Harran Ovası'nda Yenileyici Tarım: Toprağın Geleceği İçin Umut

Türkiye'nin en büyük tarım alanlarından biri olan Harran Ovası, 225 bin hektarlık alanıyla büyük bir tarımsal potansiyele sahip. Ancak hızlı betonlaşma, yanlış arazi kullanımı ve uzun süreli sulama uygulamaları, bölgede organik madde kaybı gibi ciddi sorunlara yol açıyor.

Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası eski Şube Başkanı Abdullah Melik, bölgede 30 yılı aşkın süredir devam eden sulamanın yarattığı organik madde kaybına dikkat çekiyor. Bu sorunu çözmek için rejeneratif tarımın artık bir zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Melik, yeni yaklaşımların hem verimliliği artırdığını hem de kaynak kullanımını azalttığını belirtiyor.

Rejeneratif tarım uygulamalarında özellikle pamuk ve mercimek gibi tamamlayıcı ürünler öne çıkıyor. Bu sistem, daha az gübre ve su kullanımını teşvik ederken, kontrollü ilaç uygulamalarıyla toprağın doğal yapısını korumayı hedefliyor. Çiftçiler için ekonomik sürdürülebilirlik de sağlayan bu yaklaşım, yerel tarım firmaları ve çiftliklerle yapılan işbirlikleriyle güçleniyor.

Harran Ovası'nda çiftçilere yönelik bilgilendirme toplantıları ve eğitim programları düzenleniyor. Yerel yönetimler ve tarım kuruluşlarının desteğiyle sürdürülen bu eğitimler, sürdürülebilir tarımın yaygınlaşması için kritik önem taşıyor. Pamuk üretiminde özellikle mercimek gibi azot açısından zengin bitkilerin kullanılması, toprak verimliliğini artıran önemli uygulamalar arasında yer alıyor.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve TEMA Vakfı Şanlıurfa İl Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, rejeneratif tarımın özellikle pamuk üretiminde kimyasal kullanımını azaltarak çevreye ve toprağa dost bir yaklaşım sunduğunu vurguluyor.

Bu yeni tarım modeli, Harran Ovası'nın tarımsal potansiyelini koruma ve geliştirme amacına hizmet ederken, bölgedeki çiftçilere de sürdürülebilir bir gelecek vadediyor. Atılan her adım, tarımın geleceğini daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir zemine oturtma hedefine katkı sağlıyor.