TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yüreğir Ziraat Odası

AGRONEWS - Yüreğir Ziraat Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yüreğir Ziraat Odası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Adana'da Pamuk Hasadı Sürüyor: Çiftçiler Fiyattan Şikayetçi Haber

Adana'da Pamuk Hasadı Sürüyor: Çiftçiler Fiyattan Şikayetçi

Adana'da pamuk hasadı devam ederken çiftçiler, hem verim hem de fiyat düşüklüğü nedeniyle zor durumda. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, pamuk fiyatlarının düşük olduğunu belirterek, “İplik fabrikaları pamuğu yurt dışından alıyor. Bu yüzden bizim pamuk para etmiyor” dedi. Adana, Türkiye’nin beşinci en büyük pamuk üretim alanı olmasına rağmen, fiyatlardaki düşüş ve üretim maliyetleri çiftçileri zor durumda bırakıyor. Ekim Alanları Azaldı Bu yıl Adana'da yaklaşık 147 bin dönüm alanda pamuk ekimi gerçekleştirildi. Dönüm başına ortalama 350-400 kilogram verim beklenirken, genel olarak 70 bin ton rekolte öngörülüyor. Ancak, son yıllarda ekim alanlarında ciddi azalmalar yaşandı. 2018 yılında 455 bin dönümde pamuk ekimi yapılırken, bu rakam giderek düştü. “Fiyatlar Çok Düşük” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, pamuk hasadının verimli geçtiğini fakat fiyatların çiftçiyi memnun etmediğini belirtti. Serbest piyasada pamuk fiyatlarının kilogram başına 21 lira olduğunu ifade eden Doğan, Çukobirlik’in geçen hafta 25 lira, Antbirlik’in ise 28 lira fiyat açıkladığını belirtti. Doğan, “Pamuk para etmiyor” diyerek, 500 kilogram verim alındığında bile çiftçinin ancak maliyetlerini karşılayabildiğini vurguladı. “Gümrük Vergileri Artmalı” Pamuk fiyatlarının düşüklüğünde ithalatın önemli bir etkisi olduğuna dikkat çeken Doğan, iplik fabrikalarının pamuğu yurt dışından daha ucuza aldığını söyledi. Gümrük vergilerinin artırılmaması nedeniyle pamuk ekim alanlarının her geçen gün azaldığını dile getiren Doğan, pamuk fiyatlarının en az 30 lira olması gerektiğini ifade etti. Pamuk, tekstil, yağ, yem, kağıt sanayi ve hayvancılık gibi birçok sektöre ham madde sağlıyor olsa da çiftçiler, ürünlerinin gerçek değerini bulamadığını belirtiyor.

Aşırı Sıcaklar Çukurovalı Çiftçileri Zor Durumda Bıraktı Haber

Aşırı Sıcaklar Çukurovalı Çiftçileri Zor Durumda Bıraktı

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 2024 yılında Çukurova'da yaşanan aşırı sıcakların birçok ürüne zarar verdiğini ve rekolte kayıplarına yol açtığını belirtti. Doğan, çiftçilerin bu yıl maliyetleri karşılayamadığını ve ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Doğan, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi ve daha fazla destek sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, "2024 yılı Çukurovalı çiftçiler için adeta bir kabusa dönüştü. Aşırı sıcaklar, ürünleri yaktı ve verim kayıplarına neden oldu" dedi. Bu yıl çiftçilerin hiçbir üründen para kazanamadığını vurgulayan Doğan, üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ifade etti. Başkan Doğan, iklim değişikliği ile birlikte aşırı sıcaklıklar ve kuraklık gibi hava olaylarının tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, acil önlemler alınması gerektiğini dile getirdi: "Sıcaklıkların yükselmesiyle ürünler yandı, sulama suyu yetmedi ve verim ciddi anlamda düştü." "Tarım Sektörüne Daha Fazla Yatırım Yapılmalı" Tarımın Türkiye’nin gıda güvenliği açısından kritik önem taşıdığını vurgulayan Doğan, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini belirtti: "Eğer bankalar çiftçilere borç erteleme gibi bir kolaylık sağlamazsa, birçok çiftçi iflas edecek ve bu da tarım sektöründe büyük bir çöküşe yol açacak." Doğan, tarım sektörüne yatırım yapılması ve çiftçilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini ifade ederek, çiftçilerin rahatlatılmasının tarımın sürdürülebilirliği için hayati önem taşıdığını söyledi.

Narenciye üreticileri DFİF desteği bekliyor Haber

Narenciye üreticileri DFİF desteği bekliyor

Doğan, narenciye ürünlerinde yaşanan verim düşüklüğü ve artan maliyetler nedeniyle çiftçilerin büyük bir dar boğazda olduğunu belirterek, DFİF desteğinin çiftçilerin mağduriyetini giderecek önemli bir çözüm olduğunu ifade etti. Narenciye sektörü, Türkiye’nin tarımsal ihracatında önemli bir yere sahip olmasına rağmen, bu yıl özellikle Adana ve çevresindeki üreticiler ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, yaptığı açıklamada, bölgede narenciye üretiminde verimin önceki yıllara göre oldukça düşük olduğunu, çiftçilerin de maliyetlerin artması sebebiyle ciddi gelir kayıpları yaşadığını belirtti. Doğan, “Bu yıl narenciye üretiminde beklenilen verim alınamadı. Hem iklimsel şartlarının olumsuz etkileri hem de artan girdi maliyetleri, üreticilerimizi zora soktu. Çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını alamıyor. Zaten zorlu şartlarda üretim yapan üreticilerimiz, bu düşük verimle beraber ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Narenciye üretiminde verim düşüklüğü sadece çiftçileri değil, aynı zamanda bölgedeki ekonomik dengeyi de olumsuz etkiliyor. Ürünlerin satış fiyatları üreticilerin beklentilerinin çok altında kalırken, maliyetler ise hızla artmaya devam ediyor. Gübre, ilaç, mazot gibi yüksek girdi maliyetleri üreticilerin kar marjını neredeyse sıfıra düşürdü. Çiftçilerin yaşadığı bu zorlukların aşılması için DFİF desteğinin devreye alınması önemli” dedi. Üreticilerin sesine kulak verilmeli Doğan, açıklamasında, DFİF, tarım ürünleri piyasalarında denge sağlamak, üreticilerin gelir kayıplarını telafi etmek ve istikrarı korumak amacıyla devreye alınan bir fon olarak bilindiğini belirterek, “Bu fon sayesinde narenciye üreticileri, fiyat dalgalanmalarına karşı korunmuş olacak ve zararları minimum seviyeye indirilebilecek. Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’nun (DFİF) narenciye üreticileri için devreye alınmasını talep ediyoruz. Narenciye üretimi Türkiye için stratejik öneme sahip bir sektör. Bu sektörün ayakta kalması, ülke ekonomisi için de büyük önem taşıyor. Üreticilerimizin desteklenmesi, yalnızca onların değil, tüm tarımsal değer zincirinin korunması anlamına gelir. Çiftçilerimizin emeğinin boşa gitmemesi için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Narenciye üreticilerimizin bu zor günlerinde yanlarında olmak, onların ekonomik açıdan sürdürülebilir bir üretim yapabilmelerini sağlamak zorundayız. DFİF desteği, üreticilerimizin bir nebze olsun rahatlamasına yardımcı olacaktır. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığımızın gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bizler de oda olarak bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Çiftçilerin ürettiğini ülkenin kazandığını söyleyerek, “Ancak üreticimizin emeği karşılık bulmazsa, uzun vadede sektörde büyük kayıplar yaşanabilir. Bu yüzden, hem hükümetimizin hem de ilgili kurumların DFİF desteği konusunda hızlı bir adım atmaları çok önemli. Tarım sektörü ayakta kalmalı ve çiftçilerimiz yeniden hak ettikleri kazancı sağlamalıdır” dedi. Yüreğir Ziraat Odası olarak, narenciye üreticilerinin yaşadığı zorlukların aşılması için DFİF desteğinin bir an önce devreye alınmasını talep ettiklerini belirterek, “Bu destek, sadece çiftçilerimizin değil, tüm tarımsal üretim zincirinin korunmasına katkı sağlayacaktır. Narenciye üreticilerinin daha fazla mağdur olmaması için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz” dedi.

Tarımda plansız üretim ve iklim krizi çiftçileri zorluyor Haber

Tarımda plansız üretim ve iklim krizi çiftçileri zorluyor

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, tarımda plansız üretim ve iklim değişikliği gibi sorunların üstesinden gelmek için tarımsal üretimde planlamaya dayalı bir model benimsenmesini ve çiftçilerin piyasa taleplerine uygun üretim yapmalarının teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Doğan, tarım sektörüne katkı sunan çiftçilerin, bir yandan fazla ekilen ürünlerin pazar değerinin düşmesiyle zarar ederken, diğer yandan artan sıcaklıklar ve aşırı hava şartları nedeniyle ürün kayıpları yaşadıklarını hatırlatarak, “Bu durum, çiftçilerin gelirlerinde büyük düşüşlere yol açıyor ve tarım sektörünün sürdürülebilirliği açısından ciddi tehditlerle karşı karşıya kalınıyor” diye konuştu. Tarım sektörünün son yıllarda yaşanan plansız üretim ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’de tarım sektöründe uzun yıllardır süregelen plansız üretim, çiftçilerin en büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Özellikle belirli ürünlerde, piyasa talebinin üzerinde bir üretim gerçekleştirildiğinde, ürün fazlası meydana gelmekte ve bu durum pazar fiyatlarının ciddi şekilde düşmesine neden olmaktadır. Örneğin, bu yıl fazladan ekilen bazı ürünler, çiftçilerin beklediği geliri elde edememesiyle sonuçlanmıştır. Ürün fazlası nedeniyle pazar doygunluğu oluşmuş, fiyatlar düşmüş ve çiftçiler emeğinin karşılığını alamamıştır. Plansız üretim yalnızca ekonomik kayıplara neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda doğal kaynakların verimsiz kullanılmasına da yol açıyor. Özellikle su ve toprak gibi kaynakların gereksiz yere tüketilmesi, tarımsal üretimin uzun vadede sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bu da, ülkenin tarımsal potansiyelini zayıflatıyor ve gıda güvenliğini riske atıyor.” Doğan, bölgede çiftçilerin, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklarla da başa çıkmak zorunda kaldığını ifade ederek, “Özellikle son yıllarda artan sıcaklıklar ve aşırı hava olayları, tarımsal üretimi olumsuz yönde etkiliyor. Bu yıl, Çukurova’da sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle ekinler yandı ve çiftçiler büyük ürün kayıpları yaşadı. Aşırı sıcaklar, bitkilerin büyüme sürecini olumsuz etkileyerek verimliliği düşürdü ve hasat döneminde beklenen ürün miktarı elde edilemedi. Ayrıca, iklim değişikliği yalnızca sıcaklık artışıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda yağış rejimlerinde de düzensizliklere yol açıyor. Beklenmedik kuraklıklar veya ani sağanak yağışlar, tarımsal faaliyetleri sekteye uğratıyor ve çiftçilerin planlarını altüst ediyor. Bu durum, tarımda belirsizliği artırarak çiftçilerin risklerini yönetmelerini zorlaştırıyor" dedi. "Mısıra ve buğdaya verilen destek pamukta yetersiz kaldı" Doğan, mısıra ve buğdaya verilen desteğin pamukta yetersiz kaldığını belirterek, "Pamuk üreticileri zor durumda kaldı. Pamuk üreticileri, artan maliyetler ve düşük piyasa fiyatları karşısında yeterli gelir elde edemediler. Desteklerin dengesiz dağılımı, bazı bölgelerde pamuk üretiminin azalmasına ve çiftçilerin alternatif ürünlere yönelmesine neden oldu. Pamuk, Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip bir ürün olmasına rağmen, çiftçilerin bu üründen elde ettiği gelirler son yıllarda azalma eğiliminde. Desteklerin yetersizliği, pamuk üreticilerini zor durumda bırakmakta ve bu durum, pamuk üretimindeki sürekliliği tehlikeye atmaktadır. Çiftçilerin pamuk üretiminden uzaklaşması, hem yerli sanayiye ham madde teminini zorlaştıracak hem de ülkenin pamuk ithalatına bağımlılığını artıracaktır" ifadelerini kullandı. “Tarımsal üretimde planlamaya dayalı bir model benimsenmeli” Doğan, tarım sektöründe yaşanan zorlukların çiftçilerin geleceğe dair kaygılarını artırdığını ifade ederek, "Plansız üretim, iklim değişikliği ve yetersiz destekler gibi sorunların çözüme kavuşturulması, tarım sektörünün sürdürülebilirliği için hayati önem taşımaktadır. Tarımda plansız üretim ve iklim değişikliği gibi sorunların üstesinden gelmek için, öncelikle, tarımsal üretimde planlamaya dayalı bir model benimsenmeli ve çiftçilerin piyasa taleplerine uygun üretim yapmaları teşvik edilmelidir. Bunun yanı sıra, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için tarımsal faaliyetlerde iklim dostu uygulamaların yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Devlet desteklerinin çiftçi zarar etmeyecek şekilde dağıtılması, çiftçilerin ekonomik istikrarını sağlamada kilit rol oynayacaktır. Pamuk gibi stratejik ürünlerde desteklerin artırılması, çiftçilerin bu alanda faaliyet göstermeye devam etmelerini teşvik edecektir. Bu sayede, hem tarım sektörünün sürdürülebilirliği sağlanacak hem de ülke ekonomisi güçlendirilecektir" şeklinde konuştu.

Çiftçi maliyetleri artıyor: Ekpertiz ücretleri çiftçiyi zorluyor Haber

Çiftçi maliyetleri artıyor: Ekpertiz ücretleri çiftçiyi zorluyor

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, tarım sektörünün içinde bulunduğu zorlu süreci değerlendirirken, çiftçilerin karşılaştığı maliyet baskısına dikkat çekti. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, kredi çekmek isteyen çiftçilerin 10 milyon ve üzerinde çıkan tarla veya bahçesi için ikinci ekspertiz uygulamasının çiftçiler üzerinde ekstra maliyet unsuru haline geldiğini belirterek, bu uygulamanın 20 milyon ve üzeri rakamlar için yapılmasını ve ekspertiz ücretlerinin de azaltılması gerektiğini vurguladı. Çiftçilerin tüm yıl boyunca birçok sorunla mücadele ettiğini ve her geçen gün artan maliyetlerle karşı karşıya kaldığını ifade eden Doğan, ‘’Çiftçiler üretime devam edebilmek için kredilere ihtiyaç duymaktadır. Ancak, kredi başvuru sürecinde ekspertiz ücretlerinin yanı sıra 10 milyon TL’nin üzerinde çıkan rakamlar için ikinci bir ekspertiz raporu istenmesi, çiftçilere ekstra bir maliyet anlamına gelmektedir. Tek ekspertiz raporu için 13 bin TL ödeyen ve zaten zor durumda olan çiftçilerin, ikinci ekspertiz ücreti mali yükünü daha da artırmakta ve çiftçiler üzerinde bir baskı oluşturmaktadır” dedi. Tarım sektörünün sürdürülebilirliği açısından bu tür ekstra maliyetlerin azaltılmasının önemli olduğunu kaydeden Doğan, “BDDK’nın, her yıl enflasyon oranına göre ekspertiz limitlerini artırması gerekiyor. Bu artış yapılmadığında, limitler düşük kalıyor ve bu durum, ikinci bir ekspertiz yapılma zorunluluğunu doğuruyor. Sonuç olarak, tüm çiftçilerimiz bu durumdan mağdur oluyor. Bu yanlıştan bir an önce kurtulmamız gerekiyor. Çiftçilerimiz, zaten artan girdi maliyetleri ve düşük ürün fiyatları ile mücadele ediyor. Gerekli adımlar bir an önce atılmalı, rakamlar bir an önce revize edilmelidir. Yetkililerden, bu uygulamanın gözden geçirilmesini ve çiftçilerin mali yükünün hafifletilmesini talep ediyoruz’’ şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.