stratejik bir öneme sahip. Hektaş, yerli tohum çalışmalarına verdiği önemle, Türkiye'nin tohumda dışa bağımlılığını azaltmayı ve gıda egemenliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Hektaş'ın Çalışmaları: Çeşitliliğe Odaklanma: Hektaş, farklı iklim koşullarına ve toprak özelliklerine uygun, yüksek verimli ve hastalıklara dayanıklı tohum çeşitleri geliştiriyor. Ar-Ge Yatırımları: Şirket, Ar-Ge merkezinde yaptığı çalışmalarla tohum ıslahında önemli adımlar atıyor. Çiftçi Odaklı Yaklaşım: Hektaş, geliştirdiği tohumları çiftçilerin ihtiyaçlarına göre belirliyor ve onların geri bildirimlerini dikkate alıyor. Sürdürülebilirlik: Çevreye duyarlı üretim yöntemlerini benimseyen Hektaş, sürdürülebilir tarımın gelişimine katkıda bulunuyor. Hektaş Tohum Markası: Areo Tohumculuk olarak başlayan yolculuğuna artık Hektaş Tohum olarak devam eden şirket, güçlü marka bilinirliği sayesinde çiftçilerin güvenini kazanmayı hedefliyor. Hektaş Tohum markası altında geliştirilen "Volkan" ve "Selçuk Bey" gibi yeni pamuk çeşitleri, çiftçilere yüksek verim ve kaliteli ürün imkanı sunuyor. Sektörde Öncü Rol: Hektaş, tarım sektöründe en fazla Ar-Ge yatırımı yapan şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. Şirketin F.A.R.M. (Farming, Analysis, Research & More) adlı tarımsal inovasyon merkezi, modern tarım uygulamalarının geliştirilmesi ve yeni teknolojilerin tarıma entegre edilmesi konusunda önemli çalışmalar yürütüyor. Sonuç: Hektaş, yerli tohum çalışmalarına verdiği önemle Türkiye tarımına önemli katkılar sağlıyor. Şirketin bu çabaları, ülkemizin gıda güvenliğini güçlendirerek, tarım sektörünün daha sürdürülebilir ve verimli hale gelmesine katkı sağlayacak.

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı Haber

Sertifikalı tohum üretimine Konya Ovası’ndan 380 bin tonluk katkı

Tarımda üretim kalitesinin yükseldiğine değinen Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, “Tohum ithalatı yapan bir ülkeyken, artık tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna yükseldik” dedi. Türkiye’nin tarım ambarı olarak bilinen Konya Ovası, Türkiye genelinde sertifikalı tohum üretiminin yüzde 25’ini karşılıyor. Türkiye’deki 1 milyon 500 bin ton sertifikalı tohum üretiminin 380 bin tonu Konya’da gerçekleştirildi. “380 bin ton civarında Konya yöresinde üretim yapılıyor” Türkiye’deki tohumculuğun büyük bir kısmının Konya yöresinde yapıldığını anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya bölgesi ülkemizde tohumculukta da birinci sırada yer alıyor. Yaklaşık olarak ülkemizde üretilen 1 milyon 500 bin ton civarındaki tohumun yüzde 25’i, 380 bin ton civarında Konya bölgesinde üretim yapılıyor. Tabii Konya’daki tohumculuk faaliyetleri 2006 yılında çıkartılan 5553 nolu tohumculuk kanunuyla beraber ivme kazanarak ciddi bir artış gösterdi. Bu yasanın çıkmasıyla beraber ülkemizde tohumculuk faaliyeti, biraz daha gelişmeye başladı. Önceki dönemlerde tabii yurt dışından tohum ithalatı yapan bir ülkeydik, artık tohum ihracatı yapan bir ülke durumuna yükseldik. Bakanlığımız özellikle tohumculukla ilgili çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Ülkemizdeki tohumculuğun biraz daha ilerlemesi, artık tamamen yurt dışı odaklı çalışmaların başlatılması gerekiyordu. Geçtiğimiz yıllarda bunlar da gerçekleşti. Artık çok ciddi anlamda yurt dışına tohum ihracatı yapan bir ülke konumuna geldik” dedi. “Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi” Bu yıl açıklanan sertifikalı tohum kullanım desteğinin beklentileri karşıladığının altını çizen Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Desteklemeler çiftçilerimiz tarafından ve firmalar tarafından olumlu karşılandı. Tohumlarında yaklaşık olarak 122 lira dekarına destek verilecek. Yani kilo bazında 5.3 liraya denk geliyor. Bu yılki tohum satış fiyatlarına bakıldığı zaman 5.3 liralık bakanlığımız tarafından verilecek olan destek ciddi anlamda tohum satışını da etkiliyor. Sertifikalı tohum kullanımının birim alandaki verimi yüzde 20’ye kadar artırdığı tespit edildi. Özellikle hububat alanlarında çiftçilerimizin sertifikalı tohuma yönelmesini ve tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Şu an ülkemizdeki tohumculuk faaliyeti yürüten firmalar ülkemizde bütün alanları ekecek kadar tohum üretebilirler. Tabii bunun satışıyla alakalı ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Artık çiftçilerimizin de bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum. Sertifikalı tohum kullanıldığında birim alandaki maliyetlerimiz de düşüyor. Şöyle ki sertifikasız tohum kullanımında hastalık ve zararlıların daha yoğun bir şekilde görüldüğü ve birim alandaki verim kayıpları da üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohum bazen çiftçilerimiz tarafından yüksek maliyetli bulunabiliyor. Ama çiftçilerimiz sertifikasız tohum kullanırsa daha sonrasında yapılacak bu maliyetler üzerine eklendiği zaman sertifikalı tohumun da üzerine çıkıyor” ifadelerini kullandı. Sertifikalı tohum üreticiliğinin büyük emekler karşılığında yapıldığına dikkat çeken Kırkgöz, “Sertifikalı tohum üreten firmalarımız anaç tohumlarını tarlaya ektikleri günden itibaren sık sık tarla kontrolleri yaparak tarlalardaki yabancı maddelerin temizliği ve tarlalardaki hastalık kontrollerini, bütün kontrolleri yapıyor. Bunlar tabii emek isteyen meseleler, zaman isteyen meseleler, yaklaşık olarak 8-9 aylık bir süreç sertifikalı tohumluğun üretim süreci. Sözleşmeli üretim modelinde çiftçilerimizle sözleşme yaparak bu üretimleri gerçekleştirip daha sonrasında bu alanlardan hasat ettiğimiz tohumları işleme tesislerinde sertifikalı tohumluk vasfını sağlayacak şekilde temizlikleri ve içerisindeki atık maddelerden veya yabancı maddelerden arındırarak temiz bir tohum elde ediliyor. Daha sonrasında tohumlar ilaçlanarak paketlenip sertifikalandırılıyor” diye konuştu.

Yerli Hibrit Ayçiçeği tarla günü ile taçlandı Haber

Yerli Hibrit Ayçiçeği tarla günü ile taçlandı

Tekirdağ’da düzenlenen tarla günü ile Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaşmaya başlayan yerli tohumun başarısı kutlandı. Trakya Bölgesi’nde geliştirilen yerli hibrit ayçiçeği tohumu, kuraklık karşısında gösterdiği üstün direnç ile uluslararası tohum firmalarına meydan okuyarak dikkatleri üzerine çekti. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen tarla günü ile yerli tohumun başarısı kutlandı ve Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasının önü açıldı. Trakya Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle geliştirilen ve Tekirdağ, Edirne, Kırklareli başta olmak üzere birçok ilde deneme ekimleri yapılan yerli hibrit ayçiçeği, özellikle kuraklığa dayanıklılığıyla fark oluşturdu. Geçtiğimiz yıllarda uluslararası firmaların tohumlarından yetiştirilen ayçiçeği tarlalarının kuruduğu gözlenirken, yerli tohumlar bu zorlu şartlara karşı üstün bir performans sergiledi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen tarla günü ile bu başarının mutluluğu paylaşıldı. Tarla günü programı sonrasında yerli ayçiçeği tarlasında biçerdöverin devreye girmesiyle hasat başladı. “Ayçiçeğindeki hikayeyi de Türkiye’de garanti etmiş bulunmaktayız” Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin yaptığı açıklamada, "2017 yılında attığımız bu küçücük tohumlar, 2018-19 ve 2021 yıllarında Allah’ın izniyle ve yardımıyla 5-6 senede AR-GE’sini tamamlayarak, 2021 yılında sadece 100 ton üretebildik. Ama bu bizim için sadece bir başlangıçtı. Tüm Trakya’nın değişik yerlerinde, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve Çanakkale’de ufak ufak denemeler yaptık. 2022’de biraz daha çoğalttık. 2023’te elde ettiğimiz ürünleri bu sene Türkiye’nin 20’den fazla ilinde yaydık. Ekim alanını 200 bin dekara ulaştırdık. 2024-2025 sezonunda ise inşallah bu sayıyı 2-3 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu anlamda bir rüya ve istekle başlayan bu hikaye, bugün burada sizin de bulunduğunuz bir ortamda, yüzlerce çiftçimiz Trakya’da, Çanakkale’de, Samsun’da, Tokat’ta, Eskişehir’de, Adana’da, Konya’da, hatta Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman gibi illerde sizin ürünleriniz şu an ekiliyor ve dikiliyor. Pandemi döneminde nasıl ki bize aşı vermediler, kendi aşımızı yaptık. Bu anlamda dünyanın ekonomik krize, gıda krizine girebileceği bir dönemde, uluslararası şirketler tohum vermedikleri zaman, vermeyebilirsiniz. Bizim kendi tohumumuz var diyebileceğiz. Bu anlamda İHA’da, SİHA’da, uçakta, arabada ve diğer konularda nasıl kimseye bağımlı değilsek, kendi kendimize yetebiliyorsak, inşallah ayçiçeğindeki hikayeyi de Türkiye’de garanti etmiş bulunmaktayız. Yabancı tohumlar vermese bile gelecek dönemlerde Trakya Tohum tüm Türkiye’ye tohum verebilecek" dedi. “Yerli ve milli olmak hepimizin onuru ve gururu” Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ise açıklamasında, "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak biz, 2021 yılından beri tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde yerli ve milli ayçiçeği tohumuna destek veriyoruz. Bakanlığımızın bu konuya bütçe ayırması ile birlikte, yüzde 25 üretici katkılı, yüzde 75 Bakanlığımızın hibe katkılı bu projeyi başlattık ve destekledik. O günden beri de desteklememiz devam ediyor. 2022-2023-2024 yılları arasında Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreterliğimizin destekleri ile projeyi yürüttük. Şu ana kadar 3 yılın ortalamasında 58 bin dekarda yerli ve milli ayçiçeği ekimini ilimizde sağladık. Adı üzerinde yerli ve milli olmak hepimizin onuru ve gururu" dedi. “Diğer tarlalara göre yerli ve milli ayçiçeği tarlası daha iyi” Hasat şenliğine katılan çiftçilerden Hasan Terzioğlu da yaptığı açıklamada, "Ben de yeni ektim. Diğer tarlalarıma göre yerli ve milli ayçiçeği tarlası daha iyi. Ben zaten milliyetçilikten yanayım. Milli olmasını istiyorum, yabancılardan da bir şeyler almayalım diyorum; kendimiz üretelim, kendimiz yetiştirelim her şeyi" dedi. Programa Tekirdağ Vali Yardımcısı Günay Öztürk, Süleymanpaşa Kaymakamı Mustafa Güler, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ve birçok çiftçi katıldı.

Erzurum’da milli ve yerli tohum hamlesi Haber

Erzurum’da milli ve yerli tohum hamlesi

Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ve Tarımsan işbirliği ile kurulan “Tohum Teknolojisi ve Üretimi Ar-Ge Laboratuvarı”nın açılışı yapıldı. Erzurum Teknik Üniversitesi bünyesinde açılan Tohum Teknolojisi ve Üretimi Ar- Ge Laboratuvarı, özellikle bölge tarımına katkı yapacak ve üretim kalitesini artıracak çalışmalara destek olacak. Laboratuvarın açılışında ETÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Bezirganoğlu, Tarımsan Firma Yetkilisi Ziraat Müh. Alper Küçük, ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir bir konuşma yaptı. “Yerli tohum üretimi yapılacak” ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, tarımda yerli tohum konusunun ülkemizin öncelikli ve kritik alanları arasına girdiğini hatırlatarak, “Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı "mirasımız yerel tohum’ projesini başlatmış ve TÜBİTAK gibi kurumlarımız tohum teknolojilerini öncelikli araştırma projeleri kapsamına almıştır. Tohum konusu dünyanın da gündeminde olan bir konu olduğundan tohum gen bankaları dünya genelinde kurulmaya devam etmektedir. Ülkemizde de çeşitli enstitüler bünyesinde Ulusal Tohum Gen Bankaları mevcuttur. Üniversite olarak biz de tohum teknolojilerinin önemine binaen şu an önünde bulunduğumuz Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezimizde Tarımsan firmasının destekleriyle Tohum Teknolojisi ve Üretimi Ar-Ge Laboratuvarı’nı kurduk. Bu laboratuvarda yerli tohum teknolojileri üzerine Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirilecek ve uygulama sahası da yine kampüs alanımızda tahsis ettiğimiz sahalar olacaktır. Bu bağlamda laboratuvarımızın açılışı ve kokteyl programımızın akabinde saha ziyareti yapılarak tohum çeşitlerinin tanıtımı yapılacaktır” dedi. Şu anda kampüs alanının neredeyse yarısını yani bin 500 dekardan fazla bir bölümünü yerli ve milli tohum üretimi amaçlı kullandıklarını vurgulayan Çakmak, “Zannediyorum arazisinin yarısında teknolojik tanım yapan başka bir üniversite yoktur. Bugün burada açılışını yapacağımız Tohum Teknolojileri Ar-Ge Laboratuvarıma bu eleştirilere en güzel cevap olacaktır” şeklinde konuştu. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğünden Dr. Ümran Küçüközdemir, ETÜ sahasında ekilen yerli buğday tohumunun gelecek açısından umut verdiğini söyledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.