Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, ete alternatif olarak bakliyatların öne çıkarılmasına rağmen kırmızı etin, hayati besin öğeleri açısından vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Etin içerdiği protein ve amino asitlerin, vücudun ihtiyaçlarını karşılamada eşsiz bir kaynak olduğunu belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 06.01.2025 12:29
Haber Güncellenme Tarihi: 06.01.2025 12:39
Kaynak:
İHA
Mercimek Kampanyasının Geçmişten Günümüze Etkileri
Ercoşkun, 1980'lerde Türkiye'de mercimek üretiminin artırılması için başlatılan kampanyalara değinerek, özellikle "Mercimek Teyze" olarak tanınan Prof. Dr. Ayşe Baysal'ın bu sürece katkılarını hatırlattı. Baysal'ın çabaları sayesinde Türkiye'de mercimek tüketimi yüzde 25-30 oranında artış gösterdi.
Etin Besinsel Üstünlüğü
Ercoşkun, kırmızı etin, vücudun üretemediği esansiyel amino asitler, B12 vitamini, hem demir ve çinko gibi hayati besin öğeleri bakımından benzersiz olduğunu ifade etti. Bu öğelerin, kas onarımı, bağışıklık sistemi ve sinir sistemi gibi birçok hayati süreçte kritik rol oynadığını vurguladı.
Bakliyatların Avantajları ve Eksikleri
Mercimek ve fasulyenin protein kaynağı olduğunu ancak metiyonin ve histidin gibi bazı amino asitlerde eksik kaldığını belirten Ercoşkun, bu besinlerin demir ve çinko emilim oranlarının da ete kıyasla düşük olduğunu söyledi. C vitamini ile tüketildiğinde bakliyatlardaki demirin emiliminin artırılabileceğini ekledi.
Dengeli Beslenmenin Önemi
Etin doymuş yağ içeriğinin yüksekliği nedeniyle dikkatli tüketilmesi gerektiğine işaret eden Ercoşkun, bakliyatların düşük yağ oranı ve yüksek lif içeriğiyle sindirim sağlığına katkıda bulunduğunu ifade etti. Ancak, bakliyatların etin yerine geçemeyeceğini belirtti ve tahıllarla birlikte tüketildiğinde protein kalitesinin artırılabileceğini önerdi.
Sonuç
Ercoşkun, sağlıklı bir diyetin çeşitlilik ve denge gerektirdiğini, et ve bitkisel kaynakların birlikte tüketilmesinin en ideal yaklaşım olduğunu söyledi. Bu şekilde, hem vücudun ihtiyaç duyduğu hayati besin öğeleri karşılanabilir hem de sağlıklı bir beslenme düzeni sağlanabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Et ve Bakliyat: Dengeli Beslenmenin Anahtarı
Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, ete alternatif olarak bakliyatların öne çıkarılmasına rağmen kırmızı etin, hayati besin öğeleri açısından vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Etin içerdiği protein ve amino asitlerin, vücudun ihtiyaçlarını karşılamada eşsiz bir kaynak olduğunu belirtti.
Mercimek Kampanyasının Geçmişten Günümüze Etkileri
Ercoşkun, 1980'lerde Türkiye'de mercimek üretiminin artırılması için başlatılan kampanyalara değinerek, özellikle "Mercimek Teyze" olarak tanınan Prof. Dr. Ayşe Baysal'ın bu sürece katkılarını hatırlattı. Baysal'ın çabaları sayesinde Türkiye'de mercimek tüketimi yüzde 25-30 oranında artış gösterdi.
Etin Besinsel Üstünlüğü
Ercoşkun, kırmızı etin, vücudun üretemediği esansiyel amino asitler, B12 vitamini, hem demir ve çinko gibi hayati besin öğeleri bakımından benzersiz olduğunu ifade etti. Bu öğelerin, kas onarımı, bağışıklık sistemi ve sinir sistemi gibi birçok hayati süreçte kritik rol oynadığını vurguladı.
Bakliyatların Avantajları ve Eksikleri
Mercimek ve fasulyenin protein kaynağı olduğunu ancak metiyonin ve histidin gibi bazı amino asitlerde eksik kaldığını belirten Ercoşkun, bu besinlerin demir ve çinko emilim oranlarının da ete kıyasla düşük olduğunu söyledi. C vitamini ile tüketildiğinde bakliyatlardaki demirin emiliminin artırılabileceğini ekledi.
Dengeli Beslenmenin Önemi
Etin doymuş yağ içeriğinin yüksekliği nedeniyle dikkatli tüketilmesi gerektiğine işaret eden Ercoşkun, bakliyatların düşük yağ oranı ve yüksek lif içeriğiyle sindirim sağlığına katkıda bulunduğunu ifade etti. Ancak, bakliyatların etin yerine geçemeyeceğini belirtti ve tahıllarla birlikte tüketildiğinde protein kalitesinin artırılabileceğini önerdi.
Sonuç
Ercoşkun, sağlıklı bir diyetin çeşitlilik ve denge gerektirdiğini, et ve bitkisel kaynakların birlikte tüketilmesinin en ideal yaklaşım olduğunu söyledi. Bu şekilde, hem vücudun ihtiyaç duyduğu hayati besin öğeleri karşılanabilir hem de sağlıklı bir beslenme düzeni sağlanabilir.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
BENZER İÇERİKLER