TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Zeliha Öztürk

AGRONEWS - Zeliha Öztürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zeliha Öztürk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kurbanlıklar ATB’de konuşuldu Haber

Kurbanlıklar ATB’de konuşuldu

Ticaret Borsası, Kurban Bayramı öncesinde hayvancılık ve kırmızı et ticaretinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu sektörel analiz toplantısı düzenledi. Antalya Ticaret Borsası Başkan Vekili Halil Bülbül başkanlığında yapılan toplantıya, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Kumluca Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Sedat Özdilek, Antalya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Tarım Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Başkanı Özlem Çağırıcı Armut, ATB 5. Meslek Komitesi Başkanı Ufuk İngeç, komite üyeleri ile sektör paydaşları katıldı. ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, Borsa olarak her yıl Kurban Bayramı öncesinde sektörel analiz toplantısı düzenleyerek hayvancılık sektöründe yaşanan gelişmeleri ve önemli konuları değerlendirdiklerini belirtti. Antalya’da kurbanlık sıkıntısı yok Bülbül, “Antalya Ticaret Borsası olarak, tarım ve hayvancılık sektöründeki gelişmeleri meslek komitelerimizden takip eden ve sektörümüzün ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Burada konuşulan konuları, sorun ve talepleri ilgili kurumlarla paylaşacağız” dedi. Tarım Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şube Başkanı Özlem Çağırıcı Armut ise Antalya’da hayvan varlığında sıkıntı olmadığını bildirirken, kurbanlık hayvan arzında da sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Armut, Antalya’da Kurban Bayramı’nda 190 bin küçükbaş, 15 bin büyükbaş hayvan kesilmesinin öngörüldüğünü belirterek 65 kurban satış yerinin belirlendiğini, kesim yerleriyle ilgili kontrollerin devam ettiğini kaydetti. “Türkiye’de fiyatı en az artan ürün ettir" Hayvan varlığının her geçen yıl azaldığının altını çizen Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “İthal etin geldiği bir dönemde hayvanını satan yetiştirici bir daha yerine hayvan koymaz. Biz önce neyi üreteceğiz, besicilere nasıl destek olacağız, buna bakmamız lazım. Şu an dışarıdan hayvan almak, beslemekten kârlı" dedi. Türkiye’de devletin getirdiği fiyattan aşağı et getirenler olduğunu savunan ve bu kişileri "et baronları" olarak tanımlayan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, "Bugün etin fiyatını indiriyor, yarın artırıyor. Binlerce hayvan aldılar" diye konuştu. Besiciye destek olunmasını isteyen Yardımcı, "Besicilik yok oluyor, besicilik biterse dışarıya mahkum oluruz, 1 liralık hayvanı 5 liraya alırız” ifadelerini kullandı. Etin fiyatının yüksek olmadığını kaydeden Yardımcı, “Türkiye’de fiyatı en az artan ürün ettir. Temel gıda maddelerine yüzde 300 zam gelirken ete yüzde 100 zam gelmiş” dedi. "Geçen yıl kurban kesenlerin üçte biri bu yıl kesmez" Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, geçen yıl kurban kesinlerin yüzde 30’unun bu yıl kurban kesemeyeceğini söyledi. Alp, "Kurbanlık sıkıntısı olmaz çünkü kesim azalacak" dedi. Alp, özellikle hayvancılıkta aile işletmeciliğinin önemini vurgularken, "Aile işletmeciliğini bırakırsak hayvancılık sürdürülemez. Su bulanık. Bulanık suda balık avlıyoruz. Tarımda da hayvancılıkta da kendi başımıza bırakılmışız" diye konuştu. Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, bu yıl kurbanlık hayvan varlığının yeterli olduğunu söylerken, "Ancak gelecek yıl aynı kişilerin aynı kurban sayısıyla sistemde olup olmayacağı konusunda kaygılarımız var" dedi. "Hayvancılık politikamızda yerli hayvan şart" İklim krizini küçükbaşın otladığı yaylada da hissettiklerini kaydeden Öztürk, "800 yaylamız var, 400’üne çıkıldı. Yaylaya çıkan arkadaşlarımız kar çukurlarını kontrol ediyor. Eskiden kar çukurları dolu olurdu, bu yıl bırakın dolu olmayı esamesi bile okunmuyor. İklim krizini biz yerli hayvan dışında herhangi bir başka hayvanla atlatamayız. Hayvancılık politikamızda yerli hayvan varlığımız küçükbaş mutlaka olmalı. Ayrıca, su fakiri bir ülkeyiz, büyükbaşın tükettiği yemi sulayacak suya sahip değiliz. Küçükbaşın temelinde ise aile işletmeleri var, her ikisi de yok oluyor. Bizde oğlan yaymaz, gelin sağmazsa koyun oyundur denir. Şimdi oğlan yaymıyor, gelin de sağmıyor" diye konuştu. "Şehre giden bir daha dönmedi" Kumluca Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Sedat Özdilek, Batı Akdeniz’de geçmiş yıllarda sayı olarak çok olan küçükbaş hayvan varlığının gün geçtikçe azaldığını söylerken, "Önce ormanlık alanları yasakladılar. Hayvanını satan şehri gitti, şehre gelen bir daha dönmedi. Hayvancılık böyle böyle bitiyor" dedi. Toplantıya katılan kurum temsilcileri, başta yem olmak üzere yüksek girdi maliyetlerinden yakınırken, desteklerin yetersiz olduğunu ve sektör dışından kişilere verilen desteklerin amacına ulaşmadığını kaydetti. Katılımcılar, kuraklığa dayanıklı bitkisel üretime yönelerek yem açığının kapatılabileceğini söyledi.

Çobanın çocuğu teknoloji istiyor Haber

Çobanın çocuğu teknoloji istiyor

Öztürk, “ ’Niçin çobanların çocukları asgari ücretle otellerde işçi olarak çalışıyor’ diye bu konu konuşuluyor ancak otelci bu insanlara konfor sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel zati ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor” diye konuştu. Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, çobanlara yüksek maddi imkan sunulmasına rağmen neden mesleklerini sürdürmek istemedikleri hakkında açıklamalarda bulunurken, küçükbaş hayvancılıkta yaşanan sorunların çözümleri ve Kurban Bayramı öncesi dikkat edilmesi gereken kurallar ile ilgili konuştu. Aile tipi yetiştiricilik sona eriyor Başkan Zeliha Öztürk, ailenin en küçük bireyi olan çocukların kırsaldan kente göçü sonrası çobanlığın sürdürülebilirliğinin azaldığına dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: “Anadolu’da özellikle küçükbaş hayvancılıkla ilgili söylenmiş bir söz vardır; sürüyü eğer oğlan yayar gelin sağarsa koyun koyundur, oğlan yaymaz gelin sağmazsa koyun oyundur” diye aslında tam da bunları söylüyoruz, atalar ne güzel söylemişler. Bu noktadan biraz uzaklaştık, çünkü ailelerimiz artık bölündü ve parçalandı, evlatlar ailelerden ayrıldı. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığın temelinde olan bu aile tipi yetiştiricilik de bu anlamda ciddi bir kayba uğradı. Bir karı kocanın büyük bir sürüyü sevk ve idare edebilmesi, bunlarla uğraşabilmesi çok zor. Sonuç itibari ile aynı şey bizim için de geçerli, hem keçi üreticisi hem koyun üreticisi gerçekten iş yükü anlamında bu sektörde kalmakta zorlanıyor” Çobana karavan projesi talebi Son yılların en fazla kazandıran meslekleri arasında yer alan çobanlık mesleğinin devamı için sosyal güvencenin şart olduğuna değinen Başkan Zeliha Öztürk, barınma sorununa da vurgu yaptı. Öztürk, “Eğer biz yeni gelen neslimize sosyal güvence ile ilgili bir takım kaynaklar sağlayabilirsek, sosyal güvencelerini temin edebilirsek, bu anlamda sektöre ciddi bir can suyu verilmiş olacak. Bununla birlikte aynı zamanda özellikle yetiştiricinin barınma sorununun da giderilmesi önemli bir durum, şu an itibariyle kırsalda yetiştiricimiz içme suyu olmaksızın yerine göre elektriğin ve yolun olmadığı ortamlarda özellikle yaylalarda bu sıkıntılarla yetiştiricilik yapmaya çalışıyor. Sosyal hayatın istediği konforu yaşatmamız gerekiyor, bunun için özellikle ilimizde yapılabilecek karavan projeleri yetiştiricilerimizin de yüreğine dokunacak, böylelikle bu sektörde kalmaları için de gerekçe oluşturacaktır” diye konuştu. İhtiyaçların karşılanması halinde sürdürülebilirlik sağlanır Sosyal güvence ve konforlu bir yaşam sunulması halinde çok kişinin çobanlık yapmak için başvuruda bulunacağına işaret eden Zeliha Öztürk, şöyle devam etti: “Çok zor bir iş, çok yüksek ücretlerin olduğu aşikar ama insanlar sonuç itibariyle her şeyden önce sosyal güvence ister. Barınma ortamınızın ve internet ortamınızın olmadığı, içme suyu problemi yaşadığınız, rahatça duşunuzu bile alamadığınız bir noktada tabii ki sizde çalışmak istemeyebilirsiniz. Hep şu örnek verilir; “Niçin çobanların çocukları asgari ücretlerle otellerde işçi olarak çalışıyor?” diye bu konu konuşuluyor ancak takdir edersiniz otelci bu insanlara o konforu sağlayabiliyor, kalacak güvenli bir yer ve genel ihtiyaçların giderilmesi noktasında bir ortam sağlıyor. Dolayısıyla biz de zati ve genel ihtiyaçlarının karşılanabileceği ortamları küçükbaş hayvancılığın önüne koyabilirsek, bu sektörde de çalışmak isteyen çok kişi olacaktır, sektörden kopmada kesilecektir diye düşünüyorum.” "Küçükbaş hayvancılığa destek, et krizini çözer" Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi olduğunu kaydeden Başkan Öztürk, yaşanan krizin küçükbaş hayvancılığa destek olarak aşılabileceğini dile getirdi. Öztürk, ”Küçükbaş hayvan sayımızda 2015 yılından itibaren düşüşler söz konusu, bunun sebebi maalesef üreticinin para kazanmamasıdır ancak sektörde çok zor üretim şartları da buna etken olabiliyor. Türkiye’de ciddi anlamda bir et krizi var, et krizinden tamamen kurtulmamız için yerli ve milli hayvancılık şekli olarak küçükbaş hayvancılığa desteğin şart olduğunu düşünüyoruz” dedi. Kurbanlığın küpesinden sağlık durumuna bakılabilir Kurban Bayramı’nda vatandaşların ibadetini yerine getirirken koyun ve keçiyi tercih etmeleri yönünde tavsiyede bulunan Başkan Zeliha Öztürk, kurban seçerken dikkat edilmesi gereken hususu şu şekilde dile getirdi: “Antalya gibi özellikle endemik bitkinin bir hayli yoğun olduğu, çayırının merasının kekik kokulu dağlarının özellikle ete olan dönüşümünü tatması açısından, küçükbaş yetiştiricimizin de kalkınması anlamında, tüketicimizin ve özellikle kurban kesmek isteyen vatandaşımızın kurbanını koyun keçi olarak seçmesini tavsiye ediyoruz. Öncelikle kurbanlık seçimi yapılırken; Tarım ve Orman Bakanlığı’nca kulak küpesi takılmış ve aşılı programları uygulanmış hayvanları seçmek gerekiyor. Bununla birlikte; kulak küpesinden kayıtlarına bakarak, hayvanın sağlığı ile ilgili bilgileri de edinebilirler.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.